Dedikodu|Texting

By yalniz_karanlik03

400K 25.8K 7.2K

Asel; Aslııı Asel;Aslııı Asel;Aslı kız ne dedikodular öğrendim bilemezsin!. Asel; Ömer abiyle karısı boşanıyo... More

0.1🍀
0.2🌼
0.3🌺
0.4🌻
0.5🌸
0.6💐
0.7🌷
0.8🍁
0.9⚘
1.0🌹
1.1🍁
1.2🍀
1.3🍄
1.4🌼
1.5🏵️
1.6🌷
1.7🌾
1.8💐
1.9🍄
2.0🌻
2.1🌸
2.2🍀
2.3💮
2.4🌾
2.5🌴
2.6🌻
2.7💐
2.8🌹
2.9🌷
3.0🌺
3.1🍁
3.3🌻
3.4🌺
3.5🌿
3.6🌵
3.7💐
3.8🌷
3.9🌻
4.0🌹
4.1🌷
4.2🌲
4.3⭐
4.4🥑
4.5🌵
4.6💮
4.7🥑
4.8🌻
4.9🍄
5.0💦
5.1🥕
5.2🌼
5.3🌙
5.4🍂
5.5❄️
5.6🌙 FİNAL

3.2🌴

6K 470 310
By yalniz_karanlik03

Selamün aleyküm 👋

Nasılsınız?.

Sonunda kavuştuk kqndiwndi.

Bayadır yoktum demişler öldü, söyleyin onlara kral geri döndü 😎

Kwndiwndiwnd

Neyse sonunda geldim işte sizi çok tutmayayım. Bölüme geçin siz.

Sınır

190 oy 200 yorum.

Yorumlarda görüşürüz ❤️

.....
🍄🍁

Son kez çantamı kontrol edip evden çıktım. Kapıyı kapatıp kilitledikten sonra bir Ayetel Kürsi okuyup eve doğru üfledim, nolur nolmaz evi korumak lazımdı.

Arabanın arka kapısını açıp içeriye girdim.

" Asel iyice kilitledin mi?, Bak açık falan kalmasın. " Annem aradan kafasını uzatıp bana bakarken annemi onaylamış ve ardından ayakkabılarımı çıkartıp kendime rahat bir alan oluşturmuştum.

Şuan köye gidiyorduk, ve kendi arabamız ile yolculuk yapıyorduk çünkü her anlamda en rahatı kendi arabamız dı.

Düzce'nin bir köyüydü bizim köyümüz, gayet sakin yeşilliği bol güzel bir yerdi. Seviyordum köyü.

Benim bir süre sonra uykum gelmiş ve arabaya koyduğumuz yastığı alıp uyumuştum.

Ben uyandıktan sonra bir tesiste durup namaz kılmış ve yemek yemiştik. Ondan sonra da yolumuza devam etmiştik.

Sonunda köye geldiğimizde uyuşan ayaklarımın açılması için biraz beklemiş ardından ayakkabılarımı giyip arabadan inmiştim.

Amcamlar bizden bir kaç gün önce gelmişti, amcamın izni erken olduğu için.

Babannemler de zaten buradaydı, arabadan çantamı ve bir kaç bir şeyi daha aldıktan sonra içeriye girdim.

" Hoşgeldiniz" yengemin kollarını açıp bana doğru gelmesi ile elimdekileri yere bırakıp yengeme sarıldım.

" Hoşbulduk yenge" yengem arkamdan annemlere bakarken bir yandan da soru sormaya devam ediyordu.

" Nasıl dı, iyi geldiniz mi?" Başımı sallayıp yerdeki bıraktığım şeyleri aldım.

" İyiydi, güzel geçti. Ben bir şunları odaya bırakayım" buraya geldiğimizde kaldığımız odaya eşyaları bırakıp başımdaki yemeniyi çıkarttım ve dağılan saçımı toparlayıp tekrar yaptım.

İşlerim bittikten sonra odadan çıktım. Annemler arabadaki malzemeleri bitirmiş olacak ki salonda oturuyorlardı. Bende yanlarına geçtim ve annem ile yengemin arasındaki boşluğa oturdum.

" Yemek hazır, açsanız eğer hemen sofrayı kuralım" yengemin sorduğu soruya annem.

" Yok gelirken yedik bir şeyler, ama siz yemediyseniz kuralım." Yengem de biraz önce yediklerini söyleyince oturmaya devam etmiştik.

Bir süre daha annemlerle oturduktan sonra Agâh'ı aramak için annemlerin yanından ayrılmıştım. Köye geldiğimizde haber veririm demiştim ama sonra arayamamıştım.

Odaya girip arkamdan kapıyı kapattım ve yatağa oturup Agâh'ı aradım. Bir kaç çalıştan sonra telefon meşgule atılmıştı. Büyük ihtimalle müsait değildi çünkü normalde aradığımda açıyordu.

Agâh telefonu açmayınca telefonu alıp odadan çıktım. İçeriden Ayşen'nin sesi geliyordu, biz geldiğimizde onlar abisi ile şehire gitmişlerdi ve yeni gelmiş olmalılardı.

" Ooo Asel hanım!" Ayşen kollarını açıp bana sarılınca bende sarıldım.

" Buyrun benim" sırtıma vura vura sarılan Ayşen ile bende onun sırtına vurdum.

" Napıyon kız, nişanlandıktan sonra daha mı kilo aldın ne" Ayşen'den ayrılıp göz devirdim.

" Ne alakası var, aynı kilodayım ben" Ayşen gülüp beni kolunun altına çekti.

" Şaka yapıyorum ya, gayet iyisin"

" Biliyorum bebeğim" Ayşen ile ayrıldıktan sonra boş olan yere oturmuştuk. Amcamlar biz  derken ev baya kalabalıklaşmıştı. Akşama doğru da diğer amcamgil geliyordu. Ve daha kalabalık olacaktık. Ev iki katlı olduğu için çok sıkıntı olmuyordu ama bu kadar kalabalık olmak aynı zamanda çok yorucu oluyordu.

" Bahçeye mi otursak ya?" Berat'ın sorduğu soruya annemler hayır derken biz evet demiştik. Biz gençler olarak bahçeye geçerken büyükler evde kalmışlardı.

Ayşen ile ben ikili koltuğa otururken erkeklerde kalan yerlere oturmuşlardı. Ayşen'in iki abisi vardı Berat da akşam gelecek olan amcamın çocuğuydu onun da iki kardeşi daha vardı.

Erkekler kendi aralarında maç muhabbeti yaparken bizde Ayşen ile onları dinliyorduk.

" Abi düşünebiliyor musunuz? Bizim Tadic'imiz var resmen ya. Ah ah " Berat'ın ağzı kulaklarında söylediği şeye Mehmet de aynı gülümseme ile katılmıştı.

( Tadic bir Fenerbahçe futbolcusudur. Mükemmel bir şey çok bakınca aşık olma riski var dikkat kqnxiwndiwndi)

" Ya üf, çok sıkıcısınız. Bizene Tadic den Altay'dan Dzeko dan. " Ayşen en sonunda abilerine tepki gösterirken Mehmet Ayşen'e burun kıvırıp

" Sen ne anlarsın zaten" demiş ve telefonuna dönmüştü. Bende hiç konuşmaya katılmadan dinliyordum sadece. Cebimde titreyen telefon ile elimi cebime sokup telefonu çıkarttım. Agâh arıyordu.

" Geliyorum ben" Ayşen'e haber verdikten sonra biraz ilerleyip telefonu açtım.

" Efendim"

" Napıyorsun yavrum" Agâh'tan gelen ' yavrum' kelimesi ile beraber yüzümde saçma bir gülümseme oluşurken cevap verdim.

" Hiç oturuyorduk, sen napıyorsun yavrum" Agâh telefonun ucundan küçük bir kahkaha atarken bende güldüm.

" Sevdim ben bunu, hep isterim" yüzümdeki şımarık gülümseme ile

" Olmaz, hep söyleyemem. Canım isterse söylerim"

" Bak sen. Peki o zaman sen ne zaman istersen söyle. Biraz önce aradığında telefon Ela'daydı meşgule atmış, sonrada gelmiş seni biri aradı kapattım diyor"

" Ağzını gözünü yerim ben onun ya, çok tatlı ve de akıllı çocuk. Hiç söylemeye de bilirdi. En azından söylemiş"

" Demi, demi. Aynı ben " Agâh'ın söylediğine gülüp

" Yalnız kız halaya çeker derler ama, sen bilirsin"

" Ela dayısına çekmiş, illa dayısına çekmesi için erkek mi olması gerekiyor?"

" Ay ne bileyim Agâh ya, neyse ben seni şey için aramıştım. Biz köye geldik te onu haber vereyim dedim. "

" Eee ne zaman geliyorsunuz buraya, köyden sonra buraya gelirsiniz heralde" herkes ekmeğinin peşinde tabi.

" Bilmiyorum, daha o konuyu babam ile konuşmadık. Neyse şu bayram falan bir geçsin sonra bakarız işte"

" İyi bakalım. En olmadık düğünü yaparız temelli olarak buraya taşınmış olursun" Gözlerim büyüyüp ağzım açılırken

" Oha Agâh, daha dur yeni sözlendik ne düğünü"

" Yavrum sözlendik işte hemen düğünü de yapalım. Bak ben babana güvenmiyorum bir anda çıkıp ' ben vazgeçtim' diyebilir" gözlerimi devirip

" Ne alakası var acaba. Asıl sen hemen düğünü yapalım dersen babam vazgeçer" Agâh'tan bir oflama sesi gelirken arkamdan omzuma dokunan el ile çığlık attım.

" Manyakmısınız ya?" Karşımda sırıtarak duran Ayşen ile omzuna bir tane vurdum.

" Çağırdım duymadın napayım"

" Noluyor Asel, niye çığlık attın?" Telefondaki Agâh'ın sesi ile

" Bir dakika Agâh ben sana dönücem şimdi. Noldu Ayşen ne diyecektin "

" Amcam çağırıyor, kapatsın artık telefonu dedi" başımı sallayıp

" Tamam geliyorum " Telefondan Agâh'ın homurdanma sesleri gelirken onun bu haline güldüm

" Bak dedim ben sana, adam telefonda konuşmamıza bile sinir oluyor. Biz bence düğünü hemen yapmalıyız. Yavrum bir mantıklı düşün, bak Haziran ayındayız şöyle Ağustos'ta Eylül'de bir düğün yapsak fena mı. Hem hava da güzel olur, hadi bunlara çok erken diyorsan Ekim de olur. "

" Agâh bilmiyorum ben ya, neyse konuşuruz bunları daha erken nasıl olsa. Ben şimdi kapatayım daha fazla babamın gözünü batmadan. Hadi Allah'a emanet ol "

" Sende Allah'a emanet yavrum. Sen yinede benim dediklerimi bir düşün, hemen kestirip atma" telefonu kapatıp içeriye doğru ilerledim bahçede kimse kalmamıştı. Ne ara gitmişti bunlar?

Salona girip Ayşen'in yanına oturdum.

" Oo kuzen,sonunda kapatabilmişsin" Berat'ın babamın yanında imalı lafları ile yengem Berat'a bir tane vurup

" Sanane be, kız nişanlısı ile konuştu. Ne diye utandırıyorsun kızı" Berat yüzünü buruşturup yengeme bakarken yengemin yanından kalkıp Mehmet'in yanına oturmuştu.

" Yenge seninde elinin ayarı yok ha, hiç karşıdakini düşünmüyorsun pat diye indiriyorsun hemen"

" İşte benim halimi düşünün" amcamın alaylı sesi ile herkes gülerken yengem amcama göz devirmiş ti.

" Görende her gün seni dövüyorum sanır"

🍄🍁

Önümdeki domatesleri doğarken bir yandan da annemlerden akşamki düğün için olan şeyleri dinliyordum.

Bugün akşam bir düğün vardı ve bizde gidecektik. Düğün Düzce'de düğün salonunda olacaktı.

" Sen ne giyiyorsun " Ayşen'in sorusu ile elimdeki bıçağı bırakıp tezgaha yaslandım.

" Bilmiyorum, bir kaç tane getirdim giyerim birini işte. Hazırlıklı geldim düğünler için"

" Bende getirdim bir kaç bir şey, ama bugün yeşil giyicem galiba. "

" Asel telefon!" Babamın içeriden bağırması ile beraber ellerimi silip koşarak içeriye girdim. Annemin telefonu çalıyordu. Ve teyzem arıyordu telefonu anneme verip kendi telefonumu aldım. Agâh'tan bir kaç mesaj vardı onlara bakıp telefonu yerine koydum.

" Kızlar siz burayı bırakın da benim akşama giyeceğim elbiseyi bir ütüleyin, birde amcanızın gömleği vardı onuda bir ütülerseniz çok güzel olur" Canan yengemin elimize ütüyü tutuşturması ile beraber Ayşen ile odada bulmuştuk kendimizi. Hazır ütü yapıyorken ütülenecek herşeyi ütülemiştik.

Sonunda ütü bitince annemlerde sofrayı kurmuştu. Yemek yedikten sonra hazırlanıp çıkacaktık, zaten burdan Düzce çok uzak değildi 20 dakika sürüyordu.

Yemeklerimizi yedikten sonra mutfağı el birliği ile toplamış hazırlanmak için odalara geçmiştik.

Elbisemi giyip şalımıda yaptıktan sonra bileziklerimi ve kolyemi taktım. Kolyem herkesteki madolyon gibi olandan değil de daha zarif bir şeydi ve Musa babam takmıştı. Bilzeğin birini de Buket abla ve Ömer abi takmıştı. Onlarla birlikte 5 bilezik takmışlardı.

Hazırlandıktan sonra getirdiğim topukluyu giyip odadan çıktım. Altı temiz olduğu için evde giymiştim, yoksa bir annem vakası yaşamak istemezdim evde giyip te.

Herkes hazırlandığında evden çıktık ve arabalara bindik. 2 araba gidecektik oğlanlar gelmiyordu.

" Yeni gelin olduğunu bu kadar belli edebilirdin" Ayşen bizim araba ile gidiyordu ve oda Aslı gibi altın sevmiyordu. Hayır altını neden sevmiyorlardı hiç anlamış değildim.

" Ay sizde benim altınlarıma taktınız he, kıskanmayın canım evlenin dizinde olur" Ayşen yüzünü buruşturup

" Almayım canım sağ ol" Ayşen önüne dönerken bende camdan dışarıyı seyretmeye başladım.

Düğün solanunun önüne gelince arabadan inmiştik ben Ayşen'in köküne girmiş herkesin inmesini beklerken elimdeki telefona bakıyordum. Agâh'la bugün pek konuşamamıştık baya çalışmıştı ve daha eve bile gitmemişti. Eve ekmek getirmek için geç saatlere kadar çalışıyordu Aslan parçası.

Herkes gelince içeriye girdik ve boş olan bir masaya oturduk. Annemler tanıdıkları ile konuşurken biz Ayşen ile kim ne giymiş onu tartışıyorduk. Çünkü neden olmasın.

Bir süre daha Ayşen ile oturduktan sonra Ayşen halay çekenlerin arasına girmişti. Masada oturmuş halay çekenleri izlerken telefonum çalmaya başlamıştı. Müziğin sesinin kısık olduğu bir yere geçip telefonu açtım ve kulağıma götürdüm

" Efendim. "

" Konum atsana ben Düzce'ye geldim"

🍁🍄

Bölüm sonu!.

Bölüm nasıldı?.

En sevdiğiniz sahne?.

Agâh Kaan?.

Asel?.

Allah'a emanet olun kendinize iyi bakın 🍁🍄...

Continue Reading

You'll Also Like

5.7K 296 29
Gönüllü olarak İran savaş bölgesine gelen hemşire,bir gün yaralı bir Türk askeriyle karşılaşır
574K 47.4K 67
Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız vardı, nasıl sipariş verebilirim? Vişne Şa...
54.7K 6.5K 39
Laf cambazından mektup: Gönlü güzelim,ben nazende gönlünde kanat çırpan bir sevdayım. Hani diyor ya şiirde: "Sözün şiirlerin mükemmelidir. Senden baş...
3.5M 199K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...