MAFYALAR VE ASİ KIZLAR ÇETESİ

By MERVEUYSAL774

10.6K 2.7K 3.9K

Bir tarafta acımasız mafyalarımız diğer tarafta asimi asi kızlarımız arkadaşlar eminim bu kitabın adını duymu... More

1.bölüm
2. Bölüm
3. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8.bölüm DAMLA 🍰 KUZEY
9. bölüm ( TANEM🚕BATU)
10. bölüm CANSU 🛣️ RÜZGAR
11.Bölüm ( MASAL 🥊 BERK )
12.bölüm ( YAREN 👻 POYRAZ)
13. bölüm 1. part
13. bölüm (2.part)
14. bölüm 1.part
14. bölüm (2.part)
15. bölüm
16. bölüm
18. bölüm
19.Bölüm
20. Bölüm
21. bölüm
22.Bölüm
23. Bölüm

17.Bölüm

273 83 93
By MERVEUYSAL774

DAMLA ' dan devam

- Koruma yanımdan ayrıldık dan sonra köpeğin malzemelerinin olduğu kutuya doğru gittim köpekte tabiki peşime den geldi o kadar sevimli ki onu kucağıma aldım ben ilerlerken biri bana seslendi

- Cansu : Damla

- Damla : Cansu

- Cansu 'dan devam

İçeri girdiğimde televizyon da kanal değiştirmek den başka hiçbir şey yapmıyordum yaklaşık 15 dk boyunca bos boş kanal değiştirdikten sonra kumandayı koltuğu fırlatıp ofladım zaten Televizyona bakmata istemiyordum ama yapacak başka bir şey de yoktu ya offf daraldım

- Safiye : Cansu kızım noldu suratın asılmış

- Cansu : bir şey yok safiye Teyzem

- kızım sıkılmadın mı burda ?

- hemde çok sıkıldım Safiye teyze

- korumaların gelmesine daha var kızım istersen biraz dışarı çıkıp temiz hava al 🌸🌸🌸🌿🍁

- olabilir aslında ya dedim ve bahçeye çıktım arka bahçeye doğru ilerlemeye başladım biraz ileride damla vardı ve arkasından çok sevimli bir köpek 🐕 ilerliyordu damla'ya doğru ilerleyip seslendim Damla

- Damla : Cansu

- Cansu : bu küçük arkadaşı nereden buldun dedim eğilip köpeği severken

- Damla : valla ben onu değil o beni buldu ben otururken birden üzerime sıçradı

- e sahibi

- sahibinin biraz işi vardı ben de sıkıldığım için dedim ben bakarım dedim zapt edemez isem kafese koyarım dedim

- ha iyi etmişsin köpeğin adı ne ?

- bilmem ki aklıma gelmedi sormak neyse aman boşver adını da hadi oynayalım dedim köpeğin eşyalarını çıkarırken ve topu elime alıp fırlattım bi 1 saat kadar oynadıktan sonra ikimizde acın dibine çöktük ama köpekcik hayla oynamak istiyordu

- Cansu : ya bu köpek niye yerinde durmuyor ya

- valla bi enerjisi tükenemedi

- Cansu : biz böyle konuşurken köpek üzerime zıpladı ve boynumu kollamaya başladı ben de hemen onu sevmeye başladım oyun mu istiyorsun sen dememle köpeğin boynundaki kolyeyi alıp koşması bir oldu, lan ! Diyip peşinden ben de koşmaya başladım

- Damla : lan nereye

- kolyeyi kaptı, nalet olası gel lan buraya

- beni bekleyin dedim ve hızla peşlerinden koştum

- hav hav hav

- Cansu : buraya gel hemen bahçeyi ve bahçenin etrafındaki ağaçları kaç kere turladık bilmiyorum ama yakalayamadık en sonunda su için mutfağa inen masal sayesinde yakalaya bildik mutfak penceresinden bize şok içinde bakan masala durumu anlatdıkdan sonra hızlı bir şekilde dışarı çıkıp köpeği yakalamamıza yardım etti şuan hepimiz salondaki koltuğun üzerinde devrilmiş vaziyetteydik

- Masal : o köpeğe kolyeyi kaptırmayı nasıl becerdin ?

- Cansu : ne billiyim ben ya oynuyor sandım birden hart diye kolyemi ısırdı it oğlu it ya , dedim esniyerek

- Masal : ben de Cansu gibi esniyerek konuştum hiç uyuyamadım sağa döndüm sola döndüm ama nafile bir türlü uyuyamamıştım bu köpeği nereden buldunuz ?

- Damla : dışarıdaki korumalardan biri ilgileniyor du adamında işi çıkınca ve bende sıkıldığım için baka biliceğimi söyledim adama dedim esniyerek çok yorulmuştum

- Cansu : sahi Sen uyumayacak mıydın niye kalktın ?

- sağa döndüm sola döndüm ama nafile uyuyamadım Bir yandan da ayağım ağrıyor onun şeyine zaten uyku hiç tutmadı varsa da

- Damla : Çok mu ağrıyor ayağın ?

- Masal : dünkünden daha iyi ama gene de sızlıyor neyse ki şimdi daha iyi Safiye teyze sağ olsun ilaç verdi dedim ve kendimi koltuğa yayarak bıraktım

- Damla : kızlar ben dışarıya bir köpeğe bakıp geleceğim şimdi emanet köpek başına bir şey gelmesin

- kızlar : tamam

- Damla : bahçeye çıktım ve köpeğin kafesinin olduğu yere doğru gittim.

- Cansu : ben de tam kendimi koltuğa bırakmıştım ki içeriye Safiye teyze girdi ve

- Safiye teyze : Cansu kızım korumaları istediğim malzemeleri getirdi.

- Masal : Ne malzemesi kanka?

- bir şey değil ya kek malzemesi kek yapacaktım da şu an hiç yapacak halim yok Safiye teyze malzemeler mutfakta Dursun akşam yemekten sonra yaparım ben olur mu ?

- olur kızım istediğin zaman yapabilirsin

- teşekkür ederim Safiye teyze deyip kendimi koltuğa bırakıp gözlerimi kapattım aynı şekilde masal da gözlerini kapattı ve kendimizi uykuya bıraktık

- Damla : köpeğin yanına vardığımda köpek üzgün suratla kafesten bana bakıyordu hiç bana öyle bakma hep senin yüzünden oldu üzgün üzgün biraz mırıldanma sesleri çıkarınca kıyamayıp kafasını açtım ve kucağıma alıp sevmeye başladım o sırada arkandan bir ses geldi arkamı döndüğümde bunun köpeği bana bırakan koruma olduğunu fark ettim hemen konuşmaya başlayıp

- Koruma : merhaba Damla hanım İnşAllah köpek sizi fazla yormamıştır umarım, çok zahmet verdik bize de kusura kalmayın

- Yok canım ne kusuru asıl ben teşekkür ederim köpeğimin benle kalmasına izin verdiğin için neyse sen geldiğine göre köpeği tekrardan kafesıne koyup ağzını kapattım, ben gidiyorum görüşürüz

- görüşürüz Damla hanım şey bu sizin için

- nedir o ?

- şey ben teşekkür mahiyetinde almıştım da

- korumanın elinden kutuya aldım içinde cupcak 🧁vardı niye zahmet ettin Çok teşekkür ederim dedim yüzümde bir gülümsemeyle çok mutlu olmuştum

- ne zahmet Damla hanım yolda arkadaşım bir pastanede bir şeyler almak için durmuştu Benim de aklıma hemen siz geldiniz almak istedim yani yanlış anlamayın bir art niyetli şey yapmak istemedim yani teşekkür mahiyetinde

- Çok teşekkür ederim şey bu arada ismin ne ?

- Mehmet

- peki çok memnun oldum Mehmet tekrardan çok teşekkür ederim görüşürüz

- görüşürüz Damla hanım

- arkamı dönüp bahçeden eve doğru ilerlerken elimdeki kapkeki de yolda yürürken bitirdim Çok lezzetliydi sanki 2 haftadır çektiğim tüm dertler bir anda gitti gibi ama eve girer girmez öyle bir yorgunluk çöktü üstüme kızlar koltuğa devrilmişti yanlarına gidip ben de hemen devrildim ve gözlerimi kapadım

POYRAZ SOYKAN 'dan devam

- eve geldiğimizde akşam olmuştu bile saat 19:00 'dı  hemen arabadan indim diğerlerinde indiğinde hepimiz salona doğru yol aldık salona vardığımızda koltuğun üstünde kızdırılan bazıları uyurdu o sırada koridorun diğer tarafından Safiye teyze geldi ve

- Poyraz oğlum geldiniz mi

- geldik Safiye Sultan

- yemekler hazır hemen ısıtıp getiriyorum

- Sultanım acele etme bizim biraz işimiz var sonra biz sana söyleyince hazırlasın olur mu

- olur tabii oğlum dedi ve gitmeye başladı

- şunları uyandıralım diğerlerine de çağıralım ve konuşalım dedim onalarda beni onaylayıp  kızların yanına gitmeye başladılar

- Berk : Poyraz kızları uyandırmamızı söyleyince ben Kuzey ve rüzgar kızların yanına gidip uyandırmaya başladı hafif hafif sarstık daha doğrusu onlar sarstı çünkü masal bir şeylerin mırıldıyordu ve ben ne dediğini anlamaya çalışıyordum kızlar gözlerini açmaya başladılar

- Rüzgar : Poyraz öyle söyleyince cansu'nun yanına gittim ve önünde durup eğildim yüzüne kısa bir süre baktım yorgun görünüyordu akşam hiç uyumadı mı acaba biraz daha inceledim yüzünü en azından sinirli bakmıyordu bu sefer hıh önceden tanışmamış olsak savunmasız bir kız derdim ama tanıştığım için sadece diliyle bile insanı döve bileceğini biliyorum asla yenilir yutulur bir kız değil ona biraz daha yaklaştım kısık bir seste ona seslendim ve kolundan biraz sarstım yavaş yavaş gözlerini açtı ve bana baktı

- Cansu : uykumdan birinin beni yavaş yavaş sarsmasıyla uyandım ve adımı seslenmesiyle gözlerimi yavaşça açtım karşımda rüzgar vardı eli kolumdaydı önce ona ardından kolumdaki eline baktım bakışları bakışlarımı takip etti kolumu elinden yavaşça çektim ve Noldu diye sordum bakışlarını benden ayırmadan

Rüzgar : konuşucağız hep birlikte dedim yavaşça başını salladı ve doğruldu biraz ben aynı şekilde kalınca Cansu bana baktı ve hayırdır bakışı atı neden durduğumu sorgular gibi bende hemen ayağa kalktım ama yanından fazla uzaklaşmadım bu sırada da diğerleri de kızları uyandırmaya başladı

- Kuzey : hişt çiki uyan hadi konuşacağız deyip çikiyi uyandırmaya çalıştım ama uyanmıyordu biraz daha sarsınca öfkeyle mırıldanarak uyanmaya başladı

- Damla : hay lanet olmasın ya 5 dakika şurada kestirecektik ne var ben gözleri mi hafif hafif açarak beni dürtüpduran kişiye baktım karşımda kuzeyi görünce önce biraz şaşırdım sonra da sinirli ve öfkeli halimi geri döndüm yüzüne bakarak ne var niye uyandırıyorsun beni dedim

Kuzey : ne oldu rahatsız mı oldu dedim oda

Damla : sence dedim ve kalktım

Kuzey : hep birlikte konuşucağız dedim başını sallayıp iyi dedi ve doğrulup oturur pozisyona geldi

- Berk : masal bir şeyler mırıldanıyordu ama ne dediğini hiç anlamadım bu yüzden pes edip masalı dürtüp uyandırmaya çalıştım bir yandan da sesleniyordum biraz daha dürtünce masalda

- Masal : hangi densiz beni şu an rahatsız eden dedim ve gözlerimi açtım ama hala rüyamda çıkamamıştım

- Berk : kusura bakmayın Sultanım siz de uyandırıyorum ama konuşmamız lazım

- Masal : kesbe soytarı dedim ve gözlerimi tekrar kapadım sonra biranda tekrardan açtım senin soytarı kıyafetin nerede dedim bir anda Sonra etrafıma bakınarak harem'im nerede dedim herkes bana şok içinde bakarken ben her şeyin bir rüya olduğunu yeni idrak etmeye başladım ve elimi yüzünün arasında alarak ya of dedim İnşAllah beni uyandırmak için iyi bir sebebiniz vardır

Berk : sen bana az önce soytarı mı dedin dedim yüzüne aval aval bakarken

Masal : uykulu Sesim'le konuştum Berkin sorusunu es geçerek ne oldu dedim ben böyle deyince bu seferde Poyraz konuştu

- Poyraz : konuşacağız diğerleri nerede  ?

- Cansu : yaren'in odada olması lazım ama tanem'i bilmiyorum

- Batu  : bilmiyorum derken

- Damla  : en son konuştuğumuzda kitap okumak istediğini söylemişti Safiye teyzeye soracaktı kitap olan bir yer varsa oradadır yoksa odasındadır büyük ihtimalle dedim esneyerek

- Poyraz : Batu sen git tanemi bul ben de yaren'i getiriyorum dedim ve yukarı doğru çıkmaya başladım odanın yanına  vardığımda kapı'nın hafif aralık olduğunu gördüm göz ucuyla odaya baktığımda yatak da uyuyor gibi görünüyordu kapıyı çalma gereği görmeden içeri girdim yatağın yanına kadar gittim yüzünde yorgunluk vardı büyük ihtimalle dün gece hiç biri uyumamıştı dün gece bana diklenmesi sinirimi bozmuştu yatağa biraz daha yaklaştım dün gecenin aksine yüzden kızgınlık yoktu ama huzurda yoktu daha çok yorgunluk vardı, saçları yüzüne gelmişti yanına eğilerek yüzünden yavaş yavaş saçları çekmeye başladım parmaklarımı pürüzsüz yüzünde gezdirdim ve geri çektim fısıltı bir sesle o aklından ne planlar geçiriyorsun acaba dedim

- Yaren : Tahmin bile edemezsin dedim gözlerimi açarak

Poyraz : sen uyanık mıydın ?

Yaren : evet dedim doğrulurken,yatağın başlığına sırtımı dayadım ve şimdi sen söyle dibimde ne işin var ?

Poyraz : seni uyandırmaya gelmiştim ama görüyorum ki sen zaten uyanmışsın dedim ayağa kalkarak ne zamandır uyanıksın ?

Yaren : o gereksiz parmakların yüzüme deydiğinden beri dedim ve ayağa kalktım ne istiyorsun ?

Poyraz  : aşağıda konuşacağız hep birlikte dedim , gözünü kısarak bana bir kaç saniye baktı ardından başını salladı ardından arkasını dönüp lavaboya doğru gitmeye başladı

Yaren : elimi yüzümü yıkadım ve odaya geri döndüm Poyraz hayla oradaydı beni görünce yanıma yaklaştı tam karşımda durdu, neden burdasın ? ben gelirdim dedim ama cevap vermedi sadece bana  bakmaya devam ediyordu ben de gözlerimi devirip yanından geçtim ama kolumdan tutup durdurdu

Poyraz : size güvenmemekte haklıyız şüphelenmekte de haklıydık

Yaren : kolumu ondan çekip konuştum evet eğer burada bir süredir kalıyor olsaydık ve aynı durumu yaşasaydık belki bir nebze haklı olabilirdiniz

Poyraz : aynı şartlar altında sizde bunu düşünürsünüz yaren

Yaren : Bizim ne düşündüğümüzü bilemezsiniz biz sizin gibi sığ düşünmeyiz dedim sinirlensin istedim ama sinirlenmedi onun yerine yan bir gülümsemeyle bana doğru yaklaştı ve saçımdan bir tutam aldı

Poyraz : saçlarından bir tutam tuttum ve ve kulağının arkasına kıstırdım demek biz sığ düşünüyoruz dedim elim saçlarından boynuna giderken gözlerini gözlerimden hiç ayırmadı boğazını hafif sıkarak bir anda kendime çektim boğazını çok sıkmıyordum ama kurtulamayacağı kadar da sıkı tutuyordum gerçi o da kurtulmaya çalışmıyordu yüzümü ona biraz daha yaklaştırdım ve boğazını biraz daha sıktım sabrımı sınama Yaren inan bana sen zararlı çıkarsın dedim bi sefer o da bana biraz daha yaklaştı eli bileğimi tuttu ama çekmiyordu bu sefer o gülümsedi

Yaren : gerçekten beni korkuttabileceğini mi sanıyorsun ? dedim elini boynumdan çekerek daha çok beklersin dedim ve kapıdan çıktım ve aşağı indim bir kaç dakika sonra da Poyraz geldi onu hiç umursamadan kızlara bakındım ama tanem yoktu Tanem nerede ?

- Masal : Tamam ben cevap verecektim ki berk atıldı

- Berk : kütüphaneden Batu almaya gitti ben bunu deyince yaren başını salladı bu sırada sinirli bir şekilde merdivenlerden Poyraz indi o kadar sinirli görünüyordu ki bu kadar kısa sürede ona nasıl bu kadar sinirlendirdiğini merak ediyorum bu kızın diyorum çünkü yaren'e doğru öfke ile bakıyordu ama yaren asla oralı değildi aslında bu durum biraz da komikti

- BATU 'dan devam

- tanem'i almak için bizim yukarı kataki kütüphaneye gittim kapı açıktı ama tanem görünmüyordu biraz ilerledim koltukların o tarafa doğru gittiğimde tanemin L koltukta yattığını gördüm uyuyordu yüzünde öfka yoktu kızgınlık yoktu hatta ufak bir gülümseme vardı onunla ilk tanıştığımda arabada ilk göz göze geldiğimizde gülümsediği gibi bir gülümseme vardı çok masum görünüyordu o kadar masum görünüyordu ki dünyanın masum olduğunu düşündürebilecek kadar ona daha da yaklaştım ve koltuğun tam önünde diz çöktüm yüzünün üstüne gelen saçları geriye ittim hafif bir şekilde koluna dokunarak adını seslenmeye başladım tanem tanem tanem yavaş yavaş gözünü açmaya başladı ve gülümsedi o gülümseyince ben de gülümsedim ama bu çok kısa sürdü tabii ki gözünü birkaç kez kırpıştırdıktan sonra az önceki masum gülümseyen kızın yerine öfke ve kinle bakan biri geldi hemen koltuktan doğruldu doğrulurken de tuttuğu kitabı yere düşürdü ve

- Tanem : çok güzel uyumuştum gözümü hafif ışık hüzmeleri geldi ama gözümü açmak istemiyordum çok güzel bir rüya görmüştüm yüzünü gülümseme kapladı ve yavaş yavaş gözlerimi açtım karşımda Batu vardı gülümsemem yavaş yavaş söndü ve yerine sinir ve öfke geldi hemen koltuktan doğruldum ne işin var senin yanımda ?

- şey herkes aşağıda bizi bekliyorlar

- ne ? neden bekliyorlar ?

- yemekten önce konuşacağız onun için

- Tamam dedim ve yüzüne bakmadın ayaklandım kapıya doğru giderken kolumdan tuttu ona ne istiyorsun der gibi baktım

- tanem konuşalım mı biraz ?

- Ne konuşacağız ne bilmek istiyorsun zaten her bilgimiz dosyalarımızda yok mu aa gerçi sen benden dosyalarda olmayan bilgilerden de almıştın değil mi beni tanımıyormuş gibi yaparak oturduğumuzda benimle dertleşir gibi yaparken deyip kolumu hızla çektim ama nafile tekrardan tuttu , bırak kolumu

- Hayır konuşacağız bak sizin düşündüğünüz gibi değil biz sizi takip etmiyorduk

- etmiyordunuz

- evet

- yani biz o hafta içinde hepimiz ne Allah'ın hikmeti ise birdenbire karşılaştık öyle mi sence bu mantıklı geliyor mu ?

- Tamam bak farkındayım Çok saçma bir durum hepimizin birdenbire bir araya gelmesi ama gerçekten planlı programlı bir şey değildi bu biz sizi takip etmiyorduk

- tabii öyledir

- tanem ben ciddiyim bak biz sizin kim olduğunuzu bile o gün karşılaştığımızda sözümün devamını getiremedim çünkü tanem buz gibi bir sesle kesti sözüm

- yeter senin yalanlarını dinlemek istemiyorum hatta seni dinlemek istemiyorum sesini duymak istemiyorum Ne olduğu umurumda bile değil bir anlaşma yaptık uyuyoruz bu kadar birbirimizle konuşup iletişim kurmamıza gerek yok bence

- gayet de gerek var

- nedenmiş o ?

- çünkü burada hep birlikte kalacağız ve yüz yüze bakacağız

- o böyle söyleyince batuya doğru adımladım ve elimle yüzüne dokunmaya başladım aşırı şaşırmış gözlerle bakıyordu ama bir şey demiyordu hatta derin derin nefes alıyordu önce sağa sonra da sol yanağına dokunduktan sonra elimi geri çektim ve yüzüme sahte bir gülümseme takarak ona sordum peki sağa doğru mu yoksa sola doğru mu konuşmam lazım

- ne ?

- diyorum ki hangi yüzüne konuşayım malum yalan konusunda da ikiyüzlülük konusunda bayağı yeteneklisiniz hangi taraf gerçek yüzünüz ise ben o tarafa konuşmak istiyorum ama yok istemiyorum vazgeçtim dedim bir adım geri atarak arkamı dönüp kütüphaneden çıktım hemen arkamdan da batu çıktı

- tanem

- cevap vermedim ve hızla aşağı doğru inmeye başladım benimle konuşmak istediğini biliyordum ama onunla konuşmak istemiyordum hızımı biraz daha arttırayım derken neredeyse merdivenlerden düşüyordum sonunda Batu tutup beni kendine çekti

- iyi misin , tanem iyi misin ?

- birkaç saniye nefes almak için durdum ve cevap verdim iyiyim dedim ve kolundan kurtulmaya çalıştım ama bırakmadı

- Tamam bırakacağım ve seni konuşmaya zorlamayacağım ama lütfen kendine zarar verecek bir şey yapma 

- o böyle deyince ona yaslıa olan sırtımdan ona doğru döndüm birkaç saniye gözlerine bakıp sadece başımı sallamakla yetindim yavaş yavaş merdivenlerden indik salonun olduğu kısma vardığınızda herkes ayaktaydı Bizim de gelmemizle herkes koltuklara oturmaya başladı biz de oturduk

- Yaren : Evet sizi dinliyoruz nedir konuşmak istediğiniz ne buldunuz babalarımızla ilgili ?

- Poyraz : henüz bir şey yok

- Cansu : nasıl bir şey yok

- Rüzgar : basbayağı yok şu an babalarınızda ve hareketlenme yok çünkü daha sizin kaçırıldığınızı bilmiyorlar

- Damla : nasıl bilmiyorlar

- Batu : babalarınızın size ilk gönderdiği evde ki korumaların hepsini öldürdüğümüzü biliyorsunuz bu yüzden oradan haber çıkmadı ki keza babalarınız haberi ondan değil pilottan alacaktı herhangi bir saldırı durum olacağında , o sizi götürecekti güvenli eve onda da pilotu biz devre dışı bıraktığımız için ondan da haber çıkmadı babalarınız adamlarına fazlasıyla güvendiği için ve herhangi bir haber çıkma ihtimalinden dolayı birkaç hafta hiçbir şekilde irtibat kurmayacaklardı tek irtibat kaynakları Pilot olduğu için ve sadece herhangi bir acil durumda ondan haber bekleyecekler. herhangi bir haber gelmedi sürece durumunuz iyi demektir

- Masal  : yani bu durumda ne olacak

- Berk : yani siz birkaç hafta bekleyecek. Siniz birkaç hafta içinde zaten yer değiştirecektiniz ve pilot haber verecekti o zamana kadar pilottan haber çıkmayınca babalarınız işkillenecek ve kaçırıldığınızı anlayacaklar aslında bizim kaçırdığımızı onlara gösterebilirdik ama bu hem kendi bacağımıza sıkmak olurdu hem de bu durumda onların neler yapabileceğini görememiş olurduk o yüzden Bir kaç hafta beklemeye karar verdik

- Tanem : yani haftalarca hiçbir şey yokmuş gibi bekleyecek miyiz bizi kaçırma planını yaparken sadece pilottan haber gideceğini madem biliyordunuz niye bir süre bekleyip de sonra kaçırmadığınızda şimdi kaçırdınız bizi boş boş evde oturalım diye mi ?

- Poyraz : hayır

- Yaren : neden o zaman

- Rüzgar : belki sizin de bize anlatacaklarınız vardır diye düşündük babalarınızla ilgili

- Cansu : sizce biz bir şeyler biliyor olsak sizinle anlaşmayı kabul eder miyiz geri zekalı

- Rüzgar : bana bak o ağzını ayar ver yoksa ben vermesini bilirim

- Cansu : öyle mi versene bi

- Rüzgar : tam ağzımı açtım laf söyleyecektim ki Poyraz lafımı kesti

- Poyraz : Yeter artık siz bize ne kadar güveniyorsanız biz de size o kadar güveniyoruz birbirimize ne kadar güvenip güvenmememiz gerektiğini zaman gösterecek yemekten sonra herkes ikişerli grup olarak ayrılacak sadece o kişi ile irtibat kuracak anlaşıldı mı ?

- Yaren : neden böyle bir şey yapacağız

- Poyraz : işte birbirimizi daha yakından tanıyarak güvenlerimiz tazeliceğiz birbirimize karşı dedim  

- Masal : kişiler belli mi istediğimiz seçebiliyor muyuz bari ?

- Berk : niye sordun dedim dalga geçer gibi gülümseyerek özel birini mi istiyordun

- Masal : özel birine değil ki zaten burada özel olan bir de yok ama sen hariç her hangi bir olabilir

- Berk : O niyeymiş

- Masal : niyesini  sen bir düşün bakalım dedim ve diğerlerine döndüm tam bir şey diyecektim ki Safiye teyze geldi

- Poyraz oğlum yemekler hazır gelin isterseniz sofraya

- Poyraz : Tamam Safiye Teyze geliyoruz ben böyle deyince Safiye teyze gitti ve kızları döndüm bize fark etmez zaten bilgileriniz elimizde kiminle konuşmak istiyorsun peki belli mi dedim masal denen kıza dönüp

- Yaren : kimi istiyor değil kimi istiyoruz

- Berk : ne hepiniz mi eşinizi değiştirmek istiyorsunuz

-Yaren : pardon ?

- Masal : hepiniz mi eşinizi değiştirmek istiyorsunuz derken adam mı seçiyorsunuz ?

- Berk : ya yok ondan demedik

- Masal : güzel çünkü biz seçiyoruz

- Poyraz : yeter bu kadar kimin kimi istediği belli mi peki kiminle olmak istiyorsunuz ?

- Yaren : Hayır değil malum yeni öğrendiğimiz için düşünmeye pek fırsatımız olmadı içimden aslında kimin kiminle olacağı belli ama bunu sana anlatıp planımızı anlamana gerek yok dedim içimden de

- Poyraz : Tamam öyleyse yemeği yiyelim o sırada sizler de düşünürsünüz dedim ve hepimiz sofraya geçtik yemekler yendikten sonra kızlar 5 dakikalığına düşünmek için zaman isteyip biraz ileriye gittiler ve kısa bir süre içinde döndüler

- Kuzey : Evet Hanımlar karar verdiniz mi kim benim şanslı eşim ?

- Cansu : seninle eş olduğum için şanslı oldum pek düşünmüyorum gerçi hoş hanginiz çıksa da aynı şeyi düşünürdüm ya dedim mi kuzeyden tarafa doğru yürüdüm

- Rüzgar : emin olun hepinize karşı bizim hislerimiz de aynı dedim ve gözlerimi devirdim ben böyle yapınca aynı şekilde Cansu da gözlerini devirdi biz böyle bakışırken masal konuştu

- Masal : Evet sıra bende olduğuna göre masada duran bir tane kalemi aldım ve batuya doğru attım seni seçtim Pikachu dedim ondan tarafa doğru yürümeye başladım benim ardımdan yaren berk'in yanına , Damla poyraz'ın yanına ve Tanem Rüzgar'ın yanına geçti

- Yaren : Tamam herkes gruplara ayrıldığına göre şimdi ne yapacağız ya da şöyle diyeyim bizi gruplara ayırmak haricinde bize verebileceğiniz hiç mi bir bilgi yok

- Rüzgar : söylediğimiz gibi şu anlık bir hareketlenme yok

- Cansu : onu sormuyoruz tabii kaçırıldığımızı duyduktan sonra neler yapacaklarını öğrenmek istiyoruz ama bunun haricinde babalarımızın Büyük beşli olduğunu söylediniz ama tam olarak neyler yani mafyalar onu anladık ama ne tür bir mafyalar ne yapıyorlar bunları öğrenmek istiyoruz  ?

- Masal : ya da şöyle soralım Ne kadar çok masumun kanına girdiler hiçbir şey yokken durduk yere ne kadar kanlı bir yeri bize bırakmayı düşünüyorlar

- Berk : şeyi nereden başlasak bilmiyoruz ama bizim bildiğimiz kadarıyla masumların canına kastetmiyorlardı içeride Bir hain olmadığı sürece kalleşlik edilmediği sürece ölüm yoktu gerçi tabii Bizim gördüğümüz madalyonun bir yüzü arka yüzünde neler olduğunu bilmiyoruz herkes onların canice cinayetler işlediğini söyleyenler de oluyor ama kanıt ya da örnek istersen kimsenin gördüğü yok en azından bizim bildiğimiz kadarıyla ben böyle deyince diğerleri de beni onayladı

- Rüzgar : bunun dışında herkesin aşırı saygı duyduğu insanlar hem normal hayatta hem de yer altında herkesin saygı duyduğu insanlar kimse onları karşısına almaya çalışmaz arkalarından iş çevirmek de istemez çünkü sonuçlarının ölümden daha ağır olacağını herkes bilir tabii bunu yaşamayan kimse de bilemez yaşayanlarda asla ne yaşadığını anlatamaz ama her gün hatta her saat yaptıklarının pişmanlığını yaşarlar

- Poyraz : tabii bunların dışında herkesten Üstün olduklarını göstermek için can yakmaktan da geri kalmazlar üstünlüklerini gerek zorla gerek de isteyerek kabul ettirirler kimse onları bir şeye zorlayamaz en azından onlar öyle düşünüyor

- Yaren : Nasıl yani

- Poyraz : bu kadar soru yeter gereğinden fazla bile konuştuk yeterince bilgi aldığınız varsa yorum bugün için

- Tanem : ama

- Batu : aması yok bence yeterince konuştuk bu konuyu

- Damla : ama bizim daha sorularımız vardı ve öğrenmek istediklerimiz

- Kuzey : yarın herkes sorularını sorar bize canımız isterse cevaplarız

- Damla : senin o canının isteyip istemiyorsun var ya

- Kuzey : ne yaparsın 🤔

- Berk : abiciğim kesin artık ya ben bunu dedikten sonra kuzeyde Damla da bana tip tip baktı bu sırada aklıma sabahki telefon görüşmem kaldı ve kahretsin ki ben bunu söylemeyi unuttum ve hemen poyraz'a doğru döndüm abi işle ilgili bir sıkıntı var da sizinle konuşmam gerekiyor dışarı çıkalım

- Poyraz : Ne sorunu ?

- Berk : tam söyleyecektim ki kızları fark ettim ve Poyraz hanım ay dışarıya çıkalım da yolda anlatırım bu teslimatla ilgili sadece bu kadarını söyledim onda kızlar bizim kaçakçı olduğumuzu bildiği için ama tabii ki daha da detaya girmedim

- Poyraz : Tamam dedim ve dışarıya doğru hepimiz yol aldık evin ilerisindeki kulübeye doğru yola çıktık genellikle beşimiz kısa toplantılar burada yapıyorduk Berke doğru döndüm ve hangi teslimatta sorun olduğunu sordum kızlar yüzünden neredesin mahvolacak olan işimizin teslimatıydı ben adamları aramak için telefonu çıkarmışken diğerleri de konuşmaya başladı

- Batu : ne sorun çıktı tam olarak söylemediler mi ya da direkt sorun mu dediler ne olmuş olabilir ki silahlardan mı bozukluk çıktı acaba ya da sözleşmede

- Kuzey  : sözleşmeli bir sorun çıkamaz ki orada imzaladık sonuçta ayriyeten onların adamları sözleşmeye hazırladı konuştuğumuz şekilde ve imzalandı sorun çıkacak olsa şimdi çıkmazdı

- Rüzgar : Evet aynı şekilde silahlarda da sorun çıkması mümkün değil ben göndermeden önce bütün silahları tek tek denetim mümkün değil hepsi yeni çıkmıştı Berk adam sana tam olarak ne dedi

- Berk : ya abiciğim direkt bir sorun vardı demedi ama mesele var dedi önemli dedi acil dedi Sabah da marmaris'teki işle uğraşırken benim kafamdan çıkmış bugün net konuşmamız gerektiğini söylemişti ben de işler başımdan aşkın olduğundan unuttum bir an

- Poyraz : Tamam kesin artık dedim ve adamları aradım adamlarla yarım saatlik bir konuşmanın ardından ne silahlarda ne de sözleşmede bir sorun çıkmadı adamların bizlerden acil bir teslimat daha istedi anlaşıldı ve tabii yüklü miktarda bu erken teslimatın karşılığında Mevla vereceklerdi bu kadar sorunun üstüne aslında iyiydi ve erkenden halledebilirdim zaten teslimatta bir sorun çıkması mümkün değildi çünkü bütün silahlar vaktinde teslim edilmişti aslında silahlar çok daha erken teslim edebilirdim ama kızlar sorun çıkmıştı ortaya Neyse gene geç Demet demediğim için bir sorun çıkmadı bu teslimat hızlı bir şekilde gerçekleştirerek bir kez daha kendimizi kanıtlayabiliriz teslimat hakkında topluca konuştuktan sonra herkes gerekli ve konuşacak kişileri aradı ve her şey ayarlandı adamlara en geç bu hafta içinde silah lazımdı ama hiç kimse bunu başaramaz bu kadar kısa süre içinde ama tabii ki bu benim için birkaç günlük iş silahlar ve gidecekleri yer ayarlandı vaktinden önce teslim edilecekdi silahlar  kulübeden çıktık ve eve doğru gitmeye başladık saat 22.00'a geliyordu içeriye girdiğimizde kızlar salonda yoktu ama safiye teyze vardı o da muhtemelen evine gidiyordu aslında burada da bürodası var ama çok fazla kalmıyor ev buradan yürüyüş mesafesi ile 20 dakika aslında çok da uzakta değil önceden burada kalıyordu ama gene de ister istemez zaten ödemediği için arabayla gidip gelme şeklinde eski evinde kalmak istemişti ama safiye teyzenin yaşını da düşünerek bunun gereksiz olduğunu düşünüyorum eşyalarını alıp oradaki evlerden birini onun için hazırladık üstelik ayrılmıyorduk da üzerimizde hepimizin çok emeği var ve ben diğerlerine de gitmesinden yana değildik safiye teyze de bizden ayrılmak istemediği için teklifimiz kabul etmişti safiye teyzeye seslendim ve kızların nerede olduğunu sordum

- Safiye teyze : kızlar yukarıya çıktı oğlum biraz sohbet ettik

- Berk : bu saatte uyudular mı safiye teyze

- Safiye teyze : orasını ben bilemem oğlum yukarıya çıktıklarını biliyorum sadece tam çıkmak için hareket etmiştim ki kızlarla olan konuşmalarımız aklıma geldi ve çocuklara doğru döndüm yarın hepinize konuşmak istiyorum

- Kuzey : konuşalım sultanım bir sorun mu var dedim hemen yanına giderek

- Safiye teyze : var olmaz olur mu kızlarla otururken kızlar ben nasıl tanıştığını anlattı sohbetin arasında hepinizi beni çok şaşırttiniz ayriyeten de üzdünüz kızlar da çok gücendirip morallerini bozmuşsun hiç sizden beklemezdim evladım kızların anlattığı davranışları

- Rüzgar : biz mi gücendirip morallerini bozmuşuz bırak Safiye teyzeye ya kesin yalan atmışlardı sen bizi tanımıyor musun ya

- Berk : Evet Safiye teyzem ya sen bizi tanımıyor musun Bir hiç saygısızlık yapar mıyız Safiye teyze bilmem oğlum yapar mısınız dedi ve hepimize tek tek baktı Sonra tekrardan bana döndü seninle ayrıca konuşacağım masal kızıma Sen nasıl rahatsızlık verirsin ha dedi o böyle deyince ben ağzımı bile açamadım safiye teyze konuşmaya devam etti

- Safiye teyze : Rüzgar oğlum peki sen neredeyse Cansu kızıma kaza yaptırıyormuşsun üstüne bir de kıza dalga geçer gibi konuşmuşsun Kuzey sana ne demeli kızcağızına pastanede rezil etmişsin Poyraz sana ne demeli durduk yerde kıza dalaşmışsın üstüne bir de tehditler savurmuşsun Batu sen dediğimi başımı iki yana salladım ve onları doğru döndüm hepiniz de yarın konuşmak istiyorum tek tek ve kızlardan özür dilemenizi istiyorum anlaşıldı mı ?

- Rüzgar : ya Safiye teyze yalan asıl ben onun yüzünden kaza geçiriyordum neredeyse benim sayemde kaza olmadı Bir de özür mü gideceğiz

- Kuzey : Evet Safiye teyze Rüzgar haklı ayriyeten o başlattığı kavgayı benim hiçbir suçum yok 2 günlük kızlara mı inanacaksın ya

- safiye teyze : sus terbiyesiz kendinize gelin ben ne dediysem o kızlardan özür dileyeceksiniz anlaşıldı mı ?

- Yazar : hepsi birbirine baktı hepsi hemen kendisi almaya gidecekken Safiye teyzenin suratını görünce vazgeçtiler ve Tamam Safiye teyze dediler.

- Safiye teyze : güzel ben çıkıyorum hadi Allah'a emanet olun kızlarım da üzmeyin

- kuzey : pes ya iki günde gelip tahtımızı salladı resmen bunlar kısmet Safiye teyze bize evlatlıktan attı onları aldı yerimizi bu nedir ya

- Berk : Hayır Safiye teyze direkt bize Ne oldu bunlar gerçek mi demedi direkt özür dileyin dedi ya

- Batu : iyi ne kadar anlattı ki bununlar Safiye teyzede bizimle böyle konuştu

- Poyraz : gidip öğrenelim bakalım bize de söylesinler bakalım neden onlardan özür dilememiz gerekiyormuş dedim ve yukarı doğru çıkmaya başladık arkamdan diğerleri de gelmeye başladı

- Rüzgar : şaka gibi ya Hayır bir de demiş ki benim yüzümden kızlar istiyormuş peh asıl benim sayemde kaza olmadı

- Poyraz : Tamam kesin artık dedim ve yürümeye devam ettik tek tek kızların odasına baktık ama odalarda kimse yoktu ama yaren'in odasından gülüşme ve konuşma sesleri geliyordu ama ne dedikleri pek anlaşılmıyordu o yüzden yavaş adımlarla oraya doğru gittik kapı hafif aralıklı kızlar yaren'in yatağına tarafında oturmuşlar ve konuşuyorlardı bizimkilere döndüm ve ses çıkartmalarını söyledim ve kızları dinlemeye karar verdim belki de laf arasında bir şeyler söylerler diye düşündüm ve beklemeye başladık...

Evet sevgili arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum hepinizi çok seviyorum umarım bölümü beğenirsiniz lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin sizlerin düşünceleri benim için çok kıymetli şimdilik hoşça kalın 🍀🍀🍀🍀🌺🌺🌺

Continue Reading

You'll Also Like

373K 21.5K 44
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
751K 10.8K 6
Yıllarca aile baskısı gören , aile sevgisinden mahrum kalan Peri. Babasına gelen telefon ile doğumda karıştırıldığını öğrenir. Peki bundan sonra ne o...
55.6K 5.3K 62
Asi ve Alaz Twitter üzerinden tanışırlar.
482K 28.8K 31
ablasına yazacakken yanlışlıkla dünyaca ünlü boksöre yazan Ahu 💋💋