perdant 'rinis

By ji6star

14.6K 1.7K 1.5K

senin gibi bir suikastçıya asla yenilmem bluelock fanfic. ¡!pasifrin¡! oyun konulu bir kurgudur. oyun içi kav... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25

f

742 53 48
By ji6star

Isagi, şirketin biraz daha durulmasını ve sonuçları bizzat öğrenmeyi istediği için otele dönmek gibi bir düşüncesi yoktu. Saklanmak ve kalabalıktan uzak kalmanın en iyi yolu da kesin olarak lavabolardı.

Durumun farkında olmadan, neden durduklarını bilmez hâlde maskesi ile oynamaya başladı Rin. Neden gitmiyoruz, diye sorabilirdi ama sormak yerine kendisi tek başına da gidebilirdi. Isagi ona kal demiyordu, Rin'de neden kaldığını bilmiyordu.

"Konuşmak istediğin bir şey var mı, Rin?" derken başını hafif yana eğdi ve sakince gülümsedi Isagi. "Bence konuşmamız gereken çok şey var." Gözlüğünü düzeltmiş, gözlerini hafif kısmıştı.

Rin, Isagi'nin her ifadesi ile hareketinde afallıyordu ve bunu belli etmemek için harcadığı çaba arasında diyeceklerini bile unutabiliyordu.

Maskesinin kenarını çekiştirmiş "Ne gibi?" kısık çıkan sesinin ardından hafifçe öksürmüştü.

Isagi, büyük adımlarını Rin'in tam önünde durdurup da uzun bedeni kapı ile arasında bıraktığında başını az da olsa kaldırdı.

"Beni neden bekledin?" gergin olmasa da sesi, gülümseyen yüzü aksine ciddiydi. "Sana maçın bittikten sonra otele dönüp dinlenmeni söylemiştim." Isagi, Rin'i maçının olduğu odaya kadar götürüp bırakmış ve ardından kendi maçının olacağı bölüme gitmişti. Yine de Rin'in onu beklemesi şaşırtıcıydı.

Isagi'nin hiç beklemediği şekilde, "Dostunu yakın, düşmanını daha.." olayı dalgaya alarak mırıldanmıştı Rin. Yine de cümlesini tamamlayamadan Isagi tarafından kabinin içine itilip duvara yaslanması, susmasını sağladı.

O kadar ani ve sert olan itişe rağmen sırtı, Isagi'nin eli sayesinde duvara çarpmamıştı. Kapı kilidi sesine kadar da ani hareketler yüzünden kapadığı gözlerini açamadım Rin.

Birbirlerine yakın olmaları sanki o an sadece Rin'in umrunda gibiydi ve Isagi başka bir şeye dikkat kesilmişti. Rin'e sessiz olmasını işaret ederken gözlerini tekrar kapıya çevirdi Isagi.

"Onca iyi oyuncu varken Japon oyuncunun da sıralamaya girmesine çok şaşırdım." ingilizce olan konuşmayı Rin'de Isagi'de çok net şekilde duyabiliyordu.

Anlaşılan ikisinden biri ilk üçe girmişti fakat cümleler o kadar ucu açık dile getiriliyordu ki Isagi kim olduğunu anlayamıyordu.

Araya giren su sesinin ardından farklı bir sesin sahibi, "Yayınlarını çok defa izledim. Mavi kocaman gözleri var ve arada gözlük takıyor." demiş ve gelen tıkırtılardan anlaşıldığı kadarıyla yanlarındaki kabine girmişti.

Rin, Isagi'nin yayınlarda da gözlük taktığını bilmiyordu ama kedisinin aksine büyük olanın tamamen kafası başka yerdeydi. Elbette Rin bunu fark ettiğinde çoktan göz göze gelmişlerdi.

"Tamam, tebrik ederim." diye fısıldadı Rin, neden yaptığını bilmeden. "Beni geçtin anlaşılan ve istediğin şey her neyse vereceğim." Konuşurken Isagi'nin gözlerine uzun süre bakamıyordu, yine de sıkıştığı yerde kıpırdanmıştı.

Isagi, hâlâ dışarıda konuşmaya devam eden oyuncuları umursamamış ve ensesinden tuttuğu Rin'e uzanarak dudaklarını, maskenin üstünden ince dudaklara bastırmıştı.

Rin içten içe küfür edebiliyordu sadece. Dudaklarımı istediğini bilseydim bunu sen istemeden de verirdim, demek istiyordu Rin. Maskesinin üstüne kapanan dudaklar bir bakıma da sinirini bozmaya başlıyordu..

Yalnızca dakikalar süren ve birbirlerinin dudaklarının varlığını bile zor hissettikleri şey, çalınan kapı sayesinde bozulmuştu.

Derin nefesler alan Rin aksine Isagi geri çekilir çekilmez dolu dolduğunu belirtmişti lavabonun.

Rin tekrar toparlanamadan bu sefer maskenin kenarına parmağını geçirip aşağı çekiştirmişti Isagi.

Rin, bileğini kavrayarak Isagi'yi durdurduğunda kendini bedensel olarak zor durumda hissediyordu.

İlk öpücükleri Rin için o kadar da heyecan taşımıyordu. Planında olmadan gelişen ve sadece yapmak istediği için yaptığı bir şeydi. Fakat bu öpücük onun aksine Isagi'nin isteği ile oluyordu.

Maskenin üstünden değen dudaklar Rin'i bu kadar yakmışken, maskesizken öpüşmenin Rin'i sarsma seviyesi ciddi anlamda fazla olacaktı.

Sadece kızaran yanaklarını gizlemek amaçlı yüzünün alt kısmını kapatırken gözlüklü Isagi'ye karşı yenik düşmemek için gözlerini de kaçırdı. Mavi parlayan gözleri hâlâ üstünde hissedebiliyordu.

"Tercihim kızlar yönünde" diye kısık ve boğuk çıkan sesiyle konuştu Rin. Isagi'nin anlamaz bakışları arasında kalırken "Öyle demiştin." kelimeleri ile de tam olarak açıklamıştı kendini.

Isagi gülmemek için başını hafif eğmiş ve boştaki eliyle dudaklarını kapamıştı. Ses yaparsa dışarıdakiler kesin yanlış anlayacaktı o yüzden mümkün olduğu kadar sessizdi.

Başını tekrar kaldırmadan "Rin, bir süredir aklımı karıştıran tek kişi sensin. Ayrıca hiç bir kızla çıkmadım." yaptığı şey genel oyuncular için normaldi, yine de Rin bunu Isagi'den duymak istiyordu. "Bilirsin, kızlar sürekli bilgisayar başında oturan erkeklerden hoşlanmaz."

Rin'in aklına Isagi'nin kanalındaki sohbet bölümü gelince kavradığı bileği sıktığını fark etmemişti bile. Isagi'nin kendine çıkan bakışları ve işareti sayesinde tutuşunu zorlukla gevşetti.

Isagi'yi seven ciddi anlamda çok hayranı vardı, bunu biliyordu. Kıskançlık yapabileceği bir durumda sayılmazdı. Sonuçta o, Isagi'nin şu anlık hiçbir şeyiydi.

"Yani başka tercihin olmadığı için bana geldin." dediklerinden sonra başını tamamen başka bir yöne çevirmişti Rin.

Isagi gülmemek için kendini ciddi anlamda zorlarken bileğini Rin'den kurtarıp uzun gencin boynuna sarıldı. "Hayır. Seni yendiğim için buradayım." Tek elini koyu tutamlar arasına daldırmıştı.

Biliyordu ki Rin bunca zaman insanları terslediği için insanlar ona kolaylıkla işleri düşmeden gelmezdi. Rin'in hayran kitlesini de pek tanıyor sayılmasa da manyak, takıntılı tipler yoktu en azından. Onu, kendisini çaresiz olarak gördüğünden Rin'e geldiğini sanmasını istemedi Isagi.

Isagi, biraz uzaklaşıp da Rin ile tekrar göz göze gelmelerini sağladığında; tamamen kızarık yanaklar ile karşılaşmayı beklemiyordu.

"Rin, çok şirinsin." yüzünü, kızarık yüze yaklaştırdıkça da bu anı bekliyormuş gibi kapanmıştı yeşil gözler.

Isagi dudakları arasındaki ufacık mesafeyi kapatamadan Rin, elini aralarına sokmuş ve Isagi'nin dudaklarına avuç içini bastırmıştı.

Dudaklardan uzak kalmak için bir bahaneye ihtiyacı vardı ve dilek hakkını bahane edebilirdi. Yoksa utancından bayılacaktı.

Gözlerini tekrar açıp da camın arkasındaki mavi gözlere bakarken "Hakkın bitti." demişti Rin, "Ayrıca şirin filan değilim, çakma suikastçı."

Isagi yumuşak avuç içini hafifçe dişlediğinde koyu mavi gözlerdeki bakışlara anlam verememişti. Sıcak dudakların bıraktığı etkiyi resmen ezip geçiyordu bakışları.

"Ligde birinci olursan kölen bile olurum." ağzı kapatıldığı için boğuk çıkan sesine rağmen Isagi devam etti. "Öyle demiştin."

Rin, kabul edebilirdi. Mesajda öyle şeyler yazma ihtimali çok yüksekti ve o zamanlar Isagi'yi tanıyor bile sayılmazdı. Şimdi ise gözlerine bakan yorgun, kızarık ve her şeye rağmen parlayan gözleri nerede görse tanırdı Rin.

Pes etmişti ve artık Isagi'nin onu istediğini kabul etmesi gerekti. Başka birisini değildi, Rin'i istiyordu. Dilek hakları ile onca şey yapabilecekken sadece Rin'in dudaklarını hissetmek istiyordu Isagi.

Elini yumuşak dudaklardan uzaklaştırdıktan sonra kendi dudaklarını kısa sürede elinin olduğu yer yerleştirmişti. Önceki öpüşünün aksine, bu sefer Isagi'nin kalp atışlarını hissedebiliyordu.

Isagi'nin kontrolü ele alması ile dudakları arasına giren dil, Rin'in irkilmesine sebep olmuştu. Isagi, Rin'den daha iyiydi bu konuda ve bir de kız bulamadığı konusunda yakınma hakkını kendinde görebiliyordu.

Lavabonun boşaldığına emin olduktan sonra Isagi, isteksizce ince dudaklardan ayrılmıştı. Rin hiçbir harekette bulunmasa bile Isagi'nin dudakları ıslaktı ve parlıyordu.

Elini dudaklarına giderken bulmuştu Rin ve dokunduğu dolgun et neredeyse tükürük kaplıydı. Rin hoşuna gitse bile yüzünü buruşturmuş ve iğrenmiş gibi yapmıştı.

"Yoichi Isagi.." önündeki bedene yüklenmek üzereyken kapının kilidini açan, göz kırpıp dil çıkararak kaçan Isagi resmen Rin'i ufak çaplı bir kalp krizine itmişti.

Yine yaptı, pislik.. Rin'in aklına, Isagi'den ilk hoşlanmaya başladığı an geldi. Aynı hareketi o zaman da yapmıştı Rin'in asansörü kaçırmasını sağlarken ve bu sayede de özel olarak konuşmaya başlamışlardı.

Birçok şeyi başlatan hareketle bir şeyi daha başlatıyordu Isagi. Isagi'nin, "Gelmezsen sensiz gideceğim, şirin kaybeden." kelimelerine karşı Rin kaşlarını çattı.

Bu sefer Isagi'ye kaybedenin kim olduğunu gösterme planı ile kabinden çıkmıştı Rin. Buna rağmen daha maskesini düzgün takamadan gafil avlanmayı beklemiyordu.

Gülümseyerek onu kapıda bekleyen ve elini uzatan Isagi, kesinlikle Rin'in görüp görebileceği en güzel sahnelerdendi.

Rin, kendine uzatılan eli tutarken tekrar kızaran yanaklarını düzgün saklayamadı bile, "Geliyorum, suikastçı bozuntusu."











ㅤㅤ











[01.02.2023]-[31.03.2023]

Continue Reading

You'll Also Like

7.6K 694 20
koko: Allah'ın emri peygamberin kavliyle guzeller guzeli inupi mi kendime istiyorum🥰🥰
221K 9.1K 38
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
326 65 25
Hoşuma giden alıntılar
380K 34.9K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...