Polis Mafya'm +18

By busr4xt

4.7K 498 127

Tehlikeli ve psikopat bir polis. Sevdiği kadını sahiplenip kısıtlayan bir adam.. Herşeyiyle onu kabul edebile... More

1.part
2. part
3.part
4.part
5.part
6.part
7.part
8.part
9.part
10.part
11.part
12.part
13.part
14.part
15.part
16.part
17.part
18.part
19.part
20.part
21.part
22.part
22.part
23.part
24.part
25.part
26.part
27.part
28.part
29.part
30.part
32.part
33.part
34.part
35.part
36.part
37.part
38.part
39.part
40.part
41.part

31.part

68 11 7
By busr4xt

Yıldız kutucuğuna basın askolarım 😻💋⭐

"efendim bayan jeon'un yaralandığı kaza rastgele mi oldu yoksa bilerek mi yapıldı?"diye sormuştu...

Yürümeyi bıraktığımda Jungkook da yürümeyi bırakmış sorulan soruya dikkatini vermişti...

"Nasıl yani!?"diyerek sorup devam etti... "Siz bu kazanın kasıtlı olarak mı yapıldığını söylüyorsunuz!?"deyince muhabir mikrofonu Jungkook'a yaklaştırıp konuşmaya başladı...

"Evet efendim...bildiğiniz üzere bayan Jung'un üvey kardeşleri var... Mirasa ortak olmasın diye kasıtlı olarak öldürüp mirasın tek varisi olmak için yapmış olabilirler..."deyince Jungkook sinirle elimi sıktı...

"Öyle  birşey yok... Eğer varsa bir polis olarak üzerine düşeceğimi ve her detayına kadar araştıracağımı bilmelerini isterim..."deyip bekledi...

Kameraya dönüp gözlerini kameraya dikerek baktıktan sonra konuşmaya başladı...

"Eğer öyle birşey olursa ucunda sadece hapis değil başka birşeyler de olacağını bilsinler..."deyip elimden tutup çekip arabaya bindirdi...

Jungkook'a dönüp baktığımda kaşlarının çatık olduğunu gördüm...

Tam ağzımı açıp birşey söyleyecekken jungkook sus işareti yapıp telefonunu eline aldı...

Bir kaç tuşa tıklayıp telefonu kulağına götürdü...

"Alo... Hemen konuya gireceğim... Bayan Jung'un üvey ailesini araştır... Neyi severler neyi sevmezler her şeyine ve her detayına kadar öğrenmeni istiyorum... Öğrenir öğrenmez dosya halinde eve getir..."deyip telefonu kapattı...

"Eğer öyle birşey varsa onları pişman edeceğim..."deyip omzumdan tutup kendine çektikten sonra başımı öptü...

Eve geldikten sonra Jungkook'un peşinden odama çıktım...

Kitaplarımı inceleyip ders programıma baktım...

Yarın dersim vardı ve ben kesinlikle gidecektim...

Masaya oturup kitapları açıp okumaya ve incelemeye başladım...

Önceden altını çizdiğim yerleri dikkatle okuyup ezberlemeye çalıştım...

Jungkook elinde su ile girdiğinde yüzüne baktım...

Elinde ilaç tutuyordu...

Ben elinden almadan ilacı ağzıma koyup suyu uzattı...

"Başının dönmesini azaltmak için..."deyip sandalyeyi çekip kendine yaklaştırdı...

İlacı ağzıma koyarken dudağıma değen parmakları ile kendimi bir garip hissetmiştim...

Suyu içip eline verdikten sonra kitaba geri dönecektim ki Jungkook omuzlarımdan tutup kendine çevirdi...

"Bunların hepsini ezbere biliyorsun güzelim... Okula gittiğinde hepsini hatırlayacaksın bu yüzden kendini yorma ve gel yemek yiyelim..."deyince heyecanla yüzüne baktım...

"Ne yiyeceğiz..."diye sorunca yüzüme gülerek baktı...

"Ne yersin?" diye sorunca "zevkine güveniyorum sen ne istersen onu yiyelim..."dedikten sonra üzerime eğilip "seni yiyelim..."dedi

Ben boğazımı temizleyip "n-ne?"diyebildim...

İki parmağını burnuma koyup çektikten sonra "kimbap ve erişte yiyebiliriz..."dedikten sonra elimi tutup oturduğum yerden çekti....

"Bir dakika yaa... Sen neden sürekli elimi tutuyorsun bana emir veriyorsun... Kendini çok mu dominant sanıyorsun!? Bırak elimi!" deyip elimi çektim...

"Peki kendi yemeğini kendin yap o zaman..."deyince kaşımı çatıp kollarımı birbirine bağladım...

"Yaparım... Sana ihtiyacım yok!"deyip Jungkook'u beklemeden çıktım...

Mutfağa girdiğimde dikkatimi çeken tek şey fotoğraftı...

Çerçeveyi elime alıp baktım... Bu bendim... Ben ve Jungkook yanyana bir fotoğraf çekinmişiz... Ben hatırlamıyorum....

Jungkook gelmeden çerçeveyi yerine indirip buzdolabını açtım...

Dolapta hiçbir şey yoktu...

Jungkook yanıma ulaştığında "dolapta birşey yok"deyip kollarımı birbirine bağladım...

"Gidip alacağız..."deyince üzerime baktım...

Elbisem temizdi markete böyle gidebilirdim...

Çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım...

Jungkook evden çıkıp arabaya binince ardından bende bindim...

Yaklaşık yarım saat sonra merkeze geldiğimizde arabayı durdurdu...

Markete girip içinde dolaşmaya başladım...

Jungkook yanımda durup sepeti sürüyor ve ne eksik içine atıyordu...

Meyve ve sebze reyonuna gidip neye ihtiyacımız varsa sepete atıyordum...

İşimiz bittiğinde kasiyer eşyaları geçirip poşete koymamız için önümüze indirdi...

Jungkook parasını ödedikten sonra poşetleri alıp bagaja koydu...

Jungkook benim taşımama izin vermedi.... Bende sesimi çıkartmadım..
İşime geldi doğrusu..

Arabaya binip Jungkook'a "birkaç tur atalım mı?"diye sorunca yüzüme bakmadan cevap verdi...

"Olur yeter ki sen iste..."deyip arabayı çalıştıracaktı ki yüzüme bakıp üzerimi süzdü...

Üzerime eğilip emniyet kemerini bağlayıp koltuğa geri oturdu...

"Kaza günü eğer emniyet kemerini bağlamış olsaydın şuan bu halde olmayacaktın güzelim..."deyip gülümsedi...

Arabayı çalıştırıp ilerledi... Bir kaç tur atıp durduk...

Hiç görmediğim yerden geçtiğimde büyük bir panoda kendi resmimi gördüm...

Ağzımdan şaşırma nidaları döküldü...

"Jungkook arabayı durdur!"deyip yüzüne sevinçle baktım...

"Ne oldu?"deyince yüzüne bakmayı bırakıp kendi resmime baktım...

Jungkook arabayı kenara çekip durdurduğunda resme doğru koşup fotoğrafı inceledim...

Çok güzel çıkmıştım... Elbisem çok güzeldi... En köşede ise bir markanın imgesi duruyordu...
Benim bir dergim vardı! Hem de dünyaca ünlü bir marka!
Celine!

Jungkook'a dönüp baktım...

"Fotoğraf çekebilir misin?" dedim sevinçle...

Boydan çektiğinde farklı pozlar verip durdum...

Jungkook'un telefonunu alıp çektiği fotoğraflara baktım...

Çok güzel çekmişti...

"Bana Whatsappdan atabilir misin?"
deyince yüzüme gülerek baktı...

"Öpersen atarım..."deyince gülen yüzüm düştü...

"Hiçbir şeyi de karşılıksız yapmıyorsun..." "Öpersen dedim aşkım!"deyince yanına gidip parmak uçlarımda durup yanağını öpmek için dudağımı uzattım...

Jungkook yüzünü hareket ettirdiği için dudağı ve yanağı arasındaki yeri öptüm...

Öpünce de önümde aynı sahne belirlendi...

Yine Jungkook'un yanağını öpüyordum...

Düşecek gibi olduğumda Jungkook belimden tutup kendine çekti...

"İyi misin Ha-rin?"diye sorduğunda afallayarak kafamı salladım...

Az önce hatırladığım şey beni vurguna uğratmıştı...

Jungkook doğru söylüyordu... O benim kocamdı... Ona güvenmeliyim..

"O zaman arabaya binip eve gidelim..."deyip elini belime koyup arabaya doğru yönlendirdi...

Arabaya binip emniyet kemerimi bağlayıp yana döndüm...

"Aferin emniyet kemerini bağlamışsın" deyip gülümsedi...

Arabayı eve sürdüğünden bu yana hiçbir şey konuşmadık...

Çünkü aklımı kurcalayan bir soru vardı... Benim üvey bir ailem mi vardı!? Daha doğrusu annemin üvey ailesi vardı...

Araba durunca eve geldiğimizi anlayınca arabadan indim... Bu soruları başka bir zaman düşüneceğim...

Jungkook evin kapısını kilitle açtıktan sonra poşetleri mutfağa götürüp masanın üzerine bırakıp "lavaboya gidip elimi yıkayıp geliyorum..."deyip gitti...

Bende poşetin içindeki eşyaları çıkartıp dolaba yerleştirmeye başladım...

İhtiyacımız olan malzemeleri tezgâhın üzerine bırakıp erişte için iki tane tencere çıkarttım...

Arkamda bir kıpırdanma hissedince başımı çevirip baktım...

Ona bakmamla Jungkook elini basenlerime koyup kendine çevirdi...

"Senin bir şey yapmana gerek yok aşkım beni izleyebilirsin..."deyip koltuk altımdan tutup kaldırarak tezgâhın üzerine oturttu...

Ellerini bacağımın üzerine koyup okşayınca elini çekmesi için hiçbir harekette bulunmadım...

Jungkook bundan yüz alıp elini eteğimin altından geçirip bacaklarımı okşayarak basenime çıkıp elini oraya koydu...

Elini külodumun altından geçirince ellerimi koluna koyup ileri gitmesine engel oldum....

"N-ne yapıyorsun Jungkook..." deyip yüzüne baktım...

Yüzüme gülerek bakıp "izin verseydin seni yiyecektim..."deyince kolunu itikleyip elinin üzerimden çekmesine neden oldu...

"Sapık!" "Sadece senin sapığın..."olarak düzeltince yüzümü iğrenmiş gibi yapıp tezgâhtan indim...

Kendime tencere çıkartıp erişteyi üzerinde yazan talimatlara göre yapıp boşaltmak için geniş bir kase aldım...

Kulpundan tutup dökecekken Jungkook izin vermeyip kendisi döktü. Daha sonra kaseyi masaya indirip yanına çubuk ve kaşık indirip yerine geçti...

"Elini yakarsın şimdi güzelim..."deyip tencereyi lavaboya bırakıp kendi yemeğiyle ilgilendi...

Yemek sıcak olduğu için yemeyip Jungkook'u bekledim...

Sadece erişte yapmamış yanında kimbap yapıp masaya indirdikten sonra tam karşıma oturdu...

"Yesene güzelim..." "Soğumasını bekliyorum jungkook..."deyince gülümseyip yemeğini yemeye başladı...

"Neye gülüyorsun!?"deyip bende yemeğimi yemeye başladım...

"Eski sen olsaydın bana Jungkook yerine sahte polis bozuntusu söylerdin..." "Kim bilir bana neler yaptın da onu söylüyormuşum sana.." deyince yüzüme ciddiyetle baktı...

"Alt tarafı seni yatağa kelepçeledim..."deyip önüne döndü...

"O zaman haklıymışım.."deyip yemeği yemeye devam ettim...

Jungkook ise sesini çıkartmamış yemeğini yemişti...

Yarım saat sonra...

Yediğimiz bulaşıkları makineye koyduktan sonra Jungkook oturma odasına gitti...

Hemen ardından yokluğundan faydalanıp odaya çıkıp üzerimi soyup banyoya girdim...

Duş alıp çıktıktan sonra elime hangi bornoz geçtiyse giyindim...

Üzerime baktığımda bornoz büyük olmuş diz kapağımın üç karış altına geliyordu...

Odaya Jungkook geldiğinde kıyafetlerimi alıp giyinme odasına girip giyindim...

Bornozu alıp kirliye atacaktım ki Jungkook elimden aldı...

"Bornoz benim... Bende yıkanacağım... Üzerine kokun sinmiştir şimdi..."deyip bornozu burnuna götürüp kokladı...

"Evet sinmiş..."deyip gülümsedi...

Bu söyledikleri bana saçma geldiği için fazla takmayıp saç kurutmayla saçımı kuruttuktan sonra saçlarımı açık bırakıp yatağa uzandım...

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım... Yorgun olduğum için uykuya dalmam uzun sürmedi...

Gözlerimi yavaşça açtığımda tavanla bakışmıştım..

Karnımdaki ağırlığa baktığımda ise Jungkook'un damarlı kolunu gördüm...

Bugün okula gideceğim için heyecanlıydım bu yüzden aldırmayıp kolunu üzerimden çekip yataktan çıkıp banyoya gittim...

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra giyinme odasına gidip kendime kıyafet bakındım...

Kombin oluşturmaya çalıştığım için zamanımı almıştı...

Pembe, mavi ve beyaz renginden oluşturduğum kombine aşkla baktım...


Kıyafetlerimi giyinip makyaj masamın önünde oturup pembe tonunda bir makyaj yapıp gümüş renginde halka küpelerimi ve bilekliğimi giyinip masadan kalktım...

Pembe bir steletto giyinip beyaz bir çanta alıp boydan aynadan kendime baktım...

Çok güzel olmuştum... Arkamda bir hareketlilik hissedince dönüp bakmadım... Çünkü kim olduğunu biliyordum...

"Çok güzel olmuşsun Ha-rin... Böyle erken kalkmayı neye borçluyuz..."deyip yüzünü ovaladı...

"Okulun ilk günü geç kalkamazdım... Yani 18 yaşındaki hayalleri olan bir kıza göre... 20 yaşındaki ben böyle heyecanlı değildir..." deyince yüzüme gülerek bakıp "20 yaşındaki senin 18 yaşındaki sen ile aranızda hiçbir fark yok güzelim..."deyip dolabı karıştırmaya başladı...

"Bu arada sen herşeyi hatırlayana kadar seninle birlikte okula geliyorum.."hevesle deyince hevesini kırmamak için gülümseyerek cevap verdim...

"Çok iyi oldu... Beni gezdirirsin.." deyince cevap vermeyip üzerini giyinmeye gitti...

O giyinirken ben hiç susmamış Jungkook ile konuşuyordum..

"Yemek yemeyelim olur mu? Okulda yiyelim... "deyince tamam dermiş gibi mırıltı çıkarttı...

Jungkook'un hazırlanma faslı bittikten sonra arabaya bindik...

Okula doğru giderken bu sefer jungkook konuşuyordu...

"Okulda tanıman gereken çok kişiler var... Hatry var o senin en yakın arkadaşın... Birde üçlü bir grup var.."dedikten sonra bir kaç saniye duraksadı...

"Onlar da senin yakın arkadaşındı... Seninle kağıt üzerinde evlilik yapacağımız sırada kimseye söylememeni istemiştim... Sende haliyle onlara söylemeyince senin ondan sakladığını düşündüler... Seni dinlemeden neden söyleyemediğini araştırmadan seni ortada bıraktılar... Sen o sıralar çok üzülmüştün... Yani sınıfta yapışık üçlü görünce tanımıyormuş gibi yap... Tanımıyorsun da zaten yanına geldiklerinde konuşma..."deyince kafamı salladım...

Araba durduğunda dersliğe gidip Jungkook ile el ele sınıfa doğru yürüyorduk...

Kapının önünde bir kız beni gördüğünde "HA-RİN"diyerek bağırıp boynuma atladı...

Jungkook'a soru işaretleri ile baktığımda "hatry"demişti...

Sarılışına karşılık verip gülümsedim... Jungkook birisini görünce "sanırım dersinize giren hoca geldi... İzin alıp geliyorum..."deyince kafamı salladım...

Hatry'den ayrılıp yüzüne baktım... Beni gördüğüne çok mutlu olmuş gibi görünüyordu...

Hatry ben yokken sınıfta neler olduğunu anlatırken karşımda iki kız ve bir erkekten oluşan grubun bana doğru geldiğini gördüm...

Tam olarak yanıma geldiklerinde aralarında bir tane kız öne doğru adımlayıp hiç beklemediğim bir anda boynuma atlayıp sarıldı...

Ve hiç duymayı beklemediğim bir şey söyledi...

"Kuzen... Gelmişsin..."

Sonunu kaosla bitirmeyi çok seviyorum arkadaşlar...

Sizce Ha-rinin kuzeni kim olabilir?

Yoksa üvey kuzen miiii?

Yorumlarınızı alayım... Benim için çok değerli...

Continue Reading

You'll Also Like

64K 1.5K 33
"Babamın bu okulun sahibi olduğunu unutmuyorum. Sizin babama söylemeniz bir şeyi değiştirmeyecek. Bundan sonra dikkat edeceğim hocam." Dikkatle dinle...
62.9K 1.9K 30
Bir mafyanin kollari arasindaydim korkmaliydim ama korkmuyordum kendimi o kadar güvende hiss ediyordum ki. #3-jichangwook
885K 70.9K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
93.5K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.