Sabah erkenden kalkıp bir kaç tane kıyafet çizimi yaptım ve arkadaşıma onu attım sonra duş alıp kahvaltı yaptım giyinme kısmında bütün dolapı yatağıma serdim içlerinden bir tanesini röportajda giyecektim bu yüzden usturuplu olması gerekiyordu
(Gelinlik giyseydin)
İşe giderken mattheonun birileri ile tartıştığını gördüm daha çok mattheo dövülmüştü ama 5 kişilerdi arabadan aşağıya inip yanlarına gittim
Yn:beyler beyler beyler
Mattheo:yn
Yn:bu yaptığınız suç
-hah suçmuş sence biz takıyor muyuz
Yn:öyle değil biz size böyle mi dedik!
-sen bize-
Yn:sevgilim size böyle mi söyledi! Öldürün demedi mi
-doğru öldürelim!
-tanıştığımıza onur duyarız yenge
Elimi öpmeye yeltendiler tek tek çektim
Yn:kesin! Siz bir işi başaramamışsınız ki siz bitirin şimdi burdan siktir olup gidin yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim! Hah baksana şanımızı bunlar yürütecekler ne duruyorsunuz hala gitsenize
-yenge sen böyle giyinir miydin
Yn:hamileyim, siz hala burda mısınız!
Hepsi kaçıp gitti mattheonun teşekkür etmesini beklemiyordum zaten bütün deliller çıkıyordu bunlar bir örgüttü arkama baktığımda mattheonun beni izleyip sırıttığını gördüm hızlıca işe gittim odama girip çalışmaya başladım bana görev veren kadın içeri girdi
-yn hanım şimdiye şu kıyafetleri bitiremediniz mi
Yn:sadece mattheo beyin ölçüleri kaldı taslaklarda hazır
-peki hızlı olun
Yn:tamam
Kadın gidince mattheonun menajerini aradım
Yn:acaba mattheo beyin boş zamanı var mı ölçü alıcamda
-yok! Boş zamanı falan yok!
Yn:peki
Telefonu yüzüme kapattı. bilgisayardan dosyaları açtım orda önceden beri bekleyen bir iş vardı defile bu bizim firmamızı tanıtmamız için bir defileydi bünyemizde bulunan mankenlerin fotoğrafları vardı orda bir kız gözüme ilişti bu geçen seneki çözülemeyen davaydı bildiğimiz kadarıyla bu kız bir aşk teklifi kabul etmediği için öldürülmüştü ama kadın ile ilgili her şey silinmişti nerede çalıştığına kadar emindim ki bunlarla ilişkisi vardı telefonum çalmaya başladı
-yn ben elbiseyi bitirmek üzereyim
Yn:ay ciddimisin sana minnettarım
-sorun değil yn nerede giyeceksin
Yn:bende bilmiyorum şu anlık ne ara bitirdin sen ya
-ee bilirsin elim hızlıdır
Yn:bilmez olur muyum neyse bir ara bana uğra sohbet ederiz
-tamam görüşürüz
Telefonu kapattım karşıya baktığımda mattheo draconun odasında konuşuyorlardı
İkiside bana döndüğünde kafamı dergiye gömdüm dergi yazılarında "ünlü iş adamının gizemli sevgilisi mankenlik tekliflerine cevap vermiyor"
Yn:ne mankenlik teklifleri mi
Postama girdim cidden bir çok firmadan teklif gelmişti 32 diş sırıtıyordum tekliflere cevap vermeden odama mattheo girdi
Mattheo:yn hanım rö-
Yn:mattheo bey benim artık şu ölçü işini bitirmem gerek
Mattheo:şimdi şart mı
Yn:maalesef sadece ölçüyü yanına yazıp teslim edeceğim
Mattheo:peki
Odadan çıktı
Yn:buradada olurdu aslında...
Odasına geçtiğimde kıravatı ile cebelleşiyordu
Yn:acaba ne yaptığınızı açıklıya bilir misiniz
Mattheo:üstümü çıkarmaya çalışıyorum
Yn:hayır üst ölçülerinizi almayacağım çıkarmayın lütfen
Mattheo:peki
Eteğimi altıma alarak yere eğildim ayak bileğini baldır ve bacak boyunu aldım sıra kalçaya gelince iki ayağımın üzerine dik pozisyonda geldim elim yanlışlıkla kasıklarına değiyordu elini sıkmaya başlamıştı ayağa kalktığımda yüzünde bastırılmış bir gülümseme vardı
Yn:röportaj nerede olucak?
Mattheo:anlatamam çok karışık ben götüreyim istersen
Yn:zahmet vermek istemem konum atarsanız daha rahatlık olur
Mattheo:peki ben atıyorum sizde hazırlanın
Yn:peki
Odama gidip çantamı ve telefonumu aldım o ise telefon ile konuşuyordu aşağıya indiğimde arabamın tekerinin patladığını gördüm
Yn:siktir!
Mattheo:istersen benimle gelebilirsin
Yn:gerek yok ben hallederim
Mattheo:nasıl hallediceksin acaba?
Yn:yedek lastik
Mattheo:sen ve yedek lastik:) dene bakalım
Yn:denemeyeceğim yapacağım
Lastiği ve aletleri bagajdan çıkardım takozları yerleştirdim lastik koruyucuyu çıkarttım krikoyu aracın altına yerleştirdiğimde beni izleyen mattheo mızmızlanmaya başladı
Mattheo:hadi ama yn geç kalacağız ayrıca saçın başın makyajın bir şeyin bozulacak inat etmede bin şu arabaya
Yn:böyle mi kalsın araba
Mattheo:sen bin şu arabaya ben yaptırırım sorun etme
Yn:peki...
Arabaya binip tek kelime etmeyecektim
Mattheo:niye konuşmuyorsun
Yn:bilmem içimden gelmiyor
Mattheo:kemerini tak yn
Yn:peki
Kemerimi takıp ikiz aynalarına bakmaya başladım elini birden bacağıma attı
Yn:elinizi bacağımdan çeker misiniz
Eliyle çenemi tuttu ve beni ona bakmaya zorladı
Mattheo:ne değişti yn dünden bu güne ne değişti
Güzel bir manken sizi reddetti diye öldürmenizi öğrendim mesela
Yn:her şey bir günde değişebilir
Mattheo:iyi yn hanım
Bir anda direksiyonu yana kırdı koltuğa sıkıca tutunmuş nefes alış verişimi düzene sokmaya çalışıyordum o ise bana bakıyordu hala bir eli bacağımda bacağımı okşuyordu
Yn:lütfen artık bana değil yola bakar mısınız!
Mattheo:bir öpücük her şeyi halleder
Yn:ne diyorsunuz
Mattheo:yok bir şey
Yn:peki ne zaman doğru şerite girmeyi düşünüyorsunuz
Mattheo:sen doğru yola girene kadar değil
Yn:neymiş o doğru yol
Mattheo:ben
Yn:uhh peki mattheo bey sizi seviyorum(!) oldu mu
Mattheo:hmm inandırıcı gelmedi öpsen inanırdım aslında
Yn:doğru yol size haram çarpın ya kaza yapında ölelim
Mattheo:peki sen öyle diyorsan
Telefondan polisi tuşlayacaktım ki
Mattheo:ne yapıyorsun yn!
Yn:bizi öldürmeye kararlısın manyak var burda diye arayacaktım
Yine direksiyonu kırdı
Mattheo:ayıp ediyorsun kestirmeden getirdim seni
Yn:ölümede kestirme
Araba ile virajı döndüğünde habercilerin olduğu bir yere son hız girmiştik hızlıca arabadan çıktı ve kapımı açtı uzattığı elini tuttum yüzüme sahte bir gülüş kondurdum
Yn:kavalyemsin sanki bu kadar centilmenliğe ne gerek var
Mattheo:bu günlük kavalyenim yncim sen niye böyle giyindin
Yn:nasıl giyinmişim çokta güzel
Mattheo:benim yanımda çok tatlı duruyorsun
Yn:zaten tatlı değil miyim
Mattheo:daha çok sexy-
Yn:mattheo tamam sus artık:)
Mattheo:sustum peri kızı:)
Bir kaç fotoğrafımızı çektiler bir platformun üzerindeki yuvarlak masaya oturduk mattheonun yanına bir kadın oturdu
-merhabalar
Yn:merhaba
-evet bu gün iki konuğumuz var biri ünlü iş adamı mattheo riddle diğeri ise günlerdir manşetlerden düşmeyen gizemli kadın
Kameralar yavaşça bana dönmeye başladı oturduğumuzda stresten elim ile oynuyordu mattheo elini dizime koyup bana "yanındayım" der gibi bir bakış attı
-evet bay riddle kameralarımıza konuşmamıştınız peki ben sorsam bu güzel bayan sizin sevgiliniz mi?
Mattheo:hayır
- peki siz, gizemli kadından fazlasınız, fazlasını tanıyabilir miyiz acaba
Yn:tabi:) ben yn black şu an riddle holdigde baş tasarımcıyım
-peki hiç modellik geçmişiniz olmadı mı
Yn:hayır
-mattheo bey ile ne zaman tanıştınız
Yn:işe ilk geldiğim gün
-bu soruyu izninizle ikinizede sorabilir miyim ilişkinizi nasıl tanımlarsınız efsane ikililerden kimler
Mattheo:hitler ile Eva braun
Yn:frida ile diego
-neden bunlar? Açıkçası arkadaş olan kişiler beklerdim bu dediğiniz çiftler birbiriyle evlenmiş
Mattheo:önce sen söyle yn
Yn:hmm şöyleki siz ilişki dediniz ama bizim bir ilişkimiz yok bu dostluğu ilişki diye nitelendirirsekte hiç bir örnek veremeyiz bende bu yüzden kendimizi ilişkinin içine koydum her gün yeniden ölmek gibiydi her gün acı çekmekti
Mattheo:bende aynı şekilde düşünmüştüm ama benimki ynnin ısrarları sonucu bir evliliğimiz olursa ertesi gün intihar ederdim
Herkes buna gülmeye başlamıştı benimle dalga geçmişti resmen bacağımdaki eline tırnağımı batırdım hızlıca çekti
Yn:çok şakacısınız mattheo bey ama haklısınız sizinle evli olsam ikinci günü bende intihar ederdim
-ooovv hava biraz gerildi sanırım o zaman yumuşatması gerekende benim birbirinize bir iltifat eder misiniz
Yn:tabi ederim, mattheo bu gün ölçünü kim aldı
Mattheo:bu nasıl iltifat yn
Yn:çok güzel iltifat bak çok güzel ölçü alırım ha
Mattheo:yn cidden bu nasıl iltifat
Yn:ben bu gün sana yardım ediyim sen ölçünü alma
(Sabahki kavgada yardım etmesinden bahsediyor)
Mattheo:aldım yn tamam aldım
-peki mattheo bey yn hanıma bir iltifat eder
misiniz
Mattheo:benim etmeme gerek yok her gün o kendine ediyor zaten
Yn:ben etmiyorum mattheo bana ediyorlar
Mattheo:doğru her yerde ediyorlar etkinliklerde oyunlarda işte haberde benim etmeme gerek yok
(Bowling alanındaki adamı ima ediyor)
-ama konsept böyle değil ikinizde birbirinize düzgün bir iltifat eder misiniz
Yn:mattheo
Mattheo:efendim yn nasıl bir iltifat ediceksin acaba
Yn:mattheo bir susamaz mısın sen ya hevesimi kaçırıyorsun
Mattheo:uff tamam yn susarım sen yeterki et şu iltifatı
Yn:draco ile dostluğunuz çok güzel ve her şeye ramen ayakta durabilmen sen çok güçlü birisin
Mattheo yüzünde bir gülümseme belirmişti ve bütün kameramanlarında
Mattheo:sende çok güçlü birisin yn ayrıca dalga geçtiğime bakma bu gün çok güzel olmuşsun peri kızı gibi
Kameralar bize zoomlamış manşet fotoğrafları çekiliyordu
-havalar ısındı o zaman bir sonraki soruyu seyircilerden alalım mı
Mesajlarına göz gezdirdi
-birbiriniz ile hiç mi ilişki düşünmüyorsunuz
Mattheo benim gözlerime odaklanmış izin bekliyordu onun gözlerine baktığım an konuşmaya başladı
Mattheo:açık konuşalım o zaman çevremdeki hiç bir kadından etkilenmemiştim onun kadar ama ikimizde biliyoruz ki biz iş veren çalışa ilişkisinden öteye gidemeyiz
Yn:ben size daha açık konuşayım manşetlerde "genç kızların prensi mattheo riddle yakışıklı iş adamı mattheo riddle" gibi sözler duyduğumda inanamamıştım-
Mattheo:başkasının yakışıklısı olmamı kaldıramıyor hanımefendi
Yn:aynen öyle- ovv hayır hayır bana ne kimin yakışıklısı olursa olsun isterse genç kızların isterse beyaz atının
-biz aldık cevabı merak etmeyin
Mattheo:şaka yapıyoruz tabiki biz arkadaşız- şu anlık üzerinde çalışıyorum(!)
Herkes güldü
-bir kaç sorum daha olucak birbirlerinin vücudunda en beğendikleri yerler
Yn:hmm aslında pek düşünmeye gerek yok gülüşü
Mattheo:hadi ama bu mu
Yn:ne dememi beklerdin mattheo
Mattheo:gülüşün vücuduma girdiğini yeni öğreniyorum
Elleriyle gövdesini gösterdi
Mattheo:cidden gülüşüm mü
Yn:aynaya bak ve biraz gül mattheo anlayacaksın
Mattheo:uhh yaparım benim senin vücudunda en sevdiğim yer... ;)
Yn:vücudu yanlış anlama mattheo
Mattheo:anlamıyorum ama vücuda baksana ne demememi beklersin ki tabi şu an göremiyorlar
Mattheo elimi tutup platforma çıkardı
Mattheo:baksanıza neyi söylememi beklersiniz ki
-elbisesini arkadan sıkıştırır mısın!
Mattheo:sıkıştıramam!
Elimi elbisemin arkasına attım ve elbisemi vücuduma yapışacak şekilde arkada tuttum ıslık sesleri gelmeye başladı
-çok güzelsin!
Mattheo:evet yn çok güzelsin şimdi bırak elbiseyi
-bir kaç dakika daha öyle durar mısın!
Yn:pek-
Mattheo:hayır yn bırakır mısın
Yn:sadece fotoğraf çekiyorlar mattheo ne var bunda
Mattheo:elbisenin kesimi bunun için yapılmadı yn
Yn:yani bir sorun mu oluşturuyor
Mattheo önüme geçti
Mattheo:kendilerini seninle tatmin ediyorlar yn yapma bunu kendine
Bu cümleyi duyduğumda yüzüm düşmüştü kimin düşmezdi ki
Yn:uhh tabi doğru sağol...
Mattheo:bu kadar üzüleceksen gidebiliriz
Yn:yok gerek yok
Mattheo:gel gidiyoruz yn
Yn:hayır gerçekten duralım
Mattheo:gidiyoruz dedim!
Yn:bende gerek yok dedim!
Mattheo:inat etme bak gidelim işte
Yn:röportajı bitirelim öyle gideriz
Mattheo:öylemi tamam bitirelim
Mattheo hızlıca masadaki mikrofona uzandı
Mattheo:iyi günler!
Bana doğru yürüyüp beni kucağına aldı yolda ilerlerken flaşlardan önümü göremiyordum arabanın kapısını açıp beni koltuğa bıraktı yanıma binince hızlıca gitmeye başladık
Mattheo:yn yüzün gülsün biraz
Yn:senin bende en sevdiğin yer ıhığıhım Ya mattheo bey ben gülmeyeyim hiç
Mattheo:ıhığıhım mı?
Yn:orasıda bilinmezlik anlayın yani
Mattheo:yo ben çok iyi biliyorum yn bunu şimdi söylemiyim ama
Yn:düşünün sonra söylersiniz tabi
Mattheo:yn hanım yoldayım sonra söylerim
Yn:tabi
Beni iş yerine bıraktı kendisi ise başka bir yere gitti günün devamıda çok normal geçmişti davada gelişen şeyleri not ettim ve uyudum