Jungkook Taehyung konum attığı gibi hızla süslenmiş ve yola koyulmuştu. Taehyung'un evi birazcık uzaktı ama yine de sabrederek otobüsün gelmesini beklemiş, geldiğinde ise hızlıca binerek köşedeki koltuklardan birine oturmuştu.
Pencereden dışarıyı izlerken aklına dank eden şeyle bacaklarını bir birine bastırdı: Taehyung'un yanına onunla sevişmek için gidiyordu. Hatta kaplanı zor durumda bırakmak için inleyerek ses kaydı bile atmıştı ona.
Bu durum utanmasını sağlasa da biliyordu ki yine olsa yine aynısını yapardı. Taehyung'un kızışmada olduğunu öğrendiği andan beri karnı gıdıklanıyordu.
Hele ki birde attığı çıplak foroğraf... Onu çıldırtıyordu.
Hatta bunu defetmek için yatağına uzanıp gözlerini kapasa bile Taehyung'un çıplak gövdesini unutamamıştı.
Bu yüzdendi ya gözlerini açtığında önündeki şişliği görmesi...
İlk bir kaç saniye şaşırsa da kendini tatmin etmek yerine duşa girmeyi seçmişti. Duşa girdiğinde ılık suyla rahatlasa da hâlâ bedeni sevişmek istiyorum sinyalleri veriyordu.
Buna daha fazla dayanamayarak telefonunu eline almış ve utançtan yerin dibine girse bile Taehyung'un attığı fotoğrafa bakarak kendine dokunmuştu. Ama olmamıştı, boşalamamıştı.
Bu yüzden sol tarafındaki şeytana uyarak Taehyung'a yazmış onu kışkırtmıştı. Gerçi Taehyung da Jungkook'u kışkırtmıştı ama neyse...
Kışkırtma operasyonu olumlu sonuç verdiğinde ise hemen banyoya girip temizlenmişti.
Şimdiyse ereksiyonlu bir şekilde otobüse binip Taehyung'un evine doğru yol alıyordu.
Sonunda ineceği durağa vardığında inmiş ve atılan konuma doğru ilerlemeye başlamıştı.
Zor durumda olduğu için etrafı detaylı şekilde incelemese bile buranın zenginlerin mahallesi olduğunu anlamıştı.
Kendi kaldığı ev buradaki malikanelerin bir odası genişliğindeydi.
Taehyung'un evinin önüne geldiğinde ise dili tutuldu. Ömrünün sonuna kadar çalışsa bile bu evi asla satın alacak kadar parası olamazdı.
Evin önündeki güvenliğe doğru ilerlediğinde "Merhaba ben Taehyung'un yanına gelmiştim de. İsmim Jeon Jungkook." demişti sakin durmaya çalışarak.
Güvenlik ise hafif başını sallamış ve "Haberim var. Bay Kim haber verdi, geçebilirsin." diyerek Jungkook'un geçmesine müsade etmişti.
Güvenliğin yanından geçip kapıya vardığı gibi zile basmıştı. Sanki kapının ardındaki de bu anı bekliyormuş gibi anında kapı açılmıştı.
Jungkook önündeki esmer tenliyi gördüğünde ise nutku tutuldu. Üzerinde resmen sadece boxer vardı ve o gayette belli oluyordu.
Gözü oradan ayrılmazken şimdiden inlememek için alt dudağını dişledi.
Taehyung ise önündeki tavşanın tahrik olmasına karşın zevkle sırıtmış ve beyaz tenlinin noluyor demesine bile kalmadan onu kolundan tuttuğu gibi içeri çekmişti.
Jungkook bu ani atak karşısında ani bir çığlık atmıştı. Aklı başka yerde olduğu için Taehyung'un ona karşı uzatılmış elinini geç farketmişti.
"Ödüm koptu!" demişti kalbini tutarken. Aklı gerçekten burada değildi...
"Sikime bakmak yerine bana odaklansaydın bu kadar korkmazdın. Eh sen de haklısın aslında sikimin baştan çıkarıcı özelliği vardır."
Duyduğu kelimelerle yanaklarının yandığını hissetmişti tavşan olan. Yakalanmışlığın verdiği utançla başını hızla aşağı eğmişti kızarmış yüzünün gözükmemesi için.
Lakin Jungkook teninin beyaz olduğunu, bunun sebebiyle de kızarmış yanaklarının yüz kilometre öteden bile belli olacağını unutuyordu.
"Bir şey yemek içmek ister misin? Malum enerjiye ihtiyacın olacak tavşancık." demişti kollarını bir birine bağdaştırarak. Böylelikle sırt kasları da daha da görünür olmuş Jungkook'un ağzının suyunu akacak raddeye getirmişti.
"Hayır istemiyorum." demişti kısık çıkan sesiyle. Biran önceki o kaslara dokunmak istiyordu.
"O zaman odama geçelim." diyerek Taehyung Jungkook'u kucağına almış üst kattaki odasına doğru ilerlemeye başlamıştı.
"Ben yürürdüm, ne gerek vardı beni kucağına almana?" böyle söylese bile tam aksini düşünüyordu. Esmer tenlinin kaslı göğsüyle baş başaydı ve bundan memnundu. Ömrünün sonuna kadar orda kalabilirdi.
"Zaten odamda yürüyemeyecek hale geleceksin, şimdiden alıştırıyorum işte seni."
Sanki buraya sevişmeye kendisi gelmemiş gibi yine utanmış ve başını aşağı salmıştı.
Odaya vardıkları gibi Taehyung Jungkook'u resmen yatağa fırlatmış kendisi de onun üstünde yerini almıştı.
Jungkook ise yatağa fırlatılmanın şokunu atlatamadan üzerinde Taehyung'u görmesiyle dili tutulmuştu. Yine ve yine yakışıklıydı üzerindeki adam.
"Tavşancık sana son kez soruyorum. İstiyor musun?" bunu üstelemesinin nedeni tavşanın pişman olmasını istememesiydi. O da kendisi gibi zevk almalıydı.
Beyaz tenli ise iki elini esmer tenlinin boynuna sararak ona yakınlaşmış dudakları arasında milimler kalacak şekilde Taehyung'un gözlerinin içine bakarak "Beni ağlat." demişti.
Jungkook'dan duyduğu sözlerle daha da azgınlaşan Taehyung hırlayarak pembe dudaklara yapışmış ellerini ise kiyafetin altına sokarak ince belden tutmuştu.
Resmen sevdiği adamla yatağında sevişiyordu ve bunu hatırladıkca daha da zevkleniyordu.
Dolgun dudaklar ince dudakları ısırıp tadını almaya çalışmıştı. Tavşan olanın dudağından çilek tadı geliyordu ve Taehyung'un en sevdiği meyve çilekti.
Uzun süre Taehyung Jungkook'un dudağını yedikten sonra hafif geri çekilmiş altta olanın bütün kiyafetlerinden bir çırpıda kurtulmuştu.
Artık ikisi de boxerla kalmıştı. Bu yüzden Taehyung kasıklarını Jungkook'un kasıklarına sürtüyor hazzı en doruklarda yaşıyordu.
Jungkook'un dudaklarını yine bir kaç kere öptükten sonra beyaz ve pürüzsüz boyuna doğru yönelip oranı kızartmaya ve morartmaya karar kılmıştı.
Jungkook'un boynunu boydan boya yalıyor sonra ise dişlerini geçirip orayı mahvediyordu.
Tavşan olanın teni yapısı gereği hassas olduğu için Taehyung'un her dokunuşunda beyaz tenden geriye kalan tek şey morluklar oluyordu.
"T-Taehyungmmh"
"İnle Jungkook! O güzel melodini benden sakınma!" diyerek göğüslere doğru öpücüklü yol almış küçük tepeciğe dil darbesi attıktan sonra ağzının içine hapsetmişti.
Bir bebek gibi Jungkook'un göğsüne asılıyor şapırtı sesleri çıkararak tepeciği emiyordu.
Jungkook ise bundan aşırı zevk almış gibi elini Taehyung'un saçına atarak onu kendine daha da bastırmıştı.
"Daha da h-hızlı yap." diyerek gözünü kapayıp başını arkaya doğru atmıştı. Taehyung öyle asılıyordu ki sanırsın süt gelecek.
Doğru bu imkansızdı, çünkü tavşan türleri yalnızca hamile kalırsa eğer göğüslerinde süt toplanırdı, ancak yine de üzerindeki adamın yaptıkları onu bu düşünceye itiyordu işte.
Boşta kalan göğsü ise Taehyung'un parmakları tarafından içeri doğru bastırılmaya başlamıştı. Jungkook'u her anlamda hissetmek istiyordu. Onunla daha da yakın olmak istiyordu.
Yüzü, bedeni, karakteri o kadar güzeldi ki bir kez daha onu niye sevdiğini anlamıştı.
"Ahh evet mhh."
Taehyung seks tanrısı kadar mükemmel varlıktı. Öyle ki şimdiden yaptıkları Jungkook'u titretmeye başlamıştı bile. Ancak Taehyung hiç başlamamıştı ki daha.
Sonunda göğsünden uzaklaşmayı akıl edebilmiş gibi yine öpücüklü yollarla Jungkook'un göçük oluşturmuş karnına inmiş oraya öpücükler bahşederek Jungkook'u birazcıkta olsun rahatlatmayı ummuştu.
Sonrasında ise kendisini izeleyen Jungkook'un gözlerinin içine bakarak daha da aşağıya inmiş özgürlük isteyen penisi kumaş üzerinden öpmüştü.
Bu ise Jungkook'un başını geri atarak sesli bir şekilde inlemesine neden olmuştu.
Ardından Taehyung ellerini kanca misali Jungkook'un boxerının kenarından tuttuktan sonra aşağı doğru çekiştirmiş iç çamaşarını her hangi bir yere fırlatmıştı.
Şimdi Jungkook karşısında tamamile çıplaktı.
Beyaz tenli ilk defa birinin karşısında tamamen çıplak kaldığı için utanıp bacaklarını bir birine bastırmıştı. Taehyung'un keskin bakışları altında utanmamak imkansızdı.
"Utanma Jungkook, bacaklarını arala. İzin ver hazineni göreyim." demişti altındaki adamın dolu gözlerine bakarak.
Hafif yutkunarak derin nefes almış ardından bacaklarını yavaş yavaş aralayabildiği kadar aralamıştı. Böylelikle Taehyung'un bahsettiği pembe hazine görünür olmuştu.
Ona bakmak bile Taehyung'un nefes alış verişinin hızlanmasına neden olmuştu. Bir an önce oraya yerleşmek istiyordu, ancak tavşan olanın da zevk alacağından emin olmalıydı. Sonuçta buraya kendisine güvenerek gelmişti.
Bu yüzden hiç düşünmeden Jungkook'un bacaklarını omzuna aldıktan sonra eğilerek pembe deliğe nefesini üflemişti. Bu bile Jungkook'un titremesinin artmasına yetmişti.
Esmer tenlinin saçı kasıklarına değiyor, onu kıdıklandırıyordu.
"T-Taehyung..." şimdiden mahvolmuş gibi hisediyordu ve biliyordu ki esmer tenli daha başlamamıştı bile.
Taehyung ise önündeki pembeliğe bakmayı keserek dilini dışarı çıkarıp oraya ilk darbesini atmıştı.
Bununla Jungkook bacaklarını Taehyung'un boynuna daha da sıkıştırarak elini onun saçına atmış bir nevi daha da fazlasını istediğini belirtmişti.
Bu mesajı anlayan Taehyung ise dudaklarını deliğe yaslayıp dilini de içeri sokmuştu. Bu haraketle ikisi de zevki doruklarına kadar hissetmişti.
Tavşan olanın deliğini yalıyor, emiyor sonra ise zevk verici bir şekilde ısırıyordu. Başını iki yana sallayıp dilini ıslak duvarlara bastırması ise Jungkook'u çileden çıkarıyordu.
Deliğini diliyle hazır hale getirdikten sonra hafif geri çekilip tam deliğin üzerine tükürmüş parmağıyla da onu aşağı yukarı yaymaya başlamıştı.
Girişe bir süre masaj yaptıktan sonra alıştıra alıştıra ilk parmağını sokmuştu. Sabırlı olmasının nedeni ilerleyen saatlerde sınırları aşacak olmasıydı. Yani zaten Jungkook'u yiyip bitirecekti.
Jungkook bir parmağa alışmıştı ki Taehyung ikinci parmağı da ıslak deliğe göndermişti.
Makas haraketleri yaparak küçüğün deliğini genişlendirmeye çalışıyordu. Bir süre sonraysa üçüncü parmağını da sokmuş parmaklarını yavaş yavaş hızlandırarak ıslak seslerin odayı doldurmasını sağlamıştı.
Jungkook'a baktığındaysa onun gözlerini kapatıp ağzını açarak sesli bir şekilde inlediğini görmüştü. Jungkook son derece harika hissediyordu.
Taehyung bu görüntüye karşı boğuk bir şekilde inleyerek kumaşının üzerinden penisini kavrayıp çekiştirmeye başlamıştı.
Parmaklarını biraz daha hızlandırarak Jungkook'un daha sesli inlemesine neden olmuştu.
Parmaklarını Jungkook'un deliğine sokup bir noktaya sertçe vuruşunu gerçekleştirip tırnaklarını duvarlara sürte sürte geri çekiliyordu. Ve bunu defalarca tekrarlıyordu hızlı bir şekilde.
Bunu yaparken de kendine dokunmayı ihmal etmiyordu.
Jungkook ise şimdiden güçten düşmüş gibiydi. İçinde sertçe haraket eden parmaklar yıldızları görmesini sağlıyordu. Taehyung'un gerçekten de Jungkook'u bu odadan sağlam bir şekilde çıkarmaya niyeti yok gibiydi.
Deliği şimdiden hassaslaşmasına rağmen yaptığı tek şey hıçkırarak ağlamaktı.
Taehyung ise deliğin içinde son kez sertçe haraket ederek parmaklarını sertçe yuvadan çıkarmıştı. Ardından zevk suyuyla bütünleşmiş elinden yardım almadan diğer eliyle boxerını çıkarmıştı.
Jungkook'un zevk suyunun sadece sikine bulaşmasını istiyordu.
Bu yüzden zaman kaybetmeden şaha kalkmış aletini zevk sıvılarıyla dolu eliyle sarmalayıp çekmeye başlamıştı.
Jungkook Taehyung'un ne yaptığına bakmak istediğindeyse gördüğü görüntüyle sesli bir şekilde inlemişti.
Taehyung gözlerini kapayıp dudaklarını zevkin getirdiği şevkle açmış bir biçimde kendini çekiyordu.
İçine girecek aleti gördüğündeyse korkmadan edemedi. Aşırı kalın ve uzundu. Aynı zamanda hem kendisinin hem de esmer tenlinin zevk suyuyla harmanlanmıştı.
Bu görüntüye deliği kasıldığındaysa "Taehyung!" diye çığırmıştı resmen. "Hadi başla lütfen."
Hızla Jungkook'un üzerine eğilerek beyaz tenlinin bacaklarını nazikce açabildiği kadar açıp penisinin ucunu deliğe sürtmeye başlamıştı.
Taehyung resmen Jungkook'un üzerine çullandığı için tavşanın verdiği tepkileri yakından görebiliyordu. Ellerini altta olanın omuzlarının iki yanından sabitlemişti.
"Jungkook" demişti kalın ve hırıltılı sesiyle. "Penisimi deliğine sokar mısın?"
Tavşan olan eline tükürdükten sonra penise elini uzatmış onu çekiştirdikten sonra aletin başını deliğine kabul etmişti.
"T-taeemhh" diyerek gözlerini zevkle kapamıştı. Resmen arsız yanı ortaya çıkmıştı. Daha fazlasını istiyordu.
Taehyung ise sıcaklığı hissettiği gibi daha fazla dayanamayarak kendini bütünüyle sıcaklığa gömmüştü.
"AHHHH"
"Sikeyim."
"Yırtılacak ahh hayır uff"
Her ne kadar tavşan olanı hem diliyle hem parmaklarıyla hazırlasa da penisini kabul etmekte güçlük çekmişti.
"Merak etme tavşancık, buraya zaten bunu göz önünde bulundurarak geldin." diyerek deliğe ilk darbesini yapmıştı. "Ahh Taehyung!" diyerek üstündeki adamı resmen çıldırtmıştı.
Jungkook içine sert vuruşlar yapan adamın zevkten kasılmış suratına bakarak zevkle inliyor elleriyle ise saçları yolmaktan geri durmuyordu.
Penisini daha derine alabilsin diye Taehyung Jungkook bacaklarını daha da aralamış küçük olanın üstüne resmen abanmıştı.
Giriş çıkışlarını daha da artırdığı sırada bütün penisini çıkarıp daha sert deliğe girmesiyle Jungkook'un bağırtısı bütün eve yayılmıştı.
İlk defa yaşadığı bu zevk karşısında elini istemsizce Taehyung'un kasıklarına atmış onu yavaşlatmayı ummuştu.
Taehyung Jungkook'un zevkten ağladığı için kızarmış suratına bakarak haraketlerini durdurmuştu. Eğer durmasaydı Jungkook bayılacakmış gibiydi ve çocuğun şimdiden bayılmasını istemiyordu.
"İyi misin?" diye sormuştu elini altta olanın yanağına yaslayarak. "Bu ç-çok fazlahhhmm!"
Hâlâ ağlıyordu ve titremeleri çoğalmıştı. Taehyung gerçekten de kendisine acımıyordu.
Bir süre daha o konumda kaldıklarında Taehyung Jungkook'un içinden çıkmıştı. Tavşan olan deliğinde boşlukla kaşlarını çatmıştı. Oranın dolu olmasını istiyordu.
Bunu Taehyung'a söylemek için ağzını açmıştı ancak biranda kendisini kaplanın kucağında bulmasıyla dilini yutmuştu. Ne diyeceğini bile unutmuş olabilirdi.
Kasıklarına oturduğu için sert penis çocuğun deliğine baskı uyguluyordu ve bu bile Jungkook'un gözlerinin dolmasına yetiyordu.
"Madem benim hızım sana çok, o zaman kendi hızını kendin ayarla tavşan." diyip elleriyle beyaz tenlinin incecik belini kemer misali sarmıştı.
Jungkook yutkunarak ilk önce penis üzerinde sürtünse de sonrasında hafif yüselerek penisin başının içine girmesine neden olmuştu.
Sonrasında yavaş yavaş geri kalan kısmı da içine misafir etmişti. Her zerresini sonuna kadar hissediyordu.
Yavaş bir biçimde oturup kalkmaya başlamıştı. Taehyung ise ona hiç bir şekilde hızlanması için yardım etmiyordu. Tavşanına bırakmıştı bu işi.
Kendisi ise tavşan olanın göğsüne yakınlaşmış orayı öpmeye başlamıştı. Bebeğinin maksimum düzeyde zevk almasını istiyordu.
Öpücüklerini yukarıya taşıyarak ilk önce boynu sonra ise çeneni de öpmüştü.
Biraz daha yukarı çıkarak öpülmekten kızarmış dudaklara sulu bir öpücük bahşetmişti.
Jungkook ise o sırada öpücüklerden memnun bir şekilde sertliğin üzerinde zıplıyordu ki penisin normalden başka bir dokuya dokunmasıyla fazla zevke gelmiş elinde olmadan yüksek sesle inleyip başını kucağında olduğu şahsın boynuna gömmüştü.
Taehyung anında anlamıştı penisinin prostata çarptığını. Bu yüzden kendisi kalçalarını kaldırarak o noktaya yeniden vuruş yapmıştı. Çocuk yine inlemiş bu sefer kafasını kaldırıp kaplan olanın dudaklarına bu sefer kendisi yapışmıştı.
Harika hissediyordu.
O noktaya yeniden baskı uygulamak için haraketlerini hızlandırmıştı.
Tenin tene çarpma sesi çoğalmaya başladığında Taehyung Jungkook'un tamamile alıştığını anlamış kendisi de kalçasını kaldırarak çocuğun içine sert vuruşlarını yapmaya başlamıştı.
"Tae-ah-hyung bu h-harika! L-Lütfen daha da sert!"
Yetmiyordu. Daha fazlasını istiyordu.
"Hadi ama bebeğim! Türünün hakkını ver ve kucağımda zıpla!" diyerek sağ kalça yanağına sert denebilecek tokat atmıştı. Beyaz kalçanın kızardığı düşüncesiyle daha da zevke gelen kaplan hızını alamayıp yeniden tokat atmıştı.
Jungkook ise kalçasına yediği şaplaklarla daha da hırslanıyor resmen türünün hakkını vererek kucak içerisinde deli gibi zıplıyordu.
O kadar sertti ki kasıkların kalçalara çarpmasından bile oranın kızardığına emin olmuştular.
Taehyung ise kucağındaki şahsın zevkten dağılmış suratına bakıp boğukça inlemiş dolgun kalçaları tutup onu hamur gibi yoğurduktan sonra kasıklarına çarptırmaya başlamıştı. Kalçaları o kadar çok sıkı tutmuştu ki beş parmağının kızartısı beyaz kalça üzerinde bir süre silinmeyecekti.
"Taehyungmmh! Ah geliyorum!"
Taehyung duyduğu kelimelerle bir elini kalçadan ayırdıktan sonra Jungkook'un penisine sarmış onu çekmeye başlamıştı giriş çıkışlarıyla aynı hızda.
Jungkook ise iki taraflı zevke daha fazla dayanamayıp ağlayarak boşalmaya başlamıştı. Menisi çoğunlukla Taehyung'un eline bulaşmıştı ve o da bundan hiç rahatsızlık duymadan meni dolu elini yalamaya başlamıştı. Sevdiği adamın menisiydi ve bunu düşününce bile zevkten dört köşe oluyordu.
Kendisinin de geleceğini anladığında ise sert bir vuruş yaparak kalçalarını kasıklarına bastırıp tavşanının içine patlamıştı resmen.
Jungkook'u görüp tanıdığından beri onu düşünerek kendini çekerken bile aşırı zevke geliyordu. Şimdi ise sevdiği adamın içine boşalmak onun yıldızları görmesini sağlamıştı.
Hayal ettiğinin bile çok ötesindeydi bu durum.
İkili bir süre aynı pozisyonda kaldığında kendine ilk gelen Taehyung oldu. Penisini pembe delikten çıkarıp tavşanını yıkama fikrine kapılmıştı ki hiç beklemediği bir şey oldu.
Jungkook penisin üzerinde dairesel haraketler yapıp onu yeniden sertleştirdi. Doymamıştı, emindi ki ikinci turla da doymayacaktı.
Öyle de oldu. Sabahlara kadar yorulmadan seviştiler.
Sevişmeleri bittiğinde ise ikisi de bitkin durumdaydı ve sonda bir birlerine sarılarak uyuya kalmıştılar.
.
.
.
Jungkook yaşıyorsan ses ver gı
Sonraki bölüm aftercare olacak🥺