platonik (ÇT)

By Gnelkan

174K 10K 3.1K

Yeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk g... More

bölüm 1 ~yeni okulun ilk günü~
bölüm 2 ~yardım çığlıkları mı?~
bölüm 3 ~~
Bölüm 4
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
bölüm 11
bölüm 12
bölüm 13
bölüm 14
bölüm 15
bölüm 16
bölüm 18
bölüm 19
bölüm 20
bölüm 21
bölüm 22
bölüm 23
24. bölüm
bölüm 25
bölüm 26
bölüm 27
bölüm 28
bölüm 29
bölüm 30
bölüm 31
bölüm 32
bölüm 33
bölüm 34
bölüm 35
bölüm 36
bölüm 37
bölüm 38
bölüm 39
bölüm 40
bölüm 41
bölüm 42
bölüm 43
bölüm 44
bölüm 45
bölüm 46
bölüm 47
bölüm 48
bölüm 49
bölüm 50
bölüm 51
bölüm 52
53. bölüm
54. bölüm
55. bölüm
56. bölüm
bölüm 57
58. bölüm
59. bölüm
60. bölüm
61. bölüm
62. bölüm
63. bölüm
64. bölüm
bölüm 65
bölüm 66
bölüm 67
bölüm 68
69. bölüm
70. bölüm
71. bölüm
72. bölüm
73. bölüm.
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77. bölüm
78. bölüm
79. bölüm
80. bölüm
81. bölüm
82. bölüm
83. bölüm
84. bölüm
85. bölüm
86. bölüm
87. bölüm
88. bölüm
89. bölüm
90. bölüm
91. bölüm
92. bölüm
93. bölüm
94. bölüm
95. bölüm
96. bölüm
97. bölüm
98. bölüm
99. bölüm
100. bölüm
101. bölüm
102. bölüm
103. bölüm
104. bölüm
105. bölüm
106. bölüm
107. bölüm
FİNAL

bölüm 17

2.8K 140 44
By Gnelkan

?:şşş tamam.

Dedi ama oda benim kadar telaşlıydı.

Kolarının arasında küçücük kalmıştım.

Kafamı göğüsüne bastırdım.

?:sakin ol!

Dedi daha da çok titremeye başlamıştım.

Kolarının arasında tir tir titriyordum.

Tuana:gö-gözleri açıktı...bana bakıyordu!

Tüm vicudumda beraber sesimde titriyordu.

Hafif kafamı kaldırıp tekrar yerde yatan bedene baktım.

Tuana:hala bana bakıyor!

Dedim çığlık atarcasına.

?:sana bakmıyor!

Yalan söylüyor.

Gözleri kocaman açık bir şekilde bana bakıyordu.

Masmavi gözleri katil sensin diyordu sanki.

Senin yüzünden öldüm diyordu belkide.

Ama bana bakıyordu,beni suçluyordu gözleri.

Tuana:ben yapmadım!

Diye mırıldandım.

Tuana:benim suçum değildi.

Bana anlamsız bakışlar atıyordu.
Ne dediğimi anlamamıştı.
Buna rağmen soru sormadı.

?:sen yapmadın... biliyorum senin suçu değildi.

Dedi parmakları saçlarımın arasında gezerken.

Dudaklarımdan bir hıçkırık yükseldi.

Tuana:benim yüzümden mi öldü? Ölmesini istemezdim.

Dedim kendimi ağlamamak için zorlarken.

Durdu parmakları olduğu yerde kaldı.

Orda durmamalıydık.
Konuşmamalıydık.

Eyer ordan çıkıp direk buraya gelseydik ölmeyecekti.

Orda durmamalıydık.

Ölmesinin suçlusu bizdik.

Katili değildik ama suçluyuk.

Yardım edebilirdik.
Onu kurtarırdık.

Ama biz aptal gibi buraya niye geldiğimizi unutup orda aptalca öpüşmeye kalktık.

Sadece biraz erken gelseydik o ölmeyecekti...

Başka bir çığlık sesi geldi.
Ses ülküye aiti.

Yağız:siktir.

Dedi sadece.

Ülkü:abi...

Dedi telaşla.
Yutkundu ve arda'ya yaklaştı.

Arda hiç çekinmeden onu kolarının arasına aldı.

Leya:ölmüş mü?

Dedi titreyen sesiyle.

Yağız:sanırım.

Dedi sakin olmaya çalışarak.

Bir süre sesizce durduk orda.

Ben bir saniye bile onun kolarından ayırılmamıştım.

Ne düşünüyorlar bilmiyorum ama hepimiz aklımda olan tek şey ne yapacağımızdı.

Önümüzde bir ceset vardı.
Ve biz onun etrafında duruyorduk.

Beste:eceye haber vermeliyiz.

Dedi birden.

Berat:şuan olmaz.

Beste:kızın ikizi ölmüş ne zaman haber vermeyi düşünüyorsunuz?!

Ah evet ölen kişi öykü idi.

Bestenin yakın arkadaşlarından biri.
Ve Ece'nin ikizi olan öykü.

Demir:Arkadaşlar burdan çıkmak zorundayız!

Leya:onu burda böylece bırakmayız!

Demir:napalım leyacım sırtımızda mı taşıyalım? Hata bizimlede gelsin arabanın ön koltuğunda oturur yolu izler öyle.

Öfkeyle kahka attım.

Tuana:burda bir kız öldürülmüş cidden hala dalga mı geçiyorsunuz?!

Ülkü:şuan katil konumundayız biri görürse hayatımız biter.

Arda:kamerlar...

?:hassiktir.

Birbirimize bakakaldık.

Beste:benim bir suçum yok!

Tuana:hiçbirimizin bir suçu yok!

Bencil.

Yağız:kamera kayıtlarını sileriz ama bu cesedi burdan kaldırmak zorundayız.

Ülkü:zorunda değiliz sonuçta biz birşey yapmadık.

Dedi korkuyla.

Beste:haklı haberimiz yokmuş gibi davranırız.

Yağız tekrar yerdeki kadına yaklaştı.

Heryerde kan vardı.

Ayakkabım hep kan olmuştu.
Bu irkilmeme neden oluyordu.

Yağız öykünün bembeyaz olmuş koluna eledi.

Kolunu tekrar bırakınca parmakları bacağıma deydi.

Dudakalarımdan bir çığlık döküldü.

Yağız:şşş sakin ol benim suçumdu.

Yutkunarak kendimi yanımdaki şahısa bastırdım.

Koluyla sardı beni tekrardan.

Arda:tamam önce kameraları haledelim.

Dedi derin bir nefes verip.

Tuana:ceset?

?:o burda duracak.

Dedi kesikin bir sesle.

Leya:onu burda bırakamayız!

Dedi tekrardan.

?:bırakmak zorundayız!

Leya:neden?

?:koskoca ülkenin önünde katil damgası yemek mi istersin?!

Leya sustu.

O haklıydı.

Öyküyü de yanımıza alırsak katil biz olurduk.

Onu burda bırakmak zorundaydık.

Hepimiz katil olmak için çok gençtik.

Kendine gel Tuana siz zaten katil değilsiniz.

Ah evet biz sadece yan karakterdir.

Hiçbir suçumuz yoktu.
Ama şuradan geçen tek bir kişi suçu bize atardı.

?:şimdi onu burda bırakıp gidiyoruz!

Ve onun dediği gibi yaptık.

Öyküyü kanlı bedeniyle orda bıraktık.

Leyanın dolu gözleri,ülkünün abisine kokruyla sarılması.

Yağız ve ardanın katilin kim olabileceğini konuşması.

Bestenin eceye haber vermek istemesi ve beratın her seferinde rededişi.

Kamera kayıtlarını bir şekilde silmiştik -yani onlar silmişti-
Orda bulabilecekleri delileri yok etmiştik.

Bunu yapmamız yanlıştı.
Bunu yapmamlıydık,hepimiz bunun farkındaydık ama aksi takdirde katil biz olurduk.

Deliler bizi katil olarak gösteriridi.
Ama biz sadece masum yan karakterlerdik.

Öyküyü orda kanlar içinde bırakmıştık.

Demir:öykünün orda ne işi vardı ki?

Bunu hiçbirimiz düşünmemiştim.
Hakkaten gecenin bir saatinde ne işi vardı orda?

Beste:rimelini unutuğundan bahsediyordu muhtemelen onu almaya gelmişti.

Demir:ne yani bu süslü beyinsiz bir hiç için mi öldü?

Hepimiz demire ters ters baktık.

Leya:sence tek sorun bir rimel için mi ölmüş olması?

Ne kadar şaşkındık böyle?
Okulda bir kız ölmüştü ve biz buna şahitik ama sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi rahattık.

Bir kız ölmemiş gibi.
Biz buna şahit olmamışız gibi.
Okulda bir katil dolaşmıyormuş gibi.

Tuana:olayın ciddiyetinin farkına varın artık! Okulda bir kız öldürüldü!

?farkındayız bizde senin yanındaydık.

Tuana:okulda bir katil var!

Bu sefer sinirden titremeye başladım.

Çok rahattı.

Olayın ciddiyetinin mi farkında değildi yoksa her zamanki gibi duygularını mı saklıyordu?

Kafamı kaldırınca ülkü ile göz göze geldim.

İkimizde aynı şeyi düşünüyorduk.

Tuana:onur'un ölmesi tesadüf değildi.

Diye mırıldandım.

Berat:ne?

Tuana:onur ölmedi öldürüldü.

Sesizlik...

Uzun bir süre hepsi sustu.

Cevap vermediler ama hepsi aynı şeyi düşünüyordu.

***

Zeynep:duydun mu okulda öykü adında bir kız ölmüş!

Biliyorum zeynepciğim cansız bedeni gözlerimin önündeydi.

Dün okul tatildi eh okulda bir ceset vardı haliyle okul tatil olmuştu.

Zeynep:onurun arkadaşı olduğu söyleniyor.

Bu durumda bile gülmek istedim.

Öykü ile onur mu?

babası tarafından sevilmeyen,Bağımlı bir çocuk ile babasının prensesi okulun popüler kızı mı?

Komikti.

Zeynep:onurun sevgilisi olduğunu ölümüne dayanamayıp intihar etiği konuşuluyor.

İşte bu sahada komikti.

Cidden bizim gibi susan daha kaç kişi vardı?

Ne için susuyorlardı?
Okulun itibarı için miydi?

Zeynep:benden birşey mi saklıyorsun?

Tuana:be-ben mi? Yoo nerden çıktı.

Dedim telaşla.

Zeynep:dökül bebeğim nedir bu telaşın?

Dedi sakince.

Tuana:yo telaş yapmadım.

Göz devirdi.

Zeynep:dinliyorum seni Tunana.

Derin bir nefes verdim.

O gün olan her şey gözümde canlandı.
Her şeyo tekrar yaşıyor gibiydim.

Zeynep her cümlemde dahada şok oluyordu.

Telaşla ve şaşkınca beni dinliyordu.

Tuana:öyle işte en sonda elaların sahibi tarafından eve bırakıldım.

Zeynep:şaka yapıyorsun?

Başımı olumsuz anlamda saladım.

Zeynep:ne yani adını bile bilmediğin adamla öpüştün sonra sana 'fahişe' olduğuni söyledi? Sonra arda denen çocuk gelip sana sarıldı ayriyeten senin için en yakın arkadaşını dövdü? Gece yarısı demir denen arkadaşları geldi ve onunla beraber sarhoş olup dans ettin? Ve o çocuk twork atarken kapı açıldı.

Dedi kıkırdayıp.

Başımı saladım.

Hepsi gerçekten olmuştu.
Birber hepsini kesintisiz yaşmaıştım.

Zeynep:sizi merak etiğini söyleyip yanınıza geldiler...ve beraber okula giriniz tam kütüpahanede öpüşeceken çığlık sesi geldi ve sende bir filim karakteri gibi çkcuğu itip oraya gitin.

Tuana:aynen öyle oldu.

Dedim onu onaylayarak.

Zeynep:böyle zamanlamayı ama!

Tuana:Zeynep!

Zeynep:tamam ama boşuna üzüyorsun kendini senin suçun değildi.

Dedi omzuma dokunup.

Tuana:orda durmak yerine armaya devam etseydik yaşamış olacaktı.

Zeynep:bilmiyorum...ama senin suçun değildi.

Tuana:o okulda bir katil var Zeynep...başka birileri daha ölecek bundan eminim.

Dedim yine efkarlanarak.

Zeynep:eee sonra ne oldu peki?

Dedi merakla.

Tuana:sonra konuştuk ve beni eve bırakatı.

Zeynep:bu kadar şey yaşıyorsun ve en son benim mi haberim oluyor!

Oflayarak okuldan içeri girdim.

Konu beliydi herkes öykünün ölümünü konuşuyordu.

Zeynep:oflama yani o çocukla o kadar olay yaşmışsın ve en son ben öğreniyorum.

Tuana:ya biz hep bu çocuğa elaların sahibi diye mi sesleneceğin adını bilmiyor musun?

Diye sordum büyük bir hevesle.

Belki Zeynep biliyordur diye düşündüm ama nafile.

Zeynep:arkadaşları lakaplar takmış kimse adını kulanıyor bende sadece senle görüyorum...bilsemde söylemem zaten git kendin sor.

Dedi alay eder gibi.

Tuana:Zeynep! Biliyor musun gerçekten?

Zeynep:ya kızım çocukla öpüşmüşsünüz bile git sor!

Tuana:of zeynep biliyorsan söyle işte!

Zeynep:üzgünüm ama bilmiyorum.

Yüzüne bakıp yalan söyleip söylediğine bakmak istedim ama hemen giti.

Oflayarak bede peşinden gitim.

Berat:sonunda gelebildin seni bekliyorduk!

Dedi kaba bir şekilde.

Yanımda Zeynep'i görünce gülümsedi.

Berat:ah seni birkaç gündür görmüyordum zeynep nasılsın?

Tek kaşımı kaldırdım.

Tuana: Zeynep'in hazırlanmasını bekliyordum o yüzden geç kaldım.

Dedi imalı bakışlar atıp.

Berat:ah öyle mi? Bilmiyordum.
Sorun yok bizde yeni gelmiştik kahve içecektik sen kahve sevdiğin için senide bekleyelim dedik.

Dedi hızla geveleyip.

Demir:yalanını s*keyim.

Dedi ama onların duyduğundan pek emin değildim.

Zeynep ile iki saniyede derin bir sohbete dalmıştı.

Ülkü:Ece hiç iyi değil.

Demir:ikizi öldü bir zahmet üzülsün.

Ülkü:ya sen bi kesene sesini.

Demir:noldu bebeğim şimdide sesimi mi kıskanmaya başladın?

Arda:sesini s*keyim.

Demir abartılı bir şekilde arda'ya baktı.

Tek kaşını kaldırdı ve sırıtı.

Demir:sesimi beceremezsin ama iki saniyede beni becere bilirsin bebeğim.

Yüzümü buruşturdum.

Tuana:iğrençsin!

Demir:ne alaka be! Hiç birbirlerine yürüyen çift görmedin mi?

Dedi alayla.

Arda:biz ne zamandan beri bir 'çiftiz' demir?

Dedi oda yüzünü buruşturuyordu.

Demir:evet haklısın çaça ile daha iyi bir çiftiz.

Ofladım ama kimse fark etmedi.

Çaça ne ya?
İnsan şu çocuğa adıyla seslenir dimi ama.

Evet belki çocukla öpüştüğü halde adını bilmeyen birileri vardır.

Yüzüm kızardı.

?:hayırdır yine kırmızı bir güle benzedin?

Dedi yanıma gelip.

Demir:TDK halkı genelde domates der ama sen bilirsin.

Çenemi tutup yüzümü inceledi.

?:domates böyle güzel bir yüze hakaret olur.

Hala yüzümü inceliyordu.

Demir:hapisede atsınlar tam olsun.

Dedi dalga geçer gibi.

Ama o bunu analamayarak ciddi ciddi demirle konuşuyordu.

?:belkide...sırf bu saf bir güzeliğe sahip olan yüze hakaret etiğim için ceza bile alabilirim.

Gayet ciddi duruyor.

Demir afladı.
Demirle beraber hepsi afaladı.

O hala yüzümü tutuyor gözlerime bakıyordu.

Normalde dediğine gülerdim ama şuan yüzümü tutarken pek kolay olmuyordu.

Ona dediklerine için inanmayarak baktım.
Belki hakaret için değilde yalan söylediği için tutuklanırdı.

Eli yanağımı kavradı.

?:bakma öyle... gerçekten çok güzelsin.

Dedi baş parmağı yanağımı okşarken.

Yutkundum.

Gülümsedi.

Yine utançtan kıpkırmızı olmuştum.

Demir:az önce çaça bir kıza mı iltifat etti?!

Dedi sanki dünyanın en imkansız şeyiymiş gibi konuşuyordu.

Berat:valla bayılmadıysam öyle.

Ülkü:yok yok kesin öyle.

Dedi oda şaşkınca.

Leya:iltiraf edin sevgili misiniz?

Anında geri çekildim.

Tuana:yok artık!

?:ebenin a*ı!

Dedi benimle yanı anda.

Yağız:sakin olun sadece bir ihtimaldi.

?:böyle bir ihtimal mi? Ciddi olamazsınız!

Güldü.
Sanki çok komik birşeymiş gibi güldü!

Zeynep bana buruk bir gülümsemeyle bakıyordu.

Bunca kişi içinden beni anlayan oydu.

Ona aynı şekilde sahte bir gülümseme gönderdim.

Demir kolunu omzuma attı.

Demir:neden ki bu kitap kurdu bebek gibi kız.

Cevap vermedim ,tekpki göstermedim.

Sadece burdan kurtulmak istiyordum.

Arda:biliyoruz.

Dedi beni demirin kolundan çekip aldı.

Yine tepkisiz kaldım.

Bakışlarım yarde geziniyordu.

Demir:saçmalama arda! Onu yatağa atmayacağım.

Gözlerimi kocaman açtım.

Bir arda'ya bir demire baktım.

Arda:saçmalama demir arkadaki o*usbu çocuğu size bakıyordu o yüzden çektim kendime!

Diye bir açıklamda bulundum.

Hızla arkasına dönüp çocuğun kim olduğuna baktı.

Birden bir gürültü koptu.

Ne olduğunu bilmeden herkes yukarı kata çıkmaya başladı.

Ve çığlıklar vardı.

Birbirimize baktık.

Zeynep'e baktım ben demiştim.
Bakışı attım.

Belki başka birşey olmuştur der gibi baktı.

Beraber yukarı çıktık.

Odanın etrafımdaki insanlardan kurtulup içeri girdik.

Arda,yağız,demir,Berat ve o hepsinin dudaklarından Aynı kelime çıktı siktir.

Birbirimize baktık sonra bakışlarımız yerde kanlar içinde yatan eceye kaydı.

Yerde kan içinde yatıyordu.

Etrafında doktorlar vardı.

Oraya bakmamak için bakışlarımı odada gezdirdim.

O sıra bakışlarım bir yere takıldı.

Ardlardan uzaklaşıp odanın en uç köşesine gitim.

Durdum.

Gözlerim ordan ki yazıya odaklandım.

Bakışlarım sadece orda durdu.

Hiç ayırmadım,göz bile kırpmadan o yazıya baktım.

Elaların sahibi yanıma geldi.

?:noldu?

Diye yordu yanıma gelip.

Elini tutum.

Tırnaklarımı eline geçirdim hiçbir şey demedi.

Onu çektiğim gibi sorgulamadan arkama geçti.

Nefesini boynuma veriyordu.

Yerde (ecenin) kanıyla yazılmış olan yazıya odaklandık.

Tekrar titremeye basladım.

Zayıf.tarafım tekrar ortaya çıktı.

Duvara tutundum. Dengede durmakta zorlanıyordum.

Bunu fark etmiş olacakki.

Elini belime götürdü.

Bir desteğe ihtiyacım vardı.
Aradığım desteği onda bulmuştum.

Sırıtımı göğsüne yasladım.

Düşmemem için belimi sıkıca tutuyordu.

Kısa bir an ona baktım.
Bana bakıyordu.

Bakışlarımı tekrar yazıya çevirdim.

Ve tekrar yutkundum.

İkizleri ayırmayalım dedim.

Continue Reading

You'll Also Like

12.7K 967 49
24.09.23' #birtutamaşk🥇1️⃣ #jülide🥇1️⃣ #hayallerim🥇1️⃣ #leya🥇1️⃣ #julia🥇1️⃣ #umutlarım🥇1️⃣ #erkan🥈2️⃣ #tuananaz🥈2️⃣ #isel🥉3️⃣ #irem🏅4️⃣ #le...
11.5M 280K 37
Devrim Altun. Bu benim. Devrim ismini hakkıyla taşıyorum çünkü 'devrim' sayılabilecek işlere imza attığım söylenebilir. Mesela, yatılı bir erkek kole...
380K 12K 51
işten eve dönerken ıssız bir ormanda duyduğu sesin peşine gitti ve bu bulunduğu yer onun hayatının değişim noktasıydı. * * * * * İLK KİTABIM OLDUĞU İ...
556K 63.1K 25
gözlerimin içine bakıp seni seviyorum derdin ama ben benimkilerin yansımasından kendine baktığını bilirdim tw// aleksitimi texting