Sosyal medyada boş boş gezinirken gelen mesajla duraksadım. Bilinmeyen numara.
Fotoğraf göndermiş. Elinde kupa bardağını kaldırarak baş belan geldi sinyali veriyor. Sırıtmış yine. Allahım ne yapacağım bu oğlanla ben?
Bilinmeyen numara| Sevgilim
Bilinmeyen numara| Özlemişsindir diye attım
Bilinmeyen numara| Öyle güzel adamım işte
Bilinmeyen numara| Kahve içiyorum
Bilinmeyen numara| Gel birlikte içelim az laflarız
Gözlerimi devirdim. Mal bu.
Siz| Sende gurur yok mu
Siz| O kadar laf ettim hala mesaj atıyorsun bana
Siz| Lan kabul etmiyorum bırak peşimi
Bilinmeyen numara| Bir hafta sevgilim ol bırakıyım seni
Siz| Başka kız bul def ol git
Siz| Bir daha mesaj atma bana
Bilinmeyen numara| Olmaz sen olacaksın
Siz| Amaç
Bilinmeyen numara| Çünkü peşimdeki kıza seni söyledim sevgilim diye inanması lazım
Siz| O senin sorunun umrumda değilsin
Siz| Bir daha beni rahatsız edersen müdüre gidiyorum haberin olsun
Siz| Baştan uyarıyorum seni
Siz| Öyle de merhametliyim işte
Bilinmeyen numara| KCBSMZNSMMFJW
Bilinmeyen numara| Yarın erken gelsene kantinden çay ısmarlayım sana
Numarayı engelledim. E geri zekalı bu.
___
Servisten inip okula doğru ilerledim. Karar verdim, bugün o sapığı müdüre şikayet edeceğim. Evet, yapacağım.
Okula doğru ilerlerken bana doğru gelen kişiyle adımlarım yavaşladı. Miraç...
"Sevgiline söyle, bir daha sınıfa gelmesin. Sınıf başkanı olarak sınıfın düzeninden sorumluyum. Pis biri. Seni ilk ve son kez uyarıyorum, Balkız. Özel hayatın beni ilgilendirmez, okuldan çıktıktan sonra ne yaparsanız yapın ama sınıf içerisinde başkanlığıma laf ettirmem."
Sözleri diken gibi üzerime batarken hiçbir şey diyemedim. Sözleri ağrıma gitti. Salak gibi konuşamıyorum. Salağım ben.
"Günaydın, sevgilim."
Duyduğum sesle başımı çevirdim. Ellerinde iki çayla yanıma geldi. Bir kolunu omzuma atıp bir bardak çayı dudaklarıma yaklaştırdığında çayla bakıştım birkaç saniye. Bu ne?
"Hayırdır birader, yolunu şaşırdın herhalde. Hadi uza. Sevgilimle baş başa kalmam lazım. Eve gidince özlüyorum zaten." deyip bana döndü ismini dahi bilmediğim psikopat. Sonra çayı dudaklarıma iyice yaklaştırdı. "İç, çekinme sarıbelam. Aç ağzını."
Saçma bir şekilde elinden bir yudum çay içtim. Sırıtıyor.
"Maşallah güzelime. Kahvaltı yaptın mı?" diyerek beni ilerletti okula doğru. Boşta kalan diğer eliyle tuttuğu çaydan da kendisi içiyordu. Bir bana, bir ona. O ne ya?
"Adın ne senin?" dedim bana çay içirmeye çalışırken. Yüzündeki sırıtış büyüdü.
"Yahya ben, sevgilim diyebilirsin."
Gözlerimi devirip kolundan çıktım. Soyadını da öğrensem iyi olacak.
"Senin soyadın yok mu?" dedim alayla. Yüzündeki sırıtışla düşündü biraz. Huzursuzca yerimde kıpırdandım. Anladı mı?
"Ciddi kızları severim." dedi bana çay verdiği bardağa diğer bardaktan çay aktarırken. Başını kaldırdı. Boş bardağı, dolu bardağın altına geçirip çayı içmeye devam etti. Pis gerçekten.
"Gel kantine gidelim. Tost yeriz."
Bana elini uzattığında uzaklaştım ondan. "Uzak dur benden, istemiyorum." dediğimde yaklaştı bana. Bakışları beni tedirgin ederken birden belimden tutup beni kendine çekmesiyle irkildim. Birkaç adım ilerletti beni. O sırada merdiveni fark ettim.
"Malsın sen! Düşecektin." diye çıkıştı. Beni bırakması için onu itmeye çalışsam da bırakmıyordu beni. "Bırak beni." dedim dişlerim arasından. Çatık kaşları sinirlerimi bozuyor. İfadesi normal hâle dönerken kolunu gevşetti. Hızla ondan ayrılıp uzaklaştım yanından. Yüzünü görmek istemiyorum.