Sen duydun mu sustuklarımı? |...

By morsugezegen

33.3K 4.8K 1K

Sustu genç kız her zaman ki gibi. Anlamsızdı onun için konuşmak hatta gülmek bile... Şimdi karşısında koca İz... More

1. bölüm
2. bölüm
3. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bölüm
9. bölüm
11. bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14. bölüm
15. bölüm
16. bölüm
17. bölüm
18. bölüm
19. bölüm
20. bölüm
21. bölüm
22. bölüm
23. bölüm
24. bölüm
25. bölüm
26. bölüm
27. bölüm
28. bölüm
29. bölüm
DUYURU
30. bölüm
31. bölüm
32. bölüm
33. bölüm
34. bölüm
35. bölüm
36. bölüm
37. bölüm
38. bölüm
39. bölüm
40. bölüm
41. bölüm
42. bölüm
FİNAL
KİTAP HAKKINDA

10. bölüm

953 148 15
By morsugezegen


Enes kişisi seni 'Buğlemim'in doğum günü'  adlı gruba ekledi.

0553 *** ** ** kişisini gruba ekledi.

Enes: Selamlar kankiler

Siz: Oğlum bu grup ne?

Enes: Şimdi Asafım sen sormadan söyleyeyim. Diğer numara Özün'ün numarası

0553 *** ** ** kişisi Özün olarak kaydedildi.

Enes: Dalin kokulu olan Özün sjsksjajjs
(Bu mesaj silindi)

Enes: Bu gruba Buğlem'in doğum günü için toplanmış bulunmaktayız.

Siz: Yani?

Enes: Yanisi burda doğum günü için plan yapacağız.

Özün: Acaba numaramı nereden buldun?

Enes: Kusura bakma Özün sana sormadan gruba aldım. Buğlem'in telefonundan numaranı buldum.

Özün: Peki Buğlem'in haberi var mıydı?

Enes: Şey yoktu.

Siz: Niye izin almadın oğlum?

Enes: He şöyle mi deseydim 'Buğlemcim şimdi biz sana doğum günü için sürpriz yapıyoruz ondan dolayı bana Özün'ün numarasını verir misin?'

Özün: Neyse Enes sen plan yap ben uyarım zaten.

Enes: Aslında plan hazır ben kafeyi tuttum zaten geriye bir tek Buğlem'in arkadaşlarını çağırmak ve senin Buğlem'i bir şekilde kafeye getirmen.

Özün: Tamamdır ben hallederim.

Siz: Peki benim burda ne gibi görevim var ayıptır sorması?

Enes: Senin görevin yok Asafcım grup kurarken kimi eklesem acaba dedim aklıma sen geldin sjskshshsk

(Görüldü)

Enes: Tamam ya trip atma sana da buluruz bir görev

(Görüldü)

BİR GÜN SONRA;

Özün'den

Sabah kalktığımda çok yorgundum. Hep bu ilaçlar yüzünden oluyordu bittik ve yorgun...

Kahvaltı yaptıktan sonra Buğlem'i aradım.

"İyi ki doğdun doğum günü kızı." Dedim mutlulukla

"Yaaa Özün çok teşekkür ederim." Dedi kahkaha atarak

"Hadi hazırlan doğum günü kızı,bugün de sitede geçmesin günün. Başka bir yerlere gidelim." Dedim

"Aynen ya çürüdük bu sitede." Dedi bıkınca

Sanki doğum gününü unutmuşta öylesine bir yere gidiyormuş gibi davranamazdım. Ama sürprizden de bahsetmemiştim.

"Tamam o zaman akşam yedide size gelirim ordan gideriz." Dedim

"Nereye gideceğiz." Diye sordu merakla

"Aklımda bir yer var oradaya gideriz." Dedim

"Tamamdır o zaman görüşürüz." Dedi

"Görüşürüz." Dedim ve telefonu kapattım.

Her sabah olduğu gibi bugünde bahçedeki kedi için biraz kaba mama alıp bahçeye çıktım.
Kedi her zamanki ağacın altında uzanıyordu. Beni gören kedi yerinden kalkıp bana doğru koşmaya başladı. Bende hemen kafasını okşadım. Mama kabını önüne koyduğumda iştahla yiyordu.

"Bugün geç mi getirdim mamanı acaba? Dedim kediye, su kabının boş olduğunu görünce hemen doldurmak için elime aldım. Doldurduktan sonra onu da mama kabının yanına koydum.

"Özün ablaa." Bu Zümra'nın sesiydi.
Oturduğum yerden doğrularak bahçe kapısında bana bakan Zümraya baktım.

"Efendim ufaklık." Dedim gülümsemeye çalışarak

"Özün abla ben ip atlayacağımda ipi sallamak için bir kişi eksik sen sallar mısın?" Dedi

Ne kadar yorgun olsamda Zümraya doğru yürüdüm. Aslında kahvaltı yaptıktan sonra yorgunluğum geçiyordu ama bu sefer biraz uzamış gibiydi.

"Nerde ip atlıyacaksın bakayım?" Dedim

"Bizim bahçede gelir misin?" Dedi dudağını büzerek

"Tamam hadi gidelim." Dedim.

Elimden tutarak beni bahçlerine doğru yürüttü.

Bahçeden içeri girdiğimde ellerinde ip olan ve yerde oturan Asaf'ı gördüm.

"Merhaba." Dedi çekingen bir ses tonuyla

"Merhaba." Diyerek cevapladım.

Zümra koşarak abisinin elinden ipin bir ucunu bana diğer ucunuda Asaf'a verdi kendiside ortaya geçince sallamaya başladık. Zümra kahkalarla ortada zıplıyordu, Asaf da ona eşlik ediyordu ben ise sadece gülümseyerek bakıyordum.

Birden başım dönmeye başladı gözümü sıkıca kapatıp açtım bir çok kez tekrarladım kapatıp açtım hep ama daha da şiddetlenmişti. Ellerimde titreme başlayınca ipi sallamayı bıraktım.

Zümra ile Asaf bana aynı anda dönüp baktılar. O sıra Asaf gözlerini ellerime indirdi.

"Özün iyi misin?" Dedi telaşla

Kimseye belli etmek istemiyordum ama yine birileri görüyordu.

Kafamı aşağı yukarı sallayarak

"Evet iyiyim." Dedim nefes nefese kalmıştım. Ve hiç iyi değildim.

Asaf yanındaki sandalyeyi benim önüme koyarak konuştu

"Otur istersen bende sana su getireyim." Dedi ve su almak için eve koştu.

Kendimi hemen sakinleştirmeliydim yoksa kötü şeyler olucaktı. Derin nefes alıp verdim 'Geçti Özün, geçti' diye söylendim. Ellerimin titremesi yavaşlamaya başlayınca rahatladım.

Asaf yanıma gelince elindeki bardağı bana uzattı. Elinden alarak bir yudum içtim.

"Teşekkür ederim." Dedim gülümsemeye çalışarak

"Ne oldu birden." Dedi telaşla
Haklıydı çocuk önünde birden elleri titreyen birini görmüştü telaşlanması doğaldı.

"Bir şey değil ya sıcaktan oldu galiba." Dedim.

"Kusura bakma Zümra 'Özün ablayı gördüm onu çağırayım' falan diyince durduramadım." Dedi

Galiba sıcaktan kötü olduğuma inanmıştı.

"Yok sorun değil." Dedim ayağa kalktım Zümra'nın boyuna gelmek için eğildim

"Ufaklık ben gideyim. Başka zamana oynarız olur mu?" Dedim

"Tabi Özün abla." Dedi Zümrayı da korkutmuştum galiba.

Yanağından öptükten sonra gülümseyerek el salladım. Zümra da gülümsemeyerek el salladı. Ve eve doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde uyursam daha iyi olacağımı düşünerek uyumaya çalıştım.

Gözlerimi açtığımda yerimden sıçrayarak uyandım. Ya Buğlem'in doğum gününü unutmuştum hemen telefonu elime aldım saat on sekizi yirmi altı geçiyordu. Derin bir oh çekerek ayağa kalktım geç kalmamıştım. Hemen hazırlanmak için dolabın kapağını açtım.

Düz siyah kolları balon kol olan elbisemi giydim. Şal olarakta petrol mavisi şalımı taktım. Evden çıkıp Buğlem'in evinin kapısını çaldım.

Kapı açılınca pembe dizlerine gelen şık bir elbise giyinmişti. Omuzlarına kadar gelen saçlarını açık bırakmıştı. Harika gözüküyordu.

"Çok güzel olmuşsun birtanem." Dedim gülümseyerek

"Sende çok asil olmuşsun Özün hanım." Dedi elbiseme bakarak

Evin kapısını kapatıp arabasına doğru yürüdü. Tuhaf gelebilir ama Buğlem'in arabası da pembeydi. Küçüklüğünden beri pembe rengine bayılan bir insandı bende mor rengini severdim.

Enes'in gönderdiği kafenin konumunu açıp Buğlem'e yöneltim.
Konumdaki kadının sesini dinleyerek kafenin önüne gelmiştik.

Evet kafenin içi karanlıktı. Buğlem'i önümden itirerek kafenin içine soktum.
Aynı anda" İyi ki doğdun Buğlem" sesleri yükseldi kafeden ve ışıklar açıldı.

Davet ettiğim herkes gelmişti neredeyse, Buğlem gözleri dolu bir şekilde bana dönerek sarıldı. Ve yanımıza koşarak Enes geldi, elindeki konfetiyi patlattı.

Buğlem pastanın başına geçerek mumları üfledi. Tekrardan bir alkış koptu.

Gözlerim Asaf'a kayınca onunda bana baktığını gördüm. Siyah kot pantolon ve üstüne beyaz gömlek giymişti. Hemen bakışlarımı Buğlem'e çevirdiğimde herkes sırayla hediyesini veriyordu.

Enes Buğlem'e küçük bir kutu uzatınca Buğlem teşekür ederek eline aldı.
Kutuyu açınca içinde gümüşten sonsuzluk işareti olan bir kolye çıktı.
Buğlem şaşkınlıkla kolyeye bakınca bende elinden aldım.

Üstünde Enes & Buğlem yazıyordu. Birden kahkaha atmaya başlayınca herkes bana dönerek baktı. Hemen gülüşüm söndü ve kafamı önüme eğdim. Çok fazla mı gülmüştüm ki diye içimden geçirdim. Asaf'a kafamı çevirince bana gülümseyerek bakıyordu.
Allah'ım sen affet ikide bir gözüm kayıyordu.

Enes'in konuşması ile bakışlarımı ona döndürdüm.
"Kızım ben diyorum senle evlenicem." Dedi

"Saçmalama Enes." Dedi Buğlem

Sonra Asaf elindeki kutuyu Buğlem'e uzattı
"Umarım beğenirsin." Dedi gülümseyerek

Buğlem kutuyu açınca içinden tükenmez bir kalem çıkmıştı üstünde de Piskolog
Buğlem Çevik yazıyordu.

"Çok teşekkür ederim Asaf" dedi Buğlem minnetle
Asafta başını hafifçe sallayıp gülümsedi.

Sıra benim hediyeme gelmişti. Kutuyu uzattım ve açmaya başladı Buğlem

Kutunun içinde Buğlem'in en sevdiği çikolatalar, İsminin üstünde yazılı olan pembe bir kupa, ortasında kar tanesi olan gümüş bir bileklik, ve bizim küçüklükten bu zamana çektiğimiz bir sürü fotoğrafımız vardı.

Kollarını açarak bana sarıldı bende karşılık verdim.

Doğum günü sona yaklaşmaya başlayınca herkes dağılmaya başlamıştı.

"Bizde oyun oynayalım mı?" Diye sormuştu Enes

Şuan kafede ben, Buğlem, Enes ve Asaf kalmıştık.

Buğlem için Enes ile baya konuşmuştum ama artık konuşmamam gerekiyordu daha doğrusu aynı ortamda yabancı erkekler ile kalmam doğru değildi. Bunu dini hassasiyeti olan herkes bilirdi.

"Yok ben eve geçeceğim." Dedim düz bir ses tonuyla

"Neden ki ya." Dedi Enes

"Kusura bakmayın gitmem gerek. Buğlem babamın buralarda işi vardı zaten beni o alır. Siz keyfinize bakın görüşürüz." Dedim.

Babamı arayıp beni almasını istedim. Kapının önünde araba durunca bindim. Yol boyunca hiç konuşmadan eve geldik. Arabadan inince karşımda duran uzun boylu birini görünce kafamı kaldırıp baktım.

"Berat" diyerek sevinçle sarıldım.


En uzun bölüm bu oldu 😂

Daha uzun bölümler yazmak isterdim ancak sizi çok sıkmak istemiyorum.

Yeni bir isim gördük bu bölüm sizce Berat kim?

Hoşkalın, hoşçakalın 💗

Continue Reading

You'll Also Like

2.6K 87 16
Tuğgeneralin gazeteci kızı ve bir bordo bereli asker aşkı..
1.1K 113 22
-... Sonra ejder kralicesi tacı başına takmış ve bamm. tüm insanlar ruhlarına kavuşmuş. Masalda böyle bitmiş. -peki kraliceye ne olmuş aney? -krali...
376K 24.4K 24
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
52.2K 4.6K 61
"Belki de bazı şeylerin en güzel hali ile gerçekleşmesi için zamana ihtiyacı vardır" 🌵🌵🌵 -Şimdi gerçekten bazı insanlar sana kaktüs mü diyorlar? ...