ELA GÖZLÜM (Düzenlenecek)

By inciseni

71.8K 3.3K 1K

Bir kız çocuğu daha ne kadar ölebilirdi nasıl sevilmezdi nerden çıkmıştı bu adalet terazisi nedendi erkek çoc... More

1bölüm
2bölüm
3 bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6. bölüm
7.BÖLÜM
KAREKTER TANITIM BÖLÜMÜ.....
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.bölüm
Karkter tanıdım part2.
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
Sakvan & Dilşad
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19.BÖLÜM
20. BÖLÜM
Duyuru
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25. Bölüm
26.Bölüm
Duyuru
26.bölüm alıntı

8. BÖLÜM

3.1K 149 22
By inciseni

Selamun aleyküm arkadaşlar öncelikle nasılsınız? Bölüm için meraktamısınız ?
Bu haftaki gecikmeden dolayı hepinizden özür dileriz ikimizde sınav telaşına girdik birimiz üniversite birimiz lise sınavına çalışıyoruz ve evde olduğumuz içinde ayrı ayrı aksilikler oluyor şahsen ben İlayda nisa kardeşim hastalandığı için bölümü yazmadım ev işleri normal gundede var ama hastanede kaldıkları için hepsi bana kaldı...
Herneyse size üç bin kelimeye yakın bir bölüm ile geldik sizden ricam hayalet bir okuyucu olmamanız kitabın cok fazla okunması var ama oylar az lütfen bunu yapmayın zor yazılan bir bölüm ve emek de var ve bol bol yorum istiyorum satır arası yorum yaparmısınız ve bölüm sonu soruları cevapsız bırakmayınız...

Sizi bölümle baş başa bırakıyorum şarkılarla okuyun ....

O an başına gelen kurşunla karşı duvar kana bulandı o bedenin yere deyen tok sesi artık hiç bişiyi eskisi gibi olmuycağını haykırdı nalin kanlar içinde yerde gördüğü adama bakakaldı bütün avlu kan içinde kalmıştı o görüntü,o görüntü hiç gitmiycekti ki aklından başındaki kurşun yeri kan izleri lekeleri şok içindeydi nalin böyle bişi nasıl unutulurdu ki dehşet bir görüntüydü kimsenin şahit olmak istemiyceği sevmeseydi de evlenmişti nolursa olsun oda bir candı yerdeydi... Yerde onun bedeni kanlar içinde yerde başında kurşun izi kanlar etrafında heryer kandı kan...

Silah sesinin ardından herkes koşarak avluya inmiş baweri gören
Viyan Arslanbey çığlık çığlığa bağırdı..

"BAWERRRR" sonuna doğru sesi incelmişti öyle bir başırıştı ki bu her annenin yüreğini yakardı.

"BAWEEER BAWER OĞLUMM OĞLUMMM

Oğlunun başını dizine koymuştu Viyan Arslanbey kanlı yüzünü elleri arasına almış sanki tekrar yaşıycak gibi uyan diyordu yüzünü sıvazlıyor ismini söylüyordu

"Ez qurbanê. Gencê. Cigera min şewitî. Oy bavo. Mal jê çikir. (Kurban olduğum. Daha çok genç... Ciğerim yandı..)"

"OĞUUULUM"

"OĞUUULUM"

"OĞULUM"

"BAHTSIZ OĞLUMMMMMMMM"

ellerini göğsüne vurarak bağırıyordu Viyan hanım ağıtları tüm mardin'e duyurmuş
tüm mardin bawer ağanın ölümün duymuştu bir ananın ciğeri daha nasıl yanabilirdi bu dünyadaki en büyük acı evlat acısı denirdi tatmıştı viyan hanım o acıyı yüreği yana yana bağrına bastı oğlunun cansız bedenini ağıtları konağı yıkarken bütün çevre insanları Arslanbeylerin konağına toplanmıştı...

"AMBULANSI ARAYIN LANNN!! AMBULANSI SİKTİĞİMİN BİRİ ARASIN ŞU AMBULANSI"

Bağırmıştı Botan Arslanbey oda henüz neler olduğunu çözemiyor kardeşi karşısında cansız halde duruyordu annesi kendini yerden yere atıp harap ediyordu..

"ÖLMEDİ OĞLUMMMM ÖLMEDİ BENİM OĞLUM ÖLMEDİ BAWEERRR KALKK KALK OĞLUM HADİ YALAN DE KALK OĞLUM KALKK"

Bawerin bedenine vurmaya başladı kriz geçiriyordu Viyan hanım oğlunun bedeni yanında elbisesi, elleri, yüzü bawerin kanıydı bawerin iziydi gözünü tek bi an bile kırpmadan oğlunu izlemeye başladı

"Ana kalk ana hadi bak baweri hastaneye götürmemiz gerek anam canım anam"

"Ölmedi o ölmedi Botan oğlum ölemez nasıl olur bunu kim yapar yedirip büyüttüğüm bu yaşlara getirdiğim gözümden sakındığım yavrum kime ne yapmış olabilir neden Botan NEDENNN!!"

"Ana bak ben söz veriyorum bulacam o soysuz köpeği hakkından gelecem merak etmeyesin ana gözünü seveyim kalk bak kötü olacaksın kalk anam kalk"

"Yardım et "

Botan Viyan hanımı ellerinden tutup kaldırdı onu avludaki köşeye oturttu o an ambulans geldi ve jandarma herkes soruşturmaya alındı nalin jandarma arabasına doğru ilerlerken bawerin bedeni ceset torbasına koyulup ambulansa alındı nalin hayalet gibi etrafa bakıyordu ama azından tek bir kelime dahi çıkmıyordu jandarmalar konağı incelemeye alırken nalin ve diğer ev halkı jandarma komutanlığının yolunu tuttu...

İlk sorguya alınan kişi nalin olmuştu bianda silah patlamıştı ve sonra sevmesede bir can göçüp gitmişti bu dünyadan nasıl konulacaktı nasıl anlatıcaktı olan biteni zaten şok etkisini hala atlatamamıştı unutamazdı ama alışırdı belki belki...

Camilerin minaresinden bawerin selası verilmişti bunu duyan viyan hanım ve nalin kendilerini ağlayarak harap ettiler...

"Bawer Arslanbeyin cenaze namazı yarın ikindi namazına müteakip asri mezarlığında defnedilecektir"

**********

mardin halkı cenaze namazı için cami de toplanmıştı nalin ise hala şok içindeydi
roj onun yana oturdu..

"nalin iyi misin ?"

"Nalin?"

Nalin gözünü dahi kırpmıyor bawerin musalla taşı üstündeki tabutuna bakıyordu
Nalin şoklar içindeydi o yaşanan ve biten neydi şimdi ne olacaktı?
gerçeği tahmin etmek zor değildi
"TÖRE " vardi herkesin uyması gereken bir "TÖRE "
kızların kaderini belli eder diye düşünülen "TÖRE "
acaba hiç bir zaman düşünüldü mü bir kız sevmediği bir erkekle evlenirse erkek de mutsuz olur yada düşünen tek şey kadınlar mıydı ????

Seven sevilen insanlar kadın erkek demeden oluyordu erkeklerde kadınlar gibi sevmediği bir kadınla evlenince güle oynaya gitmiyorlardı nelerden vazgeçiyorlardı sırf annelerinin "sütümü helal etmem " lafıydı herşeyi bitiren ve başlatan bu kadar basit olmamalıydı sevda bu kadar acı olamamalıydı birini sevmek...

"TÖRE" namus söz konusuydu herkes "TÖRE " kötü biliyor ama kimse de bazen iyi bir şey olduğunu söylemiyor

Bazen ki oda nadir çok güzel şeylere vesile olmuştur töre kaderdi bu belkide insanların duaları ve kalplerinin temizliği idi ama Allah vergisiydi her ne olursa olsun itiraz edilemez isyan edilemezdi şükür ve sabır gerektirir isyan edenin kaybettiği bir sınavdı burası isyan edenin kaybettiği...

"TÖRE " bizim namusumuzu ve şerefimizi koruyan bir şey

bawer ağanın cenazesinden sonra aşiret toplanacaktı bir karar vermek için

nalin hala şok içindeydi roj ne kadar konuşsa da faydasızdı gözleri sanki nefes almıyordu cansız susuz bir toprak gibi bakıyordu etrafa sevmiyordu ama şahit oldukları tarif edliemezdi gözlerinin önünde canlanıyordu o sahneler her daim her daim biri bawerin kafasına silah dayıyor ve ateş ediyordu o kurşunun giriş ve çıkış yerine kadar gözleri ile gormuş sıktığı an kanın duvarı boyamasına sahur olmuştu kim buna dayanabilirdi kim...

botan ağanın hem üzüntüsü hem intikam ateşi vardi içinde
abisini öldüren kişiyi bulup kana karşı kan almaktı tek derdiydi şu an

roj bi yanda yengesini bi yanda annesini sakınleştirmeye çalışıyordu

viyan hanım oğlun başında çaresiz ağlıyordu oğlunu kayıp etmıştı
viyan hanım her zaman oğlunun arkasında duran bi kadındı her çocuğu onun için aynıydı ne olursa olsun canlarından bir parçaydı acısını sancısını çekerek büyüttüğü yavrusuydu kim ne derse desin kolay değildi kokusunu bildiği herseyimr şahit olduğu çocuğu artık yoktu artık Bawer yoktu ona anne diyemiycekti ve bawerin sesi artık kesilmişti birdaha duymamak üzere yitip gitmişti..

*********

Wallat Arslanbey aşiret toplantısı için haber vermıştı tüm Türkiye'ye oğlunun acısını duyurmuştu ve en son haber Urfa'ya gitmişti

AVAMİR aşiretin hanım ağası feryatlar içinde tüm konağı uyandırmıştı
HELWEST koşarak annesin yana geldi

" Çİ ÇE BUYA DAYE"
( ne oluyor anne ) diye sormuştu

"Mala min xira buya kure min mirya"
( evim başıma yıkıldı oğlum ölmüş )
diye feryat ediyordu dilsar xanım

Dilşad "annem kime ne olmuş söylesene " demişti

mehran ağa "bawer ağa kuzenin bu gün vurulmuş ve öldürülmüş "

Dilşad " OH ÇOK ŞÜKÜR TÜM ŞERFİZİLERİN SONU ONUN GİBİ OLUR AMİN "

Helwest "DİLŞAD SUS " demişti

Dilşad yüksek bir sesle
" NE DİLŞADI NE OLDU BAWERİN YAPTIKLARI NE ÇABUK UNUTUNUZ DA ONUN İÇİN AĞLIYORSUNUZ SAKIN ONU BANA SAVUNMAYIN " diyip hazırlanmaya gitmıştı

... MARDİN ...

Tüm mardin halkı cami de toplanmıştı konakta
viyan hanım bawer ağayı yıkamışlardı son kez oğluna nini söylep yıkamıştı sonra da kefenlemişlerdi..

Nalin hala şok içindeydi annesi gelmişti

" kızım "

demişti fatma hanım akılına şu an mi bi kızı oldunu geliyordu nalin sarılmak istedi nalin geri çekildi roj durumu anlamıştı ve

" fatma hanım sizi annemin yana alım nalin hala şok içinde lütfen daha sonra konuş"

demişti bire bir kovmuştu fatma hanım içeri gitmişti

BARAN AĞA gelmişti naline sık sık sarıldı

"Kulîlka çiya güzelim iyi misin prensesim "

demişti kaç saatır hiç tepki vermeyen nalin hırçın hırçın ağlamaya başlamıştı

"ağla güzelim ağla için dök bi tanım "
demıştı baran

" abi " diye bağırıyordu nalin
herkes çok kötüydü kızlar içeri gelmişti Vina

"baran abi gideceksin abim toprağa teslim etmeye "

hırçık hırçık söyleyordu ağlama arasında
baran son kez kız kardeşin öptü ve rojla dışarı çıktılar
kızlar naline sarıldı

"yenge iyi misin "

dedi kani ağlayarak

"ölmedi de bana ölmedi "

demişti nalin

" isyan etme hakımız yok ölüm allah'ın emiri hepimiz bir gün ölçeğiz nalin toprak dan olduk toprağa döncez abim abimmmm bizi bırakıp gitti "
demişti kani
ağlayarak herkes biliyordu bawerin kötü bi adam oldunu ama ayni zaman da bi annenin oğluydu birilerin abisiydi herkes siyah giymişti

dilsar AVAMİR ve çocukları gelmişti
dilsar xanım yengesine sarılmıştı ağlıyordu
kızlar merdivenden iniyordu nalin de kollarından tutuyolardı dilşad kızların yana gidip sarılmıştı naline de sarılıp

" güzelim "

demişti saf temiz kalpli bi kızdı dilşad ama adaletsizle gelmezdi nalin oturtup şalını düzelti

kadınların biri konuştu

" bi de utanmadan cenazeye katılmış "

fatma hanım cevap bile vermedi
viyan hanım acısı yüzünden kimse umrumda da diğil

"SEN KİMSİN VE KENDİNE NE SANIYORSUN ASLANBEYLERİN GELİNE LAF EDİYORSUN KİM SANA BU HADİ VERİYOR ÇOK RAHATSIZ OLDUYSAN KAPI ŞURDA" demişti dilşad

payiz utanmadan orda ki kızlara sohbet ediyordu

fatih nalin yana geldi ve sarılmak için bir adım öne gitti

"yaklaşma "

"yaklaşma "

" uzak dur benden " diyordu kısık bir sesle

" fatıh bey karılar içinde ne işiniz var acaba ?"

diye sormuştu dilşad

fatih düz bir sesle konuştu

"kardeşimin yana geldim size sormam mi gerek gelirken "

dilşad naline bakıp

" kız kardeşiniz sizi hiç istemiyor gibi o yüzden git buradan "demişti

botan içeri geldi annesin yanına diz çöktü "hadi anne gideceğiz"

viyan hanımın sesi çıkmıyordu ama gözleri acısını feryat ediyordu ediyordu canı yanıyordu kalbi acıyor eziliyordu sanki biri onu delik deşik etmişti ellerine alıp eziyordu içi öyle yanıyordu ki ne dese boş kimse anlamadı yaşamayan kimse...

"İçim yanıyor oğlum" dedi gözleri dolu dolu kan çanağına dönmüştü gözleri elini kalbine koydu

"Burası ateş gibi oğul oğul ateş kor ateş var burda içim yanıyor Botan yavrum gitti Botan ne diyeyim daha Botan ne diyeyim oğlummmmmmm oğlummmmmmm onun yerine ben öleydim botannnnn ben öleydim bennn bennnn bennn" diyip ellerini göğsüne vuruyordu

"SU DÖK OĞLUM SU SU İÇİME YANAN ATEŞİME SU DÖK SÖNDÜR ŞU ATEŞİ OĞUL SÖNDÜR CİĞERİMİ YAKTILAR EVİME ATEŞ ATTILAR BENDEN BU ÖMRÜMÜ ÇALANI GETİR GİT ARA BUL GETİR BOTAN GETİR GETİR GETİR "

Ellerini dizlerine vura vura bağırmıştı kendinden geçti Viyan hanım dönerken bağıra bağıra ağlamıştı roj sakinleştirici ilaçlarını getirmişti

"Al abi"

Botan ilaçları zorla içirdi Viyan hanıma yarım saat içinde ilaçlar etkisini göstermeye başladı ve Viyan hanım içi yansada hiç bişi diyemedi sadece gözlerinden yaşlar akmaya devam etti o kadar acıydı ki canını kaybetti içinde akıtıyordu yaşlarını acısı yakıyordu içini kim anlardı bu kadını kim yanardı bu acıyla sadece bi anne gözleri dolu dolu içindeki alevler nasıl yakardı onu keşke ben ölsem diyordu içinden keşke ben ölsem ben ben diyordu Allah'ım niyr beni almadın yavrumu aldın dedi niye beni almadın niye...

Ve o an gelmiş bawerin bedenini toprağa vermek üzere yola çıkmışlardı son kez oğlunu öptü kokusunu çeke çeke öptü göz yaşları bawerin saçlarına damladı hiç susmadı Viyan hanım hiç de susmuycaktı hıçkıra hıçkıra ağlıyordu susamıyordu sus diyordu ama susamıyordu göz yaşları durmuyordu onu öyle gören nalin de ağlamaya başladı bir annenin çektiği acıyı düşündü doğdugunda sevinen anne ölümünde ağlıyordu adımlarını gormuştu onun hissetmişti ilk anne ve baba diyişi gözlerinin onundeydi belkide hatıraları ilk okula gittiği zamanları dişi düştüğü zamanları ve bu yaşa gelene kadar tüm yaşadıkları ve artık yoktu o yoktu yavrusu yoktu Bawer yoktu canı yoktu...yoktu...yoktu....yıkılsın kalsındı bu dünya artık umurunda olurmuydu o ananın tatmıştı en buyuk acıyı yakmıştı ciğerini paramparça olmuştu artık yitip gitmişti...

İçinden yakıyordu ağıdını Viyan hanım

"Oğulll oğul yitip de gittin oğul canımı da aldın gittin oğul ömrümün kalanını çaldın da gittin oğul canım gitti oğul sesin gitti oğull oğull kokun yok oğul bana kim anne der oğul nerdesin oğul can oğul "
Diyerek ağıt yakıyordu

"Hep derdim Allah'ım bu acıyı bana yaşatma hap dua ettim alma yavrularımı alma ciğerlerimi canlarımı ben nasıl yaşarım Allah'ım gitti canımın yarısı gitti ömrümün yarısı gitti....gitti ..gittii..." Göz yaşlarını siliyordu bir yandan bir yandan içini yakıyordu alev alev...

Nalin içi yanarken dilinden bilgiler döküldü...

"Ana beni bir zalıma verdiler heyyy verdiler heyyy...

Verdiler de günahıma girdiler her eyy girdiler heey..

İki dağın arasında kalmışam
Bülbül gibi daldan dala konmuşam oy konmuşam oy
Bülbül gibi daldan dala konmuşam oy konmuşam oy"

Diye devam etti nalin günahıma girdiler dedi kim isterdi böyle yaşamayı kim isterdi..

Cenaze defin işlemleri bitmişti herkes evlerine dönmüştü bi kaç kişi hariç onlarda az çok tahmin edilir kişilerdi nalin, Botan, Viyan hanım, Wallat ağa ve kardeşler nalin oturdugu yerden kalkmadı taki Viyan hanım yanına gelene kadar ikisinin gözleride yaşlıydı Viyan hanım gelince Dilşad ve nalin ayağa kalktılar ikiside ve Dilşad onları yalnız bırakarak en yakın arkadaşının rojun yanına gitti mezarlığın arkasına doğru yürüyordu roj elleri yumruk olmuştu yürümesini hızlandırdı bian once buradan ayrılmak istiyordu kimsenin olmadığı bıyere onu kimsenin göremiyceği bıyere ve Dilşad ise peşinden...

Viyan hanım ile nalin gözlerini ayırmadılar birbirlerinden bi süre bakıştıktan sonra ikisininde gözleri yaşlarını akıttı o oğlunu kaybettiyse oda kocasını kaybetmişti ve şimdi nalini daha ağır şeyler bekliyordu insanların diyecekleri kim bilir canını nasıl yakıcaktı nasıl acıtıcaktı onu düşünüyordu Viyan Arslanbey..

"Kızım"

"Efendim hanım ağam"

Diyip sarılmıştı Viyan hanım gelinine küçük yaşta yaşadıklarına acıyordu ama burda aşiretten karar çıkınca kimse kimseyi dinlemezdi ne denilirse ona uyulur çizgiden çıkamazlardı kadınların içini acıtan buydu o kadar çocuk yanıyordu ki bu acıyla onlar bişi yapamıyordu..

"Bilirim kızım bilirim acını yakar ikimizi de bu acı sen zorunda kaldın zorla evlendirildin özür dilerim kızım engel olamadım senide yaktılar özür dilerim şimdi kim bilir neler diyecekler hakkında nasıl yakıcaklar canını bilirim bilirim ama izin vermem kızım izin vermem sen bana mühteberin emanetisin elimden geleni yapacağım emin ol "

Nalin başını salladı peki der gibi onun canı zaten yanıyordu ki hiç anlamıyordu öz annesi ona böyle yaklaşmadı hiç tanımadığı yabancı insanların ona böyle merhamet etmesi canını yakıyordu daha çok Viyan hanım kahrolmuştu oğlunun ardından o ölse belkide annesi ...
Belki de sevinecekti nalin hıçkırarak ağlamaya başladı sevinirdi tabi sevmiyordu onu sevmiyordu sevmiyordu...

Allah'ım bu nasıl acı dedi içinden başkaları bana annelik yapıyor öz annem ise ölsem sevinecekti Bawer öldü diye Viyan hanım onunla beraber öldü sanki mahvetti kendini ama benim annem oyle yapmazdı varsa yoksa oğullarıydı onun için ölmüştüm ben zaten ki ölmüştüm o konaktan çıktığım gün ölmüştüm...

************

"ROJJJ"

"ROJJJ"

"SANA DİYORUM DURSANA HEYY"

Kolundan tuttup kendine çevirdi roju dilşad gözleri dolu doluydu susup kaldı dilşad hiç bişey diyemedi ne diyebilirdi ki roj arkasını döndü ve yürümeye devam etti..

Gözlerinden bir damla düştü toprağa daha da hızlandı adımları dilşada izini kaybettirmek istedi daha da hızlandı hava kararmaya başladı ve artık o kadar ilerlemişti ki kimse onu göremezdi bu mesafeden yavaşladı dilşad yoktu nasıl olsa dahada yavaşladı ve yere attı kendini hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı bir süre ağladıktan sonra omuzunda bir el hisetti halbuki gitti sanıyordu dilşad onun yana oturdu

" roj iyi misin diye sormam canın yanıyor eminim ama elimizden bir şey gelmiyor ölüm bu " demişti

"benim abim öldü herkes içten içe mutlu biliyorum evet abim kötü bir adamdı biliyorum ama neden kötü biri olduğunu kimse hiç bir zaman sormadı niye dilşad neden ?"
dedi göz yaşları içinde

" biliyorum kimse sebepsiz yere kötü biri olmaz ne diycemi inan hiç bilmiyorum "

demıştı çaresizce yağmur yağmaya başlamıştı

"abim ağa olmak istemiyordu biliyor musun? kimseye zarar vermek istemiyordu babam onu zorla evlendirdi sonra abim katil oldu abim zaten her gün ölüyordu ta ki nalini görene kadar " roj konuşmaya devam etti..

dilşad sadece dinliyordu

"dilşad abim senin yüzünden bana vurdu günü hatırlıyor musun?" demişti roj

dilşad "evet " demişti ne diye bilirdi ki başka

"Roj sen Allah'a inanırsın dimi iman edersin?"

Gözlerini silip cevap vermişti roj

"Tabi kızım ama acı işte abim canımdan kanımdan abim şimdi bende sana sorayım "

"O evde ben nasıl yaşıycam biz nasıl yaşıycaz o kadar anıyla yaşanmışlıklar la sen söyle nasıl?"

"Biliyorum kolay değil hiç hemde acını anlıyamam belki ama bi kardeş ve arkadaş olarak yanındayım biliyosun ve şunu unutma Allah kimseye kaldıramıycağını yüklemez her sınavın bir mükâfatı vardır elbet Allah bilir sizinki ne olacaktır elbet"

"Nasıl nasıl dilşad buna nasıl dayanılır aynı evde aynı anılarla lan nasıl aklım almıyor nasıl olcak kim yaptı bunu kimm lan kimm?"

"Roj eminim Botan abi bulucaktır sen içini rahat tut bak herkes ne halde isyan etme ve dik dur ki senden güç alsınlar Viyan teyzem ne halde gördün dimi yapma bak daha kotu olmasın"

"Tamam dilşad tamam elimden geleni yapıcağım yeter tamam mı"

"Tamam "

"roj eve gidelim mi "demişti ve evin yolunu tuttular çünkü mezarlıkta kimse kalmamıştı...

***********

baran çiya ve serxwebun
yana yana toplanmıştı
çiya bi sigara dalı barana verdi

" ne olcak bu durum kardeşim " dedi çiya

serxwebun lafa girdi "plan daha yeni mi gerçeli mi " dedi

" yarın ki karar göre değişir "derin bir nefes aldıktan sonra yine lafa girdi

" yarın ilk gün ışığıyla toplantı olcak karar neyse o "
dedi

"ama plan daha geçerli dimi
ve sen kalbini sesini dinle bence " dedi çiya

serxwebun lafa girdi bu sefer " ağa dinleme şunu plan devam ediyor dün gece planladımız gibi "

"Bu sefer o kızı kaçırıcaz ve o zaman herkes görücek hesaplaşıcaz " dedi baran gözünü karartmıştı yapıcaktı ve bu sefer o kızı kaçırıcaktılar hepsi birlikte..

"Hangi kızı?" Sormuştu tanınmadık bir ses...

Bu bölümün de sonuna geldik yorum yapıp bizi takip etmeyi unutmayın çünkü kitap ile ilgili bütün duyuru ve haberleri panomuzdan paylaşıyoruz...

°sizce konuşmalara kim şahit oldu?

°yeni karakterler hakında ne düşünüyorsunuz?

°botan ne yapacak?

°nalin sonu ne olacak?

°sizce kim bawer öldürdü?

°baran ve arkadaşları planı ne?

°bölümde en sevdiğiniz sahne ?

° spoiler isteyenler bizi takip etsin....

Continue Reading

You'll Also Like

7.4K 415 4
Mardin'de bir ağa kızı Jinda Koroğlu avukat olup aile şirketinde çalışıyor. Asi Dik başlı kimseye buyun eğmeyen Jinda, aşka boyun eğecek mi? *******...
Mübrem By Keje

Teen Fiction

655K 36K 51
En candan gördüğün insanlar en çok canını yakanlardır...🥀🍂 -Mübrem ●●●Ferman Miroğlu ve Jiyan Miroğlu'nun hikayesine hoş geldiniz:)●●●
112K 3.2K 22
Soluksuz bir tutku, Soluksuz bir savaş, Ve yaşamayı bilmeyen iki kalp. Çıkmazlarla dolu bir hayat. Tüm taraftarlara karşı kilitli iki beden ve onları...
15.1M 612K 54
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu...