Hacker | Minsung

By charmvenom

429K 45.2K 90.6K

• Başlamadan önce bunun 'uzun soluklu' bir kurgu olduğunun bilincinde olun. İleride yorumlarda veya orada bur... More

1》random dom dom
2》tanışalım mı
3》gay misin
4》güzelsin
5》arkadaş olalım
6》yatakta en çok ne yapmayı seversin
7》herkes birbirinin ağzına veriyor
8》orul orul organic evlatları
9》hyung deme lazım olur
10》seni seviyorum
11》ellerimizin yönelimi var
12》seni istiyorum
13》pardon, hapisteydim
14》go sucuk yourself ne demek
15》hacker yarası değil dom dom kurşunu
16》ama evlisin benim degilsin
17》adanaya gidek mi
18》hangimizin donu araya kaçmıyor ki
19》fan servis ;)
20》random dom dom aşireti
21》saydım kaç gün oldu
22》aradığım şey sensin
23》çatır çutur
24》wattpad hatasına kurban giden bölüm
25》özür dilerim
26》evime gel hanji
27》chan hyung felixin poposunu yiyor
28》virüs
29》hyung linea s2s teklifi
30》hyung dedik bağrımıza bastık
31》3f yani fan fin fon
32》başkası adına utanmak
33》kedilerin ikinci babası
34》okeyci tae
35》sugar daddy? no, hacker daddy
36》§exting, §exy thing (M)
37》kaleyi içten hacklemek
38》müneccim elinden su içenler
39》send dudes
40》1F.y0( ). c4π. ®34D. T|-|15. y0 ( ). ª®3. 6ªÝ
41》her hackerın bir okey oynayışı vardır
42》badakokkiri 바다코끼리 kostümlü garsonlar
43》çok yorgunum minho
44》drive with me baby (M)
45》cookin' like a chef I'm a 5 star 미슐랭
46》süpürgeci hanji
47》hüp diye içine çek beni
48》aranan hacker bulundu
49》uchiha hyunjin'in genjutsu tekniği
50》wthatehfcuk
51》doğruluk mu cesaret mi
52》date üstüne date
54》en büyük asker bizim asker
55》acılarla harmanlanan düğün
56》minho'nun iç dünyası
57》dondan tutan dilenci çetesi
58》hanji kod yazıyor
59》güzelsin 2
60》adaya veda eden isim: minho
61》çin yolcusu kalmasın
62》mezara kadar değil taezara kadar
63》(ma) lee minho x6
64》vien & kibhruk
65》minho görevde
66》ilk kod çözüldü
67》uzun zaman sonra ilk haber
68》itiraflar ve dargınlıklar
69》aç kollarını ben geliyorum
70》lee hanji
71》öpüşelim barışalım zinciri
72》minho'nun hazinesi
73》dom dom con dom
74》kepler havaya donlar aşağıya
75》aralık bırakılan kapı
76》dirty talk random kalk (M)
77》sus ve yalovaya devam et
78》ilk adım
79》hanji on top (M)
80》günde devri alem
81》s.w.a.g
82》sektirsem seni
83》son hack
84》tüm kalpler hacklendi! (final)
85》kiseki (alternatif bölüm-f)
86》fbi open up (alternatif bölüm-f)
87》çınar ağacı (alternatif bölüm-f)
88》betelgeuse söndü (alternatif bölüm-f)

53》neye gülüyorsun açıkta bir yerimizi mi gördün

3.5K 409 906
By charmvenom

Geride kalan üç hafta boyunca Minho ve Hanji düzenli olarak araba sürüşleri yaptı. Hanji günden güne şoförlüğünü geliştiriyor, gözle görülür orandaki her gelişmesinde de Minho'dan minik hediyeler (öpücükler) istiyordu.

Elbette Minho'yu tanıyanlar bilirdi ki o küçük hediyelerden pek hoşlanmazdı.

Minho sevgilisinin iyi bir sürücü olabilmesi için sahip olduğu tüm arabalarını sürüş derslerinde kullanma kararı aldı. Her seferinde farklı bir araç kullanan Hanji başta bu durumu hiç sevmedi ve zorlandı. Fakat gün geçtikçe bu ufak sorunu kolaylıkla aştı ve mevcut durumdan alabileceği maksimum verimi aldı.

Tabii bu üç hafta içerisinde farklı olaylar da yaşandı. Minho sevgilisini büyükbabasının eski evine götürdü. Birlikte Minho'nun uzun zamandır binmediği o salıncağına bindiler. Minho demir salıncağa oturduğunda Hanji de onun kucağına yerleşmeden rahat edemedi.

Birlikte bahçedeki meyvelerden doyasıya yediler. Minho'nun çocukluk fotoğraflarını incelediler, Hanji o fotoğrafların pek çoğuna el koydu. Son olarak da Minho'nun annesinin istediği birkaç eşyayı yanlarına alarak oradan ayrıldılar.

Minho bu süre zarfında bacağında yaşadığı sıkıntıyı da Hanji'ye anlattı. Hanji'nin teklifiyle birlikte Chan'ın önerdiği bir doktora gittiler. Minho yoğun kontrollerden geçerken Hanji de kendisini yiyip bitirdi.

Neyse ki elde edilen sonuçların hepsi temizdi, korkulacak bir şey yoktu. Minho yalnızca bazı zamanlarda bacaklarını gereğinden fazla zorladığı için kas kasılmaları geçiriyordu.

Doktorunun, Chan'ın ve Felix'in görüşlerine dikkat etme kararı alarak onların önerilerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye başladı.

Chan ve Felix verdikleri ciddi tavsiyelerin yanı sıra arkadaşlarıyla dalga geçiyor ve daha az seks yapmaları gerektiğini vurguluyorlardı.

Minho ise buna sessiz kalmak yerine onlara konuşmanın içeriğine uygun cevaplar vererek intikamını alıyordu.

Bir süre spor yapmaya ara veren Minho, son günlerde sık sık masaja gidiyordu. Ancak Hanji'nin onu kıskanmaya başlamasının üzerine bunu da geride bırakarak kendisini sevgilisinin aşk dolu ellerine teslim etti.

Hanji'nin masajları çok daha etkiliydi ve ona geçmişi hatırlatıyordu.

Ve yine Felix'in tavsiyesi üzerine diğerlerini de yanlarına alarak havuzlu bir hamama gelme kararı aldı. Sıcak suyun kaslarına iyi gelebileceğini düşünen Minho, arkadaşlarının da rahatlamasını istemişti.

''Buna gerçekten ihtiyacım varmış.'' dedi Hanji sevgilisinin kolunun altına yerleşirken. Minho, Hanji'nin çıplak omzuna minik bir öpücük bıraktıktan sonra ''Rahatladın mı peki?'' diyerek gözlerini sevgilisinin yüzünde gezdirmeye, aynı zamanda da ondan gelecek olan olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönütü beklemeye başladı.

''Evet, şu anda kendimi yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyorum.''

''Yeni doğmadın ama bebek gibisin.''

Hanji kaşlarını çatarak başını tam karşısında oturan abisine doğru döndürdü ve hemen ardından ona sert ses tonuyla birlikte karşılık verdi ''Sohbetimize dahil olmasana be.'' Changbin kardeşine dil çıkartırken Minho konuştu ''Changbin haklı, bebek gibisin.''

Hanji'nin çatık kaşları anında düzeldi, gözleri ışıldadı ''Evet, ben bir bebeğim.'' bakışlarını sevgilisine çevirdikten sonra da ekledi ''Senin bebeğinim.'' Minho gülümsedi, ardından da burnunu Hanji'nin burnuna hafifçe sürttü.

Changbin başını hemen arkasındaki betona dayadıktan sonra kollarını önünde birleştirerek konuştu ''Ben de aynı şeyi söyledim. Bu haksızlık... Resmen adam kayırma var.''

Seungmin sevgilisini teselli etmek amacıyla konuştu ''Abimin bana karşı söylediği şeyler benim pek hoşuma gitmiyor. Ama senin söylediğin en basit bir cümle dahi kalbimin ritmini değiştiriyor. Hanji'ye anlayış göstermelisin.''

Changbin cümlenin son kısmını dinleme gereği duymayarak Seungmin'i kaslı kollarıyla birlikte sarmaladı ''Sana söylediğim şeyler içerisinde en çok hoşuna giden şey ne?'' Seungmin dudağını büzdü ''Bilmem, cevabı kendin bulmalısın.''

Changbin birkaç saniye boyunca hafızasını yokladı ve aklına gelen ilk şeyi söyledi ''Seo Seungmin veya Bang Changbin?'' Seungmin parmağını Changbin'in vücuduna oranla minik olan burnunun üstüne yerleştirdi ''Tam isabet koca adam.''

Hanji karşısındaki manzaraya ufak bir kahkaha attıktan sonra abisiyle uğraşmaya başladı ''Seungmin, ben bizim aileden çıkmak için uğraşıyorum ama sen bu aileye girmeye çalışıyorsun.'' bakışlarını abisine çevirip yüzünü ekşitti ''Bundan gerçekten emin misin? Abimle 24 senedir yaşıyorum ve... eww.''

''Defol git Lee Hanji.'' dedi Changbin kardeşine orta parmak gösterirken. Normalde olsa Hanji buna güler geçerdi ancak şu anda bir büyünün etkisi altına girmiş gibiydi. Başı yavaşça Minho'ya doğru çevrildi.

Minho yüzündeki parlak gülümsemenin ardından konuştu ''Soyadım sana çok yakıştı.'' Hanji dolmaya başlayan gözlerini saklamak amacıyla başını Minho'nun boynuna yasladı ''Güzele ne yakışmaz ki?''

Minho'nun minik kıkırtısı Hanji'nin kulaklarına dolarken elleri de Hanji'nin belini yavaşça sardı ''Haklısın... sen bu dünyadaki güzelliğin kaynağısın Hanji'm.''

''Beni ne zaman Lee yapacaksın?'' dedi Hanji.

Ne yazık ki bu cümle onun iç sesine aitti.

''Güzele ne yakışmayacağını ben size söyleyeyim.'' dedi Jeongin ve Hyunjin'i işaret ettikten sonra ekledi ''Slip mayo.''

O sırada Hyunjin tenine yapışan leopar desenli mayoyu parmaklarıyla çekiştiriyor ve onu çıkartmak için uğraşıyordu.

Sevgilisinden duyduğu şeyle birlikte dikkati hızla dağıldı. Mayo parmaklarının arasından kurtularak çıplak tenine sert bir şekilde çarptı. Bunun sonucunda çıkan o acı dolu ses hamam odasında yankılandı.

''Hayatım ama sen de slip mayolara karşı çok önyargılısın. Bir kere giysen o rahatlığa alışırsın.'' Yere oturarak canının yandığını diğerlerinden gizlemeye çalıştı.

Kaldığı işe dikkatle devam etti, mayosundan kurtulduğundaysa kendisini hemen sıcak suya bıraktı.

''Sürekli araya kaçıyor ve çok sıkıyor onun neresi rahat olabilir ki?'' diye sordu Hanji, Felix hemen sohbete atladı ''İnan bana Hyunjin hyung, onu ben bile giymem.'' Hyunjin birbirinin aynı olan Jilix ikilisine baktıktan sonra gözlerini devirdi ''Çok zevksizsiniz.''

Jeongin, Hyunjin'in kolunu kavradı ve onu hafifçe çekiştirdi ''Her neyse...Bana masaj yapsana.'' Hyunjin hızla sevgilisinin arkasındaki yerini aldı ''Hay hay güzellik, bu sihirli parmaklar emrinize amadedir.''

Felix, Chan'ın kucağına oturup onun çıplak göğsüne yaslanırken oldukça mutluydu. Sıcak su tüm bedenini rahatlatıyorken sert beton yerine yumuşak bir zeminin üstünde oturuyor olmak çok huzur vericiydi.

Ancak Felix burada bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyordu. Fakat sıcak su onu düşüncelerinden alıkoydu. Düşünmeyecekti, sonuçta buraya rahatlamak amacıyla gelmişti.

Gözlerini kapatarak daha da çok rahatlamayı umut ettiği sırada yüzüne atılan suyla birlikte irkildi ''Yine kapattı gözlerini şam şeytanı.'' diye bağırdı Jeongin ''Yine ne diledin Felix?'' sorusu ise Seungmin'den geldi.

Felix kaşlarını çatarak sert bakışlarını arkadaşlarının arasında gezdirmeye başladı ''Gözümü her kapattığımda bir şeyler mi dilemiş oluyorum? Perilerimim de benim de bir sınırımız var.''

Arkadaşları birbirlerine sertçe çıkışırken Hanji sevgilisinin göğsüne yaslanmış bir halde olup biteni sessizce izliyordu.

Onun aklı hâlâ Lee Hanji konusundaydı.

''Genelde bir şeyler diliyorsun ve geneli kaos içerikli oluyor.'' diyerek yanıtladı onu Jeongin, Felix hahladı ve tek kaşını havaya kaldırdı ''Sevgilimin kucağında, sıcak suyun içindeyim, ayrıca çok yoğun bir dönem atlattım. İzin verin de rahatlayayım. Kaos falan istemiyorum.''

Seungmin ve diğerleri onların ciddileşeceğini anladığında araya girme ihtiyacı hissettiler.

''Jeongin ve ben yalnızca sana takıldık Lix, şu anda hepimizin durumu aynı.'' dedi Seungmin, fakat onu hyung line ve Hanji dışında duyan olmadı ''Ne bileyim ben Felix, müneccim değilim ki. Yalnızca senin sık sık yaptığın bir davranışı yorumladım.''

Hyunjin ve Chan sevgililerine müdahalelerde bulunsalar da bu pek işe yaramadı.

Chan son çare olarak bir eliyle Felix'in ağzını kapattı. Felix onun elini ısırıp ağzını açıkta bıraktıktan sonra sevgilisine çıkıştı "Bunu yatağımızda yapmanı tercih ederim Chan çünkü şu anda hiç sırası değil."

Gözlerini sevgilisinden çektikten sonra ''Katilsin sen!'' diyerek Jeongin'e bağırdı. Chan'ın kollarının arasından kurtulmaya çalışırken de ekledi ''O kestiğin kurbağanın hakkını nasıl ödeyeceksin?''

Jeongin gözlerini devirdikten sonra Chan'ı işaret etti ''Sevgilin daha dün akşam tam üç porsiyon adana kebap gömdü ama ben ders gereği kurbağa kesmek zorunda kaldığım için mi katil oluyorum?''

Hyunjin kaşlarını çattı ''Lan siz tıp okudunuz, hatta biriniz de okumaya devam ediyor. Sizin de kurbağa kesmiş olmanız lazım.''

Chan, Hyunjin'e bittin sen bakışları atarken Felix duygusuz bakışlarını Hyunjin'e çevirdi ''Ben kurbağaların hepsini dolaptan çalıp doğaya salıyorum.'' fakat sonrasında yüzünde garip bir ifade belirdi ''Benim sevgilim... Ama... Benim sevgilim de bir katil.''

Felix'in dudakları üzüntüyle büzülürken Chan iç çekti.

''Aman, sanki hiç et yemedin Felix.'' dedi Changbin konuya dahil olarak. Felix'in sert bakışları anında Changbin'i buldu.

''Yedim.'' dedi sakinlikle, ardından gözlerindeki timsah gözyaşlarını elinin tersiyle silerek cümlesine devam etti ''Ama insan eti.''

''Onu hepimiz yiyoruz ya.'' diyerek söze karıştı Hanji, uzun süredir konuşmadığı için sesi çatallaşmıştı.

Minho ise hâlâ burada neler döndüğünü anlayamamıştı. Bir yıldır bu tür şeylere sıkça maruz kalıyor olsa da alışamamıştı işte.

Felix ve Jeongin sık sık tartışırdı ve bu tartışmaların sebebi genellikle hayvanlar olurdu. Fakat hemen ardından sanki hiçbir şey olmamış gibi birbirleriyle sohbet etmeye devam ederlerdi.

''Acıktınız mı?'' diye sordu Seungmin konudan bağımsız bir şekilde. Felix, Chan'a baktı ve göz kırptı. Dudağını yaladıktan sonra da yanıtladı ''Hem de nasıl.''

Hyunjin kahkaha attı ve ''Keşke ben de genç olsam ya.'' dedi, sesinde saçma bir isyan vardı.

Jeongin bakışlarını sevgilisine çevirdi ''Zaten gençsin.'' Hyunjin dudağını büzdükten sonra sevgilisinin yanağından küçük bir makas aldı ''Gencim de sizin kadar genç değilim, şu Felix'e bir baksana.'' herkesin bakışları Felix'e çevrildiğinde Felix neden hedef gösterildiğini anlayamamıştı.

''Sıcaktan dolayı benim çavuşum çavuş olmaktan çıktı ama Felix hızından, libidosundan hiçbir şey kaybetmedi. Ben de böylesine dinç ve genç olmak istiyorum.''

Hanji dudaklarını Minho'nun kulağına yaklaştırdı "Ohnim de poornim gibi olmuş. Gerçi benim Jr. Hanji'nin de durumu pek farklı değil." Minho gülmemek için kendisini sıktı ve Hanji'nin yaramaz elini kendisinden uzaklaştırdı.

Chan'ın yüzüne gurur dolu bir tebessüm yerleşti ''Felix'in böyle olmasının sebebi benim.''

Changbin ve Seungmin aynı anda aynı tepkiyi verdiler ''Belli, tüm gençliğini Felix'e aktararak tam bir moruk oldun.'' Chan kaşlarını çatarak kardeşine ve en yakın arkadaşına sert bakışlar gönderdi ''İkiniz için hiç de hoş planlarım yok.''

Changbin en samimi gülümsemesini yüzüne yerleştirdikten sonra arkadaşına parmak kalbi gönderdi. Seungmin ise aldığı sahte tehdide karşı yalnızca göz devirdi.

Hanji yeniden dudaklarını sevgilisinin kulağına doğru yaklaştırıp fısıldadı ''Felix'in kızgınlıkta olduğunu bilmiyorlar.'' Minho duyduğu şeye şaşırarak başını hafifçe aşağıya doğru eğdi ''O nedir?''

Hanji kıkırdadı ''Felix arada sırada afrodizyaklı yemekler de hazırlar ve onun etkisi günlerce devam eder. Biz de o dönemlere kızgınlık diyoruz.''

Minho kendisini daha fazla tutamayarak minik bir kahkaha bıraktı. ''Böyle şeyleri nereden buluyorsunuz bilmiyorum ama hem kendim, hem de diğerlerinin adına konuşmam gerekirse bizi gençleştiriyorsunuz.''

Hanji gururlu gülümsemesini sevgilisini öpmek amacıyla bozdu. Minho'nun dudaklarına doğru yavaşça yaklaşmaya başladığı sırada hamamda siren sesleri duyuldu.

''Bu sefer götüm buruşmak dışında hiçbir şey yapmadı.'' dedi Hanji ve içindeki isyanı dillendirdi.

Herkes şaşkınlıkla bakınırken bir anons duyuldu ''Hamamımızda büyük bir yangın çıkmıştır lütfen güvenliğiniz adına hamamdan çıkın.'' koridorlarda yankılanan sesler ve yavaştan hamam odalarına doğru süzülen duman herkesin paniklemesini sağladı.

Minho sakinliğini korumaya çalışarak Hanji'yi tuttu ve kucağından kaldırdı ''Hadi bebeğim çıkalım buradan.'' Hanji başını salladı ve ayağa kalkarak havuzdan çıktı, diğerleri de onların yaptıklarını aynen yaptı.

Koşar adımlarla birlikte hamam odasının dolap bölümüne, eşyalarını koydukları yere yöneldiler.

Ancak dolaplar tam takır kuru bakırdı.

''Lan eşyalarımız kayıp!'' diye bağırdı Changbin. Hyunjin elini boynuna yerleştirerek nabzını kontrol etti ''Oh, çok şükür iyiyim.'' Jeongin sevgilisinin çıplak sırtını sıvazladı "Her zamanki gibi iyisin aslanım."

Minho içinden, Changbin dışından küfürler savururken bir patlama sesi duyuldu ve o ses tüm hamamda yankılandı. ''Daha fazla oyalanmayalım, hemen çıkışa.'' dedi Chan arkadaşlarına.

Ve saniyeler içinde hepsi tıpkı annelerinin peşine takılan yavru ördeklermiş gibi davranarak Chan'ın arkasından yürümeye başladı.

Chan önde diğerleri arkada yürürken Changbin gördüğü şeyle birlikte küfürlerini bölmek zorunda kaldı ''Ben sizin yapacağınız tesisin de, dikkatsiz yönetimin de taa oh... Kasan çok sağlammış Chan.''

Chan kaşlarını çatıp arkasını döndüğü anda poposunda bir sızı hissetti. Felix, Chan'ın çıplak kalçasını avuçlarken gururla konuştu ''Cidden çok sağlam, keşke benimki de böyle olsa.'' ve tam o anda herkes büyük bir aydınlanma yaşadı.

Hepsi hâlâ çırılçıplaktı...

Dolap odasındaki durum, patlamanın verdiği panik sebebiyle unutulmuştu fakat Changbin sayesinde yeniden hatırlandı.

Minho koridordaki bitkinin yaklaşık yarım kol büyüklüğündeki yapraklarını hızla kopararak onları küçüklerine verdi. ''Minho hyung tam bir aşk adamı ya.'' dedi Felix elindeki yaprakla kendisini kapatırken.

Chan, Felix'in elindeki yaprağı aldıktan sonra sevgilisini kucaklayıp onu omzuna attı. Felix'in açıkta kalan poposuna ise yaprağı yerleştirerek onu sıkıca kavradı.

''Benim adamım da aşk adamıymış.'' dedi Felix kıkırdarken. Bunun üstüne Minho, Hanji'ye baktı ve aynı taktiği uygulamak istedi. Ancak Hanji buna engel oldu.

''Daha iyi bir fikrim var." dedi sırtını Minho'nun göğsüne yaslarken. Elindeki yaprakla da önünü kapattı.

''Slip mayomla dalga geçmeseydiniz şu anda onunla olabilirdim.'' dedi Hyunjin ağlamaklı bir ses tonuyla. Jeongin buna göz devirirken Hyunjin'in önünden yürüyordu.

Changbin ve Seungmin ise oldukça sessiz ve sakin bir şekilde çıkışa doğru ilerliyorlardı. Hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi görünüyorlardı.

''Siz neden bu kadar rahatsınız?'' diye sordu Chan onlara. Seungmin abisinin sorusunu yanıtladı ''Birisinin beni bu şekilde görüp görmemesi umrumda bile değil. Sonuç olarak bir taraflarım yanmadı ya.''

Changbin bu sözlere başını sallayarak katıldı. Aslında dillendirilmese de içten içe herkes Seungmin'e hak vermişti. Hyunjin titreyerek Jeongin'e doğru yaklaştı ''Üşüdüm ben, ısıtsana beni.''

Jeongin boştaki kolunu açarak sevgilisine doğru döndü. Hyunjin, Jeongin'in kolunun altına yerleşirken onun kulağına doğru fısıldamayı da ihmal etmedi. "Aslında küçük ben üşümüştü. Onu içine alarak ısıtabilirdin.''

''Koyun can derdinde kasap et.'' diyerek söylendi Jeongin.

Felix, Chan'ın omzundan arkaya doğru sarkıtıldığı için her şeyi çok net bir şekilde görebiliyordu. Doğrusu bu durumdan en çok zevk alan kişi oydu. Sonunda eksik olan şey (kaos) tamamlanmıştı.

Daha önce kaos istemediğini söylese de onun ve perilerinin aradığı yegane şey buydu.

Gözleri aşağıya, Chan'ın poposuna doğru kaydığında minik elleriyle birlikte Chan'ın poposuna hafif hafif vurmaya ve bir ritim yakalamaya çalıştı.

Minho gözleriyle etrafı tarıyor, herhangi bir kamera var mı diye inceleme yapıyordu. Eğer burada bir kamera varsa ve bu anları kaydediyorsa eve gider gitmez o kayıtları bulup yok etmesi gerekiyordu.

Gözleri kırmızı bir ışığa takıldığında kaşları çatıldı. Sesli bir hahlama bıraktığında diğerlerinin bakışları ona döndü ''Ne oldu?'' diye sordu Changbin. Minho orta parmağını kameraya gösterirken arkadaşını yanıtladı ''Şu anlık bir şey yok.''

''Öyleyse neden kameraya orta parmak çekiyorsun hyung?'' bu soru Jeongin'den geldi. Minho elini indirip bakışlarını küçüğüne çevirdi ''Daha önce bunun bir benzeri başıma geldi. Şu anda hackerlar bizimle dalga geçiyor olmalı.''

Kimse abartılı bir tepki vermedi, Hyunjin bile. ''Bizim ufa... Bizimkilere bu kadar meraklı olduklarını bilmiyordum.'' dedi Changbin ve tıpkı Minho'nun yaptığı gibi parmağını kameraya doğrulttu.

Kamera hareketlenerek utanmış bir insan misali bakış yönünü değiştirdi.

''Yangın çıkartacak kadar da ileri gitmemişlerdir değil mi?'' diye sordu Seungmin, Minho kaşlarını biraz daha çattı ve birkaç saniye boyunca Seungmin'in sözlerini düşündü ''Haklısın... Onlar utanmaz olsalar da bir şeylere zarar vermezler.''

''Oh, hey şuna bakın!'' Hyunjin'in heyecanlı sesi duyulduğunda herkes başını Hyunjin'in işaret ettiği yöne doğru çevirdi.

Karşıdan Aot devi misali koşarak gelen çıplak hacker sürüsü başta Minho olmak üzere herkesin şaşırmasını sağladı.

Hackerlardan bazıları yüzlerinde dehşet ifadesi taşırken bazıları da bu durumdan gayet eğleniyormuş gibi görünüyordu.

Soobin karşısındaki grubu göstererek bağırdı ''İlk insanları bulduk!''

Böylece iki grupta karşı karşıya gelmiş oldu. Matthew ve Namjoon hızla Minho'nun yanına ulaştılar ''Neler oluyor?'' Minho'nun çatık kaşları havalandı ''Sizce biliyormuşum gibi mi görünüyorum?'' Namjoon, Minho'yu hafifçe süzdükten sonra gözlerini boş duvara çevirdi ''Haklısın, üzgünüm.''

Hacker grubu, diğer grupla birleştiğinde yangın unutuldu ve ortam bayat esprilerle doldu. ''Kanka seninki nerede? Kimin yanında büyüteç var? Reis yazın plaja gel şemşiye olarak işe başla, vayy balta girmemiş orman." ve çok daha fazlası...

''Bunu siz yapmadıysanız kim yapmış olabilir?'' diye sordu Minho merakla. Sungjae birkaç saniye düşündükten sonra yanıtladı ''Elena?''

Tüm hackerlar birbirlerine baktı, Minho başını olumsuz anlamda sallarken yanıtladı ''Elena'nın bin bir türlü saçmalığına şahit oldum. O çok kinci bir insan olabilir ancak onun bu tarz bir şey yapacağını sanmıyorum.''

''Üstelik Elena, Minho'nun çıplaklığını başkalarına göstermeyi kendisine yediremez'' diyerek ekleme yaptı Keeho ve bunun üzerine Hanji kaşlarını çattı ''O hâlâ Minho'yu mu seviyor?''

''Seviyor mu bilmiyoruz ama Minho'nun anonimliğini önemsiyordu.'' diyerek yanıtladı onu Keeho.

''O, Minho'yu bizden dahi kıskanan birisiydi. Minho birisiyle konuşmaya başladığında hemen araya girer ve onları ayırırdı.'' Minho, Hyunjae'ye sus bakışı attıktan sonra ellerini Hanji'nin omuzlarına yerleştirdi ''Elena ve Tae barışmış, yani bizi rahat bırakacaklardır.''

Hanji başını arkaya attı ve sevgilisine baktı ''Peki sen bu bilgiyi nereden öğrendin?'' Minho dürüst olmayı seçerek yanıtladı ''Arada sırada senin eski çevreni stalklıyorum, muavini bile.'' Hanji şaşırdı.

Hyunjin göğsünü tuttu, başı dönüyor ve gözleri kayıyordu. Jeongin sevgilisinin bayılacağını anladığında onu belinden sıkıca kavradı. ''Düşmene izin vermeyeceğim.''

"Jeongin." diye fısıldadı Hyunjin, ve sevgilisinin meraklanmasını sağladı ''Duman...'' Jeongin sevgilisini bir hamlede kucağına alarak diğerlerine doğru döndü ''Çabuk çıkalım buradan.''

Hyunjin haricindeki kimse dumanın içinde kaldıklarını şu ana dek fark edememişti.

Herkes hızla bahçeye çıktığında Jeongin, Hyunjin'in alnına minik öpücük kondurdu ''İyi olacaksın.'' sözlerinin bitiminde gözleri doldu Jeongin'in.

Bir ay önce öğrendiği bir bilgi sayesinde sevgilisine her baktığında ciğeri parçalanıyordu.

Jeongin, Hyunjn'in sık sık bayılmasından bıktığında onu kolundan tutarak zorla doktora götürdü. Başlarda yalnızca drama yaşandığında bayılan Hyunjin son zamanlarda sebepsiz yere baygınlık yaşıyordu.

Hyunjin'in sonuçları çıktığında saklanan bazı gerçekler de ortaya çıkmış oldu. Hyunjin kendisini çok uzun saatler boyunca aç bırakıyor ve bolca stres yapıyordu. Buna vazomotor senkop eklenince de bayılması kaçınılmaz oluyordu.

Hyunjin yüksek öğretim hayatının en başından itibaren mimarlık bölümünde okumak istemiyordu ancak ailesinin baskısı sebebiyle bu bölümü okumak zorunda kalmıştı.

Bölümün kendisine yüklediği stresin yanı sıra farklı sebeplerden doğan aile baskısı ve modellik stresi de ile uğraşmak zorunda kaldı.

Hem bedenen hem de mental olarak yorulan Hyunjin baş ettiği strese daha fazla dayanamadı. Hyunjin'in bedeni acil yardım çağrısı olarak kendisini sıkça kapatarak Hyunjin'e bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Aslında bu yeni gelişen bir durum değildi. Hyunjin'in bedeni küçüklüğünden beri ona türlü türlü uyarılar veriyordu. Kimi zaman Hyunjin'i bayıltarak, kimi zaman vücudunu kırmızı izlerle boyayarak, kimi zaman da çeşitli yaralarla...

Hyunjin'in ailesinin ilgisizliğinden beslenen bayılma durumu zamanla gelişerek Hyunjin'de normal bir davranış olarak yer edindi.

Jeongin sevgilisinin kötü durumda olduğunu bunca zamandır fark edemediği ve onu ciddiye almadığı için kendisini suçluyordu. Bu saatten sonra Hyunjin'in üstüne düşemez, onunla sık sık ilgilenemez veya onu tamamıyla iyileştiremezdi. Yine de sevgilisi için elinden geleni yapacaktı.

Hyunjin konusunda atacağı adımlarda dikkatli olmalı ve onu ürkütmemeliydi. Sergilediği en ufak davranış Hyunjin için bir başka olumsuzluğa sebep olabilirdi. Hatasız ve doğru şekilde ilerlemeliydi.

Jeongin öğrendiği acı verici gerçeği diğer arkadaşlarıyla paylaştı ve onlarla birlikte Hyunjin için güzel bir planlama yaptı. Jeongin ve diğerlerinin gizli çabaları işe yaramaya başlamış ve Hyunjin kısa sürede olumlu gelişmeler göstermeye başlamıştı.

Chan yanına sevgilisi Felix'i de alarak Hyunjin'in yanına gidiyor ve Felix'e ders veriyormuş gibi davranarak Hyunjin'i kontrol ediyordu. Hyunjin ''Neden bunu benim üstümde deniyorsunuz?'' diye sorduğundaysa Felix ''Model değil misin sen hyung? Senden daha iyi bir model bulamazdık.'' gibisinden şeyler söylüyordu.

Minho küçüklerini yan yana oturtuyor ve hepsine sayısal dersler veriyordu. Bu durum başta yalnızca Hyunjin'in iyiliği için planlanmış olsa da diğerlerinin de oldukça işine yaramıştı. Elbette Minho en çok Hyunjin ile ilgileniyor ve onu yoğun ders baskısının altından çıkarmaya çalışıyordu.

Seungmin çenesinin, Changbin ise kaslarının gücünü kullanarak Hyunjin'i spor yapmaya ikna etti. Changbin, Hyunjin'e özel bir yemek listesi oluşturup onun yemek yemesini sağlarken Seungmin de Hyunjin ile birlikte meditasyon yapıyor ve onun hem psikolojik hem de fiziksel olarak rahatlamasını sağlıyordu.

Chan omzundaki sevgilisini yere indirdikten sonra onunla birlikte önce Hyunjin'i ardından da diğerlerini kısaca kontrol etti. Minho ve hacker arkadaşları yangın meselesini hararetli bir şekilde tartışmaya başlarken Hanji, Seungmin ve Changbin içinde bulundukları garip duruma gülüyorlardı.

Aradan geçen uzun dakikaların ardından Eve, kapalı gözleriyle birlikte hamamın bahçesinden içeriye girdi ve elindeki büyük torbaları gelişi güzel fırlattı ''Alın şunları.'' Keeho mutluluk içinde sevgilisine doğru koşup onun boynuna sıkıca sarıldı ''Kahramanım!''

Eh, her başarılı hacker grubunun arkasında güçlü bir kadın vardı.

Erkekler, Eve'in getirdiği havluları bellerine sardıktan sonra Eve gözlerini açtı. Karşısında yarı çıplak bir şekilde duran erkek grubunu hızla süzdükten sonra ''Sizi haberlerde gördüm.'' dedi, o anda herkesin yüzünde oldukça komik bir ifade belirdi.

Eve onları korkutup bu anları değerlendirmek istiyordu ancak buna zaman yoktu. ''Endişelenmeyin, yüzünüz ve bamyalarınız görünmüyordu.'' diyerek diğerlerini rahatlattı be içinden de ekledi görmek için teleskop lazım.

''O zaman bizi nasıl tanıyabildin?'' diye sordu hackerlardan birisi. Eve elini çenesine yasladıktan sonra düşünür gibi yaptı ''22 erkek yan yana, yangının tam ortasında salak gibi bakınıyordu. Salaklığınız uzaydan bile belli oluyor. Sizleri tanımak hiç de zor değil.''

Tüm erkekler utanç içinde başlarını eğdiklerinde anons öncesinde gelen o iğrenç ses duyuldu ''Bu siz hackerlar için bir uyarıdır. Geri çekilin ve beni rahat bırakın. Eğer beni araştırmaya devam ederseniz hayatlarınızı da tıpkı bu hamamı yaktığım gibi büyük bir zevkle yakarım.''

Hackerlar aldıkları tehditle birlikte birbirlerine kocaman gözlerle bakarlarken onları tehdit eden ses yeniden duyuldu, gülüyordu.

Hanji kaşlarını çattıktan sonra bağırdı ''Neye gülüyorsun, açıkta bir yerimizi mi gördün?''

Ve o anda herkesin aklından aynı şey geçti.

Evet, gördü...

-ฅ/ᐠ. ̫ .ᐟ\ฅ -

Bir sonraki bölüm spoilerları:
En büyük asker bizim asker

Sizi beklettiğim için özür diliyorum. Birçok sıkıntım vardı ve ne yazık ki bir süre ara vermek zorunda kaldım. Doğrusu hayatımdaki hiçbir şeyi düzeltemedim. Yani kısacası bundan sonraki bölümlerde de aksamalar olabilir, şimdiden hepinizden özür dilerim.

Anlayış, sabır ve destekleriniz için de çok teşekkür ederim.

Continue Reading

You'll Also Like

5.7K 769 18
HeartBreak (Kalpkırıklığı) "Senin sevgin bana fazla felix.."
25K 2.4K 10
-Tamamlandı- 7 üyeli popüler bir kpop grubu olan Stray Kids bir gün tuhaf bir işe kalkıştı. Hep birlikte Şeytan'ı çağıracaklardı. ⚠Bu kitap, ağır dil...
5.4K 748 27
Polisler etrafını çevrelediğinde, Kazutora sorun çıkarmak istemediğini ima edercesine ellerini kaldırdı ve sakince teslim oldu. Gözleri donuk bakarke...
131K 13.4K 29
her şey okul dolabımda, üzerine ''lee minho'ya'' yazılmış ve dolabıma bırakılmış o beyaz zarfı bulmam ile başladı. zarfın içinde sadece küçük bir not...