1 yıl sonra yazarın anlatımıyla
Tam bir yıl geçmişti , bir yıldır Lina ve Alsancak timi göreve gitmişti ve 2 aydır onlardan haber alınamıyordu bu bir yılda olanları kısaca anlatayım size
Çocuklar Onur,Mete,Can,Deniz,Yusuf 12. Sınıf olup üniversiteye hazırlanmaya başladılar
Polat ve Pars polisliğe devam diyordu
Oğuz hâlâ öğretmendi Pusat doktorluğa devam etmiş ve başarılı da olmuştu Tunç aşçılığa devam etmiş ve kendi restorantını açmıştı
Kaan bey hâlâ Mardin'de albaydı ve kızının yolunu gözlüyordu sağ salim gelmesi için her gün dua ediyordu
Şehmus bey hâlâ şirketin başındaydı
Yavuz bey hâlâ albaydı ama tayini Hatay'a Lina'nın olduğu askeriyeye çıkmıştı ve artık orda Albaydı ama Lina'nın bundan haberi yoktu daha 1 ay olmuştu Hatay'a geleli
Sarp aile şirketine bakıyordu
Kalender bey ise torunundan hâlâ haberi olmadığı için endişeliydi ve bir iki defa kalp krizi geçirmek üzereydi yapılan müdahaleler sayesinde bir sorun çıkmamıştı
Kara ise operasyon için evlendiği kadından boşanmış ve hapse atmıştı Lina'nın göreve gittiği gün içip içip sarhoş olup o kadınla birlikte olmuştu ve şuan 2 aylık bir erkek çocuğu vardı ve çocuğunun adı Mira'dı ve hâlâ polisti ayrıca Lina'ya hâlâ aşıktı
Fırat amca olduğuna çok sevinsede Lina'nın gitmesi ve haber alamadığı için üzgündü
Elzem timi ise Lina'nın göreve gittiğini öğrendiklerinde yaptıkları hatayı anlamışlardı ama işte herşey için çok geç olduğunu fark etmişlerdi Yalın ise aklından Lina'yı çıkaramıyordu onun gözleri yüzü hareketleri hep aklındaydı
Ve gelelim Alparslan'a
Alparslan ruhsuz bir hâl almıştı Lina göreve gittiğinden beri her gün karargâhta gidip Lina dan haber olup olmadığını kontrol ediyordu ilk başlarda karargaha girmesi zordu sonuçta aralarında bir kan bağı falan yoktu ama Yavuz bey sayesinde karargaha girmişti bu son iki ayda Lina ve timden haber alamayınca ne yapacağını şaşırmıştı son iki aydır savcılıktan bile izin almış sevdiği kadını bekliyordu ve hâlâ umutluydu da asla bırakmak istemiyordu güzelini yanına gelmesini ve onla geçiricek olan zamanının hayallerini kuruyordu.
Ama kimsenin bilmediği bir şey vardı belki Lina orda şehit olucaktı belki ordan sağ salim dönücekti herşey belirsizdi onu bekleyen kişiler belliydi onun için canından vaz geçecek kişiler belliydi ama kimsenin bilmediği şey o kişilerden birinin hain olmasıydı
LİNA'nın anlatımıyla
Kafamı duvara yaslamış karargah ile iletişim Kırmak için zamanın gelmesini bekliyordum
Muhsin"komutanım"
"Efendim Muhsin"
Muhsin"yüzünüze ne vuruyorsunuz"
"Ne anlamda Muhsin"
Muhsin"şimdi bir yıldır görevdeyiz ama sizin yüzünüzü hala yumuşacık" diyip yanaklarımı sıkmaya başladı.
şuan mağarada konuşuyorduk artık eve dönme zamanımız gelmişti burda yeterince it avlamıştık bu nedenle albaydan izin almak için bekliyorduk
Akın"lan çek ellerini" diye Muhsin'in kendisine çekti
Muhsin"ayyy tabi kıskandı aşkım merak etme seninde yanaklarını sıkarım" diyip Akın'ın yanağından makas aldı
Akın"höst ula höst"
Zamanın geldiğini anlayıp telsizi elime aldım ve mağaradan dışarı çıktım.... Turgut albay gelmemiz için izin vermişti geri mağaraya girip
"Evet gençler ve kendini genç hissedenler" dedim ve yandan Ferit abiye baktım
Ferit"aşk olsun Lina" herkes gülerken ayağa kalkıp
"Öhöm öhöm haydi kalkın birazdan dönüyoru" helikopterin geleceği yere gitmek için hep beraber ayağa kalkıp mağaradan çıktık ve sessiz sakin bir şekilde helikopterin geleceği yere ilerledik
Kazım"komutanım"
"Efendim"
Kazım"sizce ne olmuştur bir yıldır yokuz"
"Hımm hiç bilmiyorum"
Muhsin"tahmin edin komutanım"
"Herkes hayatına devam etmiştir"
Ferit"nerden biliyorsunuz komutanım"
"Tahmin ediyorum hep öyle olmuyormu babam gil alışkın zaten biyolojik aile ise daha alışamadık birbirimize ve bana olan ön yargıları yüzünden beni sevdikleri pek sanmıyorum"
Muhsin"anladım"
Kazım"peki sizi dört gözle bekleyen biri varmı" aklıma gelen Alparslan ile düşündüm acaba bekliyormu beni
"Biri aklımda var ama emin değilim"
Akın"kimmiş o komutanım"
"Boşverin çocuklar"
Ferit"bak sakın aşık oldum deme haaa valla yolarım kızım seni ben kız kardeşimi kimseye vermem"
"Ovv sakin sakin aşk varmı bende bilmiyorum"
Muhsin"nasıl bilemezsin"
Cafer"bence biliyorsunuz ama neyse komutanım sonuçta bize demesenizde olur" dedi sesi tripliydi bu 1 yıl İçinde hepsi ile daha da yakınlaşmıştık
"Hislerimden eminim onu seviyorum ama o beni bekledim hâlâ seviyorum bilmiyorum"
Ferit"biz her Zaman yanındayız bunu unutma"
Kazım"tabiki yanındayız ama"
"Ama?" Dedim sorarcasına
Muhsin"o şahıs seni üzerse hiç acımayız ona haberin olsun" güldüm
Kazım"valla bende acımam hemde nasıl döverim öyle bir döverim ki"
"Eeee"
Kazım"benden sonra ona toprak atarkar komutanımm biz sizi yerde bulmadık"
Akın"haklı"
Cafer"haklı"
Muhsin"haklı"
Ferit"haklı"
"Tamam beyler ayrıca sizden önce ben bir fiske hallederim sonra size veririm" diyip kahkaha attım benle beraber onlarda kahkaha attı...
Helikopterin ineceği yere varmıştık ve o sırada da helikopter gelmişti sıra ile helikoptere bindik kafamı geriye atıp düşünmeye başladım normalde uzun göreve çıkınca bu kadar düşünmezdim ama aklımda Alparslan vardı hep bekledimi diye sanırım artık hislerimden emindim ben Alparslan'a aşıktım ve bu aşkın tek taraflı olmamasını diliyordum...
Helikopterin iniş yapması ile tin olarak indik karşımda Yavuz albayı görünce şaşırmıştım ama hızla kendime gelip Yavuz albayın karşısına geçtik ve Alsancak timi olarak tekmil verdik
"ASTEĞMEN CAFER ÖZÜTÜRK /ERZİNCAN EMREDİN KOMUTANIM"
"TEĞMEN KAZIM KAZMAZ/ AYDIN EMREDİN KOMUTANIM"
"ÜSTEĞMEN AKIN AKMAZ/ İSTANBUL EMREDİN KOMUTANIM"
"ÜSTEĞMEN MUHSİN MAHSUS/ ADANA EMREDİN KOMUTANIM"
"YÜZBAŞI FERİT AĞIR/ DİYARBAKIR EMREDİN KOMUTANIM"
"BİNBAŞI LİNA MİRAY SAVAŞ/MARDİN/ görev başarı ile tamamlandı komutanım"
Yavuz"rahat asker" gözlerinde özlem vardı babamın özlemiştim bende hemde çok özlemiştim
Yavuz"yaralı varmı"
"Yok komutanım hafif sıyrıklar var o kadar"
Yavuz"aferin gidin dinlenin revire gidip bir kendinizede bakın"
"Emredersiniz"
Yavuz"gidip bir duş alıp, revire gidip odama gel"
"Emredersiniz" tim ile hızla karargaha gidip Burdaki odalarımıza gittik hızla duşa girdim....
Duştan çıkıp yedek üniformamı giyip revire gitmiştim odama geri dönüp görevde aldığım önemli belgeleri aldım ve odadan çıktım Albayın odasının önüne geldim albay postası beni gördü ve albaya haber verdi içerisi müsait olduğunu söyledi içeri girip hazır olan geçtim
Yavuz"rahat asker"
"Albayım bu görev için çıktığımız dosyalar" dedim ve masaya uzattım
Yavuz"aferin asker"diyip ayağa kalktı ve karşıma geldi.
Yavuz"kızım"
"Baba" diyip sıkıca sarıldık birbirimize boynuma iki üç tane öpücük kondurdu ve nefes aldı
Yavuz"ohh yavrum güzelim ne kadar özlemişim seni"
"Bende baba" benden ayrılıp yüzümün her yerini öpmeye başladı en son dayanamayıp kaçmaya çalıştım
"Baba yeter ya"
Yavuz"sus kız özledim seni"
"Bende özledim baba, ama artık diğerlerini de bir görsem onlarıda çok özledim"
Yavuz"git kızım git onlarda seni çok özledi, özellikle babam, ayrıca 1 hafta tim olarak izinlisiniz" son kez babama sarılıp ayrıldım
"Evde görüşürüz baba"
Yavuz"görüşürüz kızım" en son asker selamı verip odadan çıktım timin kaldığı odaya gidip içeri girdim beni gören tim ayağa kalktı
"Oturum beyler, 1 hafta izinliyiz haberiniz olsun"
Alsancak"emredersiniz"
"Şimdi artık ailelerinizin yanına gidin haydi durmayın burda" dedim ve odadan çıktım direkt arabamın anahtarını alıp karargahtan çıktım ve sürmeye başladım tabi nereye diceksiniz. Alparslan'ın evine gidiyorum evet evet doğru duydunuz karşısına geçip sarılmak istiyorum onu çok özlemiştim....
Kapının önüne gelip arabayı park ettim arabadan inip evin ziline bastım heycanla beklerken kapı açıldı
"Süpri-" sözümü kesen şey ise kapıyı bir kızın açışıydı....
1108 kelime
Sizce nasıl
Bölüm nasıl sizce
Ağğğğğğğğ