Ziya hemen sevdiği kadının yanına koştu ve yere eğilip ellerinden tuttu.
Ziya "İyi misin birşeyin varmı"
Alânur yerde yatan adama bakarak.
Alânur "Ne yaptın sen" (kısık sesle)
Ziya "Sen iyi misin biryerinde bişey var mı"
Alânur dolu gözlerle Ziyanın yüzüne bakmakla yetindi.
Ziya birden Alânura sımsıkı sarıldı. Alânur hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Ziya "Geçti geçti(saçını okşayarak) yok birşey... ağlama... lütfen..."
Bir süre sarıldılar, Ziya Alânurun sırtını sıvazladı.
Ziya "Sana birşey olacak diye çok korktum"
Alânurun saçlarını öptü.
Sarılmayı bıraktılar ve Alânur yerdeki adama baktı.
Alânur "Ölmüş mü"
Ziya adamın nabzına baktı.
Ziya "Evet ölmüş"
Alânur "Z-Ziya ne yaptın neden yaptın... Benim yüzümden bir adamı öldürdün" ağlamaya başladı
Ziya "Seni korumak için...Sakın, sakın bak ağlama"
Alânur "Adam öldü... Ne yapacağız?..."
Ziya "Bilmiyorum"
Yarım saat sonra
Alânur ve Ziya hâla olayın olduğu odadaydı.
Alânur "Bak kimseye birşey söylemiyorsun kimse hiçbirşey bilmeyecek. Sen git şimdi. Ben halledeceğim."
Ziya "Ne demek git? Nasıl halledeceksin bunu saçmalama"
Alânur "Merak etme suç senin üzerine kalmayacak ben tek başıma halledeceğim."
Ziya "Saçmalıyorsun bu cesetler ne yapacaksın. İzin vermem. Birlikte halledeceğiz! Son sözüm bu!"
Alânur ve Ziya odadaki kanları ve parmak izlerini temizlemeye başladılar. Saat 7 olmuştu ve ikisini de telefonu defalarca çalmıştı.
Alânur "Bırakalım burayı. Hiçbirşey olmamış gibi yemeğe gidelim sonra gece 12 de buraya gel ne yapacağımıza karar verelim"
Ziya "Tamam. Onura söyleyecek misin"
Alânur "Ondan birşey saklayamam"
Ziya "Olmaz Alânur kimseye söyleyemeyiz. Sen değil miydin kimseye söylemek yok diyen"
Alânur "Ama-"
Ziya "Ama yok Alânur ama yok!"
Alânur "Hadi sen önce çık ben sonra"
Ziya "Tamam"
_______________________________________
1 saat sonra akşam yemeği.
Bu sefer Aynı masaya oturmamışlardı. Ama ikisi de sürekli birbirine bakıyordu.
Onur "Aradım aradım açmadın neredeydin"
Alânur "Telefonumu odada unutmuşum. Ormana yürüyüşe gitmiştim de"
Onur "Bensiz hem de"
Alânur "Ya sen Gönençle konuşuyorsun ben de bölmek istemedim"
Onur "Öyle olsun madem"
Alânur "Ya benim başım ağrıyor ben odaya çıkıp dinleneceğim"
Onur "Ağrı kesici falan aldın mı"
Alânur "Alırım şimdi"
_______________________________________
Saat gece 11
Ziya, Alânuru telefonla aradı.
Ziya "Seher uyudu"
Alânur "Tamam 1 saat sonra oda kapısının önünde buluşalım"
Ziya "Tamam "
1 saat sonra
Alânur ve Ziya kapının önündelerdi.
İçeri girdiler.
Alânur "Bak şimdi bu adamı çarşafa saracağız. Ben otelden bir adam ayarladım temizlikçi ağzı da sıkı para da verdim. Bu adamı çamaşır arabasına koyup otelin arka kapısına getirecek. Sonra senin arabana koyacağız"
Ziya "Ya adam konuşursa birine"
Alânur "on iki bin TL verdim konuşmaz"
Ziya "Sonra ne yapacağız"
Alânur "Ormana gömeceğiz"
Ziya "Ne? Saçmalama ben yapamam"
Alânur "Ne demek yapamam deli deli konuşma"
Ziya "Bu büyük suç"
Alânur "Değil sen dediğimi yap. Adam gelecek şimdi"
Ziya "Biri görürse"
Alânur "Onu da o zaman düşünürüz"
Yarım saat sonra temizlikçi adam geldi ve cesedi alıp arka kapıdan çıkardı.
Ziya da arabayı otelin arkasına park etmişti.
Temizlikçi"Abla yaptım dediğin her şeyi. Kameraları kapattım herşeyi hallettim bunlar da kazma ve kürek "
Alânur "Tamam sen git"
Alânur ve Ziya adamı arabanın bagajına taşıdı.
Alânur "Arabayı ben süreceğim"
Ziya "Tamam"
Alânur ve Ziya yol boyunca konuşmadı.
Alânur otelin uzağında ıssız bir ormana getirmişti onları. Ve ormanın ortasına arabayı park etti.
Alânur "Şimdi in arabadan eldivenleri tak"
Ziya "Tamam"
Ziya ve Alânur eldiven takıp toprağı mezar boyutunda kazmaya başladılar.
Ziya "Yorulduysan bırak"
Alânur "Boş laf etme de çıkaralım şu adamı bagajdan"
Ziya ve Alânur adamı bagajdan çıkarıp kazdıkları çukura attı.
Ziya "Sen neden bukadar sakinsin"
Alânur "Sakin değilim soğukkanlıyım"
Ziya "Ya biri gördüyse"
Alânur "Görmedi kimse"
Gecenin karanlığında ay ışıyının altında cesedi gömüp üzerini toprakla kapattım zemini düzlediler.
Alânur "Hadi dönelim"
Ziya arabanın şoför koltuğuna ilerledi.
Alânur "Hayır ben süreceğim başka biryere daha gideceğiz"
Ziya "Nereye"
Alânur "Lastikleri değiştirmeye"
Ziya "Neden"
Alânur "Arabanın lastikleri toprakta iz bırakmış ve bu lastik izi burada delil görevi görüyor.
Alânur arabayı lastikçiye sürdü.
Alânur" Abi sana zahmet geç saat ama lastiklerden biri hava kaçırıyor değiştirirmisin"
Lastikçi"Tamam hanım kızım"
Lastikleri değiştirdiler ve bu sefer arabayı Ziya sürdü. Otele yaklaştıklarında Alânurun uyuduğunu fark etti Ziya.
Ziya "Alânur kalk geldik otele"
Alânur tepki vermedi. Bu sefer Ziya arabayı park edip Alânuru dürttü.
Ziya "Geldik uyan hadi"
Alânur yavaşça gözlerini araladı.
Alânur "Geldik mi"
Ziya "Evet toparlan hadi"
İkisi de arabadan indi ve hiçbirşey demeden odalarına gittiler.
_______________________________________
Saat sabah 6
Alânur Ziyaya mesaj attı.
Alânur "Çabuk odama gel acil!"
Ziya telefonun mesaj sesine uyandı ve üzerini bile değiştirmeden Alânurun odasına koştu. Kapıyı tıklattı.
Alânur kapıyı açtı.
Ziya "İyi misin. Birden bu saatte yazınca bişey oldu sandım"
Alânur "Bana birşey olmadı"
Ziya içeri geçti.
Alânur "Bana bir mesaj geldi"
Ziya "Ne mesaji"
Alânur telefondan mesajı gösterdi.
Mesajda (Sizi gördüm. Eğer 4 saat içinde attığım konuma gelmezseniz ikinizden biri ölür) yazıyordu.
Ziya"Kim bu kim bizi görmüş "
Alânur" Kimse bizi görmedi. Panelden baktım bu dünkü temizlikçi numarayı gizliye almış"
Ziya" Bizi tehtid ediyor ne yapmayı düşünüyorsun"
Alânur "Attığı konuma gitmeyeceğiz"
Ziya "Ne demek gitmeyeceğiz. Burada ölmeyi mi bekleyelim saçmalama gitmek zorundayız"
Alânur "Olmaz"
Ziya "Ne demek olmaz, olmaz ne"
Alânur "Gidersek korktuğumuz sanar"
Ziya "Ha o zaman bekleyelim bakalım hangimiz ölecek... Hani bana demiştin ya cenazene gelirim diye, bak bu iyi fırsat"
Ziya tam kapıya yönelmişken Alânur kolundan tutup onu durdurdu.
Alânur "Saçma sapan konuşma"
Ziya "Bak sana da fırsat çıktı gelirsin artık cenazeme"
Alânur "Neden böyle yapıp beni üzüyorsun... Ben öyle demek istemedim... Tamam... Hazırlan gidelim konuma"
Ziya "Ben de seni üzmek istemedim."
Yarım saat sonra Alânur ve Ziya, Ziyanın arabasına herşeyden habersiz binmişti.
Kısa süre sonra şarampole geldiler.
Alânur "Ziya çok hızlı gidiyorsun biraz yavaşlar mısın"
Ziya "Tamam"
Ziya yavaşlamaya çalıştı ama olmadı.
Ziya "Alânur... Sıkı tutun frenler tutmuyor..."
SON