nişandayız dedim ama zaman algısını bozmamak için öncelikle farklı bir olayı anlatacağım 💅🏻💅🏻
Bu arada yeni kapağımız nasıl olmuş??🥹🥹
~~
Buket.
Sabahları telefonuma çok mesaj gelmezdi. Yani tatildeyken. Tıp okuyordum ve genelde not tutan kişi ben oluyordum. Sonra benden not dileniyorlardı. Bugün tatildeydim, annemlerin yanındaydım.
Sabah sabah art arda mesaj gelmişti ve bu beni uykumdan almıştı.
Eğer okuldan birileriyse tatili mahvettikleri için hepsini engelleyecektim. Ama hayır, farklı biriydi.
Baş düşmanım, en yakın arkadaşımın biricik abisi; Utku.
"Allah senin daha çok belanı versin."
utku : kahvaltı yapalım mı
utku : günaydın
utku : ters oldu galiba
utku : yapar mıyız
buket : günadyın
buket : saat kaç hayvan herif
buket : ben yeni uyudum
buket : ne khvaltısı
buket : saat kAöta?
utku : yarım saat içinde?
buket : bir buçuğa yuvsrla
buket : uyuyayım bi saat
buket : bay
Aptal.
Yeni uyumuştum ya ben.
Tabii ki uyumayacaktım çünkü üç gündür evdeydim. Leş gibi kokuyordum. Gidip uzun uzun duş almıştım şimdi de dolapta kendime abartıya kaçmayan bir kot pantolon ve üst giydiğimde aynadan kendime baktım. Siyah crop giymiştim.
utku : uyandın mı
Uyumamıştım ama bilmesine gerek yok gibi duruyordu. Cevap yazmadım, henüz hazır değildim. Makyajımı da yaptıktan sonra telefonumu alıp Utku'ya cevap yazdım.
buket : uyandım
buket : kaç dakikaya buradasın?
utku : 15
buket : tamam
O gelene kadar çantamı hazırlamaya koyuldum. Utku'yu uzun yıllardır tanıyordum. Ben yirmi yaşındaydım o da yirmi sekiz. Her zaman aramızdaki yaş farkının farkındaydık ama Duru'ya karşı olan davranışlarını pek de dikkate almadığım zamanlarda Utku'dan etkilendiğimi ve ilgimi çektiğini biliyordum. Yakışıklı bir çocuktu. Her zaman öyleydi. Duru'yla tanıştığımda o üniversiteyi bitirmişti ve bütün vücut hatları oturmuştu. Evet, kesinlikle öyleydi.
utku : geldim.
Kapıya gidip ayakkabımı giyindim ve evden çıktım. Apartmandan çıkana kadar kendimi çok gergin hissediyordum. Utku'ydu bu, bir dediği diğerini pek de tutmazdı. Ve ona kızgındım. Başımıza bir Kübra çıkartmıştı, ne güzel gül gibi geçinip gidiyorduk.
Arabasının önünde durmuş beni beklediğini görünce gülümseyip ona yaklaştım. Biraz daha samimileşelim ben gösterecektim ona Kübra'yı.
"Günaydın," dedim ve yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. Elini belimde hissederken bana günaydın diyerek karşılık vermişti.
"Çok şıksınız." dediğinde gülümsedim. "Her zamanki halim, ha açım ben." dedim ve arabasının ön kapısını açtım. Koltuğun üzerinde gördüğüm çiçeklerle gözlerimi kocaman açıp Utku'ya döndüm. "Kız mı isteyeceğiz, hem de bu saatte?"
"Hayır." dediğinde kaşlarımı çattım. "Beni sevgilinle mi tanıştıracaksın?" kafasını iki yana salladı ve yine "Hayır." dedi.
"Bu çiçekler niye o zaman?" dediğimde güldü. "Sana be kızım." kaşlarımı havaya kaldırdım. Hayatımda hiç çiçek almamıştım.
"Teşekkürler." diye mırıldandım ve çiçekleri kucağıma aldım.
×××
Duru.
Nişan çok minimalist düzenlenmişti. Aile ve önemli kişiler arasında yapılıyor imajı o kadar güzel verilmişti ki gülümsedim.
"Mutlu musun?" diye sordu Reha arkadan belime sarılarak. Kendimi geriye yaslayıp onaylayan mırıltılar çıkarttım. "En yakın arkadaşın abim sanıyordum?" dedim kaşlarımı çatarak. Çenesini omzuma koyup benimle beraber bir o yana bir bu yana sallandı. Eli karnımdaydı ve oraya pek de belli olmayan hareketlerle masaj yapıyordu.
"En yakın arkadaşım o." dedi. "Bu başka yakın arkadaşım." kafamı salladım. "Ne kadar yakın?" dediğimde güldü. "Erkek olan liseden, kız olan da onunla beraber tanıştığım biri. Onlarla tanıştığımda da beraberlerdi. " kaşlarımı kaldırdım. "Ciddi misin?" kafasını salladı. "Şaka yapıyorsun." dediğimde yanağıma burnunu yasladı ve uzunca bir öpücük bıraktı.
"Yıllardır beraberler ve yeni mi evlilik aşamasına girdiler." kulağıma fısıldadı. "Kız hamile kalmasaydı evlenme gibi planları yoktu." şok içinde Reha'ya döndüğümde içten bir şekilde güldü. Arkadaşları çok garipti. "Şaka gibiler." dedim.
"İstersen biz de öy-" elimi dudağının üzerine kapattım. "Sus lütfen, yaşım kaç başım kaç benim." avucumun içini öptü.
"Kariyer yapacak benim güzelim," kafamı salladım. "Senin şu anki yaşında gelirim artık."
"Abart Duru."
"Affedersin," diyerek yanımıza gelen kızı görünce kaşlarımı çattım. Yüzünde garip bir gülümseme vardı. Bir Reha'ya bir de bana bakıyordu. "Evet?" dediğimde Reha'nın belimdeki eli sıkılaştı. "Tadınızı kaçırmak istememiştim," dediğinde Reha derin bir nefes aldı. "Kaçırıyor gibi duruyorsun." dedim.
"Neden gelmiştin Gonca?"
"Eski sevgilimi görmek istedim." kaşlarımı çattım. Reha'nın sevgilisi olmamıştı. Bunu biliyordum. Ailesinin bile buna yakındığını her zaman duymuştum. Etrafıma baktım. "Eski sevgilin miyim?" dediğimde hoş olmayan bir sesle güldü. "Arkandaki adam." Reha'ya dönüp omzuna tutunarak arkasına baktım. Kimse yoktu.
Evet, Reha'dan bahsetmeye çalıştığını anlamıştım.
"Reha'dan mı bahsediyordun?" dediğimde kafasını salladı. "Evet tatlım."
"Ne zamandan erkek arkadaşın?" dedim "Pardon eski erkek arkadaşın." diye ekledim. "Liseden." gözlerimi devirdim.
"Gonca, kafanda kurmalarını al da git başımızdan." dedi Reha. Ellerini belimden çekip sol elimi tuttu. "Ne oldu Reha? Bu küçük kız lise hayatını bilmiyor mu?"
"Şey," dedim çekiniyormuş gibi yaparak. "Burası senin berbat edeceğin bir nişana dönüşmesin. Gerçekten oldukça hevesli görünen bir çift var." dediğimde yalandan bir tebessüm edip uzaklaştı.
Yanımıza yaklaşan çifti görünce gülümsedim. "Ayy Reha!" diyerek gelen kızın mutluluğu yüzünden okunuyordu. "Tebrik ediyoruz!" dediklerinde asıl tebriği onların hak ettiğini bilmiyorlardı sanırım.
"Teşekkürler." dedi Reha. "Asıl biz tebrik ederiz," dedi ve kaşlarıyla kızın karnını gösterdi. Adamın omzuna yumruk atıp "Tebrik ederim kardeşim." dedi. Ortamın samimiyetini bozmamak için dahil olmuyordum. "Duru," dedi kız, Çağla'ydı adı. "Adını o kadar çok duyduk ki, seninle tanışmamızın nişanıma denk gelmesi çok hoşuma gitti." dedi ve sıkıca sarıldı ben de ona karşılık verdim. Geri çekildiğimizde Reha elimi sıkıca tutmaya devam etti.
"Kıza kene gibi yapışmışsın." dedi Çağla ve Reha'nın bileğine vurdu. "Bırak kızı." Nişanlısı, yani Furkan, elini uzattı. "Tanıştığımıza memnun oldum." dediğinde gülümsedim. "Ben de."
Reha elimi bıraksa da belimden tuttu. "Temas bağımlısına baksana Furkan." dedi ve nişanlısını dürttü Çağla. "Ben sizi tebrik ederim bu arada." diyerek Çağla'ya gülümsedim. Sesimi biraz alçaltıp "Hamileymişsin."
"Teşekkürler," dedi. "Annemler henüz bilmiyor ve oğluşum annesini üzmemek için kendini belli etmiyor." Reha belimi bıraktığında Furkan'ın onu tutup kenara çektiğini fark ettim.
Çağla da benim baktığım yeri görünce güldü. "Bırak onların işleri var. Gel seni annemlerle tanıştırayım."
✨️✨️✨️
BÖLÜM SONUSUUUU