_________________________
Boynunda hissettiği soğukla istemsiz inlerken gözlerini aralamayı çalıştı. Ama bu oldukça zordu çünkü gece yine geç saatlere kadar adamı beklemiş ve öylece uyuya kalmıştı. O gözlerini aralamak için mücadele verirken boynundaki eller tenine bir ıslaklık değdirip duruyordu ve bedenini ürpertiyordu.
Gözlerini aralamak için verdiği savaşı yarı yarıya kazandığından gözlerini hafif aralamış ve adamın bir kaç santim yakınındaki yüzüyle karşılaşmıştı.
O buradaydı.
Yanı başında yaralarını dikkatlice açıyor, nefes bile almıyordu.
Daha önce de bantları yenilemişti ama ruhu bile duymamıştı onun. Sessizce pansuman yapıp sabah uyandığında yine gitmişti. İki hafta olmuştu ve çocuk alışmıştı buna. Adam gözlerini boynundan kaldırıp uyandığını farkettiğinde sebepsiz irkilmişti. Günler sonra onunla göz göze gelmiş, hatta belki de konuşabilecekti ve bu kalbinin çarpmasına neden oluyordu. Adam bakışlarını kalan bantları sökmek için boynuna düşürdüğünde derin bir nefes aldı. Konuşmayı her şeyden çok istiyordu, ama bir şeyler buna engel oluyordu ve o nefes almaya bile çekiniyordu. Bir süre sessizce adamın hareketleri izledi. Sessizliği adamın konuşmaya başlaması bozmuş, bu çocuğun irkilmesine sebep olmuştu.
"Arkadaşın panik atak geçirmiş."
Henüz adamın dediklerini idrak edememiş olan çocuk bir kaç saniye öylece durup söylenenleri içinden tekrar etmişti. Arkadaşın panik atak geçirmiş...arkadaşı...doyoung!
Anlamayı başardığında hemen uzandığı yerden doğrulup konuşmayı başardı. Her ne kadar sesi titrese ve tek bir kelime bile ağzından zar zor çıksa da soru sorabilmişti.
"Ne?"
Yuta aniden doğrulan çocuğa bakmış ama cevaplamak için söyleyecekleri bir anda uçup gitmişti kafasından. Çünkü çocuğun gözleri saniyeler içinde olmuş ve nefesleri sıklaşmıştı.
"Sakin ol. İyi şimdi. Taeyong seninle konuşursa iyi olacağını söyledi."
Çocuk adamın açıklamasını bekledi ama cevap almayınca sormak zorunda olduğunu farketti.
"Nasıl olmuş?"
"Bunu onunla konuşman daha iyi olur."
Adam kutuyu yanındaki çekmecenin üstüne bırakırken ayaklanmıştı. Soruya cevap verirken aynı zamanda oğlana bir telefon uzatmış ve ağır adımlarla odadan çıkmıştı. Adamın eline uzattığı telefonu incelemeye başlayan sicheng uzaklaşan adamın yalnızca alçalan ayakkabı seslerini dinlemiş ve açmıştı telefonu.
Bu onun telefonuydu. Rehberde iki isim vardı. Ve yuta belli ki polisi çağırmasından, jaehyunu aramasından ve de kaçmasından korkmuyordu artık.
Sicheng bunları daha sonra düşünmek üzere beyninin bir köşesine gönderirken arkadaşının numarasına tıkladı. Çok geçmeden telefon açılırken sicheng yine tanıdık ama beklenmedik sesi duyunca irkildi.
"Alo"
"Oha nasıl aldın telefonunu?"
"Taeyong?"
"Evet benim."
"Doyoung orada mı?"
"Duşa girdi ama çıkar birazdan."
"Nasıl oldu bu? Senin ne işin var orada?"
"Bu biraz uzun gibi. Daha sonra doyoung anlatır sana. Benimle de ilgisi var tabi. Hah çıktı işte. Doyoung sicheng arıyor!"
"Sicheng mi?"
"hyung!"
"Sicheng. Tanrım, iyi misin? Seni çok merak ettim ama tekrar gelemedim."
"Beni boş ver hyung sen iyi misin? Atak geçirmişsin. Neden? Taeyong hyungun ne ilgisi var?"
"Önemli bir şey değil bebeğim. Iyiyim şimdi. Fazla yorulmuşum ondan oldu. Hem sen telefonu nasıl aldın? Gizli gizli mi? Nereden haberin oldu?"
"O verdi. Kötü olduğunu söyledi. Taeyong seninle konuşursam iyi olacağını söylemiş ona."
"Anladım miniğim. Sen iyi misin şimdi? Yemeğini yedin mi?"
"Iyiyim ben yeni uyandım."
"Yemeğini ye sonra konuşalım bunları. Görüşürüz bebeğim."
"Görüşürüz hyung~~"
"Bir kere şöyle bebeğim demedin bana."
"Çocuk musun tae-"
Telefon kapandığında bir anlığına neye uğradığını şaşırsa da kıkırdamaya başladı. Çok şey kaçırmış olmak üzsede onların huzur dolu seslerini duymak iyi gelmişti ona. Karnından duyduğu sesler ve burnuna gelen kokular onu aşağı gitmeye iterken yataktan kalkıp yine monoton güne başladığı için derin bir iç çekti. Ama bu kez telefonu vardı. Bu iyiydi işte.
____________
AY NELER OLMUŞ NELER
________________
winwin:
burası neresi?
Tae:
Grup hayatım
Johnny:
Yuh
Nasıl lan
Tae:
AHAHAHHAHA
Noldu lan kaldın mı öyle yarrak gibi
Johnny:
Beklemiyordum
Boş yapma
Doyoung:
Grubun varlığını unutmuşum
Tae:
En son bu iki dümbük miras kavgası yapıyordu diye kaçarak uzaklaşmıştık ondandır.
Doyoung:
Çıkıp bana gelmiştin yine.
Tae:
Kovmuştun sen de.
Doyoung:
Son kezdi.
Tae:
Yine de kırılmıştım.
Doyoung:
Geçti.
Tae:
Hepsi geçecek :)
Johnny:
Noluyor lan
Tae:
Ananın amı oluyor
Johnny:
Anamı karıştırma piç
Ne bu anlamlı anlamlı mesajlar?
Aşık mı oldunuz hayırdır?
Tae:
Kanka bir şey diyim mi?
Johnny:
Söyle
Tae:
Konu aşka gelince
Bence sen konuşmamalısın kanka
Johnny:
Ha?
Tae:
Bence konuşmamalısın sen
Johnny:
Ne demek şimdi bu
Tae:
Teni öldürmediğini biliyorum demek
Johnny:
?
Tae:
(Doktor manit rizzz)
winwin:
NE
Tae:
Açıklayamayabilirim
Johnny:
Sicheng dur bi
Teni öldürmediğini...>>
Nereden biliyorsun?
Tae:
Doyounga anlattım.
Bastırdığın bölge ana damarın üstüymüş
Beyne giden kanı engelleyip bayıltmışsın işte.
Doyoung:
İyi taktik ama benden kaçmaz
Tae:
Bebeğim mükemmelsin
Doyoung:
<3
winwin:
yazıyor...
çevrimiçi
Johnny:
Siktir|
Evet öyle oldu
Ne yapacaksın?
Tae:
Asıl sen ne yapacaksın?
Nereye götürdün onu?
İki gündür evden çıktığın da yok
Ne yaptın çocuğa?
Johnny:
Bir şey yaptığım yok
Kalan borçlarını ödeyene dek yanımda kalacak o kadar.
Tae:
İyi zarar verme de
Johnny:
Sanane oğlum
Oynadık oynu
Vücudunu bana teslim etti
Eti benim kemiği benim
İster doğrarım
Ister...
yazıyor....
Doyoung:
Vahşi
Tae:
Sikersin anladık
Johnny:
Neyse
Sicheng
Nasıl aldın telefonu?
Jaehyunla konuştun mu?
Seni almaya mı geliyor?
Tae:
Neyse>>
Sikmiş anasını satiyim
Johnny:
Daha değil :)
Doyoung:
Jaehyunla konuştun mu?>>
Pardon?
Yaptıklarından sonra onu arayacağını düşünen var mı içimizde?
Tae:
Sanmıyorum
Değil mi sicheng?
winwin:
görüldü
yazıyor...
Johnny:
Yaptıklarından sonra onu..>>
Yutanın yanında kalacağını sanan var mı?
Denize düşen yılana sarılır
Iyi düşün sicheng
Jaehyun sana zarar vermedi
Tae:
Johnny o onun ailesini öldürdü.
winwin:
görüldü
Doyoung:
Tae
Tae:
O biliyor
Yuta söyledi
Johnny:
Ama bile isteye yapmadı
Ve hatasını düzeltmeye çalışıyor
Doyoung:
Bu onu suçsuz kılmaz
Tae:
Sahip olduğu yaraları sadece vicdanını rahatlatmak için kapatmaya çabalaması onu iyi biri yapmaz
Şu an sichengin yutayla kalması çok daha iyi
Doyoung:
Onu zorla alıkoyup ona zarar veren ve rahatsızlığını defalarca tetikleyen biri ona iyi gelemez
Ayrıca sichengin düştüğü denizde bir gemisi var
Ben buradayım
Tae:
Yapma doyoung
Yuta onu sana vermez
Doyoung:
Onu ne ailesinin katiline ne de psikolojisinin katiline bırakacak değilim.
Yuta:
Siz ne saçmalıyorsunuz?
Yuta:
yazıyor...
Yuta:
Siktir
Sicheng
Gruptan hemen çık
winwin gruptan ayrıldı.
Tae:
Yuh
İkiletmedi bile
Benden beycisi de varmış
Yuta:
Vasıfsız aptallar
Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?
Johnny:
Doğru kararı vermesi için ona yardım ediyorduk
Yuta:
Siz ne sanıyorsunuz kendinizi?
Kafası yeterince karışıkken
Ailesinin katledilmesinden bahsedecek kadar mı düşünüyorsunuz onu?
Doyoung:
Sen bizi yargılayacak konumda değilsin yuta
En başından her şeyi mahveden sendin
Yuta:
Farkındayım
Şimdi telafi etmeye çalışıyorum
Ben onu iyileştirmek için onu görmemeyi bile göze aldım
Kendimi mahrum bıraktım ondan
S
adece o iyi olsun ve iyileşebilsin diye
Sizse işleri sadece zorlaştırıyorsunuz
Uzak durun
Tıpkı benim gibi
Tae:
Sakinleşin
Bir anlığına onun burada olduğunu unuttuk o kadar
Biz de en az senin kadar onu düşünüyoruz yuta
Onun için en iyisine karar vermesine yardım etmeye çalışıyorduk
Daha kötü hale getirdiğimizin farkında değildik
Gruba alıyorum
Özür dileyeceğiz
Tae, winwin kişisini gruba ekledi.
winwin gruptan ayrıldı.
Tae:
Lan
Doyoung:
Nasıl korkuttuysa artık
Tae, winwin kişisini gruba ekledi.
winwin gruptan ayrıldı.
Johnny:
Zuhahahaha
Doyoung:
Yuta umarım ettiğim küfürler yüzünden kulakların çınlıyordur.
Yuta:
?
Tae, winwin kişisini gruba ekledi.
winwin gruptan ayrıldı.
Bu kişi çok kez gruptan ayrıldığından ekleyemezsiniz.
Tae:
Yok anasının amı
Yuta:
Link atıyorum
winwin, link aracılığıyla gruba
katıldı.
Tae:
Sicheng
Beyciliğinde bir sınırı var yavrum
Olmaz böyle
Doyoung:
Sus bi
Tae:
Sen nasıl istersen doktorum
Johnny:
Zuahhahhhaaha
Tae:
Gülme seni de görcez
Johnny:
Çok beklersin
Kedi gibi benimki
Tae:
HA
HAHAHAHAAHAHA
ITIRAF ETTIN IŞTE
AŞIKSIN
DIDIRIDIRIRIN
AŞIKSIN
DIRIDIRIDIIRIN
AŞIKSIN
DIRIDIRDIKTIRUM
Johnny:
Adamın ritminde bile doktorum var
Tae:
Hani nerede
Ha
Ben her yerde onu gördüğüm için farketmemişim
doyoung mesajınızı beğendi.
Johnny:
Ögh
Neyse
Sicheng özür dilerim senden
Bir an seni unutup hayatın hakkında tartıştık
Kusura bakma
winwin:
Sorun değil hyung
Johnny:
:)
Doyoung:
Ben de özür dilerim bebeğim
Tae:
Ben de
winwin:
Sizi affetmiyorum
Tae:
Ne
Doyoung:
Ne
winwin:
Bir şartla affederim
Doyoung:
Elimizden gelecek bir şeyse yaparız bebeğim
Tae:
Evet evet
winwin:
Aranızda ne olduğunu anlatın çabuk
Dört kişi tarafından görüldü.
Tae:
Haydaa
Doyoung:
Çevrimdışı
winwin:
Tamam siz istediniz
Affetmiyorum
Tae:
Bir dur çocuğum
Doyoung:
Bize biraz zaman tanısan
winwin:
İki dakikanız var
Tae:
Lan velet
Doyoung:
Az insaf
winwin:
Doksan saniyeniz kaldı
Tae:
Söylüyorum
Doyoung:
Söyle
Tae:
Biz sevgiliyiz
winwin:
Ne
Yuta:
Yuh
Johnny:
Şaşırmadım
Yuta:
Çocuğu kaçırmamın vesile olduğu şeye bak amına koyim
Ne diyim kediniz olursa adımı koyarsınız artık falan mı
Tae:
Siktir orospu
Affedersin
Doyoung:
Tae öyle denir mi
Tae:
İyi dedim boşver
Johnny:
Herife bak
Yediği boktan çiçek açtı diye vesile oldum diyor
Yuta:
Bu dangalak neden hala grupta
Johnny:
Evet ne işim var benim bu loserların arasında (sicheng hariç)
Yuta:
Siktir git o zaman
Johnny:
Yok
Sichengi merak ediyorum diye gruptayım
Çok istiyorsan çıkabilirsin
Yuta:
Ben çıkarsam grupta amacın kalmaz
Johnny:
?
Yuta:
Sicheng de çıkar çünkü
Johnny:
Anladık onu
Nasıl korkuttuysan çocuğu
Yuta:
:D
Tae:
Yuta gruptan çıkarsan seni çükünden japonyanın nüfus tabelasına asarım
winwin:
ehwhwjsıdoxlf
mesaj silindi
Tae:
Yuta Allah belanı veriyordur umarım
Yuta:
Allah yok bu arada
Tae:
Öbür dünyada zebaniler sikince gelemeyen pişmanlık hissi
Doyoung:
ZUAHAHSHHADPDLDÖDFŞFFŞF
Tae:
Kurban olduğum nasıl güzel gülüyorsun öyle
Johnny:
Anırdı?
Tae:
Aşk işte anlamazsın sen
Ya da anlarsın ama anlamamazlıktan gelmeye devam et sen amk loseri
Johnny:
Niye bana sardı bu
Sahibin nerede senin
Doyoung:
Buradayım
Bir sorun mu var?
Tae:
Miaow..
Doyoung bu mesaja 🐾 ifadesini bıraktı.
Johnny:
Tasmasını takar mısın?
saldırıyor
Doyoung:
Köpek görünce dayanamıyor üzgünüm
Tae:
OBAAA
SAPLAA
NOLDU LAN YARRRRAK GIBI KALDIN
HAHAAHHAAHAHAHABAH
Johnny:
Uğraşamicam
Daha kahvaltı bile yapmadım zaten
Duşa giriyorum
Görüşürüz
Tae:
Kaç sen kaç
Daha çok kaçarsın
Johnny:
Çevrimdışı
Doyoung:
Tae bugün nöbetim var bekleme beni
Tae:
İşim bitsin hastaneye gelicem
Doyoung:
Gelme
Saatlerce beni mi bekleyeceksin?
Olmaz öyle yorulursun
Tae:
Sen hastalarla boğuşurken ben evde mışıl mışıl uyumayı düşünmüyorum doktor bey.
winwin:
Hyungum doğru kişiyi bulmuş ^^
Doyoung:
<33
Tae:
Kahvaltı yaptın mı sicheng
winwin:
Hıhım
Tae:
(kesinlikle yuta sanki evi 7/24 kameralarla izlemiyor ve görevlileri aramıyormuş gibi dmden tehdit edip yazdırmadı)
winwin:
Ne
Yuta:
Çevrimdışı
Tae:
Hiç hayatım
Bugün yanına geliyim mi biraz?
Takılırız
winwin:
LÜTFEN GEL
çok sıkıldım
Yuta:
Çevrimiçi
?
Tae:
Yemedik
Görüp çıkıcaz
Yuta:
İyi
winwin:
Teşekkür ederim
Yuta mesajınızı beğendi.
Tae:
GELİYORUMM
Çevrimdışı.
_________________________
Son bölümleri şöyle bir taradım ve aşırı dram olduğunu farkettim bu yüzden bu bölümü moral bölümü olarak nitelendirebiliriz.
____________________
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?
Yuta neden bu kadar rahat Sizce?
Johnny'nin tene karşı olan hisleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aşk mı bu?
Dotae çifti olduu ne düşünüyorsunuz?
_______________________
Sonraki bölüm görüşürüzz
________________________________
<3