Gözlerimi açmak için zorlasamda başaramıyordum.
Birkaç saatir büyük bir karanlığın içindeydim.
Soğuk bir karanlık.
Gözlerimi kapalıydı,üşüyordum hata tir tir titriyordum.
Bura çok soğuktu hata buz gibiydi.
Aylin kıpkırmızı olduğumu söylemişti muhtemelen ateşim vardı.
Midem delice bulandırıyordu kusmamak için kendimi zorluyordum.
Ama biraz daha böyle giderse kusacaktım.
Günler gittikçe artıyordu ne zamanda olduğumuzu bilmiyordum
Saatin kaç olduğunu biliyordum.
Burda hiçbir şey bilmiyordum.
Koskoca okulda kimse mi bu kapıyı açmazdı?
Veya yardım seslerini duyup susuyorlar mıydı?
Aylin:Tuana çok kötüsün.
Burda nasıl olabilirdim ki?
Piskopat bir müdür sayesinde bir depoya kapatılmıştım ve bu okulun içinde bir depoydu buna rağmen kimse gelmiyordu.
Evet hep kimsesiz olmuştum.
Yokluğumu fark etmeyeceklerini biliyordum.
Ama günler geçmişti annemde mi merak etmemişti?
Peki Zeynep?
İki saat telofonunu açmasam merkatan delirdi şimdi neden hala bulamamıştı beni?
Tekrar öksürmeye başladım.
Aylin:Tuana aç gözünü bilincin kapanacak.
Dedi telaşla.
Ben sadece burdan kurtulmak istiyordum burdan çıkmak istiyordum.
Bu ölüm bile olsa burdan ölerek çıkmak istiyordum.
Sırtımı iyice duvara yaslayıp gözlerimi sıkıca kapatın.
Daha fazla zorlamayacaktım.
O sıra kapıdan bir ses geldi.
Birkaç ses birileri konuşuyordu ama ne dediklerini anlmaıyordum uğultu halindeydi.
Ardından başka bir gürültü geldi.
Aynı ses tekrar geldi.
Ve tekrar.
Başka bir ses geldi kapı kırılma sesi gibi.
Gözlerimi zorlukla açtım bu tarafa gelen dört kişiye geldim.
Gözlerimi kapatıp takrar baktım.
Hayır cidden onlardı.
Elaların sahibi hiç durmadan yanıma ulaştı anında kucağında buldum kendimi.
Kucağında küçücük kalmış tir tir titriyordum.
Başka bir çocuk yaklaştı bize doğru.
Bildiğim kadarıyla çocuğun adı yağızdı.
Elini anlıma ve boğazıma değdirdi.
Yağız:çok fazla ateşi var.
Dedi elaların sahibine baktı.
Sadece başını salladı.
?:üşüyor gibi.
Yok ya ne üşümesi hava gayet sıcak bir havuz bulsakta girip serinlesek.
Diye bir cevap vermek istesemde dududaklarımı aralayamadım.
Yağız:ateşi var havale geçirir arabaya götür.
Dedi arkadaşına cevap vermeden yürümeye başladı.
Benim soğukluma rağmen o sıcacıktı.
Kendimi biraz daha vücuduna bastırdım.
Eskisi kadar olmasaydı üşümeye devam ediyordum.
Kafamı omzuna yatırdım.
Delice uykum vardı
En son ne zaman uyumuştum bilmiyorum.
Ama şuan uyku beni eli geçiriyor gibiydi.
Evet öylede yaltım.
Gözlerimi yavaşça kapatıp uyumaya başladım.
Çağan efe ak'ın analtımıyla...
Kolarımda uyuyan masal güzleine baktım.
Bir yabancının kolarında olmasını umursamadan uyumuştu.
Sacları tutuam tutam yüzündeydi.
Dudakları aralıydı, kaşlarını ara ara çatıyordu.
Uyurken bile kokuyordu.
Kafamı kaldırıp yola baktım.
A*ına koyayım niye sapık gibi kızı inceliyorsun?
Başımı sağa sola saladım.
Ben daha arabaya varamadan Berat,demir, yağız ve yanlarında bir kadınla yanıma geldi.
Demir: kaplumbağa olmaya mı karar verdin? Yakışır sana.
Dedi alaya.
Berat:demir sence şuan sırasımı.
Demir omzunu silkti.
Demir:itiraf edin kıskanıyorsunuz beni. Karizmamı, saçlarımı,yüzümü,mizahımı deli gibi kıskanıyorsunuz.
Yağız:evet demir her gece camiye gidip senin gibi olmak için dua ediyoruz.
Dedi göz devirip.
Demir sanki yağız gerçek duygularını söylemiş gibi bir sevinç yaşıyordu.
Demir:beni kıskandığınızı biliyorum aşkım ama biraz daha çalışmanız lazım...kırk yıl felan.
Çağan:egoist.
Diye mırıldandım.
Hızla bana döndüp.
Demir:sen benim egoma kurban ol be!
Çağan:egonu s*keyim.
Demir:ne meraklısın sende si-
Cümelesine devam edemeden yağız tarafından susturuldu.
Yağız:yanımızda iki tane kadının olduğunu unutmadan konuşun.
Berat:ve sanırım biri baygın.
Dedi demir merakla yanıma geldi.
Masal güzelini inceldi.
Baş parmağı ile karnına bastırdı.
Kucağımdaki kız öğürünce kusuacağını anlayıp hızla kucağımdan indirdim.
Biraz geç kaldım.
Çağan:iğrenç!
Kusmuştu!
Ve üstüme kusmuştu!
Demir ve Berat kıkırdadı.
Çağan:hay s*keyim.
Diye bağırdım.
Masal güzeli baygın bakışlarla bize bakıyordu.
Çağan:aptal iyilik yapalım dedim ağzıma s*çtın!
Dedim öfkeyle.
Berat:sus be! Sanki ananı s*kti.
Dedi gülerken.
Kız afalayarak bana bakıyordu.
Ben üstüme bakınca oda üstüme baktı ve tekrar kustu.
Kızın tekrar kusmasıyla demirde bana gülen beratın üzerind kustu.
Berat: şerefsiz p*ç!
Berata çomak çektikten sonra yagıza döndüm yemyeşil olmuştu.
Demir:hayır yağız üzerime kusarsan yemin ederim yalatarak temizletirim sana.
Yağız yüzünü buruşturdu.
Yağız:ne kusması be saçmala-
Berata üstüne bakıp oda kustu.
Çekinerek bize bakan kadın bir iki adım uzaklasıp yüzünü buruşturdu.
Demir:birazdan bütün midemi buraya bırakacağım.
Dedi midesini tutarken.
Üstüme bakıp yüzümü buruşturdum.
Masal güzeli sırıtarak bize bakıyordu.
Çağan:eserinle gurur duyuyorsun herhalde!?
Dedim öfkeyle.
gözlerini kaçırdı.
Yağız:hastaneye gitsek iyi olacak.
Dedi masal güzeline bakarken.
Yüzü bembeyazdı ateşinin olduğu beliydi ve hala biraz titriyordu.
Berat:ben dolabımdaki yedekleri giyeceğim.
Dedi okula tekrar giderken.
Demir:aşkolar okulun kapısını kırdık farkında mısınız?
Dedi masal güzeli şaşkınca yerde olan demir kapıya baktı.
Onu umursamadan.
?:neden kapıyı kırdınız?
Diye sordu şaşkınca.
Demir:seni kurtarmak için.
?:benim orda olduğumu nerden biliyordunuz?
Diye sordu bu seferde.
Sesi baygın çıkıyordu.
Yağız:pek zor olmadı en son o taraflarda dolaşıyordun onur o odada olduğunu söyledi şansımızı denedik.
Dedi umursamazca.
Başını saladı.
Motorun üstüne bıraktığım siyah ceketimi aldım.
Üstümdeki tişörtü hızlı bir şekilde çıkartıp çöpe attım.
Yanımdaki ceketi giyidim.
Yağızlara doğru gidiyorken masal güzelinin bakışlarını üzerimde hissetim.
Kaşlarımı çatım.
Tamam gözlerinin üzerimde olmasına alışıktım.
Ama bu bakışlara alışık değildim.
Şuan bir baskası olsa vücuduma bakacaken bu kız gözlerime bakıyordu.
Ve hiç bilmediğim bir duyguyla.
Derin bir nefes aldım yağız yanıma gelmişti.
Yağız:hiç merak etmiyor musun?
Çağan:neyi?
Diye sorum merakla cebimden bir sigara çıkardım.
Yağız:neden ordalardı? Kim neden iki tane kadını okulun deposuna kapatır ki?
İlk başta hiç merak etmesmede yağızın sormasıyla bende merak ettim.
Kaşlarımı çatıp iki kadına baktım.
Bir insan neden okulun deposuna kapatılırdı?
Günlerdir orda ne yapıyorlardı?
Yada kim tarafından kapatıldı?
Biri on yedi veya on sekiz yaşında bir kız.
Diğeri ise kırk beş ,eli yaşında bir kadındı.
Neden bir depoda kaldılar?
Masal güzeli gitikçe kötüleşiyordu.
Demir yanındaydı ve su veriyordu.
Okulun kapısından onur girdi koşarak masal güzelinin yanına gitti.
Onur:iyi misin?
Dedi masal güzeline sıkı sıkı sarılırken.
?:iyiyim.
Dedi aynı şekilde sıkı sıkı sarılıp karşılık verdi.
Diğer kadın ise Onur'a afalayarak bakıyordu.
?:Aylin abla? İyi misin?
Dedi onurdan ayrılıp.
Aylin:i-iyiyim.
Dedi kekeleyerek.
Onur:bu abla kim ki?
Dedi masal güzelinin arkasına sığınıp.
Aylin:onur'um.
Onur'um mu?!
Hepimiz afalayarak Aylin denen kadına bakıyorduk.
Onur:o benim adımı nerden biliyor?!
Diye sordu korkuyla.
Aylin:gerçekten mi tanımadın beni?
Dedi hayal kırıklığı ile.
Onur:o beni nerden tanıyo? Ben onu tanımıyorum.
Dedi iyice masal güzelinin arkasına saklanıp.
Hepimiz şaşkındık ve konuşmuyorduk.
Yağız:Aylin hanım-
Dedi onurun yanına yaklaşmasına izin vermeden.
Aylin:çekilir misiniz? Oğlumun yanına gideceğim.
Berat:ne?
Demir:ha?
Tepkileri aynı anda oldu yağıza dolduğu yerde kaldı.
Onur:hayır o benim annem değil!.
Dedi dolan gözleriyle.
Aylin:haydi onur'um yanıma gel.
Dedi büyük bir özlemle.
Onur:o benim annem değil!!
Dedi titreyen sesiyle.
Aylin:onur bebeğim yapma böyle gel annene.
Onur:o benim annem değil!
Dedi bağırdı, masal güzeli yerinden sıçlardı.
Onur:o benim annem değil!
Diye mırıldandı bu sefer.
Aylin denen kadının gözleri dolmaya başlamıştı.
Aylin:onur hiç mi hatırlamıyorsun beni?
Onur:ya-yalan söylüyor o benim annem değil!
Aylin:onur'um lütfen yapma böyle.
Dedi oda titreyen sesiyle.
Onur:sen benim annem değilsin!
Dedi eleride titremeye basladı bunu fark eden tek ben değildim.
?:Aylin tamam şimdi yaklaşma lütfen.
Dedi masal güzeli telaşlı sesiyle.
Aylin:kendi oğlumun yanına giderken senden izin almayacağım!
onur:sen benim annem değilsin!
Dedi bağırarak.
Onur:benim annem yok!
Dedi akan göz yaşlarıyla.
Onur:benim bir ailem yok!
Bu konuda aynıydık benimde bir ailem yok.
Onur:benim annem öldü!
Benim annem yaşıyordu ama sanırım benim hayatımda ölüydü.
Onur:benim babam yok!
Baba...
Bana ne kadar uzak bir kelime.
Onur:benim babam öldü!.
Peki benim babam?
Ölmüş müydü?
Yaşıyor muydu?
Canı cehenneme.
Umarım ölmüştür.
Titreyerek dizlerinin üzerine çöktü.
Onur:benim annemde babamda yok!
Dedi hıçkıra hıçkıra ağlayarak.
Aylin:ben senin annenin.
Onur:sen benim annem değilsin! Sen yalancısın!
Dedi bağırarak.
Aylin tekrar yaklaşmaya başladı.
Onur:yakalşma!
?:lütfen şimdi değil.
Desede Aylin vazgeçmedi.
?:sizin yüzünden kriz geçirecek!
Desede Aylin sadece tersledi.
Aylin:o benim oğlum benim yüzümden ona hiçbir şey olmaz!
Demir:a*ına koyayım kör müsün?
Diye mırıldandı.
Yağız:kıza yardım etmeyi düşünüyor musunuz?
Berat:gidip yardım edebilirsin
Onur:gitsin...gitsin...o gitsin... gelmesin.
Dedi aha sıçtık kriz geçiriyordu.
Onur:yaklaşmasın bana.
Dedi hıçkıra hıçkıra ağlarken.
?:Aylin.
Dedi nefes nefese zaten ateşi vardı daha kötü olacaktı.
?:lütfen şimdi değil bak çok kötü dahada kötü olacak-
Aylin:eh çekil be!
Demesiyel masal güzeline tokat atması bir oldu.
Afalayarak kadına baktı.
Tam onlara doğru harekete geçecektim ki yağız benden önce davrandı.
Yağız:naptığınızı sanıyorsunuz siz!
Dedi öfleyle yerde duran masal güzeline doğru eğildi.
Yağız:iyi misin?
Diye sordu elini yanağıza koyup?
Kaşlarımı çatıp.
Başını saladı.
?:şaşkınım.
Diye cevapladı.
Yağızın paş parmağı kızın yanağında gezindi.
Sebepsizce dişlerimi dudaklarıma geçirdim.
Yağız:kızarmış acıyor mu?
Dedi büyük bir ilgiyle.
Hepimizin gözü onların üzerindeydi.
Onar ise bizi unutmuş gibi birbirlerine bakıyorlardı...
?:acımıyor teşekkürler.
Dedi kibarca gülümseyip.
Yağız ayağa kalktı kızıda kaldırdı.
Yağız:ateşin var hastaneye gitsek iyi olacak.
Dedi elini anlına koyup.
?: teşekkürler eve gitsem iyi olacak.
Diye kibarca reddetti.
Yağız:şuan hiç sormadım ama sormam gereken şeyler var.
Diye ısrar etti.
?:ne soracağını tahmin edebiliyorum. Ama gerçekten yorgunum.
Gerçekten bizim varlığımızı unutmuşlardı.
Yağız:seni zorlamak istemem ama hastaneye gitsek iyi olacak ayakta dahi duramıyorsun.
Dedi kolundan tutup.
?:kendim gidebilirdim aslında daha fazla sizi yormaya-
Demesine rağmen yağız inatla devam etti.
Yağız:hayır yorulmam sadece sana yardım etmek istiyorum tabi senin için sorun olmayacaksa.
En ufak bir işi abartarak yapan yağız mı söylüyordu bunu?
Yağız:gerçekten sadece nasıl olduğunu merak ettiğim için.
Dedi büyük bir içtenlikle.
Kızın nasıl olduğundan SANA NE??
Birbirimize soran gözlerle baktık
Neden birden bire bu kıza ilgi duymaya başlamıştı?