Komutan | Texting

Από bokunucikarmayeto

1.1M 52.6K 11.1K

Numara sallayıp, komutana denk getirmek mi? 07.12.2022 #beyza etiketinde 1.sıra 29.06.2023 #avukat etiketind... Περισσότερα

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
Grup
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
Shoplar
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0

4.4

13.3K 669 92
Από bokunucikarmayeto

Merhabaa.

İki şey hakkında açıklama yapmam gerekiyor, bazı durumlar ve karışıklıklar olmuş anladığım kadarıyla.

İlk bilgilendirme;

Hande'nin modeli yani Çağla ile konuştuk. Modellik yapmak istemediğini söyledi ve değiştirmemi rica etti. Hande için başka bir model bakıp, izin aldıktan sonra gerekli düzenlemeleri yapacağım.

İkinci bilgilendirme;

ARKADAŞLAR GÖKSUN KIZ, ERKEK DEĞİL.

İyi okumalarr 😽

(Öpüşme sahnesi vardır, rahatsız olacakların okunmaması tavsiye edilir!) 

Açılan kapıdan direkt olarak kendimi içeriye attım. Eve yeni gelebilmiştik. Bütün gün eşyaları yerleştirdiğimiz için kemiklerimin sızladığını hissedebiliyordum. Özgür benden daha iyi durumdaydı, bordo bereli olmanın avantajlarıydı bunlar sanırım.

Ve ben birazdan yorgunluk falan dinlemeden son günüm olduğu için yiğidimi biraz daha yoracaktım.

Kapıyı kapatır kapatmaz direkt olarak cilveli bir şekilde gülümseyip elini tuttum. Onun da benden eksik kalmayacak şekilde gülümsediğini karanlık hole rağmen hissedebiliyordum.

Karanlık holde bir anda beni kendine çekti ve dudaklarını yanağıma sürttü. Yanağımın üstündeki dudakları yanağımı derince öptü ve dudaklarını yüzümden hiç ayırmadan sürterek dudaklarımın üstüne getirdi.

Öpmedi, birkaç saniye o şekilde bekledi. Sanki öpüşsek bile kendimizi tatmin etmek için değil de, sevgiyle, aşkla birbirimize karışmak için öpüşecektik.

Onu istedim. Cinsel olarak değil, özlemle istedim. Sürekli yan yana olsak bile onu özlüyordum. Bu aşk denen şey insana hiç iyi gelmiyordu, en iyi örneklerinden biri de bendim.

Artık sabrımın sonuna geldiğimde oldukça yumuşak bir şekilde dudaklarımı haraket ettirdim. Direkt olarak bana karşılık verdi. Kesinlikle sert değildik, hatta garip bir şekilde fazla yumuşak davranıyorduk birbirimize.

Dudaklarımız uyumla dans ederken, sırtım holun duvarına yaslandı. Işıklar hâlâ kapalıydı, sadece karanlığa alışmış gözlerim Özgür'ü az da olsa görmemi sağlıyordu.

Sırtım duvara yaslıyken, nefes almak için dudaklarımız saniyelik olarak ayrıldı. O bir saniyelik ayrılmada güzel kokusu burnuma doldu. Huzur buldum. Ardından tekrar dudaklarımız buluştu.

Bu sefer daha hoyrat bir şekilde haraket ediyorduk. İki kolunu bel hizamda olacak şekilde duvara yaslayarak üzerime doğru daha fazla eğildi. Dudaklarımın arasından ağzımın içine yavaş bir şekilde sızan dilini hissettiğimde ellerimi omuzlarına koydum ne yapacağımı bilmeyerek.

Öpüşmemizin başındaki yumuşaklık şuan da kesinlikle yoktu.

Dili ağzımın içinde gezinirken, sesli bir şekilde inledim. Diliyle dudaklarımı kavradığında pürüzlü dilinin nasıl bu kadar iyi hissettirebildiği konusunda şaşkınlığa uğradım. Fazla iyiydi.

Diliyle ağzımın içini iyice talan ettikten sonra dudaklarımızı ayırdı. Islak dudakları karanlık odada adeta parlıyordu. Dudağındaki ıslaklığı baş parmağımla sildim ve parmağımı gözlerinin içine bakarak emdim.

Gözlerindeki şevk her geçen saniye daha da artıyordu. Birden beni kucağına aldığında gülümseyerek bacaklarımı beline sardım. Alnımı alnına yaslandığımda, burunlarımız birbirine değiyordu.

Kendi odasına geçti ve ışığı açtı. Benimde işime geliyordu bu, yüzünü görmek istiyordum.

O an ilk defa girdiğim odayı inceleme gereği duydum. Büyük bir odaydı, duvara yaşlanmış yatağı iki kişilikti. Odanın bir kısmında büyük bir kitaplık vardı. Yatağının yanında bir tane şifonyer vardı, diğer taraf duvara dayalı olduğu için böyleydi. Daha fazla süzmeden bakışlarımı Özgür'e çevirdim.

Yeniden dudaklarımız buluştuğunda dudaklarım iki yana kıvrıldı. Birden kendini çekip tekrar uzandı ve ufak bir öpücük kondurdu dudaklarıma. "Gülüşünden öptüm." dedi yüzündeki büyük gülümsemeyle.

Uzanıp onun dudaklarına nazik bir öpücük kondurdum. "Bende öptüm," dedim. "Gülüşünden." diye eklemeyi de unutmadım.

Yüzündeki gülümseme sanki mümkünmüş gibi daha da büyüdü.

(Öpüşme sahnesi bitmiştir, devamını rahatlıkla okuyabilirsiniz.)

Ben hâlâ kucağındayken, yatağa yaklaştı ve beni duvara yaslı olan kenara koydu. Kendisi de hızla ışığı ve kapıyı kapatıp yanıma uzandı. Elini belime sarıp, beni kendine çektiğinde kafamı göğsüne koydum.

Onun kokusu beni o kadar huzurlu bir kadın yapıyordu ki; Bu an hiç bitmesin istiyordum.

Saçlarıma birkaç öpücük kondurduğunu hissettim. İçli içli öpüyor, kokumu içine çekiyordu. Ben ne koktuğumu bilmezdim, belki de güzel kokmuyordum. Hiçbir zaman kendi kokumu alamamıştım.

Sadece onun yuvamda gibi hissettiren kokusunu bilirdim ben.

Onun kokusu garipti. Daha önce okuduğum kitaplarda, izlediğim filmlerde bu koku olayının abartıldığını düşünürdüm. Ama öyle değildi işte, insan bir kere içine çekince kokusunu, aldığı tüm soluklar onun kokusuyla dolsun istiyordu. Gerçekten garipti.

Uzun bir sessizliğin ardından sesini duyunca irkildim. "Görev kesin, gidiyoruz." dedi. O an hatırlamak istemediğim gerçek yüzüme vurdu. Gidiyordu.

Belki de geri dönmemek üzere gidiyordu. O an dönebilmesi için her şeyimi verebileceğimi fark ettim. Kendimden bile feda edebilirdim. Lakin bu işler böyle yürümüyordu. Benim kendimden bir şeyler feda etmem onun kaderini değiştirmezdi.

Kalbimdeki sızıya inat ağlamadım. Sanırım ilk defa ağlamadım canımın acıdığı bir şey için. Bilmiyordum.

Zorlukla yutkundum. "Dönersin ama değil mi?" diye sordum, cevabının olumlu olması için canımı bile verebilecekken. Dönerdi değil mi?

Belki de boşuna kendimi heba ediyordum. Gidecek, sapasağlam dönecekti belki. Ama insan ister istemez korkuyor, içi kötü bir hisle doluyordu.

Kafamı göğsünden kaldırıp, yüzüne baktım. Ağlamamak için kastığım çeneme gözü kaydı bir an. Birkaç saniye orada oyalanıp, kahve gözlerini tekrar yeşil gözlerimle buluşturdu.

"Döneceğim, söz."

O an yüzümde huzurlu bir gülümseme oluştu. Daha önce döneceği hakkında hiç söz vermemişti bana. Hep 'dönmek için çabalayacağım, döneceğim kesin değil' derdi. İlk defa döneceği konusunda kesin bir söz vermişti ve benim ona, sözlerine olan güvenim sonsuzdu. Döneceğim diyorsa, dönerdi.

O da karşılık vererek gülümsedi.

Elimi kaldırıp, saçının dibinden başlayarak kaşına kadar yol alan yara izine dokundum. Elimi nazikçe haraket ettirerek okşadım o yara izini. Nerde, nasıl olmuştu bilmiyordum ama ondan bir parçaydı. Bu bile yara izini sevmem için bir sebepti.

Uzanıp bir öpücük kondurdum yara izine. İçime çektim kokusunu öperken. Onun sıcaklığıyla mayıştığımı hissedebiliyordum.

Dudaklarımı dudaklarının üstüne getirip yumuşak, masum bir öpücük bıraktım ve geri çekildim. Uykum vardı.

Uyumak istediğimi anlayınca büyük elini belime attı ve beni iyice kendine çekti

Hissettiğim huzurla uyku beni adeta içine çekti. Son hatırladıklarım, Özgür'ün belimi okşayan eli ve hiç durmadan alnımı öpücüklere boğan dudaklarıydı.

Görüşmek üzere.

İnstagram: hasan.bunlar.ciddimi

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

26.4K 1.7K 36
0530* : Bulmana sevindim? Kiraz : Neyi ? 0530* : ... Kiraz : heyyyy Görüldü Hay o görüldüyü sana, tövbe tövbe Hem bu da kimdi neyi bulmuştum ben �...
574K 15.4K 16
24/03/2024 tarihinde düzenlenmiştir! "Dedim işte, sen babamızın yüzde 99,9 kızısın." Allah aşkına bu telefonda söylenir miydi? Tamam söyle diyen bend...
8.9K 2.4K 21
Texting ağırlıklıdır. (galiba) Dershanenin homof*bik zorbası Mete ve sert oğlanı Dorukhan arasında geçen pek de hoş olmayan mevzular. !!Kitap rahatsı...
31.4K 2.1K 7
。⁠◕Bu his çok tuhaftı onlar benim gerçek ailemdi ama bir o kadarda uzaklardı...◕⁠。