Savaş kötü demişti değil mi? İçim de bir yerlerin yandığını hissettim
Ne diyordu böyle? Saçmalıyordu değil mi?
"Neyi var" dedim meraklı görünmemeye çalışarak
Aslında deli gibi merak ediyordum. Ne olmuştu? Neden kötüydü?
Cevap vermedi
"Cevap versene" derken sesimi yükseltmiştim
"Araba, arabanın altında kaldı" dedi
Kalbimi bir hançer adeta deldi geçti
Savaş'a araba mı çarpmıştı ne diyordu bu?
Bana şaka mı yapıyorlardı? Şakaysa bile komik değildi
"Bırak dalgayı" derken inanmadığımı belli etmiştim
İnanmıyordum, inanmak istemiyordum. Savaş'a araba çarpamazdı
Telefonunu çıkardı. Galeriye girip bir fotoğrafa tıkladı
Fotoğraf ta Savaş'ın her tarafı kan içindeydi
Yerde yatıyordu. Kendimden çok sevdiğim adam kanlar içindeydi
Benim kendimden çok önem verdiğim adam yerde yatıyordu
Yüzü bile belli olmuyordu kandan
Vücudum titredi. Sanki kontrolümü kaybediyordum
Ayakta duramıyordum. Savaş arkadan gelsin şaka desin affederdim
"Hemen beni ona götürün" dedim.
Kendimi ayakta tutmaya çalışıyordum. Ama vücudum benim yapmaya çalıştığımın aksine kendini yere bırakmaya hazırdı
Kendimi toparlamaya çalıştım.
Evden çıkmadan hemen önce içeriye döndüm "dikkat edin" dedim
Ceyda teyze "ah deli kızım kalbini dinle. Sen de kendine dikkat et" dedi
Kafamı sallayıp ayakkabılarımı giydim
Önümde ki 2 adam yürümeye başladığında bende yürümeye başladım
Savaş'a gitmek istiyordum. Onu görmek istiyordum
Sanki şaka deseler inanacak haldeydim. Şaka olmasını istiyordum. Çünkü gerçek olmayacak kadar kötüydü
Hızla kapının önünde ki arabaya bindik
"Hızlı gidin" dedim sanki içim içime sığmazken
Vücudum titrerken içim de yangınlar vardı
Beni yakıyordu bu yangın. Savaş ya uyanmazsa düşüncesi doluyordu beynime
Beni bırakır mıydı? Evet.
Bu düşünce beni daha da korkuturken stresimden dizimi hızlıca sallıyordum
"Geldik" dediklerinde dizimi sallamayı bırakıp kendimi hızla arabadan dışarı attım
Nefes alamıyordum. Sanki dünya da ki tüm oksijen gitmiş gibiydi
Ciğerlerime hava dolmuyordu sanki. Vücudum da ki bu korku beni daha da strese itiyordu
Önünde bulunduğumuz hastaneye doğru koştum
Yanım da gelen iki koruma hızla yürüyordu yanım da
Danışmana gittim koşarak "Savaş Demir nerde" dedim sesim titrerken
"5.kat ameliyat kısmı" dedi ve asansörleri gösterdi
Asansörün yavaş olduğunu düşünsem de vücudum yürümeye pek müsait değildi.
Sanki yürüsem yere yığılacak gibiydi
Hızla bindim asansöre
Korumalar 5.katı tuşlarken ben tırnaklarımı kemiriyordum
Asansör de bir müzik çalıyordu
O sen olsan bari
Sen olsan bari oo
Sen olsan bari
Sen olsan bariii
Çalan müziğe bir küfür savurdum içimden
Bu neydi ya? Ben burda ölsem bu şarkı mi çalıcaktı?
Asansörün kapısı açıldığında hızla indim asansörden
Ameliyat kısmını bulmak için sağa sola bakındım
Yanımda ki 2 adam sağa yönelince ben de sağa yöneldim
Ardından sola döndüler ve ameliyat yerini gördüm
Savaş içerdeydi. Allah kahretsindi
O kötüydü. Duvara yasladım kendimi. Etrafta bir sürü koruma vardı.
Utanmadım, onlara aldırmadım
Yere çöktüm ve kollarımı kendime sardım. Akmayı bekleyen göz yaşlarımı serbest bıraktım
İnsanlar görmesinler diye kafamı kollarıma yasladım. Ağlamam şiddetlenince hıçkırmaya başladım
Elimle ağzımı kapatsam da fayda etmiyordu. Bir şekilde kendimi susturamıyordum
Kapının açılma sesini duyduğumda bunu bekliyormuşcasına kaldırdım kafamı
Umutla baktım kapıya
Ama çıkan tek kişi üzerinde ameliyat önlüğü olan doktordu sanırım
Hızla ayaklandım. Daha doğrusu ayaklanmaya çalıştım
Doktorun yanına koştum hemen
"İyi değil mi? O iyi dimi?" diye sordum umutla
Hala kalbim acıyordu ama. Bu sızı hiç geçmez miydi
"Size net bir şey söylemem hanımefendi. Yoğun bakım da kalacak çok hasar almış" derken doktorun sesi düzdü
"Nasıl" dedim ağlamaktan kısılmış sesimle
"Üzgünüm hanımefendi elimizden geleni yapıyoruz müsaade ederseniz yeni bir ameliyat için hazırlık yapacağım"
Kafamı salladım. Biraz da olsa azalan göz yaşlarım arttı
Hızla akan yaşlarım durmazken yine aynı yerime oturdum ve kafamı duvara yasladım
Başka bir ameliyat yapıcaklarını söylemişti değil mi? Allahım lütfen bu güzel geçsin
Diye geçirdim içimden
Doktor tekrar koridorda göründü. Üzerinde ki kiyafetlerin yenilendiği belliydi
Hızla çıktığı ameliyat bölümüne girdi. Ardından 2 hemşire daha peşinden girdi
Korkum saatler hatta dakikalar geçtikçe artıyordu
Canımın acısı dinmiyordu. İçimde ki yangın dinmiyordu
Kafamı koluma koydum ve biraz uyumaya çalıştım....
********
Gözlerimi açtığımda etrafımda ki korumaların fazlalaştığını gördüm
"Kaç saat geçti" diye sordum
"2" dediğinde gözlerimi 'oha' dercesine açtım
"Ameliyat bitti mi?" diye sordum.
"Hayır" dedi düz bir sesle.
Yerden kalktım. Ameliyathanenin kapısına doğru adımladım
Herkese bana bakıyordu ama umursamadım
Elimi kaldırdım ve vurdum. Tekrar vurdum ve tekrar vurdum
Kimse gelmedi, kapıyı açmadı. Bir kez daha vurdum
Yine kimse açmayınca geri çekildim
Ben geri çekildiğimde kapı açıldı.
"Bir şey mi oldu?" diye sordu karşımda ki kadın
"İyi mi?" dedim. Sabahtan beri aynı şeyi söylüyordum
"Ameliyatı bitiyoruz şuan tam olarak bir bilgi veremem ilerleyen saatler de bilgilendirme yaparız" dedi hemşire
Tam arkasını dönmüştü ki kolunu tuttum
"Onu görebilir miyim" diye sordum. Görmek istiyordum yüzünü, sevmek istiyordum. Onu sevdiğimi söylemek istiyordum
"Şu an bu mümkün değil" diyip içeri girdi
Suratım mümkünmüşcesine daha da asıldı
"Yenge sana bir şeyler aldım" diyen kişiye döndüm
Elinde çay ve tost vardı.
"Teşekkür ederim canım istemiyor" dedim
"Ama Savaş abi seni böyle görürse bize çok kızar" dedi karşımda ki adam
Gülümsemeye çalıştım. Ama korkuluğa benzediğime emindim
Elinde ki çayı gösterdim "o zaman bunu alayım" dedim
Çayı bana uzattı. Aldım ve yan tarafıma bıraktım
Hemşire çıktı içerden ardından da bir sedye
Tam gidiyordum ki bir hemşire tuttu beni "lütfen yaklaşmayın" diye uyardı
"Lütfen göreyim" diye yalvardım
"Diğer odaya aldığımızda sizi yanına sokucam ama şuan değil" dedi
Israr etmedim. Sadece bekledim
"Ne zaman girerim" diye sordum "buyrun sizi giydireyim" dediğinde kadın yürümeye başladı
Ben de arkasından yürümeye başladım.
Sağ tarafa dönüp bir odaya girdik. Burada içeriye girmek için giymem gereken kıyafetler vardı
Kadın bana yardım etti ve giydim. Odadan çıktığında ben de arkasından çıktım
"Burada bekleyin geliyorum" dediğinde kafamı salladım
Etrafa bakındım. Asansörün oradaydım. Kadın asansörün sol kısmına doğru yürümeye başladı
Arkasından gitmeyip onu beklemeyi tercih ettim
Kısa bir süre sonra kadın geldiğinde "buyrun" demişti
Gösterdiği tarafa ilerlemeye başladım
Kadın önümden yürüyordu. Bense ona uyuyordum
Bir odanın önünde durduğumuz da kadın bana döndü
"Buyrun siz girin ben giremiyorum" diyerek kapıyı açtı
Kafamı salladım ve açtığı kapıdan içeri girdim ve arkamdan kapattım
Bir yatak vardı, hastane yatağı. Üzerinde ise Savaş
Yüzüne tırmandı bakışlarım. Yüzü sanki kanı çekilmiş gibiydi.
Morluklar vardı. Eline uzandım. Soğuktu elleri
"Üşüyor musun?" diye sordum sanki cevap vericekmiş gibi
"Üşüme" dedim kendi kendime
"Noldu böyle sana" derken ellerimi hafifçe yüzüne dokundurdum
"Çok üzgünüm" derken sesim titremişti
"Oysaki sana daha seni sevdiğimi söylememiştim"
"Uyansana Savaş hadi" dürttüm ama açmadı gözlerini
"Sana söyleyemedim biliyor musun? Seni ne kadar çok sevdiğimi söyleyemedim" derken gözümden bir damla yaş düştü
"Beni sevdiysen neden gittin? " hastanede ki dedikleri aklıma dolmuştu
"Seni çok seviyordum Savaş bunu unutma" derken elini tuttum
"Uyan tamam mı? İyileş" dedim
"Şimdiyse gitme sırası ben de" derken sesim daha düzdü
"Görüşürüz Savaş" dediğimde Savaş'ın gözünden süzülen yaşı gördüm
Arkamı döndüm ve kapıya yürüdüm ve bir daha Savaş'a bakmadım...
________________
Selaaammm
Nasılsınızz?
Biraz atmam uzun sürdü
Ve biraz sıkıcı oldu farkındayım ama aklımda ki şeyleri yazmam için böyle yaptım
Umarım seversiniizz
Oy vermeyi unutmayın
İyi okumalaarr
Çokça kalpp
💓