Hüptrik ; Alina

By Heimir

201K 16.1K 4.2K

" İsmim Alina... ve ben deli değilim!" ▪︎Alina Atalar Küfür ve argo bulundurur* Yazım hataları olabilir* Yazı... More

Alina Atalar
0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9

0.6

8.5K 669 116
By Heimir


İyi okumalar!

.

.

.

"Ben..."

"Sen?" Dedi aynı bakışlarla. Kendi kendine sebep düşünüyor olmalıydı.

"Benim misafirim." Dedi ne zaman kapıdan girdiğini anlayamafığım Hazar bey.

"Siz tanışıyor musunuz?" Dedi usta bir oyunculukla. Yılan.

Pars şaşkınca başını salladı.
"Ona çarptım."

"Ne?"

"Yani, arabayla çarptım." Hazar bey'in bakışları bileğime döndü.

"Seni küçük... kızın bileğini bu hale getiren cibiliyetsiz sen miydin!"

Mahçupça bana baktı Pars.
"Bilerek olmadı. Hem önüme atlayan oydu."

"Ne?! " dedim sesimi ayarlayamadan.

"Önüne mi at-ah! Önüne mi atladım!" Dedim sinirden dilleri karıştırırken.

Rahatça baktı bana."Evet."

Pis züppe.

Piç kurusu.

Zengin lavuk.

Ha bu arada. Hazar beyden öğrenmiştim bu kelimeyi.

Bütün korumalara lavuk diyordu.

Hazar bey sertçe torununa baktı.
"A-" hızla lafını boldum ismimi söyleyeceğini anlayarak.

"Boşverin Hazar bey. Oldu bitti. Biz tanışmıyoruz bile." Dedim kaş göz yaparken.

"Tanışmıyor muyuz? Kırıcısın Hüptrik." Dedi alayla Pars. Durumu umursamadığı açıktı. Şimarık velet.

"Hüptrik mi?" Dedi Hazar bey elindeki poşeti hizmetliye verirken.

"Evet, kendisi bana ismini söylememekte ısrarcı. Ben de böyle bir çözüm buldum. Sahi dede, madem Hüptrik misafirin. Söylesene , ismi ne?"

Hazar bey umursamadan oturduğum koltuğun diğer ucuna yerleşti."O söylemediyse söylemek bana düşmez." Dedi sert bir tonla.

Galiba bu yaşlı adamın yumuşaklığı bana özeldi.

Pars karşıdaki koltuğa yerleşti."Tuhaf bir tesadüf oldu."

Göz ucuyla tehtitkarca Hazar bey'e baktım.
"Öyle, tuhaf bir tesadüf." Dedim yapmacık şekilde gülüp.

"Peki sen neden buradasın?" Dedim bilmiyormuş gibi. Yalandan kim ölürmü- gerci bu kadarını söylemeye devam edersem kesinlikle ölecektim.

Yalan dışında daha etkisi etkenler var seni öldürecek. Ve bu konuda baya istekliler.

Başımi iki yana salladım sessizce , bu esnada Pars bana cevap veriyordu.

"Dedem kendisi. Bir kaç gün  misafiri olacağım."

Siktir

Siktir

"Anladım..."

Hazar bey bana baktı hızla.
"Evden atılmış, yoksa almazdım eve."

Pars şaşkınca baktı.
"Dede torunun benim yanlız."

Şey-

"Pars ." Dedi sert bir şekilde Hazar bey.
"Sus."

Pars kuzu gibi sessizleşirken Hazar beyi inecelemeye devam ettim. Kesinlikle bana gösterdiği yüzü sebebiyle böyle sert bir dede olacağını düşünmemiştim.

"Peki sen Hüptrik? Sen neden buradasın?" Dedi ana daha çok soruyu dedesine sorar gibi bir hali vardı.

Hazar bey kısaca bana baktı ve yalanlatı sıralayamaya başladı.
"Kendisi benim misafirim. Yurtdışındaki bir arkadaşımın torunu oluyor." Dedi rahatça.

Yalan söylerken  ürkütücü biçimde sakin ve rahattı. Pars ise dedesine daha fazla soru sormaya cesaret edememiş olacak ki başını sallamakla yetindi.

"Sen neden evden atıldın yine?" Dedi Hazar bey sert ses tonuyla.

Pars ensesindeki saçlarıyla oynadı gergince.
"Kız arkadaşımı eve getirdim-"

"Pars." Dedi Hazar bey uyarır bir tonda.

"İyi tamam. Eve kız attım."

Hazar bey sakin şekilde gözlerini kapadı. Dudaklarını oynatarak mırıltılarla bir seyler söylemeye başladı. Otomatikmen Pars'a bakmamla kısık sesle konuştu.

"Fatiha okuyor..."

Bir süre anlamazca baktım ve ardından dinleriyle alakalı bir sey oldyğunu anlagınca sesimi çıkarmadım.

Hazar beu gözlerini açıp avına kitlenen bir kaplan edasıyla torununa baktı.

"PARS!"

Siktir! Gercekten kükredi adam.

Ben yerimde sıçrarken küçük prens ayağa kalkmıştı."Dede?" Dedi gülümseyerek.

"Arsız herif! Madem o uçkuruna sahip çıkamıyorsun! Hadım ettireceğim seni!"

Pars yutkundu ve göz ucuyla bana haktı.
"Dede ayıp oluyor."

"Dede ya! Dede! Ben burada eşşekbaşı mıyım arsız piç! Utanmıyor musun aile evine kız atmaya!"

Yani aile evi olmasa sıkintı değildi? Tamam.

"Dede anlik bir şeydi kafam yerinde de-"

Yutkunup sustu. Hazar bey gömleginin bir dügmesini açtı sişmişce.

"Bir de sarhoştun yani?"

Gülmemek için dudaklarımj birbirine bastirdım.

Pars gergince gülümsedi.
"Dede bu konuyu misafirlerimizin önünde konuşmamalıyız bence."

Hazar bey bana bakıp derin bir nefes aldı.
"Sabır... her neyse. Ama burada kalamazsın,çocuk."

Pars hızla kaşlarını çattı ve dedesine anlamaz bakışlar attı.
"Anlamadım? Neden?"

Hazar bey tehtitkarca gözlerini kıstı.
"Hesap mı vereceğim!" Diye komik bir bağırışla.

"Dede yapma bunu bana. Kartlarım kapalıdır biliyorsun. Nerede kalacağım?"

Gözlerini kıstı Hazar bey.
"Eve attığın kızda ?"

Pars oflayıp saçini kaşıdı .
"Dede beni sokağa mı atacaksın?:

"Evet."

Dudaklarim şaşkınca aralanırken Hazar beye baktım.

Pars iç çekip bana baktı.
"Hüptrik bir şey desene sende. Nerede kalayım gecenin bu saatinde."

Omuz silktim.
"Nerde kalırsan kal."

Hazar bey sırıtıp bana baktı.
"Dedene söyleyeyim de sen benim torunum ol. Benimkilerin hepsini de alabilir."

Gülmemi tutamamla pars sinirle nefes aldı.

"Dede ayıp oluyor." Dedi sinirini bstırmaya çalışırken.

Hazar bey memnuniyetsizce Pars'a baktı.

"Sadece bu gece küçük velet. Yarın babandan af mı dilersin abilerine mi yalvarırsın sana kalmış."

Pars el mahkum bu karara ses çıkarmadı. Bense duyduklarımla biraz kasılmıştım.

Bir sürelik sessizliğin ardından bana baktı Pars.

"Babanla olacaksın sanıyordum?"

Aklıma sahilde söylediğim yalan gelirken dudaklarımı yaladım.

"Öyle. Ama dedem bri süre eski dostuyla kalmamı istedi."

Hazar bey usta yalancılığıma gururla baktı. Bir dakika ne?

"Dedesi çok kültürlü, bilgili, zeki bir adamdır." Dedi Hazar bey gerim gerim gerilirken.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım hollywood karakteri gibi bir adamdı cidden!

Pars kısık gözleriyle ona baktı.
"Dede sen kendinden başka birini mi övdün az önce?"

Sesinden bariz bir şaskınlık vardı. Hazar bey ona bakmadan konuştu.

"Aslanın dostu da aslan olur , torun. Dostum da benim gibidir maşallah."

Yalan söyeldiğini bilmesem lafalrına hayranlıkla bakardım muhtemelen ama bu yaşlı adamın çok sinsi ve profesyonel bir yalancı olduğunu şu yarım saatte anlamıştım.

Bir de çok huysuzdu tabi...

"Ee yemek yemeyecek miyiz?" Dedi Pars dünya yansa umurunda olmayacak gibi duran ses tonuyla.

Hazar bey ona ters ters baktığında pars umursamadan hizmetliye seslendi.

"Bak şimdi hanım abla. Sen bize iskender söylüyorsun. Üç po-"

Bana baktı ve süzdü.

"İki buçuk po-"

Ardından gözleri dedesi ve kendisi arasıbda mekik dokudu.

"Dört porsiyon söyle sen. Içecek de kola olsun."

Hazar bey kızılcık bastonuyla parsın kafasına vuruverdi beklemediği anda.

"Restorant mı burası velet! Kalk kendin hallet işini."

Pars onu umursamadan hizmetliye döndü.
"Tamam mıdır?"

Hazar bey umursanmamanin verdiği öfkeyle ona bakarkrn bense onun komik yüz ifadesini inceliylrdum.

Kadın başıyla onaylayıp giderken Pars hazar beye baktı.

"Dede akşam yemeğine abimelr de gelsin? Otururuz eski günelrdeki gibi.'

Hazar beye hıxla bakmamla gözgöze geldik. Gözlerindeki emin olmayan ifade ile gerildim.

Gözleri 'Alina kaçamazsın' diyordu, '
onlarla tanışmalısın'.

Cevao vermek için dudakalrımı aralamışken hazar bey konuştu.

"Iyi çağir gelsinler. Ama sadece abinler."

(...)

Korkuyla camdan dışarı aşağıya dizilmiş siyah model model arabalara baktım.

"Hani...sadece abileriydi?"

Pars omuz silkti.

"Kuzenlerim de abilerim sayılır."

(...l

Bölüm sonu

Bölüm burada biter ve hei çekip gider

Continue Reading

You'll Also Like

1.3K 188 11
Kutup Yıldızı hakkında...
25.6M 909K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
67.8K 3.3K 108
Aile sadece kan bağıyla mı oluşurdu yoksa kan bağı gereksiz miydi? Kan bağı olduğu için onlara minnettar olmak gerekir miydi? Onlar en büyük acılar...
30.5K 1K 12
Babası Türk, annesi Rus olan bir kızın babaannesi ve dedesini ziyaretiyle başlar...