Dude Don't Be Silly, He's Twe...

By breakingwalterbad

10K 921 194

Theodore nott'un minik borcu yüzünden karşılaşan çiftimizin hikayesi. More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
23 final

22

291 24 4
By breakingwalterbad

Önce ki bölümü okumayı unutmayın.

Yüzünde ki sevinçle, son hızla koştuğu bacaklarına daha da güç gelmesini istedi Draco. Saçları rüzgardan uçuşuyor, sokakta koşa koşa eve doğru gidiyordu. Az önce almış olduğu haberle öyle çok büyük mutluluk yaşıyordu ki, yıllardır dilediği hayali gerçekleştirmişti sonunda.

"Yavaş evladım!" Dedi Draco'yu gören yaşlı bir teyze.

Draco "acelem var teyze!" Diyerek koşmaya devam etti. Yüzü gülüyordu. Nefes nefese kalsa bile daha da hızlanıyordu.

Eve varana kadarda bir dakikacik bile durmak istemedi. Arazinin içine girdiğinde "HARRY!" Diye bağırdı. "HARRY!!"

Bahçeden hemen geçti, kendisini gören şoför panikle yaklaştı ona. "Bay Malfoy ne oldu? Birşey-" Draco şoföre hiçbir sorunun olmadığını söyleyerek kapıyı çaldı.

Lady açtığında endişeyle kendisine ne olduğunu soran kadının yanaklarını öpüp "akşama lütfen makarna pişir Lady!" Dediğinde merdivenleri de koşturdu. Odasına hızla girdi , yüzünde ki kocaman sevinçle yatakta çalışan sevgilisine kocaman gülümsedi. "Harry!"

"Niye nefes nefese kaldın? Ne oldu?"

Draco "atandım!" Diye bağırdığında Harry'nin üstüne resmen atladı. Bir yıldır kendisine destek olan ve atama sınavlarına özenle çalıştıran sevgilisinin dudaklarını sertçe öperken, Harry gülerek karşılık veriyordu.

Draco çekildi, öyle sevinçliydi ki...

"Kutlama seksi yapar mıyız?"

Kıkırdadı Draco. "İşin gücün bel altında."

"Bir yıldır buna hazırlanıyorsun, en genç öğretmenlerden birisin artık. Bunu cidden kutlamalıyız."

Harry Draco'yu çevirdi ve yatağa hızla uzandırdı. Zaten Draco'nun atanacağını biliyordu. Çalışkan ve hedefine sadık biriydi. Sabahladığına çoğu kez tanık olmuştu. Draco'nun heyecanlı gözlerine bakmayı bırakıp yavaşça öptü dudaklarını.

"Seni seviyorum." demişti Draco, Harry yavaşça çekildiğinde. "Herşey için teşekkür ederim."

"Teşekkür borcunu başka bir şekilde ödeyebilirsin."

Draco gülüp Harry'nin belini kazağının altından okşarken, "haklısın." Dedi. "Borcuma sadık kalmalıyım."

Harry kıkırdadı, tam onu öpmeye başlayacaktı ki bugün yapması gereken işleri aklına gelmiş, tüm hevesi uçup gitmişti. Sevgilisinin yanağını okşadı. "Ama şimdi olmaz tabi, akşama saklayalım."

"Niye?"

"İşim var biraz sevgilim."

"İşin daha önemli tabi."

"Sen ve senin şu triplerin." Draco'nun dudaklarını öpüp onun üstünden kalkan Harry yataktan bilgisayarı alıp işine dönmüştü.

Sinirli sinirli ona baktı Draco. "Hani kutlama?"

Ekrandan gözlerini ayırmadı Harry. "Akşama sevgilim."

"Akşama falan değil," Draco doğrulup Harry'nin bacaklarında ki bilgisayarı çekti ve onun kucağına oturdu. "Şimdi."

"Bir ton işim var Draco. Gerçekten şuan olmaz."

"Şimdi, Harry."

"Draco beş dakika bile kaybedemem-" Draco kasıklarının üzerinde sürtününce sözü kesildi Harry'nin ve yutkundu. Otomatik olarak eli sarışının belini bulmuş, yavaşça bastırmıştı.

"İşin mi var?"

"Şey aslında ev-"

Zıpladı Draco.

"Hâlâ var mı?"

"Draco, akşama derken ne anlıyorsun tanrı aşkına? Şuan işim olmasa bende istemez miyim? Şimdi lütfen üstümden ka-" Draco ritimli bir şekilde üstünde zıplamaya başladığında, Harry nefesi kesilerek susmuş, gözleri dönerek kapanmıştı. Alt dudağını ısırdığında, Draco'ya yardımcı olarak onu daha sert bastırıyordu.

Sonra durdurdu sarışını ve onu yatağa itip kazağını çıkardı. İkna olması bu kadar basitti. Draco'nun dudaklarını doya doya öptüğünde onun gömleğini de sökmeye başlamış arzuyla hızlı davranmıştı. İkisinin de kıyafetleri yerle buluştuğunda, Harry sarışın olanın dudaklarından ayrılıp boynuna indi. Ön sevişmeyi uzun tutmayı Draco sevdiğinden, hemen hazırlamıyordu onu.

Ama anlaşılan Draco'nun acelesi vardı.

"Aşkım atlayalım bence."

Harry için problem yoktu. Draco ne isterse genelde onu yapıyordu. Bu yüzden sarışın olan kendisini okşamaya başladığında ona engel olmayıp ıslanmaya başlamıştı. Alt dudağını ısırırken sevgilisinin cezbedici bakışlarıyla içi titremişti.

Yeterince ıslandığında, sarışın olanın karnını öpüp bacaklarını araladı ve onun canını yakmamaya özen gostererek penisini Draco'nun içine geçirmeye başladı.

Fakat daha onu tam hissetmişti ki, Draco hemen geri çekildi ve doğruldu. Gözlerini kırpıştırarak ona bakan Harry, arzudan titreyen bedeni ve Draco'nun aniden kalkmasıyla düzgün düşünemiyor, ne olduğunu kavramaya çalışıyordu. "Canını mı yaktım?"

"Harry çok özür dilerim."

"Ne oldu?"

"Tanrım nasıl unuttum ben bunu!"

"Neyi ya neyi? Şimdi zamanı mı, gel hadi."

"Unuttum ve sende bana hatırlatmadın, oysa ki senin söylemen lazımdı!"

"Neyi Draco neyi!"

Draco sahte bir mahcubiyetle ona baktı ve bir nefes verirken, "aşkım senin işin vardı!" Dedi. "Bir ton işin vardı ve bana ayıracak beş dakikan bile yoktu ya hani. Önce onu hallet."

"Hı?"

"Sen işini hallet, biz akşama hallederiz."

Harry şaşkın şaşkın ona bakarken, Draco toparlanmaya başlamıştı. "İşim yok, bitti işim, gel hadi."

"Vardır işin vardır."

"Yok yok," dedi Harry yataktan çıkıp Draco'ya yaklaşarak. "Gel hadi."

"Var Harry, biz sonra-"

"İşim yok."

"Vardı ama?"

"Yemin ederim yok, hadi lütfen."

"Eğer varsa-"

"Draco yok! Lütfen gelir misin?"

"Gelemem git ve işini-"

"Yok işim falan!" Draco'yu attı yatağa ve tekrar üstüne çıktı. Kıkırdayan Draco'ya, "çok fenasın." Demişti. "İyiki birşey dedik sana."

"İşinden önce ben geleceğin Potter, bence bu konuda anlaşmalıyız."

"Tamam anlaştık, sen nasıl istersen öyle olsun. Şimdi baştan başlayabilir miyim?"

Harry'nin dudaklarını öptü Draco. "İzin veriyorum."

"Teşekkür ederim, şükürler olsun!"

🫶

"Heyecandan öleceğim şimdi!" Dedi Draco gülümseyerek.

Harry sevgilisinin gömleğini giydirip iliklerken "sakin ol" dedi. "Sınıfa gir, onlarla sohbet et, dersi fazla sıkma. Bizde öğrenci olduk."

Güldü Draco.

"Kendini sevdirmek senin işin zaten, tek yapman gereken şey gülümsemek. Sakin ol birtanem."

Draco başıyla onayladı ve sevgilisinin dudaklarını doya doya öptü. "Çıkışta birşeyler yapalım mı?"

"Yemeğe gidelim?"

"Olur!"

"Hadi gel işe bırakayım seni."

Draco sevgilisinin peşinden gidince yüzünde ki gülümseme hiç sönmedi. Arabaya bindi, kemerini taktı ve beş dakikalık yolun sonunda okula vardı. Harry'nin dudaklarını peş peşe öptüğünde inmişti. Eskiden kendisinin okuduğu okula şimdi öğretmen olarak giriyordu ve bu bile duygulanmasına neden oluyordu. İçeriye geçince çocuklara gülümsedi. Müdürün yanına geçmiş ve işlemler başlamıştı. İlk dersine girdiğinde bile o heyecan bitmemişti...

Okulda ki ilk günü çok güzel geçmişti. Saat beşte sevgilisi okulun önündeydi, Draco hızlı hızlı bindi arabaya ve gününü hemen anlatmaya başladı. Hiç susmadı, konuştu da konuştu. Harry artık sussun diye ışıklarda dudaklarını öpmüştü. "Yemeğe sakla kendini."

"Ama Harry bunu dinlemen gerekiyor..."

Ve Draco anlatmaya yeniden başladı. Yemeğe geçip masalara oturduklarında da anlatacakları bitmişti. "İşte böyle oldu!"

Harry gülümsedi. "Seni her zaman mutlu görüyordum ama iki gündür daha da mutlusun sevgilim."

"Öyleyim Harry, hayalimde ki mesleği yapıyorum. Bende babam gibi birilerine umut olacağım."

Draco'nun avucunun içini öptü Harry. "Öğrencilerden önce, ilk önce bana umut oldun. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum. Üç yıldır aklımda sen, kalbimde sen, hayalimde sen... Hâlâ ilk gün ki gibi çok seviyorum seni."

Draco kızararak gülümsedi.

"Senden önce ne bir hayatım vardı, ne de bir hedefim. Herşeye sahiptim, senin bana verdiğin mutluluk dışında. Hayattan zevk almazken, hayatıma girdin, dünyama ışık oldun sevgilim. Şimdi seni yanımdan bile ayırmak istemiyorum."

"Harry... Neden bu kadar duygulu konuşuyorsun? Bende seni çok seviyorum, hemde tahmin bile edemeyeceğin kadar."

"Öyleyse sevgilim..." Harry ayağa kalktı, sonra diz çöktü ve Draco'nun ellerini tuttu. Sarışın olan şaşkınlıkla bakıyordu ona. İkisinin de kalbi çıkacak kadar atıyordu. "Üç yıl önce İlk geldiğimiz mekanda, ilk yemek yediğimiz, birbirimizi ilk tanıdığımız yerde sana evlilik teklifi etmek istiyorum. Seninle evlenmek istiyorum, sadece hayatımızı değil, herşeyimizi bağlamak istiyorum. Seninle evlenmek istiyorum sevgilim. Benimle evlenir misin?" Dediğinde yüzük kutusunu uzattı.

Draco şok içindeydi. Bunu gerçekten beklemiyordu. Hayatının en ama en mutlu günüydü. Dolu gözleriyle gülümsedi ve "evet!" Dedi.

Kuzgun ayağa kalkıp Draco'nun dudaklarını öptüğünde üstlerine dökülen güllerle kıkırdadı Draco. Etrafta ki insanlar alkışlarken, ikisi de gülümseyerek birbirlerine bakıyordu.

"Seni seviyorum." dedi Harry.

"Bende seni seviyorum Harry, çok seviyorum!"

Yüzüğü taktı Draco, Harry parmağının üstünü öperken ikisi de atan kalpleriyle çok mutluydular...
___________________________________________

Sonra ki bölüm final🥹❤️
Hem sevmiyorum bu hikayeyi hemde seviyorum. Canım hikayem 😔🫶

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Öptüm sizleri...

Continue Reading

You'll Also Like

5.4K 496 18
Gittikçe güzel elmasları ferini kaybediyor, teninin güzelliği soluyor, gülüşünün sesi kısılıyordu. O kayboluyordu. ♥️ Ailesi tarafından asla yeterli...
112K 7.6K 38
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma i...
110K 12.8K 33
değişiyorsun, dayanamıyorum
528K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...