VAMPİR ÇIĞLIĞI

By selinkarabayan

215K 9.8K 2.4K

BU KURGUDA BOLCA VAMPİR BULUNMAKTADIR!! Bilincim yavaş yavaş açılırken beraberindr korkunç bir baş ağrısıda g... More

1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
26. BÖLÜM
25. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM (FİNAL)

18. BÖLÜM

5.3K 279 91
By selinkarabayan

Merhaba!

Nasıl gidiyor?

Oy ve yorumları unutmayalım.

Ensemdeki dayanılmaz ağrıyla uyandığım da inledim, kafamı sağa ve sola yatırarak acısını hafifletmeye çalışsam da bir faydası olmamıştı zavallı boynum için.

"Ayperi," duyduğum tanıdık sesle soluma döndüm, Zamir'de aynı benim gibi bağlıydı.

"Zamir, burada ne işimiz var? Bu adamlar bizden ne istiyor?" Dedim dişlerimi acıyla gıcırdatırken.

"Bu adamın karısını öldürdüm," gözlerim irice açıldı ve dudaklarım aralandı, ama herhangi bir kelime çıkamadı dudaklarım arasından.

"Balık gibi bakma bana, kadın mafyalara çocuk satıyordu." Yine de yaptığı şeyi hafifletmiyordu ama kadının da hakettiğini biliyordum.

"Anladım..." diyebildim sadece.

"Bu adam bizi fena yapacak, hadi ben güçlerimi kullanamıyorum da sen niye kullanmıyorsun?!" Dedim.

"Hiç aklıma gelmedi gerçekten sağ ol, sence bunu düşünmeme gibi bir şansları var mı? İğne yaptılar." Kafamı iki yana umutsuzca salladım.

Galiba burada ölecektim.

"Saçma salak şeyler düşünme!" Aniden ona döndüm. "Hani kullanamıyordun?"

Göz devirdi Zamir, "Beyin okumayı sen bile yaparsın Ayperi, buna iğne etki etmez." Derin bir nefes aldım ve ensemdeki acıyı unutmak adına başka şeyler düşünmeye başladım, ama güzel denebilecek pek bir şey yoktu çünkü kardeşim ve annemi hatırlatmıştı bu yaptığım şey bana, üzüntüyle Zamir'e baktığım da zaten bana baktığını gördüm.

"Ensem acıyor," kafamı yine sağa sola eğdim.

"Üzgünüm yapabileceğim hiçbir şey yok, hatırlarsan güçlerim alındı." Kafamı salladım sadeve ama gerçekten canım çok acıyordu, kapı aniden açıldığında Zamir'le aynı anda kapıya çevirdik bakışlarımızı, beni getiren adam ve yanında daha iri olan bir adam vardı. Evime giren adam bakışlarıyla pis pis beni süzüyordu. Yanındaki patron bozuntusu ise Zamir'e öfke dolu bakışlar atıyordu, Zamir'e doğru yavaşça yürüdü ve aniden ona bir yumruk çaktı, Zamir yerine bağıran ben olduğum da vücudumu süzen adam -artık ona sapık diyeceğim- bana doğru gelerek o da benim suratıma bir tane tokat geçirdi, Zamir'in hırıltılarını duydum.

"Ona dokunma! Senin o elini sikeceğim pezevenk!" Öyle bir bağırmıştı ki sapık adam bile titremişti, ama patron bozuntusu Zamir'e bir kez daha çaktı ve aletlerin yanına gitti, türlü türlü işkence aletleri vardı. Bir tanesini aldı ve bana yaklaştı.

"Hayır, ona dokunma! Ona zarar verme!" Zamir'in bağırışlarıyla patron bozuntusu daha çok keyiflendi.

"Neden? Sen benim karımın parmaklarını da kesmiştin!" Diye bağırmıştı, sonra da aleti parmağıma götürdü, Zamir'e çaresizce bir bakış attığım da aleti çoktan sıkmaya başlamıştı, acıyla çığlık atıyorken küçük parmağımın bedrnimden kopuşunu hissettim.

"Zamir!" Öyle çok bağırmıştım ki, Zamir olduğu yerde debelense de hiçbir şey yapamıyordu, adam yüzük parmağıma geçtiğinde aniden içime doluşan güçle iplerimden kurtuldum ve patron bozuntusunun kafasından tuttuğum gibi kopardım, kafası elimde kalırken sapık adama döndüm, korkuyla tir tir titriyordu. Onun da aynı hızla kafasını kopartarak Zamir'in yanına ilerledim, elim çok acıdığı için arada bir inliyordum. Zamir ise şaşkınlık ve gururla bana bakıyordu.

"Başardın," diye fısıldadığın da yutkunarak ona baktım, iplerini çözdüğüm için Zamir bana sarıldı.

"Başardım," dedim aynı fısıltıyla.

&

Birkaç saat sonra nihayet eve gelebişmiştik, nerede olduğumuzu bilmediğimiz için uzun sürmüştü evi bulmak, ama eve gelir gelmez Zamir beş torba kan içmiş, güçlerini geri kazanmıştı. Yanıma oturdu ve kanlarını temizlediğim elime dokunarak acısını aldı, parmaksız yaşamak benim için sorun değildi ama ağrıdıkça Zamir'i bulsam iyi olurdu.

"Teşekkürler," demekle yetindim ve iznini almadan başımı bacaklarına kpyarak gözlerimi kapattım, Zamir'de saçlarımı yavaşça okşamaya başlamıştı, bu daha çok uykumu getirdi ve uykuya daldım.

5 saat sonra;

Gözlerimi açtığım da hiçte dinlenmiş gibi hissetmiyordum, hissettiğim rahatlıkla hâlâ Zamir'le aynı pozisyonda olduğumuzu rahatça anlayarak yan pozisyonumu düzelterek sırt üstü yattım ve alttan alttan Zamir'e baktım, kafasını arkaya atmış uyuyordu. Hava çoktan karardığı için kalktım ve Zamir'i dürtükledim, ilkinde tepki vermesede ikinci dürtüşümde gözlerini açtı.

"Zamir burada uyuma," uykulu gözlerle bana baktı ve kafasını salladı.

"Uyumuyorum zaten." Kaşlarımı çattım.

"Olsun burada yatma, odaya geç." Oturduğu yerden kalktı ve merdivenleri tırmandı, en üstteki merdivende durdu ve bana baktı.

"Gel," hiç itiraz etmeden koşar adım yanına gittim ve birlikte odaya girdik, ben pijamalarımı lavaboda giyip çıktım ve Zamir'in yanına yattım, uyuyamıyor olsakta onunla yatmak hoşuma gidiyordu, sabaha kadar onunla yatabilirdim. Ona alışmam yeterince kötü değilmiş gibi birde onun kokusuyla uyumaya alışmıştım...

&

Kaç saat geçmişti bilmiyordum ama hava aydınlanmaya başlamıştı bile, Zamir'le tek yaptığımız bir o tarafa bir bu tarafa dönmek ve birbirimize sarılıp gözlerimizi yummak olmuştu, en sonunda güneş ortaya çıktığın da bende yataktan kalktım, Zamir kalkmamla kaşlarını çatmıştı.

"Boş boş yatmaktan sıkıldım," diye bir açıklama yaptığımda o da yataktan kalktı ve yanıma dikildi.

"Bugün taşınıyoruz, bavulunu aldım aşağıda." İçimden İnşallah diye geçirdim ve ona bir şey söylemeden banyoya girip duş aldım, sonra da üzerimi giyindim.

Hava çok sıcak olduğu için bunları tercih etmiştim, kızıl saçlarımıda dağınık bir topuz yaparak aşağı indim, Zamir beğeni dolu gözlerle beni süzdü. Bunu saklama gereği duymuyordu.

"Bugün biraz zor geçecek,"

"Anlamadım?" Aslında ne dediğini gayet iyi anlamıştım ve bu dediği de çok hoşuma gitmişti, birlikte arabasına bindiğimizde sonunda gidebildiğimiz için içimden şükür ediyordum.

"Ne kadar yol var?" Diyerek geriye yaslandım ve bacak bacak üstüne attım, kısa olan eteğim biraz daha yukarı sıyrılmıştı ama onu düzeltmedim, Zamir'de bunu fark ederek boğazını temizledi.

"Üç saat," dediğinde kafamı salladım ve yolu izlemeye koyuldum.

1 saat sonra;

"Zamir acıktım,"

"Zamir tuvaletim geldi,"

"Zamir ne kadar kaldı?"

Zamir bıkkın bir ifadeylr bana döndüğünde çenemi kapattım.

"Birazdan yemek için duracağız, orada tuvaletini yaparsın, ayrıca çıkalı sadece bir saat oldu Ayperi!" Suratıma doğru tısladığın da kaşlarımı çattım.

"Ne yapayım çok sıkıldım, sende mendebur surtında çok sıkıcısınız." Bana attığı kötü bakışları umursamadan tekrar yola döndüm. Dediği gibi bir restaurantın önünde durduğumuz da hemen kendimi tuvalete attım ve işimi hâllettikten sonra ellerimi güzelce yıkadım, sonrada Zamir'in karşısına oturdum.

"İkimize de Mantı söyledim," gözlerimin mutluluktan parladığına emindim, birkaç dakika içinde yemeklerimiz geldiğinde birinci tabağımı hızlıca bitirdim.

"Doymadım," dediğimde bana düz bir bakış atıp yenisini söylemişti, bilmiyordu ki ben ona inat bir sürü tabak yiyecektim, hem mantıda sınırım yoktu.

İkinci tabağımı bitirdim, "Doymadım." Zamir derin bir nefes aldı.

Bir şey söylemeden bir tabak daha söyledi, onu da bitirdim.

"Yine doymadım," gözlerini sıkıca yumdu.

"Yeter, doydun sen." Diyerek ayağa kalktığın da kaşlarımı çattım.

"Zamir doymadım diyorum, bir tabak daha mı alırsın yoksa ben kendim mi alayım?" Zamir bana ters ters baksada umursamadan daha çok yayıldım.

"Garson!" Zamir bağırışımla küfrederek beni kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı.

"İmdat bana şiddet uy-" Zamir elini ağzıma örttüğünde çoktan herkesin dikkati bize yönelmişti, Zamir bir kez daha küfretti.

"Sabrımı sınama Ayperi!" Omuz silktim, garson yanımıza gelerek Zamir'e ters ters baktı.

"Beyefendi kızı bırakır mısınız?" Çok çıtı pıtı bir kız gibiydi ama bakışları gerçekten ürkütücüydü, Zamir kolumu daha sıkı tuttu.

"Karım o benim ve şu an inadına böyle davranıyor," diyerek beni geri döndürdü ama yine kıza dönerek, "Bana şiddet uyguluyor! Yardım edin," dedim yalandan ağlarken.

Kız hemen yanıma geldi ve Zamir'i itti, ama adam kıpırdamadı bile, bende kıza yardım ederek onu ittiğim de şaşırtıcı bir şekilde geriye sendeledi.

"Dokunma bana, zorla evlendirdiler beni bu adamla." Kız beni kolumdan çekiştirdi ve mutfağa götürdü, Zamir'de ardımızdan giridiği gibi kulağıma fısıldadı.

"Eğer biraz daha devam edersen kızı ölü bil!" Sertçe yutkundum ve ona baktım düz düz, sonra da kıza dönerek gülümsedim, kız ani duygu değişimime şaşırdı. En azından birazcık içimi dökmüştüm bu tatlı kıza.

"Tatlım ben senin telefon numaranı alabilir miyim? Bu adamla gitmem gerek yoksa kötü şeyler olacak," son kelimelerimi kulağına fısıldamıştım, kız bir kez daha Zamir'e kötü kötü baktı ve birbirimize numaralarımızı verdik. Sonra da arabaya bindik. Kız kulağıma polisi aramayı teklif etmişti ama Zamir'in sınırı olmadığını bildiğim için hayır demek zorunda kalmıştım.

18. Bölümün sonu.

Oy ve yorumları bekliyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

23.4K 2.1K 18
İntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız...
481K 17.8K 34
Kadın adamın kalbine kuma gittiğini bile bile sevmişti. Bu kuma kitabı değildir. Burada ki kuma kelimesi adamın kalbi vatan aşkıyla doluyken bir kadı...
876K 36.5K 33
Maral orman yolunda kaza yapar, ve gözleriyle görmese inanamayacağı şeyler yaşar. Artık doğaüstü bir varlığın tutsağıdır... Bu varlık onu zorla tutup...