Yine korka korka okula gitiğim bir günün sabahı.
Birkaç gün olmasına rağmen nefret etmiştim.
Aslında okulun en büyük sorunu zorbalıktı. Ve bu üç guruba ayrılıyordu.
Zorbalar,zorbalık görüp susanlar,zorbalığı izleyip eğlenenenler.
Birazcık araştırmam sonucunda bu zorbalığın yılardır devam etiğini öğrendim.
Bu okulun bir disiplini yok muydu?
Vardı rüşvet karşılığında susuyorlardı.
Peki ya müdür?
Zorbalık dışında her konuda katı kuraları vardı.
Durdurulmaz bir durumdu.
Zeynep:kıyamam yaa.
Dedi gerçekten üzülmüş gibiydi.
Zeynep:gerçekten öyle bir okul mu?
Başımı saladım.
Az önce ona zorbalık görüp intahar eden bir erkek çocuğunu anlatmıştım.
Evet bazen o kadar ileri gidiyorlar ki bu insanların canına kıymasına yol açıyor.
Zeynep:kendine dikkat et olur mu?
Dedi elini yüzüme koyup.
Tuana:dikkat ederim merak ettme.
Zeynep:sana birşey yapmalarınada izin verme.
Tuana:vermem merak ettme.
Güven vermek için gülümsedim.
Zeynep:birşey olursa ilk beni arıyorsun! Geç kaldım öptüm bay.
Dedi ve hızla koşmaya başladı.
Bende sakince yürümeye devam ettim.
Aklımdan çıkmıyordu delirecektim bir çocuk okulda gördüğü zorbalık nedeniyle intahar ettmişti.
Kimse bu zorbalığa dur demedi mi?
Kimse o çocuğu korumadı mı?
Peki hala nasıl vicdan azabı çekmeden durabiliyorlardı?
O çocuk intahar etmedi ki o çocuk gördüğü zorbalık sonucuda öldü.
Derin bir nefes alıp okula gittim.
Yine aynı şeylerdi.
Bahçede oturanlar,voleybol oynayan kızlar,maç yapan erkekler.
Binaya girdiğim an kulağıma dolan kahka sesleri...
Kahkaların geldiği yöne doğru gittim.
O kız gurubu ülkü,leya,beste,öykü ve ece.
Ve yanlarında iki erekek.
Önlerinde bir öğrenci vardı sırılsıklamdı ve mavi ve sarı boya vardı üzerinde.
Beste:hadi ama ağlama fener bahçeli olduğunu sanıyordum.
Ağlamaya devam ediyordu.
Ece:dur hu anı fotoğraflayalım.
Dedi çantasından telefonunu çıkartırken.
?:birakın artık beni gideyim.
Dedi yalvarır bir sesle.
Ülkü:sadece bir fotoğraf bebeğim bekle biraz.
Dedi alayla.
Kızın hıçkırıkları artınca yanına gittim.
Leya:napıyorsun sen?
Ona cevap vermek yerine kızın yanına gittim.
?:ona işimize karışmamasını öğretmediniz mi?
Dedi erkeklerden biri.
Tuana:kimse size insanları böyle aşalayamayacağınızı öğretmedimi?
Diye sordum bende.
Beste:ah kıyamam fakir ama gururlu.
Beni umursamadan kızın fotrafını çekti.
Derin bir nefes aldım onları takmayarak kızı olduğunu yerden kaldırdım.
Ülkü:bırak kızıda biraz eğlenenelim.
Tuana:eğer çok eğlenmek istiyorsan rastgele bir erekeğin altına yatabilirsin. Muhtemelen daha çok sevdiğin bir aktivite olur.
Evet az önce tanımadığım bir kıza eskort olduğunu ima etmiştim ve bunun için kendimden çok utanıyordum.
Derin bir sesizlik hepsi afalamıştı eh boyle bir cevap beklemiyorlardı.
Ağlayan kızı kolundan tutup kaldırdım.
Tuana:gidelim.
Dedim ağlayarak başını saladı.
Kızla beraber soyunma odasına ilerledim.
Burda çeşitli sporlar olduğu için duşakabinde vardı.
Tuana:sen üstündeki boyadan kurtul dolap numaran kaç? Sana kıyafet getireyim.
?:27.
Kıza gülümseyerek kabinden çıktım.
Yirmi yedinci dolabı ararken gözlerim yan duvara yaslayıp bana bakan ela gözlere takıldı.
Evet yine o gurup ve elalar duvara yaslanmış beni izliyordu.
Hepsinin bakışları öfkeliydi.
Ülkü denen kız elaların sahibine birşeyler söyledi. Kısa bir an bana sert bir bakış atıp tekrar ülküye döndü.
Dolaptan kıyafetleri alıp o kızın yanına gittim.
?:teşekkürler.
Dedi utangaç bir sesle.
Tuana:önemli değil.
Dedim ıslak saçlarıyla yanıma geldi.
Utandığı çok beli oluyordu onu daha fazla utandırmamak amacıyla.
Tuana:ders başlayacak git istersen.
Başını saladı.
?:ben gerçekten teşekkür ederim.
Tuana:sadece yardım ettim.
?:başına büyük bir bela aldın.
Dedi mutsuz bir sesle.
Tuana:nedenmiş?
Diye sordum gerçekten merakla.
?:seni rahat bırakmayacaklar.
Tuana:bana hiçbirşey yapmayacaklar.
Başını olumsuz anlamda saladı.
?:kendine dikkat etsen iyi olacak daha fazla geç kalamdan gitsem iyi olacak.
Tuana:görüşürüz.
?:görüşürüz.
Diyip gitti keşke adını sorsaydım.
Telefonumu çıkartıp gelen bildirimlere baktım.
Okul gurubu...
Ah hayır.
05********** kişisinden okul gurubuna bir fotoraf gönderildi.
O kız vardı,ağlıyordu,üstünde mavi ve sarı boyalar vardı.
Açıklama ise şöyleydi arkadaş fener bahçe sevgisini biraz abartmış.
Wow çok yakışmış.
Tüh be orda olmam lazımdı.
Niye kimse bana haber vermedi? İzlerdik ne güzel.
Kızın bütün gün öyle gezdiğini düşünsenize.
Gibi saçma saçma yorumlar/cevaplar.
Durması gerekiyordu bu böyle devam edemezdi.
Onların büyük bir cezaya ihtiyacı vardı.
Merdivenden sesler gelince oraya döndüm.
Elaların sahibi.
O tarafa bakmamaya çalışıyordum ama nafile deli gibide o tarafa bakmak istiyordum.
Bana doğru gelmeye başladı yada ben öyle düşünüyorum.
Hayir hayır bana doğru geliyordu.
Yutkunarak o tarafa döndüm.
Tam önümde durdu umursamaz bakışlara bana bakıyordu.
Benden uzun olduğu için başımı kaldırıp bakmak zorunda kalıyordum.
?:hadini falza aşıyorsun masal güzeli.
Masal güzeli mi?
Tuana:sebep?
Dedim tek kaşımı kaldırıp.
?:kardeşime eskort deme cesaretini nerden buluyorsun?
Ülkü elaların sahibinin kardeşimiydi!
Tuana:kardeşin önüne gelene zorbalık gösterme cesaretini nerden alıyor?
Diye bende bir soru yöneltim.
Ama o sadece alyla güldü.
Ve benim direk bakışlarım gamzesine kaydı. Kusursuz.
?:fazla havalanma masal güzeli bu okuduğun kitaplara benzemez. Bu okula yeni gelipte yılardır durdurulamayan zorbalığı durduramazsın.
Dedi alayalı bakışlarıyla beni süzdü.
?:insanları değilde kendini korumaya çalış.
Tuana:kendimi kimden koruyacakmışım senden mi? Kardeşinden mi? Yada o diğer karaktersiz arkadaşlarından mı?
?:seni şuan kardeşime eskort muamelesi yaptığın için mafedebilirim ama senin kendini korumaya gücün yetmez.
Tuana:neden erkek olduğun için mi?
?:masalarda yaşadığın için.
Elini çeneme koydu ondan kaçırdığım gözlerimi ona bakmam için zorladı.
?:bize karışma,bizden uzak dur hata bu okuldan defolup git!
Cevap vermeden kararla gözlerine baktım.
?:bu okul senin cehennemin olacak ve sen kendi cehenemini kendin yaratıyorsun.
Bu sefer alaya gülen ben oldum.
Tuana:ergen.
Dedim sadece.
?:ergen?
Güldü ve benim gözüm yine gamzesine takıldı.
?:bu okuldan kaçıp giderkende benim bir ergen olduğum aklının bir ucunda bulunsun olur mu?
Yarı alay yarı öfkeli bir sesle. Ve tüm yakışıklılığıyla.
Tuana:bu okuldan gitmeyeceğim.
Tuana:sana burda yemin ederim ki bu zorbalığı durdurmadan gitmeyeceğim.
Diye ekledim.
?:kitap okumayı bırakıp biraz gerçek dünya ile ilgilenmelisin.
Tuana:sende o zorbalardan birsin? Neden yanımdasın.
?:bilmem masalar kadar güzel olan bir kiza zarar vermek istemedim.
Tuana:ha?
Dedim afalayarak.
O ise sadece başını salayıp gitti.
Az önce bana güzel olduğumu mu söylemişti?
Az önce bana masalar kadar güzel oldugumu söylemişti!
Hassiktir bayılacağım.
Derin bir nefes aldım.
Birkaç kere derin derin nefes aldım.
Kalbim çok hızlı atıyor.
Kalbim neden bu kadar hızlı atıyor?
Merdivenlerden çıkmaya başladım.
Sonra onu gördüm.
Duvara yaslanmış bir şeyi dinliyordu.
Bağımlı çocuk.
Tuana:napıyorsun burda?
Dedim korka korka.
Hemen elini dudaklarına götürüp susmamı istedi.
Dediğini yapıp susutum.
Sesiz adımlarla bana doğru geldi geri cekilsemde duramak zorunda kaldım.
?:orda birşey var.
Tuana:nerde?
?:üs kata.
Dedi üskata baktım.
Orda sadece müzik odası biraç sınıf ve boş bir oda vardı.
O odayıda depo gibi kulanıyorlardı.
Tuana:depo gibi kullanıyorlar orayı.
Dedim merkala ona bakıp.
?:hayır! Hayır! Öyle sesler değil.
Fısıltıyla konuşuyordu.
Tuana:nasıl sesler!?
?:yardım çığlıkları.
Yardım çığlıkları mı?
Tuana:ne?!
?:özelikle akşamları.
Afalayarak karşımdaki çocuğa baktı.
Okulda bir depo?
Ve icinde yardım çığlıkları?
Hayır! Hayır! O bir bağımlı o bir akıl hastası. O yüzden saçmalıyor?!
Ya varsa?
Böyle bir okulda neden olmasın ki?
Derin bir nefes aldım.
Şuan bir okulun içinde bağımlı bir çocukla beraberdim.
Ve o şuan bana üst katta depoda birilerinin olduğunu ve geceleri yardım istediğini söylüyordu.
Yalan söylüyor sadece uyduruyor diyor bir tarafım.
Diğer tarafım ise böyle bir okulda herşeyin olabileceğini söylüyor.
?:orda bir kadın var onu kurtarmamaız gerekiyor.
Başımı hızlı hızlı saladım.
Tuana:sen şimdi burdan git.
?:ama-
Tuana:ben o kadını kurtaracağım. Ama bunu beraber yapamayız.
?:kurtar o kadını ölmesin orda.
Doğru söylüyor gibiydi.
Sesinde yalan yoktu ve gerçekten telaşlı bir sesi vardı.
Başımı salayı merdivenlerden indim.
Napacaktım?
Orda biri varsa kurtara bilecek miydim?
Ama tek başıma nasıl yapacaktım?
Sorular her tarafımda bir soru var eh tabi sırlar ve sorularla dolu bir okuldayım.
Her tarafta zorbalık olan bir okul.
Allah kahretsin nasıl bir okuldayım ben?