Ellerimle gözlerimi kapatıp bekledim... Gerçekten gözlerimin önünde havluyu çıkartıp atmıştı!!
"Açabilirsin gözünü" deyince inatla açmayıp kapalı gözle yürümeye başladım...
Vücudum göğsüne çarpınca bir iki adım geriledim...
Kolumdan tutup kendine çekip iki kolunu da belime sardı...
"Gözlerin kapalıyken işimi daha da kolaylaştırırsın güzelim..." deyince beni öpeceğini düşünüp gözlerimi açtım...
"Altımda boxer vardı... Bu kadar tepki vereceğini bilseydim boxer giymezdim..."deyince omzuna vurdum...
"Gerizekalı mısın... öyley-" cümlemi tamamlamadan gülerek konuştu...
"Sadece sana gerizekalıyım... Birşeyleri bilerek anlamıyor gibi yapıyorum sinirlenip anlat diye... O halin hoşuma gidiyor..."deyince yüzüne tepkisiz bir şekilde bakmaya devam ettim...
"Aşığım sana anlamıyor musun! 3 günüm burada nasıl geçti haberin var mı? Sen beni belki sevmiyor olabilirsin ama ben sana bakınca 10 yaşındaki kızı görüyorum... Aşık olduğum kızı ve kadını görüyorum..."deyince nutkum tutulur gibi dinledim...
Beni böyle seven bir adama ben neden karşılıksız gidiyordum... Elbet bir gün karşılığı olacaktı... Ama o gün bugün değildi...
"Doğru söylüyorsun ben seni sevmiyorum..." deyince kaşları havaya kalktı...
Yalan söylüyorum jungkook seni seviyorum....
"Ama sevmeyeceğim anlama gelmez..."" Nasıl seveceksin beni..." "İstediğim adam olursan severim seni...." Yalandı... İstediğim adamın tüm kriterleri vardı... Eşsiz bir insandı...
"Seni öpmememi istiyorsan asla bundan vazgeçmem güzelim..."diyerek yanağım ve dudağım arasındaki yere uzun bir öpücük bıraktı...
Dudakları dudağıma biraz temas edince nefesimi tuttum...
Gözleri dudaklarımdan gözlerime çıktı ve izin istermiş gibi baktı...
Cevap vermeyince yavaş yavaş dudağıma yaklaştı...
Tam dudağımı öpecekti ki çalan telefon sesiyle bölündü...
Vücudumu jungkook'dan ayırıp çalan telefonuma baktım...
So-ra arıyordu... 3 gün boyunca çekimleri ertelemiştim... Bu yüzden bugün kesinlikle gitmeliydim...
Telefonu açıp kulağıma götürdüm...
"Bugün itiraz yok bugün kesinlikle geleceksin...""tamam geliyorum..."deyip telefonu kapattım...
Jungkook yüzüme merakla bakıp kimin aradığını merak eder gibi bakıyordu...
"So-ra... Arkadaşım çekim için çağırıyor..." deyince kaşlarını çattı...
"Ne çekimi..." "Onun markasında model oldum..." "Hangi marka bu?" "Celine..." "O çok ünlü bir marka... bu yüzden gitmiyorsun...""hayır gideceğim..." "Gitmeni istemiyorum... Daha da ünlü olacaksın anlasana... Peşinden daha çok koşacaklar...""koşsunlar... Benim aklım onlarda değil sende..."deyince pot kırdığımı anladım... Kızım bir kaç dakika önce onu sevmediğini söyledin! Ne bu tutarsızlık... Onu söylememiş gibi davranıp konuyu başka bir tarafa çektim... Hem daha trip atacaktım...
"Üzerini giyin istersen sende gel..." deyince gülümseyerek yüzüme bakıp "karımı korumak için geleceğim... Başka bir şey için değil yani..." deyince tamam dermiş gibi elimi salladım...
" Ben üzerimi değiştireceğim sende bir şeyler giyinsen iyi edersin..." deyip elbise bölümünü açıp ne giyineceğime baktım... Abartısız bir elbise olmasını istiyordum...
Ya da abartılı olsun ne olacaktı ki... Modeller hep böyle giyiniyor... Bende böyle giyineceğim...
Pembe bir tane elbise gözüme çarpınca elime aldım..
Elbise parlıyordu... Bu benim daha çok dikkat çekmem demekti...
Giyinme odasına gidip giyindim...
(Takılar da dahil...)
Çekmeceyi açıp kolye,bileklik ve küpe takımını aldım... Bunları Jungkook giymem için almış buraya koymuştu...
Altına elbiseye uyumlu stiletto alıp giyindim...
Aynanın karşısına oturup pembe ağırlıklı makyaj yapıp saçımı topuz yapıp kalktım...
Aşko kuşko kızlardan olmuştum... Ama hoşuma da gitmişti...
Elbiseye uyumlu çanta elime alıp aynadan kendime baktım...
(Giydiği çanta)
Tam odadan çıkıyordum ki Jungkook banyodan çıkmış gömlek yakasını düzeltiyordu...
Gözleri önce üzerimde dolanmış daha sonra gözlerime bakmıştı...
"Çok güzel olmuşsun Ha-rin ama bir çekim için abartı değil mi?..." diye sorunca iki elimi üzerimde dolaştırıp baktım...
"Hayır... Neden abartı olsun..." Öyleydi...
"Peki sen öyle diyorsan..." deyip yakasını kapatmadan aynanın önüne geçip kendine baktı...
Yanına gidip çekmeceyi açıp kravatlara baktım...
"Kravat daha güzel olur..." deyip parmaklarımı kravatların üzerinde dolaştırıp bir tane aldım...
Bedenimi Jungkook'a döndürdüğümde hareketlerimi takip ettiğini gördüm...
Kravatı giydiğim steletto sayesinde zorlanmadan takıp kravatı bağlamaya başladım...
Kravatı tamamen bağlayınca ceketinin içine koyup yüzüne bakmadan yakasını düzelttim...
"Sen kravat bağlamayı nereden biliyorsun..." "Aşık olduğum adamdan öğrenmiştim..." deyince sonunda yüzüne baktım...
Yüzü kasılmış kaşlarını çatmıştı... "Aşık olduğun adam?" dedi soru sorar gibi.... "Babamdan... Babamdan öğrendim... O vurulmadan bir kaç saat önce boynundaki kravatı ben bağladım...." Gözlerim doldu...
Isısını hissediyordum... Ağlayacaktım...
Gözlerimi yukarıya kaldırıp tavana baktım... Ağlamayacaktım...
"Babanı vuran kişiyi beraber bulacağız güzelim... Bu göz yaşın dinecek..." deyip kollarımı kendine çekip sarılmamamızı sağladı...
İki eli de sırtımı buldu... Yüzü boynumda dudağı ise kulağımdaydı...
"Sana söylemedim ama güzel olmanın yanında seksi de olmuşsun..."dedi kulağıma fısıltıyla ortadaki havayı dağıtarak...
"Hmmm"dedim sanki bunu söylemesini bekliyormuş gibi...
Ellerimi omzuna koyup biraz uzaklaştırdım... Bu hareketle beraber afallamış gibi bir adım geriye gitti...
Afallamış yüzünü farkettiğimde ona doğru bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapatıp kravatından tutup kendime çekip yüzünü yüzüme yaklaştırdım...
Afallamış halinden hiç noksan bir iz kalmamış bu hareketimle dudağının kenarı hafif kenara doğru kıvrılmıştı...
Onun yaptığı gibi yapıp dudağının kenarı ve yanağının ucundan öptüm...
Kısa öpmüş ve çekilmiştim... Yüzünü gülerek incelediğimde ise pembe gloss dudağına bulaştığını gördüm...
Kendimi geri atıp çıkacakken belimden yakalayıp kendine çekti...
"Hazır dudağıma rujun bulaşmışken bu işi bitirelim ne dersin karıcığım..."
Trip atmanın tam zamanı diyerek Jungkook'u kendimden uzaklaştırmaya çalıştım..
Uzaklaşmayınca aklıma gelen fikirle harekete geçtim...
"Eğer beni şimdi öpersen bu gece burda kalmayacağım.... Tekrar annemin yanına giderim... şu 3 gün 4 güne çıkar"deyince gözlerimin içine gözlerini kısarak baktı...
"Peki..."deyince beni bir anda bırakması afallamama sebep oldu ama belli etmedim...
"O zaman çıkalım..." deyip dış kapıyı açtım... Hızlı bir şekilde açınca kapıdaki korumalar ürkmüştü....
Beni görünce eğilip durdular... Hemen ardımdan Jungkook çıkınca belimden tutup iki korumanın arasından çıkmama yardımcı olduktan sonra elini asansöre gidene kadar bırakmadı...
"Kapının önündeki korumaları kovsam mı acaba?" "Neden" "öylesine" deyince kahkaha attım...
"Beni kıskandın...."deyince yüzüme gülerek bakıp yanıma yaklaştı...
Saçlarımın arasından firar eden bir tutam saçı kulağımın arkasına koyup yüzüme baktı...
"Ben seni kıskanmakta haklıyım... Çünkü çok güzelsin..."deyip yüzümü sanki karşısında resim varmış gibi incelemeye başladı...
Dudaklarını az önceki ettiğim tehdide rağmen yanağım ile dudağım arasındaki boşluğa bıraktı...
Art arda bıraktığı öpücükleri asansörün açılan kapısıyla durdu...
Asansörün içine iki yaşlı çift girmişti...
Jungkook az önce yakınlığı biraz aza indirip benden uzaklaştı...
Elini belime koyup kendine çekti...
Yandaki çifte baktığımda bize baktığını gördüm...
Ona baktığımı görünce gülümsedi... Bende gülümsemesine karşılık verdim...
Gözlerimi kadından çekince sesi duyuldu...
"Sen avukat bayan Jung'un kızı değil misin?" Sorduğu soruyla gözlerimi gözlerine değdirip "evet kızıyım..." deyince memnun olmuş gibi gülümsedi....
"Annene benzemişsin... Güzel kuzum baban nerde... " deyince gözlerim başka yere dalıp gitti...
Belimdeki el hareket edince kafamı Jungkook'a çevirdim...
Bana gülümseyerek bakıyordu...
"Benim babam öleli 10 yıl geçti teyzecim..." " Mekanı cennet olsun kuzum..." deyince gülümseyerek kafamı salladım...
Gözlerimden bir damla yaşın akmasına izin verdim ve bakışlarımı başka bir yöne çevirdim...
Makyajım bozulmuştu... Ama zerre umrumda değildi...
Kafamı kaldırıp Jungkook'a baktığımda buruk bir gülümseme ile bana baktığını gördüm...
Omuzlarımdan tutup kendine çektikten sonra omuzlarımı okşadı...
Asansör açılınca jungkook'dan önce çıkıp yanıma gelmesini izledim...
Ellerini ellerime geçirince yürümeye başladık...
Otel her zamanki gibi ünlülere müşteri olduğu için kapının önü gazetecilerle doludur...
Jungkook kalabalık gazetecilere karşı omzumdan tutup kendine çekti... Elini belimden geçirip beni kendine kenetledi....
Bulunduğumuz yerden zorda olsa kurtulup arabaya bindik...
Jungkook rahatlamış gibi bir nefes verip yüzüme baktı....
"Vay arkadaş.... Ünlü olmak nasıl bir şeymiş böyle... Daha sen model olunca düşünemiyorum bile... Sen emin misin bu model olmaktan..." "Evet..." Cevabım kesindi...
"Peki karım ne diyorsa o..." deyip arabayı çalıştırdı...
Celine şirketinin önüne geldiğimizde so-rayı arayıp geldiğimizi haber ettim..
Kapıdaki güvenlik beni görür görmez selam verip içeriye buyur etti...
Şirkete girer girmez tanımadık bir sürü insan bize bakıyor birbirine fısıldıyordu...
Ben insanların değişik bakmalarına maruz kalmaktan memnun olmamış ama belli etmemiş şekilde yürüyordum...
Jungkook ise elimi tutmuş kendinden emin adımlarla yürüyordu...
So-ranın odasının önüne gelince sanki beni bekliyormuş gibi kapıyı çalmadan açılmıştı...
"Ah güzelim..." deyip sarıldı... Vücudunu vücudumdan ayırınca Jungkook'a gülümseyerek baktı...
"Enişte naber..." deyince Jungkookla so-ra kıkırdayarak güldü...
So-ra içeriye buyur edip oturmamızı rica etti...
Bir tane koltuğa oturup Jungkook'un oturmasını izledim...
So-ra kendi yerine oturunca üzerimi sanki alıcıymış gibi inceledi...
"Sen bu kıyafetinle bile taş gibi olmuşsun aşkım... Seçtiğim elbise nasıl olur hayal edemiyorum bile.... Neyse durun önce bir soluklanın sonra çekime başlarız... Ne içersiniz..." deyince Jungkookla beraber "su" demiştik...
"Tamamdır iki su bir kahve alalım..." deyip önündeki telefona söyleyip kapattı...
"Yeniden hoşgeldiniz..." deyip gülümseyerek ellerini birleştirdi...
"Ha-rin güzelim... Senin burada olmandan çok memnunum... O yüzden bir sıkıntın falan olursa çekinme söyle..." deyince "tamam söylerim..." deyince açılan kapıyla bakışlarım oraya çevrildi...
Açık saçık giyinen bir tane kadın elinde tepsiyle içeriye girmişti... Suları önümüze bırakıp so-ranın yanına gidip kahvesini verdi...
Bize soru işaretleriyle baktığında so-ra özellikle benim durumumu açıklamış Jungkook'u es geçmişti...
Asistanın ilgisinin Jungkook'un üzerinde olduğu dikkatimden kaçmamıştı...
Odadan çıkışını giydiği yüksek topuklu sesinden anlamıştık...
"Yeni geldi... Deneme sürecinde bir sıkıntı falan olursa söyle kovarım.."deyince tamam dermiş gibi kafamı sallayıp dudağımı büzdüm...
Jungkook'a dönüp baktığımda ise tüm odağının ben olduğunu gördüm...
Sadece bana bakıyor dünyadan ve konuştuklarımızdan çıkmış gibiydi...
Dirseklerimi bacağıma koyup yavaş bir şekilde üzerine eğilerek gülümsedim...
Jungkook ise sadece yüzüme değil eğildiğim için açılan göğsüme bakıp yutkunmuştu...
Önündeki suyu bir dikişte içip gözlerini gözlerimle birleştirip gözünü kırptı...
Gözlerimi gözlerinden ayırıp dudağına baktım...
Dudağına baktığımı görünce diliyle şehvetli bir şekilde dudaklarını yaladı...
Yanaklarım yandığına göre ben yine utanıyordum... Ne yapacaktım bu utangaçlığı....
So-ranın sesiyle yüzümü ona döndüm...
"Hazırsan beş dakikaya seni hazırlayacaklar güzelim... Jungkook nerede olacak..." deyince ben cevap vermeden jungkook cevap verdi....
"Ha-rin nerdeyse bende ordayım..."dedi... Cevabı so-rayı gülümsetmişti...
İçeriye asistan bozuntusu kapıyı açmadan girip göğüslerini göstererek bardakları topladı...
Üzerini daha çok incelediğimde üstüne giydiği gömleğin ilk 3 düğmelerini açtığını gördüm...
Bazı hislerim beni yanıltmazdı... So-ranın yanına gittiğinde göğsünü kapatarak bardağı almıştı...
Yüzüm kendiliğinden gerilmişti... So-ra kalkınca bizde kalkıp çekim yerine gittik.
So-ra elinde bir elbise getirip elime tutuşturdu...
"Taş gibi olacaksın güzelim..." deyip dudağını ısırdı...
"Elbiseyi giyin... Makyajla ilgileniriz..." deyince tamam deyip kabine doğru ilerledim...
Üzerimdeki elbisenin askılıklarını omzumdan indirip tamamen çıkarttım...
Giyeceğim elbiseyi alıp vücuduma geçirdim...
Fermuarına kolum yetişmediği için sırtım çıplak durdum...
Kafamı kabinden çıkartıp odada kimler var onlara baktım...
Sadece Jungkook olduğunu görünce yanına doğru ilerledim...
Telefonuyla ilgilenmiş tüm odağını ona vermişti...
"Jungkook" deyince başını kaldırıp bana baktı...
Üzerimi tamamen inceledikten sonra bir iç çekti...
"Fermuarı kapatır mısın?" deyince kolumdan tutup üzerine çekti...
"Ne yapıyorsun Jungkook" diye sorunca "fermuarını kapatacağım..." deyip elini belime sarıp fermuara doğru götürdü...
Fermuarı yavaş yavaş çekerken gözleri yüzüm ve dudaklarım arasındaydı...
Dudaklarımı yalayınca dudaklarından küfür savurup dudaklarını dudaklarıma bastırdı...
Yarım kalan fermuarı kapatıp beni tamamen üzerine çekti...
Elleri sırtımdan bacaklarıma gitmiş okşamaya başlamıştı...
Dudağı dudağımı sanki bırakmak istemiyormuş gibi kendine mühürlenmişti...
Diğer eliyle kalçamı sıkınca ağzına boğuk bir inleme bıraktım...
Geçen dakikaların ardından gürültülü bir şekilde açılan kapıyla dudaklarımız ses çıkartarak ayrılmıştı...
İkimizde kapıya baktığımızda gelen kişi karşında kaşlarımı çatmıştım...
Çünkü gelen kişi....
Hehehe admin heyecanlı yerlerde bölümü bitirmeyi seviyoooor....
Tabiki okuyucularını da seviyoooor...
Ama siz bana bir oyu çok görüyorsunuz...
Zaten beş okuyucum var🤧🤧🤧
Neysee... Kendinize iyi bakın askomlar....
Bayyyyssss❤️👋