Telefonu yüzüme iyice yaklaştırıp mesajı tekrar tekrar okudum. Bu nasıl gerçekleşmişti? Yalan söylemiştim ve Akay bana geçmiş olsun mesajı mı atmıştı?
"AKAY BANA MESAJ MI ATTI?" diye bağırdım. Gözlerimden yaşlar süzüldü. İki yıldır platonik olduğum adam sonunda bana mesaj atmıştı.
"Evet ama çok büyük bir sorunumuz var."
Gözyaşlarımı hızlıca sildim.
"Ne sorunu, Beril?"
Telefonunu cebinden çıkarıp bana uzattı.
"Canını fazla sıkmak istemediğim için söylemedim"
Devam etmesini beklerken kalbim daha da hızlandı.
Beril dudağını ısırıp gözlerime odaklandı. Stresliydi, bunu dudaklarını ısırmasından net bir şekilde anlayabiliyordum.
"Annen sayısız kez aramış. Kızının öleceğini düşünüyor. Baban da aynı şekilde. Tüm arkadaşların da. Ayrıca internette ki magazin sayfaları seni ve fotoğrafını paylaşıp duruyor."
Telefonu elime alıp açtığı sayfaya baktım.
"Şuna baksana. Beğeni sayın durmadan artıyor. Postunda ki beğeni 1 milyon olmuş. Yorum sayısı ise 100 bini geçiyor. Herkes hâlâ Akay'ı etiketlemeye devam ediyor."
Hastalığım. Öleceğimi sandıkları hastalık. Sadece soğuk algınlığı için gitmiştim o hastaneye...
Beril omzuma dokununca elimde tuttuğum iki telefona da boş boş bakmayı bıraktım.
"En büyük sorunumuz Akay'a ne cevap vereceğim olmalı." dedim. Mesaj beş dakikadan fazla süredir görüldüde kalmıştı.
Beril'e kendi telefonunu uzattım.
"Çok kötü bir bataklığa düştün, Mila. Düşünmen gereken şey Akay değil."
Haklıydı ama buradan dönüş yoktu. Ortaya attığım yalana devam etmek zorundaydım. İki yıldır beklediğin anı sonunda şans eseri yaklaşmıştım. Asla geri tepemezdim.
Parmaklarım hızlıca klavyenin üzerinde dolaştı ve yüzüm de acı bir gülümseme ile Akay'a mesaj attım.
mila : Merhaba. Çok nahif düşünmüşsünüz teşekkür ediyorum.
akaydinc : Hastalığınla ilgili konuşmak ister misin? Elimden gelen bir şey varsa yardımcı olmak isterim.
mila : Dünden beri aklımdan çıkarmaya çalışıyorum. Lütfen bu konuyu konuşmayalım.
akaydinc : Üzgünüm, Mila. Kusura bakma.
mila : Ah, sorun değil gerçekten. Hâlâ sizin bana yazdığınıza inanmaya çalışıyorum.
akaydinc : Sizli bizli konuşup kendini daha fazla germe, lütfen.
akaydinc : En kısa zamanda dileğini yerine getirmek isterim.
mila : Dileğim?
akaydinc : Son isteğin beni görmek değil miydi? Olayı ben mi yanlış anladım?
mila: Evet evet. Kesinlikle öyleydi. Kafam biraz fazla dalgın. Anlamadım özür dilerim.
akaydinc : İsteğini yerine getireceğim.
******
Merhabalarrrr.
Kitabı sevdiniz mi merak ettim? Bolca yorum atmayı unutmayın❤️❤️