25/05/2023
""YANINDA ÇOCUK GİBİ OLDUĞUN KİŞİ SAHİP OLDUĞUN EN DEĞERLİ HAZİNENDİR ...""❤️❤️❤️
Dila Asrındağ ise bu konuşmaların hepsine şahit olmuştu.
Havin'in bu durumda olmasının tek sebebi kendisiydi .
Onu havuza attığı için Havin astım hastası olmuştu.
Belki de bazı şeylerin ortaya çıkmasının zamanı gelmişti.
Herşeyi kaybedeceğini bildiği hâlde...
Havin ise Dila'nın onları izlediğinden haberiz sıkı sıkı Cesur'a sarılmıştı ve gözyaşlarının Cesur'un omuzlarını ıslatmasına izin vermişti.
Cesur'a o kadar çok inanmak istiyordu ki ...
Bebeği sağlıklı olarak astımı olmadan doğsun çok istiyordu .
"" Yavrumuz astım hastası olarak doğmasın."" Dedi Havin.
"" Yoksa ben kendimi nefes aldığım süre boyunca asla affetmem ."" Dedi kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken.
Cesur'da yavaşça Havin'i kendinden uzaklaştırmıştı.
Havin'in gözyaşlarını silerek gözlerinin içine bakmıştı.
Havin'in üzülmesini istemiyordu...
Bunun içinde Havin'in karnını okşamış ve eliyle tık tık yapmıştı.
Bebekleri hareket edip tepki verince de Cesur konuşmaya başlamıştı.
"" Yavrum ."" Dedi Cesur.
"" Söyle bakalım içerde yerin rahat mı ???"" Dedi göz kırparak .
Havin'in bebeği sert bir tekme atınca da karı koca gülmeye başlamıştı.
Havin gülüncede Cesur'un yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.
Havin'e gülmek çok yakışıyordu...
"" Ha şöyle gül işte ya ."" Dedi Cesur.
"" Gülmek sana çok yakışıyor ."" Dedi gülümseyerek.
Havin'de burnunu çekerek onu teselli etmeye çalışan adama bakıyordu.
Bazen Cesur'a karşı haksızlık yaptığını düşünüyordu.
En çokta Cesur onu teselli ederken ...
Kocası canı acıdığı halde hep saklamak zorunda kalıyordu.
Canı daha fazla acımasın diye ...
Dila ise tüm cesaretini toplayarak karı kocanın yanına gelmişti.
Gelmesi gibide Havin ve Cesur aralarında olan mesafeyi açmıştı.
"" Hala ."" Dedi Havin.
"" İkizler uyandı mı ???"" Dedi Dila'ya bakarak.
"" Uyanmışlarsa severdik ."" Dedi gülümseyerek.
Dila'da acı bir tebessümle başını olumsuz yönde sallamıştı.
Tam konuşacağı sırada da konakta bir ses duyulmuştu.
Azer Asrındağ'ın sesi ...
Çünkü ikizlerin ateşi çıkmış ve bunu ilk fark eden Azer olmuştu .
"" Dila !!!"" Dedi Azer.
"" Nerdesin çabuk gel !!!"" Dedi sesi konakta yankılanırken.
Cesur , Havin ve Dila'da hızla sese doğru gitmişti .
Bir kat aşağıya inmeleriylede Azer'i görmüşlerdi .
İkizler Azer kollarındayken de ağlıyordu .
"" Amca ."" Dedi Cesur.
"" Ne oldu sana ne bu halin ???"" Dedi durumu anlamak adına.
Azer'de çaresiz dolu gözlerle Cesur'a bakmıştı .
"" Ateşleri var ."" Dedi Azer.
"" Doktor'a gidelim ateşlerini düşürsünler ."" Dedi sesi titreyerek.
Dila'da , Masal'ı Azer'in kollarından almıştı.
Dudakları Masal'ın alnını buluncada gözyaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı.
Masal'ın ateşi vardı...
Cesur ve Havin'de karı kocayı sakinleştirmeye çalışmıştı.
Çünkü karı kocanın içinde hep bir kaybetme korkusu vardı.
Bu yüzden de en basit bir olayı bile büyütebiliyorlardı .
Havin ve Cesur'da ikizleri onlardan almıştı.
"" Çocuk bunlar ateşleri çıkarda düşer de."" Dedi Havin .
"" Ateş düşürücü şurup içseler hiçbirşeyleri kalmaz."" Dedi acı bir tebessümle.
Havin ve Cesur kollarında olan minik canlarla birlikte konağın mutfağına gitmişlerdi.
Öncelikle de ikizlere ateş düşürücü şurup vermişlerdi.
Verdiklerinden birkaç dakika sonrada ikizlerin ateşleri hızla düşmüştü.
Dila'da önce ikizlerine sonrasında da Havin'e bakmıştı .
Eğer yıllar önce Havin'i havuza attığı ortaya çıkarsa herşeyini kaybedecekti .
Çocuklarını...
Kocasını...
Ailesi'ni...
Konuştuğu an sevdiği herkes ona sırtını dönecekti.
Bu yüzden de yıllardır olduğu gibi yine susmak zorundaydı.
&&&&&&&&&&&&&
Mardin topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.
Jehat ve Roza ise Jehat'ın atının üstündeydi.
Çünkü Jehat için atı sayesinde Roza'yla aşkı başlamıştı.
Roza yıllar sonra onunla birlikte ata binmiş korkusunu yenmişti.
At kişniyincede Roza korkmuş ve düşmeleriyle dudakları ilk kez birbirine temas etmişti.
O zamanlar Jehat'ın gözünde canlanırken de atını biraz daha hızlandırmıştı .
Roza'da, Jehat'la birlikte sıkı sıkı atın dizginlerinden tutmuştu.
"" Roza'm onca ay geçti ."" Dedi Jehat .
"" Hâlâ ata binmekten korkuyor musun ???"" Dedi imalı bir sesle.
Roza'da içinde olan geçmişin korkusunu bastırmış ve Jehat'a sorduğu sorunun cevabını vermişti.
"" Hayır korkmuyorum ."" Dedi Roza .
"" Hem yanımda sen varsın sen bana zarar gelmesine izin vermezsin ."" Dedi gülümseyerek.
Jehat'ın ise aldığı cevapla yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.
Atını biraz daha hızlandırmış ve Roza'yla konuşmaya devam etmişti.
"" Sen çok mu güveniyorsun bana ???"" Dedi Jehat.
Roza'da hızla başını olumlu yönde sallamıştı .
Jehat'a çok güveniyordu...
"" Çok güveniyorum ."" Dedi Roza.
Jehat ise atını çok daha fazla hızlandırmıştı .
Atın şaha kalkmasıyla da Roza korkarak çığlık atmıştı .
Jehat'ta gür bir kahkaha atmış ve Roza'yı sakinleştirmeye çalışmıştı.
"" Hani korkmuyordun ???"" Dedi Jehat.
"" Hani bana güveniyordun ???"" Dedi imalı bir sesle.
Roza'da derin derin nefesler alıp vermeye başlamıştı.
"" Sana güveniyor olmam korkmayacağım anlamına gelmiyor ."" Dedi Roza.
Jehat'a önce kendisi attan inmiş sonrasında da elini Roza'ya uzatmıştı.
Roza'da sıkı sıkı Jehat'ın elini tutmuş ve attan inmişti.
Jehat'ın atının kişnemesiylede Roza korkarak irkilmişti.
Jehat ise bile iste Roza'yı kendine çekmiş ve düşmelerini sağlamıştı.
Roza üstünden kalkmak isteyince de Jehat izin vermemişti.
"" O günü hatırlıyor musun ???"" Dedi Jehat.
Roza'da hatırladığı geçmişle başını olumlu yönde sallamıştı.
Ne çok heyecan yapmıştı o anlar...
Jehat'la dudakları ilk kez birbirine temas etmişti diye .
Şimdi ise Jehat onun kocası olmuş ve çoğu geceler aralarında olan en masum hâlleri öpüşmekten ibaret olmuştu.
"" Hatırlıyorum ."" Dedi Roza.
Jehat'ta nefesleri birbirine çarparken konuşmaya devam etmişti.
"" O gün ve bu gün arasında çok fark var."" Dedi Jehat.
"" O günkü Jehat ve bu günkü Jehat aynı adam değil ."" Dedi Roza'nın dudaklarına yapışarak.
&&&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.
Cesur ise bu öğlen olanlar yüzünden akşama doğru Havin'i dışarıya çıkarmıştı.
Havin'le birlikte güzelce vakit geçirmiş ve Havin'in keyfini yerine getirmişti.
Saat geç olduğu içinde konağa gitmek yerine Cesur'a ait olan villalardan birine gelmişlerdi.
Buraya hazırlıksız geldikleri içinde Havin gecelik olarak Cesur'un gömleğini giymişti.
Cesur'da yüzünde oluşan tebessümle üstünde kendi gömleği olan karnı çıkmış karısına bakıyordu.
Bu gece onları uzun bir gece bekliyordu...
Havin , Cesur'a bakarken de Cesur ağır adımlarla Havin'in yanına gitmişti .
Elini beline dolayarak Havin'i kendine yaklaştırmıştı.
Havin'in göğsünde izi kalmış yarasından öpüp gözlerinin içine bakmıştı.
"" Havin'im ."" Dedi Cesur.
"" Gömlek yakışmış ."" Dedi göz kırparak.
Havin'de yüzünde oluşan tebessümle elini Cesur'un boynuna götürmüştü.
"" Alan insan çok zevkli olmalı ."" Dedi Havin.
Cesur'da gömleği kendisi aldığı için kendini överek .
Cesur'da gözlerini kısarak Havin'e yaklaşabildiği kadar çok yaklaşmıştı.
Nefesleri birbirine çarparken de dudaklarını Havin'in dudaklarıyla birleştirmek istemişti.
Ama sadece istemişti...
Çünkü Havin aylardır olduğu gibi yine aşermiş ve Cesur'u kendinden uzaklaştırmıştı .
Cesur'da, Havin'in bu hareketiyle sinirden gülmeye başlamıştı .
Bu durum Havin'de huy olmuştu...
Aylardır her gece yarısı ya acıkıyor yâda aşeriyordu .
"" Sormaya korkuyorum ama soracağım ."" Dedi Cesur.
"'' Bu gece canın ne çekti ???"" Dedi sahte bir tebessümle.
Havin'de aralarında olan mesafeyi açıp eliyle karnını okşamaya başlamıştı .
"" Canım elma çekti."" Dedi Havin.
Cesur'da elma sözüyle rahat bir nefes alıp vermişti.
"" Elma kolay ."" Dedi Cesur.
"" Şu ekşi olanlardan mı istiyorsun ???"" Dedi gülümseyerek.
Havin'de başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Hayır o değil."" Dedi Havin.
Çünkü Havin'in istediği elma çok daha farklıydı.
Siyah elma...
Siyah elmayı sosyal medya hesabının keşfetinde görmüştü.
Görmesi gibide canı çok siyah elma çekmişti.
"" O zaman şu kırmızı olanlardan ."" Dedi Cesur.
"" Yumuşak mı istersin yoksa sert mi ???"" Dedi Havin'in gözlerinin içine bakarak.
Havin ise birkez daha başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" O da değil."" Dedi Havin .
Cesur'da, Havin'in yüzünü okşamaya başlamıştı.
"" Ha sen şu sarı olanlardan istiyorsun."" Dedi Cesur.
"" Onlar ne çok tatlı ne de ekşi olur ."" Dedi gülümseyerek.
Havin'de bir kez daha başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Sarı elma da değil."" Dedi Havin.
Cesur'da aldığı üç olumsuz cevaba rağmen sakinliğini korumaya çalışmıştı.
"" Peki ya senin istediğin elma hangisi ???"" Dedi Cesur.
"" Çünkü benim bildiğim üç tür elma şekli varda ."" Dedi imalı bir sesle.
Havin'de boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.
"" Siyah elma ."" Dedi Havin.
Cesur'da aldığı cevapla sinirden gülmeye başlamıştı.
Havin siyah elma istiyordu...
En kötüsü de Cesur silah elma diye birşey var mı yok mu bilmiyordu .
"" Siyah elma ."" Dedi Cesur .
Havin'de çekinerek başını olumlu yönde sallamıştı .
"" Siyah elma ."" Dedi Havin .
Cesur'da sesli bir nefes alıp vererek Havin'in gözlerinin içine bakmıştı.
Havin'in belini okşayarakta konuşmaya devam etmişti.
"" Benim bu hayatta nefret ettiğim bir söz var ."" Dedi Cesur.
"" Hatta bir yerde duyunca bile kan beynime sıçrıyor."" Dedi ciddi bir sesle.
"" Ama sanırım bu gece o sözü kullanacağım."" Dedi iç çekerek.
Havin'de bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuş.
"" Sormaya korkuyorum ama neymiş o söz ???"" Dedi Havin.
"" Eğer kötüyse tavır yapar valla konuşmam seninle ."" Dedi sitem ederek.
Cesur'da gülerek konuşmaya devam etmişti.
"" Babanın evinde de mi vardı ???"" Dedi Cesur.
"" Şimdi soruyorum sana Havin babanın evinde de mi siyah elma vardı da benden siyah elma istiyorsun ???"" Dedi sitem ederek.
"" Ayrıca daha önce siyah elma yemediğine şahitlik edebilirim ."" Dedi göz kırparak.
Havin'de gülerek omuzlarını dikleştirmişti .
"" Doğru Ömerli konağında siyah elma yoktu."" Dedi Havin.
"" Ama bende zaten bu gün sosyal medyadan siyah elmanın olduğunu öğrendim ."" Dedi açıklama yaparak.
"" Yani bunu Ömerli konağında görseydim Ağa'mdan da isterdim ."" Dedi göz kırparak.
Cesur'da sesli bir nefes alıp vererek Havin'le aralarında olan mesafeyi açmıştı.
"" Peki bu siyah elma Şam'dan mı geliyor yoksa Fizan'dan mı ???"" Dedi Cesur.
Havin'de gülümseyerek Cesur'a yaklaşmış ve aralarında olan mesafeyi kapatmıştı.
"" Ne Şam'dan geliyor ne de Fizan'dan ."" Dedi Havin.
"" Tibet dağlarından geliyor ."" Dedi tatlı bir dille .
"" Ama ülkemizde ithali var yani büyük ihtimalle hal'lerde vardır ."" Dedi öncesinde araştırma yaptığı için.
"" Umarım yarın sabah siyah elmalar gelmiş olur ."" Dedi imalı bir sesle.
Cesur'da gecenin bir vakti sağ kolu Hasan'ı aramıştı.
Durumu Hasan'a anlatıp ülkede olan hal'lere haber yollatırmıştı .
Siyah elma ise İzmir'de olan büyük bir hal'de bulunmuştu.
Ordan satın alınıp Amed topraklarına doğru yola çıkmıştı.
Cesur'da rahat bir nefes alıp vererek Havin'e bakmıştı.
"" Ben seni mutlu ettim ."" Dedi Cesur.
"" Şimdi beni mutlu etme sırası sende .""Dedi imalı bir sesle.
Havin'de gülümseyerek Cesur'a doğru yaklaşmıştı.
Güzel bir gece içinde dudaklarını Cesur'un dudaklarıyla birleştirmişti .
Sırtının yatakla buluşmasıyla da gece onlar için daha yeni başlamıştı.
&&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.
Bu gün ise Asrındağ Ailesi'nin misafirleri vardı.
Ömerli Ailesi...
Herkes Ömerli Ailesi ve Roza'yı gördüğü için çok mutluydu.
Tek bir kişi hariç...
Rızgar...
Çünkü Rızgar bu gün Leyla Ömerli'yi görme bahanesiyle Ömerli konağına gidecekti .
Hem Leyla'yı görecek hemde Roza'yı alıp konağa getirecekti.
Ama Roza ondan önce davranıp Asrındağ konağına gelmişti.
"" Ciğerci kedim ."" Dedi Roza.
"" Özledin mi beni ???"" Dedi tebessüm ederek.
Rızgar'da sahte bir tebessümle Roza'ya bakmıştı.
"" Sen niye geldin ???"" Dedi Rızgar.
"" Ben Mardin'e gelecektim ."" Dedi sitem ederek.
Roza'nın da bu sözlerle yüzünü hızla düşmüştü
"" Sağol ya ciğerci kedisi ."" Dedi Roza.
"" Misafir perverlikte üstüne yok ."" Dedi acı bir tebessümle.
Şerwan Ağa ve Ezo Asrındağ'da öfke dolu gözlerle Rızgar'a bakmıştı.
"" Rızgar !!!"" Dedi Şerwan Ağa ve Ezo Asrındağ .
Rızgar'da, Roza'nın üzüldüğünü fark edince Roza'ya sıkı sıkı sarılmıştı.
"" Ciğerci kedim ."" Dedi Rızgar.
"" Çok özledim seni ."" Dedi gülümseyerek.
Roza'nın keyfi de hızla yerine gelmeye başlamıştı.
&&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.
Asrındağ ve Ömerli Ailesi'de birlikte akşam yemeği yemişti.
Çaylar tatlılar eşliğinde içilirkende Adar Ağa, Havin'e bakıyordu .
Erkek torunu olacaktı...
Bu yüzden de torunu onun adıyla bu konak'ta büyüsün istiyordu.
Havin'in düşüncelerinden habersiz ...
"" Benim akıllı uslu torunum."" Dedi Adar Ağa.
"" Söyle bakalım Ağa dedene canının istediğin birşey var mı ???"" Dedi gülümseyerek.
Havin'de, Adar Ağa'ya bakıp başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Yok Ağa dedem ."" Dedi Havin.
"" Zaten herşey var ."" Dedi içten bir tebessümle.
Adar Ağa'da elleriyle Havin'e ceviz kırıp avuçlarının içine koymuştu.
Göğsünü gere gere de konuşmaya başlamıştı .
"" Erkek torunum Dedesinin adıyla büyüsün ."" Dedi Adar Ağa.
"" Adar Asrındağ ."" Dedi gülümseyerek.
Havin bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuştu .
Dora'da gülerek yanında oturan Havin'e omuz atmıştı.
"" Sevgili kardeşim ."" Dedi Dora.
"" Ağa dedemin sana neden akıllı uslu torun dediği şimdi belli oldu ."" Dedi sesinin Havin'e gideceği tonda.
Havin konuşacağı sırada da Ciwan Ağa araya girmişti.
"" Ağa'm torunumun dedesi benim ."" Dedi Ciwan Ağa.
"" Sen büyük dedesisin ."" Dedi Adar Ağa'ya bakarak.
"" Torunum adı Ciwan olsun ."" Dedi göz kırparak.
Botan Ağa'nın da içtiği çay boğazına takılmıştı .
Öksürmeye başlarken de Ciwan Ağa'ya bakmıştı.
"" Sen dedesisin de ben nesiyim ???"" Dedi Botan Ağa.
"" Adı Ciwan değil Botan olacak ."" Dedi ciddi bir sesle.
Havin ve Cesur'da bu sözlerle birbirlerine bakmıştı.
Üç büyük Ağa ad yüzünde birbirine düşmüştü.
"" Ağa'larım ."" Dedi Havin.
"" Ben oğlum için başka bir ad düşünmüştüm ama ."" Dedi çekinerek.
Adar Ağa'da sabır çekerek konuşmaya devam etmişti.
"" Neymiş o ad ???"" Dedi Adar Ağa.
"" Zaten Botan ve Ciwan adından güzeldir de ."" Dedi gülerek.
"" Ama benim adımdan daha güzel değildir ."" Dedi imalı bir sesle.
Konak'ta olan herkeste Adar Ağa'nın kendini övmesiyle gülmeye başlamıştı.
"" Ben oğlum dedelerinin adıyla büyümesini istemiyorum ."" Dedi Havin.
"" Babasının adıyla büyüsün istiyorum."" Dedi yüzünde oluşan tebessümle.
Havin'in bu sözleriyle de herkes neye uğradığını şaşırmıştı .
Havin çocuğuna Cesur adını mı vermek istiyordu ???
Ömer adı akıllarından bile geçmezken...
"" Cesur mu koyacaksın adını ???"" Dedi hepsi aynı an'da.
Havin'de sitem dolu bakışlarla başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Onu değil ."" Dedi Havin.
"" Ömer adını koyacağım ."" Dedi Cesur'a bakarak.
"" Her iki Aile'de yıllar sonra oğluma özgürce Ömer adını kullanabilsin diye ."" Dedi açıklama yaparak .
Ciwan Ağa, Botan Ağa ve Adar Ağa'da arkaya doğru yaslanmıştı.
Göğsünü gere gere de Havin'e bakmışlardı.
"" Torunumuzun adı Ömer olsun ."" Dediler aynı an'da.
"" O ad üç ad'a da bedel ."" Dediler gülümseyerek.
&&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.
Ciwan Ağa ise yine eli dolu dolu Asrındağ konağına gelmişti.
Elinde olan eşyaların hepsi de sadece tek bir insana aitti.
Torununa...
Çünkü Ciwan Ağa geçmişte oğlu Cesur'a da aynısını yapmıştı.
Her gelişinde eli kolu dolu Asrındağ konağına gelmişti.
Şimdi ise o yılları yıllar sonra tekrardan yaşıyordu .
Aradaki tek farkta bunları Cesur'a değil torununa alıyordu.
Ciwan Ağa'da elinde olan hediyelerle birlikte teras katına çıkmıştı.
Cesur'un eski odasının kapısını açmasıylada geçmiş gözlerinin önünde canlanmıştı .
Ne çok güzel anılara şahitti bu oda ...
En son anıları hariç...
Çünkü en son bu odada karı koca ufak bir kavga etmişti .
Havin Asrındağ , Cesur'a onun adı Ömer demişti.
Ciwan Ağa ise Cesur'un adı Cesur diyerek inat etmişti.
Cesur'da alışık olduğu kavgayla Annesi ve babasını izlemişti .
O günün Annesi ve babasının son kavgası olduğundan bir haber.
Annesi'yle geçirdiği son saatler olduğundan bir haber.
Ciwan Ağa'nın hatırladığı geçmişle gözleri hızla dolmuştu.
Havin ise herşeyden habersiz bir şekilde odanın önüne gelmişti.
Ciwan Ağa'yı sırtı ona dönük görmesiylede konuşmaya başlamıştı.
"" Ağa'm ."" Dedi Havin.
Ciwan Ağa'da duyduğu Havin'in sesiyle hızla toparlanmıştı .
Derin bir nefes alıp vererek yüzünü Havin'e dönmüştü.
"" Havin kızım ."" Dedi Ciwan Ağa.
"" Hadi uzakta kalma gir içeri ."" Dedi içten bir tebessümle.
Havin'de gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.
Odaya girmesiylede gözleri Ciwan Ağa'nın elinde olan kutuya gitmişti.
Gitmesiylede mahçup dolu gözlerle Ciwan Ağa'ya bakmıştı.
"" Ağa'm ne gerek vardı ."" Dedi Havin.
"" Zaten tüm odayı sen düzüp aldın ."" Dedi iç çekerek.
Ciwan Ağa'da gülümseyerek elinde olan kutuyu Havin'e uzatmıştı.
"" Az bile ."" Dedi Ciwan Ağa.
"" Helebi torunum bir doğsun dünyayı ayaklarının ucuna sereceğim ."" Dedi ciddi bir sesle.
Cesur'da, Havin'in teras katında olduğunu bildiği için teras katına çıkmıştı.
Alışık olduğu manzarayla birlikte gülmeye başlamıştı.
Ciwan Ağa yine torununa birşeyler almıştı .
"" Ağa'm ."" Dedi Cesur.
"" Benim zamanımda da elin kolun yine böyle dolu muydu ???"" Dedi göz kırparak.
Ciwan Ağa'nın ise hatırladığı geçmişle yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu .
Çünkü yıllar öncede elleri yine böyle doluydu .
"" Alınmaca gücenmece yok ."" Dedi Ciwan Ağa.
"" Ama sana çok daha fazlasını yaptım ."" Dedi Cesur'a bakarak .
"" Hatta rahmetli Ana'n kıyafetleri çok dağıttırdı ."" Dedi gülümseyerek.
Cesur'un yüzünde de hatırladığı geçmişle içten bir tebessüm oluşmuştu.
Babası Ciwan Ağa geçmişte konağa hep eli kolu dolu gelmişti.
Kimi zaman kıyafet almıştı...
Kimi zaman bir oyuncak...
Kimi zaman ise bir çikolata...
Ama o kolları her konağa gelişinde dolu olmuştu.
Cesur çocukluğunda takılı kalmışken de Havin konuşmaya başlamıştı.
"" Ağa'm torunun için bu seferki hediyen ne ???"" Dedi Havin.
Ciwan Ağa'da gülümseyerek Havin'in elinde olan kutuyu Havin'e göstermişti.
"" Aç bakalım kutuyu ."" Dedi Ciwan Ağa.
"" Torunuma ne aldığımı görürsün ."" Dedi göz kırparak.
Havin kutuyu açmasıyla da yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.
Ciwan Ağa torununun odası için krem renkli kapı süsü almıştı.
Ömer yazan...
Cesur'da gördüğü kapı süsü ve adla sabır çekmişti.
Cesur inatla Ömer adını istemiyor dedikçe herkes Ömer adında inat ediyordu.
&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.
Havin'in elinde ise bu günler olduğu gibi yine aynı meyve vardı.
Kavun...
Tüm gün kavun yemiş olmasına rağmen bile hâlâ kavun yiyordu .
Cesur'da konuşmak için Havin'in tabağında olan kavunun bitmesini bekliyordu.
Havin son kavun lokmasını ağzına atıp yiyincede de Cesur tabağı Havin'den alıp kenara bırakmıştı.
Boğazını temizleyerekte konuşmaya başlamıştı.
"" Çawreşamın .""{{ Kara gözlüm }} Dedi Cesur.
"" Ben yavrumuzun adının Ömer olmasını istemiyorum ."" Dedi iç dudağını ısırarak.
Havin'de acı bir tebessümle Cesur'a bakmıştı .
Cesur'un, Ömer adına sıcak bakmayacağını biliyordu.
Ama Ömer adı için sonuna kadar diretecekti .
"" Ömer ."" Dedi Havin.
"" Oğlumuz Ömer adıyla büyüyecek ."" Dedi ciddi bir sesle.
Cesur'da aldığı olumsuz cevapla sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.
Havin onu zorlayabildiği kadar çok zorlayacaktı .
"" Havin ."" Dedi Cesur.
"" Ömer adını istemiyorum ."" Dedi acı bir tebessümle.
Havin'de surat asarak konuşmaya devam etmişti.
"" Sen ne istiyorsun peki ???"" Dedi Havin.
"" Ömer'den daha güzel bir ad olacak ki ben izin vereceğim ."" Dedi sahte bir tebessümle.
Cesur'da bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı.
Çünkü Havin dedeleri Adar Ağa gibi konuşmuştu .
"" Aslan ."" Dedi Cesur.
"" Oğlumun adı Aslan olacak ."" Dedi göz kırparak.
Havin her ne kadar Aslan adını beğensede bunu belli etmemeye çalışmıştı.
Oğullarının adı Aslan olmayacaktı.
Ömer olacaktı...
Bu yüzden de Cesur'a alaylı bir bakış atmıştı.
"" Aslan adını beğenmedim ."" Dedi Havin .
"" Ömer adı daha güzel ."" Dedi göz kırparak.
Cesur'da sahte bir tebessümle Havin'e bakıyordu .
"" Havin neyini zorluyorsun ???"" Dedi Cesur.
"" Ömer adını istemiyorum ."" Dedi dişlerini sıkarak.
Havin'de Cesur'un ağzından ikinci kez Havin adı çıkınca konuşmaya devam etmişti.
"" Birincisi bana bir daha Havin demiyeceksin !!!"''Dedi Havin.
"" Havin'im yâda Çawreşamın {{ Kara gözlüm}} diyeceksin !!!"'' Dedi ciddi bir sesle.
"" İkincisi ise yavruma senin adını değil kızlık soyadımı veriyorum !!!"" Dedi sahte bir tebessümle.
Cesur'da gözlerini kısarak karşısında olan Havin'e bakıyordu.
Havin'e , Havin demesi Havin'in zoruna gitmişti.
Ama Ömer adı için senin adını değil kızlık soyadımı veriyorum demesi Cesur'u köşeye sıkıştırmıştı .
Cesur'da omuzlarını dikleştirerek konuşmaya devam etmişti.
"" Kızlık soyadın Ömer değil Ömerli ."" Dedi Cesur.
"" Yavrumuza Ömerli adını mı vereceksin ???"" Dedi imalı bir sesle.
"" Malûm birisi ad birisi ilçe ."" Dedi göz kırparak.
Havin'de öfke dolu gözlerle başını olumlu yönde sallamıştı.
"" Evet yavrumun adı Ömerli olacak ."" Dedi Havin.
"" Hatta Ömerli Ömerli olsun Asrındağ'a hiç gerek yok ."" Dedi imalı bir sesle.
Cesur gülerkende Havin tavır yaparak oturduğu yerden kalkmıştı.
&&&&&&&&&&&&&
Adıyaman topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.
Bu gün ise Adıyaman topraklarının misafirleri vardı.
Asrındağ ve Zagros Ailesi...
Büyükler Menzil konağında otururken de gençler Hazal ve Azad'ın konağındaydı.
"" Havin ."" Dedi Hazal.
"" Kaç aylık oldu yeğenimiz ???"" Dedi göz kırparak.
Havin'de gülümseyerek eliyle karnını okşamıştı .
"" Yedi aylık oldu ."" Dedi Havin.
Dılda'da ,Havin'e bakarak konuşmaya dahil olmuştu.
"" Adı ne olacak ???"" Dedi Dılda.
"" Karar verdiniz mi ???"" Dedi merak ederek.
Dılda'nın bu sorusuyla Havin ve Cesur göz göze gelmişti.
Cesur daha karar vermedik diyeceği sırada da Havin konuşmaya başlamıştı.
"" Karar verdik ."" Dedi Havin.
"" Oğlumuzun adı Ömer olacak ."" Dedi kesin bir dille.
Cesur ise Havin'in bu tavrıyla sinirden gülmeye başlamıştı.
Havin bebeklerinin adının Ömer olma konusunda inat ediyordu.
Cesur inatla Ömer adını istemiyorum dediği hâlde.
Azad ve Amed'in yüzünde ise içten bir tebessüm oluşmuştu.
Cesur'a yıllardır onlar bile Ömer diyemiyordu .
Herkese olduğu gibi Ömer adı onlara da yasaktı.
Ama doğacak yeğenlerine özgürce Ömer diyeceklerdi .
"" Ömer adı çok güzel ."" Dedi Azad ve Amed.
Havin'in yüzünde de içten bir tebessüm oluşmuştu.
Çünkü Cesur'un etrafında olan herkes Ömer adına çok sıcak bakıyordu.
"" Bende oğluma Azad adını vereceğim ."" Dedi Dılda.
"" Oğlum dayısının adı ve karakteriyle büyüsün diye ."" Dedi hevesle.
Aradan birkaç dakikanın geçmesiyle de Özgür uykudan uyanmıştı.
Kucaktan kucağa gezdiğinde de Özgür'ün keyfine diyecek yoktu .
Helbest Hala ise bir umud karşısında olan genç adama bakıyordu.
Cesur Asrındağ...
Kendisini bir tek Cesur bu durumdan kurtarabilirdi .
"" Cesur ."" Dedi Helbest Hala.
"" Yarın gece olay çıkarsana ."" Dedi hevesle.
"" Hala'm evlenmek istemiyor onu vermem de ."" Dedi bir umud.
Cesur'da gülerek karşısında olan Helbest Hala'ya bakmıştı .
"" Hala'm ben nasıl olay çıkartayım ki ???"" Dedi Cesur.
"" Çıkarsam bile kim beni umursar ???"" Dedi göz kırparak.
Helbest Hala'da içindeki umud kırıntısıyla konuşmaya devam etmişti.
"" Daha bundan birkaç ay önce sen bir Ağa'ya ölüm hükmü vermeye çalıştın ."" Dedi Helbest Hala.
"" Hadi Aram'a da çıkar o da ölsün ."" Dedi gülümseyerek.
Azad ve Amed gülerkende Cesur sesli bir şekilde yutkunmuştu.
Aylar önce olan olay ve bu olay birbirinden çok farklıydı.
Aylar önce ortada bir istismar söz konusuydu.
Şimdi ise ortada iki insanın evlenmesi .
"" Hala'm sen ve Aram Ağa'nın olayı o olaydan çok farklı."" Dedi Cesur.
"" Herşeyden önce sen ve Aram Ağa bekarsınız ."" Dedi durumu anlatarak.
"" İlaki Aram Ağa için ceza istersen de falaka cezası var ."" Dedi dini hükmü söyleyerek.
"" Tâbi o falaka cezası senin içinde geçerli ."" Dedi çekinerek.
Helbest Hala'da dişlerini sıkarak oturduğu yerden kalkmıştı.
"" Falakaymış !!!"" Dedi Helbest Hala.
"" Ben ölüm diyorum sen bana falaka diyorsun !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.
"" Birkez de benim için yeni fetva çıkarsanız ne olurdu ki !!!"" Dedi söylenerek .
&&&&&&&&&&&&
Adıyaman topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.
Hazal , Dılda ve Evin'de teras katında oturuyordu.
Dılda ise biraz Evin ve Hazal'la uğraşmak istemişti.
"" Evin ."" Dedi Dılda .
"" Duyduğuma göre isteme çikolatalarını sen almışsın ."" Dedi göz kırparak.
Evin'de omuzlarını dikleştirerek başını olumlu yönde sallamıştı.
"" Evet ben aldım tâbi ."" Dedi Evin.
"" Benden iyi çikolatadan anlayan mı var ???"'' Dedi imalı bir sesle.
Dılda'da gülerek konuşmaya devam etmişti.
"" Yok canım yiğidi öldür hakkını yeme sen çikolatadan çok iyi anlarsın ."" Dedi Dılda.
"" Ama ben birşeyi merak ettim ."" Dedi gözlerini kısarak.
"" Çikolata neyli ???"" Dedi imalı bir sesle.
Evin'de gülümseyerek karşısında olan Dılda'ya bakmıştı.
Dılda'nın niye çikolatayı bu kadar önemsediğini anlamamıştı.
Geçmişte olanlardan habersiz...
Çünkü yıllar önce Evin kendine özel Alman çikolatası sipariş etmişti.
Ettiği çikolata da ise yüksek oranda likör vardı.
Evin ve Hazal'da bundan habersiz koca bir kutuyu yemişti.
İçinde olan alkol miktarıyla da haberleri olmadan ilk kez alkol tüketmişlerdi .
Vücutları ilk kez alkol aldığı içinde normal bir insanın aksine daha fazla sarhoş olmuştu .
"" Ne çikolatası olacak normal çikolata işte ."" Dedi Evin .
"" Hatta en pahalısından aldım. "" Dedi kendini överek.
Dılda ise arkasına doğru yaslanmış ve olan Hazal ve Evin'e bakmaya devam etmişti.
Her ne kadar onların haberi olmasada Dılda o gece yaşanan herşeye olmuştu.
Hemde hiç şahit olmaması gereken şeylere.
"" Şu likör'lü Alman çikolatalarından değil , değil mi ???"" Dedi Dılda .
Evin'de sabır çekerek konuşmaya devam etmişti.
"" Yok canım ne likör'ü Alman çikolatası."" Dedi Evin.
"" Onların içinde alkol var bir kere alkol ."" Dedi göz kırparak .
""Alkol'de dinimizce haram ."" Dedi o geceyi hatırlamadan .
Dılda ise onlara bakıp gür bir kahkaha atmıştı.
"" Size bir sır vereyim mi ???"" Dedi Dılda.
"" Siz ikiniz şu likör'lü Alman çikolatasından yediniz ."" Dedi göz kırparak .
Evin ve Hazal ise aynı an'da göz göze gelmişti.
"" Dılda saçmalama ."" Dedi Hazal ve Evin.
"" Biz kim likör'lü Alman çikolatası kim ."" Dediler buna ihtimal vermeden.
Dılda'da beş yıl önceki o geceyi düşünmüştü.
Hazal ve Evin o zaman 17 yaşındayken okullar daha yeni tatil olmuştu.
Haberleri olmadan yedikleri likör'lü Alman çikolatasıyla sarhoş olmuşlardı.
Tek şansları ise o gece yalnız olmalarıydı .
Eğer birileri yanlarında olmuş olsaydı 17 yaşında evlenmiş olacaklardı.
Azad ve Amed'le...
Çünkü o gece Evin dakiklarca Amed'e dert yanmıştı.
Ben daha önce hiç kimseyle öpüşmedim diyerek .
Hatta o gece sarhoş olmuş olduğu için Amed'in dudaklarına yapışmıştı .
Tüm acemiliğini Amed'in dudaklarında kırmak isteyerek .
Bu durumda Amed'in nefsine yedik düşmesine sebep olmuştu.
Evin'e karşılığını vererek dakiklarca Evin'le öpüşmüştü .
Hazal ve Azad ise o gece nehir kıyısında oturuyordu.
Hazal masum masum Azad'ın yüzünü inceliyordu.
Bu durum her ne kadar Azad'ın hoşuna gitse de bunu Hazal'a belli etmemeye çalışmıştı.
Hazal ise Azad'a yaklaşıp yüzünü usul usul okşamıştı.
Gözlerin çok güzel demişti...
Kokun çok güzel demişti...
Beni sana iten birşey var demişti...
Azad durumun şokunu yaşarken de Hazal dudaklarına yapışmıştı .
Dılda ise o gece bunlara Cesur Asrındağ'la birlikte şahit olmuştu.
Şahit olmaları gibi de Cesur eliyle Dılda'nın gözlerini kapatmıştı.
Dılda'yı arabasına bindirip ordan uzaklaşmıştı .
Aradan yarım saat geçtikten sonrada Dılda'yla birlikte daha yeni gelmiş gibi yapmışlardı.
Hazal ve Evin'de o gece olanlardan bir haberdi .
Çünkü uyandıklarında o gece olanlar akıllarında yoktu.
"" Size birşey söyleyeceğim ."" Dedi Dılda.
"" Ama sizin kendinizi terastan atmanızda korkuyorum ."" Dedi gülerek.
""Hazal atmazsa bile Evin sen kendini kesin atarsın ."" Dedi göz kırparak.
Hazal ve Evin'de geçmişte yaşananlardan bir haber arkaya doğru yaslanmıştı.
"" Neymiş o şey ???"" Dedi Hazal ve Evin .
Dılda'da öncelikle birkaç yudum çayını içmişti.
"" İlk olarak siz ikiniz 17 yaşınızda likör'lü Alman çikolatası yediniz ."" Dedi Dılda .
"" Sonrasında da sarhoş oldunuz ."" Dedi alaylı bir sesle .
"" Hatta öyle şeyler yaptınız ki eğer ben konuşsaydım 17 yaşında çoktan evlenmiş olurdunuz ."" Dedi göz kırparak.
Hazal ve Azad'da aynı an'da ufak bir kahkaha atmıştı.
"" Kim ben mi ???"" Dedi Hazal ve Evin.
Dılda'da gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.
"" Evet siz ."" Dedi Dılda.
"" Hatta önce senden başlayayım Hazal Menzil ."" Dedi Hazal'a öpücük atarak .
"" O gece yediğin çikolatalardan sarhoş oldun ."" Dedi geçmişi anlatarak.
"" Sonrasında da abimin dudaklarına yapıştın ."" Dedi sırıtarak.
Hazal'ın gözleri irice açılırkende de başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Bu dediğin imkansız Dılda ."" Dedi Hazal.
"" Hadi diyelim ki oldu ben niye hiçbirşeyi hatırlamıyorum ???"" Dedi omuzlarını dikleştirerek.
Dılda'da ise Hazal'a alaylı bir bakış atmıştı .
"" İmkansız değil ."" Dedi Dılda.
"" İlk kez alkol aldığın için hatırlamaman normal olmalı."" Dedi gülümseyerek.
Evin ise Hazal'a bakıp gür bir kahkaha atmıştı.
Hazal ve Azad yıllar önce öpüşmüştü...
Kendisi ve Amed'in de öpüştüğünden bir haber.
"" Tamda Hazal'dan beklenecek bir hareket ."" Dedi Evin.
"" Önce öp sonra hatırlama ."" Dedi imalı bir sesle.
Hazal dişlerini sıkarkende Dılda bu sefer Evin'e bakmıştı.
"" Senin de Hazal'dan aşağı kalır bir yanın yoktu ."" Dedi Dılda.
Evin'de omuzlarını dikleştirerek konuşmaya devam etmişti.
"" Ne yapmışım ki ben ???"" Dedi Evin.
"" En fazla bas bas bağırıp şarkı söylemişimdir ."" Dedi gülerek.
"" Yâda halay çekmişimdir ."" Dedi rahat bir tavırla
Dılda ise aldığı cevaplarla gür bir kahkaha atmıştı.
Evin ne şarkı söylemişti ne de halay çekmişti.
Evin, Amed'le öpüşmüştü ...
"" Cevap veriyorum e hiçbiri ."" Dedi Dılda.
"" Sende Amed abiyle yani kendi değiminle Profesör'le öpüştün ."" Dedi göz kırparak.
"" Hatta böyle yarınlar yokmuş gibi öpüştün ."" Dedi imalı bir sesle .
Hazal gür bir kahkaha atarken de Evin hızla başını olumsuz yönde sallamıştı.
"" Atma be !!!"" Dedi Evin.
"" Ben kim Profesör'le öpüşmek kim !!!"" Dedi buna ihtimal bile vermeden.
Oysa Evin'in ihtimal bile vermediği şey olmuştu.
Bundan yaklaşık beş yıl önce Evin bir yaz gecesi Amed'le öpüşmüştü .
"" Ne atacağım be ."" Dedi Dılda.
"" Yedin bitirdin adamı ."" Dedi ciddi bir sesle.
"" Hatta o anlara Cesur abi de şahit oldu ."" Dedi göz kırparak.
Evin'i ise ter basmış ve oturduğu yerden kalkmıştı.
Terasın ucuna gitmesiylede aşağıya bakmıştı.
"" Ben kendimi terastan atsam ölür müyüm ???"" Dedi Evin.
"" Ölürüm ya bence !!!"" Dedi sahte bir tebessümle.
"" Ben en iyisi kendimi terastan atayım !!!"" Dedi ciddi bir sesle.
Dılda gülerkende Hazal , Evin'in yanına gitmişti.
Evin'in kolundan tutup onu yerine oturtmaya çalışmıştı.
"" Bir beni örnek al kendine ."" Dedi Hazal .
"" Bende seninle aynı durumdayım ama kendimi terastan atmıyorum ."" Dedi gülerek.
Evin'de ters ters onu sakinleştirmeye çalışan Hazal'a bakmıştı.
Hazal ve Azad evliydi...
"" Evlisin kızım sen evli !!!"" Dedi Evin.
"" Üstüne gidip o adamdan çocuk yaptın !!!"" Dedi yutkunarak.
"" Tabi seninle aynı olmayacağız !!!"''Dedi sitem ederek.
Dılda'da, Evin'e bakarak gülmekten ağrıyan karnını tutuyordu.
"" Sende evlen ."" Dedi Dılda.
"" Seni tutan mı var ???"" Dedi imalı bir sesle.
"" Hatta Hazal gibi sende çocuk yap ."" Dedi göz kırparak.
Evin ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı .
Aradan birkaç dakikanın geçmesiyle de Hazal zorla Evin'i sakinleştirmişti .
Evin yerine otururken de Dılda ona çikolata uzatmıştı.
"" Al şu çikolatayı da rahatla."" Dedi Dılda.
"" Hâ bu arada rahat ol içinde likör yok ."" Dedi göz kırparak.
"" Malûm likör olunca yaptıklarını gördük ."" Dedi imalı bir sesle.
&&&&&&&&&&&&&&
Adıyaman topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.
Cesur ise yan yana oturmuş Azad ve Amed'e bakmıştı.
Aklına beş yıl önce yaz gecesi olanlar gelincede ister istemez gülmeye başlamıştı.
Çünkü o gece Azad ve Amed'in sevdiği kızlar onları öpmüştü.
Hazal ve Evin...
"" Ah ,ah ."" Dedi Cesur.
"" Gözlerimin önüne namusunuzun kirlendiği gece geldi ."" Dedi alaylı bir sesle .
"" O Hazal ve Evin az daha ırzınıza geçiyordu ."" Dedi göz kırparak.
Azad ve Amed'de aynı an'da göz göze gelmişti.
Cesur o geceyi nerden biliyordu ki ???
Cesur'un o gece Dılda'yla birlikte o anlara şahit olduğundan bir haber.
"" Ne diyorsun oğlum sen ???"" Dedi Azad ve Amed.
"" Ne namusu ne ırzı ???"" Dediler aynı an'da.
Cesur ise bu sorularla gözlerini kısmış Azad ve Amed'e bakmaya devam etmişti.
"" Beş yıl önce bir yaz gecesi diyorum ."" Dedi Cesur.
"" Dılda'yla sizi bastık diyorum ."" Dedi arkaya yaslanarak .
"" Ki gördüklerimi anlatıp daha fazla ileri gitmek istemiyorum ."" Dedi imalı bir sesle.
Azad ve Amed'in ise hatırladığı geçmişle yüzlerinde saklamaya çalıştıkları içten bir tebessüm oluşmuştu .
O gece ne kadar istemeseler de ilk kez nefslerine yenik düşmüşlerdi .
Sevdiği kızlara karşılık vermişlerdi..
Bedelini de ertesi gün büyük bir hüsrana uğrayarak ödemişlerdi .
Çünkü sevdikleri kızlar o anları hatırlamıyordu.
Hiç yaşanmamış gibi ...
"" Valla Hazal beni alıp namusumu temizledi ."" Dedi Azad .
"" Ama başkaları için aynı şeyi söylemeyeceğim ."" Dedi Amed'e bakarak.
"" Malûm kendisi ortada kaldı ."" Dedi gülerek.
Amed'de sahte bir tebessümle yanında olan Azad'a bakmıştı .
"" Sabahında alyans almaya giden de bendim değil mi ???"" Dedi Amed.
"" Söz yâda nişan yapılsın evlenmeyi beklerim diyen ."" Dedi imalı bir sesle.
Azad'da bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.
Amed'in dediği herşeyi yapmıştı ...
Hazal'ı bir köşeye çekip duygularını anlatmak istemişti .
Hazal'a evlenmek istediğini söyleyeceği sırada Hazal'ın geceye dair hiçbirşeyi hatırlamadığını fark etmişti .
"" Dinime küfreden müslüman olsa ."" Dedi Azad.
"" Ben alyans aldım da sen almadın mı ???"" Dedi omuzlarını dikleştirerek .
"" Akşam olunca Evin'i istemeye gidecektin ."" Dedi sahte bir tebessümle.
Amed'de o gün aklına geldiğinde sinirden gülmeye başlamıştı.
Çünkü o gün Azad'dan aşağı kalır bir yanı yoktu .
Evin o geceye dair hiçbirşey hatırlamıyordu.
"" Sonrasında da bana geldiniz ."" Dedi Cesur.
"" O gece sabaha kadar birlikte dövüştük ."" Dedi göz kırparak.
&&&&&&&&&&&&
ÙČ GÙŇ SÕŇRÁ
Amed topraklarında üç koca gün daha geçmişti.
Asrındağ Ailesi'de daha yeni Amed topraklarına dönebilmişti .
Çünkü Helbest Hala ve Aram Ağa'nın nişan gecesinde Dılda Menzil'in doğumu başlamıştı.
Herkes apar topar Hastane'ye gitmek zorunda kalmıştı.
Bebek doğduktan birkaç gün sonrada Adıyaman topraklarında kalmışlardı.
Şimdi ise Cesur , Jehat, Amed ve Azer teras katında oturuyordu.
Cesur'da uzun zamandır yapmadığı şeyi yapmak istiyordu.
Bu yüzden de diğerlerini de ikna etmeye çalışıyordu.
"" Yarın için herşey hazır ."" Dedi Cesur.
"" Siz sadece gelin ve anın tadını çıkarın ."" Dedi bir umud .
Amed ise Cesur'u bu fikrinden vazgeçirmeye çalışmıştı.
Çünkü bu durum ortaya çıkarsa çok büyük olaylar yaşanırdı.
Heleki Ciwan Ağa ...
Kim sessiz kalsa bile Ciwan Ağa sessiz kalmazdı .
Cesur'a büyük bir bedel ödetmek için Havin'i ,Ömerli konağına gönderirdi.
Ki zaten Havin'in de kalmak isteyeceği pek söylenmezdi .
"" Cesur ."" Dedi Amed.
"" Bir kez daha mı düşünsen ???"" Dedi Cesur'un iyiliğini isteyerek.
Cesur'da sahte bir tebessümle Amed'e bakmıştı .
Her ne olursa olsun yarın istediği şeyi yapacaktı .
Çünkü nefsi onu ele geçirmiş ve iradesi nefsini alt etmeye yetmiyordu.
"" Benimde bir zevkim bu ."" Dedi Cesur .
"" Ayrıca bunu çoktan hak ettim ."" Dedi rahat bir tavırla.
Bu sefer ise araya Jehat Ömerli girmiş ve Cesur'u vazgeçirmeye çalışmıştı.
"" Ciwan dayım öğrenirse yerinde durmaz."" Dedi Jehat .
"" Hele Havin ."" Dedi imalı bir sesle.
"" İkisi birlik olur yakar çıranı ."" Dedi sahte bir tebessümle.
"" Akşamında Havin'in, Ömerli konağına gidişini izlersin ."" Dedi olacakları önceden söylerek.
Cesur'da bu sözlerle sinirden gülmeye başlamıştı.
"" Zaten Havin beni bu duruma getirdi ."" Dedi Cesur.
"" Aylardır kendimi zapt ediyorum ama artık yeter."" Dedi Jehat'a bakarak .
"" Bende bir insanım ve nefs taşıyorum."" Dedi sahte bir tebessümle .
"" Yarın kendimi ayların acısını çıkarırcasına rahatlatmam gerek ."" Dedi göz kırparak .
Azer'de, Cesur'a bakarak gülmeye başlamıştı.
"" Vah zavallı ."" Dedi Azer.
"" Hadi yarın amca yeğen gidelim ateşimizi alsınlar ."" Dedi göz kırparak.
Amed ise Azer Asrındağ'a bakıp konuşmaya başlamıştı.
"" Azer amca ."" Dedi Amed.
"" Dila teyze kızmasın sana ."" Dedi imalı bir sesle.
Azer'de sahte bir tebessümle Amed'e bakmıştı.
"" Sen rahat ol yeğen ."" Dedi Azer.
"" Dila benim yokluğumu bile fark etmez ."" Dedi kendinden emin bir sesle.
Amed'de bu sefer yanında oturan Jehat'a bakmıştı.
"" Peki ya Roza ???"" Dedi Amed.
"" O olay çıkarır mı ???"" Dedi göz kırparak.
Jehat'ta, Amed'e alaylı bir bakış atmış ve arkaya doğru yaslanmıştı.
"" Roza çok medeni bir insan ."" Dedi Jehat.
"" Sorun çıkaracağını sanmam ."" Dedi fikrini dile getirerek .
Havin ve Evin ise tüm bu konuşmalara şahit olmuştu.
Yarın büyük bir kıyamet kopacaktı ...
Heleki gerçekler ortaya çıktığında ...
Bölüm sonu...
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.
Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Cesur'un, Havin'i teselli etmesi ???
Dila'nın gerçeği anlayacağı sırada Masal ve Destan'ın ateşinin çıkması ???
Jehat ve Roza'nın at sahnesi ???
Havin'in siyah elma aşermesi ve Cesur'la aralarında olan konuşma ???
Rızgar'ın, Roza'ya sen neden geldin ben gelecektim demesi ???
Konakta olan ad tartışması ???
Ciwan Ağa'nın torununa Ömer adında kapı süsü yaptırması ???
Cesur ve Havin'in ad tartışması ???
Havin'in, Cesur'a oğlumuza senin adını değil kızlık soyadımı veriyorum demesi ???
Cesur, Amed, Jehat ve Azer arasında olan konuşma ???
Asrındağ ve Zagros Ailesi'nin Menzil konağına gelmesi ???
Havin'in oğluna Ömer adını vermek istemesi ???
Helbest Hala'nın, Cesur'dan ,Aram Ağa için ölüm hükmü aldırmak istemesi ???
Hazal ve Evin'in yıllar önce likör'lü çikolata yemiş olması ???
Hazal ve Evin'in yıllar önce Azad ve Amed'i öpmesi ???
Evin'in geçmişi öğrenmesiyle kendini terastan atmak istemesi ???
Cesur'un, Azad ve Amed'e, Evin ve Hazal namusunuzu kirletti demesi ???
Azad ve Amed'in birbiriyle uğraşması ???
Cesur'un aylar sonra yapmak istediği şey ve erkekleri peşinden sürüklenmesi ???
Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.
WATTPAD =mezopotamyali_yazar
TİKTOK =mezopotamyali_yazar
İSTEGRAM =mezopotamyali_yazar