one house two enemy / minsung

By hanniexwly

44.6K 6.5K 7.6K

ünlü iki şirket olan Han ve Lee şirketlerinin rakip şirketleri geçebilmesi için, şirketin sahiplerinin birbir... More

One
Two
three
four
five
six
seven
eight
nine
ten
eleven(M)
twelve
thirteen
fourteen
fifteen
sixteen
eighteen
nineteen
twenty(M)
twenty one
Twenty two
twenty three

seventeen

1.6K 284 254
By hanniexwly

O an, jisung saçlarını savuran minho'ya bakıp göz devirmiş, yarın yapacağı mükemmel köleliği umursamadan tüm gününü rahatça geçirmişti.

📎

"Jiss, jiiiisss uyan hadi!"

"Ne..?"

Oğlan, sabahın köründe yatakta öbür taraftan onu dürten kocasıyla uyanmış, ardından göz devirerek yatakta yan tarafa dönmüştü.

"Seni uyandırmak dünyanın en zor işi resmen"

Minho çocuğun dikkatini çekebilmek için, kalçasına koca bir şaplak attığında, jisung kaşlarını çatabildiği kadar çatmış, geri oğlanın olduğu tarafa dönerek triplere girmişti.

"Yah! Lee minho! İki dakika elin ayağın rahat dursun! Uyumak istiyorum!"

"Im, ımm olmazzz, ayrıca sabah geç uyanmana izin verdiğimi hatırlamıyorum"

"Sana sormak zorunda mıyım?"

"Kaybettiğin ladesi ne çabuk unuttun Lee jisung"

Küçüğünün gözleri sonuna kadar açılırken, büyüğü onun bu tepkisine sırıtmış, ardından esneyerek hafifçe doğrulmuştu.

"Kıyafetlerini odadaki banyoya yerleştirdim, ayrıca kahvaltım yarım saat'e önümde olsun"

Jisung hiçbirşey demeden karşısındakine 'ciddi misin?' bakışı atıyor, sonrasında ise yavaşça gözlerini kısıyordu.

"Hadi kalk artık, açlıktan ölmek üzereyim"

"Off"

Çocuk oflamak dışında başka birşey demeden odadaki banyoya gittiğinde, gördüğü kıyafetlerle duraksamış, sinirle kapıyı çarparak minho'nun yanına gitmişti.

"Ben siksen etek giymem!"

"Öyle bir seçenek sunduğunu hatırlamıyorum? Ayrıca ne istersem giyeceğini söylemiştik?"

"Benim gibi kız'ların gözdesi olan bir erkeğe etek giydiremezsin!"

"Afedersin sevgili eşim ama, o kızlar sadece bunu zevk için yapıyor yani seninle alakası yok. Ayrıca, senin vücudun sandığın gibi sert bir adamın vücuduna benzemiyor, o aptal düşüncelerinin aksine tatlı bir vücudun var, bunu red edemezsin"

"Ama-"

"Şimdi git giyin gel, bu bir rica değil Lee jisung, bu bir emir."

Oğlan sinirle ayaklarını yere vura vura lavaboya geri gittiğinde, minho kollarını boynunun altına almış, rahatça gözlerini kapatarak çıkacak olan jisung'u düşünmeye başlamıştı.

Çelimsiz olan beden siyah beyaz olan kıyafetleri giydiğinde, bir de yanında beyaz bir çıtçıtlı toka bulmuştu, tokayı ne yapacağını bilmediği için eteğin cebine atmış, ardından tuvaletteki boy aynasından kendine bakmaya başlamıştı.

Eteğin tam üstünde, büsbüyük bir beyaz kurdale vardı. Bu çocuğun daha tatlı görünmesini sağlıyordu.

Dar olan üstü ve kısa olan eteği onu utandırmak için yapılmış olmalıydı.

Jisung, tatlı değil sert biri olduğunu düşündüğü için sinirlenip yanaklarını şişirmiş, yüzünün aynı bir sincap'a benzemesini sağlamıştı.

Çocuk yavaş adımlarla odaya geri girdiğinde, minho'nun orda olmadığını görmüş, ardından oğlanın aşağıdan ona seslenmesiyle ne ara tuttuğunu bilmediği nefesini geri vermişti.

"Köle! Benim kahvaltım nerde ya! Bak son beş dakikan kaldı he!"

Çocuk aşağı kata indiğinde, gayet rahat bir şekilde koltukta oturmuş, gözlerini dinlendiren kocasının önüne dikilmiş, kaşlarını çatarak üstten bir bakış atmıştı.

Büyük olan beden gözlerini hafifçe araladığında, karşısında ona kaşları çatık bir şekilde bakan eşiyle sırıtmış, çocuğu baştan aşağı utanmazca süzmekten çekinmemişti.

"Eteğin sana bir kızdan daha çok yakışacağına emin olmakta haklıydım Lee jisung"

"Bana baksana sen! Benimle taşşak geçmeyi bırak hemen! Zaten şuan sinirimin son seviyesindeyim!"

"Ay ay ay, cici oğlanımız çok mu kızmış kocişine hm?"

"Lee minho! Ben ciddiyim!"

Minho gözlerini kısıp kaşlarını havaya kaldırdığında, jisung 'of'lamış, ardından mutfağa doğru yol almıştı.

Kocası eşinin mutfağa gitmesi üzerine masada duran telefonunu almış, bir kaç saniye içinde geçerli olan numarayı tıklamıştı.

"Alo?"

"Hallettin mi yeosang"

"Evet halletim"

"Güzel, o zaman parayı ibanına gönderiyorum"

"Peki, bir sonrakine beni değil mingi'yi ara, sonuçta her zaman dediğim gibi tek seferlik tek şans"

"Tamamdır, bir daha görüşmek dileğiyle"

Oğlan suratına kapanan telefonla derin bir iç çekmiş, ardından hafifçe kafasını yana döndürerek arkada masa hazırlayan jisung'a bakmıştı.

Bu güzel çocuk için küçüklüklerinden beri çabalıyor, onu elde etmek için sürekli olarak uğraşıyordu.

Yıllar öncesinde, asla çocuktan karşılık alamadığı aklına düşman olma fikri gelmişti oğlanın.

'Eğer onunla uğraşırsam belki beni fark eder' diye düşünmüştü. Düşündüğü gibi de olmuştu. İkili han ve lee ailesinin düşman olma bahanesiyle daha da kolay birbirleriyle sataşmak için görüşmeye başlamıştı.

Lakin iki kalbin farklı duyguları olduğunu o zamanlar kimse bilmiyordu...

Bir kalp diğeri için, nefret, kin ve intikam ruhuyla yanarken,

Diğer kalp, ondan nefret eden kalp için, sevgi, aşk ve güzellikle yanıyordu.

En sonunda ise, minho çocuğu bu şekilde elde edemeyeceğini anlamış, ardından ailesi ile konuşup jisung'u kendine istemişti.

Lee ailesi ilk başta bu duruma şaşırsada, sonrasında bay han'a bu çocuk için yüklü miktarda para ödemiş, zorla oğullarıyla birlikte olmasını sağlamışlardı.

Şuan ise ikili sürekli atışmaya devam etsede, iyi anlaşıyor, hayatın tadını çıkarıyorlardı.

"Minho gel hadi herşey hazır"

Oğlan, jisung'un sesini duymasıyla ayağa kalkmış, ardından gidip masaya oturmuştu.

O sırada çocuk memnuniyetsizce kendi kıyafetlerini düzeltip, sessiz bir şekilde söylenmeye başlamıştı.

Sonrasında çelimsiz olan beden gitmeye karar vermiş ama, minho'nun onun bileğini tutup, hiç beklemediği bir şey yapmasıyla
Olduğu yerde kalalmıştı..

...

Kelime sayımız; 712

Arkadaşlar bazı okuyucularım iki günde bir bölüm attığım için bana birşey oldu diye endişelenmişler,

Sık sık bölüm atamamamın sebebi, bu aralar biraz fazla yoğun olmam. Yani lise için hazırlık falan filan derken müsait olabildiğim zamanlar biraz kısıtlı.

Bu arada 419 takipçi olmuşuz, yanımda olan ve beni destekleyen herkese çok çok teşekkür ederim, iyiki varsınız güzellerim 💋

Yb için 153 vote💀

Ece kaçar 😽

Continue Reading

You'll Also Like

208K 8.8K 59
Köyde geçen bir aşk hikayesi... O bir inci tanesiydi; Dışı dillere destan bir güzel... Naîf kırılgan ve nârin... Köy kurgusu ve abimin arkadasşı konu...
53K 3.7K 18
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yaz...
507K 30.4K 32
ablasına yazacakken yanlışlıkla dünyaca ünlü boksöre yazan Ahu 💋💋 Herşey kurgu gerçek hayatla bağlantısı yoktur.
2.9M 102K 66
"Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiyorum anlamıy...