Bu bölümü feride hilal akının sesinden oy gelin şarkısı ile okur musunuz?🥺
❄❄❄
Açelyanın numarasını aldıktan sonra arabaya binmiş eve gidiyorduk.
"Açelya çok güzel değilmiğğğ" dedim sesimden bile belli olan heyecanla.
"Her kadın güzeldir" dediğinde göz devirdim.
2 dakika edebiyat yapmadan dur be!
"Çok yakışıyorsunuz" dedim sırıtarak.
"Hıhı-bir dakika ne!?" Dedi emir abim sonda toparlayarak.
Bu haline kahkaha atıp arkama yaslandım.
"Of abi ben Açelya yengem olsun istiyorum ne olur olsa ya!? Yakınlaş azıcık sende ondan hoşlanıyorsun kör değilim" dedim homurdanarak.
"Farklı biri nasıl davranacağımı kestiremiyorum" dedi direkt.
"Müneccim miyim ben aq ne biliyim onu da mı ben bilcem sen bil onuda ay bak bana geliyorlar bunaldım ben" deyip yakamı çekiştirdim.
"Iyimisin abicim noldu ya" dediğimde homurdandım.
"Aynen abi ondan!"
❄❄❄
Buraktan;
Telefondaki evlere yeniden göz gezdirdim.
Hepsi güzeldi.
Baharla evlenince ayrı bir eve çıkmayı düşünüyorduk.
Sonuçta özel dene birsey vardi aile evinde kalamazdık.
Telefonun üzerine düşen arama ile kaşlarımı çattım.
Pelin?
Red edip evdeki bakmaya devam ederken üst üste aramaya başladı.
Derdin ne olm kabul etmiyorum işte bi sal.
En sonunda sinirle kabul edip telefonu kulağıma götürdüm.
"Ne var Pelin!?" Dedim sert bir sesle, karşı taraftan kıkırdama sesi gelince kendi kendime öğürür gibi hareket yaptım.
Bir insanın gülüşü bile mi itici olur ya.
"Bahar seni aldatıyor" deyince kaşlarımı çatıp sinirle bir nefes verdim.
"Cidden buna inanacağımı mı düşündün?" Dedim göz devirerek.
Cidden inanmışmıydı?
Bu kadar gerizekalı olduğunu düşünmüyordum açıkçası.
"Göndereceğim resime bak" dediğinde üstte WhatsApp den bir resim gönderildi.
Hızla üstüne basıp resme baktım.
Resim karşısında afallarken anlık boşluk ile zorlukla kanepeye oturdum.
Bahar ve bir adamım dudak dudağa olduğu bir resimdi!
Hayır... Bahar bana bunu yapmış olamazdı hayır!
"Şimdi inandın mı?" Dedi gülerek.
"Hayır!" Diyerek telefonu yüzüne kapattım.
Fotoğrafı ss alıp telefonu kapattım.
Yapmıştı...
Peline inanmadım demiştim ama fotoğraf herşeyi açıklıyordu.
O da mı benim ile param için beraber olmuştu?
Gözlerim dolarken sertçe yutkundum.
Kapı çaldığında kapıyı açtım.
Emir abim ve güneş gelmişti.
Güneşin gülen yüzü benim dolu olan gözlerim ile buluştuğun da gülmeyi bırakmış, yerine endişeyi bırakmıştı
"Abi! Iyimisin noldu?" Dedi yüzümü avuçları arasına alırken.
Gözümden düşen ilk damla yaşla beraber ağlamaya başladım...
Emir abim hızla kapıyı kapatırken Güneş beni koltuğa oturtmuş ne olduğunu soruyordu.
"G-güneş Bahar beni a-aldatmış" dedim göz yaşlarımın arasından.
Güneşin kaşları çatılırken hızla konuştu.
"Kim dedi sana bunu!? Yalan söylemiştir! Bahar seni aldatmaz." Dedi kendinden emin bir şekilde.
Telefonu açıp resme tıklayarak Güneşin kucağına bıraktım.
Güneş resme bakıp "ananı skim" diye mırıldanırken hâlâ inanmak istemiyordu.
Yazardan;
Burak gelen resim üzerine afallamıştı.
Canından çok sevdiği sevgilisi Bahar ona bunu nasıl yapabilmişti..?
Gerçekten sevmişti...
Güneş ve Emir gelip ona destek olmaya çalışıyordu ama nafile.
Ona kimse iyi gelemezdi bu durumda.
Yıkılmıştı, bitmişti.
Az önce beraber yaşamak için ev baktığı sevgilisinin; onu aldattığını öğrenmişti...
Ayakta durmakta güçlük çekiyordu.
İnanmak istemiyordu; ama herşey apaçık ortadaydı.
Gerçekten bunu nasıl yapabildi? Diye düşünüp duruyor düşüncelerinde boğuluyordu.
"Bak Bahar gelecek herşeyi anlayacağız" Tamam mı? Yoktur öyle birşey" dedi Güneş hoş bir tınıda.
Bahar gelecek...
Onu görmeye hazır mıydı?
Güneşin baharı arayıp acilen gelmesini istemesini izledi sessizce.
Göz yaşlarının ardı arkası gelmezken, kapıda baharı gördü.
Dudağı biraz şişmiş halde...
Yapmıştı gerçekten de...
"Burak! Noldu sevgilim?" Dedi bahar ağlayan sevgilisinin yanına giderek.
Ne mi olmuştu gerçekten?
Burak sertçe baharın ellerini yüzünden çekti.
"Bilmiyormuş gibi yapmayı kes!" Dedi göz yaşları içinde.
Bahar onun bu hali karşısında afallamıştı.
Burak ona daha önce hiç sesini yükseltmemişti...
Yüksek sesten korkan sevgilisine bağırmamıştı daha önce...
Elleri istemsizce kulaklarını kapatmak için giderken Burak sinirle kollarından tutup sarsmaya başlamıştı bile.
"Nasıl yaptın lan nasıl!?" Dedi burak sinirle.
Baharın gözleri dolmaya başlarken sertçe yutkundu.
Ne yapmıştı ki?
"Burak, bana bak sevgilim anlamıyorum ne yaptım ben?" Dedi bahar burağın yüzünü avuçları arasına alırken.
Burak ellerini tekrar itip baharı da sertçe iterken Bahar yere düşmüştü.
Güneş hemen Baharın yanına giderken abisine sinirli bakışlar atıyordu.
"Karşında bir kadın var abi! Ona göre davran" dedi sinirle.
Burak daha fazla ağlamaya başlarken bahara kan çanağı olmuş gözleri ile baktı.
"Niye o? Daha mı çok sevdi seni? Daha mı zengindi? Niye beni bırakıp ona gittin ki?" Dedi göz yaşları içinde.
Daha mı çok sevmişti..?
"Güneş anlamıyorum noldu!?" Dedi bahar merakla.
"Beni aldattın!" Burağın sert sesi ortaya bomba gibi düşmüştü.
"N-ne?" Bahar zorlanarak konuşurken gözünden bir damla yaş düşmüştü.
"B-ben seni aldatmadım" dedi zorlukla.
Bahardan;
"Beni aldattın!" Burağın dediği şeyi idrak etmeye çalışırken gözümden bir damla yaş düşmüştü.
"N-ne?" Diyebildim sadece zorlukla.
Aldatmamıştım ki...
Ben burağı çok seviyordum böyle bir şeyi ona nasıl yapabilirdim ki..?
Burak hâlâ gözlerindeki kırgınlık ile bana bakarken zorlukla konuştum.
"B-ben seni aldatmadım" diye mırıldandım.
Burak hızla telefonundan birşey açıp bana verince telefona baktım.
Ne?
Fotoğrafta daha önce hiç görmediğim bir adamla ben vardım... Ve dudak dudağaydık!
Adamı tanımıyordum bile!
"Herşey ortada kes yalan söylemeyi!" Diye bağırdığında istemsizce sıçradım.
"Abi bahar yapmadım diyorsa yapmamıştır, pişman olacağın şeyler deme" dedi Güneş beni tutarak.
Dolu gözlerim ile burağa baktım.
"Cidden öyle b-birsey yapacağıma i-inanıyor musun?" Diye sordum.
Sessiz kaldı...
"Peki, sakın pişman olma" deyip kapıya ilerledim.
Kapıyı açıp arabama binerek son sürat sürmeye başladım.
Gözlerim buğulu olduğu için yolu düzgün göremiyordum.
Ama kimin umrundaydı ki!?
Gerçekten onu aldatabileceğime inanmıştı!
Hiç mi inanmıyordu ona olan sevgime...?
Sinirle direksiyona vurmaya başladım.
Bir yandan da delirmiş gibi çığlık atıyordum.
Çığlıklarımın arasına korna sesi eklendiğinde yavaşça başımı kaldırdım.
Karşımda ki kocam kamyonet bana doğru sürerken ne yapacağımı bilemezce kaldım.
En son hatırladığım şey kaza yapmam ve başımı sertçe çarpmam oldu...
Güneşten;
"Abi keşke bahara inansaydın o yapmamıştır" dedim üzüntü ile.
Bahar yapmazdı.
Biliyordum.
Burak abim sessizce ağlamaya devam ederken çalan telefon ile telefonumu elime aldım.
Telefonu açıp kulağıma tuttum.
"Alo?" Dedim.
"Merhaba efendim. ******* hastanesinden arıyorum. Bahar hanım kaza yapmış, buraya gelebilir misiniz?"
Duyduğum şey ile dona kalırken burak abime döndüm yavaşça.
Gözlerim dolmuş ağlamaya başlamıştım.
"Güneş... noldu?" Burak abimin kısık sesi kulaklarıma dolarken sadece dudaklarım arasından 3 kelime çıktı.
"Bahar kaza yapmış..."
"N-ne..?"
Eveğtttt!
Kestikkkk!
Hehehehehehe nasıl olmuş bölümmmm.
Çok sevdiğim bir okurum verdi öneriyi teşekkür ederim ona burdannn.
Ama onun dediği fikri bir tık değiştirerek yazacağım:)
Şey bide... unutuldum galiba:)
Sizleri seviyorummmmm.
Baysss<3☔🌑🍷🐾🦋🌪