Titreyen Yıldız

By Zeliharac3

675 286 1K

AYAZ ÇAĞKAN, Karanlığıma yıldızlar iliştirdin. Benim için ışığınla çizdiğin yolda yürüyemeyecek kadar karanlı... More

İki Düşman
İlk Görev

"Yıllarca Beklenen O An"

259 103 295
By Zeliharac3

''Titreyen Yıldız '' dünyasına girmeden önce küçük bir tanıtım sizlerle.

Esin Baler, 21 (Sancar'ın kız kardeşi)

Sancar Baler, 27 (Esin'in ağabeyi)

Ayaz Çağkan, 25 (Sancar'ın en yakın koruması)

Şimdi kemerlerinizi bağlayınız ve giriş yapınız.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Hep bekledim. Hayatın benden aldığı çiçekler ile bana bir bahçe sunmasını ama olmadı. Kendi çiçeklerimi  vermeyip kendim bir bahçe inşaa etmek için zorladım ama kan sızdıran bir beden, sadece kan pompalayan bir kalp ve yara bandı yapıştırmaktan görünmez olmuş bir ruh ile bunu yapmam da hiç kolay olmuyordu. İşte basit bir örnek, birkaç saat sonra havalimanına gitmek için hazırlanacaktım ama bunu ne kadar istiyordum? Benimkisi kocaman bir hiç iken herşey olmaya çalışmaktı.

Hayatı sorgulamaya devam ederken odamın kapısının tıkanması ile bakışlarımı kapıya yönelttim. Gelen ağabeyim Sancardı.

'' Ağabeyinin gülü, hazırlanmadan önce iki dakika aşağı benimle gel seni Ayaz ile tanıştıracağım. ''

Zoraki gülümsemem ile onaylayıp onunla beraber aşağı indim.

Ayaz, ağabeyimin yokluğunda benimle ağabeyim gibi ilgilenecek ve koryacaktı. Aile evine gitmek istemediğimden ağabeyimin 'Eve gitmeyeceksen seni en yakın korumama emanet edip gölgen gibi senin yakının da olmasını ve hastalığın için seninle an ve an ilgilenmesini kabul edeceksin.' teklifini kabul etmiştim.

Aşağı indiğimizde bir doksan boylarında, vücudu fazlasıyla gelişmiş biri bizi bekliyordu. Ben onu incelemeye koyulmuşken ağabeyim tanışma faslını başlattı.

''Esin, ben yokken seninle ilgilenecek kişi  yani Ayaz. Ayaz, kardeşim Esin. Zaten yapacaklarını detaylıca anlamıştım, tekrarlamaya gerek yok. ''

Ayaz son derece samimi bir tavır ile cevap verdi.

'' Tamamdır Sancar Bey. Gözünüz arkada kalmasın. ''

Ağabeyim tebessüm ederek sol kolunu Ayaz'ın sağ omzuna koydu.

'' Biliyorum aslanım. O yüzden bu cadı ile ilgilenmesi için seni seçtim. ''

Uçak kalkış saati yaklaştığı için oyalanmadan yukarı çıktım ve giyinmeye başladım. Ağabeyimden yine uzun bir zaman yalnız kalacağım için içimde bir huzursuzluk vardı. Beni görmeye geleceğini kendime hatırlatarak zihnimde ki kara bulutları dağıtmaya  çalıştım ama olmadı.

Sonbaharda olduğumuz için siyah kazak ve altına ispanyol paça kot pantolon giydim. Aynadan biraz uzaklaşıp gözlerimi kıstım ve kendimi süzdüm.

'' Mükemmel olmaya devam et bebeğim. '' dedim ve kendi kendime güldüm.

Merdivenleri ikişer üçer inerek ağabeyimin kollarına atladım.

'' Ben hazırım, sultanım. ''

Elleri ile saçlarımı karıştırdı, amacımı biliyordu.

'' Hiç boşuna kalmam için şebeklik yapma. Adımızı dünyaya duyurmak için gitmem gerek. ''

'' Senin dünyan ben değil miyim? Benim duymuş olmam yetmez mi? ''

Kesin bir dille cevabımı alıp sustum.

'' Yetmez, küçük hanım. ''

'' Yarım saat var, Sancar Bey. Yola çıksak iyi olur.''

Ayaz'a bakıp göz devirdim. Haklıydı ama yine de bunu yapmaktan kendimi geri alamadım. Ağabeyim valizini eline aldıktan sonra hızlıca ondan valizi geri aldım. Aşağı sarkmış dudaklar ve her an şu akıtacak gözlerim onu etkilemiyordu.

'' Yokluğun gibi bu yüküde ben taşırım, bana bırak. ''

Sergilediği yapay kızgınlık ile cevabını verdi.

'' Abartma yoksa aile evine postalarım seni. ''

Omuz silkip önünden yürüdüm. Her ne kadar duygularımı saklamaya çalışsam da gözlerim beni ele veriyordu. Her an musluğun vanasını açacak gibi yanıyorlardı.

Ayaz ve ağabeyim önde ben ise arka koltuğa oturarak havalimanının yolunu tuttuk. İçimden bir ses, gitmesine mani ol, diyordu ama bunu yapamazdım.

Uçağın kalkacağını belirten anons geçildiğinde içime bir fil oturdu. Evet, tam olarak tarifi buydu.

Gitmesi için geri sayım yapan saatte yelkovan her ilerlediğinde sanki benim için de bir geri sayım vardı. Bütün bunları her zaman ki depresifliğime verip ağabeyim sıkıca sarıldım. Benim için bir evladın babasına veda etmesi ile eş değerdeydi.

En sonunda daha fazla kendimi kontrol edemeyip hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

'' Esin böyle yapma. Söz seni ziyarete geleceğim. Bak böyle ağlamaya devam edersen kalbin yeni bir kriz için hazırlıklara başlar. ''

Beni geriye çekip göz yaşlarımı sildi. Yüzümü iki elinin arasına alıp teselli vermeye başladı.

'' Bir daha ayrılık olmaması için şimdi gitmem gerek. Şöyle düşün, kavuşmak için gidiyorum. ''

Başımı aşağı yukarı sallayarak dediğini onayladım. Göz yaşlarımı tekrar sildi ve valizini eline aldı.

'' Esin sana emanet aslanım. Ona karşı hep şüphe duy çünkü iyiyim diye yalan söylemeyi çok sever. ''

Ayaz ile son konuşmalarını yaptıktan sonra arkasını dönüp gitti. Gidişini izlemek, bir bebeğin annesinin ölümünü izlemesi ile eş değerdi. İşte ben ağabeyim bu kadar bağlıydım. Ne bir anneye  ne de bir babaya ihtiyacım vardı o yanımdayken.

Yokluğunda işe herşeye ihtiyaç duyuyordum. Anneye, babaya yani bir ailenin her bireyine.

Ayaz, ağabeyim gözden kaybolduğunda arabaya binmem gerektiğini söyledi. Bir telaşı var gibiydi. Ön koltuğa oturup başımı cama dayadım. İşte zorlu sınavım başlıyordu, ağabeyimsiz bir hayat.

'' Esin Hanım, eve gider gitmez lütfen valizinizi toplamaya başlayın. Sizi zaman çok geçmeden hastane yakınına olan eve götürmem lazım. ''

Ayazı baştan aşağı süzüp umursamadığımı belli eden tavır takındım.

'' Ne bu acele? Bir yere mi yetişmemiz gerekiyor? ''
'' Evet, doğru bildiniz. Ağabeyinin hazırladığı sürprizi size göstermem lazım. ''

Heyecanla gözlerimi açıp onu ciddi bir şekilde dinlemeye başladım.

'' Ciddi misin? ''

Kırmızı ışıkta arabanın durmasıyla gözlerini bana çevirdi. O da en az benim kadar keyif alıyordu.

''Evet ama en güzel tarafı ne siz ne de ağabeyiniz bu sürprizi hayatınız boyunca hep anacaksınız.''

Ağabeyimin benim için ne hazırladığını düşündükçe kalbim heyecan ile çırpınıyordu. Acı vermemesi için elimi üzerine bastırdım ve kendimi sakinleştirdim.

'' Ama lütfen sakin olun ve kendinizi bu büyük sürpriz için hazırlayın. ''

Ayaz'a kulak verip dediğini yaptım. Bir an önce eve gidip valizimi hazırlamak istiyordum. Ayaz da bunu hissedebildiği için arabayı oldukça aceleci sürüyordu.

Yaklaşık bir yılımı o evde geçireceğim geniş bir hazırlık yapıp küçüklü büyüklü herşeyi aldım. Hazırlanırken bir yandan da müzik ile dans ediyordum. Kalbimin uyanmaması için oldukça sakin ve dikkatli davranıyordum.

Valizimi kapatırken kapı tıkandı ve içeri Ayaz girdi.

'' Hazır mısınız? ''

Kocaman gülümseme ile ona karşılık verdim. Genelde yaptığım şey olmadığı için ağabeyim bu güzel anları bana yaşattığı için içimden teşekkür ettim.

'' Evet, tam vaktinde geldin. ''

Ayaz önden çıktığında bende arkasından onu takip edecektim ki elimle saçımı karıştırarak üç valizi nasıl indireceğim düşünmeye başladım.

'' Şey... Galiba yardımına ihtiyacım var. ''

'' Ah! Tamamen benim dalgınlığım Esin Hanım. Hemen yardım ediyorum. ''

Valizlerimi arabaya taşındıktan sonra hastane yakınındaki eve doğru yola çıktık. Ağabeyimin gidişini izlerken acı ile atan kalbim şimdi ise onun yokluğunda bile varlığını hissettiği için mutluluk ile hayat buluyordu.

Arabanın gitmesi gereken güzergahta gitmediğini fark edince kaşlarımı çatıp Ayaza döndüm.

'' Farklı bir yoldan mı gidiyoruz? ''

Keyif ile dudağının sağ tarafını yukarı kıvırıp,

'' İşte sürpriz burada başlıyor, küçük hanım. ''

Gerçekten yine benim için bu kadar mı geniş düşünmüştü? Ağabeyimden bekleyeceğim hareketler olduğu için sorun etmeden arkama yaslandım ve yolu izlemeye başladım.

Araba durduğunda karşımızda ormanlık alanın içinde neredeyse kaybolacak olan ev karşıladı. İyice merak edip valizler ile uğraşmadan eve yaklaşmaya başladım.

Ayaz telefondan bir numara tuşlayıp kulağına götürdü.

'' Biz geldik, kızın valizleri arabadan odaya çıkarın''

Heyecan ve merak duygusu ruhumu ile zihnimi ele geçirdiği için Ayazın sesindeki o korkutucu tonu daha sonra fark edecektim.

Eve hızlı adımlar ile girdikten sonra Ayazı takip ettim. Beni sürprizin olduğu yere götürüyordu  ama girdiğimiz oda da sadece bir yatak, çekmece ve çekmecenin üzerindeki su dolu sürahi vardı.

Etrafa anlamayacak baktığımda Ayaz da birşeyler anlamam için bana bakıyordu.

'' Sürpriz nerede? ''

Yüzündeki o keskin ifade ile bana yaklaştı. Eğlendiğini açık açık görüyordum ama burada benim de eğlenmem gerekmiyor muydu?

'' Sürpriz iki dudağımın arasında. ''

Sesimin tonunu kontrol edemeyip sinirle cevap verdim.

'' Söylesene artık be adam!''

''Tabii ki. Sancar denen o itten intikamımı almam için benim bir aracımsın.''

'' Ne? ''

Daha duyduğuma anlam veremeden yeni şeyler söylemeye başladı.

'' Sancarın sana hazırladığı sürpriz tam olarak şu, benim intikamım da benim amacıma ulaşmak için bir yol olman. ''

Bana zarar verecekti, beni esiri olarak tutacaktı. Hızlıca kapıya yöneldiğim sırada önüme geçip kapıyı kapattı ve dışarıdan biri kapıyı kilitledi.

Yatağa oturup çırpınışlarımı zevkle izliyordu. Bu savaşta çoktan geriye düştüğüm için kontrolü elime alıp mantıklı düşünmeye başladım. Direnmek veya sorun çıkarmak sadece onun kızmasına sebep olup işimi zorlaştırır. Sakin kalıp konuşmaya başladım.

''Medenice konuşup bu sorunu çözelim.''

Dudağını aşağı kıvırıp cevap verdi.

'' Bana uyar. ''

Konuşması için tam karşına durdum.

'' Şöyle anlatayım sana, senin ağabeyiniz benim ablamı ölüme gözü kapalı teslim etti. Şimdi ise sıra ağabeyini ölüme itmekte.''

'' Ne saçmalıyorsun? Bunu yapamazsın! Sen basit bir korumasın.''

Eğlendiğini görmek beni deli ediyordu. Hem ağabeyimin bir kere sevgilisi olmuştu ve onunla da güzelce ayrılıp ikisi de hayatlarına devam etmişti.

'' Siz öyle zannedin,Baler ailesi. Hadi biraz mantıklı düşünelim. Ağabeyinin neden yıllardır onu batırma tehlikesi olan yani en büyük rakip şirketin kurucusunun kim olduğunu bulamıyor?''

'' Bilmiyorum. ''

Evet bunu öğrenmek ve onunla ortak olmak için çok uğraşmıştı ama hiçbir çabası sonuç vermemişti. Bu yüzden o şirketin kendisinin ayağını kaydırması tehlikesi ile yaşamıştı.

'' Çünkü o benim. ''

Duyduğum gerçek ile gözlerimi fal taşı gibi açtım.  Bu nasıl mümkün olabilirdi? Ayaz sadece onun korumasıydı.

'' O yükselsin diye her adımında bir basamak koyan bendim. Şimdi sıra verdiğim ilk taşı geri almakta. ''

Öfkesini ve nefretini bakışları ile üzerime kusuyordu. Yutkunup bu işten nasıl sıyrılacağımı düşündüm.

'' Bu anlattığın o kadar basit değil. Ağabeyim İngiltere'de ki ihaleyi rahatlıkla alıp adını dünyaya duyuracak. ''

Kolları ile bağdaş kurup sanki şuan kriz yaşamıyormuşuz gibi cevap verdi.

'' Sana güzel bir soru. Ağabeyinin neden rahatlıkla alacak? Cevabı şu çünkü rakip şirketi o ihaleye girmedi.''

''E-evet çünkü o şirket başka bir ülkede ki ihaleye girecek.''

Sinir dolu kahkahası odaya dolduğunda ayağa kalkıp yanıma geldi.

'' Herşey gibi o da bir koca yalandı. Adamlarım o ihale için çoktan yola çıktılar. Ağabeyinin sonu yaklaşıyor. ''

Artık içimde ki acıya teslim olup gözlerimden yaşlar bakmasına izin verdim. Ağabeyim zarar vermesine izin vermeyecektim. Beni araç olarak kullanabileceğini düşünüyordu ama bir kadın gücünün farkında değildi.

'' Yapamazsın! Buna izin vermem! ''

Tekrar kahkaha attı.

'' İşte bu an için yıllarca bekledim. Düşündüğümden de eğlenceli oldu.''

Yataktan kalkıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Korku ve acı çoktan beni ele geçirdiğinde çırpınan kalbimin beni ele vermemesi için dua ettim.

'' Sen önce benden kendini nasıl koruyacağını düşün. Ne de olsa senin ağabeyin benim kız kardeşime bile bile zarar verdi. Benimde sana aynısını yapmamak için bir nedenim var mı? ''

Yoktu. Beni savunmasız yapacak bütün duygularımı sağ avcumun içine toplayıp tişörtümün kenarını sıktım.

Korkmadığım göstermek amacıyla keskin bakışlarım ile gözlerimi ona kenetledim.

'' Hiçbir şey yapamazsın. İzin vermem! ''

'' Bunu şu anda bile kalbi harekete geçen sen mi söylüyorsun? ''

Evet kalbim çoktan kriz için kendini hazır hale getirmişti ama bunu önemsemedim. Ben bir kadınım ve bunun bana verdiği sonsuz güç ile davranacaktım.

'' İlk ve son kez söylüyorum, dediğimi yapmazsan geçireceğin krizler umrumda olmaz. Sakin kal ve senin için hazırladığım rolü oynamayı bekle. ''

'' Hastalığım yüzünden beni küçümsüyorsun ve tehlike olarak görmüyorsun ama yanılıyorsun. Asla düşmanını hafife almamalısın. ''

Beni baştan aşağı süzüp konuşmaya başladı.

'' Asla kadınları hafife almam çünkü ne kadar güçlü ve muhteşem varlıklar olduklarını ablam bana gösterdi ama sen hasta ve sevgiye muhtaç bir kız çocuğusun yani bir kadın değilsin. ''

Ailemiz ile uzun yıllardır beraber olduğu için beni nereden vuracağını iyi biliyordu.

'' İşte en çok bu nokta da korkmalısın. Şöyle anlatayım, sen ablasının intikamını almak için yaralarını yıllarca taze tutup acısından güç alan bir çocuktun ama ben yaralarını sarıp izlerinden ders ve ilham alan bir çocuktum ve kadın olarak büyüdüm. Şimdi ise karşında ağabeyini korumak için herşeyi yapacak korkusuz bir kadın var. ''

Kollarını iki yana açıp eğlenen yüz ifadesi ile sinirimi ikiye katladı.

'' Başarılar dilerim Esin Baler, bu uğurda sana asla merhamet etmeyeceğim. ''

'' Başarılar dilerim Ayaz Çağkan, bu uğurda sana asla koz vermeyeceğim. ''

Kilitli kapı açıldı ve içeriye bir kadın girdi. Üzerinde hizmetli olduğunu belli eden kıyafetler vardı.

'' Esin hanımın öğle yemeği ve ilaçlarını getirdim, Ayaz Bey. ''

'' Esin Hanım değil, küçük kurban diyeceksin. ''

'' Özür dilerim, efendim.''

Kaçmak için sakince bekledim ve onlar konuşurken seri hareketlerle kapıya koştum.

'' AH! ''

Eli ile saçımı kavradı ve beni durdurdu.

'' Ne acelen var, küçük kurban. ''

Saçlarımı kökünden koparacakmış gibi  çektiğinde acıyla inledim. Bu kadarı fazlaydı.

Öfke ile hizmetli kadına bağırdı.

'' Çabuk bırak ve git.''

Kadın korktuğu için bir anlığına ne yapacağını şaşırdı. Sağına soluna bakıp çekmeceyi gördü ve tepsiyi üzerine koyup neredeyse odadan fırlayarak çıktı.

Hissettiğim acıyla gözlerimden yaşlar aktı. Bir zamanlar ağabeyimin şefkatle okşadığıdı saçım şimdi başka bir adam tarafından resmen koparılıyordu.

Saçımdan tuttuğu eli ile beni yatağa itti. Derin derin nefes alıp zaten  zor olan işimi kalbimin daha da zorlaştırmaması için uğraştım.

'' Bir daha tekrarlarsan bu kadar nazik olmam.''

Göz yaşlarımı silip önüme döndüm.

'' Sana öyle bir ders vereceğim ki her hatırladığında yüreğin paramparça olacak. Ölmeyecek acılar içinde kıvranacaksın. ''

Yüzüme bakmadan odadan çıktı ve kapıyı kilitleyip gitti. Gittiğine göre artık güçlü görünmeme gerek yoktu.

Kendimi yere atıp hıçkıra hıçkıra ağladım. Ağabeyimi istiyordum, sadece onun sıcacık kalbi bana iyi gelirdi ama artık rollerimiz değişti. Koruma sırası bana gelmişti. Nasıl yapacaktım? Bu sadece intikam için yaşayan ve kendini bu günler için büyüten canavardan kurtulup nasıl yapacaktım? Ağlamama bir son verip ilaçlarımı içtim.

Yatağa girip biraz ısındım ve ardından bir plan düşünmeye başladım.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Bölüm içi ve gelecek bölüm soruları bu satıra📢

Çikolata kadar tatlı, süt kadar sağlıklı kalın sevgili okurlarım.

Continue Reading

You'll Also Like

6M 196K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

792K 38.6K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
1.7M 56.9K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
881K 61.2K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...