O KIZ BENİM +18

De psikopatcivciv012

628K 22.8K 8.1K

"Bana büyü mü yaptınız!" . Hayatını kurtardığı adam tarafından kaçırılan Lale. Hayatını kurtaran genç kıza... Mais

-1-
-2-
-3-
4
-5-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
25
-26-
27
28
29
-30-
31
32
33
34
-35-
36
-37-
38
39
40.
41.

-6-

18.2K 665 217
De psikopatcivciv012

Müdür yardımcısının dediği öğrenciler homurdanarak yerinden kalkıp sınıftan çıktılar. Müdür yardımcısı da ardından çıkıp kapıyı kapattı.

Tahtada Duran 3 öğrenci sınıfa göz gezdirirken ben korkuyordum. Edebiyat hocası Elindeki kitabı bırakıp öğrencilere döndü

"Kendimizi tanıtıp boş yerlere geçebilirsiniz. Saffet bir adım öne çıktı
"Ismim Saffet ardından Ali ve ilk kez gördüğüm çocuk yani Kaan kendi isimlerini de söyleyip sıralara geçtiler.

Başka hiçbir şey söylememişlerdi Herkes çok şaşkındı. Ceylan fısıltı ile bana döndü

"Yaşları Sence de büyük Durmuyor mu?"

"Bilmem." diye mırıldandım. Çünkü gerçek yaşları bu değildi bu çok bariz belliydi.

"Ama çok yakışıklılar özellikle şu kızıl saçlı olan." Ona gözlerimi devirip kendimi sorularla başbaşa buldum.

Neler dönüyordu? Neden o günden sonra bu insanları görüyordum?

.

Teneffüs zili çalınca Saffetlerin olduğu tarafa bakmadan hemen kalkıp lavaboya gitmek için sınıftan çıktım, gözden kaybolmam gerekiyordu. Sanki benim için buradalarmış gibi bir his doğmuştu içime. O gün için ağzım kapalı mı degil mi onu tespit etmek için buradalarsa?

Oof kafayı yemek üzereydim!

Tuvalete girip Elimi yüzümü yıkadım daha sonra aynada kendime tekrar tekrar söyledim

"Seninle bir alakası yok, yok! bunu aklına sok ve dışarıdaki hayatına devam et!" derin bir nefes alıp tuvaletten çıktım. Koridorda sadece saffet'i görünce gerildim, yanından geçip gidecekken kolumu tuttu. Korkuyla ona baktım

"Ben kimseye bir şey söylemedim söylemeyeceğim-" Dedim korkuyla.

"Biliyorum" diye kesti sözümü

"Gözüm üzerinde, o arkadaşın Ceylan'dan başka biriyle takıldığını görmeyeceğiz." kaşlarım çatılınca kolumu çekmeye çalıştım ama  izin vermedi

"Anladın mı?"

"Anladım bırakır mısın kolumu!" bırakmadı 

"Bıraksana lan kızın kolunu!" O anda Can birden çıkıp gelmişti ve kolumu Saffet'in elinden çekmişti.

"Bırak diyor! Niye anlamıyorsun!" Saffet Cana küçümseyici bir bakış attı.

"Sana ne, sana mı soracağım?"

"Can lütfen..." Can beni umursamadı.

" Evet bana soracaksın!"

"Sen ölmeyi bayılmak sanıyorsun herhalde, bir tane çarpsam feleğin şaşacak! Çekil git şimdi gözümün önünden!" Canın kaşları iyice çatılmıştı burnundan soluyordu.  Aralarında bir kavganın çıkacağı çok belliydi birden yanımızda Ali ve Kaan ardından Rüzgar ve Mert belirdi.

Iki grupta arkadaşlarının yanında yer alıp birbirlerine dik dik baktılar

"Ne oluyor burada?  diye sordu Saffettin arkadaşı Ali.

"Bir şey olduğu yok, arkadaşın canı dayak istiyor."

"Kimin dayak istediği belli!" Diye hırladı Can. Allahim korkudan olmek üzereydim şu hayatta rn cok korktuğum şey de erkek kavgasıydı.

"Sen bizimle bu iş içeceğinin mi sanıyorsun kedi yavrusu. Meyve suyunu falan iç hadi." Deyip bana verdi tüm dikkatini. Can hemen önüme geçip saffette olan bakışmamı kesti.

"Bir ölçüşelim ozaman!" tam o sırada matematik öğretmeni gelip araya girdi

"Ne oluyor çocuklar ne bu kalabalık." O an bir cok kişinin başımıza toplandığını fark ettim. 

Bu arada da ikili grup birbirlerini öldürücü bakışlar atarken matematik öğretmeni herkesi dağıttı.

"Herkes sınıflarına, birazdan ders zili çalacak, siz de benimle gelin."  iki tarafta kımıldamadan birbirlerine aynı dikkatle bakmaya devam ettiler

"Benimle gelin dedim" diye bağırdı Hoca iki grupta sonunda pes edip hocayı takip ettiler.

Ben de sınıfa geçerken Ezgi önümü kesti

" Sen de az değil mişsin ha. Hemen yeni gelenleri birbirine düşürdün. Takdir ettim doğrusu." Cevap vermeden yanından geçecekken elini duvara koyup buna engel oldu

"Cevap versene Ezik, nasıl yapıyorsun bunu."

"Ben hiçbir şey yapmıyorum." diye bastırdım

"Bu aralar gözüme çok batıyorsun haberin olsun." dedi ve arkasını dönüp gitti gözlerimi devirip sınıfa girdim.

Birkaç saniye sonra Ceylan koşarak geldi

"Ben kantindeyken neler olmuş ya, Can ve şu yeni gelen çocuklar kavga mı etti! Ay ne oldu birbirlerinin ağzını burnunu kırdılar mı? Rüzgar nerede ona bir şey oldu mu!"  bütün sorularını nefes almadan sorunca şaşkınlıkla ona baktım

" Bir şey olmadı sadece ayaküstü kavga ettiler, sonra da matematik öğretmeni geldi götürdü onları. Büyük ihtimalle müdürün odasındalar." 

"Anladım umarım bir şey olmaz."

"Sanmıyorum. " diye fısıldarken bunun daha hic bir şey olduğunun farkındaydım.

Neredeyse 6 dakika sonra matematik öğretmeninin götürdüğü öğrenciler geldi ardından da edebiyat hocası girdi.

Parmağımın ucuyla önüme oturan Canın kolunu hafif dürttüm, arkasını döndüğünde moralinin bok gibi olduğunu fark ettim. Kendimi suçlamak tan baska bir şey düşünemedim.

"Şey...özür dilerim, keşke karışmasaydın."  gülümsedi

"Sen bir şey yapmadın onlar kaşındı. S takma kafana."

"Müdür bir şey söyledi mi? Umarım Ceza almamışsındır."

"Sadece uyardılar düşünme sen bunları." 

"Evet çocuklar, ufak bir sınav yapacağız ama korkmayın bu notlarınıza girilmeyecek sadece derecelerinizi merak ettiğim için yapacağım." Herkes Oflayıp puflarken Ben Kitaplarımı toplamıştım bile

"Kitaplarınızı kaldırın kağıtları arkanıza doğru uzatın."  Kağıt gelince sadece 5 soru olduğunu fark ettim klasik sormuştu! En nefret ettiğim

"20 dakikanız var çocuklar." herkes itiraz ederken saatime bakıp hemen çözmeye başladım. 6 dakika bile olmamışken Saffet Ali ve Kaan bitirip kağıtlarını öğretene verdiklerini fark edince ben bile şaşırmıştım. Çünkü ben daha 3. sorudaydım 20 dakikanın sonunda herkes kağıdını öğretmene vermişti dersin kalanında öğretmen bizi serbest bırakmıştı herkes ya birbiriyle konuşuyor ya kitap okuyor ya da ders çalışıyordu sınıfa göz gezdirdiğimde saffetlerin olduğu tarafta üçününde bize baktığını fark ettim

Daha doğrusu bana!

Onlardan çok korkuyordum...

Can tamamen bana doğru dönünce Ben de ona baktım

"Okulu kıralım desem ne dersin?"

"Olmaz derim." diye mırıldandım. Hemen gülümsedi

"Seni motorumla gezdirmeyi teklif etsem?"

"Çok güzel olurdu ama olmaz. Bugün matematik dersi de var." 

"Benim matematiğim İyidir. Seni ders çalıştırırım." deyince kıkırdadım

"Ama abimlerin kulağına gidebilir." 

"Dert etme Lale. Son iki dersi kaçarız olur mu?"

" Nasıl kaçacağız ki, kapıda güvenlik var."

" Sen o işi bana bırak." Pes edip başımı salladım

"Peki madem." günün geri kalanında hiç tenefüse çıkmamıştım. Can ve Ceylan çıkalım dese de çıkmamıştım.

Çünkü saffetlerle karşılaşmak istemiyordum. Gözleri sanki hep üstümdeydi.

Son iki dersimiz kalınca Can hemen bana döndü

"Kaçıyoruz değil mi?" İçimdeki bir ses bunu yapmamamı söylese de başımı salladım

"Evet" diye mırıldandım daha sonra Ceylan'a okuldan kaçacağımı söylediğimde önce hayatının en büyük şokunu yaşasa da sonra hemen başını sallayıp çantan burada kalsın ben götürürüm Yarın da getiririm sen yanımda çanta taşıma boşu boşuna deyip destek olmuştu. Resmen okulda kaçmam için bana yardım ediyordu...

Ders için içeriye girerlerken biz okulun bahçesinden dışarıya çıkacaktık. Cana döndüm

"Nasıl çıkacağız ki güvenlik asla izin vermez."  cebinden 2 tane kağıt çıkardı

"Izin kağıtlarımız var, çıkarmak zorunda." şaşkınlıkla elindeki kağıtlara baktım

"Ama nasıl yazdırdın bunu?"

"Hallettim işte boş ver nasıl olduğunu." Deyip göz kırptı. Güvenlikçiye verdiğimiz kağıtlarla kolayca dışarıya çıktık.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki ilk kez okuldan kaçıyordum. motorun yanına geldiğimizde Can kaskın birini yine kafama geçirip kendi Kaskını da geçirdi.  Beraber Motosiklete binip uzaklaştık.

Can'la birlikte seyirlik bir tepeye gelmiştik burada küçük bir kafe gibi bir yer vardı bahçeye oturduğumuzda İstanbul buradan çok güzel görünüyordu.

Can kendisine kahve isterken ben de sıcak çikolata istemiştim.

"Burası çok güzel." Diye fısıldadım hayranlıkla. Can sırıtırken geriye yaslandı

"Asıl şimdi daha güzel oldu."  ima ettiği şeyi anlayınca gözlerimi kucağımdaki ellerime düşürdüm. çok utangaçtım...

Içeceklerimiz geldikten sonra içmiş uzun bir sohbet etmiştik. Bir saat gibi bir sürenin sonunda kalkmıştık. Can yemek yemeyi de teklif etse de hayır demiştim.

Çünkü artık eve gitmem gerekiyordu, buraya gelirken zaten 20 dakika geçmişti Yani bir saat 20 dakikadır yoktum 20 dakikaya kadar da eve geçmem lazımdı.

Gitmek için Motosiklete binmiştik Can yine dünki gibi evimin biraz uzağında Arabayı park etmişti. Inip ona kaskı  uzattığım da kendi kaskını da çıkartmıştı bile.

"Yarın görüşürüz o zaman." Konuşacak bir şey bulamamış gibi mırıldandım.

"Görüşeceğiz" deyip dudağını yanağıma bastırınca dilim tutulmuştu. Hiçbir şey söylemeden yanından hızlı hızlı geçip yürümeye başladım. Heyecandan ölebilirdim.

Dün o öpücükten sonra sabaha kadar gözüme bir gram uyku girmemişti.

Can beni öpmüştü... Allah'ım bu inanılmazdı!

Okula girdiğimde bahçede birçok öğrencinin geldiğini fark ettim. Tam o sırada Canın da okula yeni girdiğini görünce gülümseyip ona döndüm. Fakat bana yaklaştıkça çenesindeki morluğu fark ettim dehşete düşmüş gibi gözlerimi kırpıştırdım.

"Ne oldu sana, ne oldu burana kavga mı ettin!" gözlerime o kadar soğuk baktı ki susmak zorunda kaldım

" Bırak şimdi onu, bana neden bir sevgilin olduğunu söylemedin! Eğer söyleseydin sana bu kadar tutulmazdım."

.

Vote verip destek olur musunuz💞

Continue lendo

Você também vai gostar

826K 37.3K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
1.1M 15.9K 39
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
139K 7.6K 50
Anneannesini görmek için gittiği şehirde üsteğmen Göktürk ile karşılaşan Efsun hiç beklemediği gerçeklerle de karşılaşır ___ " sen benim hayatımda h...
ANTRENÖR +18 | texting De zena

Ficção Adolescente

4.3M 122K 41
054* ***: benim seninle sevişme 054* ***: pardon antrenman yapma ihtimalim nedir? - : kapak tasarımı için @gokbuttired 'a çok teşekkür ederim.<3 :