J: Hoşuna mı gitti?
M: Bunu boşver şimdi, evime gidelim.
J: Oraya evimiz demeyi çok istiyorum.
Minho güldü.
M: Sen beni çıldırtacak mısın..?
J: Sanırım öyle, babacık.
M: Bu kadar tatlı olma bebeğim. Elimi tut, gidelim hadi.
***
bölüm için şarkı önerileri:
♪ : wine pon you(feat. konshens)
doja cat, konshens
♪: moonlight
kali uchis
♪: fire for you
cannons
♪: fever
enhypen
♪: bite me
enhypen
Jisung, Minho'nun elini tuttu, dışarı çıktıktan sonra garaja doğru ilerlediler. Karanlık havanın manzarası büyüleyiciydi, tıpkı bu çift gibi.
Jisung arka koltuğa oturdu, Minho arabayı evine doğru sürmeye başladı.
***
Jisung şoför aynasına tatlı tatlı bakışlar atıyordu, Minho bunu farkedip şoför aynasına baktı ve gülümsedi.
M: Bu kadar tatlı olmak zorunda mısın?
J: Utandırma beni..
Minho bir elini direksiyondan çekip sevgilisinin yanağına koydu, yumuşacık yanaklarını okşadı.
M: Evime az kaldı.
J: Orası ne zaman "evimiz" olacak?
Minho, yanağındaki elini sevgilisinin bacaklarına indirdi.
M: Sen istediğin zaman.
J: Ben seni istiyorum.
M: Ha?
Minho'nun bu cümleden sonra beyni durmuş gibi hissetti, kırmızı ışıkta durdular ve sevgilisine şoför aynasından şaşkın bakışlar attı.
J: Seni istiyorum, Minho. Bedenini, onu istiyorum.
Minho rüyada olduğunu düşündüğünden cevap veremiyordu, sadece sevgilisine şaşkın şaşkın bakıyordu.
M: Ben.. de. Jisung.
***
M: Evime, evimize hoş geldin.
J: Hoş buldum tatlım.
Minho tatlı bir villada oturuyordu, bahçesi tıpkı filmlerdeki villalar gibiydi.
Büyük olan, villanın kapısını açtı ve sevgilisiyle birlikte içeri girdi.
J: Vayy, evin çok huzur verici.
AAAWW BU TATLILIKLAR DA NE BÖYLEE?
M: Onlar benim kardeşlerimm~
Soonie, Doongie ve Dori.
J: Çok tatlılarr~
M: Çok da yaramazlar.
J: Beklee, fotoğraflarını çekeyim bu tatlışların.
M: Tabii, ben de mutfağa geçeyim.
Bir süre sonra salondan Jisung'un bağırış sesleri geldi.
J: AAAAAAA! KAHRETSİN!
Minho koşarak salona geldi.
M: NE OLDU? İYİ MİSİN? BİR ŞEY Mİ OLDU JISUNG?
J: KAHRETSİN, TELEFONLARI UNUTMUŞUZ!!
Minho Jisung'a sarıldı, rahatlamış görünüyordu.
M: Ben de sana bir şey oldu sandım, korkuttun beni aptal şey.
J: AMA MİNHO-
M: Ssshh, tamam. Benimle mutfağa gelmek ister misin?
J: İyi bari. İnsanı çok kolay ikna ediyorsun.
Minho, Jisung'u kucağına alıp mutfağına götürdü, onu tezgaha bıraktı ve yüzüne iyice yaklaştı.
M: Hem telefonların olmaması daha iyi değil mi, baş başayız bebeğim.
J: Hhm, evet.
M: Bugün hangi yemeği istiyormuş benim sevgilim?
J: Kimchi, lütfen.
M: Hemenn!
Yemekleri yedikten sonra salondaki koltuğa oturdular, film izleyeceklerdi.
Bir süre sonra izleyecek film bulamadılar, baktıklarının hepsini daha önce izlemişlerdi.
***
saat 01.36
M: Odama gidelim mi, ne dersin?
J: Olurr!
Minho, Jisung'u tekrar kucağına aldı ve merdivenlerden çıkarak odasına girdiler.
✮
size asik miyim neyim aklimdan cikmiyosunuz:]