BANA RAĞMEN

By tugce_dal

514 265 65

Kimi zaman sakin,kimi zamansa hırçın dalgalarla dolu bir Deniz. Onu her haliyle seven bir adam. Deniz hayatta... More

SİYAH PERDE
BEYAZ SÜMBÜL
İLK BULUŞMA
TEMAS
TERAPİ
ACI KAYIPLAR

EN BÜYÜK ACI

54 31 8
By tugce_dal

5.BÖLÜM
Bir hafta sonra;

Telefonum çalmaya başladı. İsim yazmıyordu, arayan numarayı da tanımıyordum.

Telefonu açtım;

-Alo Deniz!

Sesi duyduğum anda telefonu kapattım. Olamaz! Beni aramış olamaz! Bu nasıl bir insandı böyle, onca zaman sonra beni hala ne yüzle arıyordu. Son görüşmemizde öfkemi, nefretimi yeterince kusmamışmıydım üzerine, nasıl oluyordu da beni hala arayabiliyordu. Ellerim titremeye başladı, nefes alamıyordum. Kulaklarım çınlıyor, kalbimin çarpıntısı göğüs kafesimi zorluyordu. Tüm bunları çok uzun zamandır yaşamamıştım ve artık geçtiğini düşünüyordum. Meğer pusuya yatmış dişi bir aslan gibi onu besleyecek bir acı bekliyormuş. Evet, panik atak nöbeti geçiriyordum, balkona çıktım derin derin nefes almaya çalıştım. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Gözümün önünde duran o anı beni derin bir suda boğuyordu. Korkuluklara tutundum ve kontrollü bir şekilde nefes almaya çalıştım. Geçip gidecekti bu atak, tıpkı diğerleri gibi bunu da atlatacaktım. Gözümün önündeki görüntüden kurtulmaya çalışarak aldığım nefesleri sayıyordum. Her geçen dakika biraz daha hafiflemeye başladığını hissede biliyordum. Zamanında çok daha şiddetli ataklar atlatmıştım. Nefes almaya devam etmeliydim.

O sırada kapı çalmaya başladı. Barış beklemekten sıkılıp yukarı çıkmış olmalıydı, kendimi toparlayıp kapıyı açmam gerekiyordu. Göğsümdeki baskı nefes almamı zorlaştırıyordu, kontrollü bir şekilde nefes alıp vermeye devam ettim, çok yorgun ve bitkin hissediyordum. Yavaş adımlarla içeriye doğru girdim ve kapıya doğru ilerlemeye çalıştım. Kapının hemen yanındaki askılığa tutundum ve kapıyı açtım. Tutunduğum yeri bıraktığım anda sendeledim, hızlı bir refleks ile beni yakaladı ve kucağına aldı.

-İyi misin, neyin var?

-İyiyim merak etme.

Beni bu halde görmesini hiç istemezdim ama beklide artık beni yaralayan, hayatımda kapanmayacak izler bırakan acıları ona da anlatmalıydım. Kim bilir belki de yaşadığım her şeyi içime atmaktan bu hale gelmiştim, sessizliğim ağır geliyordu artık bedenime. Ruhumdaki yorgunluk hiç bitmiyordu. Hayatımın en mutlu günlerini çocukluğumun bir döneminde bıraktığımı düşünürken, Barışla yeniden ve gerçekten mutluydum. Ona güveniyordum, diğerlerinin aksine yanımda olacağını ve beni anlayacağını biliyordum.

"Beni koltuğa taşıdı ve hemen yanımdaki sehpada duran suyu uzattı, bir yudum aldım..."

-Sana ne oldu böyle, hastalandın mı?

-Hayır, hiç beklemediğim bir telefon aldım. Amcam aradı.

-Amcan mı? Kötü bir haber mi aldın?

-Hayır, daha doğrusu neden aradığını bilmiyorum. Sesini duyunca telefonu kapattım.

-Bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi?

-Evet, biliyorum ama inan şuan çok yorgunum.

-Biraz uyumaya çalış uyandığında eminim daha iyi hissedeceksin.

"Onu onayladığımı söylercesine başımı salladım ve koltuğa uzanıp gözlerimi kapattım."

Ne kadar sürdü bilmiyorum. Lüsid bir rüyanın içinde sıkışıp kalmıştım.

Uyan deniz bu bir rüya sen şuan bu sokakta değilsin! Yıllar önce arkanda bıraktın sen burayı uyan! Lütfen, Uyan!

Bütün çığlıklarım boşunaydı, istemediğim halde durmadan adım atıyordum. Ruhum ve bedenim ayrı yönlere doğru hareket etmek istiyordu. İstemsizce attığım her adım beni o eski pas tutmuş mavi kapının önüne getirmişti. Titriyordum evin içerisinden çığlık sesleri geliyordu. Koştum bahçeyi geçtim ve giriş kapısından içeriye girdim. İşte oradaydım! Hayatımın değiştiği o merdivenlerin tam önünde duruyordum. Birden bir gürültü koptu, annemin cansız bedeni ayaklarımın dibine düştü! Her yer kan içindeydi ve çığlık sesleri yükseliyordu, olduğum yerde öylece duruyordum, vücudum kaskatıydı kımıldayamıyordum. Merdivenlerden koşarak inen o kız çocuğunu gördüm. Annesine sarılıp feryat eden o küçük kız çocuğunu!

"İki elimle ağzımı sıkı sıkı kapattım..."

"Nefes nefese uyandım."

-Tamam, canım buradayım. Rüya gördün sanırım ama geçti iyi misin?

"Sıkıca sarıldı bana ağlamaya başladım."

-O cani annemi öldürdü ve hala beni arama cesaretini gösterebiliyor.

-Kim o Deniz anlat bana.

"Başımı kaldırdım ve gözyaşlarımı sildim."

-Ben on yaşındayken bir kaza oldu ve ben uzun süre konuşamadım, tepkisizdim. Babam iş için şehir dışına gitmişti, bizde annemle birlikte bir süre Foça'ya babaannemin yanında taşındık. Başta her şey çok güzeldi, orası bana çok iyi geldi. İki ay falan olmuştu gideli birkaç gün sonra babam gelecek bizi alacak ve evimize gidecektik. Tabi hayatımın baştan sona değiştiği o gün olmasaydı, biz ailece evimize dönecektik. O sabah eve amcamlar geldi, biz kuzenlerimle büyük sedirli odada oyun oynuyorduk. Birden birileri bağırmaya başladı sesleri duyunca odadan dışarıya çıktık. Annem, yengem ve amcam merdivenlerin başında tartışıyordu. Amcam anneme beş kuruş bile alamazsınız diye bağırıyordu, annemde ona yeter tamam sus artık diyordu. Amcam sinirle annemi kollarından tuttu defol git, diye bağırdı. Annem de ona bağırmaya başladı, yengem bırak kadını düşecek diyerek çığlık atıyordu. Onun o cani bakışları gözümün önünden hiç gitmiyor. Önce anneme baktı sonra merdivenlere doğru döndü ve annemi itti.

-Nasıl yani anneni bilerek mi?

-Evet, bilerek itti!

-Ne olduğunu bile anlamadık annem merdivenlerden aşağıya yuvarlandı. Ben hemen merdivenlere fırladım, aşağıda kanlar içinde yatıyordu annem. Küçücük kollarımla sarıldım ona;

Annecim kalk! Hadi ne olur kalk! Diyerek bağırdım ama kalkmadı. Bir hiç uğruna oracıkta can verdi benim canım annem...

Düşünsene üstü başı kan içinde bir kız çocuğu anne diye çığlıklar atıyor. Bir çocuğun elbisesinde kan lekesi olur mu? Olmaz olamaz! Bir çocuğun elbisesinde çamur lekesi, boya lekesi olur. Benim üzerimde annemin kanı, burnumda ise onun kan kokusu vardı. Üstelik bunu yapan adam hiçbir ceza da almadı. Ayağı kaymış ve düşmüş benim annem. O zamanlar anlayamadım tabi yaşananların üzerini nasıl örttüklerini, büyüdüm ve öfkemi de büyüttüm.

-Peki, baban öğrendi mi olanları?

-Öğrendi başta öfkelendi. Yalvar yakar kaza olduğuna ikna ettiler onu da, birlikte babaannemle yaşamaya başladık. Amcamlar her geldiğinde benim yüzümden kavga çıkardı.

-Sevgilim senin yerinde kim olsa öfkesi dinmezdi yaşadığın bir çocuk için büyük bir yıkım.

-Yıllarca bana akıl hastası muamelesi yaptılar, öfkemi ve üzüntümü hep aşırı buldular.Üniversiteyi okumak için çıktım o evden bir daha geriye dönmedim.

-Peki, baban ne yaptı? Bir daha görüşmediniz mi?

-Arada telefonla konuşuyoruz yılda bir iki kere görüşürüz. Babaannem de ölünce kendini her şeye kapattı babam, o eski evde günlerini dolduruyor sanki.

"Sarıldık birbirimize öyle iyi gelmişti ki yüreğimdeki bu yükü paylaşmak, yıllardır Arzu'ya bile bu kadar derinden açmamıştım yaralarımı."

-Peki, sence bunca zaman sonra seni neden aradı bu adam.

-Neden olacak para içindir. Tek derdi miras onun, zaten annemle de bu yüzden tartışmışlar. Düşünsene bir hiç uğruna öldü benim annem, bazı insanlar için para her şeyden önemli!

-Maalesef öyle...

"Sıkıca sarıldı bana, içimde biriktirdiğim bütün gözyaşlarımı özgür bıraktım kollarında."

Birbirimize sarılıp öylece oturduk. Yanımda kalması bana destek olmaya çalışması öyle iyi geliyordu ki, en kötü anımda bile varlığıyla mutlu ediyordu. Duygularımızın ötesinde çok kıymetli, çok özel bir bağ vardı aramızda ve umarım sonsuza kadar böyle kalırdık.

"Farklı karakterlere ama aynı acılara sahiptik sanki gözlerinin içine her baktığımda benzer bir hikâyenin acısını hissedebiliyordum. Belki de bu yüzden bu kadar iyi anlıyordu beni, kendi acısıymış gibi sahip çıkıyordu acılarıma. Peki, o neyin acısını yaşamıştı. Hayat onu kiminle sınamış ve nereden yaralamıştı. İnsan mutluluklarını bir çırpıda anlatıp geçebiliyordu ama üzüntüleri, acıları anlatması öyle kolay olmuyordu. Hele bir de yaralı bir ruhunuz varsa kolay kolay açamıyorsunuz o kapıları, hep kilitli kalsın istiyorsunuz. Kimseler bilmezse unuturum gider diye düşünüyorsunuz ama öyle olmuyor işte kimse bilmese de, ruhunuz o kilitli kapının yerini asla unutmuyor ve unutturmuyordu."

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 53.9K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
741K 30.9K 48
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
317K 1.5K 46
seks hayatın bir parçası...
168K 4.9K 24
Ağzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip...