Lotus |• Drakemma

By izanaraven

2.2K 251 182

Emma her hâlde sevmişti, draken herhalde sevmişti. •TakeHina •Mitsukkai •Kokonui |•Yarı texting ✌🏻 More

1 |•
2 |•
3 |•
4 |•
5 |•
6|•
8 |•
9 |•
10 |•
11 |•
12 |•
13 |•
14 |•
15 |•

7 |•

130 12 6
By izanaraven

Amini izdirabini siktigimin hayati senin ben amina koyayim 🌈

Bugün de çok mutluyuz, hayat mottom ✊🏻✊🏻✊🏻

Hoşlanıyorum, sana bakmaktan
Her hareketin bir zaafım
Sana değer vermek,
Seni hiç unutmamak
Zamanımı sana vermek bir zevk


Bölüme geçebilirsiniz!


•   •   •   •   •   •   •   •    •    •    •    •    •   •   •   •   •   •

[Emma Sano]



"Bugün de çok güzelsin o yüzden dışarı çıkmamalısın."

Saçlarımı düzeltip ayağıma beyaz (Converse) spor ayakkabılarımı giydim ve bağcıklarını bağlamaya başladım. "Teşekkür ederim ama arkadaşlarımla buluşacağım." Bağlama işi bittikten sonra aynadan kendime baktım, tamam..bence iyiydim.

Beyaz, ince askılı ve belimi açıkta bırakan bir tişört, altıma da beyaz pileli bir etek giyiyordum. Üzerimde krem rengi hırka ile ayağımda da spor ayakkabıların bence gayet güzel duruyordu.
Saçlarımı açık bırakmıştım, sarı saçlarımın açık olmasını kendime daha çok yakıştırıyordum.

"Güzelsin güzel, hadi git."

Gözlerimi kısarak ikisine baktım. Shinichiro bugün dükkanda olacaktı, izana gitmemi istemiyordu ve mikey beni neredeyse evden kendi atacaktı. "Sen niye gitmemi istemiyorsun?" Üzerine yürüdüm. "Shinichiro abimin bilmediği bir şey mi yapacaksın?"

"Yok, çekil şimdi."

"İnanmadı, izana abiciğim." Dudaklarımı büzerek izana'ya döndüğümde hemen bana dikkat kesildi. "Mikey ne yapacak, biliyor musun?" İzana yıllarca bizden uzak kalmıştı, mikey ve shinichiro'yu seviyordu elbette ama kız kardeşine yani bana çok daha düşkündü.

"Arkadaşlarını eve çağırıp içecekler."

"Ne?" Kaşlarımı çattım. "Hemen abime haber veriyorum."

"Bana da abi desene lan!"

"Bir yaş var aramızda."

"Bu melez bok ile iki yaş var ama ona abi diyorsun."

"Keyfim." Aslında shinichiro'ya falan haber vermeyecektim, sadece biraz tırsması için bunu demiştim. "Neyse, dükkanın önünden geçeceğim zaten. Orada söylerim artık bay bay!" Ben koşarak evden çıkarken mikey de arkamdan koştu ama izana onu tuttuğu için bana yetişemedi.

Bahçeden çıktığım gibi aynı hızla dükkana doğru giderken bir yandan da telefonumu çıkarmaya çalışıyordum.

Draken.
O kavgadan beri okula gelmiyordu, bir buçuk hafta geçmişti ve biz nisan ayını bitirmek üzereydik. Yaz tatili yaklaşıyordu, yaklaşmasını istemiyordum.
Son senemizdi, üniversiteye başlayacaktık ve belki de draken'i bir daha göremeyecektim.

Üstelik henüz daha onunla bir ay geçirmiştim, daha uzun tanımak istiyordum ama yanıma adımını bile atmayan biriydi o.
Telefonumu çıkardığım an yuzuha beni aradığında zaten onu arayacağım için tebessüm ettim ve aramayı cevaplayın kulağıma yasladım. "Ben de seni arayacaktım." Dedim çantamı düzeltirken.

"Ben senju bebeğim ve ah! Kalp kalbe karşı! Her neyse, çıktın mı evden?"

"Evet, siz buluştunuz mu?"

"Yok ben sizin dükkanın önündeyim. İnui ile koko mevzunu ufak ufak konuşacağım."

Kahkaha attım. "Seni reddedecek, inui erkeklerden hoşlanıyor olabilir ama ona birini ayarlamaya çalışmana sinir oluyor, biliyorsun."

"Maalesef..bu arada yuzuha tuvalette, o da burada."

"Tamam, iki üç dakikaya gelirim ben de."

"Gelirken draken'i gördüm."

"Ne?"

"Bak..hani yaşadığı yer hakkında söylentiler varmış ya, o doğru. Maalesef..yani ama sırf orada yaşıyor diye her gün biriyle beraber olacak değil ya! Ahaha.. komik, ay..gülmekten de karnım ağrıdı."

"Numara yapmana gerek yok senju." Yaşadığı yeri ilk öğrendiğimde şaşırmıştım, sonra biraz garip hissetmiştim ama buna da laf edecek değildim. Kendi hayatıydı. Sadece..umarım kızlarla beraber olmuyordur ya.

"Hm, öyle mi? Ne diyeceğim sana.."

Sustu, dükkana yaklaştığım için gülerek telefonu kapattım ve sokağa girip garip garip telefona bakan senju'ya baktım. "Yüzüme söyle canım." Dedim yanına gidip kollarımı ona sardığımda, o da bana sarıldı ve birkaç saniye sonra ayrıldık.

"Draken'den hoşlanıyorsun sen değil mi?"

Bu soruyu beklemediğim için şaşkın şaşkın yüzüne bakarken shinichiro dükkandan çıkmıştı, konu dağılacağı için rahatlayıp tebessüm ettim ve gidip kollarımı beline sardım. "Eve ne zaman gideceksin?" Dedim ondan ayrılırken.

"Akşama, neden ki?"

"Hiç." Yuzuha'da dükkandan çıktığında yanımıza geldi ve telefonunu Senju'nun elinden alıp pantalonunun cebine koydu.

"Hadi gidelim."

"Görüşürüz!"

"Görüşürüz, dikkat edin. Emma, dikkatli git."

"Tamamdır, görüşürüz!" Senju koluma girip hızlandığında yuzuha ona gözlerini devirdi ve yanımızda elleri cebinde ilerledi. "Akane ve hina'yı alıp mı gideceğiz?" Senju'nun aklına o konu gelmemeli..

"Boş ver sen onları, soruma cevap ver."

"Ne sorusu?"

Diye sordu yuzuha, dudaklarımı ısırdım. Yuzuha'nın yanında bu konuyu açmamalıydık bence, zaten draken'e sinir oluyordu.

"Emma'ya draken'den hoşlanıyor musun diye sordum."

"Aptal mısın sen? Yok öyle bir şey."

"Yuzuha kız senin dediklerine ve duygularına göre harekey etmiyor kendi duygu ve düşünceleri var."

"Arkadaşımın, onu üzen biriyle olmasını istemiyorum amına koyayım ben de mi sorun var siz mi geri zekalısınız?"

"Tamam draken onu üzmüş olabilir ama yine de ne yapacağına Emma karar verir."

"Ben za-"

"Off." Gözlerimi devirdim. "Hoşlanmıyorum, etkilendim ki benim ondan etkilenmem sizin ki gibi, başta siz de şey oldunuz ya hani." Draken ile geldiğimizi çardakların olduğu kısma geldiğimizde dudaklarımı büzerek gölü seyrettim, ikisi kendi aralarında sohbet etmeye devam ettiler.

Cevabını bildiğim soruları kendime sormuyordum bu yüzden de kendi kendime hep geçiştirirdim.

Gözüme sarı saçlar takıldığında kaşlarımı kaldırdım. Şaka mı bu? Draken oturduğumuz çardakta oturmuş gölü seyrediyordu. "Kızlar şey," onlar bir metre ötemde durduklarında başımı çevirip geldiğimiz yola baktım. "Abimden bir şey alacağım da, on dakikaya yetişirim ben size."

"Ben de geleyim mi?"

"Yok ya bir daha yürümeye boşuna hadi orada görüşürüz!"

"İyi bak, dikkat et ha. James falan karşına çıkarsa ne olur ne olmaz ara beni."

"Tamamdır!" Onlara el sallayıp geldiğim yoldan geri döndüm, bir yandan da gidiyorlar mı diye kontrol ediyordum.
Kiraz ağacının arkasına geçip bir süre bekledim, tam iki dakika sonra ağacın arkasından çıkıp çardağa doğru yürümeye başladım.

Her adımımda kalbim ağzımda, sadece ağzımda değil bedenimin her zerresinde atıyormuş gibi hissettim. Kulaklarım tıkanmış gibilerdi.
Draken'in arkasına geçtiğimde işaret parmağımla omzunu dürttüm, yavaşça bana döndü, beni gördüğü gibi gözlerini devirip başını çevirdi.

Bir buçuk hafta sonra onu görmenin keyfini yaşarken çardağın etrafından dolanıp gittim ve çaprazına, masanın üzerine oturup eteğimi düzelttim. "Göl güzel değil mi?"

"Sen yine niye buradasın?"

"Evim buralarda, sen niye buradasın?"

"Evim buralarda."

"Bir buçuk haftadır okula gelmiyorsun." Başımı eğip yüzüne baktım, yaraları iyileşmiş gibiydi ama hâlâ kızarıklıkları vardı. Bu şekilde bile tatlı duruyordu, gerçi tatlı kelimesi yanında biraz garip kalıyordu ama her neyse.

"Ve bu seni ne kadar ilgilendirir?"

"İlgilendirmez, haklısın." Bacaklarımı ileri geri sallamaya başladım. "Ama merak ediyorum." Cevap vermediğinde masadan inip yanına oturdum. "Draken, niye böylesin?" İnsanların kendi kişiliği de böyle soğuk olabilirdi, draken'de bu yüzden soğuktu belki de ama konuşmak için dünyanın en saçma sorusunu bile sorabilirdim ona.

"Başımı ağrıtıyorsun Emma."

Kıkırdadım. "Adımı öğrenebilmişsin." Kaşlarını kaldırdı ama bu hareketi bir saniye içinde kayboldu, başını çevirip bana baktığında oturduğumuz hâlde benden uzun olduğu için başımı biraz geriye yatırdım.

"Adını zaten biliyordum."

"Hatırlamıyorum demiştin."

"O an hatırlamıyordum çünkü."

"Hm." Dudaklarımı ısırdım. "Anladım." Seslice nefesini verip benden uzaklaştı ama yine de bakmayı kesmedi. "Hayret." Dedim cidden şaşırarak. "Bugün daha az kabasın."

"Şikayetçiysen."

"Yok, yok iyi böyle. Biraz olsun sohbet ediyoruz ya, iyi."

"Seni anlamıyorum."

"Anlaşılmadığımı düşünmüyorum." Gözlerini kıstı.

"Sorun orada zaten, anlaşıldığın şeyi ciddiye almadığım için anlamıyorum."

Beni ciddiye almıyor..tamam, sorun değil. İyiyim, yola devam edebilirim. "Bak ben de tam bilmiyorum." Hayatımda ilk defa bunu yaşamıyorum ama böylesine farklısını ilk kez yaşıyorum, o yüzden hissettiklerimi kabul etmek istemiyor olabilirdim. Draken farklıydı.

Her gün peşime düşen erkeklerden değildi ya da hoşlandığım erkekleri üç dört günde elde ettiğim gibi değildi bu. Çok çabalamıyordum, o ise ne ciddiye alıyordu ne de umrundaydım. Garipti biraz bu durum, anlamıyordum işte.

"Hissettiğin şeyleri daha fazla ilerletme Emma."

Dudağının kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrıldı, öyle küçük bir tebessümdü ama yine de çok güzeldi. "Anlamadım." Bak gibi de anladım sadece aptala yatıyorum. Anlamak istemediğim bir şey çünkü bu.

"Karşılık bulamayacaksın, karşılık bulsan bile senin istediğin bir karşılık olmayacak bu."

"Peki.." parmaklarıma baktım. "Nedeni nedir?" Çirkin miydim ben? Çirkin bir kız olduğumu düşünmüyorum aslında, kişiliğim mi kötüydü? Ona göre kötüyse yapabileceğim bir şey yoktu. Draken dahi olsa kişiliğimi kimse için değiştirecek değildim.

"Bir ilişki istemiyorum."

"İlla bir ilişkin olur."

"Ama bu kişi sen olmazsın."








•   •   •   •   •   •   •   •    •    •    •    •    •   •   •   •   •   •

Draken kırıyosun cocugum valla, hanceri soktun çıkardın daha ne olsun amcık ağızlı.

Amına koyim 48 dakikadır bi bölümü bitiremedim ellerim koptu yemin ederim ya
Gecenin uc bucugu ben de uc bucuk atiyom korkudan
Sabir

Bölüm nasıldı?

Görüşmek üzere (⁠/⁠¯⁠◡⁠ ⁠‿⁠ ⁠◡⁠)⁠/⁠¯⁠ ⁠~⁠ ⁠┻⁠━⁠┻💖



Continue Reading

You'll Also Like

30.1K 1.7K 16
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
32.5K 1.3K 46
Bu kitap Yabani dizisinin 28. bölümünden sonra ASLAZ cephesinde yaşanan olayları konu aldığım bir kitaptır. Görmek istediğimiz fakat tüm beklentileri...
26.3K 4.5K 13
"Başka birine aşık olmaktansa, fazlasıyla senin olmakla meşgulüm." "Bebeğim, ikimiz de biliyoruz."
23.5K 2.2K 39
Jisung,yanlış zamana denk gelen kızgınlığı yüzünden Lee Minho ile birlikte oldu. Omegaverse & MinSung ✪✪✪