Yeni kurguya hoşgeldiniz. Elimdeki taslaklar bitene dek hergün yeni bölüm gelecek :) Tabii bir de sınır aşıldığı taktirde :)))
İyi okumalar dilerim. Yazım yanlışı varsa kusuruma bakmayın...
++++++
Büyük malikanenin önüne nihayet ulaştığımda derin bir soluk vermiştim. Tanrım...Malikane şehre o kadar uzaktı ki neredeyse yarım saattir yoldaydım ve nihayet gelebilmiştim.
Bay Jeon ile önceden görüşmüştüm ve ona cv'mi atmış ve detaylı bir incelemeden sonra bana dönüş yapmıştı. İşe alındığımı ve ufak bir sözleşme için malikanesine gelmemi istemişti.
Bir araba bile yollamamıştı. Ayıp yaa!
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp malikanenin demir kapılarına ulaştığım an iki tane izbandut kılıklı herif önüme geçmişlerdi. "Şey...Ben Bay Jeon'un kızının yeni bakıcısıyım da. Bay Jeon sözleşme imzalatmak için çağırmıştı.". Gerginlikle dudaklarımı dişlediğim an adamlardan biri soğuk ve sert sesi ile konuşmuştu.
"İsminiz?".
"Kim Taehyung.". Sorusuna cevap verdiğim an elini kulaklığına götürüp mırıldanmıştı. "Kapıda Kim Taehyung adında biri var. Bay Jeon'un kızının bakıcısı olduğunu söylüyor.".
Hızını kesmeden bu defa bakışları beni bulmuştu bir kez daha. "Peki geçiriyorum.". Dediği an demir kapıyı benim için aralamışlar ve malikanenin bahçesine adım atmamı sağlamışlardı.
Onlara göz ucuyla bile bakmadan malikanenin kapısına gelmiş ve kapıyı usulca tıklatmıştım. Bebek uyuyor olabilirdi...Yani onu uyandırmak istemediğim için zile basmak yerine kapıyı usulca tıklatmıştım.
Zaten benim geldiğimden haberleri vardı ve beni bekletmeden kapıyı açarlardı. En azından öyle ümit ediyordum. Ve zaten kısa sürede kapı açıldığında karşımda duran uzun boylu geniş omuzlara sahip çekici bir adam gördüğümde sertçe yutkunup şirince sırıtmıştım.
Galiba bu evdeki herkes bu şekilde takım elbise ile dolaşıyordu. Dahası herkes izbandut gibi heriflerdi. O minik bebek kim bilir bu heriflerin içinde nasıl yaşıyordu...
"Kim Taehyung mu?". Karşımda duran adam aynen benim gibi sıcak bir şekilde gülümseyip konuştuğunda hızla başımla onu onaylamıştım.
"Geç lütfen.". Başımla onu onaylıp kısık bir ses ile ona teşekkür ettikten sonra içeri girmiştim. O ise hemen ardımdan kapıyı kapatmıştı. "Merhaba. Ben Kim Namjoon...Jungkook'un kuzeniyim.". Hızla karşısında eğilip onu saygı ile selamladığımda beni omuzlarımdan tutup geri kaldırmıştı.
"Çok kibarsın ama gerek yok. Ah dilersen seni Jungkook'un çalışma odasına çıkarayım.". Başımla onu onayladıktan hemen sonra onun merdivenlerden çıkışını izlemiştim daha sonra ise hızımı kaybetmeden ben de onun peşinden çıkmaya başlamıştım.
Gözlerim büyük malikanenin içini tararken nihayet diğerlerinin aksine beyaz olmayan bir kapının önüne gelmiştik. Siyah kapının üzerinde Jeon Jungkook yazıyordu.
Ne saçma. Kendi evinde odasının kapısına neden adını yazdırmıştı ki?
Gözlerimi devirme istediğimi güçlükle bastırdıktan sonra Bay Namjoon'un kapıyı çalışını ve usulca odaya girişini seyretmiştim. Konuşmaya başladığında ise hızla kulak kabartıp onları dinlemeye koyulmuştum.
"Jungkook-shii Eunmin'in bakıcısı geldi.". Ah adını sormayı unutmuştum. Demek bebeğin ismi Eunmin'di. Aslında ben bebeğin kaç yaşında olduğunu da bilmiyordum ki. Neyse yaa öğrenirdim birazdan...
"İçeri al hyung.". Bay Namjoon başıyla Bay Jeon'u onayladıktan sonra kapıyı tamamen aralayıp benim içeri girmemi beklemişti.
Çalışma odasına girdiğim an bakışlarım ilk defa gördüğüm adama yani Bay Jeon'a kaydı. Beni gördüğü gibi hızla oturduğu sandalyesinden kalkıp masasının üzerinden uzanarak elini uzatmıştı. Hızla elini kavrayıp onunla selamlaştığım gibi önünde usulca eğilmiştim.
"Merhaba efendim.". Bana içten bir şekilde gülümsedikten sonra oturmam için hemen masasının önündeki deri koltuklardan birini işaret etmişti.
Dediğini yapmış ve koltuklardan birine kurulmuştum. "Nasılsınız? Rahat gelebildiniz mi? Kusura bakmayın araçlarım bakımda olduğu için sizi aldıramadım.". İyi en azından hatasının farkındaydı.
Şehrin göbeğinden ta anasının amındaki malikanesine gelmiştim ya! Ahh tamam Taehyung abartma...Dişlerimi dudaklarıma sapladığım gibi usulca etimi dişlemiş ve daha sonra eziyetimi sonlandırıp ona cevap vermiştim.
"Önemi yok efendim. Gayet rahattı benim için yolculuk.". Hmm ne demezsin...
Başını ağır ağır olumlu anlamda sallamaya başladığı an dudaklarını bir kez daha konuşmak adına araladı. "Telefonda çok fazla konuşamadık biliyorsunuz. Bu yüzden size birkaç şey söylemek istiyorum.". Başımı olumlu bir şekilde salladığım an konuşmaya devam etti.
"Eşimi kısa bir süre önce kaybettim. Yani yaklaşık bir ay önce...". Oh tanrım...Daha çok yeniydi. Bay Jeon'u geçtim küçücük bir bebek annesi olmadan ne yapabilirdi ki?
"Sizden istediğim şey kızıma sadece bir bakıcı olmamanız. Onu sahiplenmenizi, ne kadar bencilce olsa da kızıma kendi çocuğunuz gibi bakmanızı istiyorum. O henüz bir buçuk yaşında ve ben babası olarak ona yetemiyorum. İşlerimden dolayı ona yeterince vakit ayıramıyorum-".
"Siz hiç merak etmeyin olur mu? Ona gerçekten çok iyi bakacağım ve kızınızı kendi kızımmış gibi sahipleneceğim söz veriyorum. Biliyorum annesi gibi asla olamam ama en iyisi için çabalayacağım.". Ona içten bir şekilde gülümsedim.
Bu işi Jimin sayesinde bulmuştum ve o, benim ve bu küçük bebeğin hayatını tamamen değişterecek bir karar almamı sağlamıştı...
Gözlerimin dolmaya başladığını hissettiğim an hemen karşımda oturan Bay Namjoon bunu fark etmiş ve cebindeki saten mendili çıkardığı gibi bana uzatmıştı.
Galiba ben farkında olmadan göz yaşlarım firar etmişti bile. Ah ne yapayım ki!? Dayanamamıştım...
Hızla elindeki mendili kavradığım gibi ıslanan yanaklarımı silip ona teşekkür etmiştim. O an Bay Jeon sahte bir öksürük ile genzini temizledikten sonra mırıldanmıştı. "Sözleşmenin maddelerine gelecek olursak, çok fazla bir kural yok. Birincisi burada kalmanız, ki zaten bunu telefonda görüşmüştük, ikincisi ise sevgili. Benim evimin sınırları içerisinde yaşadığınız sürece herhangi bir erkek arkadaş söz konusu olamaz. Sizin için olmasa da benim için geçici bir şey olan bu aşk oyunları yüzünden kızımı ihmal etmenizi istemiyorum.".
Kaşlarını indirip kaldırdığında ona şirince sırıtmıştım. "Mmmh. Artık yok...". Hay ananı avradını yaa. Bunun bir sorun teşkil edeceği aklımdan bile geçmemişti. Ne yapacaktım ben şimdi Bogum'a nasıl açıklayacaktım durumu?
Ah sikeyim!
"Güzel. O zaman hızlıca imzanızı atın ve Eunmin'in yanına gidelim.". Düşüncelerimi dağıtan boğuk sesi ile kendime geldiğim an başımla onu onaylamış ve bana uzattığı kalemi alıp sözleşmede ki imzalamam gereken kısmı imzalamıştım.
"Şey efendim. Eşyalarımı getirmedim ama...".
"Sorun yok getirtirim.". Başımla onu onayladığım an hızla masasından kalkmıştı. Ben ve Bay Namjoon da hızla onun ardından doğrulmuştuk.
Bay Jeon tok adımları ile kapıya ilerledikten sonra eli ile kibar bir şekilde kapıyı işaret edip geçmemi istercesini kaşlarını kaldırıp indirmişti. Onu ikiletmeden adımlarımı hızlandırmış ve odasından çıkmıştım.
Önüme geçtiği gibi koridor boyunca ilerlemişti. Biz de onu takip etmiş ve pembe kapılı bir odanın önüne gelmiştik. Bay Jeon kapıyı usulca aralayıp içeri girdiğinde hemen ardından ben de girmiştim.
O an bakışlarım direkt odanın merkezinde bulunan beyaz beşiğe kaymıştı. Hızımı kesmeden soluğu beşiğin yanında aldığımda yatağında debelenen küçüğü görmem ile ağzım kulaklarıma varana dek sırttım.
Tanrım...Ne kadar güzeldi...
"Kucağıma alabilir miyim?". Çekince ile sorduğum an hızla başı ile beni onaylamıştı. Usulca beşiğin içine eğildiğim gibi küçüğü dikkatle kucağıma almış ve başını kolum ile desteklemiştim. O an bakışlarım usulca Bay jeon'a kaydı...
Kızını ışıldayan gözleri ile izliyordu...
Bebeğin ipek saçlarına hafif bir öpücük kondurduktan sonra Bay Jeon'a dönüp mırıldandım. "Size çok benziyor efendim.".
***
Bölüm sonu aşkolar.
Sınır: 35 Vote, 50 yorum.
Bir yıldıza basmak ve fikir belirtmek bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum. Sınır dolmadığı sürece bölüm atmaya niyetim yok. Ancak sınırı günlük doldurursanız günlük bölüm gelir. Aman dikkatli olun neler kaybedeceğinizi düşünmek istemiyorum. Çok tatlı bir fic bu ayayyay...
Kim Taehyung. 24 yaşında çıtır...
Jeon Jungkook. 28 yaşında iş adamı...
Jeon Eunmin. Jungkook'un bebişi...
***
Bebek çok tatlı söylemeden geçemeyeceğim ve gerçekten Jungkook'un kopyası. Bebeğim benim........