Odaya giren kişiyi gören Alânurun kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başladı ne yapacağını bilemiyor korku ve panik içerisindeydi.
Gelen kişi Alânurla eskiden husumeti olan biriydi
Alânur " A-Atakan..."
Alânur korkuya yerinden doğruldu.
Atakan " Ölmemişsin... Bana bak kadın! Benim sinirlerimle oynama yokse seni bu sefer ziyarete mezarına gelirim haberin olsun"
Alânur " Yeter artık bırak peşimi! Ya sen hapisten yeni çıktım demeden birde beni öldürmeye çalıştın, ya ben şikayetçi olursam, ya 4 yıldır yaptığın herşeyi polise anlatırsam o zaman ne yapacaksın"
Atakan birden Alânur un yakasına yapıştı. Ve bağırmaya başladı.
Atakan " Eğer öyle birşey yaparsan seni bu sefer gebertirim! Ya o parayı verirsin yada sen bilirsin. Herşeyini alırım elinden, paranı, otellerin kızlarını hatta canını bile! O yüzden ayağını denk al!
Alânur" Kızlarının ikisi de evli al alabiliyorsan "
Atakan" Sen nasıl bir annesin, küçücük kızlarının evlenmesine göz yummuşsun"
Alânur " Benim anneliği iş yargılamak sana mı kaldı!"
Atakan Alânurun bileğini kavrayıp var gücüyle sıkıtı, Alânur can acısından ağlıyordu.
Atakan " Seninle işim bitmedi yeni başlıyoruz"
Atakan tam odadan çıkmıştı ki Onur, Ziya, Mehmet, Aslı ve Beste odaya geliyordu. Onur Atakanı görünce panik ve sinir oldu.
Onur " Mehmet kızları eve götür!"
Aslı " Onur abi ne oluyor"
Onur " Gidin"
Mehmet hızlıca Beste ve Aslıyı hastaneden çıkardı.
Atakan kaçarken Onur yakalayıp ensesine yapıştı ve yumruk atmaya başladı.
Onur " Sen nasıl yaptın bunu bu kadına nasıl! Allah senin belanı versin gebertirim seni"
Onur Atakan öldüresiye dövüyordu, Ziya olayın şokundaydı.
Onur " Ziya, Alânurun yanına git kapıyı kilitle"
Ziya koşarak Alânurun odasına gidip kapıyı kilitledi. Alânur ağlıyordu.
Ziya " Alânur, bunları sana o adam mı yaptı!"
Alânur cevap veremedi.
Ziya " Alânur neden anlatmadın, o mu yaptı, kim o Alânur "
Alânur yine cevap veremedi.
Ziya " Alânur korkma, korkma ben yanındayım"
Ziya Alânurun göz yaşlarını silerken bileklerini gördü.
Ziya " O adam mı yaptı bunu sana, şimdi mi yaptı"
Ziya Alânurun bileklerini okşayıp öptü ve sonra ona sarıldı.
Alânur ağlamaya devam ediyordu.
Ziya Alânurun sırtını sıvazlayarak
Ziya" Ben senin yanındayım sakın korkma, şikayetçi olalım, sakın bak sakın artık üzme kendini sakın ağlama. Ben senden özür dilerim, kalbi kırdım, çok pişmanım çok özür dilerim, bu gün seni öyle yerde kanlar içinde gördüğümde dünya başıma yıkıldı, seni kucağına aldığımda bedenin buz kesmişti çok korktum seni kaybederim diye"
Ziya Alânurun saçlarını öptü okşadı ve kokusunu içine çekti.
Alânur " Ziya..."
Ziya " Söyle, söyle bitanem"
Alânur " Lütfen, bana böyle yakın davranma, sonra sana kaptırıyorum kendimi, senin de dediğin gibi, bir ailen ve karın var senin... Lütfen onların yanına git... Söylediklerinde haklıydın, sen evlisin, karını aldatamazsın... Şimdi git onların yanına... "
Ziya " Alânur "
Alânur " Ziya lütfen... "
Ziya Alânurun yatağına oturup ellerini tuttu.
Ziya " Alânur... Yapma, yanında olmama izin ver... Lütfen"
Alânur " Olmuyor Ziya... Biz neyiz onu bile bilmiyorum..."
Ziya " İki yakın dost olabiliriz Alânur"
Alânur " Sence olur mu Ziya"
Ziya " Alânur bundan daha ötesi olamaz... Benim... Benim kurulu bir düzenim var, bunu aileme yapamam sen de biliyorsun... Niçin inat ediyorsun"
Alânur " Peki... Sen gerçekleri görmemekte inat ediyorsun, ben de bunu anlayamıyorum"
Ziya hiçbirşey demeden oturduğu yataktan kalktı.
Ziya " Sen dinlen..."
Ziya odadan çıktığında Alânur ağlamaya başladı.
Alânur " Ailesi varmış, ben o aileyi senin başına yıkarım... Kurulu düzenmiş, hangi düzen acaba! Daha karısıyla aynı yatakta bile yatmayan adam, gelip karımı aldatamam diyor. Allah aşkına sanki karınla her gün birlikte oluyorsun da bide olmaz yapamam aldatamam diyorsun... "
Alânur o gece ağlamaktan zar zor uykuya dalmıştı
Ziya ise Alânuru düşünmekten uyuyamamıştı sürekli o adamın tekrar gelip Alânura zarar verebileceğini düşünüyordu, belki de çoktan vermişti.
Bu düşünceler Ziyanın içini kemiriyordu ve en sonunda hazırlandım Alânurun yanına gitmeye karar verdi. Kimseye çaktırmadan evden çıktı ve hastaneye gitti.
Alânurun odasına geldiğinde duraksadı ses gelmiyordu, sessizce içeriye girdi, Alânur uyuyordu yanına gittiğinde bileğinin morardığını gördü, daha fazla morarıp şişmesi diye hemşireden buz istedi ve buzu Alânurun bileğine değdirdi. Alânur hemen korkarak irkildi.
Ziya " Şşşş korkma benim"
Alânur " Ziya bu saatte ne yapıyorsun burada"
Ziya " Seni merak ettim, uyuyamadım o adam tekrar gelip sana birşey yapar diye korktum"
Alânur " Bu saatte nasıl çıktın sen evden"
Ziya " Kimse görmedi merak etme... Bileğine çok kötü uzat ta buz koyalım, biraz morluğu gitsin"
Alânur bileğini Ziyaya uzattı ama buzu koyar koymaz bileğini geri çekti, buz yakmıştır sıcak yarayı.
Alânur " Ahh"
Ziya " Çok acıyor mu"
Alânur " Evet"
Ziya " ama buz koymamız lazım biraz dursun, acısını sıcaklığını azaltır"
Ziya Alânurun bileğini tekrar kendine çekip buz koydu.
Ziya " Hadi şimdi uyumaya çalış"
Alânur uyumuş uyanmış ve sabah olmuştu, Ziya odada yoktu ama bir not vardı.
SON