For Baby | TAEKOOK |

De Jeonlutae

106K 8.2K 5.8K

Bekar bir baba olan Jungkook, kızı ile yeterince ilgilenemediği için güzel Kim Taehyung'u biricik kızının bak... Mai multe

1
2
3
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
Final

4

7.5K 636 436
De Jeonlutae

Xx Yeni bölüme hoş geldiniz. Malum bazılarınıza oy vermek zor geldiği için sınır geç aşıldı.

Her neysee taslaklar bitene dek sınır olmaya devam edecek.

Bu bölüm sınırı: 40 Vote
80 Yorum

Yazım yanlışları varsa sorry. Sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorumm.

***

Taehyung

"Rica ederim...Onun için çabalayacağım söz veriyorum.". Hüzünlü bakışlarım Eunmin'e düştüğünde tatlı tatlı baktığını gördüm. Bay Jeon'un da bakışları güzeldi...

Eunmin bu özelliğini de babasından almış olmalıydı. Ne tatlı ama.

"Neden böyle bir işi tercih ettin? Yani bu sana zor gelmez mi? İlgiye muhtaç bir bebek, yalnız bir baba. Ağır gelmez mi?". Gelir. Ama bunu içtenlikle yapmak istiyorum...

"Bu işi bana zor veya kolay kılan kişi siz olacaksınız. Sizin tutumunuz benim için önemli. Biliyorum defalarca kez özür dilediniz ancak bir kez daha bugün ki meseleye benzer bir şey yaşamak istemiyorum. Evet ben Eunmin için kaldım ancak sizin için de katlanacak değilim.". Uzun soluklu cümlemi tamamladığım an başını usulca olumlu bir anlamda sallamıştı.

"Haklısın. Ne desen hem de...Özür dilerim.". Başımı olumlu bir şekilde salladıktan sonra ona tek bir kelime etmeden kucağında ki miniğe uzandım. O an dikkatle bebeği kucağıma vermişti...

Eunmin'in üzerine eğildiğim gibi burnumu minik burnuna sürttüğümde kahkaha atıvermişti. Oyy ne sevimlisin sen öyle! Bebeğim benim...

Bu defa burnumu yanağına sürttüğümde daha da fazla gülmeye başlamıştı. "Melek misin sen? Hmm? Söyle bakalım...". Dediğimde Bay Jeon'un boğuk sesi kulaklarımı doldurdu. "Böyle yaparsan gitmeni hiç istemeyiz ama.". Diyip kıkırdamıştı. Onunla beraber ben de kıkırdadım...

"Zamanı gelmeden gitmeye niyetim yok...".

"Şimdiden o zamanın hiç gelmemesini istiyorum.Y-yani eminim ki Eunmin sana çok alışacak ve bir gün gittiğinde en çok o yıkılacak...". Sözlerine gülmemek için yanağımın içini dişlemiş olsam da pek başarılı olamamıştım.

Yani komik olan şey konuyu kıvırması değil, basit bir bakıcıya özlem duyacağını söylemesiydi. Sırf işi bırakmayayım diye nelere başvuruyordu. Merak etme Jeon kızına iyi bakacağım ve onu bırakmaya niyetim yok...

"Bir gün onun bakıcısı olmayı bıraksam bile onu hiç yalnız bırakmayacağım söz veriyorum. Çünkü emin olun belki de ondan ayrıldığımda en çok ben etkileneceğim.". Sikeyim ne ara bağlandım ben bu çocuğa ha?

Dolan gözlerimi kırpıştırmaya başladığım an Bay Jeon sırtımı okşadı...

"Ahh her neyse. Ne diye üzülüyoruz ki? Sonuçta henüz buradasın ve biz beraberiz...". Başımla onu onaylayıp gülümsedim. Haklıydı biz daha beraberdik...

Ve bu benim işimde ilk günümdü...Önümde uzun bir zaman vardı.

"Ah sormayı unuttum. Siz neden burdaydınız?". Mırıldandığım an sırtımda duran elini usulca tenimden ayırmış ve diğer elini Eunmin'in saçlarına atıp okşamıştı. "Kızımı özledim.".

Yaa ne şirin ama...

"Uyuyun isterseniz. Ben onunun yanındayım...". Başını olumsuz bir şekilde sallamıştı. Parmak boğumları ile Eunmin'in tombul yanaklarını okşarken mırıldandı. "Uykum yok. Onunla ilgilenmek istiyorum. Ancak sen istersen uyuyabilirsin.".

Ona cevap vermek yerine kucağımda huysuzlanmaya başlayan bebişimi yavaşça beşiğine yatırdım ve beşiğinin başında duran oyuncağı çalıştırdım. Oyuncaklar döndükçe Eunmin onlara dokunmaya çalışıyor, tatlı tatlı kıkırdıyordu...

Tanrım...O an bir kez daha emin oldum. Eunmin babasının kopyasıydı...

"Bay Jeon...Eşinizi anlatmak ister misiniz?". Çok fazla dolmuş görünüyordu. Eminim o da içini dökmeyi çok isterdi. Rahatlasın ve konuşsun diye ona bu imkanı sunmak istemiştim fakat sessiz kaldı. Konuşmadı hem de hiç...

Öyle ki artık ona iyi geceler dileyip odadan çıkmak zorunda kalmıştım. Galiba ben büyük bir hata yapmıştım ya!

Üzmüştüm işte onu...

***

"Günaydınn. Güneşim uyandı ve benim güneşim doğduuu...". Kelimeleri uzatarak tatlı tatlı konuştuğumda Eunmin uzanıp saçlarıma asılıvermişti. Ahh...Acıtıyodu velet he.

"Ahh bırak lütfen Eunmin...Hadi bebeğim.". Sıkıca kapattığı yumruğunu ufak ufak okşayıp ellerini aralamasını sağlamaya çalışıyordum. Saçlarımı minik ellerine haps etmişti ve çekiştirip duruyordu.

O an ardımdan gelen tok adım seslerinin yanı sıra Bay Jeon'un sesini işittim. "Oh, oh! Saçını mı çekiyor?". Yanıma bir hışım koştuğu gibi Eunmin'in yumruk yaptığı eline minik öpücükler kondurmaya başlamıştı. "Hadi bırak babacığım...Taehyung'un canını yakma benim saçımı çek.". dediğinde Eunmin sanki anlamış gibi yumruğunu açmış ve bu defa babasına saldırmıştı.

Öyle arsız ve oyuncuydu ki bizim feryatlarımız onun hoşuna gidiyor gibi kahkahalar savuruyordu. "Şaka yapmıştım sadece...Babanın saçları da çekilmemeli çok ayıp güzelim.". Dediğinde kıkırdamıştım.

O an Bay Jeon'un bakışları da bana çevrilmiş ve benimle beraber kıkırdamıştı. "Çok tatlısınız...".

"Yani ikiniz.". Diye düzeltmiştim yarım kalan cümlemi. Yanlış anlamasını istememiştim. Aslında ilk cümlemde de ikisinden bahsetmiştim fakat Bay Jeon'a saygı hitapları ve ekleri kullandığım için cümlem çok farklı bir şekilde yorumlanmaya açık hale gelmişti.

Bu yüzden belirtmeyi seçtim...

"Sen de öyle. Yani siz...Eunmin ile oynarken çok şirin bir hale geliyorsunuz. İkinizi gördükçe sanki bir değilde iki bebeğe bakıyormuş gibi hissediyorum...". Sözlerine kısık bir şekilde kıkırdadığım an telefonumun zil sesi ile başımı usulca komodinin üzerine çevirdim.

Ah kesin Bogum arıyordu. Pişman olmuştu işte aptal. Sabahın köründen beri bana mesajlar atıyordu. Off! Galiba açmazsam rahat bırakmayacak bu beni yaa...

"Telefona bakabilir miyim?". İşaret parmağım ile telefonumu gösterdiğim an mırıldanmıştım mahcup bir şekilde. Hızla başını olumlu anlamda sallayıp bana sitem etmişti. "Böyle şeyler için izin alma lütfen. Hadi sen gidip telefonu aç ben de saçlarımı şu yaramazın elinden kurtarayım.". Dişlerini göstererek gülümsediğinde hızla onu başımla onaylayıp telefonu aldığım gibi Eunmin'in odasından çıkmış ve kendi odama geçmiştim.

Ben gidene kadar arama kapansa dahi arayan kişi bir kez daha aramaya devam etmişti. Yani Bogum...

"Ne var?". Telefonu kulağıma yasladığım an soğuk bir tonda onu cevapladım. Amacım kısasa kısas yapmak elbette değildi. Sadece içimden geldiği gibi davranmayı seçmiştim. O beni cidden hak etmiyordu. Bana gösterdiği muamele artık canımı yakmaya başlamıştı...

"Taehyung özür dilerim...Bebeğim özür dilerim. Aptallık ettim biliyorum. Sarhoş olduğum için-". Artık onu dinlemeye tahammül edemiyordum tamam mı!?

Yeter artık! Boğazıma kadar gelmişti, dolmuştum ve taşmak üzereydim. İnsan sevgilisine nasıl bunları yapabilirdi ya!?

"Kes! Kes sesini yeter. O zıkkımı her içtiğinde bana böyle mi davranacaksın!?". Umrumda değil, bilmem ne! Yeter artık ya...Ben de insanım gerizekalı.

"İçmeyeceğim artık. Tatlım söz veriyorum-". Sözlerini son kez bölüp mırıldanmıştım. "Bitti Bogum. İstemiyorum seni.". Telefonu bir an dahi bekletmeden yüzüne kapayıvermiştim. Ardından ise onu engellemeyi ihmal etmemiştim.

"Aptal!". Elimde duran telefonu sertçe yere attığım gibi ardımdan gelen ses ile irkilerek arkamı dönmüştüm. "İyi misin? Bir sorun yok ya Taehyung?".

Elimin ayasını sertçe alnıma geçirdiğim gibi derin bir soluk vermiştim. Duymuştu kesin...

"Efendim sorun yok. B-ben ses yaptığım için üzgünüm ve-". Bana doğru adımlamaya başladığı an cümleme devam edememiştim. Daha da yakınıma girmişti.

Usulca yere çömeldiği gibi yerde duran telefonumu eline almış ve doğrulmuştu. Ah kırılmıştı...Aptal gibi sinirimi telefonumdan çıkardığıma inanamıyorum!

Aptal Taehyung!

"Kırılmış...". Dudaklarımı büzerek mırıldanmış ve elindeki telefonumu almak üzere uzandığım an Bay Jeon elinin tekini yanağıma koymuş, hem ardından ise gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. Ah sikeyim...

Tenim alev alev yanıyordu sanki...Eminim ki yanaklarım da kıpkırmızıdır.

"Büzme dudaklarını. Sana daha iyisini alacağım söz. Şimdi sadece o az önce konuştuğun lavuğun ismini ver ve ağzıyla burnun nasıl yer değiştirdiğini sana göstermeme izin ver.".

***

Bölüm sonu...

Sınırı gene hatırlatayım
40 Vote
80 Yorum

Sınır aşıldığı an yb gelecek elimde bölümler var hâlâ...


Bu da Jungkookieeee

Continuă lectura

O să-ți placă și

42.2K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
46.4K 3.6K 35
~Alışveriş için gittiği markette şehrin en azılı suçlularından birine denk gelen Kim Taehyung, hapishane kaçkını Jeon Jungkook tarafından esir alınır...
323K 34.5K 34
Safkan bir vampir ve safkan bir büyücü... Anlaşamazlardı.
75.5K 7.5K 41
kim taehyung, kendisinden ayrılan sevgilisi kim seokjin'e mesajlar bırakmaya başlar.