Vaka

By keleb_e4

42.9K 5.3K 3.5K

Memur bir kızın çözmesi gereken vaka için gittiği ormanda karşılaştığı şeylerin hayatını değiştirmesine sebep... More

🖤-2-🖤
🖤-3-🖤
🖤-4-🖤
🖤-5-🖤
🖤-6-🖤
🖤-7-🖤
🖤-8-🖤
🖤-9-🖤
🖤-10-🖤
🖤-11-🖤
🖤-12-🖤
🖤-13-🖤
🖤-14-🖤
🖤-15-🖤
🖤-16-🖤
🖤-17-🖤
🖤-18-🖤
🖤-19-🖤
🖤-20-🖤
🖤-21-🖤
🖤-22-🖤
🖤-23-🖤
🖤-24-🖤
🖤-25-🖤
🖤-26-🖤
🖤-27-🖤
🖤-28-🖤
🖤-29-🖤
🖤-30-Sezon Finali-🖤
🖤-31-🖤
🖤-32- 🖤
🖤-33-🖤
🖤-34-🖤
🖤-35-🖤
🖤-36-🖤
🖤-37-🖤
🖤-38-🖤
🖤-39-🖤
🖤-40-🖤
🖤-41-🖤
🖤-42-🖤
🖤-43-🖤

🖤-1-🖤

5.6K 352 568
By keleb_e4

Hepinize tekrardan selamlar bu kurgu aklımda uzun zamandır vardı bugüne nasipmiş oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 💓

Buraya başlama tarihinizi koymayı unutmayın >>>>>>>>

Bu kurguyu fazlasıyla önceden yazdığım için ilk bölümler biraz klişe gelebilir ama ilerleyen bölümlerde beğeneceğinizi düşünüyorum.

🩸

"Lina bu vakaya bir göz atmanı istiyorum"

"tabi komiserim" diyerek verdiği dosyada göz gezdirdim.

Evet yeni bir cinayet vakasıydı bir göz atalım bakalım; cesedin üzerinde pençe izleri bulunuyor, kurban boynundan ısırılarak olay yerinde öldürülmüş, kurbanın ölüm sebebinin kan kaybı olduğu söyleniyor.

"komiserim bunu yapan vahşi bir hayvan olmasın" ne zaman dibime girip dosyayı incelemeye başladığını bilmediğim anda Bartu konuştu.

"ne zamandır arkamdasın" dedim ondan uzaklaşarak.

"sen dosyayı açıp okumaya başladığından beri" ona göz devirirken baş komiser konuşmaya başladı.

"hadi lak lak etmeyin bu dosyada sana güveniyorum Lina" dedikten sonra arkasını dönüp odasına ilerlemeye başladı.

"ama komiserim" desemde duymadı.

Off ne biçim vaka bu vahşi bir hayvan yapmış işte bariz ortada.

"yardım lazım mı" düşüncelerimi bir kenara bırakıp Bartu'ya döndüm.

"lazım vallaha ama senin işin yok mu" soruma karşılık cevap verdi.

"yok bugün boşum hadi olay yerini inceleyelim" dedi kapıya doğru ilerlerken.

"olur" diyip arkasından ilerledim.

🩸

Ormana geldiğimizde biraz derinlere indik ve olay yerini bulduk. Bizim dışımızda birkaç polis daha vardı. Olay yerinin tam bölgesine geldiğimde yere eğilip incelemeye başladım.

Kan etrafa fazla bulaşmamış bu işini hemen halledip çırpınmasını engellediği anlamına geliyor, yerde pençe izleri var.

Bir dakika pençe izleri...

Eğildiğim yerden kalkıp pençe izlerini takip etmeye başladım bu nasıl olur? pençe izlerinin yavaş yavaş insan ayak izine dönüşümünü izledim.

"bir şey mi buldun" Bartu'nun sesi ile ona döndüm.

"izlere bak bu bir canavar ama insana dönüşmüş" yüzüne bakarken elim ile mayışmış toprağı gösterdim.

"ne izi" gösterdiğim yere bakarken bunu demesiyle tekrar gözlerim toprağı buldu.

bu nasıl olur izler gitmiş.

"az önce burada ayak izleri vardı" dediğimde bana inanmayarak baktı.

"ne saçmalıyorsun Lina yerde hiçbir ayak izi yok. Bu aralar fazla yoruyorsun kendini"

"ya gördüm diyorum anlamıyor musun"

"bende 'nerede ben niye göremiyorum' diyorum"

"bilmiyorum az önc-"

"Lina en iyisi sen biraz dinlen bu vaka ile ben ilgilenirim" gördüğümden emin olsamda itiraz etmedim.

"peki bir şey bulursan bana haber ver"

"tamam"

Ormandan çıkmak için ilerlemeye başladım. Ormanın derininde olmanın ve gördüğüm şeyin bir anda yok olmasının verdiği ufak tedirginlikle adımlıyordum.

Ee bitmiyor bu yol. biz bu kadar yürümemiştik ki. yoksa yanlış yola mı geldim off.

Cebimden telefonumu çıkartıp ekranı açtım.

"kahretsin sinyal yok"

Her şey üst üste mi gelir ya, yönümü kaybetmiş olsamda bir çıkış bulmam gerekiyordu. Dümdüz mü ilerlesem yoksa sağdan mı ya da soldan.

Sağdan gitmeye karar verdikten sonra ilerlemeye başladım. biraz ilerledikten sonra duyduğum hışırtı ile etrafıma baktım.

"kimse var mı"

Çalılıklardan gelen ses yükselmeye başlayınca bir adım geriledim.

"kim var orda"

Bir anda çalılıktan bir şeyin üstüme atlamaya çalışmasıyla ellerimi kendime siper ettim. beklediğim şey gerçekleşmeyince ellerimi indirdim. gördüğüm şeyin gerçek olmamasını dilerdim.

Karşımda yere serilmiş bir kurt ve onu yere sermiş olan bir insan duruyordu. Tam belimde ki silahı alacağım sırada karşımda ki kişinin parmağını şıklatması ile gözlerimin kararması bir oldu.

🩸

"onu nasıl buraya getirirsin"

"ormanda Pamir'e yem mi etseydim"

"yine de bu yaptığın yanlış Karan"

"neyin yanlış neyin doğru olduğuna karar verebilirim"

"tamam susun uyanıyor"

Gözlerimi zorlukla açmaya çalıştım. olanları idrak etmeye çalışırken yattığım yerde doğruldum. En son yerde bir kurt ve onun yanında da bir insan vardı.

Etrafıma bakındığımda bana sorgulayıcı bir şekilde bakan üç çift göz görmeyi beklemiyordum.

Bunlarda kimdi neden bana öyle bakıyorlardı.

Elim istemsizce belime gittiğinde silahımın bende olmadığını belimde ki boşluktan anladım.

"bizden korkmana gerek yok" aralarındaki kız bana yaklaşarak samimice konuştu.

"şey ben neredeyim aceba" dediğimde duvara yaslanmış olan genç adam konuştu.

"benim evimdesin" yüzü tanıdık geliyordu bir dakika.

Bu o kurdu yere seren...

Ona bakarken hiç aldırış etmeden konuştu.

"evet bendim"

Bir dakika ne? ben sesli mi söylemiştim onu.

Ona şaşkın gözlerle bakarken daha fazla beynimi yormamam için konuştu.

"zihnini okuyabiliyorum" bunu çok normal bir şekilde söylemişti sanki her şey normalmiş gibi.

"siz ne tür bir varlıksınız" dedim üçünde de göz gezdirirken.

"bunu şuan sana söyl-"

konuştuğum kızın yanındaki adam tam konuşurken hala kapıya yaslanmış olan şahıs - yada varlık ne diyim bilmiyorum-sözünü kesti.

"biz vampiriz" dediği şey ile az önce konuşan adam ona dönüp konuştu.

"ne yapıyorsun Karan" sonunda ismini öğrene bildiğim vampir Bey'e bakarak kahkaha atmaya başladım.

"komik şaka vallaha hiç güleceğim yo-"

"şaka değil" sözümü kestiğinde gülmem de kesildi.

"ne saçmalıyorsun ne vampiri" diye çıkıştım.

"ne anlamaz bir şeysin sen, İlkin sen anlat ben uğraşamam"dedi. ona göz devirdikten sonra adının İlkin olduğunu öğrendiğim kıza döndüm.

"ben sana her şeyi anlatacağım ama ilk olarak adın nedir"

"Lina" adımı söyledikten sonra Karan yanımızdaki adını hala bilmediğim adamı çağırıp odadan çıktı.

Ardından çağırdığı adam çıkarken bana döndü.

"ben Okan bu arada" dedi ve kapıdan çıktı.

Okan da çıktıktan sonra İlkin bana odaklandı.

"ben de İlkin, şimdi ilk olarak bizden korkmana gerek yok bizim çevremize bir zararımız yok. Karan seni Pamir'den kurtardı. Tabi Pamir kim diyiceksin o da kurt adam."

"nee?"bu kadar fantastik şeyler bana bile fazla.

"evet bir de kurt adamlar var. Biz vampirler ve kurt adamlar pek anlaşamayız ama kurt adamların hepsi kötü diyemem aralarında iyiler var tabi bizde olduğu gibi, bizde de kötü vampirler var, yani anlıyacağın vampirler ve kurt adamlar gerçek"

söylediklerini idrak etmem biraz uzun sürsede anlamaya başlıyordum. Tamam kurt adamlar ve vampirler gerçek üstüne bir vampir beni bir kurt adamın kurbanı olmamam için kurtarıyor.

"evet tam olarak böyle" yine zihnimi mi okumuştu.

"zihnimi okumayı bırakır mısın"

"malesef onları net olarak duyuyorum ve buna engel olamam"

"peki kurt adamlar zihnimi okuyabilirler mi"

"hayır"

"anladım peki şuan ne yapmam gerekiyor, bir dakika saat kaç? telefonum nerede?"

"sakin ol ilk olarak telefonun burada" dedi telefonumu bana uzatırken.

Telefonun ekranını açtığımda saatin sekiz olduğunu görmem ile hemen İlkin'e döndüm.

"ben ne zamandır baygınım" soruma karşı cevap verdi.

"3 saattir"

"ne!?" off çıldıracağım. telefona gelen bildirimlere bir göz attım. beklediğim gibi Elçin'den bir sürü mesaj ve arama.

Mesajlara üstün körü bir göz gezdirdim.

Elçin: Lina telefonlarını neden açmıyorsun?

Elçin:iyi misin?

Elçin:bir sorun mu var?

Elçin:Linaaa

Elçin:Bartu'ya da sordum.

Elçin:evde de değilsin.

Elçin:çıldıracağım nerdesin?

"benim birini aramam gerekiyor da" dedim İlkin'e dönerek.

"tabi ben çıkayım rahat rahat konuş" İlkin odadan çıktıktan sonra Elçin'i aradım. İkinci çalışta açtı ve direk konuşmaya başladı.

"Lina iyi misin? sabahtan beri sana ulaşamıyorum, nerdesin? neden aramalarımı açmadın? bir sorun mu var? cevap versene"

"susarsan cevap verebilirim Elçin"

"sonunda sesini duyabildik evet sorularımın cevaplarını alayım"

"Elçin şuan hiç anlatamam yüz yüze konuşuruz"

"ne zaman peki"

"ben sana haber veririm"

"peki aramayı unutma. Nerdesin bu arada? nerede buluşacağız? " dediğiyle etrafa bakındım.

"bir arkadaşın evindeyim bana gelirsin sen. eve geçince ararım"

"tamam o zaman görüşürüz aşkım dikkat et"

"görüşürüz" telefonu kapatıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda Karan duruyordu.

"bir arkadaşın evinde" dediğiyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"sen beni mi dinliyorsun"

"çok sesli konuşuyorsun yoksa ben seni niye dinleyeyim" dediğine pek inanmasam da bir şey demedim.

"iyi madem öyle olsun"

"öyle zaten" önümde durup bana bön bön bakmaya devam ederken konuştum.

"çekilecek misin" dediğime bir şey demeden önümden çekildi. Ben de yanından geçip merdivenlere yöneldim.

Aşşağıya indiğimde İlkin koltukta oturmuş Okan'la konuşuyordu. yanlarına gittiğimde konuşmayı kestiler. Ne konuşuyorlardı aceba?

"gel Lina otur şöyle" İlkin'in söylediğiyle tekli koltuğa oturdum.

"şimdi sana bir şey söyleyeceğim" dediğinde dikeldim ve dikkatimi ona verdim.

🩸

Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin ballarım

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce linanın başına neler gelicek?

İlkin linaya ne diyecek?

Kendinize iyi bakın yeni bölümde görüşmek üzere 💓

Continue Reading

You'll Also Like

190K 13.1K 22
Tüm diyar, doğudaki savaş yüzünden kaosa sürüklenmiştir. İmparatorluğu ayakta tutmanın ve Wisteria'yı kurtarmanın tek yolu ise Saige Nerth ve Zaiden...
782 276 10
İkisi de küçük yaşta büyük acılar çekmişti ... İkisi de yaralıydı ve yorgundu. Fakat biri bir yağmur damlası, umut damlasıydı diğeri ise kuru , ölme...
KORKU By Laura

Teen Fiction

3.2K 699 31
Hayatı gözünün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu...Ama korkulu hayatı... Bir adım daha yaklaştı...ve bir adım daha sonra da Onu 9 ay karnında ta...
1.8M 98.1K 50
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...