BET ON BEAUTY +18 | Yuwin

By wtf_dwayne

4.1K 410 2.4K

Ne sigara, ne alkol, ne de madde. İnsan oğlunu kendine kumar kadar bağlayamaz asla. Çünkü insanoğlu doyumsuz... More

İkna
Seçimler
Son Kalan Hatıra
Özür Dilerim Küçüğüm..
Ödül Ve Ceza
Vermezsen Kendim Alırım
Dejavu
Sözünün Eri
Tercihler
Arzular
Melek Ve Şeytan
Gerçek Kötüler
Nefret
Ödünç
Yalan
Küçük Şeytan
Söz Geçirmek
Pişmanlık
Vicdan Azabının Sanrısı
İronik Bir Durum
Altın Kaz
Kırgın Hoşnutluk
Trajikomik
Yanlış Saatte Doğru Zaman
Biz Sevmemeliydik
Mahrumiyet
Acı Örtüsü
Çiçek
Kimse Seni İncitemez
yanlış anlaşılma

Zincirde Bir Açgözlü

117 11 73
By wtf_dwayne


Not: Normalde hep tanrısal bakış açısıyla yazıyorum biliyorsunuz ama Yuta'nın tüm duygu ve düşüncelerini yansıtmak için onun ağzından yazdım bu bölümü. Bir flashback dışında tamamen onun bakış açısından yazdım.

Keyifli okumalarr~~

____________________

Yuta:

Derin bir nefes alıp başımı geriye attım. Saat ikiyi geçiyordu ve henüz uyumamıştı. Bunun bana verdiği bıkkınlık ve sabırsızlık sinirlenmeme sebep olduğundan telefonu bir kaç defa cama fırlatmış ama onu izlemeye devam etmek istediğimden bir kaç saniye geçmeden geri almıştım. Israrla uyumuyor uyanık kalmak için insan üstü çaba gösteriyordu resmen. Günlerdir defalarca sorguladım bunu. Beni neden bekliyordu ki?

Beni...kendinise tecavüz eden adamı. Bir kaç haftadır onu eve kapatan ve gözünün önünde adam öldüren katili. Her ne kadar beni suçlamadığını söylememiş olsa da ben bunu toyluğuna bağlıyordum. Şu bir kaç günde kendimi cezalandırmak için türlü şeyler yapsam da gözümün önüne yaralı vücudu geldiğinde kafama sıkasım geliyordu. Nasıl bu kadar cani bir yaratığa dönüştüğüme inanamıyordum. Yaşadığımı yaşattığıma inanamıyordum.. Beni bu hala getiren şeyin ne olduğu çok açıktı benim için. Neyse işte.

Ona karşı olan ilgim ilk görüşte ortaya çıkmıştı. İçimdeki canavar kişiliğim onu kendisine ait yapmak için zincirlerini kırmaya çabalıyordu ve bunu çok kısa bir sürede başarmıştı. Onu elde etmek için kumar oynamış, Aptal ve zavallı jaehyunun karşı gelmesi üzerinden daha çok heveslenip zorla alıkoymuştum.

Pişman mıydım?

Hayır.

Başıma her ne gelecek olursa olsun onu yanıma almaktan pişman olmayacağım, ölüm bile. Çünkü... çünkü o bana ait, benim. Onun yanından Bir saniye ayırmamak ve görmek için deliriyorum. Ve bu onu yavaş yavaş mahvetmeme sebep olsa da onu bırakmam. Tuhaf bir şekilde ona ihtiyacım var. Adını bildiğim Ama kendimi itiraf edemediğim bir his. Ama artık saklamaya gerek yok, biliyorum.

Onu sevdiğimi.

Ilk görüşte etkilenmeye asla inanmadım. En son annemle kaldığım genelevde birini sevdim. On dört yaşındaydım ve hatırlamıyordum. Bu tanıdık hisleri hissedene dek tabii. Ve on altı yıldır kimseyi almadım kalbime. Aşk zayıflıktır çünkü. Çaresizliktir, zavallılıktır, utanç vericidir, acıdır.

Ama güzel işte.

Onu izlemek, konuşmak, dinlemek, yaşamak. Evet yaşamak denebilir aslında. İçimdeki beyaz böyle düşünüyor işte. Ama o canavar çıkıyor ve herşeyi mahvediyor. Bu yüzden kaçıyorum ya ondan. Canavar kırmasını zincirlerini diye..

O canavar ölene dek de sevmeyi hak etmiyorum onu. Narin vücuduna ve ruhuna verdiğim zararlar bende de yaralar açıyor. Sevdiğine istemsizce zarar vermek kadar acı olan çok az şey vardır. Açık kahve gözleri dolduğunda bile iliklerime kadar ızdırap hissediyorum. Canavar engel olduğum sürece tabii. Bir gün onu yenmeyi başaracağım çocuk. Ve o zaman beni sevmen için geleceğim yanına. Eğer beni sevmezsen de gülümseyerek veda edeceğim. Sadece zincirdeki aç gözlü ölmeli.

Düşünce bulutlarımı koltuğun kolçağından aşağı kafası kayan sicheng dağıtmıştı. Ah tanrıya şükür uyumuştu. Arabanın anahtarını çekip hızlı kapıyı açtım. Anahtarı taegi'nin eline fırlatıp hızlı adımlarla eve yürüdüm. Uykum vardı.

Şaka tabi ki.

Onu görmem lazım işte.

Kapının iki yanında eğilen korumalar iki kanadı açarken 'İyi geceler' demelerini başımda onaylamakla yetindim. Acelem vardı benim! Hızla içeri girerken kapının sesini duydum. Girişi geride bırakıp üzerindekinin aksine oldukça koyu bir renge sahip olan koltuğa yürümeye başladım. Sicheng koltukta C şeklinde yatıyordu. Dün aksine boynu çok daha iyi bir haldeydi. Çünkü bu aptal dün boynunu koltuğun kolçağının daha da gerisini atmış kırılacak raddeye getirmişti. Neyse ki birkaç dakika sonra gelmiştim. Ondan önceki günlerse yatakta yatmayı akıl edebilmişti.

Birkaç dakika önce uykuya dalmış olmasına rağmen büyük ihtimalle rahatsızlığı yüzünden oldukça derin uyuyordu. Bu yüzden onu rahatça düzeltebildim. Bacaklarını uzatıp sırtını dikleştirdim. Sonra içimdeki 'Bunu yapmaya hakkın yok!' diyen sesi susturup kafasını bacaklarımın altına aldım. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Üzerimdeki yüzü gördüm ve tüm gerçekleri unuttum. Ellerimden birinin yanağını koyup okşarken kirpiklerini kontrol ettim. Kesinlikle derin uyuyordu.

Neredeyse bir ay önce sarhoş bir şekilde takside omzuma yatarken de bu kadar güzeldi. Hala güzel ve hep de güzel olacaktı. Ben bu güzelliği hiç hak etmemiş buna rağmen zorla yanımda tutmaya başlamıştım.
Ama ona başka bir şekilde yakın olamazdım. Bu benciliğim beni buna zorladığından yanımdaydı işte.

"Merak ediyorum sicheng...başka bir şekilde tanışsaydık nasıl olurdu?"

Bana cevap vermeyeceğini bile bile bir cevap bekledim. Bir süre düşünüp kendimi cevapladım sorduğum soruyu.

"Umm mesela aynı okulda öğretmen ve öğrenci gibi.."

Kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm.

"Öğretmenlik hiç bana göre değil. Ah biliyor musun lise sonda okuldan atıldım ben."

Ama bir düşünce öğrencisine aşık olan bir öğretmen Hiç de fena olmazdı. Bahsettiğim fenalık şu anki durum tabii ki. Bu durumdan çok daha iyiydi diğer tüm tanışma fasları. Hayır daha beteri olan bir tane vardı.

Ya babasının ve annesinin katili ben olsaydım? Zavallı jaehyun ona bile acımıştım. Berbat bir durumdu böyle bir güzelle o şekilde tanışmış olmak. Dolaylı yoldan bile olsa değerli birinin ailesinin canını almıştı o.

"Ne yazık."

Bizim durumumuz kesinlikle daha iyiydi. Çok daha iyi. Eğer sana zarar vermeseydim çok daha iyi olabilirdi belki de. Bunların hepsini Beynimin köşesine gönderirken, yani fırlatırken başka bir tanışma düşünmeye başladım. Masum olduğum zamanlar olsaydı..

"Çocukken tanışmış olsa-"

Durdum. Olmazdı. Asla olmazdı. Onun da annesi genelevde çalışsaydı ve onu...Ah Tanrıya şükür ki orada tanışmamıştık. Tanrıya binlerce kez şükürler olsun ki o orada değildi Ben yaşadıklarımı yaşarken o sadece altı yaşında olacaktı ve... Hayır onu koruyamazdım onu asla koruyamazdım! Çünkü zayıf ve aptalın tekiydi o zamanlar. Kafamı iki yanı sallayıp düşünce bulutlarımı dağıttıktan hemen sonra eğilip alnına bir öpücük kondurdum.

Artık ona kimse zarar veremezdi.

Ben yanında olduğum sürece benden başka kimse.

-------------
26 Nisan 2006
-------------

Tanrısal bakış açısı:

"Hinami!"

Acele ile yürüyen genç kız duyduğu sesle gözlerini devirirken saniyeler içerisinde yüz ifadesini değiştirerek arkasını döndü.

Sesiyle tüm bahçeyi inleten oğlana gülümseyerek baktı. Aslında oldukça yapmacık bir gülüştü ama oğlan anlamıyordu. 'Aptal ergen' diye geçirdi içinden.

"Ah yuta günaydın."

Kalın ve kırmızı boyalı dudaklarını kocaman aralayıp neşeyle karşısında koşmaktan nefes nefese kalmış oğlana bunları söyledi.

"Günaydın! Uhm bugün benimle bir şeyler içmek ister misin?"

Çocuk kızaran yüzünü yere eğerken bir kez daha göz devirip derin bir nefes aldı. Ah.. şu veletten ne zaman kurtulacaktı?!

"Üzgünüm bugün çok meşgulüm."

"Hadi ama on dakikanı ayırabilirsin bana."

Kız bıkkınlıkla bir nefes daha alırken aklına gelen şeytani planla bir kez daha kocaman gülümsedi. İşte bu. Sonunda shirushiyi mahvedecek bu aptal oğlundan da kurtulacaktı.

"Ah madem ısrar ettin."

Oğlan hevesle kafasını kaldırırken konuşmaya devam etti.

"Bugün gece on bir de ana binadaki 18 numaralı odaya gel."

Oğlanın yüzü düşerken dudaklarını araladı oraya girmesini annesi yasaklamıştı.

"Ama annem oraya girmemi yasakladı gelemem."

"Hmm o zaman yapacak bir şey yok üzgünüm."

"Yok yok geliyorum!"

"Seni bekliyor olacağım."

Eğilip kendisinden bir kaç santim kısa olan oğlanın yanağını öptü. Oğlan büsbütün kızarırken arkasını dönüp sesli topuklularıyla yürümeye başladı.

Oğlan hızla koşarak arkasında kalan eski ve yüksek binaya dönerken şeytanice gülümsedi. Amacı çok başkaydı ve ulaşırsa shirushi buradan gidecekti. Bu da demek oluyor ki onun yerine shirushiyi tercih eden adamlar ona gelecekti. Bir kahkaha atıp yanındaki binaya yürümeye devam etti.

"Bu gece çok eğlenceli olacak!"

***
10:47

Evden hızlı uzaklaşırken karnından yükselen sesi umursamadı. Acıkmıştı.
Ama kendine yemek yapmamıştı. Annesi geceleri eve gelmediğinden yemek yapmayı öğretmişti. Ama bu gece yapmak istememişti işte. Annesinin izin vermediği binaya koşarken de açlığını umursamıyordu.

Henüz on üç dakikası vardı. Ama elbette o sabırsızlığından koşuyor nefes alması zorlaşsa bile bir an durmuyordu. Kapıya geldiğinde Hiç beklemeden içeri girdi ve kızın söylediği odaya doğru hızlı adımlarla yürüdü. İşte gelmişti. Beklemeli miydi? Hayır hayır erken girmesi sorun olmazdı herhalde.

Kapıya yaklaştıkça kulağına gelen kahkaha sesleri onu tüm vücudunu titretmişti. Adımları ağırlaşmıştı ama yürümeye devam ediyordu. Odanın kapısına ulaştığında titreyen ellerinden birini uzattı ve kola asıldı. Ne olabilirdi ki? İçindeki kötü hissi bastırdı böylece ve kapı kolunu aşağı çekti.

Kapı ağır ağır geriye giderken derin bir nefes alarak eşiğe bir adım attı.
Sonra ikinci adımı da attı. Artık içerideydi. Kapı vücuduna değiyordu ama o bunu umursamayacak kadar iğrenç bir manzarayla karşı karşıyaydı. Aşık olduğu genç kız kendisinden oldukça büyük bir adamın kucağında oturmuş yarı çıplaj vücudunu ona sürtüyordu. Kapı sesi onları rahatsız etmemiş olmalı ki gülüşmeye devam ettiler. Başka bir adam önünde dikilmiş erkekliğini kızın yüzüne tutmuştu. Kahkahalar bulanıklaşırken midesinin bulandığını hissetti. Elinde olmadan nefesi tekleyince odadakilerin bakışları kapı yanını buldu.
Adamlar anlamsız bakışlarla çocuğa bakarken kız otuz iki dişiyle gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Ah yuta erken gelmişsin. Ama sorun değil yaklaşsana bebeğim!"

Yuta duyduğu sözlerle irkilerek geri çekildi. Vücudu soğuk duvara değerken ne ara içeri girdiğini düşündü ama bu kısa sürdü.

"Bu kim?"

"Güzelmiş."

Adamlarun sözleri nefesinin teklemesine sebep olurken mümkünmüş gibi daha çok duvara yapıştı. Noluyordu burada?!

"Shirushinin oğlu o. Güzeldir evet."

"Yolluya bak sen demek oğlunu bizden saklıyormuş."

"Haksız da sayılmaz."

Adam hızlı hızlı adımlayarak oğlanın yanına geldi. Ellerinden biriyle yanaklarını kavrayıp yüzünü kaldırdı.

"Böyle pahalı bir yüzün hangi anne mahvolmasına izin verir ki?"

Çocuk anın şokunu atlattığı gibi yüzünü adamın elinden kurtardı. Adam havada kalan eline bakarak bir kahkaha attı.

"Biraz işi var ama eğitilebilir."

"Hadi hinami içine al beni."

Kızın altındaki adam gözlerini çocuktan çekmiş kızı vücuduna bastırmıştı. Kız iç çamaşırından da kurtulup adamın kucağında yüzüne doğru döndü. O sırada çocuğun yanı başında duran adam onun kolunu kavramış odanın ortasına kadar çekmişti. Yuta ağzını açmayı ancak o zaman başarabildi; Adamın elinden kolunu çekmeye çalışırken.

"Bırak beni."

Adam duyduğu sözlerin aksine kolu daha çok sıkarken pis pis sırıttı. Oğlanı yere doğru acımasızca fırlatırken ise zevkten bir küfür etti.
Dışarıda kalan aletini eline alırken yere düşen çocuğun yüzüne eğildi.

"Icabına bak şunun."

O gece o odadan ağlamalar çığlıklar sopa ve kemer sesleri duyuldu. Kimse ne olduğunu umursamadan kahkahalarına ve yaptıklarına devam etti. On dört yaşında bir çocuğun cesedi çıkmak üzereyken canavarların insafına kalmıştı. Gün doğmaya yakın oradan sürünerek çıkan oğlan zar zor annesinin yanına gidebildi. Ve sabahında bu genel evde tekrar çığlıklar ve bağırışmalar duyuldu. Bu kez zevkten değildi hiç biri. Bir kadın elinden tuttuğu oğlunu, ağzı yüzü kanlar içinde ve vücudunda morluklar olan çocuğu ile genel evin içinde bağırıyor ve bir kaç adamı azarlıyordu. Oğlunu bir kenara oturturken eline nereden getirdiği bilinmeyen bir sopa aldı ve saldırdı adamlara. Bir annenin gözü dönmüştü ve kimse engel olamazdı ona. O gün o evden iki yaralı adam çıktı kimin yaptığı bilinmez. Gözü dönen anne ise oğlunu da alıp terketti o genelevi, sokağı, japon mahallesini. Çocuğun babasının kapısında bitti ve bir aileyi yıktı. Herşeyi oğlu için yapıyordu şüphesiz. Bir anne evladı için cinayet bile işlerdi değil mi?

O günden sonra oğluyla orada yaşamaya başladı. Liseyi okuttu. Psikoloğa götürdü ve herşeyi unutması için elinden geleni ardına koymadı. Başarmıştı da oğlan herşeyin üstünü örtüp yeni bir hayata başlamıştı. Bir annenin en güzel zaferiydi bu...

------------
Günümüz
-------------

Gözlerimden akan yaşlar şakaklarımdan kayarken kafamı kolçaktan kaldırdım. Ben bu oğlana yaşadıklarımı nasıl yaşatabilmiştim?!

Bilinç altımda bir yerde kalan o canavarlara dönüşmüştüm ben ve yaşadığım  herşeyin hıncını  masum bir gençten çıkarmıştım. Oysa benim gözümde o hep bendi. Buna rağmen ona zarar vermiştim ben böyle bir canavardım işte!

Aklıma gelenlerle dolan gözlerimi kolumun kenarıyla silerken dizimde hareket eden oğlana baktım. Ben onu hiç hakketmedim. Almaya hiç hakkım olmadı. Taciz etmeye haddim olmadı ama ben bir orospu çocuğuydum ya!

Titreyen ellerimle vücudunun iki yanını tuttum ve kucağıma aldım tüm gücümü yitirmiş gibi hissetmeme rağmen kalktım ve onu kucağımda düzelttim. Ne yaptığımı biliyordum ama ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Zamana bırakmak eskiden yaptığım gibi ile yarar mıydı emin değildim. Ama yapacak başka bir şeyim olmadığından beklemeliydim. Oğlanı yatağa kadar çıkardım ve yavaşça uzandırdım. En azından bunu yapmalıydım.

Bu kez yan taraftaki misafir odasında uyuyacağımdan dolaptan aldıklarımla çıktım odadan. Uyuyacağımdan şüpheli olmama karşın yatağa uzanırken sanki bir çözüm bulacakmışım gibi düşünmeye devam ettim. Düşünüyordum başka hiç birşey yapamıyordum. Düşün yuta. Gücünün yetebildiği tek şey bu.

____________________

Açım..

Öncelikle hayırlı ramazanlarr.

Ben ficin varlığını unutmuştum.

Şaka yaptım gece gündüz nasıl devam ettirmem gerektiğini düşünüyordum.

+Yuta ne yapmalı veya ne yapacak?

+Shirushi hakkında ne düşünüyorsunuz iyi bir anne mi?

+Hinami hakkında ne düşünüyorsunuz?

+Sicheng bunları bilse napardı sizce?

Sorularımı cevaplayın bana ilham oluyorsunuz.

Sonraki bölüm görüşmek üzeree

Shirushi nakamato

Kalktı bu arada

Milflere zaafım vae

Emin değilim siz yuta diye düşünün

Dwayne kaçar

💖

Continue Reading

You'll Also Like

2M 86.9K 54
☆Soulmate au ☆They were fated together Cover by @lor-beer
333K 12.6K 80
Hello, NCT you have been selected for the SM baby project! Please report to the SM building for further instructions. Have a nice and wonderful day...
2.1M 54.3K 14
"fuck you" "fuck me" "w-what?" *smut* short chapters but that's the style of the book.
1M 39.7K 92
𝗟𝗼𝘃𝗶𝗻𝗴 𝗵𝗲𝗿 𝘄𝗮𝘀 𝗹𝗶𝗸𝗲 𝗽𝗹𝗮𝘆𝗶𝗻𝗴 𝘄𝗶𝘁𝗵 𝗳𝗶𝗿𝗲, 𝗹𝘂𝗰𝗸𝗶𝗹𝘆 𝗳𝗼𝗿 𝗵𝗲𝗿, 𝗔𝗻𝘁𝗮𝗿𝗲𝘀 𝗹𝗼𝘃𝗲 𝗽𝗹𝗮𝘆𝗶𝗻𝗴 𝘄𝗶𝘁𝗵 �...