Bir sonraki gün ev biraz sakindi çünkü Porsche ve Kinn kazandıkları tatile çıkmak için evden ayrılmışlar, evde 14 yarışmacı kalmıştı.
Oldukça büyük olan masada hep beraber kahvaltı ederlerken Vegas olduğundan daha soğuk ve sinirli gözüküyordu. Kim böyle durumlarda Vegas ile uğraşmayı severdi her zaman. O yüzden sessiz kalmama kararı almıştı.
"Yüzün bugün gereğinden fazla asık kuzen." Demişti Kim Vegas'a bakarak.
"Benimle uğraşma."
"Ana aile her zaman kazanır, bu altın bir kural. Hala çözemediysen bu program senin için iyi bir ders olacaktır."
Kim bunu dediğinde Vegas biraz ötede masada yan yana oturan Chay ve Macau'yu göz ucuyla işaret etmişti.
"Bence sen konuşmadan önce etrafına bir bak."
Kim o yöne küçük bir bir bakış atmış, sonrasında tekrar gülmüştü.
"Benim oyunum daha başlamadı yalnız." Deyip çatalına bir parça peynir almıştı. "Kardeşin biraz eğlensin, öylesi daha eğlenceli."
"Ufaklık seninle pek ilgileniyor gibi durmuyor." Demişti Vegas Kim'i dürterek. Ana aileden Kim ile diğerlerine oranla daha fazla muhabbeti vardı. Birbirlerinin ortak çıkarlarına karışmadıkları sürece araları çok da kötü sayılmazdı.
"Olsun, yakında ilgilenecek." Demişti Kim Chay'ı süzerek. Chay bunu fark etmiş olacak ki gözlerini bir anlığına Kim'e çevirmişti ve Kim ona ufak bir gülücük atmıştı.
Chat utanıp anında yüzünü çevirirken Vegas kıkırdamadan edememişti.
"Zavallı çocuk." Deyip Kim'e baktı. "Nasıl bir şeyin içine çekildiğinin farkında bile değil."
....
Ay iyi anlaşan Kim ve Vegas görmek isterim ben ya ansnnamsd ikisi de aşırı toksik şahane bir ikili olurlar ansmsmmsmsags
Neyse ben Kim'i neden bu kadar şerefsiz yazdım lan...
....
Kinn ve Porsche otele geldikleri zaman ilk başta eşyalarını yerleştirmek için odalarına çıkmışlardı.
"Gördüğünüz gibi odalarımız iki kişilik. Yatakları isterseniz birleştirebiliriz, isterseniz de ayrı ayrı kullanabilirsiniz." Demişti onlara eşlik eden görevli
"Şimdilik ayrı kalsınlar, teşekkürler."
Kinn görevliye bahşiş uzatırken Porsche da odanın manzarasına bakıyordu.
"Gerçekten güzel bir oda."
Görevli odadan çıktıktan sonra Kinn kapıyı kapatmış ve hızlıca Porsche'un yanına gelmişti. Çekim ekibi belli zamanlarda yanlarında olacaktı. Kısaca şu an istedikleri kadar rahat olabilirlerdi.
"Seninle burada olmak.... güzelmiş." Deyip kollarını arkadan Porsche'un beline sarmıştı Kinn.
"Hey hey, ne bu hız?"
"Yavaş mı olmayı tercih edersin? Şunun şurasında bir günümüz var o evden uzak geçireceğimiz."
Kinn bunu dedikten sonra Porsche'un omzuna bir öpücük bırakmıştı.
"Bunu iyi değerlendirmeliyiz bence."
"Bence sen benden uzak durmalısın birazcık." Demişti Porsche küçük bir hareketle Kinn'in kollarından kurtulup. "Eşyalarımızı yerleştirelim odaya. Ayrıca beni bu tatile çağırmış olabilirsin ama ilk başta dediğin aslında Porsche'u çağırmayacaktım tarzındaki açıklamanı da unutmuş değilim."
"Sadece seni sinir etmeye çalışıyordum."
"Tebrikler, başarılı oldun." Demişti Porsche gülerek. Sonrasında çantasındaki şeyleri yerleştirmek için çantasına yönelmişti. "Tatil için buradayım, başka bir fikre kapılma hemen."
Kinn onun bu tavrına sadece gülmüştü. Porsche inatlaşmak istiyorsa Kinn de inatlaşacaktı.
....
Magnus Tay ile birlikte yüz bakım maskesini yüzüne sürerken yanlarına bir anda Pete gelip oturmuştu.
"Selam, size katılabilir miyim?"
"Elbette." Demişti Magnus ona bakarak. "Seç birisini."
"Kendi bakım malzemelerimi getirdim." Demişti Pete elindeki çantayı gösterip.
"Vay vay, gel hemen buraya bakayım."
Magnus onu bileğinden çekip yanına oturtmuştu.
"Zaten yüzün çok bebeksi." Deyip Pete'in yüzüne dokundu. "Şu çocuktan hoşlanıyor musun?"
"Kim'den, Vegas'tan mı?"
"Evet."
Tay da hızlıca ikilinin yanlarına gelmişti. O sırada Magnus Pete'in çantasındaki bakım malzemelerini çıkarıyordu.
"Elbette hoşlanmıyorum."
"Emin misin?" Demişti Tay gülerek. "Biz gibiler karanlık tiplere hemen çekiliyoruz çünkü."
"Tamamen Porsche'un gazına geldim."
"Bence gaza gelmek istemişsin." Dedi Magnus gülerek. Sonrasında bir kremi eline alıp Pete'in yüzüne kremi masaj yaparak yaymaya başladı. "Bize karşı açık olabilirsin."
"Ben kimseyi seçimleri için yargılamam, en kötü seçimler bende zaten." Demişti Tay gülerek.
"Benim de geçmişimde bir dolu kötü seçimim var." Demişti Magnus Tay'a katılarak. "Yani Kısaca, rahat olabilirsin."
Pete karşısındaki iki insana bakmıştı bir süre.
Aslında Vegas'a karşı hiçbir şey hissetmediğine emindi ama bu kadar emin olması bir şeyleri kabul etmemeye çalışmasından mı kaynaklanıyordu?
"Daha bir hafta oldu, hemen ne hoşlanması ya..." demişti Pete gülerek.
"Ben neredeyse Alec ile evleneceğim." Deyip kıkırdamıştı Magnus. "Gerçi ben onu fragmandan beri beğeniyorum."
"Sen kudurmuşsun, herkes sen gibi olamaz." Demişti Tay kahkaha atarak.
"Bana diyen de çok masum ya... neyse bir şey demiyorum ben. Pete bak, benden bir arkadaş tavsiyesi. Vegas gibi tipleri çok tanıdım ben. Ne olursa olsun günün sonunda hiçbirisi değişmiyor. Yani eğer... bir şeyler hissetmeye başlarsan deneyebilirsin ama sonu için çok da ümitli olma derim. Tay... oradan ojelerimi getirsene, Pete'e sürelim."
"Ah ben pek oje sürmem."
"Bu kadar güzel ellerin var, ne demek oje sürmüyorum. Korkma, koyu bir ton seçerim senin için."
"Bordo yakışır bence." Demişti Tay bordoyu ona uzatıp. Magnus da onu onaylamıştı
"Azıcık da makyaj yaparız sana, güzelliğini kullansan birazcık erkekleri peşinde köle yaparsın sen. Aynısı Tay için de geçerli."
"Ben köle istemiyorum, adam gibi adam görmek istiyorum karşımda." demişti Tay saçını düzeltirken.
"Ben de öyle." Demişti Pete ellerine bakarak. "Gerçi sanırım bu biraz zor gibi duruyor."
"Sen bu kadar güzelken zor falan değil, korkma. Bırak da onlar senin karşında zorlansınlar."
....
"Shh, ne bu halin?"
Alec Vegas'ı ayağı ile dürttükten sonra yanına oturmuştu.
"Kafam dolu biraz."
"Porsche yüzünden mi?"
"Sayılır." Deyip kafasını geriye atmıştı Vegas. "O pisliğin her defasında kazanmasından nefret ediyorum."
"Savaşmazsan ortada kazanan bir taraf olmaz."
"O ne demek?" Demişti Vegas Alec'e bakarak.
"Diyorum ki, kuzeninle savaşa girmezsen herhangi bir taraf da kazanmış olmaz. Onunla savaşmaktan anına odaklanamıyorsun, farkında mısın?"
"Ben küçük yaştan beri onunla rekabet etmek için büyütüldüm Alec, sence bunu bırakmam kolay olabilir mi?"
"Kolay demedim zaten ama denemeden bilemezsin, değil mi? Bu rekabet yüzünden hayatını ikinci sınıf bir konumda yaşıyorsun resmen. At gözlüklerini takmaktan etrafını görememişsin hiçbir zaman. Bence bunu değiştirmek için eline iyi bir fırsat geçti. Bu evi iyi değerlendir diyorum."
"Sen neden benimle arkadaş oldun?" Demişti Vegas ona bakarak. "Kinn dururken neden benimle arkadaş oldun?"
"Çünkü ben seni Kinn ile mukayese etmedim hiçbir zaman. Eminim karşına çıkacak kişi de bunu yapmayacak birisi olacaktır. Hem senle kafamız daha çok uyuyor. Kinn çok kasıntı geliyor bana."
Vegas ilk defa bu evde içten bir şekilde gülmüştü.
"O çok kasıntıdır, evet." Demişti kafa sallayıp. "İyi ki aynı odaya düşmüşüz seninle."
"Aynısını düşünüyorum. Bakalım haftaya kimlere aynı odaya düşeceğiz, orası da ayrı mesele."
....
"Hala şu zombi oyununu mu oynuyorsunuz?"
Macau ve Chay playstation ile geçirmişlerdi bütün günü. Sonunda Simon dayanamayıp yanlarına gelmişti.
"Baya iyi skor yaptık ama, şuna baksana Simon."
"Evet fark ettim. Ver de biraz ben oynayayım. Sen de iki dakika nefes alırsın."
Chay ona konsolu uzatmış, Simon da onun yerine geçmişti.
"Benim tuvalete falan gitmem lazım zaten. Siz ikiniz oynamaya devam edin."
Chay onları odada bıraktıktan sonra hızlıca koridoru geçmiş ve koridorun sonundaki lavaboya girmek için hamle yapmıştı. Ama kapı kapalı olduğu için önce kapıyı birkaç kez tıklattı.
Birkaç saniye sonra kapı açıldığında karşısında Kim'i görmüştü.
"Özür dilerim, rahatsız etmek..."
Kim bir anda Chay'ı tuvaletin içine çekerken Chay'ın gözleri yuvalarından çıkacak gibi büyümüştü.
"İyi ki geldin." Demişti Kim Chay'ı lavaboya yaslarken. "Bana yardım eder misin?"
"Ne... ne yardımı?"
Kim başını bir anda Chay'ın omzuna yaslarken Chay ne yapacağını bilememişti.
"Başım felaket ağrıyor." Deyip derin bir nefes alıp vermişti Kim.
"Sana ağrı kesici bulup getireyim."
"Az önce içtim ama midem kötü ve bir daha içemem." Deyip yüzünü kaldırıp Chay'a bakmıştı Kim. "Sadece birazcık masaja ihtiyacım var."
"Ta.. tamam." Demişti Chay yakınlık yüzünden gergince konuşup. Kim resmen onun bedenine yapışmış gibiydi. "Abime de yaparım her zaman."
"O zaman..." Kim Chay'ın bileklerini tutup yüzüne çıkarmıştı. "Yapabilir misin?"
"Yani... içeriye dönseydik. Burası biraz şey..."
"İnsanların beni böyle gormesini istemiyorum."
"Anladım ama çok kötüysen doktoru çağıralım."
"Herhalde yardım etmek istemiyorsun, tamam sorun değil."
Kim uzaklaşmaya çalıştığında Chay onu tutmuştu.
"Ondan değil, endişelendim sadece."
Chay ellerini sakince Kim'in alnında gezdirirken Kim de ellerini Chay'ın iki yanına yerleştirmişti.
"İyi geliyor mu?"
Kim başını olumlu anlamda sallarken Chay ona bu yakınlıktan bakmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini fark etmişti.
Kim çok soğuk bir insan olabilirdi ama yüzü fazlaca çekiciydi.
"Biraz daha sert yapabilirsin, ellerin çok nahif." Demişti Kim sakince Chay'ın bileğini tutarken. "Gerçi sen de gereğinden fazla nahifsin."
Kim parmaklarını yavaşça Chay'ın bileğinde gezdirirken Chay panikle elini geri çekmişti.
"Biraz daha iyiysen gidebilirim sanırım." Demişti Chay ona bakmayı kesip. Baktıkça daha da etkileniyor gibi hissediyordu.
"İyi sayılırım. İlaç da etki etmeye başlamış gibi."
Kim bir elini Chay'ın çenesine çıkardığında Chay resmen kaskatı kesilmişti. Kim onun kendisine bakmasını sağlamış ve gülümsemişti.
"Teşekkür ederim. Bu iyiliğinin karşılığını vereceğim ileride mutlaka. Anlaştık mı?"
"Karşılık beklemek için yapmadım." Demişti Chay zar zor da olsa konuşup. Heyecandan Kim'in üstüne kusmadığına dua ediyordu şu an.
"Olsun, ben yine de bir karşılık vereceğim."
Kim sonunda ondan uzaklaştığında Chay ayakta durduğu için kendine teşekkür etmişti. Her an dizleri çözülecek gibi duruyordu çünkü.
"Ben odamda dinleneyim birazcık, abin olmadığı için tek kaldım resmen o koca odada. Ha... canın sıkılırsa yanıma uğrayabilirsin. Çok güzel bir gitarım var ve sana göstermek isterim."
Kim sakince tuvaletten çıkarken Chay bir süre kendine gelmeye çalışmıştı.
Onun yaşındaki bir çocuk için bu derece yakınlık kalbine zararlıydı çünkü.
....
Ay yavşak Kim severiz ansnnsmsmsms Kim'in burada rol yaptığını anlamayan yoktur diye düşünüyorum çok fena aminakoyim bu herif ansnsnmsmd