Herkese merhaba nasılsınız.
Kurguma hoşgeldiniz umarım keyifle vakit geçirirsiniz gördüğüm yazım hatlarını düzelttim gözümden kaçanlar olduysa kusura bakmayın ve oy vermeyi unutmayın.
İkinci Şans
James Arthur / Impossible
'Bir zamanlar mutlu olduğumuzu
Söyle onlara kalbimi kırdığında'
'Onu kaybettim'
13. Bölüm : Okula Saldırı.
"Alo sevgilim"
"Tony nerdesin okulda seni bekliyorum"
"Bebeğim benim gelmem uzun sürebilir"
"Neden bir şey mi oldu?"
"Araba bozuldu onu tamir etmeye çalışıyorum"
"Taksi çağırın"
"Arabayı tamir etmem gerekiyor Rumiko Jarvis burda tek kalamaz"
"Peki tamam dikkat et kendine"
"Sende seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum"
Rumiko aramayı kapatıp telefonu cebine koyduğunda kantine doğru yürümüş ve her zaman oturdukları masadaki yüzleri görünce yanlarına gidip boş sandalyeye oturmuştu.
"Tony nerde?"
"Araba yolda bozulmuş onu tamir ediyormuş"
"Taksi çağırsınlar"
"Söyledim ama Jarvis'i tek bırakmak istemiyormuş"
"Rumiko ne şanslı kızsın ya"
"O nerden çıktı şimdi Clint?"
"Baksana Tony gibi biriyle çıkıyorsun evlenip çocuk yapsanız çocukların ne şanslı olur keşke senden önce ben ayartsaydım Tony'yi"
Clint'in söylediği şey masadaki herkesi güldürmüştü.
"Tony'nin seninle olucağını düşünmüyorum Clint"
"Merak etme sarışın ben hallederim onu"
"Clint sevgilimden uzak dur"
"Çekil aradan kız Tony aşkım ile girme arama"
"Çocuklar benim size söylemem gereken bir şey var"
"Hamile misin?"
"Ne"
Clint'in aniden söylediği şeyle Bruce arkadaşını susturmak için eliyle ağzını kapattığında Rumiko şok içinde açılmış gözleriyle arkadaşına bakıyordu.
"Hamile filan değilim bunu nerden çıkardın?"
"Clint'i bilmiyor musun Rumiko saçma sapan konuşmayı çok sever"
Bucky yanında oturan çocuğun kafasına sert olmayacak bir şekilde vurduğunda Bruce elini geri çekmişti.
"Ne vuruyorsun ya size söylemem gereken bir şey var dedi benimde aklıma bu geldi"
"Sen aklına gelen şeyleri bi on kere düşün öyle söyle tamam mı Clint?"
"Kalbimi kırıyorsun Natasha"
"Çocuklar biraz sussanızda Rumiko bize söylemek istediği şeyi söylese"
Rumiko içinden Steve teşekkürlerini ederken kendisine dönen bakışlarla uzun zamandır düşündüğü şeyi dile getirmişti.
"Tony galiba bana evlenme teklifi edicek"
"Ne"
Clint'in bağırarak ayağa kalkmasıyla kantinde olan herkesin bakışları onlara döndüğünde Bucky sinirle arkadaşının kolundan tutup yerine geri oturtmuştu.
"Oğlum sussana ne bağırıyorsun"
"Bana bak kız yelloz Tony'den uzak dur onunla ben evleneceğim"
"Clint"
"Sustum"
Clint Steve'in uyarıcı bakışlarıyla susmak zorunda kalırken Natasha diğerlerini umursamadan Rumiko'ya dönmüştü.
"Emin misin sana evlenme teklifi ediceğine?"
"Bilmiyorum ne zaman konu evliliğe gelse imalarda bulunuyor"
"Düğünümüz var a dostlar"
"Saçmalama Clint okulumuz var bizim"
"Napıcaksın okuyup kocan milyarder"
"Clint susmaya ne dersin"
"Siz beni sevmiyorsunuz gidiyorum ben"
"İsabet olur"
"Öyle mi Bucky bey? Sonra gelip bana ver bir alt dudak dersen avcunu yalarsın"
"Lan ne zaman dedim ben böyle bir şey?"
"Ben bilmem"
Clint çantasını alıp kantinden çıktığında arkadaşları gülerek arkasından bakıp sohbet etmeye başladıklarında duydukları siyah sesiyle korkuyla etraflarına baktıklarında kantine koşarak giren kızı görmüşlerdi.
"Yardım edin"
"Noluyor?"
"Siyahlı adamlar öğrencileri öldürüyor"
Steve kızın söylediği şeyle Bucky döndüğünde iki arkadaş göz göze gelmişti.
"Clint'i bulmamız lazım"
"Siz burda kalın Bucky ile Clint'i bulup geliriz"
"Olmaz bende geliyorum"
"Saçmalama Natasha kızı duymadın mı?"
"Duydum ve kendimi koruyabilirim"
"Sen kendini koruyabilirsin ama Bruce ve Rumiko koruyamaz"
"Siz gidin Rumiko ve ben burda kalırım"
"Tamam dikkat edin saklanacak bir yer bulun"
"Tamam"
Steve önden giderken Bucky Natasha'nın elinden tutup onun peşinden gittiğinde okulda yankılanan tek şey insanların çığlık sesleri ve silah sesiydi. Herkes saklanmak için kaçarken bazıları vurulduğu için yerde kanlar içinde yatıyordu.
"Kim neden böyle bir şey yaptı?"
"Bilmiyorum ama buradan sağ çıksak iyi olucak"
Steve koridordan dönmek üzereyken kendilerine doğru gelen silahlı adamı gördüğünde durmuş ve arkadaşlarına dönmüştü.
"Silahlı biri geliyor"
"Siz onu bana bırakın"
Natasha Bucky'nin elini bırakıp Steve'in önüne geçtiğinde içinden aldığı derslerin işe yaraması için tanrıya yalvarıyordu. Tam o anda önüne çıkan adama tekme atıp silahın yere düşmesini sağlandığında biraz zorlansa da adamı etkisiz hale getirmişti.
"Vay be bu havalıydı"
"Sanırım dersler işe arıyor"
"Gidelim hadi"
Steve Natasha'nın önüne geçip ilerlemeye devam ettiğinde Bucky telefonunu çıkartıp polisi aramıştı. O sırada ise Bruce ve Rumiko saklanacak bir yer arıyordu.
"Tony telefonu açmıyor mu?"
"Açmıyor onu neden arıyoruz ki?"
"Boşver sen aramaya devam et"
Bruce burnunun ucunda olan gözlüğü geriye doğru ittiğinde Tony'nin telefonu açmasını bekliyordu bu okulda ne olduğunu hala anlamış değildi ama onları kurtarabilecek tek kişinin Tony olduğunu biliyordu.
"Siz ikiniz"
İkili önlerine çıkan silahlı adamla durup korkuyla ellerini havaya kaldırdığında adam ilk önce Bruce daha sonra ise Rumiko'ya bakmıştı.
"Adın ne senin?"
"B-benim mi?"
Rumiko yaşadığı korku yüzünden kekelediğinde adamın başını sallamasıyla kendisine bir şey yapmaması için cevap vermişti.
"Rumiko, Rumiko Fujikawa"
"Patron kızı buldum"
Adam kulağındaki kulaklığa dokunup konuştuğunda Bruce ve Rumiko göz göze gelmişti.
"Öldür kızı"
"Patron yanında biri daha var"
"Onunla işimiz yok bize kız lazım"
"Tamam patron"
Adam elini kulağından çektiğinde bakışlarını karşısındaki kıza çevirmişti.
"Bize napıcak-"
Genç kızın sözünü kesen şey kurşun sesi olduğunda Bruce korkuyla arkadaşına bakmış ve tam o an iki el silah sesi daha duyulmuştu.
"Rumiko"
Rumiko zeminin ayaklarının altından kayıp gittiğini hissedip yere düştüğünde Bruce arkadaşına doğru gidiceği an ensesine aldığı sert darbe yüzünden bilincini kaybedip yere düşmüştü.
"Hallettim patron"
"Tamam adamları toplayın"
............
"Polis arabaları mı o?"
Tony camdan gördüğü araçlara bakarken arabanın durmasıyla Maria ile arabadan inip okulun girişine doğru yürümüş ama polisler tarafından durdurulmuşlardı.
"Olay yerine giremezsiniz çocuklar"
"Burası bizim okulumuz"
"Üzgünüm ama içeride vurulan bir sürü öğrenci var polisler çalışma yapıyor"
"Arkadaşlarım içerde"
Tony içeri girmeye çalışırken polisin onu tutması yüzünden bir türlü içeri giremezken Maria'nın bakışları bankta kafasına buz tutan Bruce ve diğerlerine takılmıştı.
"Tony ordalar"
Tony Maria'nın baktığı yere bakıp arkadaşlarına doğru koştuğunda hepsini iyi gördüğü için rahatlamıştı ama Rumiko'nun yanlarında olmaması ve ağlamaları genç oğlanı endişelendirmişti.
"İyi misiniz siz?"
"İyiyiz"
"Noldu burda?" ~ M
"Okula silahlı saldırı düzenlediler"
"Kim yapmış peki?"
"Kimin yaptığı belli değil"
"Rumiko nerde?"
Tony merakla arkadaşlarına baktığında kimse konuşmamıştı.
"Size soruyorum Rumiko nerde?"
"Tony"
Clint arkadaşına ne söyleyeceğini bilmeden konuştuğunda Maria ne olduğunu anladığı için eliyle ağzını kapatmıştı. Onu korkutan şey olmuştu.
"Silah sesini duyduktan sonra bizimkileri aradım ve Bruce ile Rumiko'yu gördüm Bruce yerde baygın bir şekilde yatıyordu"
"Bruce sen iyi misin?"
"Tony özür dilerim"
Genç oğlan arkadaşının neden kendisinden özür dilediğini anlamadığı için ona garip bir şekilde bakarken Bucky Tony'nin omzunu biz yanındayız der gibi sıkmıştı.
"Biriniz neler olduğunu söyleyecek mi artık?"
"Tony Rumiko ve Bruce'u bulduğumda Rumiko vurulmuştu"
Tony duyduğu şeyi idrak etmeye çalışırken Maria yere oturmuştu. Şimdi ne olacaktı? Babası sevdiği kızı kaybetmişti ve sevgilisinin kendisi yüzünden öldüğünü öğrenirse hiç iyi şeyler olamayacaktı.
"Ne"
Tony'nin ağzından sadece bu kelime çıkarken Natasha okuldan sedye ile çıkan bedeni görmüş ve daha şiddetli ağlamaya başlamıştı. Genç oğlan sanki hissetmiş gibi arkasını döndüğünde sedye üzerinde yatan ve üzeri beyaz örtü ile kapalı olan bedeni gördüğünde ona doğru yürümeye başlamıştı. Onun sevgilisi olduğuna emindi çünkü sedyede yatan bedenin kolu ruhsuz bir şekilde sallanırken bileğindeki bileklikte onunla birlikte sallanıyordu.
"Hayır"
Tony sedye'nin ambulans götürüldüğünü görüp koşarak oraya gidip adamları durdurduğunda görevlilerin engel olmasına müsaade etmeden örtüyü kaldırmış ve görmeyi beklediği yüzü gördüğünde tuttuğu göz yaşları yanaklarından akmaya başlamıştı.
"Hayır hayır hayır bana geri dön lütfen"
Maria uzaktan onları izlerken aklına yaşanacaklar teker teker geldiğinde korkuyla gözleri sonuna kadar açılmıştı. Rumiko'yu öldüren adamlar daha sonrasında babasının zırhını bulmak için evlerine geliyordu ve şu an evde sadece babaannesiyle çalışanlar olduğu için hızla oturduğu yerden kalkıp koşarak okul bahçesinden çıktığında arkasından seslenilmesini umursamadan ezberlediği yolları koşarak geçmeye başlamıştı. Rumiko'yu kurtaramamıştı ama babaannesini kurtarabilirdi.
Uzun bir süre sonra evin önüne geldiğinde hızla kapıyı çalmaya başlamış ve en sonunda kapı gözleri ağlamaktan kızarmış olan Maria Stark tarafından açılmıştı.
"Maria tanrıya şükür iyisin"
Bayan Stark karşısındaki kıza sarıldığında Maria o adamların daha gelmemiş olmasına sevinmişti.
"Bayan Stark burdan gitmemiz gerekiyor"
"Neden?"
Bayan Stark geri çekildiğinde bakışları Maria'nın arkasına kaymıştı.
"Tony nerde? O iyi mi?"
"Tony iyi merak etmeyin ama gitmemiz gerekiyor"
"Maria neler oluyor herkes iyi mi?"
"Bayan Stark herkes iyi sadece"
"Sadece ne? Maria lütfen n'oluyor söyle korkmaya başladım"
"Rumiko'yu öldürmüşler"
Bayan Stark elleriyle ağzını kapatıp ağlamaya devam ettiğinde Maria bir kez daha burdan gitmeleri gerektiğini söyleyip garaja yönelmişti. İçeri girip zırhı aradığında geçen bulduğu yerde olmadığını fark etmişti.
"Nerde bu?"
Maria dakikalarca zırhı arayıp en sonunda bulduğunda mutluluktan gözleri dolmuştu adeta.
"Sonun-"
"Maria"
______________________________
*Açıklama*
Diğer yazmış olduğum kurgularıma oy verirseniz çok mutlu olurum.
Tiktok hesabım : ramanoffstark.