Kayıp Varis

By hg_neriii

223K 17.2K 10.1K

(Dikkat! Acemice yazılmış bir kitaptır.) Burası Elfrad. 4 büyük anahtar dengeyi sağlıyor. Ateş Hava Toprak v... More

Geçmiş
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
~FLASBACK~
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
Karakter Tanıtımı
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Açıklama
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm (Final)

31. Bölüm

3.2K 305 128
By hg_neriii

Yorumlarınızı bekliyorum.

°°°

Leo, ölemezdi.

Yaşayacaktı, yaşayacaktık.

Ama bunu yapan, işte o yaşamayacaktı.

Bronte benden önce davranmış Lucas'ın etrafını Hava elementi ile sarmıştı. Kızaran suratından nefes almasını engellediğini de görebiliyordum.

Yapmaması gereken iki şeyi yapmıştı hayatında.

Birinciyi çok umursamamış görmezden gelmiştim, ama ikinci. Bu yaptığı, benim tahminlerimin de ötesindeydi.

Benim Ruh Eşime saldırmıştı.

Benim Ruh Eşimi belki de öldürmüştü.

Ama bekleyecekti, şu anlık bir şey yapmayacaktım. Ama Leonard iyileştiğinde, ki iyileşecekti. O zaman ölümlerden ölüm beğenebilirdi.

Gözümden akan bir damla yaş kafası hala kucağımda olan Leonard'ın yanağına düştü.

"Şifacı, şifacıya götürmemiz lazım." dedi Alvin.

Ardından da hiç beklemeden Leonard'ın koca cüssesini sanki narin bir beden kaldırıyormuşçasına hızla kaldırdı ve merdivenlerden inmeye başladı.

Ben ise olanların şokunu hala atlatamamış öylece oturuyordum, düşünme yetim açıktı fakat kalkamıyordum. Hareket edemiyordum.

"Elvis, Lenora'yı da şifacıya götür." dedi Tina.

Geriye beni kucağına almış Elvis ve giden bilincim kaldı.

Her şeyde bayılma huyumdan acilen vazgeçmem lazımdı.

~Yazardan

Lucas artık katlanamıyordu, Lenora'ya olan aşkından yanıp kavruluyordu. Ama en kötüsü de elinden bir şey gelmiyordu.

Başlarda Lenora'ya aşık değildi, ne olduysa onu aldattıktan sonra olmuştu. Önce ona hiç bir şey yapmadığı için merhametine aşık olmuş, sonra da Leonard ile birlikte gördükçe acı çekmişti.

Ring'de Leonard'ın onu bir anda yere sermesini gururuna yedirememişti Lucas, o zaman yemin etmişti. Leonard'ı öldürecekti. Ama bilmediği şey ise Lenora ile aralarında ki bağdı.

Lucas'ın Ruh Hayvanı Lenora'nın her saniyesini Lucas'a bir bir anlatmıştı, Lucas için Lenora artık takıntı haline gelmişti. Yaptığından elbette pişmandı, ama bir yandan da Karina'ya boş değildi. Onu da seviyordu, ya da öyle sanıyordu.

Lucas eline geçen ilk ve son fırsatı kullanmış, en güçlü büyüsü ile Leonard'ı yere sermişti.

Yere sermişti sermesine de, ölmüş müydü?

Herkesin aklı şu an ölümde değil miydi zaten.

2 Saat sonra

Lenora bilinci hala kapalı bir şekilde şifahanedeki yataklardan birinde yatıyordu.

Leonard ise, bilinci belli bir süre açılmış fazlasıyla kan kusmuş ve ateşler içinde yanıyordu. Ölmemişti ama hastalığı bu şekilde devam ederse ölecekti. Rüya bekçileri her saniye rüyasına giriyor, en büyük korkularını rüyalarında yaşatıyordu.

Onu bu hale getiren Lucas, Bronte ve Tina'nın gazabına uğramıştı.

Bronte nefesini kesmiş, Tina ise bedenini bir buz kütlesine çevirerek donmasını sağlamıştı.

Ateş Krallığının Varisi donuyordu.

Lucas bu durumdayken elinden hiç bir şey gelmeyen ama bir köşede hem kıskançlıktan hem de üzüntüden kıvraranan bir Karina vardı.

Bronte'den

Lucas'dan nefret ediyordum.

Karina'dan nefret ediyordum.

Aldatan erkeklerden ve metres olmayı kabul eden kadınlardan nefret ediyordum.

Karşımda tir tir titreyen bir beden vardı, baktıkça mutlu olduğum acı çekmesine sevindiğim bir beden vardı.

Gebersindi.

Umrumda değildi.

"Sevgilim bu kadar yeter gidelim artık, hem Lenora'nın durumuna bakmamız lazım daha." dedi Adrian.

Lenora, ben onu tamamen unutmuştum.

"Gidelim." dedim ve Lucas'ı o halde bırakarak aşağıya inmeye başladık.

"Biraz fazla mı yaptık?" diye sordu Tina.

"Hayır." dedim tek kelime ile.

Az bile yapmıştık.

Bok yolunda gitmediğine şükretmeliydi.

"Eskiden de olsa Bronte arkadaşımızdı." dedi Tina.

"Aranızda böyle bir arkadaş isteyen varsa şu an siktir olup gidebilir, şahsen ben istemiyorum."

Sikerim arkadaşlığını.

Arkadaştan önce adam olmayı öğrensindi o piç.

Sen ve şu bozuk ağzın beni bitiriyorsunuz.

İnan bana, umrumda olan son şey bile değil.

Senin ne umrunda ki Bronte?

Eğer yaşamak istiyorsan, hiç bir şeyi umursamaman gerekir.

Şifahane'nin önüne geldiğimizde, muhafızlar kapıyı açtı ve içeriye girdik.

Tüm Krallıklar Lenora'nın bu durumunu öğrenmiş kapıya muhafızlar dikmişlerdi.

Kendi çaplarınca korumaya çalışıyorlardı.

Sanki yanlarına yaklaşmaya birisi cesaret edebiliyormuş gibi.

"Durumları nasıl?" diye sordu Tina Şifacı'ya karşı.

"Varisimiz kısa süreli bir bitkisel hayatta ama uyanması yakındır. Beyefendi'nin ise durumu pek iç açıcı değil. Ateş küresi çok güçlü olduğu için kalbinin bir kısmını çürütmüş, ateşler içinde yanıyor. İyileşebilir mi diye soracak olursanız, hiç bir fikrimiz yok. Ölme ihtimali, yaşama ihtimalinden daha yüksek."

Lenora, yıkılırdı.

Leonard'a olan bakışlarının içinde ki mutluluğu görmüştüm, yaşayamazdı. Yaşasa bile mahvolurdu. Kısa sürede birbirlerine bağlanmışlardı, bu ne kadar iyi bir şeydi bilemiyordum.

Elvis'den.

Lenora gözümün önünde iki saattir yüzüne kertenkele kusmuş gibi duruyordu.

Rengi sararmış, saçları dağılmış beter bir haldeydi.

Leonard ise kan kusuyordu. Kusmasa bile ağzından sürekli kan geliyordu ve başında ki şifacı her saniye temizlemek zorunda kalıyordu.

Taş gibi çocuk gözlerimin önünde ölüyordu.

Bronte, Tina ve Adrian gelmiş, durumlarını öğrenmiş ve çıkıp gitmişlerdi.

Yüksek ihtimalle Lucas'ın yanına gidiyorlardı.

Alvin buradaydı, ama Sierra neredeydi bilmiyordum.

Açıkçası çok da merak ettiğim söylenemezdi.

Lenora'nın ayaklarını hareket ettirmesi ile ona doğru döndüm.

Normal kişiler elini falan hareket ettirdi bizim ki ilk ayağını hareket ettiriyordu.

Normal değildi ki, anormaldi.

Ardından yavaş yavaş gözlerini açıp tavana baktı ardından bana bakıp konuşmaya çalıştı.

"Nasıl oldu?"

Tek soru.

İlk defa ne cevap vereceğimi bilemediğim tek soru.

Ölecek mi demeliydim.

Çünkü yaşayacak gibi durmuyordu.

Lenora'dan.

"Nasıl?" diye sordum Elvis'e zar zor.

Düşündü, fazla düşündü.

Ne cevap vereceğini bilemiyormuş gibiydi.

"Kalbi çürüyor." dedi zar zor.

Ölüyor demenin bir başka yoluydu işte.

Ölüyordu.

Eğer ölürse Lenora, tüm gücü Lucas'a geçer. Bir yolunu bul.

Ne yapacağım Amos iki üç tane kitap okuyup onları mı uygulayacağım.

Ölüm meleği ile yine iletişime geç.

Ölüm meleği ile iletişime ben geçmemiştim, o bana gelmişti.

Gelmez.

Gelecek.

Öyle bir gelecek ki.

Gelmediği her saniye acı çekecek.

Karşında bir melek var Lenora.

Onun da karşısında bir Tanrıça.

"Sen, iyi misin?" diye sordu Elvis.

"İyiyim." diyerek kısaca yanıtladım.

Yataktan kalkıp üstümü başımı düzelttim, aklımdakileri bir an önce işleve geçirmem lazımdı.

"Lenora daha yeni uyandın, bir şey demek de istemiyorum ama iyi olduğundan emin misin?"

"İyiyim Elvis, beni merak etme." dedim gülümseyerek.

Leonard'ın, Ruh Eşimin kalbi çürürken hiç bir şey yapamamak koyuyordu.

Ama hayır, bu sefer ümidi kesmeyecektim, dostum Kayıp Varis'tim ben. İlla ki bir yolu vardı.

Amos'u diriltmiştim resmen bence aynısını Leonard için de yapabilirdim.

Nasıl yaptığın hakkında hiç bir fikrin yok ki Lenora.

Amos lütfen, içimde bir ümit var onu da söndürme.

"Nerede?" diye sordum Elvis'e.

Solumda kalan perdeyi açarak yatakta yatan Leonard'ı görmemi sağladı.

Çökmüştü.

Kan kusuyordu.

Görmeye daha fazla dayanamayarak odadan çıkıp gittim.

Nereye gittiğimi bilmeyerek gittim.

Daralıyordum, nefes alamıyordum.

Anahtarlar kırılıyorken olmaması gereken bir şey olmuştu, hangi birini düşünecektim. Halkı mı? Kendi özel hayatımı mı?

Element okulunun çıkışına yöneldiğim zaman arkamdan Nicole seslendi.

"Lenora nereye?"

"İyi değilim tamam mı? Lütfen bir kere de sorgulama. Sus ve otur sadece."

Gözlerime anlayışla bakıp arkasını döndü ve binadan içeriye girdi.

Gelişme var bu kadında.

Element okulundan çıkıp ormana yöneldim, okul zaten neredeyse ormanın içindeydi.

Bir süre sonra bir şelalenin önünde büyük bir taşa bağdaş kurarak oturdum.

Seni anlayabiliyorum Lenora, ama toparlanman lazım. Her zaman bu kadar güçsüz olamazsın. Kendin için toparlanmalısın.

Sen ciddi misin?

Cidden ben bu durumdayken bunları söyleyebiliyor musun?

Amos benim de duygularım var, oyuncak değilim. Kimsenin parmağında döndürebileceği birisi değilim. Tamam güçsüzüm, çok çabuk kaybediyorum. Bir Varis gibi değilim. Ama ne yapayım, ben buyum.

Beğenmiyorsan git, banane.

Güçsüz değilsin, sadece zaafların var. Ve bunları öğrenen birisi seni çok kolay kullanabilir. Lenora sen bir ilişkiden çıkalı daha ne kadar oldu da Leonard'a bu kadar bağlandın. Lucas'ı ne ara unuttun da Leonard'a bağlandın. Ya da kendini buna inandırdın? Önce bana bunları söylesene.

Kendimi bir şeye inandırdığım yok, Ruh Eşim değil mi zaten Amos? Bırakta seveyim.

Sevmelisin, seveceksin de zaten. Ama bu kadar hızlı gelişmesi normal değil anlıyor musun? Kendine bile itiraf edemesen de Lucas'ın yaptıklarını unutmak için Leonard'a bağlanmaya çalışıyorsun.

Off Amos bir yerlerinden bir şeyler uydurmayı keser misin? Seviyorum ve bitti, kapat konuyu.

Aklım bu kadar karışıkken senin tahminlerinle daha fazla karıştıramam.

Sen bilirsin, iki gün sonra ben Leonard'ı sevmiyorum sanırım diyip ağlayarak gelme.

Yanına gelecek olsam sadece Leonard'a yavşama diye gelirim.

Hey! bir dakika ben Leonard'a yavşamıyorum.

Hadi ama Amos, yavşıyorsun kabul et.

Lenora ben erkek ve mükemmel bir aslanım.

O da erkek ve mükemmel derecede yakışıklı birisi.

Yani diyorum ki benim yönelimim kadınlara.

Onunki de kadınlara biliyor musun? Ne çok ortak yönünüz varmış.

Senin kafan gitti yine.

Benim kafam Leonard'a gidiyor sadece.

Dikkat et de ölmesin.

Sus, açma şom ağzını.

Ölmeyecek biliyorum onu ben, bırakmaz beni. Hem Tanrılar ve Tanrıçalar ölümsüz değil mi?

Birbirlerini öldürmedikleri sürece. Evet ölümsüzler fakat, siz daha ne Tanrısınız ve de Tanrıça.

Yani ölebilir.

Ve ölme ihtimali çok yüksek.

Element okuluna geri dönmeliydim artık, neden gelmiştim ki zaten.

Kaçıyordum işte her zaman ki gibi.

Her şeyden kaçıyordum.

Dikkat et!

Ne bağırıyorsun be.

Tam kalkarken yanlışlıkla kaygan bir taşa basmam ve hızla suyun içine düşmem bir oldu.

Hayır, hayır, hayır.

İğrenç!

Kurbağalar vardı burada!

Hızla Su elementini kullanarak kendimi sudan dışarıya attım.

Amos'un gülüş sesi geliyordu.

Gerçekten mi? Şu anda gülüyor musun?

Halime bak!

Baktığım için gülüyorum ya zaten Lenora.

dedi ve gülmeye devam etti.

Ben normal miyim ki Ruh hayvanım normal olsun. Milletin Ruh hayvanı gelir kurtarır, bizim ki gülüyor.

Aman ne iyi.

Yerden hızla kalkıp Su Elementini kullanarak başımdan aşağıya temiz su döktüm.

İğrençti, tek kelimeyle iğrenç.

Leonard, uyanmış.

Ne.

Ciddisin dimi Amos, şaka falan değil dimi?

Ne şakası Lenora koş uyanmış hadi.

Hızlıca üstümde ki kıyafetleri Hava elementi ile kurutup koşmaya başladım.

°°°
Element Okulunun bahçesine gelmiş Leonard'ın kaldığı odaya doğru yürüyordum.

Mutluydum.

Kurbağalı suya düştüğümü umursamayacak kadar mutlu.

Leonard'ın odasının önüne gelince muhafızlar hemen kapıyı açtı ve saygı ile önümde eğildiler.

Odaya girip Leonard'a bakmak istedim ama, burada yoktu.

Nereye gitmişti?

"Varisim, odasına çıkardılar." dedi muhafızlardan birisi.

Tamam, koş Lenora.

Hızlı bir şekilde merdivenlere yönelip koşarak çıkmaya başladım.

Bekle beni Leo, Ruh eşin geliyor.

Odasının önüne geldiğimde saçlarımı düzeltip içeriye girdim.

Tüm Varisler buradaydı, Leonard ise yatakta onlarla konuşuyordu.

"Bak Leo kardeş Lenora bizi gebertir diyorum yat şuraya adam akıllı." dedi Elvis.

Geldiğimi fark etmemişlerdi sanırım.

"Bak Elvis kardeş iyiyim diyorum." dedi Leonard bıkkın bir sesle.

"Yok Leo kardeş ölmek için çok gencim." dedi Elvis ve Leonard'ın omuzlarından tutarak yatırmaya çalıştı.

"Ay Elvis salsana çocuğu." dedi Tina.

"Ya olmaz beni an-" diyerek arkasını dönüyordu ki beni görünce sustu Elvis.

"Sonunda, kurtar beni Elvis'ten." dedi Leonard bıkkınlıkla.

"Elvis sonuna kadar arkandayım yatır yatağa." dedim.

Leonard bana 'öyle olsun' bakışını atmış yatakta yan dönmüştü.

Trip mi yiyordum.

Götü de güzelmiş.

Vallaha güzelmiş kız.

Amos yürü git.

Götü güzel bir Ruh eşim de olmadı demem artık.

"Biz çıkalım siz başbaşa kalın." diyerek herkesi ittirerek odadan çıkardı Bronte.

"Sen benim götüme mi baktın?" diye sordu Leonard.

"Ne münasebet."

"Yani çok bakmak istiyorsan yüz üstü de yatabilirim ondan dedim canım." dedi sırıtarak.

"Nasıl bi hastasın Leonard sen, gülüp durmasana. Gören de ölümden ben döndüm sanacak." dedim.

"Ben gayet iyiyim de, sende ne kokuyor Lenora?" diyerek kafasını bana doğru yaklaştırdı.

Su.

Şelale.

Kurbağa.

Hayır!

Hızla oturduğum yerden kalkıp konuşmaya başladım.

"Leonard, gerçekten bir şeyimi kaybetsem bundan sonra sana geleceğim koklaya koklaya bulursun artık. Bu burun sana fazla."

"Tabii bir şeyini kaybetsen gel ama, gerçekten ne kokuyorsun sen?"

"Suya düştü de o biraz." diyen Amos'un sesi ve,

Benim elimi hızla kafama vurarak yüzümü kapatmam bir olmuştu.

Rezillik.

"Bir yerine bir şey oldu mu? Ne suyu? Siktir et suyu falan iyi misin sen?" diyerek sorularını ard arda sıraladı Leonard.

"Yani iyiyim tabi, kurbağa kokmuyorumdur umarım. Tanrım rezillik!" diye hayıflandım.

"Bir şeyin yok değil mi Lenora?" diye sordu tekrar.

"İyiyim, mükemmelim aynı zamanda müthişmelim Leo. Yani ne olabilir ki?"

Tabi alt tarafı kurbağa kokuyorsundur.

Sen sus.

Sen bir süre gerçekten sus Amos.

"Sen iyi misin?" diye sordum beni endişe ile izleyen Leo'ya.

"İyiyim ben." dedi kısaca.

"İkimiz de iyi olduğumuza göre benim duşa girme vaktim geldi sanırım." dedim.

"Burada ki duşa gir, dolaptan benim tişörtlerimden ve şortlardımdan birini al. Elbise gibi olur zaten sana."

Ben razıyım.

Ben de razıyım.

Tüm Elfrad'a anons geçeceğim artık, Amos'u sevgililerinizden uzak tutun diye.

"Sevgili miyiz?" diye sordu bir anda Leonard.

"Ne."

"Yani öyle dedin diye şey ettim ben."

"Gerçekten aklımdan çıkman gerekiyor, yanında birşeyler düşünemeyecek miyim ben ya."

"Tabii düşünebilirsin Lenora."

"Tişörtlerin hangi dolapta?" diye sordum.

"Sağ taraftakinde."

Dolabı açtığım zaman burnuma gelen direkt kokusu oldu.

Çok güzel kokuyordu.

"Sağol."

Arkamı dönüp ona ters ters bakınca iki elini havaya kaldırıp teslim oluyormuş gibi yapmıştı.

Bir tişört bir de şort alınca kendimi hızla duşa attım.

Daha ne kadar aklımı okumaya devam edecekti bu çocuk.

Ben de okuyayım diyeceğim ama, benden önce Amos okuyacağı için pek mümkün olmuyordu.

Hızlı bir şekilde duşumu almış, ve Leonard'ın kıyafetlerini giymiştim.

Tamamiyle o kokuyordum artık.

Banyodan çıkınca hızla kendimi onun yanına attım.

Yatağa zıpladın desen daha doğru olur Lenora.

"Bir yerine bir şey olmadı değil mi?" diye sordum hemen.

"İyiyim ben, kıyafetler yakışmış."

"Ne yakışmak ama, çuval gibi oldu."

"Çuval giysen o da yakışacak demek ki."

Birlikte mi uyuyacaksınız?

Sana inat.

"3 gün boyunca yataktan seni asla kaldırmayacağım biliyor değil mi Leo." dedim ve gözlerimi hızlı hızlı kırparak tatlı bir bakış attım.

Yüzünde ki gülümsemesi silinmiş dehşet bir surat ifadesi ile bana bakıyordu.

"Ben kalkamazsam sende kalkamazsın Lenora." dedi ve beni kolunun altına çekti.

"Bu adaletsizlik." dedim.

"Duyduğuma göre sende küçük bir bitkisel hayata geçmişsin, yani sende hastasın. Biz iki hasta yatarız burada."

"Hı hı kesin yatarız."

"Yatarız tabi."

°°°

Merhabaa

Azıcık aşklı meşkli bir şeyler yazayım dedim de ben bile bunaldım.

Sonra ki bölümlerde olmasını istediğiniz ve ölmesini istediğiniz kişiler varsa bekliyorum, yazın.

Instagram: nerii.hlc

Oy vermeyi unutmayın lütfen.

Continue Reading

You'll Also Like

340K 5.5K 28
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
9.8K 1.3K 15
Ölüm güçtü ve o da ölümün ta kendisiydi... *** Sağ kulağımdan akan kanın dudaklarımı yalayıp bembeyaz karın üz...
61.9K 4.4K 55
Beyaz ve siyah iki Ejderha biri aydınlık diğeriyse karanlık peki ya birbirlerine aşık okurlarsa ve bir kız çocukları olursa kız kimin tarafında olur...
33.5K 396 55
MARVEL UNIVERSE hakkında genel bilgiler ve karakterler hakkında geniş bilgileri buradan edinebilirsiniz.