VOTE VE YORUMLARINI BEKLİYORUM BEBEKAMINLAR 🫶🫶🫶
***
Siz: Kara vardın mı askeriyeye?
(05.56)
Kara: Vardım,
Kara: Niye uyumadın sen bebeğim?
(05.58)
Siz: Gözüme uyku girmedi
Siz: Seni özledim
Kara: Yeni ayrıldım ya yanından
Kara: Yapma böyle yavrum
Kara: İşimi zorlaştırıyorsun böyle yaptıkça
Siz: Haklısın Sevgilim
Siz: Özür dilerim
Kara: Özür dilemen için söylemedim ki Balım
Kara: Sadece biraz olsun kendini benim yerime koymanı rica ediyorum
Kara: Çıkacağım kimsenin var olduğunu bile bilmediği dağa taşa
Kara: Etrafın çakallarla dolu
Kara: Aklımda sen
Kara: Nasıl odaklanayım ki benim güzel kızım?
Siz: Peki haklısın...
Siz: Ordayken telefonun açık olacak mı?
Kara: Açık kalan gözlerim olursa telefonum bir hayli açılır yavrum
Siz: Kara!
Siz: Deme öyle bak zaten çok kötüyüm
Kara: Beş dakika sonra çıkıyoruz
Kara: Arasana son kez sesini duyayım
Uygulamanın görüntülü arama tuşuna tıklayıp ilk çalışta açılan telefona heyecanla baktım
Kara beni süzdüğünde gözleri burnumda ve gözlerimde takılı kalmıştı. Ben ona dair hiçbir şey göremiyordum
Yüzünde iskelet desenli bir maske kafasında taktıkları kask ve askeri siyah üniforma ile oldukça iyi duruyordu.
"Ağladın mı sen?" Burnumu çekip kafamı iki yana salladım
"Hayır ağlamadım"
"Of off" derin bir iç çektiğinde içerden sesler gelmeye başlamıştı bile...
"Bebeğim kendine dikkat et ben dönene kadar sıkı giyin çabuk hasta oluyorsun. Sen eğer evde tek kalmak istemiyorsan Mert ve Aylini ara ve onların seni almasını söyle, tek başına dışarıya çıkma, dışardan yemek söyleme salgın var temiz yapılmıyor, çekmecemde sana ait kremler var onları sürmeyi de unutma son olarak dolabımdan istediğini çekinmeden giyin " dediğinde sol gözümdeki yaş usulca çeneme doğru süzülmüştü
"Seni seviyorum"
"Ben de seni Balım" dediğinde telefonu kapatmıştım. Gece lambasını söndürmeden yorganı boğazıma kadar çektim.
Burnumu çekip düşünmeye başladım. Kader ne kadar da beklenmedik anlarda karşınıza çıkıyormuş öyle...
Yaptığım bir rakam hatası yüzünden yaşadıklarım akla hayale gelmeyecek şeylerdi...
Ama şükürler olsun, sükürler olsun ki Kara gibi bir adam çıktı karşıma
Ya da ben onun karşısına çıktım.
Tavana öylece bakarken yaşadığım iyi-kötü anıların hepsi bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti âdeta.
Daldığım yerden bakışlarımı çekerek komodinin çekmecesindeki Kara'nın ikinci telefonunu çıkarttım.
Uyku tutmadığı için sadece 18 takipçili olan hesabında dolaşmaya başladım gözüm bildirim paneline çarptığında gelen isteklere şaşkınlıkla baktım.
1k'dan fazla istek vardı ve resmen yüzde doksan dokuzu kızdı.
Hiç düşünmeden hepsini silmeye başladığımda hayatımı birleştireceğim bu adama bir kez daha saygı duydum.
Kara sevilmeyi en çok hakedenlerdendi...
Silmekten sıkılıp dm kutusuna girdiğimde sadece ben ve sanırım timin grubu olan Kara Kurt grubunu görmemle gülümsedim ve grupla olan sohpetine girdim.
Bir sürü mesaj vardı ve benimde vaktim bol olduğu için en yukarıya gidip teker teker okumaya başladım. Çoğu yerlerde Baran ve İdrisin komik konuşmaları Canerin saçma saçma emojileri Ahmet abinin İnşAllah'ı MaşAllah'ı Eren'in randomlarıyla doluydu.
Okurken kahkaha attığım konuşmalarda biraz aşağıya indikten sonra dikkatle okumuştum
Baranaytekin: Kara Komutanım sizin de ayıptır söylemesi
Baranaytekin: bir vücudunuz var kiii
Baranaytekin: Valla çekin dediniz diye çektim
Baranaytekin: Kızların dibi düşer yeminne
İdrisbozok: Atsana lan bi buraya bizim de dibimiz düşsün
Canerkadioglu: Lan hoşt
İdrisbozok: Ayıp oluyor komutanım
Ahmetsyran: Birazdan görürsün sen ayıbı terbiyeyi
İdrisbozok: Sustum.
Baranaytekin: Hazır mısınız gençlikkk
İdrisbozok:EVET EVET EVET
Baranaytekin: O zamann
İdrisbozok: Oooooo
Erensirac: Oooooooooo
Baranaytekin:
Erensirac: Vay anam babam bee
Baranaytekin:
İdrisbozok: Ahmet komutanım vücutlarınız da benziyor ha
Ahmetsyran: Ne mutlu bana o zaman
Baranaytekin: Kayanatmayın sıradakiler bomba bombaaa
Baranaytekin:
Erensirac: Bu günü dün gibi hatırlıyorum
Erensirac: Kabusum oldu amk
İdrisbozok: Hatırlatma amk
Canerkadioglu: Askerlikten kaçmayı düşündüğüm ilk ve tek an bu gün olabilir
Baranaytekin: amk aralık ayında göle sokup bir de beş saat eğitime tutmuştu
Ahmetsyran: Çevik olun diyedir
İdrisbozok: Valla gölde burdan sağ salim çıkarsam adak adayacağım dediğini sen unutmuş olabilirsin komutanım
İdrisbozok: Ama ben unutmadım.
Ahmetsyran: 🫡
Baranaytekin: iki tane bombayı sona salıyorum
Baranaytekin: Sıkı tutunun
Baranaytekin:
Baranaytekin:
Canerkadioglu: 😱😱
Erensirac: Gerçekten de caner
Erensirac: 😱😱😱
Canerkadioglu: Dua edin de Komutan instagram kullanmayı sevmiyor
Canerkadioglu: yoksa sizin 👌 yermiydi bunları atmaya
Baranaytekin: bizim 👌 yemezdi valla Komutanım
İdrisbozok: Onu geçinde ven hâlâ dördüncü fotoda takılı kaldım
Erensirac: Sjsjsjsjsjs
İdrisbozok: Senin samimiyetini sikeyim
Erensirac: hshshshhshs
İdrisbozok: lan de siktir lo
Erensirac: komutanım siz de bir şey beğenmiyorsunuz ben ne yapayım?
İdrisbozok: yok ol.
Erensirac cevrim dışı*
İdrisbozok: çok şükür
Baranaytekin: Alakasız
Baranaytekin: Binbaşı'nın bir tane kız arkadaşı yok be
Baranaytekin: Ben haftalık değistiriyorum İdris günlük eren saatlik
Baranaytekin: Caner arada bir canı sıkılınca yapıyor bir şeyler
Baranaytekin: Allah nazarlardan saklasın Ahmet abinin de gül gibi süren evliliği var
Baranaytekin: Aramızdaki en sexy adamın yanında kız sinek bile yok mk
Ahmetsyran çevrim dışı *
Erensirac: Harbi amk
İdrisbozok: Kader
Canerkadioglu: Nasip
Baranaytekin: kısmet
Erensirac: kader
Baranaytekin: onu söyledik ya mal
Erensirac: MaşAllah
Canerkadioglu gruptan ayrıldı*
Sohpetin geri kalanını okumayıp Baranın gönderdiği resimleri teker teker inceledim.
Her zaman çok beğendiğim bu vücudu kırmızı ışık altında görmek kalbimin hızlanmasına sebep oldu
Resimleri kaydedip kendi telefonuma yolladığımda o beğendiğim fotoğrafı ekran resmime koydum.
Gülümseyerek ekrana baktığımda kalan resimleri de Karaya özel açtığım albüme kopyaladım.
Gözlerim ağırlamaya başladığında usulca kendimi uykunun kollarına bıraktım
***
Sabah telefonumdaki bildidim sesiyle uyanmıştım. Kara'dan geldiğini sanıp heyecanla yerimden doğruldum ve ekranı açtım.
Aylinin mesaj attığını gördüğümde üzülsem de direkt olarak baktım mesajına
Aylinimm: Balın Kara'nın göreve gittiğini duydum
Aylinimm: Mert gelip alsın mı seni?
Aylinimm: yalnız başına kalma o evde
Aylinimm: bir şeye ihtiyacın fakan olur diye söylüyorum güzelim
Siz: Teşekkürler Aylinim düşünmen yeter
Siz: Ben burda kalsam daha iyi olur
Siz: Ali abiyle de konuştum zaten
Siz: Dükkanla ilgili sorunlar çıkmış İstanbulda kalması gerekiyormuş bir süre
Aylinimm: He ya
Aylinimm: Bana da söyledi çok üzüldüm
Aylinimm: Sen emin misin tek kalabileceğine
Siz: tek değilim Aylin
Siz: Beni Allah'a emanet etti :)
**
Sohpetten çıkıp banyoya girdiğimde işlerimj halledip duş almak için sıcak suyu ayarladım
Suyun içine girdiğimde bütün vücudumü arındırdım. Bu hissi seviyordum...
Duşum bittiğinde Kara'nın havlusuna sarılıp Kara'nın dolabındaki bana ait olan çekmeceyi açıp içerisinden iç çamaşırlarımı çıkarttım ve giyindim.
Kendi kıyafetlerimi tekrar giymek istemediğim için Karanın siyah owersize olan fakat benim diz kapaklarıma kadar gelen tişörtü giyindim ve tekrar yatağa uzandım
Aynadan yansımamı gördüğümde gözlerim boynumda oluşan izlere takıldı.
Yer yer kızarık olan fakat çoğunlukla morarmış olan boynuma hayretle bakakaldım.
Resmen boynumu sömürmüş üzerine de izlerini bırakmıştı...
Telefonu elime alıp fotoğrafını çektim ve Karaya yazmaya başladım
Siz: İyi misin Kara'm?
Siz: Şimdiden özledim seni ♡
(10.56)
Telefonu kapatıp mesaj gelmesini beklerken istemeden tekrar uyuakalmıştım bile...
**
Kara'm: Seni görsem daha iyi olacağım bebeğim
(03.22)
Gelen bildirim sesiyle sanki üzerime soğuk su dökülmüşcesine uyanmıştım
Gözlerimi yakan telefon ışığıyla birkaç saniye kendime gelmeyi bekledim
Ardından mesaj kutusuna girip heyecanla yazmaya başladım
Siz:
Siz: ay dur elim titredi
Siz:
Kara'm: Oh içim ısındı
Siz: Boynumdaki izler benim de içimi ısıtıyor Kara'm :/
Kara'm: At bakim şaheserimi görmek istiyorum
Siz: fotoğraf *
Kara: Güzelim sen, senin yaptığını görmediğin için buna fazla diyo olabilirsin
Siz: ne?
Siz: Ben bu kadarını yapmadım!
Kara'm: Evet bebeğim
Kara'm: Bu kadarını yapmadın
Kara'm: Daha fazlasını yaptın
Siz: Yalan söylemesene Kara!
Kara'm: Ohoo ben karnımdaki çiziklerden bahsetmiyorum bile
Siz: Sen gayet moodundasın ya!
Siz: Benimle alay etmeler falan
Kara'm: Gelip göstereceğim sana hepsini
Kara'm: ve umarım bebeğim
Kara'm: boynumu kapatmayı becerebilirsin
Kara'm: Çünkü ben boğazlı kazaklardan nefret ederim
Kara'm: ;)
Siz: Dikkat et kendine Kara!
Siz: Sağ sağlim gel ben kapatırım (!)
Siz: O izleri!
Kara'm: Ben de seni seviyorum Balım
Kara'm: Allaha emanet
Siz: Sende...
***
Çok falzla uyuduğum için yataktan kalkıp salona geçtim, ses olması için televizyonu açıp telefonla ilgilenmeye başladım.
Saat gece yarısını geçtiği için sessiz olan sokağa pencereden baktım. Bomboştu.
Tekrar kafamı telefona çevirip verilen iş ilanlarına bakmaya başladım.
Henüz çalışamayacağımı biliyordum fakat yapacak bir şeyim olmadığı için vakit geçirmek adında birkaç numara kaydediyordum o kadar...
Acıktığımı guruldayan midemden farkedip mutfağa geçtim ve bir şeyler hazırlamak için dolabı açtım.
Dolabın yukarıdındaki yapışkanlı kağıdı farkettiğimde onu ordan aldım ve okumaya başladım
Özel Tarif-> MENEMEN
2 yemek kaşığı sıvı yağ
3 adet yeşil biber (Sap ve çekirdekleri temizledikten sonra, ince doğranmış)
3 orta boy domates
1/2 (yarım) çay kaşığı tuz
3 adet yumurta
Kahkaha atarak okuduğum tarifin altındaki küçük not dikkatimi çekmişti
İlk defa sana veriyorum özel tarifimi yemek yemeyi unutma olur mu Balım seni seviyorum...
Gözlerim dolduğunda sanki görecekmiş gibi kafamı hızla aşağı yukarı salladım
Unutmam sevgilim...
Dedim ve malzemeleri çıkartmaya başladım.
Özel dediği tarif sıradan menemen tarifi olsa da hayatımda yediğim en güzel yemekti.
Bende tıpkı onun gibi dikkatle yemeği yapmaya başladım ve işim bittiğinde masaya koyup yemeye koyuldum.
Karnım doyaken bir kez daha şükür ettim Allah'a...
Bulaşıkları kaldıp yıkadıktan sonra tekrar salona geçtim fakat orda durmam çok uzun sürmedi. Oturmaktan ve uzanmaktan sıkıldığım için Kara'nın evini dolaşmaya başladım.
Mutfak, yatak odası ve salondan hariç üç odası daha vardı. Merakla salonla karşı karşıya olan ahşap kapılı odaya girdim.
Oda diğer odalara kıyasen çok küçüktü ve bir duvarı dev bir kitaplıkla kaplıydı onun haricinde de bir masa, masa lambası ve diğer duvarların üzerindeki raflarda bir sürü ödüller...
Ödüllere doğru ilerleyerek gülümseyerek hepsini teker teker inceledim...
Duvarın köşesinde timle olan çılgınca bir çerçeve vardı ve çokça hoşuma gitmişti
(Aradığım fotograf bu değildi fakat idare edin pls)
Odayı biraz daha gezdikten sonra masanın üzerindeki çerçevede kendi fotoğrafımı görmemle gözlerim tekrar dolmuştu...
Birkaç tane çerçevede benim onunla ilk tanıştığım zamanlarda attığım elma yerken fotoğrafım diğerinde onunla olan fotoğrafım vardı...
Gülümseyerek odayı biraz daha inceledikten sonra çıkıp bu odanın yanındaki kapıya ilerledim.
Tıpkı diğer kapılar gibi ahşap olan kapı gıcırdayarak açıldığında yüzümü buruşturdum.
İceriye girdiğimde buranın diğer odalara kıyasen daha büyük olduğunu farkettim. İçerisinde birkaç spor aleti ve tekerlekli askılık vardı. Odanın duvarları bomboştu etrafı biraz inceledikten sonra çıkıp koridorun sonundaki odaya doğru yürüdüm.
Kapıya vurulan koca kilidi görmemle gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bu kadar sağlam kilitlenmesinin sebebi neydi?
Adam asker illaki gizli işleri olacak Balın!
Derin bir iç çekip odadan uzaklaştım ve Kara'nın odasına girdim.
Bu odadaki her şeyi biliyorum o yüzden direkt olarak yatağa attım kendimi.
Günün ağırmasını beklerken tekrar Kara'nın telefonunu aldım ve video izlemeye başladım.
Mesaj uygulamasından üst üste bildirim geldiğinde kaşlarım çatıldı.
Üstten baktığımda kaydedilmemiş bir nunara olduğunu gördüğümde çatılan kaşlarım daha da çatıldı
Merakla görüldüyü kapatıp mesajlara girdim
0566**: Kara Merhaba
0566**: Şeyma ben bu saatte rahatsız ettim ama uyumadığını bildiğim için yazdım
0566**: Görevdesin biliyorum ne zaman görürsün bilmiyorum ama
0566**: Yüz yüze konuşmaya vaktimiz olmadığı için burdan yazmak istedim
0566**: Seninle vakit geçirmek istiyorum
0566**: Sen de müsait olduğun bir zaman istersen merkezdeki yeni açılan kafeye geçelim
Hayretle kaşlarım havalanırken kızın yüzsüzlüğüne göz devirdim.
Beni Karayla beraber gördüğü hâlde nasıl yazabiliyordu anlamıyorum...
Kara'nın attığı onca storyden bile etkilenmemişti sanırım!
Bu düşünceyle hemen Kara'nın instagram hesabına girip 18 takipçisinin kimler olduğuna baktım
Timdeki çocuklar, ben, aylin ve birkaç asker olduğu belli olan kişiler vardı.
Memnuniyetle gülümseyip Şeymayı umursamadan galeriye girdim. Bunun yanlış olduğunu biliyorum ama sevgilim sonuçta ve gizlimiz saklımız yok, öyle değil mi?
Sadece yüz tane olan fotoğraflara baştan başlayarak bakmaya başladım.
En üstte yazılı birkaç fotokopinin ekran görüntüleri vardı okumadan geçip diğerlerine bakmaya başladım
Kara Kurt timi ile ilgili bir sürü fotoğraflar vardı tarihlere baktığımda bir yıl önceki fotolardı bunlar.
Biraz daha aşağı indiğimde onunla ilgili fotoğrafların hepsini kendime atmaya başlamıştım birkaç fotoğraf daha atladığımda benim fotoğraflarım çıkmıştı.
Uyurken, sarılırken, beraber dışarı çıktığımızda, mesajlardan ona gönderiğim fotoğraflar ve onlarca videolarım...
Galerideki yetmiş fotoğraf benimle ilgiliyeken habersizce çektiği bütün fotoğrafların güzeliğiyle içim erimişti...
Benim telefonuma gelen bildirim sesiyle gülümseyerek baktığım telefony kenara bırakıp telefonumu aldım.
Saat yedi olmuştu bile...
Ali abim: Güzelim nasılsın?
Siz: İyiyim Ali abim
Siz: Sen nasılsın?
Ali abim: İyiyim güzelim
Ali abim: Sana bir şey söylemek istiyorum Balım
Siz: bir sıkıntı yok öyle değil mi Ali abi?
Ali abim: Balım benim içim rahat değil
Ali abim: Sen ordasın ben burda
Ali abim: Bak kırkımı bitirmek üzereyim valla kalbime inecek
Ali abim: Gelsen ya buraya
Siz: Abi...
Ali abim: Balım gerçekten içim rahat etmiyor
Siz: Peki Ali abi
Siz: Gelirim fakat...
Siz: Geri dönmek şartıyla
Ali abim: Niye böyke yapıyorsun güzelim?
Ali abim: Bak burda, orda olduğundan daha da güvenlisin
Ali abim: Değer mi kendine yaptıkların?
Siz: Değer abi
Siz: Sevdiğim adamın yanında güvendeyim ben
Siz: Aklın burda kalmasın lütfen
Ali abim: Peki Balım
Ali abim: Ne zaman gelirsin buraya?
Ali abim: Biletini ben keseyim
Siz: Bimmiyorum
Siz: Ben geleceğim zaman sana haber veririm
Ali abim: Tamam güzelim
Ali abim: Dikkat et kendine
Siz: Sende dikkatli ol
Siz: Öpüyorum kocaman
Ali abim: Bende :)
**
Sohpetten çıkıp Karaya yazdım hemen
Siz: İyisin dimi Kara'm?
(7.36)
Kara'm: İyiyim çok şükür
Kara'm: Görev uzadı güzelim
Kara'm: Bir hafta daha yokum
(13.00)
Siz: Öyle mi?
Siz: Bir hafta...
Siz: İyi ol lütfen
Kara'm: Olacağım düşünme sen beni. Nasılsın yavrum sen?
Siz: İyiyim ben
Siz: Merak etme sen beni kendine dikkat et
Kara'm: Ediyorum merak etme bebeğim
Kara'm: Gül gibi bakıyorum kendime
Kara'm: Sıcacık tutuyorum kendimi
KARA'DAN...
"Siktir amına koyim kıçım donuyor"
"Su buz gibi oldu içerken boğazımdan kutuplar geçiyor amına koyim"
İdris ve Baran yine kendi aralarındaki aptal sohpetini başlatmıştı bile.
"Beş dakika mola oturun beyler!" Dediğimde herkes hep bir ağızdan emredersiniz demişti
Kar dizimize kadar ulaşmışken oturacak yer bulamayınca ayakta durup sırtımı taşa yasladım
Elimdeki eldivenin bağcığını ağzımla sökerken cebimdeki telefonu çıkartmıştım bile...
Balına yazarken Timdekiler kendi aralarında konuşmaya başlamıştı
***
"Az kalsın gazi oluyordu Allah kurtardı yemin ederim" dedi Eren elindeki konserve bamyayı zorlukla yerken
"Valla Allah başımızdan eksik etmesin eğer gelmeseydi Baran şu an aramızda değildi" İdris Baranın omzuna vurarken ayakta ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışan Baran yere düsmüş ve vücudu görünmeyecek bir şekilde kara batmıstı...
Timdekiler kahkaha atarken Baran sövmekle meşguldü.
"Senin elinin ayarını sikeyim donuyorum lan kaldır beni!" İdris kahkahasını zorlukla zaptedip Baranı kaldırdığında Baran beklemeden İdrisin üzerine atlamıştı.
İdrisle beraber kara gömülürken artık ikisi de donmaktan hareket bile edemiyordu.
İşleri bitmişti sadece helikopterin olduğu bölgeye gitmeleri gerekiyordu ve o bölge de bulundukları bölgeden yarım saatlik bir uzaklıktaydı.
"İkinizi de hastahane köşelerinden toplayacağız!" Dedi Caner silahının dürbününü kontrol ederken
"Allah akıl fikir versin" dedi Ahmet kafasını iki yana sallayarak
"Bekleyin lan beni" diyip Baran ve İdrisin üzerine atlayan Erenle acı dolu çığlıklar yükselmişti bile...
"Senin sulanmış aklını oynatayım Eren!" Dedi İdris en altta ezilirken güçlükle konuşarak
"Lan silahlar batıyor kalkın amına koyim" Baran doğrulmaya çalışarak Ereni üzerinden attıktan sonra hızlıca Caner'in yanına oturdu.
Eren ve İdris de kalktıklarında Herkes toplanmış ve yola tekrar çıkmışlardı saat öğleni geçmişti ve şu an herkesin düşündüğü tek şey bu dondurucu soğuktan çıkıp sıcacık evlerine gitmekti...
Helikopter alanına vardıklarında beklemeden helikoptere binip havalandılar....
***
Balın'dan...
Kanepenin üzerinde oturmuş üçüncü defa okuduğum Kürk Mantolu Madonna'ya yeniden başlamıştım.
Kitaba odaklanmışken çalan kapıyla dikkatim dağılmıştı. Merakla kapıya doğru ilerleyip delikten baktığımda biri tarafından kapatıldığını gördüm.
Korku tüm bedenimi sararken sesimi çıkartmadım.
Kapı tekrar çaldığında hemen Kara'ya mesaj atmak için sessizce odaya geri döndüm
Titreyen ellerimle mesaj yazmaya başladım
Siz: Ksra kspifa biri vdr
Siz: Delihj kaptxmis gkrymiyodun
Kara mesajlarıma cevap vermediğinde korkuyla gözümden bir damla yaş düştü. Kapıda zorlanma sesleri geldiğinde hızlıca Kara'nın odasına girip kapıyı kilitledim ve yatağın arkasına geçip elimle ağzımı kapattım
Göz yaşlarım usul usul akarken hıçkırığımı gizlemek için elimle ağzımı daha da bastırdım.
Kapının açıldığına dair ses geldiğinde gözlerim korkuyla açıldı.
Vücudum titremeye başladığında yaşadığım onca şey gözümün önüne tekrar geldi...
Adım sesleri evde yankılanırken buraya doğru geldiğinde artık korku bütün vücudumu ele geçirmişti bile.
Kapının kolu aşagı çekildiğinde açılmamış ve iki kere kapıya tıklatmıştı
Kapı çalmaya devam ederken tek dileğimin bir an önce birinin gelmesiydi...
HADİ KIYAK YAPTIM BUYURSUNLARRR
VALLA BENCE ÇOK YAZIM 2495 KELIME
HADİ KOCAMAN ÖPTÜM BEBEKAMINLARR
HE BU ARADA
Balinbkts ve karaozcelikk paradi hesaplarını takip eder misinizzzz
🫡🫡