MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)

By OjoTelTigro

3.4M 84.2K 19.6K

Bir fotoğraf gönderdin. Bir fotoğraf gönderdin. Ahu: Merhaba Mert Bey bu fotoğrafları atmışsınız menajerime... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
Sezon Finali 35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
Gezinti 👀
55 /Final
Özel Bölüm 1

54

10.2K 582 178
By OjoTelTigro

Yorum ve beğeni atmayı unutmayınnn

///

Oğuz bu grubun adını 'Hay day çiftliği sakinleri' olarak değiştirdi.

Oğuz: Çiftliğimize bunları aldım

Oğuz:

Oğuz: Kartalım ve ben temsili değil

Kocam': Oğuz senin ben götüne ahahahshs

Kocam':


Kocam': bende bunları aldım

Kocam': Ahum ve ben

Mert:


Mert: Bende bunları aldım amk

Oğuz: Lan bende ne eksik diyordum ahahahspsms

Yağmur: ahahsofkeodnfl şerefsizler

A: Ya çok pisliksiniz ahahahsj

A: aşkım çok güzeller

A: Gerçekten alalım mı sütlerini içeriz taze taze

Oğuz: Abart feriha

Oğuz: lan Kartal sen ve ben hepsi biz

Kocam': Alayım bebeğim

Oğuz: Aşkım gerek yok diyorum

Leylam: Oğuz git Kartalla evlen tamam mı?

Kocam': Biz zaten evliyiz

Oğuz: Ah Kartalım 🥵

A: Sulanma kocama

Oğuz: Ya o bana iş atıyo of yaaaahh

A: Onu zaten döveceğim

A: Karşılık verme sende zorunda mısın?

Oğuz: Zorundayım sen yokken ben vardım hatırlatmama gerek var mı?

A: Ebeninki tamam

Leylam: Ahum nedir bu çektiğimiz

A: Ah Leylam ah

Oğuz: Nereden senin Leylan oluyo

A: sen yokken ben vardım??!!!

Oğuz: Leyla

Leylam: Efendim

Oğuz: Hiç adını söylemek hoşuma gidiyor

Leylam: Gelsene bir yanıma bir şey diycem

Kocam': Karım ne isterse o karışmayın

Kocam': İnek diyorsa inek alırım

Kocam':

Kocam': Senle ben Oğuz

Oğuz: harbiden biz amk ahhakakspsş

Utku: sesli güldüm Allah iyiliğinizi versin

A: Kartal hem mesaj yazıp hem deli gibi gülüyor

A: İçeride oturuyorum ben o mutfakta duyuyorum düşünün

Kocam': Karım yaaa

A: Kocam yaaa

Mert: Kusucam şimdi

Mert: Kartal kalıbından utan

Yağmur: Ne alakası var ya insan sevdiğiyle çocuklaşırda şımarırda

Mert: Yağ yağ Yağmur bahçede çamurrrr

Yağmur: Sen kendi kalıbına bak ahshsjsksk

Mert: 🫶🏻🫶🏻🫶🏻

Aslan: UTKUM KARIMMMM

Aslan: Oh be

Utku: KİMİN KOCASI BUUU

Mert: Lan Oğuz nerdesin

Mert: Piç ahahahhahahs

Mert: Oğuz tek tik amına koyayım ya YAHSHSHDDJJA

Aslan: Leyla kitap okuyacak galiba Oğuza

A: Ninni söyler belki

Kocam': Ahu gelsene yavrum bende sana bir şey diyeceğim ;)

A: yaaa hemen geliyorum ;)

Mert: Allahta sizi bildiği gibi yapsın

Batu: Lan ne çok konuşuyorsunuz

Batu: bir ben mi çok yoğunum ağlayacam amk artık

A: Canım benim sen yaşıyor musun

Oğuz: Ne var lan Mertttt bırak peşimi

Mert: sen ayrı trende ben ayrı gardaaa

Oğuz: Sen benden de şerefsizsin

Mert: Sağ ol abi

Oğuz: Batu sallama ya ne yoğunluğu

Batu: Lan ben sizin gibi olduğum şehirde ev değiştirmiyorum he komple şehiri değiştiriyorum

Mert: Ülke değişmem şoku

Oğuz: bizene ya anlatma bize sormadık

Batu: Ağzına sıçtığım seni

Oğuz: Ahhahahdhs şaka şaka ağlama

Oğuz: Var mı yardıma ihtiyacınız

Batu: Eyvallah Oğuzum yarın oradayız inşallah.

Oğuz: Biz bugün hallettik her şeyi Hay Day'in ilk kalıcı çiftiyiz

Mert: Zenginler ikisi de ayrı ev yaptı

Oğuz: Diyene bak tek başına yaptırdın koca ev

Mert: Siz evlenmeyecek misiniz tek ev neyinize yetmiyor ben başımı sokacak sıcak bir yuva yaptırdım.......

Leylam: Yatırım canım.

Oğuz: Çocuklarımız için!!

Kocam': Oğuz hani bizim sevdamız

Oğuz: Kar taaa llımmm

A: Kartal

Kocam': Tanımıyorum öyle birini

Kocam': Benim adım kartal değil

Oğuz: hadi ya neymiş

Kocam': Ko caaağğğmmm

A: Salak yerim seniiiii

A: Kocaaaammm

Mert: Emniyet amiri bu adam ya

A: Bende onun amiriyim;)

Oğuz: işte o kadarrrrr

Kocam': Nokta.

Telefonumu kapatıp cebime attım. Düğünün üzerinden yaklaşık üç hafta geçmişti. Kartal yıllık iznini dün başlatmış dibimden ayrılmaz haldeydi. Evimiz de çok şükür tamamlanmıştı. Yarın yeni evimizde ilk günümüz olacaktı. 

Doğuma sayılar günler vardı. Bu durum beni biraz geriyordu. Çocuklarımıza bakmak konusunda sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyordum ama doğurmak benim için sıkıntılı gibiydi.

İkiz bebekler genelde dokuz ay beklemiyorlarmış ve sekizinci aylarından sonra doğum her an gerçekleşebilirmiş. Bende sekizinci ayımın tam ortasında yer alıyordum. Sancılarım ara sıra oluyordu. Rüya hanım bunun olabileceğini söylesede Kartal çok biliyormuş gibi inanmamayı tercih edip, beni de sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Al bebeğim." Pekmezli sıcak suyumu önümdeki masaya bıraktı. Evde durduğu günden beri pekmezli sıcak su ve süt içmekten sürekli gelen çişim dakika başı gelmeye başlamıştı.

"Hadi karım, şifa olsun."

Karşımda oturan adama çevirdim bakışlarımı. Bir eliyle lacivert dumanı tüten kupasını tutuyor, diğer eli çenesine yaslı bakıyordu gözlerime.

Siyah dolgun kaşları,uzun kirpikleri, hatları belli olan çehresi, dolgun dudakları, inci dişleriyle eşsiz görünüyordu. Bir kere daha anladım  onu nasıl bir fotoğraftan bile sevebildiğimi.

İçinin güzelliği, iyiliği yüzüne yansımıştı çünkü.

Lacivert tişörtü nede çok yakışmıştı güzel bedenine. Gülümsedim, gülümsemeden nasıl bakacaktımki?

"Pişt, ne bakıyorsun öyle?" Yüzüme doğru sallanan koca eli: sanki rüyamdan uyandırdı.

"Aşık mısın kızım bana? Daldın kaç dakikadır. Gülüp duruyorsun birde."

Gülerek silktim omuzlarımı.

"Bakamaz mıyım?" Dedim,dik dik konuşarak.

"Bakarsın tabii," alyansının takılı olduğu elini gösterdi.

"Tapulu malın sayılırım ben senin." Diye, ekledi.

Kocaman bir sırıtış belirdi yüzümde -her zamanki gibi. Önüme koyduğu sıcak pekmezden bir aldım.

"Estağfirullah canım." Hiç öyle bir şey düşünmüyor muşum gibi mırıldandım.
Kartal da sağ oldun 'aynen aynen' dercesine salladı başını. 


❤️


@kartalgece: 💤

45.252 kişi beğendi, 28.567 yorum.

011: Allahım bismillah

0877: Hay maşallah

Devranoğuzz: Fena oldum 🫡

56: Ahu ağzının tadını biliyor

89: @56 kesinlikle öyle

67: Anne ben aşık oldum

Ahuy.gece: BENİM KOCAMA YAZMAYIN!

Yorumlar sınırlandırıldı.

Sanırım doğuracaktım. Kartal'ın attığı fotoğraf resmen sancılarımın artmasına neden olmuştu. Nazar değecekti yahu!

Üstü çıplak bir şekilde yanıma gelen Kartala tip bir bakış attım.

"Ne bu fotoğraf." Telefonumun ekranını ona doğru çevirdim.

Islık çalıp kendisini kolunun üstüne doğru yatağa attı, beş yaşındaki canım kocam. Telefonumu o kadar hızlı bir şekilde alıp yatağın alt tarafına attı ki ne olduğunu anlayamadım.

Üzerime doğru gelip boynuma öpücüklerini sunmaya başladı.

"Çok yakışıklı birine benziyor." Dudağıma kapandı. Gülümsedim ilk başta. Çıplak sırtında gezdirdim tırnaklarımı. Hoşuna giden mırıldanışları beni oldukça keyiflendiriyordu. Altı dudağım küçük bir ısırık bırakıp geri çekildi.

"Ne olmuş fotoğrafa?"

Gözlerimi kırpıştırdım. Hormonlarım ani bir yükseliş sergilerken nefes nefese kalmıştım.
Kartal hiçbir şey olmamış gibi iç bacağımı okşuyor, sırıtarak bakıyordu.

"Seni parçalamak istiyorum." Dedim, sakince.

Arsızca gülümseyerek göz kırptı. İşaret parmağını iç bacağımda gezdirmeye başladı. Yüzüme doğru eğildi.

"İnan bana bende çok istiyorum," yüzünü saçlarıma sürttü.

"Zevkle adımı haykırmanı o kadar çok istiyorum ki.." ıslak dudakları dudaklarıma değdiğinde ürperdim. Resmen bedenim titremişti.

Kartal fark ettiği an kahkahayı patlattı. Bende koluna bir tane patlattım.

"Defol git ya. Ne kadar kötüsün? Karınım ben senin!"

Kartal elini bacağına vurarak gülmeye devam ediyordu. Gözlerimi devirdim. Söylene söyle yatağın içine kıvrıldım. Gerçekten dayak isteyen biriydi. Kolunu göğüslerimin altından geçip çığlık göğsünü sırtıma yasladı.

"Sarılma bana. Işığı kapat." Dedim, huysuzca.

Işığı kapattı ama hiç oralı olmayıp sarılmaya devam etti.

"Sarılırım istediğim gibi." Elini tutup kaldırmaya çalıştım. Çalıştım çünkü kalkmıyordu! Koca dana.

İki elimle sıkıca tuttum elini. Bütün gücümle kaldırmaya çalıyordum. Kartal'ın ensemdeki gülüşü pes etmem gerektiğini net bir şekilde ifade etmişti. Bende gerekeni yaptım. Elini sıkıca tutup gözlerimi kapattım. Ne yapacaktım ki başka?

"Karım ya, çabana sağlık." Dedi, alayla.

"Vallahi çarparım bir tane."

Saçlarımın arasına öpücükler bırakıp sessiz kalmayı tercih etti. Kartal durmuştu ama oğullarım sağ olsun babalarının yerini aratmayarak tekmelerini sundular.

"Of bir durun ya. Hangi birinizle uğraşacağım." Dedim, kendi kendime.

"Ne oluyor ya? Geldiler sana."

"Ne sen duruyorsun ne de çocuklar. Ne yapacağım ben sizinle?"

"Hatırlıyor musun, umarım erkek olurlar da seninle tek başıma uğraşmam gibi bir şey söylemiştim,"

Kıkırdayıp başımı salladım. Hatırlıyordum elbette. Hamileliğimin ilk ayı falandı hatta.

"Demekki kalbim temizmiş." Dedi, keyifli keyifli.

Öyleydi. Tertemizdi sevgilimin kalbi.

"Evet, öyleymiş. Senin gibi aslan burcu olacaklar. Adınız da aslan olsaydı bari." Sözümü kesti.

"Baba aslan, aslan bir ve aslan iki." Diyip, ardından erkeksi bir şekilde güldü.

"Komik değil." Dedim gülümserken.

Daha sıkı sarılıp kulumu acıtmayacak şekilde ısırdı.

"Oh,bal bal." Omuzumda suran yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"Bal gibisin güneş kızım. Kocanın doğum gününe az kaldı."

"Ne yapayım yani? Kaç yaşına geldin ya parti mi istiyorsun."

Anlık bir sessizlik oluştu. Kartalın bedenimdeki kolu gevşedi. İkimizinde nefes alışverişi duyuluyordu sadece. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Tekrar sarıldı.

"Ya uğraşma benimle Ahu." Kedi gibi mırıldanıp, boynuma sokuldu.

"Hadi canım hadi iyi geceler."

"Sahiden iyi mi geceler."

Dakikalar geçmedi ki Kartal tekrar konuştu.

"Oğuz bugün evlenme teklifi edecekti Leylaya."

Dondum kaldım. Hiç ama hiç beklemiyordum! Hiçte çaktırmamıştı pislik!

"İnanamıyorum ya. Sen neden söylemedin bana?" Dedim hayretle.

"Aşkım Oğuz söyleme dedi. Özeli yani. Bende dayanamadım söyledim yine fark ettiysen."

Canım dostum sevdiği adımla güzel bir adım atıyordu. Gözlerimin dolması normal miydi? Bençe oldukça normaldi.

"Telefonumu versene. Ne yaptılar soracağım. Etmiştir şimdiye kadar."

Kartal homurdanıp ayak ucumdaki telefonumu alıp uzattı. Hemen girip mesaj attım.

A: Napıyorsun sen

Leylam: Rahat bırakırsan sevişeceğim.

Ağlarken güldürmüştü beni, arsız. Ardından bir mesaj daha attı.

Leylam:

Leylam: I said yes!

Leylam: Hadi ablam işimiz gücümüz var. ;)

Leylaya görüldü atıp. Kartala baktım. Elinde telefon sırıtıyordu oda.

"Etmiş Oğuz." Dedi gülerek.

"Etmiş evette sana ne oluyor ne gülüyorsun."

Telefonu bırakıp geri yerine uzandı. Eski pozisyonumuza döndük.

"Güleceğim tabii. Oğuz mutluysa bende mutluyum."

Kumam sevgi ve saygı değer Oğuz Devran.

"Hep mutlu olurlar umarım."

"Umarım sevgilim umarım. Hepimiz mutlu oluruz."


😅


"Ya hani siz yeni evinizden çıkmayacaktınız? Ne diye damladınız hemen?"

Oğuz koca bir kahkaha patlattı.

"Sus kız!" Dedi ve arkından yumruklarımızı tokuşturduk.

Leylayla kocaman sarıldık. Güya yeni evlerinden çıkmak istemeyen çiftimiz, ilk fırsatta evimize damlamışlardı.

Leylayla yaptığımız kısa konuşmanın ardından Leyla, Oğuza rahatsız olduğu durumu anlatmıştı. Oğuz kendini işine o kadar kaptırmıştıki Leyla'nın konuşması resmen Oğuzun kendisine gelmesini sağlamıştı. İlişkileri çok şükürki eski haline dönmeyi başarmıştı. Uzun bir zaman olmuştu barışalı orası ayrıydı ama hala çok iyi gidiyorlardı, çok şükür.

Evlenme teklifi bile almıştı.

"Bakayım yüzüğüne." Leyla bir elini beline yasladı. Yüzüklü elini de bana doğru uzattı.

"Canım biraz uzaktan gösteriyorum yanlış anlama. Gözlerin kamaşmasın diye." Dedi, gülerek.

Otuz iki diş sırıtıp elini tuttum. Yüzüğü gerçekten çok güzeldi. Oğuz güzel bir seçim yapmıştı.

"Hayırlı olsun aşklarım."

Sıkıca sarıldık Leylayla. Sonunda her şey yoluna girmişti. Oğuz da teşekkür etmişti. Gülümseyerek bakıyordu. Leyla ve Kartal da sarılıp tebrikleştiler. Ardından Leyla Hanım müstakbel eşinin yanına kuruldu.

"Söyleyin lan çocukların adını." Oğuz bir anda girdi lafa.

"Ay gerçekten çok merak ediyoruz ya." Leyla elbetteki destekledi sevgilisini.

"Ya oğlum ilk anamız babamız öğrenecek diyoruz." Dedi bu sefer kocam.

"N'aptınız dedelerinizin adını mı koydunuz?" Dedi Oğuz. Gözlerimi devirsemde gülümsemiştim.

"Bugün sancım çok fazla. Size pek ayak uydurmayabilirim."

'Yaa' diye bir mırıldı yankılandı salonda. Hepsinin yüzüne bakıp koca bir kahkaha patlattım.

"Ne oluyor size yurttan sesler korosu?"

Kartal bıyık altı gülümsemesiyle bakıyordu. Boynu omzuna doğru yatıktı.

Ah canım ciğeri, senin gibi olacaklarını bilsem: ne ikisi istediğin kadar çocuk yapardım.

Kartal gözlerini kapatıp açtı. Küçük bir öpücük gönderdim.

"Annemler geleceklermiş. Üç gün sonraya bilet almışlar."

"Gelsinler aşkım. Benimkilerle anlaştılar sanırım onlarda üç güne geliyorlar."

"Sizinkiler tanıştıklarından beri neyi ayrı yapıyor lan? Tanju amca, Tuna amcayla görüntülü konuşmasını ekran görüntüsü alıp story atmıştı geçen gün." Oğuzun sözleri üzerine hep beraber güldük.

Böyle bir tatlı sorunumuz vardı. Bizimkiler ayrılmaz olmuşlardı. Anlaşırlar mı acaba diye düşünüp durduğumuz ailerimiz bizi unutmuşlardı.

Saatlerdir gülüp duruyorduk. Oğuz ve Kartal polislik zamanlarını anlatıyorlardı.

Kaç kere ölümden dönmüşlerdi. Anlatıyorlardı ama içlerindeki o fırtına bazen göz bebeklerine yansıyordu. Bazı noktalarda sesleri bile titriyor gülerek üstünü örtüyorlardı.

Sancım saatlerin geçmesine aldırış etmeden canımı yakma derecesine gelmişti. Leyla çalan telefonuyla yanımızdan kalktı. Kartal da ayaklanıp mutfağa doğru yönelmişti.
Oğuza ellerimi uzattım.

"Oğuzcum beni bir kaldırı mısın?"

Oğuz memnuniyetle kalkıp ellerimi tuttu ve benide kaldırdı. Bacağımdaki ıslaklığı fark ettim o an. Oğuzda koltuğa bir bakış attı. Sonra yüzüme baktı.

"İşedin mi?" Dedi, sessizce.

"Tamam yengemsu olur böyle şeyler. Gel ben seni odana çıkartayım." Dedi, mırıldanarak.

"Oğuz." Dedim sakince.

"Tamam kız, söylemeyeceğim kimseye. Hamilesin sen olur böyle." Dedi, bütün anlayışlı bakışlarını yolluyordu.

"Oğuz ne işemesi? Suyum geldi. DOĞURUYORUM!"

Ve Oğuz gözlerini kocaman açıp bir adım geriledi. Hâla ellerimi sıkıca tutuyordu.

Yere baktık aynı anda. Bacağımdan süzen su elbisemden belli oluyordu.

"AAĞĞ!"

Oğuz öyle bir bağırdıki zar zor aldığım nefesimi tuttum.

Leyla koşarak geldi yanımıza. Dolu dolu gözlerimle baktım. Anlamış olacaktı bir bağırışta onda koptu.

Üçümüzde birbirimize bakıyorduk.

"Lan ne oluyor?" Ve kocam, şükür ki geldi.

Hepimize baktı çatık kaşlarıyla. Bizde Kartala baktık. Sonra hepsi bacaklarıma baktı.

"AAAĞĞ!"

Ve hiç beklemediğim şekilde üçü de aynı anca bağırdı. Allahım kimlerin eline düşürdün beni yüce Rabbim? Şuracıkta doğursam kimsenin umrunda olmayacaktı.

"Tamam sakin olun." Dedim.

Kartal yanıma gelip kollarımdan tuttu. Oğuz ellerimi bırakıp koltuğa attı kendini.

"Allahım doğuruyor. Çok kötü oldum ben." Oğuz derin derin nefesler alıp veriyordu.

"Ay hayatım sana ne oluyor?" Dedi Leyla panikle.

"Bu dediki düğünde bana: ' Oğuz senin yanında doğuracağım falan' lan valla doğuruyor çok kötüyüm."

Kartal yüzümü avuçlarının arasına aldı. Sıkı sıkı tutuyordum tişörtünü.

"Geliyorlar bebeğim. Bebeklerimiz geliyor. Sakin ol tamam mı?" Dedi, sesi titriyordu.

Başımı salladım, korkuyordum ve korkunun ecele faydası olmadığını da biliyordum.

"Leyla, Rüya Hanımı arar mısın? Masada Ahu'nun telefonu."

Kartal bacaklarımın altından kolunu geçirip beni kucağına aldı. Tuttuğum göz yaşlarım kucağına aldığı gibi akmaya başladı.

"Her şeyimiz hazır bir tanem. Tek eksiğimiz onlardı. Yene eve geçecektik ya bugün, bak bizi tek göndermek istemediler geliyorlar."

Öyleydi sanırım. İlk gecelerini karnımda değilde beşiklerinde geçirmek istiyorlardı galiba.

Kartal'ın koruması arka koltuğun kapısını açtı. Kartal beni kucağından indirip koltuğa yerleştirdi.

"DURUN!" Kartal arkasını dönüp Oğuza baktı. Bende göz ucuyla baktım.

"BU ARABAYI BEN KULLANACAĞIM! BEN AMCAYIM!"

Korumlar dahil hepimiz anlamsız bakışlar atıyorduk.

"Siz benim arabamla gelin." Oğuz anahtarı Yüksele uzattı. Şükürki arabaya kurulup yola koyulmuştuk.

Derin nefesler alıp veriyordum. Daha doğrusu derin nefesler alıp veriyorduk!

"Derin nefes alıp ver bak Ahu duymuyorum sesini," Dedi Leyla arkadını dönüp.

"Ay iyisin değil mi arkadaşım." Diye devam etti. Göz yaşlarımı sildim elimin tersiyle. Gülümseyerek iyi olduğumu belirttim.

Kartalın göğsüne yaslamıştım sırtımı. Kartal oldukça panikti. Evdeki halinden daha sakin dursada içindeki fırtınalar her halinden belli oluyordu.

Kırmızı ışıkta durduğumuzda Oğuz okkalı bir küfür savurup arabanın üstüne bir şey koyduk. Mavi kırmızı ışıklar gelmeye başlamıştı ve polis arasının o aciliyetini belirten ses duyulmaya başladı. Kırmızı ışık dinlemeden sürmeye devam etti yola.

"Dındın dırırırım dın dın dırırıım." Oğuzun bağırışına Leyla koca bir kahkaha attı.

"Arka sokaklar jenerik yaptım size. Gülsenize  ya!" Dedi. Telefonunu aldı eline.

'Arka sokaklar jenerik müziği çal' dediğinde siri hemen açmıştı müziği.

Kartalın küfürleri, benim bir gülüp bir ağlamam, Oğuz ve Leyla çiftinin gülüşleri ve tabiki en önemlisi Arka Sokaklar jeneriğiyle doğuma gidiyordum!

🩵🧿


Hastane geldiğimden beri bir saat geçmişti. Açılmam başlamıştı ama yeterli değildi. Bir saattir yürüyor, pilates topunun üstünde oturuyordum. Doğum olacağını öğrendikleri gibi bütün arkadaşlarımız gelmişti. Hay Day grubu tan kadro karşımda oturuyordu. Allahtan oda kocamandı. Herkes rahatça sığmıştı.

Ebe hanım da ara sıra gelip kontrol ediyordu.
Kartal bir eliyle elimi sıkıca tutuyor, diğer eliyle sırtımı ovuyordu. Başımı koluna yaslayıp derin nefes alıp veriyordum.

"Kartal sakın isimlerini karıştırmasınlar sevgilim tamam mı?"

Omzuma öpücük bıraktı.

"Ben yanında olacağım güzelim. Sen hiç düşünme bunları. Her şeyleri eksiksiz bir şekilde olacak."

Başımı salladım. Bir an önce doğurmak istiyordum. Kucağıma almak, öpüp koklamak.

Bir saat sonra...

Doğurmuştum.

Ağlaya ağlaya bebeklerimi doğurmayı başarmıştım. Şimdi kucağımda Tan'ı ezmiyordum.

Bebeklerimde bende sağlıklıydık çok şükür.

Doğuma gittiğimde klasik bir hastane odası olan odam: arkadaşlarım tarafından süslenmiş bir haldeydi. Annem ve babamda buldukları ilk uçakla gelmişlerdi yanımıza. Kartalın ailesi de aynı şekilde ilk uçağa binmişlerdi fakat henüz yanımıza gelememişlerdi.

Bütün arkadaşlarımın gözleri şişti. Canım annem ve babamda dahildi. Herkes deli gibi ağlamış bir haldeydi.

Kartaldan bahsetmeme gerek bile yoktu. Onun hali herkesten beterdi. Doğum sırasında elimi bir an olsun bırakmamıştı. Sürekli güzel sözler söyleyip benimle birlikte ağlayarak geçirmişti o süreci.

Saatler sonra herkes dağılmıştı. Daha doğrusu Kartal zorla göndermişti insanları. Doğumumu duyan herkes çiçekler gönderiyor beni inanılmaz mutlu ediyordu.

Kartal tekli koltukta, Tan ve Tuna göğsündeydi. Hayatımda görüp görebileceğim en güzel manzara olduğuna emindim.

Kartal bebeklerimizi koklayıp başını diğer tarafa çeviriyor iki üç damla göz yaşından sonra kendisini toparlıyordu. Bu işlemi de beş dakikada bir gerçekleştiriyordu.

"Tamam artık ağlama sevgilim. Koklayıp durma çocukları. Ağlıyorsun sonra." Dedim, sevecen sesimle.

"Koklamadan duramıyorum." Diyip, akıttı göz yaşlarını.

Sanırım Tan ve Tunadan bile daha çok ağlamıştı.

"Nereden nereye.." dedim, gülümseyerek.

Kartal dolu dolu gözlerle baktı gözlerime. Yüzünde hem gurur hemde sevgi vardı. Gülümseyerek başını salladı.

"Bütün hayallerimi bana tek tek yaşattığın için teşekkür ederim Ahu."

Bir saat sonra..

Kartal Gece

Tan and Tuna's dad.

@kartalgece: Hoş geldiniz bebeklerim.
Biz büyük bir aile olduk.

Tan ve Tuna Gece.

27.07.2023



BÖLÜM SONUUUUU


Helloooo nabersinizzzzz??

AY BİZ DOĞURDUK YA

AY ÇOK DUYGULUYUM BANA Bİ GELDİLER

Herkes rahatlamıştır ahahahahdjks

Benim canım Kartalım babişko oldu daha ne olsunnnn

Biyografisini bile hemen değiştirdi gördünüz gibi ahahjaajs

Oğuzcum da baba olur mu bilemem

Olsun mu ne dersiniz???

Final bölümünü yayınlayacağıma hala inanamıyorum 🥹🥹🥹

Hey gidi günler hey!!!!!

Beni takip etmeyi unutmayınn

Öptüm sizleriii

Yorum ve beğeni atmayı unutmayın

Continue Reading

You'll Also Like

5.8M 190K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
6.6K 781 22
chenle: beni dikizlemeyi keser misin artik? *** # 11 - chensung # 1 - zhongchenle # 3 - chenji
713K 40.9K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
1.7K 204 29
Hayatımın güzel günlerini onunla yaşadım ben, Peşimdeki adam artık yanımda olmayacakmıydı ? Artık kahverenkli gözlerine bakamayacak'mıydım ? Artık o...