Yazarın anlatımı...
Çağan:delireceğim yemin ederim delireceğim!
Dedi elini saçlarına geçirip
Çağan:bu çok saçma.
Dedi hepsine teker teker bakıp.
Çağan:bunun mantıklı bir açıklaması yok ve siz saçmalıyorsunuz!
Dedi öfkeyle.
Hepsine teker teker baktı ama onlara inanmak istemiyordu.
Arda:çağan.
Dedi omzuna dokunup.
Arda:seni anlıyorum. O benim kardeşim ne kadar beni hatırlamasada kardeşim,bir abisi olduğunu bilmese de kardeşim.
Dudaklarına buruk bir gülümseme belirdi.
Arda:o bizi hatırlamıyor. Bunun nedeni o ilaçlar!
Çağan inanmak istemiyordu.
Sevdiği kadının onu birkaç ilaç ile unutuğuna inanmak istemiyordu.
İlk başta diğerleri de kabul etmemişti.
Çağan gibi onlarda birkaç telefon konuşmasına şahit olmuştu ama.
Çağan:ben bilmiyorum. Allah kahretsin hiçbir şey anlamıyorum!
Dedi arkasına yaslanıp.
Yağız:aptalsın çağan ondandır.
Dedi ters ters çağana bakıp.
Çağan:ya ilaç değilse? Ya ciddi ciddi kazadan sonra hafızasını kaybetiyse.
Berat:bunu öğrenmenin tek bir yolu var işte çağan!
Dedi hızla.
Çağan:bilmiyorum... bilmiyorum.
Hem öğreneceklerinden hemde tuanaya zarar vermekten korkuyordu.
Yağız:kardeşim bak birşey olmayacak. Sadece bir doktor görüşmesi,en fazla ne olabilir.
Dedi çağanın üzerine eğilmiş.
Sorun olacaklar değildi zaten öğrenecekleriydi.
Çağan:o bunu kabul etmez ki.
Dedi hemen.
İstediği tek şey onları vazgeçirmekti.
Demir:çaça salak mısın aşkım?
Dedi çağana yandan bir bakış atıp.
Demir:Tuananın haberi olmayacak...onu kaçıracağız.
Dedi tane tane.
Çağan hala tedirgin gibiydi.
Kabul etmek istemiyor ama bir yanda da deli gibi merak ediyordu.
Demir:tamam çağanı dinleyelim. En fazla ne olabilir ki rüzgar ile Tuananın düğününe gider iki oynar geliriz.
Dedi omuz silkip.
Çağanın yüz ifadesi degismişti.
İçinde büyük bir korku belirdi.
Korku ile beraber içinde büyük bir kıskançlık büyüdü
Tuana ile rüzgarın evlenmiş olacağı düşüncesi onu deli ediyordu.
Çağan:yemin ederim intahar ederim.
Dedi birden
Sonra hızla başını sağ sola saladı.
Çağan:vageçtim. Katil olurum!
Rüzgarı şuan şurda öldüre bilecek gibiydi.
Hep öfkeli hem kıskançtı.
Çağan:o rüzgar denen p*çi kendi elerimle öldürürüm.
Dedi bakışlarından bile bunu yapabileceği beliydi.
Rüzgar:hayırdır kardeşim niye ölüyormuşum?
Dedi alayla.
Çağan o kadar öfkeliydi ki rüzgarı görür görmez üstüne atladı.
Berat ve yağız tutmasaydı tabii.
Rüzgar:noluyo a*ına koyayım.
Dedi geri çekilip.
Demir:boş ver be rüzgar. Arkadaş regl olmuş galiba o yüzden sinirli biraz.
Çağan:demir s*kerim seni.
Demir:valla şuan buna inanabilirim.
Dedi ardından sapıkça sırıtı.
Demir:eyer niyetin ciddi ise burda olmaz utanırım.
Dedi göz kırıpıp.
Her an her şey için dalga geçebiliyordu.
Nerde olduklarını,ne konuştuklarını düşünmeden,her konuda dagla geçebiliyordu. Kimse üstüne adam tanımazdı.
Cidden çok yersiz şeyler söylüyordu.
Bu ne kadar sinir bozucu olsada bazı zamanlar diğerlerini de keyiflendiriyordu.
Arda:çok boşsun demir.
Dedi çağanın yanına otururken.
Rüzgar hiç bir şey anlamamıştı ve onlara garip bir varlıkmış gibi bakıyordu.
Rüzgar:her neyse. Ben çıkıyorum bir şey istermisin kardeşim.
Dedi kelimelerin üstüne basa basa.
Çağan da yanı rüzgar gibi alayla sırıtıp.
Çağan:bir tır ile çarpışman,araba kazası geçirmen,frenlerinin tutmaması, uçurumdan aşağı düşmen,ölüm haberini almak.
Bir başkası olsa alınırdı ama o hala hiç utanmadan sırıtıyordu.
Çağan rüzgardan ölesiye nefret ediyordu bunu her hali ile beli ediyordu.
Nerdeyse her gün ölmesini diliyor ve bunu rüzgardan hiç saklamıyordu.
Rüzgar:ah be kardeşim. Çok kötü davranıyorsun,kalbim kırılıyor.
Dedi dudak büzüp.
Çağan:birazcık yüzün varsa siktir olup gidersin rüzgar.
Dedi hiç yumuşamadan.
Rüzgar göz devirip evden çıktı.
Berat:kabul ediyorsun yani?
Çağan:kabul ediyorum.
Dedi kararlı bir sesle.
Demir:oh be sonunda!
Dedi kendini koltuğa atıp.
Berat:pekala ne yapıyoruz.
Yağız:doktoru arayacağım.
Dedi cebinden telefonu çıkartıp.
Arda:tuanaya bunu nasıl söyleyeceğiz.
Yağız:söylemeyeceğiz,bayıltacağız.
***
Herşey istedikleri gibi olmuştu.
Doktor gelmişti,tuanayı bayıltmışlardı.
Çağan ne kadar korkasada yapabilecekleri başka bir şey yoktu.
Çağanın odasındalardı.
Ameliyat ortamı vardı.
Eyer camdan bile biri gördüyse odada bir ameliyat gerçekleşeceğini sanardı.
Çeşitli aletler,Tuananın vücuduna bağlı kablolar.
Doktor eldivenlerini ve maskesini çıkartıp yağızlara baktı.
Çağan titrek bir nefes verdi.
?:bu çok kötü.
Dedi not aldığı deftere bakıp.
Arda:nasıl yani?
?:birkaç ilaç ile bir insanın hafızasını kaybetmesi ne kadar kötü bir şey bir fikrin var mı?
Diye sordu.
Yağız:çok mu kötü?
?:ilaç vücudunu ele geçirmemiş her gece kusması sonucu ilaç bedeninden dışarı çıkmış.
Dedi oturduğu sandalyeden kalkıp.
Berat:türkiyede böyle bir ilaç bulunmadığını söylemiştiniz?
?:ilaç yurt dışından getirilmiş çok güçlü bir ilaç. Eyer geç kalmadıysak eskiyi tekrar hatırlatabiliriz,ama geç kaldıysak ve ilaçlar vücudunu ele geçirmişse.
Bu ihtimal bile doktoru korkutmaya yetmişti.
Çağan:geçirmişse? Ne olur?
?:kaç insan bu ilaç yüzünden öldü bilmek istemezsiniz?
Çağan:ama o ölmeyecek. Gerekirse bütün dünyadan kan akacak ama ondan bir damla bile kan gelmeyecek!
Bu tehditti.
Doktora ve diğerlerine karşı büyük bir tehditti.
Sesindeki korkutucu ton diğelerinin gerilmesine sebep oldu.
?:bu sadece bir ihtimal.
Dedi çağanı rahatlatmak ister gibi.
Çağan:onun ölmesi gibi bir ihtimal olamaz! Buna izin vermem ki bu ihtimal yüzünden birçok insanı öldürürüm.
Sesindeki ton diğerlerini fazlasıyla geriyordu.
O kadar bağlanmıştı ki ona ölme ihtimali onu deli ediyordu.
Bir kıza karşı bütün dünyayı karşısına almaya hazırdı.
Yağız:sakin ol. Ona bir şey olmayacak.
Arda:ya hafızası geri gelmezse?
Diye sordu korkuyla.
?:bunu zaman gösterir. İlaçları bir daha içmemesi gerek, hem sizi hatırlaması için hemde daha fazla zarar görmemesi için.
Çağan:zarar?
Diye mırıldandı.
?:ilaçlar kanına karışmamış ama vücudu o ilaçları kabul edemiyor,ona zarar veriyor her gece kan kusmadı bu yüzden.
Berat:geçmişi hakkında hiçbir şey bilmiyor değil mi?
Diye sordu umutsuzca.
?:bu normal bir ilaç değil. Hafızası silindiği gibi kendi geçmişini kendi yazıyor.
Demir:nasıl yani?
?:beyni geçmişi sildikten sonra rüzgar denen adamın anlatıklarını geçmişi olarak kabul ediyor.
?:yapabileceğiniz tek şey o ilacları bir daha vermemek ve eyer düşündüğüm gibiyse onu geçmişte yaşadığı yerlere götürün emin olun bir ihtimal işe yarayacaktır.
Dedi eşyalarını toplarken.
Diğerleri hala pek bir şey anlamamıştı.
Gerçekten de mantıksız şeyler di.
Ama gerçkti.
Rüzgar o ilaçlar ile Tuananın hafızasını silmişti ve ardından kendi kafasında kurduğu şeyleri tuanaya anlatmıştı. Tuana rüzgarın anlatıklarını kabul etmişti,beyni rüzgarın anlatıklarını kendi geçmişi olarak kabul etmişti ve yılarca rüzgarın yalanlarına ortak olup o şekilde devam etmişti.
Bu çok kötüydü.
Kendi geçmişini değilde bir başkasının anlatığı şeyleri geçmişin olarak saymak.
Doktor uzun uzun anlattı olanları.
Hiç biri kabulenemiyordu.
İtiraz ediyorlar ama hiçbir işe yaramıyordu.
Ama hepsinin içinde bir korku vardı.
Ya bir daha bizi hatırlamazsa...
Hatırlar mıydı? Bunu zaman gösterecekti.
Hatırlamama ihtimalli de vardı.
Hatırlamazsa? Bunu hiç biri istemezdi. Ama böyle bir ihtimal vardı. Ya hiç hatırlamazsa?
Ya daha da kötüye giderse?
Hemen pes mi edeceklerdi?
Bunu da zaman gösterecekti.
Ama eyer biraz olsun onları tanıyorsak. Bırakmazlardı.
Arda yılar sonra bulduğu kardeşini bırakmazdı.
Yağız kardeşi gibi gördüğü birini bırakmazdı.
Demir en yakın arkadaşı ve onun ilerisi ablası olarak gördüğü birinden bu kadar çabuk vazgeçmezdi.
Berat ile Tuananın fazla bir yakınlığı yoktu ama oda onu kardeşi gibi benimsemişti.
Diğerleri ne kadar pes etmeyecek olsa da çağan her an çekip gidecek durumdaydı.
Onu bırakmak istediği için değildi, onun canını yakacağını düşünüyordu.