Polis Mafya'm +18

Galing kay busr4xt

5.1K 501 127

Tehlikeli ve psikopat bir polis. Sevdiği kadını sahiplenip kısıtlayan bir adam.. Herşeyiyle onu kabul edebile... Higit pa

1.part
2. part
3.part
4.part
5.part
6.part
7.part
8.part
9.part
10.part
11.part
12.part
13.part
14.part
15.part
16.part
17.part
18.part
19.part
20.part
21.part
22.part
22.part
23.part
24.part
26.part
27.part
28.part
29.part
30.part
31.part
32.part
33.part
34.part
35.part
36.part
37.part
38.part
39.part
40.part
41.part

25.part

83 9 2
Galing kay busr4xt

"Ben mi? Nasıl yapacağım Jungkook..." deyince yüzüme bakmadan konuşmaya devam etti...

"Güzelim... Yaparsın sen... Hem ikna yeteneğini de biraz geliştirirsin" dedi gülerek...

İlk tanıştığımız zamanki cümleyi hatırladığımda kaşımı çattım...

"Gerçekten öyle mi düşünüyorsun... Kalbimi kırdın..." deyip kollarımı birbirine bağladım...

"Kırılacak bir şey yok güzelim... " deyince fikrinde yanılmadığını gösterdi...

"Var... Arabayı kenara çek.. inmek istiyorum..." deyince gözleri gözlerime sabitlendi...

"Saçmalama Ha-rin..." "Saçmalamıyorum... Kenara çek..."sonlara doğru sesim sert çıktığından dolayı oflayıp arabayı kenara çekti...

Emniyet kemerini açıp üzerime eğilip elini yanağıma koyup gözlerime baktı...

"Hem sen beni güzelliğinle ikna edersin aşkım..." deyince kaşlarımı yukarıya kaldırıp yüzüne baktım...

Bana iltifat ederek gönlümü almaya çalışıyordu ama buna hemen kanacak birisi değildim...

Elimi elinin üzerine koyup sertçe çektim...

"Bana bir daha sakın aşkım deme... Güzelim hiç deme!" deyip emniyet kemerimi açıp arabadan indim...

Arabadan inmemle Jungkook da kapıyı açmış ardından o da inmişti...

"Ha-rin bekle..." deyip bana doğru koşmaya başladı...

"Gelme..."diyerek bağırdım...

"Buraları tanımıyorsun nereye gideceksin... "demesini umursamadan yürümeye devam ettim...

Yolda taksi görünce sevinip el kaldırıp durdurdum... Hemen taksiye binip şoföre "hemen sürer misiniz?" deyip Jungkook'un yüzüne baktım...

Çaresizlik vardı yüzünde....

Hiç umursamadan yüzüne bakmadan taksiyle yanından geçtikten sonra şoföre beni merkeze bırakmasını istedim...

Çok sinirlerimi bozmuştu... Bana ikna becerini geliştirirsin dedi...

Ne münasebet...

İkna yeteneklerimi başka şeylerde gösterebilirdim de neyse!

Taksi durunca geldiğimi anlayıp şoföre parayı ödeyip indim...

Kendime bir kafe bulup oturduktan sonra kahve sipariş verip içtim...

Garson fişi getirip masaya indirip gittikten sonra cüzdanımdan para çıkarıp fişin üzerine bırakıp masadan kalktım...

Giriş kapısından tam çıkacakken birisine çarptım...

Tam pardon diyecekken tanıdık bir sese denk geldim...

"HA-RİN" diye bağırınca vücudumu tamamen ona dönüp yüzüne baktım...

"Bo-raaa" diyerek boynuna sarıldım...

"Nerelerdesin kızım sen..."diye soru sormuştu...

"Burdayım işte..."deyip belinden tutup kendimi ayırdım...

"Gel oturalım... Bırakmam seni..." deyip elimden tutup bir masaya yöneltti...

"Çok özlemişim ben seni..." diyerek gülümsedi...

"En son 1 yıl önce falan görmüştüm seni... Teklif yapmıştım... O hâlâ geçerli biliyorsun değil mi?" dediğinde kafamı sallayarak cevap verdim...

1 yıl önce kendi yönettiği marka şirketinde model olmamı istemişti...

Celine markası yaygın ve modaydı...

"O zaman çok meşguldüm ilk sınıftım diye tüm zamanımı ders çalışmakla geçirmek istedim... Ama şimdi olabilir..." deyince eline alkış yapar gibi bir biriyle birleştirip ayırdı...

"İşte bu kızım.. piyasa kadın görecek..." deyince yüzüme gülümseyerek baktı...

"Ee ne içelim..." deyip eline menüyü aldı... "Ben kahve içmiştim su alayım..."deyince tamam dermiş gibi ses çıkardıktan sonra garsonu çağırıp siparişini verdi...

Bende o sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle tüm dikkatimi telefona verdim...

Jungkook:NERDESIN.

Me:sanane Jungkook.

Jungkook:hadi bana konumunu at geleyim aşkım... İşim bitti...

Me:yalnız kalmak istiyorum Jungkook rahat bırak beni...

Jungkook:bak Ha-rin kendi yollarımla bulurum... İstersen sen söyle...

Me:beni tehdit edemezsin sahte polis! Ben senin suçlun değilim...
Ayrıca yanıma gelme bugün de yarın da sonraki gün de annemin yanında kalacağım... Kendine ikna yeteneği büyük birilerini arasan iyi edersin!


Telefondan başımı kaldırıp so-raya baktım... Benim gibi telefonuyla takılıyordu...

Başını kaldırıp bana baktığında yarı ağız gülümseyip kahvesini içti...

"Çok güzel olacaksın kızım... Gerçekten piyasanın içinden geçeceksin!" deyince gülümsedim...

Aradan geçen bir saat ardından kalkıp birbirimize veda edip telefon numaralarımızı aldık...

"Yarın hazır ol güzelim... Sen Paristeyken bir kaç fotoğraf çekelim..." deyince tamam deyip taksiye binip gitmesini izledim...

Taksi bulup durduracaktım ki önümde araba durdu...

Bir kaç saniye arabaya ifadesizce baktıktan sonra inen camdan kimin geldiğini anlamıştım...

Jeon jungkook...

"Hadi bin güzelim...," deyip gülümsedi...

"Hayır binmiyorum Jungkook... Kendim giderim..."deyip yürümeye devam ettim...

"HA-RİN " diyerek sessiz bir şekilde bağırdıktan sonra arabanın kapısını kapatma sesi duyduktan sonra omzumda elini hissettim...

"Böyle yapma güzelim... Hadi otele gidelim..." "Ben gelmiyorum..."deyince oflayıp beni bir anda omzuna aldı...

"Ne yapıyorsun Jungkook indir beni..." "Arabaya binseydin bunlar olmazdı..." deyince bir eliyle sırtımı tutup düşmemi engelliyordu... Diğer eliyle de kapıyı açıp koltuğa oturttu...

"Ben seninle gelmek is-te-mi-yo-rum" dedim cümlemi bastırarak...

"Geleceksin..." deyip emniyet kemerimi bağlayıp kapıyı kapattı...

"Hem sen beni nasıl buldun..." "Taksici sağolsun güzelim..."deyince kafamı cama çevirip konuşmak istemedim...

Gözlerim ağır şekilde kapanınca uykuya kaldım...

Yanağımda ve saçımda hissettiğim ellerle gözümü açtım...

"Hadi kalk güzelim..."demişti Jungkook...

Etrafa baktığımda ise hâlâ arabadaydık...

Üzerime doğru eğilip emniyet kemerimi açtıktan sonra elimi tutup çekti...

Uyku sersemliğimden dolayı koltuktan kalkmakta zorlandığımdan dolayı jungkook hızlı çekince kalkmıştım...

Jungkook arabanın kilidini valeye atıp benim elimi bırakmayarak yürümeye devam etti...

Asansöre binip bekledikten sonra odaya gelince Jungkook'un kapıyı açmasını bekledim...

Kapı açılınca çantamı rastgele bir yere atıp kendimi yatağa bıraktım...

Sırt üstü uzandığım için kollarımı yukarıya doğru uzattım...

Sırtımda el hissedince titredim... Jungkook'un elleri soğuktu ve ben atlet kadar ince bir crop giyinmiştim...

Elleri sırtımda dolanıp masaj yapmaya başladı...

"Küs müyüz..."deyince evet dermiş gibi ses çıkarttım...

"Aşkım beni ciddiye alma şaka yaptım ben..." deyip parmaklarını daha sert bastırdı...

Ani hareketle ters dönüp karnıma düşen ellerine baktım...

"Jakuziye giricem... birşeyler yiyip annemin yanına gideceğim... Banyoda işin varsa çabucak hallet lütfen" dedim yataktan kalkıp dolabıma yöneldim...

"Hayır yok... Ama-" demesini tamamlamadan konuştum...

"Yoksa başka konulara değinmeye gerek yok ..."dedim sert çıkışarak...

Tabiki trip atacaktım... Gece yanında uyumayacak annemin yanında kalacaktım...

Bir kaç gün böyle devam ettirip ettiği cümlelere onu pişman ettirecektim...

Normal kazak ve eşofman alıp iç çamaşırı almayı unutmadan yatağın üzerine attım...

Banyoda havlu olduğundan dolayı sadece kıyafetlerimi alıp banyoya girdim...

Üzerimdeki kıyafetleri yavaş yavaş çıkartıp gelişi güzel yerlere attım...

Yavaşça jakuziye önceden ayarlanmış suya girip oturdum...

Gözlerimi kapatıp suyun tadını çıkarttım...

Uzun bir süre sonra art arda sertçe kapılan kapıyla gözlerimi açtım...

"Ha-rin... Ha-rin... Iyi misin bak giriyorum..." ses vermeyip girmesine izin verip açtığım gözlerimi geri yumdum...

Kapı açılma sesi geldikten sonra adım seslerini duydum...

"1 saattir burada uyuduğuna inanamıyorum Ha-rin..."deyip sustu... Ses gelmeyince tekrar adımı tekrarlamaya başlayınca gözlerimi açtım...

"Ne oldu Jungkook rahat bırak beni.."
"Öldün sandım..."
"Neden ben uzaktan kendine zarar veren birisine mi benziyorum?... Hiç öyle bir düşüncem olmadı olmayacak... Çıkar mısın şimdi..." deyip iç çekişini dinledim...

"Peki o zaman bornozu sana yakın bir yere indiriyorum..." "Sana ihtiyacım yok!" deyince ses çıkarmadan bornozu yakınıma bir yere indirip kapıyı kapatıp çıktı...

Jakuziden kaymamaya dikkat ederek çıkıp bornozumu alıp giyindim...

Bornozun ipini gevşek bağlayıp banyodan çıktım...

Odaya gidip yatağın üzerindeki kıyafetleri alıp banyoya geri girdim...

Kapıya ters dönüp bornozun ipini açıp omuzlarıma kadar indirmiştim ki kapı açıldı...

Kafamı çevirip Jungkook'a baktığımda "ah şey ben seni odada sanıyordum rahat rahat giyin diye şey ettim..." deyip elini ensesine götürdü...

Kapıyı ben cevap vermeden kapatıp çıktıktan hemen sonra giyinip saçımı kuruttum...

Odaya girdiğimde jungkook bilgisayar başında oturmuş beni görünce bir kaç saniye üzerimi süzmüş gözlerini geri bilgisayara odaklamıştı...

"Yemek söyledim gelecek birazdan..." "Tamam sağol..."deyip oturma odasına gidip kendimi koltuğa attım...

Kapı çalınca oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru ilerledim...

Kapı kulpunu aşağı çekip açtım... Tam da tahmin ettiğim gibi garson yemeği getirmişti...

20'lerinde gözüken çocuk masayı itikleyip oturma odasına götürdü...

Jungkook da odaya girince onu kıskandırmayı düşündüm... Tam vazgeçecektim ki çocuğu durdurdum...

"Pardon bekler misin..." deyip yatak odasına gidip çantamdan para çıkartıp odaya döndüm...

Çocuk durdurduğum aynı yerde durmuş Jungkookla göz teması kurmamaya çalışıyordu..

Bahşişi çocuğun eline verip saçımı salar gibi yapıp teşekkür ettim...

Arkadan boğaz düzeltme sesi gelince görevin başarılı olduğunu anlayınca gülümsedim...

Çocuk ona gülümsediğimi düşünerek gülümsememe karşılık vermişti...

"Karıcığım... " dedi uyarır tonda... Sonra çocuğun arkasına dönüp yürüyüşünü izledim...

Sandalyeye oturup getirilen yemeklere baktım...

"Garsonun bile bile içine düşmesine izin verdin demek karıcığım..." diye konuştu... Bende bunu bekliyordum... Tabiki sorduğu ve söylediği şeylere cevap vermeyerek cezalandıracaktım..

Tabağıma kimbab alıp yemeye başladım... Ve daha adını bilmediğim bir çok çeşit yemeğin masada fazlalık olduğunu düşünmeden edemedim...

"Bana trip mi atıyorsun sen.." deyip yüzüme baktı...

"Trip atacağım son kişi bile değilsin..."deyince kaşını çatıp konuşmaya devam etti...

"Kimlere trip atarsın mesela..." "Bilmem keyfim kime isterse... Belki benden hoşlanan birine..." dediğimde imayı anlamış olmalı ki elindeki çatalı sertçe masaya indirip kalkıp gitti...

Bende gittikten sonra birşey yemeyip eşyalarımı alıp kapıya doğru ilerledim...

"Ben gidiyorum... Seni kendinle beraber baş başa bırakıyorum..."deyip kapıyı kapatıp çıktım...

Kapının önündeki korumalar boş boş yüzüme baktıklarında gülümseyerek baktım...

"Annemin odası hemen şurada... Yanına gideceğim "deyince bir tane koruma yanıma gelip kapıya gelene kadar bırakıp kapının önünde duracaktı ki onu geri yolladım...

Uzun süre kalacaktım kesinlikle burada kalmasını vicdanen kabul etmezdim...

Kapıyı çalıp bekledim... Kapıyı annem açınca uykulu gözlerle bana baktı...

"Kızım.. hoşgeldin..." "Hoşbuldum anne yanında bir kaç gün kalabilir miyim?" diye sorduğumda içeriye girip kapıyı kapattım...

"Kalabilirsin de Jungkook ile bir şey mi oldu? Gelmişti sanki?" "Evet geldi ama bana çok ağır bir laf söyledi anne..." deyince iki kaşını birleştirip yüzüme merakla baktı...

"Yok ben avukat olacakmışım da ikna yeteneğim yokmuş... Kendi suçlusunu konuşturtmak için elinde beni değnek edicek... Bende tripliyim işte ona..." deyince gelip kollarını boynumda birleştirdi...

"Senin kararının arkasındayım güzel kızım... Hiç bir şey için morelini bozma güzelim... Mademki yanımda kalacaksın anne kız güzel vakit geçiririz" deyip yüzüme gülümseyerek baktı...

Bende boynuna sarılıp saçını öptüm...

"Iyi ki varsın anne...""sende kızım..."

"Hadi şimdi televizyon izleyelim..."

Koltuğa oturup annemin hangi sinemayı seçeceğine baktım...

Annemle birbirimizle uyumluyduk... Zevklerimiz birdi...

Konusu gerilim olan sinemayı izlerken annemin dizinde uyuyakalmış günümü orada geçirmiştim...

                         

                         ..............

Arkadan 3 gün geçmesine rağmen jungkook'dan ses gelmemişti...

Bugün gidecektim ama ne yaptığını kontrol etmek için gidecektim..

Yavaşça annemin odasının kapısını açıp uyuyup uyumadığını kontrol ettim... Uyuyordu bu yüzden ses yapmamam gerekiyordu...

Çantamı alıp içinden kırmızı rujumu çıkartıp sürdüm...

Dün korumaları gönderip giyinmek için kıyafet istemiştim... Ama Jungkook bilerek göndermemiş gelsin kendisi alsın demişti...

Kapıyı açıp kapının önündeki korumalara baş selamı verip kendi odama doğru yürüdüm...

Çantamdan odanın kartını çıkartıp açtım... Kapıdaki korumalar bir gün önce gitmişti... Jungkook ben olmadığım için gerekli duymamıştı...

Odaya yavaş adımlarla yürüyüp dolabın kapağını açtım...

Elime bir kazak alıp eğilip pantolon da alacaktım ki o tanıdık ses kulaklarımı doldurdu...

"Gelmeseydin Ha-rin... Yoksa bir karım olduğunu unutacaktım.." dedi alayla...

Yüzüne dönüp birşey diyecektim ki çıplak olduğunu fark ettim...

Havluyu beline sarmış ellerini beline koymuş şekilde kapının yanında duruyordu...

Elimdeki kazak yeri boyladığında Jungkook'un dudağının kenarı kıvrıldı...

Yavaş adımlarla yanıma geldiğinde onunla beraber bende geriye doğru gidiyordum...

Sırtım soğuk duvara değdiğinde yolun sonu geldiğini anlamıştım...

Iki elini duvara koyup kaçmamı engellediği sırada yüzüme eğiliyordu...

"Ne oldu etkilendin mi karıcığım... Istersen bakabilirsin... Karı koca arasında utanma olmaz güzelim..."deyip kulağıma eğildi...

Bir eli karnıma gidince nefesimi tuttum... Eli karnımdan göğsümün ortasına kadar okşayarak gelip duraksadı...

"Güzel karım nefes almayı mı unuttun."deyince tuttuğum nefesi yavaş yavaş dışarıya verdim...

Nefesi kulağımı huylandırırken gözlerimi gözlerine çevirdim...

Çevirince göz göze gelmiştik...

"Sonunda baktın... Utanıyor musun yoksa sen..." deyince kafamı hayır anlamında salladım...

"O zaman utanmıyorsan bunu da görmeyi hak ediyorsun..." deyince bir anda benden uzaklaşıp elleri havlunun eteklerine gitti ve bir çırpıda açıp yere attı...

Selammmm... Arkadaşlar orucunuz nasıl gidiyor...

Hikayem nasıl ilerliyor lütfen cevap verinnn sizin fikriniz benim için önemli....

Diğer bölümde neler olacak neler😄🥵😎

Beklemede kalın...

Seviliyorsunuz❤️

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

13.2K 557 19
Yan daireden gelen sesler gün geçtikçe artıyordu. Artık dayanılmaz bir hale gelmişti. Her gece başka bir kadın girip çıkıyordu...
15.3K 2.1K 51
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]
16.8K 2.5K 17
birlikte çok iyi olabilirdik.
12.6M 605K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...