Gelen yorumları okurken ellerim titremeye başladı.
Beril koşarak yanıma geldi. "Mila, ne oldu?"
Telefonu Beril'in eline tutuşturdum. Kalbim durmak üzereydi. Bildirim sesleri gelmeye devam ediyordu.
Yorumları okuyan arkadaşımın yüzü kızarmıştı. Dudağının kenarını ısırıp mahçup bir şekilde yüzüme baktı.
"Ne olur beni öldürme. Sadece fikir sunmuştum. Fotoğrafı atan sensin."
Sakin kalmaya çalışarak derin derin nefesler aldım. Karnıma sancı girmişti. Merdivenin köşesine oturup soluklandım.
Zorlukla "Kızmayacağım." dedim. Kafamı bacaklarıma yaslayıp ofladım.
"Sence postu silmek için geç mi oldu?" dediğim anda mesaj sesi geldi. Kafamı kaldırıp Beril'e baktım.
"Yine mi yorum?" diye sordum.
Gözlerini telefonun ekranından ayırmadan kafasını hayır anlamında salladı.
"Sana bir şey söyleyeceğim ama sakin kalacaksın."
Gözlerimi kocaman açıp beklenti ile yüzüne baktım. Siyah saçlarını yüzünden çekmişti ve kaşlarını iyice çatmıştı. İnce dudaklarını ısırmayı bırakıp sonunda bana baktı.
"Akay..."
Ayağa kalktım. "Ne olmuş Akay'a?"
Soruma cevap vermeyip telefonu bana doğru uzattı.
Mavi tikli bir hesaptan mesaj gelmişti.
akaydinc: Merhaba, ben Akay. Umarım iyisindir. Dün gece attığın postu yoğunluktan dolayı yeni görebildim. Takipçilerim beni etiketlemeseydi muhtemelen bu konu hakkında hiçbir bilgim olmazdı. Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Müsait olduğunda mesajıma geri dönüş yaparsan sevinirim.