DEĞİŞEN HAYATIM

By BraAr24

652K 36.1K 6.6K

ALARA DEVRİM ÜSTEĞMEN'in hayatı Bu kitapta kız Zengin ve aile normal gelirli ayrıca kitapta ağlak anne yok... More

1. bölüm
2. bölüm
KAREKTER TANITIMI
3. bölüm
4. bölüm
INSTAGRAM
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bölüm
9. bölüm
10 bölüm
11. bölüm
12. bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
13. bölüm
14. bölüm
15. bölüm
17. bölüm
18. bölüm
19. bölüm
karakterlere soru Sor cevabı al
cevap bölümü
20. bölüm
21. bölüm (gerçek bölüm)
22. bölüm
23. bölüm
24. bölüm
YENİ GÖLGE TİMİ
25. bölüm
26. bölüm
27. bölüm
28. bölüm
29. bölüm
30. bölüm
31. bölüm
32. bölüm
33. bölüm
34. bölüm
35. bölüm
36. bölüm
37. bölüm
INSTEGRAM BÖLÜMÜ
38. bölüm
39. bölüm
40. bölüm
41. bolum
42. bölüm
43. bölüm
44. bölüm
45. bölüm
46. bölüm
47. bölüm
48. bölüm
49. bölüm
INSTEGRAM bölümü
FİNAL
özel bölüm (MUTLU SON) (Alara hayata iken)
yeni bir kitabımmmmm

16. bölüm

13.2K 677 254
By BraAr24

Satır arası yorum yaparmısınız lütfen

Yorum yapamayanlar ama yapmak isteyenler sizi seviyorum muahh

Boynumun ağrıması ile gözlerimi açtım

"Ahh" diye acı ile bağırdım boynum tutulmuştu lan, sanırım koltukta uyumuşum. Ayağa kalkıp Etrafa baktığımda gördüğüm görüntü ile kaşlarım havaya kalktı. Lan biz evin içine sıçmışız.

Etrafta baktım Teo neredeydi lan. Teo'yu aramak için yerde gördüğüm telefonu aldım koltuğun altında gördüğüm görüntü ile kahkaha attım. Teo koltuğun altında oyuncak ayısına yani tarçına sarılmış uyuyordu.

Hızla telefon ile onun bir kaç resmini çektim. Telefonu kapatıp Teo'yu uyandırmaya çalıştım

"Teo kalk hadi" dedim ve bir kaç kez dürttüm gözlerini hafif açıp bana baktı

Teo "ne oldu"

"Şirkete gideceğiz kalk hadi" dedim

Teo "ha tamam kalktım" dedi ve kafasını koltuğa çarptı

Teo "ahh ne oluyor ya" diye acı ile sızlandı onun haline gülüp

"ilk önce nerede uyuduğuna bak ya, kalk hadi dikkatli çok koltuğun altında ben odama geçiyorum üstümü giyip geliyorum o zamana kadar hazır ol. Ayrıca şirkete gitmeden bir temizlikçi bul yoksa belediye gelip evi temizleyecek." Dedim ve odama ilerledim...

Şirket içim üstümü giymiş ve hazırdım odadan çıkıp salona döndüm Teo ortalıkta yoktu

"Teo neredesin" diye bağırdım

Teo "GELDİM" arkadan gelen ayak sesleri ile Teo'ya döndüm hazırdı

"Hadi çıkalım" dedim. Beraber Evden çıkıp arabayı ilerledik arabanın önüne gelip Teo'ya döndüm

" Teo bugün arabayı sen kullan" dedim ve anahtarı ona attım , anahtarı havada tutup bana gülümsedi

Teo " tabii ki ben kullanırım" dedi ben Koltuğa binip Teo'yu bekledim oda sürücü koltuğuna binip sürmeye başladı...

Teo'nun sorduğu soru ile gözlerimi camdan çekip Teo'ya döndüm

Teo "biz bu köstebeği nasıl yakalayacağız

"aklımda bir fikir var şimdi sana anlatsam daha iyi olur en azından direk plana geçiş yaparız" dedim Teo gülüm

Teo "anlat anlat dinliyorum bu sefer aklına ne gibi sinsi planların var"

"haha çok komik, neyse konuya gelelim" dedim ve derin nefes alıp anlatmaya başladım.

"şimdi biz şirkete gidip herkesi toplantıya çağıracağız toplantıda önemli bir ihaleye katılacağımızı ve bu ihale şirket için önemli bir şey olduğunu söyleyeceğiz. Ondan sonra toplantıyla ilgili belgeleri Edenbulur'a verip kendini odasına saklamasını söyleyeceğim herkesin ortasında. Sonra Edenbulur kendi odama çağırıp onun odasındaki kamerayı seyredeceğiz ve kamerada kimin Edenbulur'un odasına girip etrafı karıştırdığı ortaya çıkacak. Plan bu ama eğerki dosyayı çalacak kişi zekiyse kameraları bozar bu nedenle onu göremeyeceğimizi anlar ama bizde şirkette kimsenin haberi olmayan gizli kameralarla onu izleriz. Toplantıya girmeden de sen polisleri ararsın ve bizde hem kamera kaydını hem de suçluyu polislere teslim ederiz" dedim ve derin nefes aldım.

Teo "vay sinsi vay sen nasıl düşünüyorsun hala aklım almıyor böyle planları" dedi ve güldü

" Teo'cum sonuçta sen de akıl olmadığı için düşünmemen çok normal" dedim ve güldüm

Teo "aşk olsun alındım gücendim" dedi tirpli ses tonu ile

"He he" dedim tam o sırada arabanın durması ile şirkete geldiğimizi anladım. Arabadan inip Teo ile şirketten içeri girdik hadi bakalım plan başlasın.....

Her şey tamamdı Edenbulur'un dosyayı odasına götürüp kasaya koymuştu

Teo "ben Edenbulur'u çağırayım artık" dedi tam elini telefona atıyordu ki onu durdurdum

"Aramana gerek yok şüpheliyi buldum" dedim ve kameradan son kez kontrol ettim

Teo "nasıl ne ara buldun" dedi şaşkınlıkla bilgisayardaki görüntüsü flaş belleğe aktardım ve ayağa kalktım

"Polisleri çağırdın mı" dedim

Teo "evet" dedi tam o sırada kapı çaldı ve içeri iki polis girdi ayağa kalktım

Polis1 "bir ihbar vardı onun için geldik"

"Evet , ihbarı biz yaptık isterseniz önce kamera kaydını izleyin" dedim kafaları ile onaylayıp masaya geldiler kayıtları onlara izlettikten sonra polis memurlarına döndüm

"Bence her şey ortada"

Polis2 "aynen öyle bu şahsı alalım biz" dedi

"Tabi buyurun sizi götüreyim" dedim ve beraber odadan çıktık. Köstebek olan kişinin odasının önüne gelip kapıyı çalmadan içeri girdik polisler onu alıp kelepçelemesi ile Teoman şaşkınlık

Teo "Ne bir dakika Edenbulur bunu o mu yaptı" dedi şaşkınlıkla. Evet suçlu Edenbulur'du aslında en başından beri bununla ilgili şüphem vardıı. Şüphemi kanıtlayan şey ise bugün toplantıda olanlardı.

Toplantıda önemli bir dosya olduğunu söylediğimden beri gözünü dosyadan çekmemişti ve mimikleri değişmişti hep.

Kameradan izlediğimde ise dosyayı aldığı gibi bir kaç resmini çekmiş sonra kopyalanmış ve öyle kasaya koymuştu. Onu bu kadar kolay yakalamamın sebebi ise belliydi kendini açık etmişti.

Polislerin Edenbulur'u alıp gitmesi ile şirketteki herkese döndüm

"Evet sayın iş arkadaşlarım, aramızda bir köstebek vardı ve az önce polis onu alıp götürdü yani korkulacak bir durum yok, saat daha 13.27 geçiyor işinize devam edebilirsiniz. Ama ondan önce bu akşam olacak şirketlerin bir araya gelmesi için yapılan kutlamaya herkes geliyor gelmeyen olmasın. Bugün saat 14.30 herkes evlerine gidebilir ve akşamki kutlama için hazırlanabilirsiniz" dedim ve geri odama döndüm

Odama gelip kendimi koltuğa attım benden sonra gelen Teo

Teo "Lan Edenbulur bunu nasıl yapar" dedi şaşkınlıkla hâlâ üstündeki şaşkınlığı atamamıştı

"Yapmış işte Teo, neyse konu o değil" dedim

Teo "konu ne" dedi gözlerime bakarak

"Konu benim aç olmam Teo şuan seni bile yiyebilirim , ayrıca akşamki davet için ikincisinde çıkıp kıyafet alması lazım"

Teo "kızım sen nesin böyle ya daha az önce şirketinde bir köstebek polisler tarafından alındı ama sen hâlâ mideni düşünüyorsun" dedi

"Teo ben nerdeyse her gün dağda it avlıyorum sence bir köstebek beni ne kadar etkiler" dedim ve çantamı alıp ayağa kalktım

"hadi kalk ayağa daha gidip yemek yiyeceğiz kıyafet bakacağız haydi kalk" dedim ve önden yürümeye başladım....

Teo "YA DAHA HAZIRLANMADIN MI ALARA?" diye tekrar bağırdı Teo yemek yemiş, kıyafet bulmuş ve eve gelip akşamki davet için hazırlanmak için odalarımıza gitmiştik. Teo tam yarım saattir bağırıyor ve haklıydı da bende yarım saattir makyaj yapıyorum. Son olarak kırmızı rujumu sürdüm. Elbisemin yırtmacına görünmeyecek şekilde silahımı da koyup. Çantamı alıp odadan çıktım. Salona geldiğimde Teo bana döndü ↪️↪️↪️↪️↪️↪️

Teo "vay anam babam, çok güzel olmuşsun lan" dedi ve gelip elimden tutup bir tur kendi etrafımda döndürdü

Teo "valla mükemmel olmuşsun" dedi gülerek

"Teşekkürler" dedim ve gülümsedim. Teo'yu baştan aşağı süzüp ıslık çaldım

"Vay vah sizde çok yakışıklı olmuşsunuz" dedim

Teo "Teveccühünüz hanım efendi" dedi
↪️↪️↪️↪️

"hadi gidelim, kendi şirketimizin davetine geç kalmayalım" dedim kolunu girmem için bana uzattı gülümseyip koluma girdim ve beraber evden çıkıp arabaya bindik....

Araba durmuştu davet yerine geldiğimizi anlamıştım tam arabadan inecekken Teo beni tuttu

Teo "bekle ben kapını açacağım ve beraber ineriz" dedi

''tamam" dedim. Teo arabadan inip gelip benim kapımı açtı ve elini uzattı. Onun elini tutup arabadan indim. Teo anahtarı valeye verip kolunu uzattı, koluna girip beraber davet salonuna girdik.

Etraf çok kalabalıktı ki kalabalık olması normalde iki şirket vardı burada. Göz göze geldiğim kahverengi gözler ile gözlerimi çekmedim (kahverengi göz = Azat bey) gözleri ile beni baştan aşağı süzüp kaşlarını çattı

Teo "Azat bey ve Temmuz bey o taraftalar haydi gel onların yanına geçelim" dedi ve benle beraber ilerlemeye başladı. Azat bey ve Temmuz bey ayağa kalkıp yanımıza gelmeye başladı.

Azat "Hoş ggeldini" dedi ve elini önce Teo'ya uzattı sonra elini bana uzattı

Azat "Çok güzel olmuşsunuz Alara hanım" dedi ve nezaketen gülümsedi

"sizde çok şık olmuşsunuz Azat bey" dedim.
Temmuz beyle de selamlaştım.

Temmuz "buyurun geçip oturalım" dedi beraber 4 kişilik masaya geçtik ve oturduk.

30 dk sonra

Çalan romantik şarkı ile bir kaç kişi dansa kalktı lan bu düğün mü ne romantik şarkısı ya. Bir tane adam yanıma geldi ve gülümsedi

X "bu dansı bana lütfeder misiniz güzel bayan" dedi nazik bir şekilde

"dans etmeyi sevmiyorum, teşekkürler" dedim adam gülümseyip geri gitti.

Teo kaşlarını çatmış bana bakıyordu

"hiç bana öyle bakma Teo adam çok nazik bir dille teklif sundu, bende nazik bir şekilde geri çevirdim" dedim

Tek "Gülümsemene gerek yoktu" dedi

"Kıskançlık yapma" dedim ve onun haline güldüm bana son defa bakıp önüne döndü sanırım trip atıyordu. Temmuz ayağa kalkıp Teo'nun yanına geldi

Temmuz "gel şurada iki tane güzel kız var beraber onları dansa kaldıralım" dedi Teo bana baktı ve sırıtıp ayağa kalktı ve Temmuz beyle ilerledi. Arkasından bakıp gözlerimi kıstım eve güzel ben ona gösteririm.

Azat "beraber dans edelim mi?" Yanımda gelen sesle oraya döndüm Azat bey elini uzatmış beni dans için kaldırıyordu. Teklifini reddedecekken Teo'nun bana yaptığı geldi aklıma şimdi kıskanmak neymiş görsün o.

"Tabi" dedim ve elini tuttum. Beraber dansa kalktık. Bir elini belime bir eli ile de elimi tuttu bende bir elimi onun omuzuna koydum. Ve beraber dans etmeye başladık gözleri ile gözlerine baktım ne o gözlerin benden çekti neden ben ondan.

Azat "Çok güzel olmuşsun" dedi

"teşekkürler sende çok şık olmuşsun" dedim

Azat "Beni hatırlıyor musun" dedi kaşlarımı çattım

"O gün marketin önünde bana bakıyordun o zamandan bahsediyorsan evet" bakışları değişti

Azat "Hayır, o gün değil daha eskiden" dedi düşünmeye başladım gözleri hep tanıdık gelmişti ama bir yerden çıkarmamış tım

Azat "Hatırlamadın" dedi ve kırgınlıkla gülümsedi.

"Nereden hatırlamam lazım seni, beynimi zorluyorum ama yok hatırlamıyorum" dedim

Azat "Artık hatırlayınca kim olduğumu öğrenirsin" dedim ve gülümsedi. Müzik bitmedi ile tam yerimize doğru ilerledik tam masanın önüne gelmişti ki gelen silah sesleri ile salonda çığlıklar koptu. Hızla Azat'ı alıp masayı ter çevirip arkasına geçtik

"İyi misin bir yerinde bir şey var mı" diye sordum

Azat "ben iyiyim sen iyi misin" dedi endişe ile

"iyiyim" etrafa bakmaya başladım herkes bir yere saklanmıştı Teo ve Temmuz onalar da bizim gibi masayı ters çevirmiş arkasında duruyordular. Kafamı masadan çıkarıp etrafa baktım silah sesleri hâlâ devam ediyordu. Hızla sırtımı masaya yasladım ve eteğimi hafif kaldırıp yırtmacımdaki silahı aldım. Azat bir bana bir silaha şaşkınlıkla baktı.

Azat "Silahın sende ne işi var" dedi

"Şuan konu o değil. Çantam yanında telefonumu çıkar" dedim ve geri etrafa baktım kapı açılmış ve yüzünde maske olan 4 kişi içeri girmişti silahım ile onlara ateş etmeye başladım.

Azat "çıkardım telefonu" dedi sırtım ona dönüktü çünkü ateş ediyordum ama mermim azı maalesef. Azat'a dönmeden cevap verdim

"Rehbere gir ve Reşat albayı ara hemen" dedim

Azat "aradım çalıyor" son adamı da öldürüp Azat'a döndüm telefonu elinden alıp hoparlöre aldım. Bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı.

Reşat "Alo Alara" yine gelen silah sesleri ile Reşat albay tekrar konuştu

Reşat "Alara ne oluyor orada" dedi bağırarak

"komutanım İstanbul'da şirketler arası bir davetteyim, ne olduğunu anlamadan silah sesleri geldi ve sanırım çok kişiler saldırı altındayız, tek olsam sorum olmaz ama şuan etrafta çok kişi var" dedim

Reşat "hemen oraya ekip yolluyorum, sivillerin hayatını koru asker"

"Emredersiniz albayım" dedim silah sesleri geliyordu ama içeri kimse girmiyordu Allah'a şükür şuan kimse vurulmamıştı duyduğum ağlama sesi ile kaşlarımı çattım etrafa bakarken bir tane masanın altına girmiş ağlayan bir çocuk gördüm. Masanın arkasından çıkıyordum ki bir anda Azat kolumu tuttu

Azat "Kafayı mı yedin ne diye masanın arkasından çıkmaya çalışıyorsun" dedi

"Orada çocuk var Azat bey, ve benim işim vatandaşları korumak. Şimdi izninizle" dedim ve kolumu çekip çocuğa doğru yavaş yavaş ilerledim. Silah sesinin kesilmesi ile hızla çocuğun yanına gittim.

"şşşş geçti geçti" çocuk bir anda bana sıkıca sarıldı bir anda hissettiğim acı ve birinin önüme geçmesi bir oldu......

1731 kelime

Azat Akay
32 yaşında
Akay holdingin sahibi
Adanalı aşiret ağası

Temmuz Akay
28 yaşında
Akay holding hisse sahibi
Azat Akay ile abi kardeş

Continue Reading

You'll Also Like

192K 11.9K 34
Genç kız elini uzattı. "Ben Ela . Ela Karabela" Bu esmer tatlı kız kesinlikle soyadının hakkını veriyordu.
Gri Asker By Ece

Teen Fiction

8.3K 457 18
(Bölümler uzundur.) Yıllar önce öldü diye gösterilen ve karanlık bir odada renklerin ne olduğunu bilmeden, ışığı görmeden büyüyen bir kızın hikayesi...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

664K 33.2K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
242K 12.5K 44
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.