ELS

By kaybolan__sessizlik

818 157 193

Bozuk olan bir şeyi daha da bozarsanız ne olur? More

CESETLER
YENİ VAR OLUŞ
ELS
ANTLAŞMA
ZAMANLA BERABAR

KAÇIŞ

146 43 71
By kaybolan__sessizlik

Baştan söylüyorum bak yorum illa yapılsın bu bölüme!!!!

Görmedim, duymadım, bilmiyordum demek yok sonradan.

★★★

Gecenin zifiri karanlığında sahile doğru bir grup insan koşuyordu, sürekli arkalarına bakıp onları takip eden veya etrafta birileri var mı diye kontrol ediyorlardı. Olabildiğince hızlı ve sessizlerdi.

Sahilde kıyıda duran bir botun başında iki adam duruyordu gelen grubu görünce hemen bota bindiler. Gelenlerde hızlıca bindi botu denize doğru yittip motoru çalıştırdılar. Birbirini hiç tanımayan bu aynı ırktan insanlar  yaşamak için gecenin bir vakti topraklarından kaçıyorlardı her şeylerini geride bırakıp.

Posiap' ta bir salgın başlamıştı bir çok kayıp verildi, salgın bitince bir iç isyan patlak vermişti. Halkın bir kısmı ilk bu salgından ölen kişi bir Zit olduğu için salgının Zit'ler yüzünden çıktığı fikrini ortaya atmıştı ve bu fikir etrafında insanları topluyorlardı. 10 yıl önce Posiap Zitnar'ı işgal etmişti halkın gidiceği bir yer yoktu bu yüzden Posiaplarla birlikte kendi topraklarında bir yabancı gibi yaşamak zorunda kaldılar. Yönetim  Zit'lerin isyan çıkarmaması için onlara sözde bir vatandaşlık vermişti.

Salgının çıkmasıyla Posiaplılar Zit'lerin üstüne daha çok gider oldular sokaklarda eylemler başlamıştı. Hastalık yüzünden yakınını kaybeden insanlar öfkeliydiler. Yönetim eylemleri durduramıyordu. Sokakları Zitlere ölüm yazılı pankartlar dolduruyordu. Zitler evden çıkamaz olmuştu yaralı ve ölü Zit sayısı her geçen gün artıyordu. Zitler ne yapacaklarını şaşırmıştı onları koruyacak hiçbir şey yoktu. Bu yüzden kaçıyorlardı diğer ülkelere, kimliklerini saklıyordı çok çaresiz bir durumdalardı.

Bot son sürat komşu ülke olan Angola'ya doğru ilerliyordu. Küçük kız annesine daha çok sokulup"Anne kurtulacak mıyız?"dedi.

Annesi kızının yüzünü okşayıp gülümsedi"Çok yakında yeni bir hayatımız olacak korkma."dedi. Hava bozuyordu denizde dalgalar oluşmaya başlamıştı. Kadın üzerindeki eski yıpranmış şalı çıkarıp kızın omuzlarına sardı ardından ona sarılıp düşüncelere daldı. Botta çıt çıkmıyordu herkes endişeli ve korku içindeydi.

Fark edilmeden denizi geçip Angola'ya varmaları gerekiyordu ülkeler arasında yeni imzalanan barış anlaşması sebebiyle deniz güvenliğinin biraz olsun esnetildiğini düşünüyorlardı. Bu içlerinde bir nebze umut oluyordu.

Bazıları ağlamaya başlamıştı arkalarında bıraktığı insanları , hayatları düşünüyorlardı. Küçük kızın babası bir hafta önce Posiaplar tarafında sokakta dövülerek öldürülmüştü. Annesi her şeyini aceleyle sattıp insan kaçakçılığı yapan bu botun sahipleriyle bir tanıdık vasıtasıyla iletişime geçmişti, varını yoğunu bu insanlara vermişti. Kızıyla güvende bir hayat için.

Saatlerce yolculuk etmişlerdi herkesin uykusu vardı ama kimse uyumak istemiyordu. Kız annesinin kucağında uyuya kalmıştı. Daha güneşin doğuşunu 2-3 saat varken karşı ülkenin kıyısı gözüktü.

Motorun başındaki adam ayağa kalktı esmer sakallı biriydi boyu çok uzun değildi yüzünde çizikler vardı, yaşı 45-50 gibi duruyordu  "Herkes hazırlansın eşyanızı toplayın çok zamanınız olmayacak oraya varınca bir iki dakika sadece, koşup ormana hemen saklanın sahilde durmayın. Birine yakalanırsanız bizi tanımıyorsunuz tamam mı?"dedi.

Kısa bir onaylama sesinden sonra herkes toparlandı. Sahile yaklaştıkça gür orman daha net gözüküyordu. Ormandan biraz uzakta kayalık kısmın üstündeki dev bir yapı gözüküyordu nükleer santral göçmenlerin korkmasına sebep olmuştu bu. Eğer yakınlarda nükleer santral varsa burda onu koruyup bakımını yapan insanlarda vardı demekti.

Ama bulundukları konuma biraz uzaktı. Botun sahile çıkmasıyla hızlıca eşyalarını alıp kendilerini sahile attılar ardından koşmaya başladılar ormana doğru. Kadın kızının elini sıkıca tutup hızla ormana girdi. Botun sahipleri botla geri dönmüşlerdi.

Kimse şimdi nereye gitmeleri gerektiğini bilmiyordu bir başlarına yabancı bir ülkede bilmedikleri bir yerdeki bir ormanda tıkıllı kalmışlardı.

Cılız kıvırcık saçlı kadın yanındaki adama dönüp"Hanha şimdi nereye gideceğiz?"dedi. Adam sıkıntıyla etrafına bakıp yaklaşık 15 kişilik olan gruba baktı hepsi durmuş adama bakıyordu bundan sonrası yoktu onlarda nasıl bir durumda kalacaklarını bilmedikleri için.

Adam iri yapılı uzundu simsiyah saçlara sahipti"Şimdilik dağılmayalım bir yerleşim yeri bulunca dağılırız. Burada nükleer santral varsa ulaşım için bir yolda vardır demektir ama yerleşim yerinin uzakta olduğunu gösteriyor bu da. Bu yüzden ilk santrale doğru gideceğiz yolu bulunca ormandan yolun gittiği yöne doğru bizde gideceğiz. Yerleşim yerini bulunca da dağılırız sonra."dedi.

Kızıl saçlı genç bir adam"Hep birlikte kalmamız riskli olmaz mı dikkat çekeriz biri bizi görürse bir şey karıştırdığımızdan şüphelenebilir."dedi.

Hafif yaşlı bir kadın"Ormanda kayboluruz ayrılırsak."dedi.

Kızıl saçlı genç kadına döndü"Yakalanmamız daha tehlikeli işimizi bitirmek için bahane arıyor yönetim zaten geri götürülürsek çabalarımızın bir anlamı kalmaz."dedi.

Hanha"Dağılırsak birileri yakalanabilir ve bizi aramaya çıkarlar ve daha biz yerleşim yerine varmadan bizide bu ormanda bulurlar. Çok riskli dağılamayız."dedi.

Genç adam "Kim seni lider yaptı da kararları sen veriyorsun ben dağılalım diyorum en iyisi bu."dedi.

Hanha kızmıştı genç adamın yakasından tutup kendine çekti"9 yıl dağlarda,ormanlarda askerlik yaptım senin gibi ödleklerin yakalanır yakalanmaz hemen öttüklerini bilecek kadar tecrübem oldu. Eğer gitmek istiyorsan oraya vardığımızda istediğin yere defolup gidebilirsin. Yoksa seni öldürmekten çekinmem. Aptal çocuk."dedi bir adam aralarına girip çocuğu kurtardı.

Ardından"Bence Hanha'nın planı daha mantıklı hem ormanlar konusunda da tecrübeli liderin o olmasında sakınca yok. Hepimizin amacı da bir, daha iyi bir hayat o halde kavga etmenin bir anlamı yok."dedi. Hanha kötü bir bakış attı genç adama ardından derin bir nefes aldı.

Yanındaki kadının elini tuttup"Güneye gidiyoruz!"dedi ardından arkasına dönüp yürümeye koyuldu grupta arkasından onu takip ediyordu.

Küçük kız annesine"Anne ben acıktım."dedi. Kadın çantasından bir bisküvi paketi çıkarıp kızına verdi. Kız yürürken bitirmişti paketi kadın geride bir şey kalmasın diye paketi tekrardan çantasına koydu. Gün ağarmak üzereydi grup hızlı bir şekilde ormanda ilerliyordu. Kadın kızıyla grubun gerisinde kalmıştı düzgün bir yol yoktu her yer nemli ve kaygandı.

Yanlarında yaşça biraz yaşlı bir kadın yürüyordu"kızın mı?"diye sordu kadına.

Kadın gülümseyip ona döndü"Evet benim kızım adı Soln."dedi burukca.

Yaşlı kadın"Ben Enika benimde kızım oğullarım torunlarım vardı bazılarını salgında kaybettim geri kalanları da o alçaklar öldürdü. Kimsesiz kaldım tüm sevdiklerimi kaybettim her şeyimi aldılar ellerimden. Her günümü onlara beddua ederek tanrıdan onları cezalandırmasını isteyerek geçiriyorum. Hayatta kalma amacım tek bu cezalarını çektiklerini görmek istiyorum."dedi ağlayarak.

Kadın"Bende Mohin kocamı kaybettim çok yakın zamanda sokakta bir hayvanın bile görmemesi gereken bir şekilde dövülerek öldürüldü acımasızca gömemedim bile onu kaçmaktan başka çarem yoktu kızım için. Beni hayatta tuttan tek şey o."dedi.

Enika"Bizim topraklarımızı işgal ettiler kendi topraklarımızda yabancı olduk. Sevdiklerimizi kaybettik bunu daha atlatamadan bu sefer bize saldırdılar sevdiklerimizi aldılar ellerimizden. Yer yüzü çok kirlendi hiçbir yağmurun bunu temizleyeceğine inanmıyorum. Bazen keşke o salgında bende ölseydim de bunları görmeseydim diyorum."dedi.

Mohin"Bende."dedi.

İki gün boyunca çok az dinlenerek yürüdüler santralin antenlerini  görünce duyurdular.

Hanha"Etrafta korumalar olabilir önden gideceğim bekleyin burda çok sessiz olun."dedi. Dikkatli bir şekilde hızlı adımlarla kayboldu ağaçların arasında. Grup  yere oturup bir şeyler yediler aralarında muhabbet ettiler.

Yarım saat sanra gelmişti Hanha"Doğru yöndeyiz bir yol var güneye doğru ama santralin etrafı tellerle çevrili bu yüzden etrafını büyükçe dolanıp yola gideceğiz kimseyi görmedim ama birileri olabilir yinede"dedi.

Grup sevinmişti yakında bu ormandan çıkacaklardı. Hanha'yı tekrardan takibe koyuldular.  Saatlerce yine yürümüşlerdi.

Soln"Anne çok yoruldum duralım biraz."dedi. Mohinde yorulmuştu elbiseleri nemden ona yapışmıştı. Eğilip kızını kucağına aldı.

"Dayan annecim yakında dinleneceğiz."dedi ardından grubu takibe devam etti.

Öğleyine yakın ağaçlar arasında bir açıklık gözüktü yoldu, yolu bulmuşlardı hepsinin için sevinç kaplamıştı. Hanha yoldan biraz uzak ormanın içinde grubu ilerletiyordu tedbiri elden bırakmayıp.

Ağaçlar giderek sıklığını yitiriyordu bu iyiye işaretti. İlerde ışıkları görmeleriyle grup durdu.

Hanha "Yerleşim yerine geldik bundan sonra istediğiniz yere gidebilirsiniz."dedi kızıl saçlı gençe bakıp. Genç mahcup olup başını eğmişti.

İnsanlar sarılıp aralarında vedalaşıyorlardı.

Soln annesinine sarılıp"Anne korkuyorum."dedi.

Mohin eğilip kızın yüzünü baktı"Neden bebeğim ne oldu? Bak kurtulduk bu ormandan yeni bir hayatımız olacak."dedi gülümseyip. Bir patlama sessi duyuldu ardından bir sarsıntıyle hepsi yere devrildi bedenlerinde ki acıyla bilinçlerini kaybettiler.

*************************************★

Merhaba🙃

Giriş bölümü hakkında yorum yapın lütfen çünkü en zor bölüm giriş bölümüdür.

Yazmamaya yemin etmek üzereyken bu kurgumun boş boş durduğunu gördüm ve pek iyi bir anlatımı ve olay örgüsü yoktu bu yüzden baştan küçük düzenlemeler yapmaya karar verdim.

Muhtemel hayattan bezdiğimde ara sıra yazarım bunu çünkü çok kıymetli ve önemli benim için Els asıl kurgum ve ilgi duyduğum alan. Bu yüzden lütfen görüşlerinizi belirtin sonradan dönüp düzeltmek daha zor oluyor.

Görüşmek üzere ❤️🎧



Continue Reading

You'll Also Like

102K 4.1K 32
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...
268K 18.1K 31
"Sakın onun adını anma." "Neden?" "Eğer yaparsan sana sonsuza kadar sahip olur." ~~~~ "Büyü zayıflıyor Aria. Sen ölmek istesen bile o buna izin verme...
299K 4.7K 30
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
75.7K 5.5K 38
Altı elementin bulunduğu bir okul. Bu okula her şeyden habersiz, bir gece yarısı zorla kaçırılıp getirilen bir baş rol. Annesiyle aynı gece kaçırılıp...