AV U AGIR

By mezopotamyali_yazar

2.4M 105K 60.9K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... More

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
ÙMÙD £T
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
B£D£L
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
ŠÁF Š£VGÎ
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
V£DÁ
BÁÝRÁMÁ ÕŽ£L

ÁČÎ

17.1K 1.2K 891
By mezopotamyali_yazar

04/01/2024

"" NÊ LA LAO, NE LAO, LACÊ MİNO DELALO ŞÎN NEVERDE WARÊ Mİ

{{ BE OĞUL, BENİM GÜZEL OĞLUM ATEŞ DÜŞÜRME OCAĞIMA }}

NÊ ÇÊ ÇÊNÊ  KHÊ ÇÊNÊ ÇENQ MİNA DELALE

{{ BE KIZIM, BENİM GÜZEL KIZIM
KOR DÜŞÜRME YÜREĞİME }}

Mehmet'in gözleri Havin'in üstüne giderkende gülümsemesine engel olamamıştı .

"" Daha iyisin değil mi ???"" Dedi bir umud .

Havin'in yüzünde buruk bir tebessüm oluşurkende başını olumlu yönde sallamıştı.

"" İyiyim ."" Dedi Havin .

Mehmet'in ise aldığı cevapla dünyalar onun olmuştu .

Havin iyiydi ...

"" Çok sevindim ."" Dedi Mehmet.

"" Hep iyi ol ."" Dedi bunu herşeyden çok isteyerek.

"" Çünkü sen mutlu olmayı çok hak ediyorsun ."" Dedi gülümseyerek.

"" Kendine çok iyi bak ."" Dedi Havin'i son kez gördüğünü bildiği için.

Adar Ağa ise normal odaya alındığı gibi ayaklanmıştı .

Kim ne yaparsa yapsın ne derse desin kendi bildiğini okumuştu .

Zorla hasta odasından çıkmasıylada Şerwan Ağa onu odasına götürmeye çalışmıştı .

"" Ağa'm bak böyle olmaz ."" Dedi Şerwan Ağa.

"" Daha yeni kendine geldin dinlenmen lazım senin ."" Dedi Adar Ağa'yı odasına götürmek isteyerek.

"" Hadi gel odana gidelim ."" Dedi bir umud .

Adar Ağa kalmakta kararlıykende Cesur ve Ciwan Ağa'da yanlarına gitmişti .

Adar Ağa'yı odaya götürmeye ikna etmeye çalışmalarıylada Mehmet ve Adar Ağa göz göze gelmişti.

Aradan her ne kadar onca zaman geçmiş olsada geçmiş ilk günkü gibi Mehmet'in aklındaydı .

Adar Ağa o ve Annesi arasında olan tüm diyolağa şahit olmuştu .

Herşeyi anlatmak yerine de yıllarca susmayı tercih etmişti .

Ama Mehmet susmayacaktı ...

Adar Ağa'nın yıllardır sustuğunu herkes bilecekti .

Ciwan Ağa'lar , Adar Ağa'yla ilgilenirkende Mehmet yanında olan Havin'e bakmıştı .

"" Melek ."" Dedi Mehmet .

"" Havin ."" Dedi sonrasında düzelterek.

"" Kim o adam ???"" Dedi Adar Ağa'nın kim olduğunu öğrenmek isteyerek .

Havin ise yorgun bir ses tonuyla Mehmet'in sorusunu cevaplamıştı .

"" Ağa Dedem ."" Dedi Havin .

"" Ben ve kocamın Dedesi ."" Dedi Mehmet'e bakarak .

Mehmet'in yüzünde de aldığı cevapla buruk bir tebessüm oluşmuştu .

Adar Ağa, Havin'in Dedesiydi ...

Dedesi olmasına rağmende konuşmak yerine susmayı tercih etmişti .

Adar Ağa zorla bekleme alanında otururkende Mehmet adımlarını ona doğru yönlendirmişti .

Ciwan Ağa ise Mehmet'in hâlâ Hastane'de olduğunu görünce sabır çekmişti.

"" Elimde kalırsın çocuk !!!"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Kim gelirse gelsin alamaz seni elimden !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Şimdi canını seviyorsan çek git bu topraklardan !!!"" Dedi açık açık.

Mehmet'te korkusuz bir şekilde Ciwan Ağa'nın gözlerinin içine bakıyordu.

"" Geçmiş daha tam anlamıyla ortaya çıkmadı ."" Dedi Mehmet.

"" Çıktığı an bir daha dönmemek üzere gideceğim ."" Dedi sahte bir tebessümle.

Ciwan Ağa gözlerini kısarak Mehmet'e baktığında da Mehmet ,Adar Ağa'nın karşısına geçmiş ve  uzun uzun Adar Ağa'ya bakmıştı.

Adar Ağa bakışlarını fark ettiğinde de konuşmaya başlamıştı .

"" Geçmiş olsun ."" Dedi Mehmet .

Adar Ağa'da karşısında olan genç adamın kim olduğunu anlamaya çalışıyordu .

Kimdi ki o ???

Karşısında olan adamın yıllar önce Annesi'ne gerçeği anlatıp onları gördüğü oğlan çocuğu olduğundan bir haber .

"" Sağolasın ."" Dedi Adar Ağa.

"" Kimsin sen kimlerdensin ???"" Dedi merakına yenik düşerek .

Mehmet'in yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu .

Adar Ağa onu tanımıyordu ...

"" Ben buralı değilim ."" Dedi Mehmet .

"" Beni tanımazsınızda ."" Dedi Adar Ağa'ya bakmaya devam ederek .

"" Aslında beni gördünüz ama hatırlamıyorsunuz ."" Dedi imalı bir sesle.

Adar Ağa'da bu sözlerle Mehmet'i süzmüştü .

O gördüğü birini unutmazdı ki ...

"" Ben gördüğümü unutmam ."" Dedi Adar Ağa.

"" Seni de öncesinde görmedim ."" Dedi yorgun bir sesle .

"" Görsem unutmazdım ."" Dedi sözünün arkasında durarak .

Mehmet ise aldığı olumsuz cevapla konuşmaya devam etmişti.

"" Yanılıyorsunuz ."" Dedi Mehmet.

"" Siz beni gördünüz ."" Dedi sözünün arkasında durarak .

"" Ama ben o gece daha çok küçüktüm ."" Dedi açıklama yaparak.

"" Hâ bir de duyamadığım için konuşamıyordum ."" Dedi sağır olduğunu söyleyerek .

Adar Ağa'nın içine ise derin bir şüphe düşmüştü.

Karşısında olan genç adam ve o oğlan çocuğu bir olabilir miydi diye .

Adar Ağa her ne kadar o gece gördüğü oğlan çocuğunu unutmuş olsada oğlan çocuğu onu unutmamıştı .

O geceyi unutmadığı gibi ...

Hastane'de olan iki Aile'de Mehmet'e bakıyordu.

Asrındağ Ailesi onun kim olduğunu bilmezkende Ömerli Ailesi onu tanımıştı.

"" Mehmet misin sen ???"" Dedi Delal Hanımağa.

"" Hoca Hanım'ın oğlu olan ???"" Dedi Mehmet'in yanına giderek .

Mehmet'te gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Evet o'yum ."" Dedi Mehmet .

"" Buraya vicdanımı rahatlatmaya geldim ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Delal Hanımağa'nın aldığı cevaplada gözleri hızla dolmuştu .

Ayakkabıyı gönderen Mehmet'ti...

"" O ayakkabıyı ."" Dedi Delal Hanımağa.

"" Sen mi gönderdin ???"" Dedi sesi titreyerek.

Mehmet'te başını eğerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Ben gönderdim ."" Dedi Mehmet.

Delal Hanımağa'nın gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlarken Botan Ağa konuşmaya dahil olmuştu .

"" Neden sustun bunca yıl ???"" Dedi Botan Ağa .

"" Bizim sayemizde duyarken neden gerçeği gelip bize anlatmadın ???"" Dedi yazık diyerek.

Mehmet'te başını kaldırıp Botan Ağa'ya bakmıştı .

Belki duymuştu ama yıllarca konuşmamıştı .

İçindeki vicdan azabıyla...

"" İnanmazdınız ki bana ."" Dedi Mehmet.

"" Hatta kızınızı benim attığımı bile düşünürdünüz ."" Dedi o yıllar sağır olduğu için .

"" Annem'de o gece bunlardan korktuğu için susup beni susturdu."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Herkes sağır birinin kızınızı havuza attığına gözü kapalı inanırdı ."" Dedi iç çekerek.

"" İnsanlar için ben sağır değil zihinsel engelli olup zarar vermeye meilli biriydim ."" Dedi bunu yıllarca insanlar tarafından maruz kaldığı için.

"" Ama o atmazdı ."" Dedi eliyle Dila'yı göstererek .

"" Ben atardım büyük oğlunuz atardı ama o atmazdı ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Çünkü onun attığına kimse inanmazdı ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

Herkesin gözleri dolarkende Mehmet'in gözleri birkez daha Adar Ağa'nın üstüne gitmişti.

"" Neden o gece gelip gerçeği anlatmadınız ???"" Dedi iç çekerek.

"" Ben ve Anne'm arasında olan herşeyi duymuşken neden sustunuz ???"" Dedi bu sorunun cevabını merak ederek.

Mehmet'in geçmişle itirafı bomba etkisi yaratırkende derin bir sessizliğe sebep olmuştu.

Adar Ağa ise hiç beklemediği an'da çıkan geçmişle neye uğradığını şaşırmıştı.

Kendini toparlayarakta konuşmaya başlamıştı .

"" Ne diyorsun sen !!!"" Dedi Adar Ağa.

"" Ne duymuşumda ne anlatmamışım !!!"" Dedi Mehmet'i yalancı çıkarmak isteyerek.

Mehmet'in yüzünde de alaycı bir gülümseme oluşmuştu .

"" O gece beni olmasa bile Annem'i duydunuz."" Dedi Mehmet.

"" Hastane'yi ayağa kaldırmak yerinede susmayı tercih ettiniz ."" Dedi geçmişi herkesin içinde Adar Ağa'nın yüzüne vurarak .

"" İki torununuz arasında ne gibi bir fark var ???"" Dedi gözlerini Adar Ağa'nın üstünden çekmeden.

"" Erkek torununuz için ayılıp bayılırken kız torununuz için niye bunu yapmadınız ???"" Dedi imalı bir sesle.

"" Çünkü geçmişi dün gibi hatırlıyorum."" Dedi sahte bir tebessümle.

"" Onun için değil ayılıp bayılmak gözleriniz bile dolmadı !!!"" Dedi eliyle Havin'i göstererek.

Herkes yazık dercesine Adar Ağa'ya bakarkende Adar Ağa'nın gözleri kocasının yanında başı eğik olan genç kızın üstüne gitmişti.

Havin...

"" Havin torunum ."" Dedi Adar Ağa.

Havin ise başını kaldırarak Adar Ağa'nın gözlerinin içine bakmıştı.

Susmuştu...

Öz be öz Dedesi o gün yaşanan herşeye rağmen susmuştu .

Karşısında olan adam onu hiç mi sevmemişti ???

Sevmemişse bile onunla kan bağı vardı .

Buna rağmen nasıl yıllarca susmuştu ???

"" Sen insan mısın ???"" Dedi Havin .

"" Gerçekten bak bunu ciddi ciddi soruyorum !!!"" Dedi dolan gözlerle.

"" Sen insan mısın ???"" Dedi sesini yükselterek.

Adar Ağa ise içinde olan vicdan azabıyla Havin'e bakıyordu.

Dila'yı korumak için susmamıştı ki ...

Azer için susmuştu...

Çünkü biliyordu ki Azer, Dila'sız olmazdı.

Bu olay ortaya çıksa Azer ve çocukları birbirine düşman olacaktı.

"" Allah aşkına dinle beni torunum."" Dedi Adar Ağa .

"" Vallahi de billahi de tallahi de Azer için sustum ."" Dedi üç büyük yemin üzerine.

"" O ve çocuklarım o Dila şeytanı yüzünden düşman olmasınlar diye sustum ."" Dedi sesi titreyerek.

Havin ise eliyle Adar Ağa'ya sus işareti yapmıştı .

"" Cevap ver cevap !!!"" Dedi Havin .

"" Sen insansın mısın ???"" Dedi sesi titreyerek.

"" Hadi beni sevmedin canından kanından görmedin !!!"" Dedi acı bir tebessümle.

"" Halamın ölümünden ve yaşanan herşeyden beni suçlu gördün !!!"" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken.

"" Gözündeki değerim Ömer'i mutlu ettiğim kadardı !!!"" Dedi hissetiğini söyleyerek.

"" Ama nasıl sustun ???"" Dedi bu sorunun cevabını merak ederek .

"" Bu soruyu sana 20 yaşında genç bir kız değil 1 yaşında bir bebek soruyor !!!"" Dedi boğazında olan yumruyla.

"" Savunmasız bir kız çocuğunun öldürülmek istendiğini öğrendiğin hâlde nasıl sustun ???"" Dedi isyan ederek .

"" Nasıl vicdanın bu zalimliği kabul etti ???"" Dedi bunu aklı olmazken .

"" Yâda başını nasıl geceleri yastığa koydun ???"" Dedi yazık dercesine.

"" Sen nasıl sustun nasıl !!!"" Dedi sesini yükselterek .

"" Çocuktum ben ya !!!"" Dedi bu kadarına da inanmak istemeyerek .

"" Hatta çocuk bile değil bebektim !!!"" Dedi durmadan yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla.

"" İlk adımlarımı bile o gün attım !!!"" Dedi acı bir tebessümle.

"" İlk ve son kez o gün koştum !!!"" Dedi kendine acıyarak.

"" Sonrasında da ruh hastası bir psikopat tarafından öldürülmek istendim !!"" Dedi sinirden gülerek .

"" Öz be öz Dedemde olan biteni öğrendiği hâlde sustu !!!"" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Hatta belki ölsem bile susacaktın !!!"" Dedi iç çekerek .

Adar Ağa dolan gözleriyle Havin'e bakarkende Havin gitmeye başlamıştı .

Nereye hangi yöne gittiğini bilmeden gidiyordu.

Cesur , Havin'in arkasından giderkende Mehmet, Adar Ağa'ya bakmaya devam etmişti.

"" Tekrardan geçmiş olsun ."" Dedi Mehmet.

"" Torununuza acil şifalar dilerim ."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Umarım Havin'in çektiği acıları o masum oğlan çocuğu çekmez."" Dedi bunu canı gönülden isteyerek.

Ciwan Ağa'da nefret dolu gözlerle babasına bakıyordu.

Bu kadarını asla babasından beklemezdi .

"" Yazık !!!"" Dedi Delal Hanımağa .

"" Yazık ki ne yazık !!!"" Dedi sesini yükselterek.

Delal Hanımağa'da daha fazla öfkesine hâkim olamıyordu.

Babası susmuştu...

Onu teselli eden kızın iyi olacak dediği sanki başka biriymiş gibi .

"" Senin yatacak yerin yok !!!"" Dedi Delal Hanımağa.

"" Belki de bu yüzden ölmüyorsun !!!"" Dedi o anki öfkeyle.

"" Bu yüzden yaşamaya devam ediyorsun !!!"" Dedi Adar Ağa'nın canını acıtmak isteyerek.

"" Sen istediğin kadar namaz kıl tövbe et Kur'an oku yinede senin affın ne bu dünyada ne de ahirette olmaz !!!"" Dedi durmadan yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla.

"" Mahşer günü bile acılı bir Ana olarak elim senin ve gelininin iki yakasında olacak !!!"" Dedi içindeki acıyla.

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Havin ise nerde bile olduğunu bilmeden araba kullanıyordu.

Tabelada Mardin yazısını görüncede Mardin topraklarına geldiğini anlamıştı .

Arabasını Ömerli konağına sürmüş önüne gelmesiylede park etmişti.

Kollarında uyuyan minik yol arkadaşı olan Ömer'le de uzun uzun Ömerli konağına bakmıştı.

Derken ayakları onu götürmeye başlamıştı.

Konağın arka bahçesine ...

Karşısında yıllardır boş olan havuz varken Havin havuzun köşesine oturmuştu.

Havuz hâlâ bile ona büyük ve derin gelirken havuza atılmıştı .

Ürpererek ...

Çünkü küçük bir kız çocuğuyken havuza atılmıştı .

Ölmesi için...

Cesur'un ardından Ömerli konağına gelmesiylede sesi konakta yankılanmıştı.

"" Havin !!!"" Dedi Cesur.

Sesi Havin'e gitsin diye .

Havin o sesi duymazlıktan gelirkende Cesur koca konakta onu aramıştı.

Konakta olan tüm odalara bakmış ve Havin'i bulamamıştı .

Konağın arka bahçesine gittiğinde de canından can kopmuştu.

Havin'in sırtı ona dönükken havuzun köşesinde oturuyordu .

Havin'i bu haliyle de Cesur'un boğazına koca bir yumru oturmuştu .

Havin acı çekiyordu...

Canı yana yana geçmişiyle inatla yüzleşiyordu .

Cesur'da, Havin'in yanına giderek elini omzuna atmıştı.

Havin omzunda hissetiği elle korkup irkilerkende Ömer'e sıkı sıkı sarılmıştı.

Ömer'i boş havuza düşürmekten korkarak.

Arkasını dönüp Cesur'la göz göze gelmesiyle korkusu yerini güvene bırakmıştı .

"" Hışstt korkma benim ."" Dedi Cesur.

Havin'de buruk bir tebessümle Cesur'a boş olan yan tarafını göstermişti.

"" Otursana ."" Dedi Havin.

Cesur'da ,Havin'in yanındaki yerini almıştı.

Havin ve herşeyden habersiz uyuyan oğlunun saçından öpmüştü.

Havin ise havuza bakıp uzun uzun düşünmeye başlamıştı .

Yıllarca o havuzun neden boş olduğunu düşünmüştü .

Şimdi de o havuzun neden boş olduğunu öğrenmişti .

Onun için ...

Havin'de yıllar sonra cevap bulan cevapsız sorulardan biriyle derin bir nefes alıp vermişti.

"" Biliyor musun ben küçükken hep neden bu havuzun boş olduğunu düşünürdüm ."" Dedi Havin.

"" Hatta bir keresinde 12, 13 yaşımda doldurdum bile ."" Dedi Cesur'a bakarak .

"" Doldurmam gibide Ana'm bana ilk kez el kaldırdı ."" Dedi iç çekerek.

"" Korkma korkma el kaldırsa bile vurmadı bana ."" Dedi göz kırparak.

"" Ama çok kızdı ."" Dedi ağız kıvırarak.

"" Zavallı kadın artık üstünde nasıl bir travma kalmışsa havuzu doldurduğum için içine düşeceğimi sanmış ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Cesur dolan gözlerle Havin'e bakarkende yaşadığı herşeye isyan etmişti.

"" Havin'im ."" Dedi Cesur.

Havin ise yavaşça havuzun kenarında kalmıştı.

Bir kolunda Ömer verkende boşta kalan elini Cesur'a uzatmıştı.

Cesur'un o elini tutup yerinden kalkmasıylada Havin onunla birlikte yürümeye başlamıştı.

Cesur buna bir anlam veremezkende Havin onunla birlikte konağın avlusuna gelmişti.

Konağın içine girerek Ömerli konağında olan odasına götürmüştü.

Ömer'i yatağa bırakıp yanağından öpmüştü .

Ömer'in varlığı ve kokusu Havin'e huzur verirkende Cesur'a bakmıştı.

Cesur'un da yanaklarından öperek gülümsemişti.

"" Kıskanma kıskanma ."" Dedi Havin.

"" Bak seni de öptüm ."" Dedi Cesur'un yüzünü okşayıp geri çekilerek.

Cesur, Havin'in aniden değişen duygularıyla ne yapacağını şaşırırkende Havin yatağın önüne giderek eğilmişti .

Yatağın altından üç koca kutu çıkarıp acı bir iç çekmişti.

Bu kutuda olanlar onun acı dolu çocukluğu ve geçmişiydi .

Astım ilaçları ...

Kutunun içinde bir yaşından beri kullandığı ve yıllar önce saymayı bıraktığı astım ilaçları vardı.

Havin'de kutuyu açarak Cesur'a bakmıştı.

Cesur'un gözleri dolarkende Havin konuşmaya devam etmişti.

"" 7030 gün ."" Dedi Havin.

"" Astımım hayatımda 7030 gündür var ."" Dedi hesaplama yaparak .

"" Çocukluk yıllarım hep Hastane odalarında geçti ."" Dedi kendine acıyarak .

"" Saymayı bile yıllar önce bıraktığım sayısızca astım ilacı kullandım ."" Dedi dolan gözlerle.

"" Neden peki ???"" Dedi sesi titreyerek .

"" O gece doğduğum için mi ???"" Dedi acı bir tebessümle.

Cesur ise Havin'i kendine çekerek sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Yapma böyle kurban olduğum."" Dedi Cesur.

"" Daha fazla yakma bizi ."" Dedi canından can koparken.

Havin'in ise gözyaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Gözyaşları Cesur'un gömleğini ıslatırkende konuşmaya devam etmişti .

"" Ben anlamıyorum Ömer ."" Dedi Havin .

"" Benim aklım almıyor ."" Dedi boğuk bir sesle.

"" Nasıl bu kadar zalim olurlar aklım almıyor ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Bebekmişim ya ben ."" Dedi sitem ederek.

"" Savunmasızmışım ."" Dedi bu onun acısını dahada dayanılmaz bir hâle getirerek .

"" Bebeğe merhameti olmayanın kimseye olmaz ki ."" Dedi kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken.

Cesur'a ise dakiklarca Havin'i teselli etmek düşmüştü.

Bunu ne yaparsa kendisi başaramazken odada olan başka biri başarmıştı.

Ömer...

Çünkü Ömer, Havin ağladığında ağlıyordu .

Bu yüzden Havin'e de birkez daha acısını saklamak düşmüştü.

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti .

Kevok Hanım ve oğullarıda daha yeni konaklarına dönmüştü.

Destan'ın havuza düşmesi onları da derinden sarsmıştı .

Heleki geçmişin ortaya çıkmasıyla kimseye güvenmemeleri gerektiğini öğretmişlerdi .

Dila , Havin'i havuza atmıştı ...

Adar Ağa ise bunu bildiği hâlde yıllarca susmuştu.

Herkes odasına çekilirkende Sahra arabada uyumuş oğlunu beşiğine koymuştu.

Ozan'ın yanağını elinin tersiyle yavaşça okşamıştı.

"" Allah'ım sen tüm çocukları koru ."" Dedi Sahra.

"" Hiç bir Anne'yi evladıyla sınayıp evlâd acısı yaşatma ."" Dedi Destan'ın başına gelenler onu korkuturken .

Hozan Ağa ise Sahra'nın odasının önüne gelmişti.

İçeri girmek için kapıyı çalmış gel sesini duyuncada içeri girmişti.

Sahra'yla göz göze gelmesiylede Sahra ondan gözlerini kaçırmıştı.

Aylardır yaptığı gibi ...

"" Ozan hâlâ uyuyor ."" Dedi Ozan uyanmasın diye kısık bir tonda.

"" Sabaha kadar anca uyanır ."" Dedi sürekli o saatlerde uyanıyor diye .

"" İstersen şimdi git sabaha karşı gel ."" Dedi Hozan Ağa'yla göz teması kurmadan .

Çünkü Sahra o gözlere yenik düşmekten korkuyordu .

Hozan Ağa'da ona bakmayan genç kıza bakıyordu.

Orda olan genç kız ona ömrünün en güzel anlarını yaşatmış ona bir evlâd vermişti.

Ama onun karısı olmamıştı...

Ne dinen ne de resmiyette...

Hozan Ağa ise artık bazı şeylerin farkına varmıştı .

Olmuyordu ...

Tek taraflı sevgi yâda ortada bir çocuğun olması onları bir araya getirmiyordu .

"" Ozan için gelmedim ."" Dedi Hozan Ağa.

"" Seninle konuşmak için geldim ."" Dedi iç çekerek.

Sahra ise Hozan Ağa'nın tekrardan nikah konusunu açacağını sanmıştı.

Onu özgür bırakmak istediğinden bir haber.

"" Boşuna dil dökme ."" Dedi Sahra.

"" Nikahına girmeyeceğim ."" Dedi gurur yaparak.

Hozan Ağa'nın yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

"" Git Sahra."" Dedi Hozan Ağa.

"" Oğlumuzuda alıp git ."" Dedi hayatının en zor kararını vererek.

Sahra ise Hozan Ağa'nın gözlerinin içine bakmıştı.

Hozan Ağa ona git mi demişti ???

Hemde Ozan'la birlikte ...

Hozan Ağa ise konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti.

"" Olmuyor Sahra ."" Dedi yutkunarak.

"" Aylar oldu affetmiyorsun beni ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Yüzüme bile bakmıyorsun ."" Dedi canı acıyarak.

"" Gittikçe öfken azalacağına dahada artıyor ."" Dedi dolan gözlerle.

Sahra'nın boğazınada acı bir yumru oturmuştu.

"" Hozan ."" Dedi Sahra.

Sonrasında da susmuştu.

O cümlenin devamını nasıl getireceğini bilmiyordu ki .

"" Senden tek birşey istiyorum ."" Dedi Hozan Ağa.

"" İstediğim zaman Ozan'ı görüp onunla vakit geçirmeme engel olma ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Sensiz olmak kahrediyor zaten beni ."" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken.

"" Onsuz olmak diri diri öldürür ."" Dedi acı bir tebessümle.

Hozan Ağa odadan çıkacağı sırada da Sahra içinde olduğu duruma bakmıştı.

Hozan Ağa ona git diyordu ...

Oysa daha birkaç önce bile öldürümde seni ve oğlumu bırakmam diyordu.

Ama şimdi git diyordu ...

Ne yani vazgeçmiş miydi onlardan ???

"" İşte sen busun Hozan Ömerli !!!"" Dedi Sahra.

"" Senin aşkın sevgin bu !!!"" Dedi Hozan Ağa'nın arkasından .

"" Kendini affetirmeye çalışmak yerine git diyorsun bana !!!"" sesini yükselterek.

Hozan Ağa'da olduğu yerde durup Sahra'ya bakmıştı.

"" Ben mi kendimi affetirmeye çalışmadım ???"" Dedi Hozan Ağa.

"" Ulan ben aylarca bu kapının ardında bekledim !!!"" Dedi sesini yükseltmemek için kendini zor tutarak .

"" Benimle birkez göz göze gel gülümse diye dünyaları ayaklarının altına serdim !!!"" Dedi çabaladığını itiraf ederek.

"" Ama sen anca geçmişi benim yüzüme vurdun !!!"" Dedi odada gidip gelerek .

"" Ozan'ı bile geçmişi yüzüme vururken erkenden doğurdun !!!"" Dedi sinirden gülerek .

"" Benim sana olan sevgim ve aşkım gerçekti ."" Dedi Sahra'nın gözlerinin içine bakarak

"" Ama sende diğerleri gibi hiç sevmedin beni ."" Dedi canı acıyarak.

"" Şimdi beni hiç suçlama ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Ben herşeye rağmen bizim için savaşırken sen bizi yok etmek için elinden geleni yaptın ."" Dedi iç çekerek.

"" Mutlu olabilecekken geçmişte takılı kalıp bize hayatı cehennem ettin ."" Dedi gözyaşlarını elleriyle silerek.

Sahra'nın ise gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Canı acımıştı...

Çünkü sevdiği adam onun sevgisinden şüphe etmişti.

Oysa o Hozan Ağa'yı ilk günkü gibi çok seviyordu .

Belki de geleceğe bakmak için geçmiş unutulmalıydı .

"" Tamam ."" Dedi Sahra.

"" Sana istediğin şansı vereceğim ."" Dedi Hozan Ağa'ya bakarak .

"" Herşeye tekrardan başlayalım ."" Dedi kalbine yenik düşerek.

Hozan Ağa'nın gözlerinin içi parlarkende sıkı sıkı Sahra'ya sarılmıştı.

"" Başlayalım tâbi Sahra'm başlayalım ."" Dedi Hozan Ağa.

"" Herşeye baştan başlayalım ."" Dedi Sahra'nın kokusunu içine çekerek.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.

Dila ise elini yüzünü yıkamak için lavaboya girmişti .

Elini yıkarkende lavaboya Delal Hanımağa gelmişti .

Dila elini kurutup lavabodan çıkacağı sırada da Delal Hanımağa lavabonun kapısını kitleşmişti .

"" Kaçmak yok Dila !!!"" Dedi Delal Hanımağa.

"" Hele bedel ödemeden kaçmak hiç yok !!!"" Dedi sahte bir tebessümle.

Dila yorgun bakışlarla Delal Hanımağa'ya bakarkende Delal Hanımağa saçlarına yapışmıştı.

Dila tepki veremeyecek kadar aciz bir durumdaykende yüzüne yediği tokatla kendini yerde bulması bir olmuştu.

Delal Hanımağa ise  Dila'nın saçlarından tutarak kaldırmıştı.

"" Yeter artık brak beni ."" Dedi Dila.

"" Bana değilse bile acıma saygı duy ."" Dedi yorgun bir sesle .

Delal Hanımağa ise nefret dolu gözlerle Dila'ya bakıyordu.

Karşısında olan kadın kızını öldürmek istemişti.

Buna rağmende onun acısına saygı duymasını istiyordu.

"" Hain köpek seni !!!"" Dedi Delal Hanımağa.

"" Kızın olacaktı diye kızımı öldürmek istedin değil mi !!!"" Dedi bunun ihtimali bile Delal Hanımağa'yı deli ederken.

"" Kızımı öldürmek isterken ne geçti aklından !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Cesur'la kızın evlenir mi !!!"" Dedi alaylı bir sesle .

"" Hatta sen şimdi kızına Havin adını verirdin !!!"" Dedi sinirden gülerek.

"" Ama bak olmadı !!!"" Dedi Dila'nın saçlarını dahada tutarak.

"" Evladımı toprak etmek isterken evladın toprak oldu !!!"" Dedi Dila'nın canını acıtmak isteyerek.

Dila'nın gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırkende eliyle gözyaşlarını silmişti.

Yer yüzünde evlâd acısından daha büyük bir acı yoktu .

Ne Anne acısı, ne baba acısı ne de eş acısı.

Yeryüzünde olan en büyük acı evlâd acısıydı .

Eşi benzeri olmayan acısı için kelimelerin kifayetsiz olduğu tek acıydı .

İnsan öldürmez ama ölmekten beter ederdi .

Delal Hanımağa ise Dila'nın acısını umursamadan onu el yıkama lavabosunun önüne götürmüştü.

Musluğu açıp Dila'nın başını içine sokmuştu .

Dila başını çıkarmaya çalışırkende Delal Hanımağa tüm gücüyle başını suya batırmıştı .

"" Hisset !!!"" Dedi Delal Hanımağa.

"" Yaşattığın herşeyi hisset !!!"" Dedi sesini yükselterek.

"" Kızımın o suyun içinde ne hissettiğini hisset !!!"" Dedi nefretle.

Dila ise başını sudan çıkarmak için tüm gücüyle çırpınıyordu .

Ama gücü sudan çıkmak için Delal Hanımağa'nın gücüne yetmiyordu.

Nefes almadığı  için burnuna su kaçarkende çırpınışları yavaşlıyordu .

"" Değdi mi Dila değdi mi ???"" Dedi feryat ederek.

"" Bana evlâd acısı yaşatmak istemene değdi mi !!!"" Dedi ağlayarak.

"" O gece senden alınan kızına değdi mi !!!"" Dedi Dila'yı kül etmek isteyerek.

"" Bak şimdi oğlun kızımın kaderini yaşadı !!!"" Dedi Destan için kahrolarak .

"" Bunların tek sebebi de sensin !!!"" Dedi Dila'nın başını dahada suya gömerek.

Dila yuttuğu suyla bayılırkende çırpınışları son bulmuştu.

Delal Hanımağa'da  ,Dila'yı sudan çıkarıp baygın bedenini yere atmıştı.

Dila'nın başı yediği darbeyle kanarkende Delal Hanımağa onu öylece bırakıp lavabodan çıkmıştı.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Cesur ise sabaha karşı Havin ve Ömer'i çiftlik evine getirmişti.

Havin herşeyi unutmak isteyerek saatlerce uyumak istemişti .

Ama sadece çalışmıştı...

Çünkü yaşadığı acı değil uyumasına nefes almasına bile izin vermiyordu.

Havin'e de o acıyla birlikte nefes almaya çalışmak düşüyordu.

Cesur mutfakta Havin ve oğlu için hazır şeyler hazırlarkende Havin tekli koltuğa oturmuş dışarıyı izliyordu.

Geçmiş onda derin bir yara açarkende gözleri dolmaya başlamıştı.

Sessizce ağlarkende Ömer kucağına oturarak ona sıkı sıkı sarılmıştı.

Dudakları hızla büzülürkende Havin'le birlikte ağlamaya başlamıştı.

Havin ise ilk kez öfkesine yenik düşmüştü .

"" Yeter ya yeter !!!"" Dedi Havin .

"" Bende insanım bende !!!"" Dedi sesini yükselterek.

"" Ama sen ağlamama bile izin vermiyorsun !!!"" Dedi Ömer'e kızarak .

"" Senin yüzünden acımı bile yaşayamıyorum !!!"" Dedi Ömer'i suçlayarak .

Ömer ise birşeyleri hisseder gibi susmuştu .

Havin'in kucağından kalkmasıylada Havin'in içine dehşet bir vicdan azabı düşmüştü .

Oğluna kızıp sesini yükseltmişti ...

Oysa oğlu sadece acısına ortak olmak istemişti.

Kucağına oturmuş ona sarılarak varlığını hissettirmeye çalışmıştı .

Havin ise ona kızmıştı ...

Havin'de oğluna sıkı sıkı sarılmış ve saçlarından öpmüştü .

"" Özür dilerim ."" Dedi Havin .

"" Çok özür dilerim ."" Dedi içinde olan vicdan azabıyla .

Cesur salona geldiğinde de Havin ve Ömer'in ağladığına şahit olmuştu .

Yanlarına gitmesiyle de Havin kendini kaybederek çığlık atmıştı.

"" Ben iyi değilim Ömer !!!"" Dedi Havin .

"" Ben hiç iyi değilim !!!"" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Ben Ömer'e bağırdım !!!"" Dedi içinde olan vicdan azabıyla.

"" O benim acıma ortak olmak isterken ben ona bağırdım !!!"" Dedi kendinden nefret ederek.

Cesur ise Ömer'i, Havin'den alarak Havin'i teselli etmek için ona sarılmıştı .

"" Tamam geçti geçti."" Dedi Cesur .

"" Şimdi daha iyisin ."" Dedi Havin'e bunu aşılamak isteyerek.

"" Bak sen böyle yaptıkça oğlumuzda ağlıyor ."" Dedi canından can koparken.

Havin ise elinin tersiyle gözyaşlarını silmişti.

Ömer ağlamasın diye ...

İçinde olan vicdan azabıyla konuşmaya devam etmişti.

"" Yardım et bana !!!"" Dedi Havin .

"" Yalvarırım yardım et bana !!!"" Dedi Cesur'un ellerinden tutarak .

"" Ben bu olmak istemiyorum !!!"" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak .

"" Ben eskisi gibi olmak istiyorum !!!"" Dedi çaresizce .

"" Yardım et bana ne olur yardım et !!!"" Dedi Cesur'a yalvararak.

"" Ben böyle yapamam yaşıyamam !!!"" Dedi kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken .

Cesur , Havin'i sakinleştirmeye çalışırkende Havin için herşey artık tek bir renk olmuştu.

Siyah ...

&&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Azer ise yoğum bakım köşelerinde oğlunun uyanmasını bekliyordu.

Masal'la birlikte ...

En çokta vicdan azabı çekiyordu...

Heleki geçmiş aklına gelirken...

İstememişti onları ...

Dila'ya birşey olur korkusundan ona zorla kürtaj yaptırmak istemişti.

Masal ve Destan doğduğunda bile onların yanında değil Dila'nın yanında olmuştu.

Günlerce yoğum bakım köşelerinde Dila'nın uyanmasını beklemişti .

Onların yanına tek birkez bile gitmezken ...

Geçmiş Azer'in sırtına vicdan azabı gibi yüklenirkende Masal'ı kollarının arasına almıştı.

Yoğum bakımda olan oğluna uzun uzun bakmıştı.

Destan içinde Destan'ın en sevdiği zazaca türkü mırıldanmaya başlamıştı.

Ogit ...

Çünkü bu türkü onları anlatan bir türküydü .

Azer ikizleri kucağına aldığı ilk gün bu türküyü söyleyip onlardan özür dilemişti .

Nê la lao, ne lao, lacê mino delalo

{{Be oğul, benim güzel oğlum}}

Şîn meverde warê mi

{{Ateş düşürme ocağıma}}

Nê çê çênê, khê çênê, çena mina delale

{{Be kızım, benim güzel kızım}}

Chîk meverde zerrîa m

{{Kor düşürme yüreğime}}

Azer'de elini cam bölmeye götürmüş  Destan'ın kablolara olan bedeninde bakmıştı.

Oğluna en sevdiği türküyü söylüyordu ama oğlu bunu duyamıyordu .

""Nê la lao, ne lao, lacê mino delalo .""{{Be oğul, benim güzel oğlum}} Dedi Azer.

""Şîn meverde warê mi .""{{Ateş düşürme ocağıma}} Dedi dolan gözlerle.

Zora zora zora, zora

{{Zorla , zorla,zorla}}

Ma vetîme yî herdanê xora

{{Kopardılar toprağımızdan}}

Zora zora surgin kerdîme

{{Zorla gönderdiler sürgüne}}

Ta suka qonya

{{Ta konya iline}}

Bêjüan henî lal o kherr bîme

{{Sağır, dilsiz, komşusuz}}

Bêkes bêwayir bêcîran bîme

{{Kimsesiz, biçare, nasıl kalabilirdik}}

Dila ise kendini belli etmeden başında olan sargıyla sevdiği adam ve kızına bakıyordu.

"" Senin için sustum ."" Dedi Dila.

"" Sizin için sustum ."" Dedi fısıldayarak.

"" Ben sizsiz nefes alamazdım ki ."" Dedi sessizce ağlayarak.

Nê la lao, ne lao, lacê mino delalo

{{Be oğul, benim güzel oğlum}}

Şîn meverde warê mi

{{Ateş düşürme ocağıma}}

Nê çê çênê, khê çênê, çena mina delale

{{Be kızım, benim güzel kızım}}

Chîk meverde zerrîa m

{{Kor düşürme yüreğime}}

Azer'in boğazına koca bir yumru otururkende türkünün devamını getirmekte zorlanıyordu.

Bu türkü acısının dil bulmuş haliydi...

Yaşadığı acıları bir bir yüzüne vuruyordu .

Azer ise bu günleri yaşayacağını aklından bile geçirmeden bu türküyü çocuklarına söylemişti.

Şimdi de olacağı gibi ...

Era tîjî mineta sodirîkeremeta kila adirî

{{Güneş’e karşı sabah duasını,
ateşin kutsallığını}}

Xusayisê çhemî munzurî
ayme xo vîrî

{{Yaban hayatı unutmadık asla}}

Cîrananê nikay de haştîme
ra o rêçha xo vîndî nêkeyme

{{İzlerimizi kaybettirmeden}}

Na herdê bimbarekî sero şît ra nato eştîme

{{Tüm insanlıkla barış içinde
bu kutsal topraklarda şit’den beri varız}}

Son kıtaya gelmesiylede Azer'in gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Evlâd acısı çok başkaydı ...

Evladıyla imtihan edilmek dünyanın en zor sınavıydı .

Allah'ın kulları için söylediği bir kelamı vardı.

Biz evladı ve malı mülkü yeryüzüne sadece imtihan olarak gönderdik...

Azer ise malı ve mülküyle değil evladıyla imtihan edilmişti.

Nê la lao, ne lao, lacê mino delalo

{{Be oğul, benim güzel oğlum}}

Şîn meverde warê mi

{{Ateş düşürme ocağıma}}

Nê çê çênê, khê çênê, çena mina delale

{{Be kızım, benim güzel kızım}}

Chîk meverde zerrîa m

{{Kor düşürme yüreğime}}

&&&&&&&&&&&&

ÎKÎ ÁÝ ŠÕŇRÂ

Amed topraklarında koskoca iki ay daha geçmişti .

Destan bu süre içinde normal odaya alınmış ve tedavisine başlanmıştı.

Zarar gören organları nakil gerçekleşmek zorunda kalmadan iyileşse bile Havin'le ortak bir noktası daha olmuştu.

Astım hastası olmak ...

Havin ise oğluna bağırdığı günün ertesi günü aylardır almadığı psikolojik desteği almaya başlamıştı.

Şimdi de ilk zamanlara göre Havin daha iyiydi .

Dışarıda insanı rahatsız etmeyen bir hava varken de Cesur , Ömer'e kovalamaca öğretmişti.

Ömer hiç yorulmadan koşuyor Cesur'da onu kovalıyordu.

Havin'in meyve kompostosuyla bahçeye gelmesiylede Ömer'in gözleri Annesi'ne gitmişti.

Bu oyunu çok sevmişti ...

Annesiylede oynamak istese Havin oynar mıydı onunla ???

Havin'in astım hastası olduğunu ve koşmasının astımının tetikleyeceğini bilmeden .

Ömer'in tek sözlü cümleleri iki sözlü cümlelere çıkmışkende konuşmaya başlamıştı .

"" Anne gel ."" Dedi Ömer.

"" Koş yap. "" Dedi Havin'i de isteyerek.

Havin'in yüzünde de acı bir tebessüm oluşmuştu.

Oğlu onunla birlikte koşup oynamak istiyordu.

Havin ise her ne olursa olsun Ömer'le oynayacaktı .

Baba oğulun yanına gelerekte yere çömelmiş Ömer'in yüz hizasına gelerek minik ellerinden tutmuştu.

"" Oğlum ."" Dedi Havin.

"" Sen benimle birlikte koşmak mı istiyorsun ???"" Dedi Ömer'in elinden öperek.

Ömer ise hevesle başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Hı hı ."" Dedi Ömer.

"" Koş yap ."" Dedi parlayan gözlerle .

Cesur'da karısının oğlu için bile olsa koşacağını bildiği için araya girmişti.

"" Anne yemek yaparken çok yorulmuş oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Anne biraz dinlensin ."" Dedi Havin'in koşmasını istemeyerek.

Havin'de sahte bir tebessümle Cesur'a bakmıştı.

"" Koşacağım ."" Dedi Havin .

Cesur ise Havin'in bu tavrıyla sesli bir nefes alıp vermişti.

"" Havin'im ."" Dedi Cesur.

"" Astımın var senin ."" Dedi kısık bir sesle.

"" Bende koşmanı istemiyorum."" Dedi açık açık.

"" Eğer astım krizi geçirirsen oğlum unutsa bile ben unutamam ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Oğlumuz her koştuğunda da o anlar aklıma gelir ve vicdan azabı çekerim ."" Dedi acı bir tebessümle.

Havin'de, Ömer'in ellerini bırakarak Cesur'un ellerinden tutmuştu.

"" Astımımın beni yarı yolda bırakmasına izin vermeceğim ."" Dedi Havin.

"" Heleki oğlumun yanında asla izin vermeyeceğim ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Hem hızlı koşmayacağım ki küçük adımlar atacağım ."" Dedi Cesur'u rahatlatmak isteyerek.

"" Şimdi oğlumuzu mutlu etmeme izin ver ."" Dedi gülümseyerek.

Cesur her ne kadar istemese de Anne oğulun ilk kolavamaca oynamasına ses etmemişti.

Havin'de bunu olumlu yönde algılamış ve Ömer'in poposuna hafifçe vurmuştu.

"" Hadi koş oğlum ."" Dedi Havin.

"" Seninle Anne oğul şöyle güzel bir kovalamaca oynayalım ."" Dedi gülümseyerek.

Ömer ise büyük bir hevesle Havin'den kaçmaya başlamıştı.

Minik adımlarla koşup etrafına gülücükler saçarkende Havin onu kovalıyordu .

Astım hastası olmasına ve koşmasının astımının tetikleyeceğini bildiği hâlde.

Havin ise bunu umursamadan oğlunu kovalıyordu .

Ömer'e yetişmesiylede ona arkadan sarılmıştı.

"" Tuttum , tuttum , tuttum ."" Dedi Havin.

"" Tuttum seni ."" Dedi gülerek.

"" Artık kaçamazsın benden ."" Dedi Ömer'in boynundan öperek.

Ömer ise yakalanmanın verdiği heyecanla hâlâ etrafına gülücükler saçıyordu .

"" Hadi bakalım Ömer Asrındağ ."" Dedi Ömer'den uzaklaşarak.

"" Şimdi ben kaçacağım sen kovalayacaksın ."" Dedi göz kırparak.

Ömer yüzünü Annesi'ne döndüğünde de Havin yavaşça koşmaya başlamıştı .

Ömer'e de Annesi'ni kovalamak düşmüştü .

"" Anne gel ."" Dedi Ömer .

"" Kaçma ."" Dedi elini ona uzatarak.

Cesur'da elini cebine koyarak büyük bir zevkle onları izliyordu.

"" Boşuna olmayacak duaya amin deme oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Anan zamanında beni de az koşturmadı peşinden ."" Dedi imalı bir sesle.

Havin ise gülerek kaçmaya devam etmişti.

"" Kaçan kovalanır Ömer Ağa'm ."" Dedi Havin.

"" Kovaladın ki kaçtık ."" Dedi kendini savunarak.

Cesur'da oyuna dahil olarak Havin'i kovalamaya başlamıştı.

"" Gel buraya sen gel ."" Dedi Cesur.

"" Kaçan kovalanır demek ."" Dedi gülerek.

"" Ben yerimde dursam bile sen kaçmaya devam ediyordu ."" Dedi geçmişe giderek.

Cesur oyuna dahil olduğunda da Ömer eliyle alkış yapmaya başlamıştı

"" Baba geldi ."" Dedi Ömer.

"" Baba geldi ."" Dedi hevesle .

Havin'e de biraz daha hızlı koşmak düşmüştü.

"" Aradaki mesafeyi korumak için kaçıyordum ."" Dedi Havin.

"" Malûm bir geldin mi pir geliyordun ya hani."" Dedi kaçarak.

"" Şimdi de beni kovaladığın gibi ."" Dedi sitem ederek.

Cesur ise Havin'in bu isyanıyla ufak bir kahkaha atmıştı.

Ömer'den daha hızlı koştuğu içinde saniyeler içinde Havin'i yakalamıştı.

Havin'e arkadan sarılırkende bedenlerini birleştirmişti.

Nefesini Havin'in boynuna bırakırkende Havin'in kulağına fısıldamıştı .

"" Demek bir geldiğimde pir geliyordum hâ ."" Dedi Cesur.

Havin ise ruhu ve bedeni üstünde hissetiği nefesle huzur buluyordu .

Elleri Cesur'un onu sarıp sarmaladığı ellerine giderkende o anların büyüsü bozulmuştu.

Ömer ağladığı için...

Çünkü Ömer için Annesi'ni yakalayacak  olan kendisiydi .

Babası değil...

Ama babası oyuna dahil olmuş ve Annesi'ni yakalamıştı .

Havin ve Cesur'da bunu bildiği için oyuna kaldıkları yerden devam etmişti.

"" Yakalayamazki yakalayamazki."" Dedi Havin.

"" Ömer beni yakalayamazki ."" Dedi Ömer sussun diye .

Ki Havin bu konuda başarılı olmuş ve Ömer ağlamayı bırakmıştı .

Hâlâ bile yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla etrafına gülücükler saçarak Havin'i kovalamıştı .

Havin'i yakalamasıylada Ömer kendine alkış yapmıştı.

"" Tuttum seni ."" Dedi Ömer.

"" Koş ."" Dedi Havin'in birkez koşması hoşuna giderken .

Havin'in yüzünde içten bir tebessüm oluşurkende koşmaya devam etmişti.

Bu durum ise dakikalarca böyle devam etmişti.

Havin kaçmış Ömer kovalamıştı ...

Cesur'a ise Anne oğula imrenerek bakmak düşmüştü.

"" Çok kıskanç ve kopyacı bir oğlun var Hanımağa'm ."" Dedi Cesur.

"" Benim seni kovaladığımı öğrendikten sonra kaçmak yerine seni hep kovalıyor ."" Dedi alaylı bir sesle .

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısını gösteriyordu .

Ömer'in bedeni çoktan uykuya teslim olmuşkende Havin ve Cesur bahçede oturuyordu.

Havin ise başını Cesur'un göğsüne yaslamıştı.

Cesur'un kalbinin sesi ve varlığı Havin'e nefes aldırırkende Cesur'un kokusunu içine çekmişti.

Cesur'un aklına ise Havin'i ilk gördüğü an gelmişti .

Yanında olan karısını ilk 18 yaşında değil 15 yaşında görmüştü.

Sırtı ona dönük bir şekilde Jehat'ın kollarında ağlarken .

"" Havin'im ."" Dedi Cesur.

"" Seni ilk o gün görmüştüm ."" Dedi geçmişe dair ufak bir itirafta bulunarak .

Havin ise o günün hangi gün olduğunu anlamamıştı bile .

"" Hangi gün ???"" Dedi Havin .

O anlar Cesur'un aklına gelirkende acı bir iç çekmişti.

Havin kendini suçladığı için ...

"" Dayımın ilk kalp krizi geçirdiği gün ."" Dedi Cesur .

"" Mardin'e geldim ve seni Jehat'ın kollarında ağlarken gördüm ."" Dedi Havin'in saçlarıyla oynayarak .

"" Yine benim yüzümden diyerek kendini suçluyordun ."" Dedi Havin'in saçından öperek .

O yıllar Havin'in aklına gelirkende boğazına koca bir yumru oturmuştu .

Lise 1.ci sınıf karnesini aldığı gün Cesur ona çok güzel bir karn hediyesi göndermişti.

Onu isteterek ...

Havin'in konağa gelip o anlara şahit olduğu yetmezmiş gibi sonrasında olanlara da şahit olmuştu.

Yanında olan karnesi ve onur belgesiyle ...

Botan Ağa saatlerce esip gürlemiş öldürümde kızımı çocuk yaşta gelin etmem demişti.

Gecenin bir yarısı da Asrındağ konağını basmaya çıkmıştı .

Havin onu durdurmak isteyip arabaya binerken daha Mardin topraklarından çıkamadan da Botan Ağa kalp krizi geçirmiş arabasının hakimiyetini kaybederek kaza yapmıştı.

Havin ise o arabada olup yaralanmasına rağmen bile yine kendini suçlamıştı .

Benim yüzümden diyerek ...

Ben sevinmiş mutlu olmuş gibi yapsaydım bunlar olmayacaktı demişti.

Havin'de başını Cesur'un göğsünden çekerek gözlerinin içine bakmıştı .

Neden ???

Cesur onu neden  18 yaşında değilde 15 yaşında istemek istemişti ???

Cesur'un hiçbirşeyden haberi olmadığından bir haber .

"" Neden yaptın ???"" Dedi Havin .

"" Neden beni daha çocukken istedin ???"" Dedi sebebini öğrenmek isteyerek .

Bu soruyla da Cesur'un yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu .

Karısı bile onun haber yollatığına inanmıştı.

Masum olduğu hâlde...

"" İnandın değil mi ???"" Dedi Cesur .

"" 15 yaşında bir kızı istemiş olacak kadar alçak olduğuma inandın ."" Dedi canı acıyarak.

"" Ama sende haklısın tâbi ."" Dedi Havin'e hak vererek .

"" Öz be öz Ağa'm bile bana inanmış kaldı ki o zaman beni tanımayan sen inan ."" Dedi iç çekerek.

Havin ise mahçup dolu gözlerle Cesur'a bakmıştı .

Cesur onu istememişti ...

Ama Ömerli konağına onu istediğine dair haber gelmişti .

"" Sen haber yollatmadın mı ???"" Dedi Havin .

"" Ama konağa gelen elçi senin istediğini söylemişti ."" Dedi çıkmaza düşerek.

Cesur'da başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Hayır ben haber yolatmadım."" Dedi Cesur .

"" Hatta olan bitenden haberim bile yoktu ."" Dedi masum olduğunu söyleyerek .

Havin'in gözyaşları ise sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Kendisi de dahil herkes Cesur'un onu 15 yaşında istediğini düşünüyordu .

Cesur ise konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti .

"" Ben sırf adın Havin diye bu sözü bozmak bile istedim ."" Dedi Havin'e bakarak .

"" 18 yaşına geldiğinde bile seni düşman olarak ilan edecek ve almayacaktım ."" Dedi aklında olanları anlatarak .

"" Ama olmadı ."" Dedi iç çekerek.

"" Beş yıl önce odama o geldi ."" Dedi Dila'nın adını ağzına almadan .

"" Bizi tanıştırmak istediğini hatta senin benimle evlenmek için can attığını söyledi ."" Dedi sinirden gülerek .

Havin ise bu kadarına inanmak bile istemiyordu.

Çocuktu ki o ...

Boy atmış olması yâda vücut hatlarının oluşmuş olmasını çocuk olduğu gerçeğini değiştirmezdi .

Havin o zamanlar evlilik yaşayacak yaşta değil evcilik oynayacak yaştaydı .

Ama Dila bunu görmezden gelerek onu Cesur'un karısı yapmak istemişti.

Hemde Havin can atıyor diyerek ...

Oysa Havin'in o zamanlar can attığı tek şey vardı.

Okumak ve astımını hayatından çıkarmak .

"" Sen ne dedin peki ???"" Dedi Havin .

"" Ona beni istemek için haber yollat mı dedin ???"" Dedi alacağı cevaptan korkarak.

Cesur'da, Havin'in bu tavrıyla sabır çekmişti .

Ona seni ben istemedim demişti ve Havin buna rağmen sen mi haber yollattın diyordu .

"" He Havin ben haber yollat dedim ."" Dedi Cesur .

"" Gelinliğini giysin Mercan'a bindirip gelinim edeceğim dedim ."" Dedi sahte bir tebessümle.

"" Hatta ben konakta çok sıkılıyordum o zamanlar birlikte evcilik oynardık diye düşünmüştüm ."" Dedi dalga geçerek.

"" Fe Süphanallah ben adın sırf Havin diye seni istemedim diyorum sende beni 15 yaşında istedin mi diye ciddi ciddi sor ."" Dedi sabır çekerek.

Havin'de sitem dolu bakışlarla Cesur'a bakmaya devam ediyordu .

Geçmişi merak ettiği içinde soru sormaya devam etmişti .

"" Sonra ne oldu ???"" Dedi Havin .

Cesur'da geçmişe giderek konuşmaya devam etmişti.

"" O da benden olumsuz cevap alınca Ağa dedemin yanına gitmiş ."" Dedi Cesur .

"" Bir gece Ağa dedem aldı beni karşına daha çocuk olan senle evleneceksin dedi ."" Dedi Havin'e bakarak .

"" Ben olmaz deyincede Dayıma olan öfkemi bile kullandı."" Dedi iç çekerek.

"" Onun canını seninle çok rahat acıtırmışım diyerek akıl verdi bana."" Dedi geçmişi anlatarak .

Havin'in gözyaşları da birkez daha yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Çocuk olduğu unutulmuş bir çocuktu o ...

Boyuna ve görünüşe göre 15 yaşında kadın edinmek istenen bir çocuktu .

Evcilik oynayacak yaşta gerçek bir evlilik yaşatılmak istenen bir çocuktu .

Bunun için kocasının babasına olan öfkesi bile kullanılmıştı .

"" Ben öğrendiğimde herşey için artık çok geçti ."" Dedi Cesur .

"" Benim adıma Ömerli konağına haber yollatılmıştı bile ."" Dedi bundan utanç duyarak .

"" Ama yemin ederim ki istemezdim seni ."" Dedi hızla.

"" Öleceğimi bilsem bile 15 yaşında değil seni karım yapmayı karşına bile çıkmazdım ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak .

Havin'de teselliyi Cesur'un kollarında aramıştı.

Ona sıkı sıkı sarılarak boynundan öpmüştü .

"" Teşekkür ederim ."" Dedi Havin.

"" Onca insana rağmen benim çocuk olduğumu unutmadığın için ."" Dedi Cesur'a minnet duyarak .

Cesur'da hızla Havin'e karşılığını vermişti.

Havin'in ona yaptığı gibi boynundan öperekte konuşmaya daldığı yerden devam etmişti.

"" 17 yaşında da gördüm seni ."" Dedi Cesur.

"" Daha doğrusu görmek için Mardin'e geldim ama görmedim ."" Dedi iç çekerek.

Havin'de gülümseyerek Cesur'un yüzünü okşamıştı.

"" Yaaa ."" Dedi Havin .

"" Neden gelmiştin peki ???"" Dedi imalı bir sesle.

Cesur'un yüzüne ise derin bir hüzün çökmüştü.

Havin o zamanlar ciddi bir astım krizi geçirmişti .

Tüm Asrındağ Ailesi Mardin topraklarına gelmişti .

"" Astım krizi geçirmiştin ."" Dedi Cesur .

"" Odana kadar geldim ama içeri girmeye cesaret edemedim ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Havin ise hatırladığı anıyla birlikte acı bir tebessüm etmişti.

Çünkü artık Cesur'un kim olduğunu biliyordu.

Cesur Annesi'nin ona anlattığı ve yanında olan adam değildi.

Babasının canını onunla kül etmek için andlar eden adamdı .

Havin daha bu gerçeği kabul edemezkende ilk o zamanlar Dila'nın gerçek yüzünü görmüştü.

O ve Cesur'u buluşturmak istediğinde...

"" Benim yüzümden değil değil mi ???"" Dedi Havin'in yüzü düştüğü için.

"" Ben sebep olmadım ."" Dedi buna inanmak istemeyerek.

Havin de gülümseyerek başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" Senin yüzünden değildi ."" Dedi Havin

"" Korktuğum içindi ."" Dedi iç çekerek.

Cesur'da bir kaşını havaya kaldırarak Havin'e bakıyordu .

Havin neyden korkmuştu ki ???

Onu görmekten korktuğundan bir haber .

"" Neden korktun ki ???"" Dedi Cesur .

"" Görmemen gereken birşeye mi şahit oldun ???"" Dedi gerçeği öğrenmek adına .

Havin'de buruk bir tebessümle başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Görmemem gereken şeyi göstermek zorunda bıraktıkları için kriz geçirdim."" Dedi Havin .

"" Seninle zorla tanışmak zorunda bıraktıkları için ."" Dedi dolan gözlerle.

Cesur ise Havin'e bakmaya devam ediyordu .

Havin onu ilk kez 18 yaşına girdiği gün görmüştü .

Öncesinde değil ...

Ama Havin öncesinde onların tanıştırılmak istendiğini söylüyordu.

Hatta bu yüzden astım krizi bile geçirmişti.

Havin ise geçmişi anlatmaya devam etmişti .

"" O gece Jehat abimin doğum günüydü."" Dedi Havin.

"" Bende ona çiftlik evinde doğum günü yaparak zorla mum üflettim."" Dedi yıllarca doğum günleri kutlanmadığı için.

"" O gecede onları duydum ."" Dedi gözlerine hüzün çökerek.

"" O bizim ilk buluşmamız için Azer Dayıyı ikna etmeye çalışıyordu ."" Dedi Dila'nın adını ağzına almadan.

"" Azer Dayı ona olmaz öyle şey Havin daha küçük tanışmaları için bir yıl daha var diyordu ."" Dedi Havin 18 yaşında Cesur'la tanışacaktı diye .

Geçmiş gün yüzüne çıktıkça da Cesur'un, Havin'e olan mahcubiyeti artıyordu .

Bir suçu günahı olmadığı hâlde ...

"" Benim haberim yoktu ."" Dedi Cesur .

"" Olsa engel olurdum ona !!!"" Dedi Dila'dan nefret ederek .

Havin'de eliyle Cesur'un yüzünü okşamıştı .

Cesur'un bir suçu olmadığını biliyordu ...

O sadece günah keçisi olmuştu...

"" Biliyorum haberin yoktu ."" Dedi Havin.

"" Ama o koymuştu aklına. "" Dedi acı bir tebessümle.

"" Seni ve beni buluşturacaktı ."" Dedi boğazına bir yumru oturarak .

"" Tüm gece sabaha kadar hiç uyumadım ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Yapmaz dedim etmez dedim ben onun canıyım kanıyım dedim ."" Dedi öyle olduğunu sanarak .

"" Ama o yaptı ."" Dedi gözleri dolarak.

"" Sabah olduğunda abimlere Hala yeğen vakit geçirmek istediğini söyledi ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Ben yine bir umud yapmaz dedikçe o beni süsledi püsledi ."" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken.

"" Beni sana kurban etmek için en sevdiğim yere getirdi ."" Dedi Dila onu Hasankeyf'e götürdüğü için .

"" Artık biliyordum ki yapmaz , etmez dediğim o yapacaktı ."" Dedi düğüm düğüm olan boğazıyla .

"" Hasankeyf'ten içeriye girdikten sonrasını da hatırlamıyorum ."" Dedi gülümseyerek.

Çünkü Havin ciddi bir astım krizi geçirmişti .

Dila defalarca kez astım ilacını ağzına sıksada ilaç fayda etmemişti .

Havin nefessiz kalmış ve Dila onu Hastane'ye götürmek zorunda kalmıştı .

Sonrasında da Havin tedavi için birkaç gün boyunca Hastane'de kalmıştı .

Cesur'da dolan gözlerle karşısında olan genç karısına bakıyordu .

Havin'in gözle görülmeyen derin yaraları vardı .

Onun yüzünden ...

Daha doğrusu insanların onu kullanıp Havin'de açtığı yaralar .

"" Çok mu korkuyordun benden ???"" Dedi Cesur .

Havin ise bu soruyla uzunca bir süre dalmıştı .

Çünkü ona birbirinden farklı iki karakter anlatılmıştı .

Yanında olan adam Annesi'nin anlattığı Ömer'di .

Ama insanların anlattığı ve yaptıklarını duyduğu adam Ömer değildi .

"" Ana'm ben kendimi bildim bileli bana hep seni anlatırdı ."" Dedi Havin .

"" Hatta bazı zamanlar senin gerçek olup olmadığını bile merak ederdim ."" Dedi gülümseyerek .

"" Ama ..."" Dedi susarak .

"" Yanımda olan sen ve o adam aynı değildi ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak .

"" Ben ise bunu Hazal ve Azad Menzil'in nişan gecesi öğrendim ."" Dedi babası ve Cesur arasında olan konuşmayı duyduğu için .

"" Ana'm bana yıllarca yalan söylemişti ."" Dedi elini boynuna götürüp çizmemek için kendini zor tutarak .

"" Bana hep beni gördüğünde mutlu olacağını söylerdi ."" Dedi parlayan gözlerle.

"" Ama sen görmediğin benim için mutsuzluk yeminleri etmiştin ."" Dedi gözlerine hüzün çökerek .

"" En acısı da beni kullanıp Ailem'in canını acıtmak için andlar etmiştin ."" Dedi iç çekerek.

"" Bende korktum ."" Dedi başını eğerek.

"" Ama öyle kendim için değil ."" Dedi hızla .

"" Ailem için korktum ."" Dedi başını kaldırıp Cesur'a bakarak .

"" Yoksa bana istediğini yapsaydın gık'ım bile çıkmazdı ."" Dedi dolu dolu gözleriyle .

"" Valla bak ."" Dedi Cesur'un elinden tutarak.

"" Kan kusar yinede Ailem için kızılcık şerbeti içtim derdim ."" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken .

"" Ben kendim için değil Ailem için korktum ."" Dedi gülümseyerek.

"" O gecede Ağa'm yanıma geldi ."" Dedi burnunu çekerek.

"" Seninle evlenmemem için beni göndermek istediğini söyledi ."" Dedi yutkunarak.

"" Bende Ailem için gitmeyi kabul ettim ."" Dedi neden gitmek istediğini anlatarak.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.

Azer ise kızı Masal'la birlikte Destan'ın odasındaydı .

Baba kız Destan'la oynayıp onu güldürmek için elinden geleni yapıyordu.

Destan yorgun gözleriyle onlara masumca gülümserkende dünyalar Azer'in oluyordu.

Az kalmıştı...

Çok az kalmıştı...

Oğlu birkaç gün sonra bu Hastane'den çıkacak ve çocukluğunu yaşamaya devam edecekti .

Dila ise açık kalan kapıdan sevdiği adam ve çocuklarına bakıyordu.

Artık o Aile tablosunun içinde değildi .

Dışındaydı...

Azer belki onu boşamamıştı ama yüzüne de bakmıyordu .

Artık kocası için yok hükmündeydi ...

Bu da Dila'ya acı vermekten başka bir işe yaramıyordu .

Destan ise Annesi'ni gördüğü an ona ellerini uzatmıştı.

"" Anne ."" Dedi Destan.

"" Gel ."" Dedi gülümseyerek.

Dila'nın odaya girmesiylede Destan babasının yanına Dila'ya göstermişti.

""Otur ."" Dedi Annesi'ni ve babasını bir arada görmek isteyerek.

Dila'nın, Azer'in yanına oturmasıylada Destan kendini ona atmış ve Dila'nın kucağına oturmuştu.

Kullandığı ilaçlar onda uyku yaparkende kısa bir süre içinde uykuya dalmıştı.

Masal'ın da uyuya kalmasıyla Azer onları yatağa yatırmıştı.

Saçlarından öptükten sonra odadan çıkmıştı .

Dila'yla yalnız kalmak istemediği için...

Dila'da odaya Destan'ın hemşiresini çağırmış ve Azer'in arkasından çıkmıştı.

"" Azer ."" Dedi Dila.

"" Yalvarırım affet beni ."" Dedi ardından seslenerek.

Azer ise olduğu yerde durarak yüzünü Dila'ya dönmüştü.

Dila ona beni affet diyordu ...

Peki ya ne için ???

Yıllar önce Havin'i havuza attığını için mi ???

Yoksa günahının bedeli olarak ona yaşattığı evlâd acıları için mi ???

"" Ne için özür diliyorsun ???"" Dedi Azer .

"" Savunmasız masum bir bebeği karnında olan canı unutup havuza attığın için mi ???"" Dedi aylar sonra ilk kez Dila'yla göz teması kurarak.

"" Yoksa bana yaşattığın evlâd acılar için mi ???"" Dedi yazık diyerek .

Dila'nın ise gözyaşları yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

"" Benimde canım yandı ."" Dedi Dila.

"" Bende evlâdlarımı kaybettim."" Dedi sesi titreyerek.

"" Yaşatmak istediğim acıyı defalarca kez misliyle yaşadım ."" Dedi acı bir tebessümle.

Azer'de acı dolu geçmişiyle acı bir iç çekmişti.

Çok sevmişti Dila'yı...

Dila onun sevgisi dışında başka bir sevgiye muhtaç olmasın diye onu çok sevmişti.

Belki de Azer'in sevgisi Dila'yı bu duruma getirmişti .

Ondan vazgeçmeyeceğini bildiği için...

Dila ise Azer'in yanına giderek ellerinden tutmuştu.

"" Azer ."" Dedi Dila.

"" Ben sensiz yapamam ."" Dedi Azer'siz olmak istemeyerek.

"" Çocuklarım olmadan yapamam ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Yalvarırım bize bir şans daha ver ."" Dedi bir umud .

Azer'in yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Tüm duyguları ilk onunla tattığı o olmadan yapamayacağını söylüyordu .

"" Sevgimden çok eminsin değil mi ???"" Dedi Azer.

"" Senden vazgeçmeyeceğimden çok eminsin !!!"" Dedi alaylı bir sesle.

"" Bu yüzden bu kadar ileri gittin !!"" Dedi kendinden nefret ederek.

"" Azer onun canından kanından olana zarar versem bile beni bırakmaz dedin !!!"" Dedi olanlardan kendisini ve sevgisini suçlu görerek .

"" Sevdası aşkı onu durdur benim için herkesi siler dedin !!!"" Dedi sesini yükselterek.

Dila ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı.

Azer'in onu bırakmayacağını düşündüğü için Havin'i havuza atmamıştı ki .

Aksine Azer'in onu bırakmasından korktuğu için susmuştu.

"" Ondan sustum zaten ."" Dedi Dila.

"" Beni bırakacaksın korkusundan yıllarca sustum ."" Dedi ağlayarak.

"" Yemin ederim ki yıllarca itiraf etmek istedim ."" Dedi içindeki vicdan azabıyla.

"" Ama sonrasında yaşanacaklar susturdu beni ."" Dedi neden sustuğunu anlatarak.

"" Vicdan azabıyla yıllarca kahroldum ben ."" Dedi  acı bir tebessümle.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Havin ise çiftlik evinin mutfağına girmişti .

Kuru dolmalar doldurup onları kısık ateşte bir güzel pişirmişti .

Akşam yemeği için Cesur ve Ömer'in fırından gelmesini beklerkende çiftlik evinin kapısı çalınmıştı.

Ciwan Ağa tarafından...

Havin'de saçına başına düzen vererek kapıya yönelmişti.

"" Hele şükür Ömer ."" Dedi Havin .

"" Bir ekmek almaya gittiniz gidip gelene kadar dolmalar pişti ."" Dedi kapıyı açarak .

Karşısında Cesur ve Ömer'i değilde Ciwan Ağa'yı görmesiyle sesli bir şekilde yutkunmuştu.

Çünkü Ciwan Ağa genelde akşam yemeğinden sonra çiftlik evine gelirdi .

Havin'de kendini toparlayarak Ciwan Ağa'ya sarılmıştı.

""  Hoşgeldin Ağa'm ."" Dedi gülümseyerek.

"" Buyur içeri geç."" Dedi eliyle içeri göstererek .

Ciwan Ağa'da gülümseyerek başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" Gerek yok kızım ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Bahçeye oturalım biz ."" Dedi hava güzel olduğu için.

Havin'in, Ciwan Ağa'yı onaylamasıylada Ciwan Ağa adımlarını bahçeye yönlendirmişti .

Havin'de demlenen çaydan iki bardak doldurup Ciwan Ağa'nın karşısındaki yerini almıştı .

"" Ağa'm akşama kalırsın değil mi ???"" Dedi Havin.

"" Çok güzel kuru dolma yaptım sende çok seversin."" Dedi gülümseyerek.

Ciwan Ağa'da uzun uzun karşısında olan genç kıza bakıyordu.

Buraya Havin'le konuşmak ve hak ettiği konağa geri götürmek için gelmişti .

Elinde olan kestanelerle...

Çünkü bu kestaneler Dayı yeğen arasında olan bağının temsiliydi .

"" Sen nasılsın Havin ???"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Daha iyi misin ???"" Dedi Havin'le göz teması kurarak .

Havin ise hızla başka tarafa doğru bakmıştı.

Ciwan Ağa'yla göz göze gelmek için ...

Bu soru Havin için en acı sorulardan biriydi.

İyi misin ...

Havin'de  gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" İyiyim ."" Dedi Havin .

İyi olmadığı hâlde yalan söyleyerek.

Çünkü çok derin ve kabuk bağlamayıp kanayan yaraları vardı .

Ciwan Ağa'da, Havin'in yalan söylediğini bildiği için sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

Havin paramparçaydı ...

Acısını saklamak için sürekli tebessüm etmesi ve gülümsemesi de bunlardan biriydi .

"" Havin ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Ben gerçekten soruyorum iyi misin ???"" Dedi buruk bir tebessümle.

Havin'in ise elinde olmadan gözleri istemesiz bir şekilde dolmuştu.

Ciwan Ağa'da avucunu açıp içinde olan kestaneleri Havin'e göstermişti.

Çünkü  yıllar önce ne zaman Havin'i görmeye Mardin'e gitse yanında kestaneleri olurdu .

Havin çocukluk zamanları çekinip Annesi'nin eteklerinin arkasında saklanıp masum masum ona baktığında da Ciwan Ağa avuçlarında olan kestaneleri gösterirdi.

Havin'in çekingen bakışları parlamaya dönüşüp yanına gelmesiylede Ciwan Ağa ona sıkı sıkı sarılırdı .

Havin'in çocukluk yılları ve Ciwan Ağa'ya karşı utangaçlığı bitse bile Ciwan Ağa bu âdeti devam ettirmiştir.

Kestaneleri Havin'e uzatır ve ona sarılmasını sağlardı .

Havin'in gözyaşları yüzünü ıslatırkende oturduğu yerden kalkıp sıkı sıkı Ciwan Ağa'ya sarılmıştı.

""Gerçekten iyiyim ."" Dedi Havin.

"" En azından eskiye göre daha iyiyim."" Dedi o zamanlar dahada kötü olduğu için.

Ciwan Ağa'da ona sarılan genç kızı tekrardan karşısına oturtmuştu.

Havin gözyaşlarını elleriyle silip burnunu çekerken de Ciwan Ağa kestaneyi kabuklarından ayırıp Havin'e uzatmıştı.

Havin kestaneyi yerkende Ciwan Ağa konuşmaya devam etmişti.

"" Ah Havin ah ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Ne zaman bu kız artık büyüdü desem beni hayal kırıklığına uğratıyorsun ."" Dedi iç çekerek.

Havin'in yüzünde de acı bir tebessümle oluşmuştu.

Ciwan Ağa onun büyümesini istiyordu ...

Ama öyle yaş olarak değil hâl ve tavırları olarak.

Kendisininde olduğu gibi...

Oysa Havin ne zaman büyümek istese kolunu kanadını kırmışlardı .

Paramparça olmuştu ...

"" Bende büyümek istiyorum ."" Dedi Havin.

"" Ama olmuyor."" Dedi üzülerek .

"" Ne zaman büyümek istesem kolumu kanadımı kırıyorlar ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Zaten büyümek istemeyen ben değilim ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Zalim insanlar büyümeme izin vermiyor ."" Dedi buruk bir tebessümle.

Ciwan Ağa ise karşısında olan genç kızın büyümesini istiyordu.

Onun büyümesine izin vermeyen insanlara savaş açmasını istiyordu .

Kim olduğunu ve gücünün farkına varmasını istiyordu .

"" Geri dön Havin ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Evine yuvana geri dön ."" Dedi açık açık.

Havin'in ise bu sözlerle gözleri birkez daha dolmuştu.

Evi yoktu ki onun ...

Yuvası yoktu ...

Hiçbiryere sığdıramamışlardı onu ...

"" Evim yok ki benim ."" Dedi Havin .

"" Yuvamda yok ."" Dedi gülümseyerek.

Ciwan Ağa ise başını olumsuz yönde sallamıştı.

Havin'in evi de vardı yuvasıda ...

"" Var ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Senin evinde var yuvanda var ."" Dedi altına bastıra bastıra.

Havin ise birkez daha başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Yok Ağa'm yok ."" Dedi Havin.

"" Benim ne evim var ne de yuvam ."" Dedi bunun arkasında durarak.

"" Hayatımda boyunca bana bir odadan fazlası verilmedi ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Dünya bile sığdıramadı beni içine ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Kimse sevmedi beni  ."" Dedi Ciwan Ağa'nın gözlerinin içine bakarak .

"" Herkes o gecenin suçlusu benim gibi bana bedel ödetti ."" Dedi boğuk bir sesle .

"" Bir bebeği öldürecek kadar bile gözleri döndü ."" Dedi en çok bu durum canını acıtırken.

"" Şimdi sen söyle Ağa'm ."" Dedi burnunu çekerek.

"" Benim evim ve yuvam var mı yok mu ???"" Dedi gülümseyerek .

Ciwan Ağa'nın boğazına da koca bir yumru oturmuştu.

Yüzündeki acı bir tebessümlede bunu saklamaya çalıyordu .

"" Var ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Senin evinde var yuvanda var ."" Dedi sözünün arkasında durarak.

"" Asrındağ konağı senin ."" Dedi Havin'in mehrini ona hatırlatarak.

"" Ne benim ne oğlumun ne de Ağa'mın ."" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" O konak yalnızca senin ."" Dedi altına bastıra bastıra.

Havin ise ısrarla kez aynı aldığı cevapla sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

O konak onundu ...

Ama içi ona düşman olanlarla doluydu ...

"" İçinde beni bebekken öldürmek isteyen ve göz yuman insanlar varken mi ???"" Dedi Havin .

Ciwan Ağa'da gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Havin'sin sen Havin ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Havin Hanımağasın ."" Dedi altına bastıra bastıra.

"" Cesur Ağa'nın karısı Ciwan Ağa'nın gelinisin ."" Dedi sıfatını anlatarak.

"" Asrındağ Aşiretinin Hanımağası'sın ."" Dedi Havin'in gücünü anlatarak.

"" Şimdi kim olduğunu hatırla ve ona göre davran ."" Dedi uyarıcı bir tonda.

"" Gücünün yetmediği yerde sıfatın kıyameti koparmaya yeter ."" Dedi karşısında gerçek bir Asrındağ görmek isteyerek.

"" Şimdi büyüdüğünü gösterip evine ve yuvana dön."" Dedi gülümseyerek.

"" Seni yok etmek isteyenlerin kıyametini koparıp onlara cehennemi yaşat ."" Dedi göz kırparak.

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Mehmet'in ,Adar Ağa'yla yüzleşmesi ???

Havin ve Adar Ağa arasında olan konuşma ???

Havin'in, Ömerli konağına gidip atıldığı havuza bakması ve geçmişte havuzla ilgili olan Annesi'yle anısı ???

Havin'in, Cesur'a kullandığı astım ilaçlarının olduğu kutuyu gösterip benim aklım almıyor diyerek omuzlarında ağlaması ???

Hozan Ağa'nın, Sahra'ya git demesi ve aralarında olan konuşma ???

Sahra'nın, Hozan Ağa'ya şans vermesi ???

Delal Hanımağa ve Dila yüzleşmesi ???

Delal Hanımağa'nın, Dila'nın başını suya koyarak ona hesap sorması ???

Ömer'in, Havin'le birlikte sağlamasıyla Havin'in ilk kez ona kızması ???

Havin'in ağlayarak Cesur'a yardım et bana diyerek yalvarması ???

Azer'in kızıyla birlikte yoğum bakımda beklemesi ve geçmişe dair çektiği vicdan azabı ???

Azer'in yoğum bakımda olan Destan ve Masal'a söylediği Zazaca türkü ???

Destan'ın astım hastası olması ???

Havin'in, Ömer istiyor diye koşması ve Cesur'un korkuları ???

Havin ve Cesur'un geçmişte olanlarla yüzleşmesi ???

Cesur'un, Havin'i 15 yaşında görmüş olması ???

Geçmişte Dila'nın, Adar Ağa'nın aklına girip Ömerli konağına haber yollatılması ve herkesin Cesur'un yaptığını sanması???

Dila'nın, Havin'i 17 yaşında herkesten gizli Cesur'la buluşturmak istemesi ve Havin'in korkudan astım krizi geçirmesi ???

Azer ve Dila yüzleşmesi ve Dila'nın seni kaybetmemek için sustum demesi ???

Ciwan Ağa'nın, Havin'le konuşmak için çiftlik evine gelmesi ve dayı yeğenin kestane anısı ???

Ciwan Ağa'nın yuvana geri dön demesiyle Havin'in benim yuvam yok ki demesi ???

Ciwan Ağa'nın, Havin'in gücünü ona hatırlatması ve konağa dönmesini istemesi ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

WATTPAD =mezopotamyali_yazar

TİKTOK = mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM = mezopotamyali_yazar

BÖLÜM ŞARKISI

Continue Reading

You'll Also Like

79.5K 2.4K 12
°age play °bxg °smut yok Bugün benim doğum günüm. İnsanlar doğum günlerinde ,özelliklede on sekizinci doğum günlerinde reşit oldukları için sevinirl...
75.5K 3.3K 24
Mezopotamya... Uçsuz bucaksız toprak parçası... Sadece toprak parçası değil miydi ? Mezopotamya dedikleri kara parçası? DEĞİLDİ!! Sevdalı insanların...
14.1M 495K 63
İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmed...
3.2K 227 5
Bu Topraklarda Bütün Kızların Kaderi Aynıydı Kimse Kimse Kaçamazdı (Havin'de Kaderi Aynı Olacaktı Kaderinden Kaçamıcaktı). Onların acı dolu aşk hikay...