Bungou Stray Dogs One-shot Ki...

נכתב על ידי gimmesomecoffeepls

1.7K 79 255

Bungou stray dogs shipleri için yazdığım one-shotları burada topluyorum. 🍂Soukoku 🍂Shin soukoku 🍂Ranpoe 🍂... עוד

A Summer Day Stupitidy ~ soukoku
Dusk till Midnight ~ suegiku
Angel With a Shoutgun ~ soukoku
Wrapping Each Other's Scars ~ shin soukoku
The Greatest Dedective of the World ~ ranpoe

Invitation To The Clown's Party ~ fyolai

229 11 35
נכתב על ידי gimmesomecoffeepls

Siyah saçlı oğlan kitabının kenarlarını sıkarak başında kendisine asla saygı göstermeden konuşmaya devam eden -her gün canının alınması için tanrısına dua ettiği- oda arkadaşını duymazdan geliyordu. Gerçekten usanmıştı.

Sırtını verdiği yastığı oda arkadaşının suratına düşmanına fırlatır gibi fırlattı.

"SUS ARTIK! GELMİYORUM SİKİK PARTİNE KAÇ KERE SÖYLEMEM GEREK!?"

Beyaz saçlı genç Fyodor'un oturduğu sandalyeyi geriye çekerek dengesini bozdu.

"Aaa!"

Gogol böylece Dos-kun'un doğrudan yüzüne bakabilme fırsatı bulmuştu.

"Kikikikikii~ ama partiye gelmezsen nasıl kavalyem olacaksın şaşkın."

"Olmayacağım zaten. Çattık hep delisi beni buluyor. Önceki intihar takıntılıydı, ondan öncekinin matematikle sorunları vardı cidden..."

"Aaaa eskilerinin adlarını sayma ama şimdi kıskanıyorum."

Sandalyesini düzelttikten sonra pencereye dikti gözlerini. Benimle dalga geçiyorsun değil mi tanrım?

Gogol ellerini havada salladı. Bir şeyi geçiştirir gibi değil de bir sineği kovalar gibi yapmıştı bunu.

Siyah saçlı genç bir oda arkadaşına bir de pencereye baktı. Sabrının sınandığına emin olunca kitabını kapayıp sandalyesinde döndü.

"Beni rahatsız etmen için kim sana ne kadar veriyor? Hangisi? Aleme rezil ettiklerimden biridir. Söyle çabuk."

"Belki onlardan fazla ödeme yaparsan ona göre göre davranabilirim."

Fyodor iç çekerek cüzdanına uzandı. Normalde asla ödeme yapan taraf olmazdı. Ama bu mesele için verdiği her kuruşa değerdi.

"Hop! Ödemeyi başka şekillerde de alıyorum" Gogol pis pis sırıttı ve dilini çıkarıp alt dudağında gezdirdi. "Mesela yatağında bir şeyler çözebiliriz😏"

"Mesela cinnet geçirip seni yatağında boğarak öldürebilirim değil mi? Katılıyorum."

Cüzdanını kenara bıraktı ve bıkkın bir şekilde kitabıyla birlikte kapıya yöneldi. "Bazen çellomu kafanda parçalamak istiyorum. Rica ederim."

"Uuu hard seviyorsun demek! Bunu sevdim🤭" Fyodor'un peşinden ayrılmıyordu. "Ben de kafanda kuşumum kafesini parçalayabilir miyim?"

Sahibinin oda arkadaşına kaynamalarını başından beri arka köşeden izleyen kuş cikledi.

"Merak etme Abuziddin sana zarar gelmeyecek."

Fyodor dişlerini sıktı. Her dediğini inatla götünden anlayan oda arkadaşını yakasından tutup duvara sertçe çarparken gözleri birkaç ton koyulaşmıştı. Yüz ifadesi sertti.

Tutuşunu yukarı çıkartıp ellerindekinin boğazına yapıştı. Dibinde olduğu yüzün gerilmesini sağlayacak kadar sıkıyordu boğazını.

"Ciddileşmezsen gerçekten katil olacağım."

Gogol boğulurken, ellerini siyah saçlının yakasına götürdü. Amacı kendini savunma ya da kavga etmek gibi gözükmüştü ama o kendine yakışanı yaptı.

Boğazını sıkan kişiyi hızla kendine doğru çekti. Dudaklarının birbirine değmesine milimler kala Fyodor kendini geri çekmeyi başardı.

"SENİ-"

"Başka kimseye bana dokunduğun gibi dokunmuyorsun Dos-kun, senin için çok özelim değil mi?"

Siyah saçlı genç bıkkınca elini iki yana salladı. 'Ya ya ne demezsin.' der gibi. Bedenini duvara yasladı ve yavaşça yere çöktü.

"Bak." dedi az önceki sinirinden kurtulmuş gibiydi. Eliyle yavaştan ağrımaya başlamış olan başını ovuyordu.

"Bir kere olsun ciddi ol tamam mı? Benim migrenim var. Orası beni öldürür. Gelmek istemiyorum. İsteseydim bile gelemezdim. Tamam mı? Oldu mu?"

Kendisine boş boş bakan kar beyazı saçların sahibine çevirdi gözlerini. Kitabı işaret ederek "Şu kitabı kütüphaneye bıraksana. Bu konuşma migrenimi azdırıyor." dedi.

"Migret mi? Hmm..." Gogol'un kaşları kendisine yakışmayan bir şekilde çatıldı. "Üzgünüm Dos-kun sohbet edemem, çok meşgulüm."

Kendisine uzatılan kitabı çoktan unutmuştu. Fyodor'un ondan kurtulmak için o kadar dua ettiği, sesini duymamak için kıyı köşe saklandığı kişi şuan yüzüne bile bakmadan çekip gitmişti.

"Bu kadar basit miydi yani? Bilseydim daha erken söylerdim."

Kitabı masasına bıraktı. Onu daha sonra kütüphaneye götürebilirdi. Kendini yatağına atıp yorganı kafasına kadar çekerken çekip giden oda arkadaşı umurunda bile değildi.

Kırk yılın başı odası öğlen vakti sessiz oluyordu. Bunu kaçıramazdı. Gözleri kapanırken kendini uykunun kollarına bıraktı.

Gogol dolu elleriyle odaya geri döndüğünde Dos-kun'u uyurken buldu.

Onu umursamadan derhal beyzbol kulübünden çaldığı sopaları duvarlara dizdi. Yılsonu partilerinde kullanmayı en çok sevdiği fişekleri pencerenin önüne yığdı. Tarım ve Ziraat fakültesinin kümesinden söktüğü dikenli telleri uyuyan oda arkadaşının yatağının etrafına serdi. Geriye kalan kimyasalları Fyodor'un çalışma masasına koydu. Fare zehrini nerden bulmuştu acaba?

Fyodor'u uyandığı zaman güzel bir süpriz bekliyor olacaktı.

***

Dışardan gelen hayvan bağırışları ve çığlıkların sesiyle gözlerini araladığında hiçbir şekilde huzuru bulamayacağına emin olan Fyodor içinden küfrederek yatağında doğruldu.

Odasının geldiği hali görünce gördüklerini idrak edemeyerek gözlerini kırpıştırdı. Rüya olmadığına emin olmak için kendini çimdikledi. Derin derin nefes alarak sakin kalmak için bütün iradesini kullandı. Aksi taktirde atacağı çığlık yurttaki bütün görevlileri buraya getirecekti.

Yavaşça yatağından yere doğru eğilip baltığında karşılaştığı dikenli teller dışardan gelen sesleri açıklıyordu.

"Bu da ne demek oluyor?" sesi her zamanki gibi soğuk ama korkutucu derecede de sakindi. Gözleri oda arkadaşını buldu.

"Masamın üstündeki bütün o kimyasalları ve yerdeki saçmalıkları aldığın yere götür yoksa burdan indiğimde ben hepsini senin bir tarafına sokacağım."

Gülümseyerek kurmuştu cümlesini. Bir yandan da telefonunu aldı ve matematik takıntılı oda arkadaşına onu kurtarması için mesaj çekti.

"Günaydınlar Dos-kun!!! Yine ne kadar sıcak bir karşılama böyle🥰 Bunlar Migret'i dövmek için. Başını ağrıtıyormuş ya." Konuşurken bir yandan da duvara dayadığı beyzbol sopalarından birini havada savurdu. "Yanına bir yaklaşsın ağzını yüzünü dağıtıcam onun! Sonra da Abuziddin'e kuş maması yapıcam! Kikikikikikiiii~"

"Migret'i dövmek için benim yatağımın etrafını bu saçmalıklarla mı donattın? Ayrıca migret değil migren. Bir hastalık. Cidden bu kadar..."

Etrafına bakındı ve ilk defa memnuniyetsizliğin dışında bir duygu gösterdi. Şaşkınlık.

"Benim için bu kadar uğraşmana gerek yoktu. Sadece gürültüden beni uzak tutsan yeter."

"DOS-KUN!!!" Gogol 2 metre öteden dikenli tellerin üzerinden sıçrayıp Fyodor'un yatağına çıktı. Yüzünü onun burnunun dibine kadar soktu. "İyi misin?! Genelde bana kibar davranmazsın!"

Nerdeyse burunları birbirine değecekken beyaz saçlı araya elini soktu ve ateşini ölçer gibi avcunu oda arkadaşının alnına dayadı.

Siyah saçlı olan yatak sarsıldığı için yatak başlığına çarpmıştı. Kafasının zonkladığını hissetti. Bu duruma rağmen üsüne çıkmış olan oda arkadaşının eli alnındaydı.

Eli iteleyip sarışını geriye doğru itti. "İyiyim gayet." diye homurdandı. "Pişman etme."

"Ama olur mu öyle şey Dos-kuncum, hem hastaymışsın. Migret hastalığı çok kötü olmalı, bana bağırmadan konuşuyorsun🥺"

Fyodor kendisine gerçekten endişeyle bakan beyaz saçlıya gözlerini devirdi ve bayık bakışlarıyla baktı.

"Gerçekten seni çözemiyorum Nikolai-kun. Dalga mı geçiyorsun? Ciddi misin? İnan bana bu durumdan nefret ediyorum."

Bakışları aniden kurnazca parladı. Yorganın altından kurtuldu ve Gogol'u omzularından tutup altına aldı. Altta kalanın mavimsi gri gözleri büyümüştü. Fyodor onu altında görmekten hoşlandığını hissetti.

"Migret değil. Migren. Şiddetli ışığın, sesin ve bir sürü saçmalığın tetiklediği aynı senin gibi sinir bozucu bir baş ağrısı. Yani senin bu parti zımbırtılarıyla ilgilenemem ama bir gün sahilde yürüyüşe çağırmak istersen gelmeyi düşünürüm."

Sonra sanki hiçbir şey olmamışçasına geri çekildi ve yatağından kapıya doğru atladı.

Kunikida'nın gelmek üzere olduğunu tahmin edebiliyordu. Mevzuyu o odayı görmeden önce anlatsa daha iyi olurdu.

Gogol Fyodor'un yatağında tek başına kaldığında elini çenesine koydu.

"Hmm..."

Düşünürken beyninde koşuşan tüm fareleri hissedebiliyordu. İki kere başına vurdu.

"Düşün.. Düşün.. BULDUM! Onun için sahilde bir parti düzenliycem! Ay bu kadar düşünmek başımı ağrıttı. Sanırım bende de Migret var." Bununla birlikte rahatlamış bir şekilde Dos-kun'un yatağına uzandı. "Dahi filanım herhalde. Arada Dos-kun'un siyah beyaz tahta parçalarıyla oynadığı zekiler kulübüne bile katılabilirim. Gerçi hepsi çok sıkıcı ama belki tahtaları pembeye boyarsak daha güzel olur..."

Fyodor'un peluş faresi Sigma'yı havaya kaldırdı, "Sen de öyle düşünmüyor musun Sigma?"

Gogol yeni süper ötesi projelerini kafasına not etti ve günün geri kalanını dürtülerek kovulana dek Sigma'ya sarılarak Dos-kun'un yatağında geçirdi.

***

"Yani oda arkadaşın migrenin ne olduğunu bilmeyecek kadar dünyayla bağı olmayan biri ve sırf migret seni rahatsız ediyor diye odanızı saçmalıklarla doldurdu, doğru anlamış mıyım?"

"Evet. Bana yardım etmen lazım, tek başıma o deliye laf anlatmakla uğraşamam."

"Ben neden bunu kabul ettim peki?"

"İdeal kız arkadaş kriterlerini bütün kampüslere duyurur altına telefon numaranı bırakırım çünkü canım arkadaşım. Buna olur diyorsan numaranı porno sitelerine vereceğime emin olabilirsin."

Kunikida lanet okuyarak eski oda arkadaşını takip etti. Kapının önüne geldiklerinde "Kapıyı çal burasıysa, belki üstünü-"

Fyodor onu umursamadan kapıyı açtı. Peluş faresine sarılmış halde yatağında uzanan Gogol'u görünce "Kendi yatağına geç. Benimkini ısıtma." dedi.

"Ama seninki çok rahat- NE?! AŞK YUVAMIZA EXİNİ GETİRMİŞSİN! NASIL YAPARSIN BUNU DOS-KUN HA?! ÜSTELİK DAHA AZ ÖNCE SEVİŞMİŞTİK! BANA DÜNYADA EN ÇOK BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİN! HER ŞEY YALAN MIYDI!!!"

Gözlüklü sarışın neye uğradığını şaşırmıştı. Fyodor'un ideal sevgili kriterlerinin 53 tanesini karşılamadığını söyleyemedi.

"Nasıl?"

"İkimizin ki de aynı, burası aşk yuvamız değil, o benim exim değil, az önce sevişmedik, seni sevdiğimi söylemedim. Böyle düşünüyorsan evet, hepsi yalanmış. Onu takma Kunikida kendi kendine takılsın. Şunlardan kurtulmamız gerek."

Yerdeki telleri toplamaya başlarken yatağında şok olmuş halde kendisine bakan oda arkadaşına "Odama bu saçmalıkları bir daha doldurursan yaşanacaklardan ben sorumlu olmam Nikolai." dedi.

Sonra kapıda donmuş kalmış Kunikida'ya döndü. "Kıpırda. Yoksa Dazai'yle bir hafta geçirmeni sağlarım."

Kunikida malum şahsın adını duyunca titredi.

"Bu kadar aşağılık olamazsın."

Siyah saçlının gözlerinin içine baktı. Ciddiydi.

"İnan bana daha kötüsü de olurum. Hadi başla!"

Kunikida gözlüğünü düzeltti ve içinden söylene söylene şuan etrafta koşuşan zavallı hayvanlara ait tellere doğru eğildi.

Sarı saçlının Dos-kun'un yatağına yaklaşmasıyla Nikolai tısladı.

"Uzak dur seni kafir!"

Fyodor'un komidin çekmecesinden çıkarttığı vodkayı düşmanın üzerine serpti.

"Odanızda içki de mi var?!"

"Kutsal ayinlerim için lazım oluyor."

Kunikida bir arkasında istifini bozmadan dikilen Fyodor'a bir de tepesinde etrafa içki sıçratmaya devam eden Gogol'a baktı. Nasıl bu delilerin arasına düştüm ya Rabbi'm?

"Gogol şişenin hepsini bitirme! Bana lazım!"

"Tamamdır aşk kuşum~"

Gogol dikkatsizce şişeyi komidinin üzerine bıraktı. İleriki bir zamanda o şişenin kırılacağından ve bu sebepten Dos-kun'dan dayak yiyeceğinden habersizdi.

Yatağın üzerinden geri atladı. Doğruca sevgili oda arkadaşının yanına attı kendini. Kendini sevdiren bir kedi gibi sürtündü yanındaki bedene.

"Dünyadaki en aşıklar biziz değil mi Dos-kuncum~"

"Sen olduğu kesin. Beni karıştırma."

Masanın üstündeki saçmalıkları eldivenle kaldırırken beline sarılmış kolların sahibini umursadığı söylenemezdi.

İtmiyordu, karşılık da vermiyordu.

Kunikida şaşkınca kazayla dokunsalar kıyametleri kopartan eski oda arkadaşına bakıyordu.

"Fare zehri bile var. Cidden...Nerden buldun bunları?"

Sesi kısıktı, kedi gibi yılışan yeni oda arkadaşına bu şekilde muamele ediyordu. Üstüne binen ağırlıktan rahatsız olduğu da söylenemezdi.

Kendisine öküzün trene baktığı gibi bakan tehditçisine döndü başı yana eğik halde gülümseyerek.

"Kunikida işine bak. Beni seyretme. Telefon numaran, illegal siteler, Dazai. Hatırlatıyorum sadece. İstersen ciddiye almayadabilirsin."

"Evet sevgilim haklı, çek o kertenkele gözlerini süprüntü şey! İşine bak! Böyle diyince çok havalı oldum değil mi Dos-kun~"

Fyodor onu umursamayan bir 'hı-hı' sesi çıkarttı. "Şimdi bana yardım et de odada kazayla ölmeyelim."

"Ayayy! Emredersin kükürt kokulum."

Asıldığı kollarından ayrılmadan Fyodor'un eskisine dil çıkarttı. Böylece işlerle hiçbir alakası olmayan matematik hastası, asosyal fare adam ve onun palyaçosu ölmeden ya da okuldan atılmadan 51. Bölgeye dönmüş odayı toparladılar.

~🤡~

Bu hikayeyi arkadaşım rawoll ile birlikte yazdık. Kendisi harika bir yazar, bu yüzden hemen koşup onun da yazdıklarına bir göz atın🙆‍♀️

Okuduğunuz için teşekkür ederimm💖

המשך קריאה

You'll Also Like

121K 9.2K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
2K 209 12
çeviriyorum birşeyler beğenirseniz;)
230K 22.6K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
1.3K 95 19
Creepypasta fanlarının yaptığı saçmalıklar işte