Savaş'ın ağzından
___________________
Betül bir an da bana sarıldı, öptü boynumdan
Beklemiyordum böyle bi hamle ama iticektim taa ki Liva'nın ayak seslerini duyana kadar
Liva'nın orda olduğunu biliyordum.
Eğer Betül'e bağırırsam o da Liva'ya bağırırdı
Betül'ü tanıyordum asla altta kalmazdı.
Liva'ya saldırmasını istemiyordum
Betül böyle biriydi herkese bağırıp çağırırdı
Bu yüzden sadece itmekle yetindim
"Bana bir daha yaklaşma" diye dişlerimi sıkarak konuştum.
Tutamamıştım kendimi
Liva'nın ağzından
___________________
Savaş'a seni seviyorum demiştim. Ben ne yaptım
BEN NE YAPTIM
"Liva" dedi umutsuzca gözlerinde ki o şaşkınlığı görebiliyordum
Bende yaptığım şeydan dolayı çok şaşkınca
"sen benim öğrencimsin"
"Ben sana benim sevdiğim biri var demiştim" sinirle söylemişti bunu
"Savaş bir şans beklemiyorum" dedim ve "sadece artık beni gör istiyorum gör beni Savaş" dedim
Gözlerim dolmuştu. Tutamıyordum kendimi ama ağlamamalıydım, tutmalıydım kendimi
"Liva unut beni. Biz asla olamayız" derken sesi hafif yüksek gibiydi.
Bana anlatmaya çalışıyordu
"Hiç mi beğenmedin beni? Çocuk gözüyle mi baktın?" dedim ve yanağımdan bir yaş süzüldü
"Sen benim gözümde sadece bir öğrenciydin" dediğinde benim kalbim çatırdamadı direkt parçalandı
"Tamam hocam" diyip odadan çıktım. Ne oluru boş verdim ve evden çıktım
Gözlerimden süzülen yaşlar durmuyordu. Bir sel misali akıyordu
Koştum demir kapıya ama açmadılar
"Açsanıza" diye bağırdım. Adamlar bana değil arkama bakıyorlardı
Ne vardı arkamda?
Hızla arkama döndüğümde Savaş"ı gördüm
Hiç durmadan kapıya daha da yaklaştım
"Bir yere mi gidiyorsun Liva" diye sordu arkamdan
"Aç kapıyı" diye tısladım dişlerimin arasından
"Neden?" dedi sanki bir şey olmamış gjbi
"Açsana lan oyun oynama benle" dediğimde bağırdığım için boğazım acımıştı.
Kafasını görevlilere döndürdüğünde onay vermiş olmalı ki kapıyı açtılar
Hızla çıktım evden. Birde gurursuzluk yapıp burada mı kalacaktım peh
Ağlıyordum. Hem de çok. Ama durmuyordum da koşuyordum
Çünkü durursam bir daha koşamazdım bunu biliyordum
Yüzüme çarpan rüzgar beni çok etkilemezken sadece saçlarımı savuruyordu
Zordu kendimi ait hissettiğim yerden gitmek
Ben kendimi Savaş'a ait hissetsem bile o böyle hissetmiyorken onu zorlayamazdım
Tek bir seçeneğim vardı Sedalara gidicektim.
Zaten başka gidicek yerim de yoktu
Giderdim gitmesine de nasıl gidicektim
Taksi çağırsam telefonum da yoktu
Aklıma gelenlerle yol kenarında durdum. Nasıl gidicektim ben?
Nasıl çıkacaktım yola? Heryer çok karışık
Tekrar koşmaya başladım. Ayaklarıma kara sular indi amk
Ama burada durmanın bir işe yaramayacağı da belliydi
Koştum ve daha çok koştum. Yoruldum ama durmadım. Daha da hızlanmaya çalıştım
Hızla koşarken ana yola inmiştim. Bu benim için iyi miydi kötü müydü bilemiyordum
Çünkü Sedaların evinin nerde olduğunu bilmiyordum
Hemen kenarda duran bir arabanın yanına yaklaştım
Camını tıklattım. Camı indirdiklerinde ise karşımda duran kadına
"Telefonunuzu kullanabilir miyim?" diye sordum
"Hayır" diyerek cevapladı "bakın kayboldum lütfen" dedim çünkü yorgunum
Kadın telefonu verince hemen Seda'nın numarasını tuşladım
Açmasını umuyordum çünkü açmazsa ne yapıcağımı bilmiyordum
"Efendim" diyerek açtı Seda "Seda benim. Acil gelmen lazım. Sizin evin oralarda ki ana yoldayım sakın soru sorma hemen gel" diyip telefonu kapattım
"Çok teşekkür ederim" diyip telefonu verdim.
Arabadan uzaklaşıp yolun kenarına oturdum
Düşündüm. Ne yaptığımı ve ne yapacağımı
Sedalara gidicektim bu gün ama ya yarın. Yarın ne yapıcaktım?
Sadece yola bakıyordum. Bomboş
Hiç bir anlamı yok
Savaş'ın böyle bir tepki vericeğini tahmin etmemiştim. Zaten tepkisini de düşünmemiştim
Ne tepki verir diye düşünseymişim böyle olmazdı
Yarın ne yapıcaktım? Gurursuzca Savaş'ın evine geri mi dönücektim yoksa beni öldüresiye dönen ailemin evine mi?
Geçen arabalarla beraber düşündüklerim de artıyordu.
Kafamı yere eğdim. Yorgundum
Bir işe girsem diye düşünmedim değil
Kafamı yeniden yukarı kaldırdığımda yanıma gelen Seda'yı gördüm
Hemen ayağa kalktım. Ben ayağa kalktığımda Seda da yanıma gelmişti
"Liva, noldu iyimisin" diye peş peşe sıraladı kelimeleri
Cevap vermek yerin kafamı Seda'nın omzuna koyup ağlamaya başladım
Zaten ağlıyordum ama şimdi hıçkırıyordum.
Seda yanımdaydı belki ama ben yanlız hissediyordum çünkü bu gün onlarda kalıp yarın gidicektim
"Hadi eve gidelim" diyip koluma girdi ve yürümeye başladık
Ben sadece ağlıyordum. Seda elini saçıma koymuş okşuyordu
Bu beni sakinleştirmiyordu
Neden ağlıyordum?
Savaş beni reddettiği için mi yoksa gidicek bir yerim olmadığını için mi?
Bilmiyordum. Sadece ağlıyordum
****
Sedaya yürüyelim desem de beni direkt olarak eve getirmişti
Şuansa merdivenleri kullanmak yerine asansörle çıkıyorduk
Her şey merdivenler gibidir aslında. Her zorluğu aşmak için uğraşırız
Merdivenler ise bu işte ki o zorluktur bana göre
Başımı asansörün aynasına koymuş Seda'nın asansörün kapısını açmasını izliyordum
"Hadi gel" diyip elini uzatmıştı
Uzattığı eli tutup kendimi zor da olsa aynadan uzaklaştırdım
Seda ben çıktığımda asansörün kapısını kapatıp zile basmıştı
Ceyda Teyze kapıyı açtığında beni gördü.
Gözlerini benim üzerimde dolaştırdığında gözlerinde gördüğüm hüzün canımı yakmıştı
"Kızım naptılar sana" diyip beni direkt kolları arasına aldı
Duran hıçkırıklarım tekrar ağzımdan kaçarken bende ellerimi beline sardım
İçeri çekti beni. Hala sarılıyordu bana
"Anlat kızım" dedi bana. Ceyda teyze benim ailemi de bilirdi
Bana kötü davrandıklarını da bilirdi. Anlatmıştım o da beni dinlemişti. Her zaman beni dinlemişti
Bıkmamıştı, usanmamıştı beni dinlemişti.
"Ben biraz dinlensem" dedim. Ağzımdan çıkan tek cümle buydu
"Olur kızım. Sen açsındır şimdi sen Seda'nın odasına geç ben hemen geliyorum" dediğinde kafamı sallamıştım
Canım acımıştı. Annem bana kızım demezken bana annelik etmezken Ceyda teyze bana kızım derdi
Hızla Seda'nın odasına geçtim ve kendimi yatağa bıraktım
Tipimi umursamadım. Üzerimi umursamadım. Ellerimi yıkamadım.
Sadece uzandım.
Ceyda teyze elindeki tepsiyle içeri girince yerimden doğruldum
"Gel benim küçük kızım" diyip yanıma oturdu
Bende sırtımı yatak başlığına dayayıp Ceyda teyzeye döndüm.
Tepsiyi benim kucağıma koymasını beklerken o kendi kucağına koyup kaşığı eline aldı
Çorbaya daldırdı kaşığı ve bana uzattı. Ağzımı açtım ve kaşıktaki çorbayı yedim
Ceyda teyze bana çorbayı yedirdikten sonra pilav ve tavuğu yedirdi bana
"Bekle sana portakal suyu sıkayım" diyerek ayaklandığında kolundan tuttum
"Yanımda kal" dedim ve yatay pozisyona geçtim
Ceyda teyze bir şey demeyip yanıma uzandı ve bir elini kafamın altına bir elini de saçlarıma koydu
"Bir gün dershanedeydim" diye başladım cümleye
"Hoca geldi ve babamın dershaneyi aradığını söyledi. Hızla çıktım dershaneden" diyip yutkundum
"Evet gittiğimde babam beni dövdü"
Derken gözlerimin buğulandığını fark ettim
"Nedeniyse dövdüğü günden iki gün önce dershaneden geç çıktığım için hoca beni eve bırakmıştı" elleri saçlarımı okşuyordu Ceyda teyzenin
"Sonra beni dershaneye götürdü ve hocaya gösterdi eserin diye ben zaten orda bayılmışım hatırlamıyorum"
"Uyandığımda hastanedeydim. Savaş hoca yanımdaydı
Sonra ben hastaneden çıktım ve bir otele yerleştim" derken gözlerimden süzülen yaşları elimle sildim
"Otelde bir süre kaldım. Sonra babamın bana aldığı bir ev vardı oraya gittim
Gittiğimde beni korumalar bekliyordu. Babamın bir düşmanıymış meğersem beni kaçırdılar her tarafımı kestiler" sözümü bölen şey ağzımdan kaçan hıçkırık olmuştu
"Sonra Savaş hoca beni kurtardı işte beni kendi evine götürdü onda kaldım"
"Bu gün sabah bir hoca Savaş hocaya sarılıp öptü onu" derken ağzımdan bir hıçkırık daha kaçtı
"Ama ben Savaş hocaya aşıktım" derken bunu kendime itiraf ediyor gibiydim
"Ah benim güzel kızım" diyip saçlarıma bir öpücük kondurdu
"Sonra ben o sinirle seni seviyorum dedim o da biz olmayız unut beni dedi ben de evden çıktım zor bela buraya geldim"
"Zaten bir keresinde sahil de karşılaşmıştım Savaşla sevdiği birisi olduğu söylemişti bana ama işte" diye geveledim ağzımla
Gözlerimi Ceyda teyzeye çevirince onun da ağladığını fark ettim
Sarıldım ona sıkıca. O da bana sarıldı hızlıca
"kıyamam ben sana güzel kızım ne yaptılar sana böyle" diyip saçlarıma bir öpücük daha kondurdu
Kafamı boyun girintisine koymuştum o da kafasını kafama yaslamıştı.
Karşımda beni dinleyen Seda ise yanıma uzanıp bana sarılmıştı
Ben tam mayışmışken zil çalmıştı
"Ben bakayım" diyerek yanımdan kalktı Sedaya kafamı salladım
Seda odanın kapısından çıkıp dış kapıyı açmaya gidince gözlerimi kapattım sadece ve dinledim sesleri
Seda kapıyı açtığında dikkatim orda değildi. Dinlemiyordum orayı
Sadece içeri gelen ayak seslerinin Sedaya ait olduğunu anlayıp gözlerimi açmamıştım
Ceyda teyzenin yanımdan kalkmasıyla havalanmam bir oldu
"Seni buldum" diyen sesi tanıyordum
__________
Selaaammn
Sizce gelen kim?
Savaş neden böyle yaptı?
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ayrıca bu gün derslerim fazlaydı o yüzden bölümü biraz hızlı yazdım
Ve Savaş'ın ağzından olan bölümü uzun yazmadım çünkü uzun yazsam spoiler olur gibi geldi
Umarım kötü olmamıştır
Oy vermeyi unutmayın
İyi okumalaarr
💓